Bu Kızlara Ceza Neden Yok?

Arkadaşlar son zamanlarda kızlar yüzünden cezaevlerinde yüzlerce kişi suçsuz yatıyor.Artık buna biri dur demesi lazım.15-16-17 yaşında günümüzde insanların artık her şeye aklı eriyor ve bunlara çocuk deniyor.

Cezaevinde akrabam kaldığı için konuştuğum bazı ailelerden örnek vericem

Birinin çocuğu 24 yaşında 17 yaşındaki kız arkadaşı bu akşam çok kötüyüm intihar etcem gel beni kaçır diyor.Çocukta olmaz diyor geliyim yanına konuşalım diyor.Kız o gece eve gitmiyor.Ortada cinsel ilişki falanda yok kızın babası daha önceden bu çocuğu biliyormuş.Evlerine polisle gidiyor adam cezaevine giriyor.

Tekide kız metroda bana tacizde bulundu diyor.Ortada tanık kanıt yok üzmez olayından sonrada bu adli tıp gelene geçene psikolojisi bozuk raporu veriyor ve adam hiç bir şey yapmamış halde 12 seneyle yargılanıyor.

Evet burda bilen kişi varsa bu durum için ne yapmamız lazım Adalet Bakanlığına falan mektupmu atmak gerekiyor?İçim sızladı cezaevindekileri dinleyince.Kızlar ayartıyor kızlar bir şeyler yaptırıyor neymiş efendim çocuk.

Sizce ne olabilir?

Bir örnek vermek istiyorum gerçek bir örnek ;
Öyle baba kız şebekeleri varki kız 16 yaşında babası onu tramwaylarda kalabalık yerlere okul kıyafetiyle sokuyor.Kız erkeklerin yoğun olduğu bölgede bilerek sürtünerek geziyor.Ama kız normal bakımlı iyi aile kızı gibi.Birden bağırıyor çocuk diye herkes bakıyor ne oldu taciz etti kim şu!Hemen tramway görevlilerine o adam teslim ediliyor.O adam 20 yaşlarında oluyor genelde.Gençler hedefte.

Çocuk karakolda derdini anlatıyor ama karşı taraf şikayetçi mecburen adliyeye götürülcek.Sabah götürülüyor ve adliyede savcı genelde çocuk yaşta olduğu için tutukluyor.Adli tıp a falan gönderiliyor.Adli tıpta kız ağlıyor sızlıyor psikolojim çok bozuk okula gidemiyorum diyor.Adli tıpta zaten skandallar kurumu.Tamam bunun psikolojisi bozuk diyip yolluyor.

AL SANA BOZUK RAPORU.YARGILAN ŞİMDİ 15 SENEYLE.SİZ BU HİKAYEYLE 15 SENE YARGILANSANIZ NE OLUR!BU DURUMDA!BUNLAR YEMİN EDERİMKİ VAR.BİRGÜN CEZAEVİ KAPISINA GİDİP GÖRÜŞ GÜNLERİNDE KONUŞULANLARA BAKIN.

Gelelim hikayeye.Çocuğun ailesi 15 seneyi duyunca karşı tarafı şikayetten vazgeçmeleri için arıyorlar.Karşı tarafta avukat masrafı falan masrafımızı karşılarsanız diye para sızdırarak vazgeçiyor.Kimi ailelerde karşı tarafı aramıyorki aileleri hala 15 seneyle yargılanıyor.

Bu anlattığım olay tarzında size yemin ederim birçok olay var.Mahkeme kağıtlarını inceledim biliyorum.Kulaktan değil.Ve siz hala diyorsunuzki böyle şeyler olmaz.Kardeşimmmm bende öyle diyordum ama birgün başıma gelince olduğunu gördüm.Sizinde başınıza gelmeden görün.

Benim amacımda burada tecavüzcüleri,ilişkiye girenleri savunmak değil!Amacım böyle saçma sapan kanıtı olmayan ispatı olmayan olaylardan gençlerin 15 seneyle yargılanması!

Bu konuda Adalet Bakanlığının dikkatini nasıl çekebiliriz?

Katılıyorum size bir hakimle bu yüzden tartışmıştım.Kız işi gücü olmayan,içkici,balici serseriye kaçıyor o kız da akıl mı vardır diyordu. Ben de bu devirde herkes herşeyi biliyor tutuklamalar yanlış diyordum. Hala da öyle diyorum. Kız kaçar geri döner,ane baba şikayet eder, kız etmiyor anası baabsı ediyor erkek içeride. Böyle saçma şey mi olur.

Katıldığınız için teşekkürler.Benim akrabamın başına böyle bir iş gelene kadar karakol,adliye,cezaevi bilmiyordum ama cezaevlerinde görüş günlerinde insanları dinleyince nasıl bir hukuk sistemi olduğunu anlamaya çalışıyorum hala.Gerçekten 17 yaşındaki bir kız bana taciz etti dese ve kanıtı tanığı olmasa içeri atıyorlar.

Bunun önüne geçilebilecek bir çözüm varmı acaba?Avukat arkadaşlarımızın yorumlarını bekliyorum lütfen.

Delilsiz, tanıksız eğer dediğiniz gibi insanlar iftira sebebiyle bu cezalarla yüzleşiyorsa durum çok vahim demektir.Tabi burada savunma avukatının bilgisizliği de baya rol oynamıştır.Çünkü bir insanı ortada delil yokken cezalandırmak sanıldığından daha zordur.Sahte de olsa bir delil gerekir.İyi bir savunma ile hukuk gerektiği şekilde kullanılırsa bu tarz durumlar kalmayacaktır.Hukuk sistemimiz sanıldığı gibi yetersiz değildir fakat ortalık hukukçu olduğunu zanneden insanlarla dolu olduğu için ve birçoğu daha dilekçe bile yazamadığı için böyle kötü sonuçlar meydana geliyor.

Bir de anne baba şikayet ediyor ama kız etmiyor diyorsunuz; 18 yaşının altındaki her birey akli melekeleri yerinde olsa dahi anne babasının veya yoksa yasal temsilcisinin himayesi, koruması altındadır.O yaştaki bir insan yaptığı davranışın her zaman sonucunu öngöremeyebilir.Bu sebeple yasal temsilcinin şikayetinin geçerli olması son derece mantıklı ve gereklidir.

Evet dediğiniz gibi burada avukat rolü çok büyük.Malesef avukatlar parayı alana kadar biz şöyle yaparız böyle yaparız diyorlar para alındıktran sonra bir şey yok.Böyle bir olayda akrabam tam 4 avukat değişti.Karşı taraf anne baba şikayetten vazgeçmesine rağmen avukatların sayesinde de 12 sene ceza aldı adam.Bu olay Türk filmlerine konu olucak şekilde.Malesef adam öldürenin davası hemen sonuçlanır böyle saçma davalar uzadıkça uzar.Anlamak mümkün değil.

Karşı taraf tamamen vazgeçmesine rağmen bu seferde kamu davasına dönüyor.Kurtul kurtulabilirsen.Sen hayatında karakola girmediğin için,sicil temiz olduğu için devlet diyor ki sen çok temizsin sen ne yaparsan yap seni kirleticem.Aynen sistem bu.Akrabam karakola adım basmamış adam böyle 12 sene aldı.Peki bu genç bunca sene yattıktan sonra ne yapar?Hayatına o kirli sicille bir beyaz sayfa açabilirmi?Heleki böyle bir toplumda?Asla!!!

Böyle şeylerin olduğu doğru. Biliyorsunuz memleketimizde namus önemli bir kavram ve bunun doğrultusunda genelde mağdur olan veya mağduru oynayan taraf her zaman kayırılıyor. Okuduklarım bana "Cadı Avı" filmini hatırlattı.

"17 yaşındaki bir kız bana taciz etti dese ve kanıtı tanığı olmasa içeri atıyorlar." maalesef talihsiz bir görüş açısı olarak düşünüyorum zira aynı yaştaki bir erkek çocuğuda aynı şekilde taciz edildiğini iddia ettiğinde hukuki süreç aynı şekilde işler bu yüzden burada tartışılması gereken şey cinsiyet değil hukuki görüşler ve kanunlardır...



Lakin anlattığınız ilk olay gibi olayları inanılmaz derecede sık görüyoruz maalesef.Sebebi sanıyorum ki maddi olanakların gitgide kısıtlanması ve insanların buna bağlı olarak girdikleri her ortam ve kişiden çıkar sağlama amaçları diye düşünüyorum amma velakin unutmamanız gereken şey Türkiye'de haksız yere hüküm giymiş olan kişilerin oranı yalnızca %3,5 dir (dava dosyaları yeniden açıldığında hükümlünün tahliye edilmesine dayanarak) ve tüm hükümlülerde daima suçsuz olduklarını savunurlar ...Başka birinin hayatına kast etmiş birine suçlu olup olmadığını sorduğunuzda size çeşitli bahaneler ile birlikte suçsuz olduğunu öne sürecektir bu yüzden ben sözlerden daha çok delilere bakarak hareket edilmesinden yanayım elbette delil var
ise...acı ama gerçek...

Alıntı:

---

resnecmancipi rumuzlu üyeden alıntı

Delilsiz, tanıksız eğer dediğiniz gibi insanlar iftira sebebiyle bu cezalarla yüzleşiyorsa durum çok vahim demektir.Tabi burada savunma avukatının bilgisizliği de baya rol oynamıştır.Çünkü bir insanı ortada delil yokken cezalandırmak sanıldığından daha zordur.Sahte de olsa bir delil gerekir.İyi bir savunma ile hukuk gerektiği şekilde kullanılırsa bu tarz durumlar kalmayacaktır.Hukuk sistemimiz sanıldığı gibi yetersiz değildir fakat ortalık hukukçu olduğunu zanneden insanlarla dolu olduğu için ve birçoğu daha dilekçe bile yazamadığı için böyle kötü sonuçlar meydana geliyor.

Bir de anne baba şikayet ediyor ama kız etmiyor diyorsunuz; 18 yaşının altındaki her birey akli melekeleri yerinde olsa dahi anne babasının veya yoksa yasal temsilcisinin himayesi, koruması altındadır.O yaştaki bir insan yaptığı davranışın her zaman sonucunu öngöremeyebilir.Bu sebeple yasal temsilcinin şikayetinin geçerli olması son derece mantıklı ve gereklidir.

---

Şikayet hakkı suçtan zarar görene aittir.Suçtan zarar gören doğrudan doğruya kızdır.İradesiyle başkasına kaçıp 2 yıl yaşadıktan sonra anlaşamayıp baba evine dönmüştür.Anne,babası da kız şikayet etmemesine rağmen adamı şikayet etmiştir.Kız şikayet etmediği için soruşturma şartı gerçekleşmemişdir.Ayrıca kız şikayet etse bile,2 yıl yaşadıktan sonra baba evine dönmesi sonucunda olduğu için bu şikayet,hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir.İradesiyle adama kaçmıştır,2 yıl sonra ayrılınca zarar verme duygusuyla hakkını(şikayet hakkı)kötüye kullanarakl şikayette bulunmuştur.Ayrıca kız şikayet etse bile bu şikayetin anne baba baskısı altında yapılıp yapılmadığı ya da aslında şikayetin ana babaya ait olup olmadığı da bu tür olaylarda(takibi şikayete bağlı cinsel saldırı suçlarında) savcı tarafından değerlendirilip, şikayet şartının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmelidir.

Kendisine gönüllü kaçan 15 yaşın üstündeki kızla 2 yıl yaşayıp,baba evine döndükten sonra şikayet sonucu(kızın da değil ana babanın şikayeti) tutuklu olarak yargılanan adama yazıktır.Savcı ve hakimler ahlak bekçiliği yapmamalı,hukuk kurallarını uygulamalıdırlar.

Aynen kimse ahlak bekçiliği yapmamalı hukuk kuralı neyse onu uygulamalı.Kızın mahkemede timsah gözyaşı çekip ayılıp bayılması bile hakimler etkiliyor.Malesef günümüzde bu tür insanlar çoğaldı.Buna artık birileri bir çare bulması lazım.Bizim yapabileceğimiz dikkat çekebileceğimiz bir şey yokmu acaba?

Yapacak bişey yok.2005 yılında yürrülüğe giren yeni tckda cinsel dokunulmazlığa karşı bazı suçlar tutuklama kapsamında değildi ancak savcılar ve hakimler buna rağmen tutuklama taleplerine ve tutuklamalara devam ediyorlardı.Baktılar savcı ve hakimler kanuna uymuyor,TBMM tekrar cinsel suçların büyük kısmını tutuklama kaspamı içine soktu,yani kanunu eski haline getirdiler.Yapacak hiçbirşey yok.Mantalite ahlak bekçiliği üstüne ki çok öenmli davalarda bile kolayca tutuklama kararı veriliyor.Sorun aslında kanunlarda da değil.Çok kolay tutuklama talep eden savcı ve çok kolay tutuklama kararı veren hakimlerde.

Evet.Her olayda olduğu gibi vatandaşın yine sesini duyurma hakkı yok.Şimdi bu konuyla ilgili meclise adalet bakanlığına vs. mektup göndersek daha sekreterlikten öte geçemez.Danışmanları bile okumaz.
Napabiliriz bilmiyorum.

Çocuklara yonelik suçların en ağır şekilde cezalandırılması gerektiğini düşüyorum. Bahsettiğiniz bir iki tane haklı kişi olabilir. Ama ülke genelinde en çok işlenen suçlar cinsel suçlardır. Bu suçların mallesef büyük bir kısmı mağdurları tarafından yargıya götürülmüyor/götürülemiyor. Dolayısıyla Ceza Kanunumuzun bu suçlara ağır müeyideler öngörmesi günün koşullarına uygundur.

Bir iki tanemi?Sen biraz ayrıntılı okumalısın konuyu.Bizim burdaki amacımız içinde suç unsuru bulunan davaları savunmak değil.Biz burda haksız suçsuz yere yatanları savunuyoruz.

Ağır suçlar vermesi uygundur ama tecavüzcüleri,katillerin dışarıda dolaştığını haberlerden yada sosyal çevreden duymuyorsun galiba.Heralde baklava çalan çocuğun 20 sene aldığını duymuyorsun.

Umarım ilk önce suçlu suçsuz ayrımına varılabilecek bir sistem gelir.Umarım çocuk veya büyük kızlarında işin içinde tahrik edici herhangi bir suçu varsa erkekler kadar inşallah onlarda ceza görür.Ama dikkat edersen bayan tarafındada bir suç varsa diyorum.

"fruko" adlı kullanıcıya aynen katılıyorum malesef tck 103. madde eksik, ucu açık ve uygulanış biçimi malesef genelde çok çok yanlış yapılan bir maddedir ki buda günümüz Türkiye'sinde ne olduğunu bile anlayamadan yüzlerce kişiyi tutuklanmasına ve hiç adil olmayan ceza rakamlarıyla yargılanmasına sebep.Aslında tutuklananların %90 nı mağdurken sanık durumunda adam öldürmüşcesine cezalarla yargılanarak cezalandırılıyor.

Örnek vermek gerekirse 14 15 yaslarında ki bir kız 16 17 yşlarındaki bir çocukla sevgili oluyor. Gel zaman git zaman ayrılma veya başka bir husumetten ayrılma söz konusu oluyor ortada da hiç birşey yokken kızın filanca beni taciz etti demesiyle oğlan çocuğu en az 3-8 yıl arası yargılanıyor.Ve en sinir bozan ise kıza soruluyor "Bumu seni taciz etti?" kız diyor "Evet!."Tamam deniliyor ve oğlana soruluyor "Taciz etmediysen ispatla bakalım."çocuk ne dese ispatlayamıyor ne dese doğru kabul edilmiyor ancak ispatı kanıtlarla elle tutulur kanıtlarla yaparsa kabul ediliyor onuda nasıl yapsın ki?Kızın her dediği doğru kabul edilirse oğlan ağzıyla kuş tutsa faydası olur mu?Daha daha da kötüsü 13 14 15 yaşlarında ki kızlar gidip onunla beraber oluyor bununla beraber oluyor kendilerini büyük yaşlarda tanıtarak kendi rızalarıyla vede kendi halt yemeleriyle çünkü tecavüz gibi bir durum elbetteki bambaşka bir durum tamamen kızın rızası ve kandırmasıyla olan olaylar bunlar.Bir süre geçiyor erkeklerden para istemeye farklı taleplerde bulunmaya başlıyorlar.Hayır cevabını duyduklarında şikayetci olup o kimseleri tutuklatıyolar.Bu ceza maddesinin açıklığından yararlanıp para kazanan aileler şebeke haline döndü vede artıyorlar.Niye artmasın ki yasa onları koruyorsa tabi yaparlar nede olsa hukuk üzerinde normal bişi.Eğer yok öyle bişi diyenler varsa çok kısa bir araştırma yapsınlar.Bir avukata sormaları kafi olur.Adli tıp zaten başlı başına fiyasko iş yaptıklarını sanarak aslında suçlu kişileri koruyorlar vede tak diye piskolojisi bozuk raporu çıkarıyorlar.Bide çok büyük iş yapılıyomuş gibi bu raporlar 10 ay 12 ay gibi komik sürelerde geliyor.Neden? dendiğinde ise "yoğunluk" diye cevap hazır.Türkiye'de yoğun olmayan veya acele olmayan bişey varmış gibi.Al sana en az 15 yıl ceza ile yargılanma.Oysa tüm olayın başrolünde kızlar.Ama gerek polisimiz olsun gerek adli tıpımız onlara kalmış gibi namus bekçiliğini üstleniyolar erkek suçsuzken bile suçlu duruma sokuluyor.Ve ne yazık ki uygulamalarda erkeğe böyle bişi yapılsa erkekde şikayetçi olabilir elbet ama işler erkeklerde olduğu gibi yürümüyo yürütülmüyo!!Sonra bu çocuklara suçsuz yere 10 12 15 yıl veriliyo o kimseler ceza evinden çıkınca 1. derece potansiyel katil oluyolarlar malesef:k ve hala bu ceza maddesini haklı bulan zihniyetler vede bu ceza mahkemesini koz olarak kendi çıkarları için kullananları savunanlar varsa onlara tek söyliyebiliceğim umarım tersini düşünüceğiniz günler kapınızı çalmaz.

Ayrıca bu ceza kanunlarında değişiklik bir dönem gündeme gelmişdi yanlış hatırlamıyosam 2007 yılı veya 2008 yılı olabilir ancak bizim herşeyi çok iyi ve objektif yansıtan biricik basınımız.Gereksiz kendi kabuğunun dışında olan bitenden bir haber kimselerle kamu oyu yaratarak bu değişiklikleri askıya alınmasını sağladı. Kızın isteğiyle elini tutmak kızın sarılmasıyla ona sarılmak veya öpmek 3 yıl ile cezalandırılıyorsa.Adam öldürenlere ne yapılmalı peki bunu soruyorum? Sizcede bu ceza maddesinde mantık hatası yok mu?Yanlış yok mu?Bununla ilgili ne yapılması konusuna gelinirse eğer milletvekillerimizden biri bunu meclise sunma gibi bir olay gercekleştirebilip %25 onay oyu ile yeniden incelenmesine karar verdirebilse eminim ki bu madde de çok gerekli olan değişiklikler yapılacakdır.

Hukukumuzda "suçu ispatlamanın" yerine "suçsuzluğunu ispatlama" gibi bir kavram ortaya çıktı ne yazık ki!
Kimse suçsuzluğunu ispatlayamaz!

Alıntı:

---

meraklıüye rumuzlu üyeden alıntı

Hukukumuzda "suçu ispatlamanın" yerine "suçsuzluğunu ispatlama" gibi bir kavram ortaya çıktı ne yazık ki!
Kimse suçsuzluğunu ispatlayamaz!

---

Evet ne yazık ki böyle bir mantık oturmaya başladı mahkemelerde özellikle TCK 103. madde gibi eksik bir ceza maddesi ile yargılanan suçlarda.Suçlu ile suçsuz ayrımı yapılırken hata yapılan ve mutlak ceza ile sonuçlanan bir ceza maddesi olarak yerleşiyor.Adam öldürme ile eş değer cezalarla yargılamalar kızların intikamına,bozuk ailelerin geçim kaynağına ve kişiliği bozuk kızların egolarının tatminine resmen koz oldu.Tamam suçlular muhakak var ancak ama ilgili arkadaşlar daha iyi bilirler ki suçlu 8 de 8 kız iken suçsuz erkek çocukları mağdur olmasına ön ayak oldu bu "suçsuzluğunu ispatlama" deyimi.Sadece sevgilisi ile öpüşüp daha sonra kız tarafından olan bir şikayet ile aylarca tutuklu kalıp en az 3 yıl ile yargılanan kızların erkek arkadaşlarının gençliklerine ve yaşamlarına yazık ediliyor.Tabi tecavüz ile normal cinsel ilişki arasında ki fark göz ardı ediliyor asıl sıkıntıda orda başlıyor birde yaş sınırının 15 olması günümüz kızları için ne derece doğru bir tespit tartışılır.Elbet hakimlerimiz bu tip davalarda titiz ve kuşkucu oluyorlar ancak yasanın eksikliği bir noktadan sonra hakimleri de zora sokuyor.

Gerçekten de basından ve sosyal çevreden aldığımız haberler, görüşler ister istemez (ben de bile) cezaların hızlıca uygulanması konusunda önyargı oluşturmuştu. Ancak bir vaka ile karşı karşıya olmak, hadiseyi yakından paylaşmak çok acı verici. Güncel bir olay benim için, bir tanıdığımın başına geldi ve inanın ilk şikayet eden kazanır mantığı yasanın eksikliğinden dolayı uygulanmakta.
Gerçekten fruko adlı kullanıcının yazdığı gibi yargıtayın dikkatinin çekilmesi için alternatif dayanaklar üretilebilmeli. Asliye ceza paraya çevrilemez hapis kararını tek celsede tanıksız tutarsızlıklar da içerebilen salt ifadeye dayanarak verdi. Temyizde onanırsa geriye dönük deliller de ortaya konamayacağından ne yapılabilir hiç bir fikrim inanın yok. Temyiz de ifade değiştirmek bir yol olarak düşünülebilir mi tartışıyoruz. Vicdanım hakikaten hiç rahat değil ve bu kadar basit dayanaklarla karar verilmemeli, gerekçeliyi sabırsızlıkla beklesek de davanın içinden çıkmak için ya da savunma yapabilmek için yasanın kısıtları çok fazla..