Eğitim kurumlarına yönetici atama yönetmeliğinin25/1.maddesinin uygulanmaması

Saygıdeğer Arkadaşlar Bugün (06.01.2010) MEB atamadan sorumlu Şube Müdürü ile yaptığım telefon görüşmesinde Yönetici Atama Yönetmeliğinin 25/1. maddesinin iptali için bir sendika tarafından Danıştayda dava açıldığını ve davanın sonucunun bekleneceği bundan dolayı da benim gibi yönetmeliğin25/1. maddesine istinaden okul müdürlüğüne atanmak için müracaat edenlerin atamaların yapılmayacağını net bir şekilde ortaya koydu.Şuanda görev yaptığım şube müdürlüğü ünvanımdan istifa edip öğretmen olarak atanma talebimi bakanlığa bildirmeyi düşünüyorum.
Değerli HUKUKİ NET Yetkilileri, Açmış olduğum idari dava ile ilgili aşağıda Tereddüt ettiğim konularda yardımcı olursanız çok memnun olurum. Sizlerin vereceği bilgiler mesleki geleceğim açısından son derece önemli.

Halen Milli Eğitim Müdürlüğünde Şube Müdürü olarak görev yapmaktayım.13.08.2009 Tarih ve 27318 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin atama ve Yer değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğin” 25. maddesinin birinci paragrafında “genel idare hizmetleri sınıfına dâhil kadrolarda görev yapanlardan öğretmenlikte adaylığı kaldırılmış olmak kaydıyla ve bu Yönetmelikteki yönetim kademelerine atamayla sınırlı olmak üzere; Talim ve terbiye kurulu uzmanlığı, eğitim uzmanlığı ve APK uzmanlığı, İlköğretim Müfettişliği, eğitim ataşeliği, eğitim müşavirliği görevleri ile şube müdürü ve daha üst unvanlı görevlerde asaleten geçirilen süreler beşinci kademe yöneticiliğinde geçmiş sayılır. Bu görevlerde bulunanlar, boş bulunan eğitim kurumu yöneticiliklerine atanmak üzere; valiliklerde görev yapanlar görev yaptıkları valilik aracılığıyla, merkez teşkilatında görevli olanlar ise personel genel müdürlüğü aracılığıyla zamana bağlı olmaksızın bu yönetmelik ekinde yer alan Ek 1 Yöneticilik istek formu ile boş eğitim kurumu yöneticilikleri için başvuruda bulunabilirler. Bu durumda olanlardan aynı eğitim kurumu yöneticiliğine atanmak üzere birden fazla adayın başvuruda bulunması halinde, bu adayların bu Yönetmelik ekinde yer alan Ek 2 Yönetici değerlendirme formu üzerinden yapılacak değerlendirme sonucu puan üstünlüğü esasına göre atamaları yapılır” hükmü yer almaktadır.

Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 15/09/2009 tarihli ve 2323-77433 sayılı 2009/73 nolu genelgesinin 11/a maddesinde ise “İlgili yönetmeliğin 25. maddesinin uygulanması bakımından; 25. maddenin birinci fıkrası kapsamında bulunanlar bakımından herhangi bir zaman sınırlaması getirilmediğinden, bu kapsamda olanlardan merkez teşkilatında görev yapmakta olanlar Personel Genel Müdürlüğü aracılığıyla, taşra teşkilatında görev yapmakta olanlar ise görev yapmakta oldukları valilik aracılığıyla eğitim kurumu yönetmeliği boş bulunan ilin valiliğine atanmak üzere başvuruda bulunacaklardır. Bunlardan atanma konumuna gelenler atanılacak eğitim kurumunun bulunduğu valilik aracılığıyla Personel genel müdürlüğüne bildirilecek ve personel genel müdürlüğünce atamaları gerçekleştirilecektir“ hükmü yer almaktadır. Yine Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nün Eğitim Kurumları Müdür ve Müdür Yardımcılığı Sınavlarına İlişkin bilgilendirme açıklamasının 3 nolu bendinde Daha önce öğretmenlik yapmış olup, halen genel idare hizmetleri sınıfına dâhil kadrolarda (Örneğin, halen şef veya şube müdürü olanlar ) görev yapanların durumlarına uygun eğitim kurumu yöneticiliklerine Yönetmeliğin 25 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında duyuru yapılmaksızın ve zamana bağlı olmadan atanmaları mümkün olduğundan, bugün itibariyle eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfında olmayan ilgililer müdürlük ve müdür yardımcılığı sınavlarına giremeyeceklerdir”. Denilerek, şube müdürlerinin sınavlara katılma şansı ortadan kaldırılmıştır.

MEB Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama Ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğinin 25. maddesi ve Milli Eğim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 2009/73 nolu genelgesi doğrultusunda 25.09.2009 Tarihli dilekçemle, başvuru için gerekli belgeleri dilekçeme ekleyerek, Görev yaptığım ilin valiliği aracılığıyla atanmak istediğim okulun bulunduğu valiliğe müracaatımı yaptım ve valilik talep ettiğim okula atanmamın yapılmansın uygun olduğunu belirtir görüşünü MEB Personel Genel Müdürlüğüne gönderdi. Tayin talep yazım, Milli Eğitim bakanlığı’nın evrak kayıt defterine 20/10/ 2009 tarihinde girişi yapılmış olup, tarafıma bugüne kadar bilgi verilmemiştir. Bakanlığa başvurum tarihinden itibaren 60 günlük yasal süre içerisinde olumlu veya olumsuz bilgi verilmeyerek zımni ret işlemi tesis edilmiştir.

Yukarıda özetemeye çalıştığım dava konusu işlemde;


1- Yönetmeliğin 25. Maddesinin birinci fıkrasının sonunda… atamaları yapılır… 2009/73 nolu genelgenin 11/a maddesinin sonunda ise …. Atamaları gerçekleştirilir…. Hükümleriyle tayin talebimin yerine getirilmesinde İdareye takdir hakkı tanınmamış diye düşünüyorum. Bu konuda sizin değerli görüşlerinizi öğrenmek istiyorum.
2- Tayin talebine bulunduğum ve ilgili valiliğin de atamamın yapılması için uygun görüş bildirerek Bakanlığa gönderdiği Okula atamam yapılmamış ve bakanlığın talimatıyla Yönetici Atama Kılavuzu Yayımlanarak yurt genelinde münhal müdürlüklerin duyurusu 11 Ocak 2010 tarihinde yapılacak ve benim de istediğim okulun duyurusu valilikçe ilan edilecektir. Atamaların yapılma ve ilan tarihi ise 28 Ocak 2010 olarak belirtilmiştir. Ben ise yukarıda belirttiğim üzere valiliğin bu duyurusuna sınava bakanlık tarafından alınmadığım için başvuramayacağım. Dava dilekçemde ……..İlköğretim Okuluna Müdür olarak tayin edilmem için yapmış bulunduğum başvurunun, Bakanlık tarafından süresi içerisinde cevap verilmeyerek zımnen reddi işleminin öncelikle şartları oluştuğundan yürütülmesinin durdurulması ve devamında iptaline diye dava açmıştım. Şimdi bu durumda Mahkemeye Atanmak istediğim okulun valilikçe duyurusunun yapıldığı ve yakında atama yapılacağından mağdur olacağımı ve yürütmenin durdurulması için ek bir dilekçe mi vermem gerekecek? Veya nasıl bir yol izlemem gerekmektedir?
3- Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda Yürütmenin durdurulması kararının çıkma olasılığı nedir?
4-Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda dava Süresinin uzamaması için Bakanlığın savunmasına cevap vermeme gerek var mıdır?
5- Yukarıda yer alan açıklamalar doğrultusunda bu davayı kazanma şansım nedir?
6- Davayı Kazanabileceğim düşünülürse; Atanmak istediğim kurumun özlük hakları şuan görev yaptığım kurumun özlük haklarından daha iyi olduğu için dava süresince geçen süredeki özlük haklarımı talep edebilir miyim?Talep edebilirsem nasıl bir yol izlemem gerekiyor?

Saygılarımla.

Neden istifa ederek öğretmen kadrosuna atanma talebinde bulunacaksınız? Müdürlük sizin kazanılmış hakkınız. Ben istifa etmeyin derim. Eğer istifa ederseniz bu durum idari davanızda sizin aleyhinize olur diye düşünüyorum.

Sorularınızla ilgili olarak;

1- Davalı idare sizi müdür olarak atamak zorundadır. Yönetmeliğe göre, burada takdir yetkileri bulunmamaktadır. Ancak idarenin sizi talepte bulunduğunuz okula değil de Valilik bünyesinde herhangi bir okula müdür olarak atama konusunda takdir yetkisinin olduğunu düşünüyorum.
2- Siz zaten YDli olarak davanızı açmışsınız. İlave dilekçeye ihtiyaç yoktur. İdare Mahkemesi YD konusunda bir karar verecektir zaten. Ancak ne yazık ki sizin dava konusu ettiğiniz işlem zımnen ret işlemi olduğundan davalı idarenin yürütmesinin durdurulacağı bir idari işlemi yoktur ve bu nedenle YD talebiniz mahkemece reddedilebilir. Sizin müdür olarak atanma talebinde bulunduğunuz okula idare kimi atarsa atasın, bu önemli değildir. Önemli olan sizin davanızın kabul edilerek zımnen ret işleminin mahkemece iptalidir. Davanız esastan kabul edilirse, idare zaten sizi zımnen reddettiği tayin dilekçenizde talep ettiğiniz okula müdür olarak atamak zorunda kalacaktır. Şu ana kadar izlediğiniz yol doğrudur ve ek bir işleme gerek yoktur diye düşünüyorum.
3- Yürütmenin durdurulması kararı ile ilgili düşüncelerimi 2. maddede belirtmiştim. Bu konuda maalesef çok ümitli değilim.YD talebini reddedebilirler. 4-Dava Süresinin uzamaması için Bakanlığın savunmasına cevap vermemek sizin aleyhinize olabilir. Bakanlığın cevap dilekçesini inceledikten sonra cevap vermeniz gerek hususlar varsa mutlaka cevaplayınız. Bunun için 30 gün beklemenize de gerek yok. Cevaplamanız gereken husus varsa acilen cevaplar ve dilekçenizi mahkemeye teslim edersiniz. Yok cevaplanması gereken bir husus yoksa, cevap vermezseniz davalı idarenin cevaba cevap işlemi olmayacağından süreden kazanabilirsiniz diye düşünüyorum.
5- Açıklamalarınız doğrultusunda bu davayı kazanma şansınızın yüksek olduğunu düşünüyorum.
6- Parasal kayıplar ile özlük hakkı kayıplarınızı dava dilekçenizde belirtmeliydiniz. Eğer belirtmişseniz ve davayı kazanırsanız, bu kayıplarınızı davalı idareden alırsınız. Bu konuyu dava dilekçenizde belirttiğinizi umuyorum.

Sayın Çobanoğlu Cevabınız için Çok teşekkür ederim. Öğrendiğim kadarıyla İdari mahkeme dava dilekçemi ve eklerini bakanlığa göndermiş.Dava dilekçemde özlük haklarım ile ilgili ilgi bilgiler yer almıyor. Ek dilekçeyle veya bakanlığın savunma yazısı tarafıma ulaştığnda özlük haklarım konusundaki taleplerimi die getirebilir miyim. Saygılarımla.

Maalesef. İYUK 16. Maddenin 4. fıkrasında " Taraflar, sürenin geçmesinden sonra verecekleri savunmalara veya ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemezler." denilmektedir. Siz özlük hakkı kayıplarınızı 60 günlük dava açma süresi bitmeden talep etmeliydiniz. 60 günlük süre dolmadan asıl dilekçenize ek bir dilekçe ile de bu kayıplarınızı talep edebilirdiniz. Siz gene bu kayıplarınızı ek bir dilekçe ve ya cevaba cevap dilekçenizde talep ediniz. Ancak bu husus mahkemece kuvvetle muhtemel davanın genişletilmesi olarak değerlendirilerek ilave talebiniz reddedilir diye düşünüyorum. Bu kayıplarınız için eğer davayı kazandıktan sonra başka bir çözüm bulunabilir mi derseniz o ayrı bir meseledir. Yine de kayıplarınızın telafisi için talepte bulununuz derim.

Sayın Çobanoğlu,eğitim kurumlarına yönetici atama yönetmeliğinin bir maddesi hakkında değerli yorumlarınız ihtiyaç var.
İLGİLİ MEVZUAT HÜKMÜ
13/08/2009 tarihli ve 27318 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeğin “Yöneticilik görevinden ayrılma” başlıklı 28. maddesindeki;
“(1) Eğitim Kurumu yöneticileri, yöneticilik görevlerinden ayrılma isteğinde bulunabilirler.
(2) Yöneticilik görevlerinden kendi isteği ile ayrılanlar, bulundukları eğitim kurumunda branşlarında/alanlarında açık norm kadro olması ve istemeleri hâlinde bu eğitim kurumuna; istememeleri ya da açık norm kadro bulunmaması durumunda ise durumlarına uygun ihtiyaç bulunan bir eğitim kurumuna öğretmen olarak atanırlar.
(3) Yöneticilik görevlerinden;
a) Eş, sağlık, öğrenim durumu gibi özürler nedeniyle,
b) Alan değişikliği nedeniyle,
c) Norm kadro fazlası olması nedeniyle,
d) İl içi ve iller arası yer değiştirmeler nedeniyle
ayrılmış olanlar hariç olmak üzere, kendi istekleri ile ayrılmış olanlar bir yıl geçmeden yeniden yöneticilik görevine atanamazlar.”
Yer verilen hükmün 3. fıkrasında istisnalar tek tek sayılmıştır.

Bakanlık kendi yönetmeliğine aykırı görüş yayımlamıştır:

Soru 5 : Eğitim kurumlarında yöneticilik yapmakta iken; Fen ve Anadolu Liseleri öğretmenlik sınavlarında başarılı olup, bu eğitim kurumlarına öğretmen olarak atananlar bir yıllık süreyi beklemeden tekrar yöneticiliğe atanmak üzere başvuruda bulunabilirler mi? ,
Cevap : Eğitim kurumlarında yönetici olarak görev yapmakta iken Fen ve Anadolu Liseleri Öğretmenlik sınavı sonucuna göre bu eğitim kurumlarına öğretmen olarak atananlar bir yıllık süreyi beklemeden yöneticiliğe tekrar başvuruda bulunabilirler.

1-Bakanlık kendi yönetmeliğine aykırı görüş yayımlayabilir mi?

Yayımlayamaz. Bakanlık görüşüne istinaden Yönetmeliğe aykırı olarak tesis edilecek idari işlemler mevzuat ve hukuka aykırı olur. Bu tür idari işlemlerin dava edilmesinde, mahkemece Bakanlık görüşü değil Yönetmelik dikkate alınır.

Sayın Çoanoğlu, bugün yönetmeliğin 25/1. maddesine istinaden bir şube müdürü arkadaşın Müdür baş yard. olarak ataması yapıldı. Bu durumu bakanlık yetklisine sorduğumda Şuanda Şube mdürü olup da Müdür Baş Yard. veya Müdür yard olarak tayin talebinde bulunanların ataması yapıldı. Okul Müdürü olarak tayin talebinde bulunanların ise ataması yapılmadı. Sınavı kazanan Müdür adaylarının ataması yapıldıktan sonra (11 Ocak-28 Ocak) 25/1. Maddeden müdür olarak tayin isteyn şube müdürleri nin ataması yapılacak dedi. Bu durumda; Benim atanamk istediğim kuruma mutlaka sınav kazanan birisi atanacaktır. Bu Durumda;

1- Müdür baş Yard. olarak atanan şube müdürü arkadaşın atama kararnamesi bizim için emsal oluşturur mu?
2-Bu kararnameyi mahkemeye sunmama gerek var mıdır? Benim davama katkısı ne olur?
Saygılarımla.

Arkadaşınız müdür olarak değil müdür başyardımcısı olarak atanmış. Müdür olarak atanmış olsaydı sizin için daha iyi bir emsal olabilirdi. Ancak yine de söz konusu atama kararnamesini mahkemeye ek bir dilekçe ile sunun derim.

Sayın Çobanoğlu bu konuyla ilgili bir sorum daha olacak.
Yönetmeliğin25/1. maddesi gereği atanmak için müracaat ettiğim ve bakanlık tarafından atanmam yapılmadığı için dava açtığım Okul Müdürlüğüne benim dava sürecim devam ederken (Yaklaşık 1 Yıl sürebilir) Valiliğin 11 Ocak 2010 tarihinde yaptığı duyuru sonucunda mutlaka atama yapılacak olup, anılan okul müdürlüğüne atama yapıldığı düşünülürse ve ben ileride davayı kazanmam halinde Sizin verdiğiniz bilgiye göre benim atamam yapılacağı ve ataması yapılan kişinin ise ataması iptal edileeği anlaşılmaktadır. Bu durumda ataması iptal edilen kişi de mağdur olacağından o da bu atamaya iptal davası açabilir mi? Açarsa sonucu ne olur? Saygılarımla.

Siz davayı kazanırsanız, normalde müdür olarak atanma talebinde bulunduğunuz okula müdür olarak atanmanız gerekir. Ancak idare, mahkeme kararının gereği yerine getirirken sizi başka bir okula müdür olarak atayabilir. Bu durumda YDli bir dava daha açmak zorunda kalabilirsiniz. Bunu şimdilik düşünmeyiniz. Sizin müdür olarak atanma talebinde bulunduğunuz okula müdür olarak atanan diğer kişinin ataması dediğim gibi idarenin tavrına bağlı olacaktır. Eğer müdürlük ataması doğrudan görevde bulunduğu okul müdürlüğü kararnamesi ile olmuşsa ve idare hukuken davranması gereken şekilde davranırsa diğer kişinin kararnamesinin iptali gerekir. Yok atama kararnamesi okul müdürü şeklindeyse ve herhangi bir okula müdür olarak atanılabiliniyorsa bu durumda sizi söz konusu okula müdür olarak atarlarken onu da başka bir okula müdür olarak atarlar olur ve biter. Her ne olursa olsun diğer kişininde yasal ve hukuki hakları olduğundan, onun da dava açma hakkı mevcuttur. Davaların sonucunun ne olacağını bilmek mümkün değildir.

Sayın Çobanoğlu; Açtığım dava ile ilgili bir sorum olack, cevaplarsanız çok sevinirim. Şöyle ki;
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğünün 15/09/2009 tarihli ve 2323-77433 sayılı 2009/73 nolu genelgesinin 11/a maddesinde “İlgili yönetmeliğin 25. maddesinin uygulanması bakımından; 25. maddenin birinci fıkrası kapsamında bulunanlar bakımından herhangi bir zaman sınırlaması getirilmediğinden, bu kapsamda olanlardan merkez teşkilatında görev yapmakta olanlar Personel Genel Müdürlüğü aracılığıyla, taşra teşkilatında görev yapmakta olanlar ise görev yapmakta oldukları valilik aracılığıyla eğitim kurumu yönetmeliği boş bulunan ilin valiliğine atanmak üzere başvuruda bulunacaklardır. Bunlardan atanma konumuna gelenler atanılacak eğitim kurumunun bulunduğu valilik aracılığıyla Personel genel müdürlüğüne bildirilecek ve personel genel müdürlüğünce atamaları gerçekleştirilecektir“ hükmü yer almaktadır.
Bu hüküm doğrultusunda dava dilekçemde Davalı İdareyi Milli Eğitim Bakanlığı olarak belirttim. Ancak Yukarıda zikredilen Yönetmeliğin ilgili maddesinde ise Her türlü Okul/kurum Müdürlüğüne atama Valiliklerce yapılır denilmektedir. Bu durumda;
1-Dava dilekçemde Atanmak istediğim ilin valiliğini davalı idare olarak göstermedim.Sadece Milli Eğitim Bakanlığını gösterdim. Bu durumda dilekçem eksik olarak değerlendirilir mi?
2-Bu durumla ilgili yeni bir müracaatta bulunmama gerek var mı? Kısaca bu durum karşısında ne yapmalıyım? Saygılarımla.

Sizin dilekçenizde davalı idare olarak Milli Eğitim Bakanlığı'nı göstermeniz doğrudur. Çünkü Valilik dilekçenizin gereğini yerine getirmiştir. Dilekçenizi zımnen reddeden Milli Eğitim Bakanlığı'dır. Kaldı ki İYUK'un 15. maddesi 1. fıkrası c. bendine göre dilekçenizde yanlış hasım belirtmişseniz bile İdare Mahkemesi veya Danıştay gerçek hasmı bularak dava dilekçenizi gerçek hasma tebliğ ederler. Bu durumda, endişelenmenize ve gerek yoktur.

bilgi için teşekkürler

Genel İdare Hizmetleri Sınıfı'nda Şef olarak Adana ili Yüreğir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nde görev yapmaktayım.
Aynı şekilde ben de 25/1. maddeden yönetici olabilmek için dilekçe ile başvurdum ve dilekçemle eklerinin İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nden 17 Kasım 2009'da çıktığını öğrendim.
Bakanlıktan hala cevap vermediler. Sanırım 60 günlük süreyi de geçirdim. Şu durumda hakkımı arayabilmek için ne yapabilirim?
Teşekkür ederim.

Sayın Çobanoğlu;
''Eğitim kurumlarına yönetici atama yönetmeliğinin2 5/1.maddesinin uygulanmaması'' Başlığı altında açıkladığım dava konusu işlemle ilgili açmış olduğum davada idare mahkemesinin Yürütmeyi Durdurma İstemimin red edildiğiüne dair kararı, 19/03/2010 tarihinde tarafıma tebliğ edildi. Konuyla ilgi MEB savunmasında şöyle diyor:''Anılan Yönetmeliğin 25/1 maddesinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle eğitim sendikası tarafından Danıştay ....... Dairesinde .................... esas sayılı dosyası üzerinden dava açılmıştır. Davacının talebi idari işlem niteliğinde yargı kararı verilmesi istemine yönelik olduğundan davanın reddi gerekmektedir. Diğer taraftan 2577 sayılı İYUK'un 27/2. maddesinde birlikte varlığı aranan şartlar mevcut olmadığından davacının yürütmenin durdurulması talebinin de reddi gerekmektedir'' diyor. İdare mahkemesi de oy birliği ile Yürütmenin durdurulması istemimi reddediyor. Sizin dava konusu işlemle ilgili verdiğiniz bilgilerde YD talebimin kuvvetli bir ihtimalle red edileceğini bildirmiştiniz. Zaman kaybı yaşamamak için Sizin değerli görüşleriniz doğrultusunda hareket etmek istiyorum.Bu durumda Yukarıda açıklanan Dava konusu işlemle ilgili olarak;

1-7 gün içerisinde Bölge İdare Mahkemesine itiraz etmelimiyim. Etmem halinde nasıl bir gerekçe sunmalıyım, Şansım var mıdır?
2-MEB'nın bu nsavunmasına karşı idare mahkemesine nasıl bir cevap vermeliyim?
3-Konuyla ilgili Danıştayda dava açılmış olması(Halen sonuçlanmadığı anlaşılmaktadır) benim mahkeme kararını nasıl etkiler?
4- Ayrıca konuyla ilgili sizin bir tavsiyeniz var mıdır?

Yardımınız için şimdiden teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum.

1- YD talebiniz dilekçenize karşılık MEB tarafından herhangi bir idari işlem tesis edilmediği için davalı idarenin yürütmesinin durdurulacağı bir idari işlemi olmadığı için reddedilmiştir. YD kararına itiraz sizin yasal hakkınızdır. İtirazdan da ne yazık ki bir netice alabileceğinizi düşünmüyorum ancak yine de itirazda bulunun derim zira kazanamasanız bile kaybedeceğiniz bir şey yoktur. Gerekçeniz mahkemeye sunduğunuz dilekçedeki iddialarınızın anlaşılır bir özeti şeklinde olmalıdır. Yönetmeliğe göre zaten şube müdürü olduğunuzdan dolayı sınava katılma zorunluluğunuzun olmadığından dolayı .. ilköğretim okulu müdürlüğüne atanma talebinde bulunduğunuzu ancak davalı idarenin dilekçenize cevap vermeyerek bu talebinizi zımnen reddettiği. Davalı idarenin, müdür olarak atanma talebinde bulunduğunuz okula başka bir kimseyi sınavla atamaya çalışmaktığını. Bu şekilde Yönetmelikten kaynaklanan atanma hakkınızın kaybolduğunu. Bu durum da davalı idarenin zımnen ret şeklindeki idari işleminin telafisi güç veya imkansız zararlarınızın oluşmasına neden olduğunu ve bu idari işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu şeklinde gerekçelerle İYUK 27/6 maddesi gereğince itirazda bulunmanızı öneririm.
2- Yukarıdaki gerekçelerle MEB’in savunmasına cevap vermiş oluyorsunuz. Ayrıca, Yönetmeliğin 25/1. maddesinin iptali davasının sizin talebinizle ilgisinin bulunmadığını zira söz konusu madde mevcut olsa da veya iptal olsa da müdür olarak atanma hakkınızın bulunduğunu da belirtiniz diyorum.
3- Anladığım kadarıyla Danıştay’daki iptal davasının sizinle ilgisi yoktur diye düşünüyorum

Sayın Çobanolu verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim. Bakanlığın gönderdiği savunmada ''Anılan Yönetmeliğin 25/1 maddesinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle eğitim sendikası tarafından Danıştay 2. Dairesinde 2009/5144 esas sayılı dosyası üzerinden dava açılmıştır deniyor. Danıştay' ın internet sayfasında Dosya Sorgulama bölümüne bakıldığında böyle bir davanın TES tarafından açıldığı görülüyor.Bakanlığın verdiği bir buçuk sayfa savunmada somut olarak sunduğu tek gerekçe bu. Sizin verdiğiniz bilgiler doğrultusnda YD talebimin reddine itirazda bulunacağım. Anladığım kadarıyla İtirazda bulunduğum zaman ayrıca İdare mahkemesine Bakanlığın savunması ile ilgili cevap vermeme gerek kalmıyor diye anladım. Bildiğim kadarıyla İdare mahkemesi aracılııyla Bölge idare mahkemesine itirazda bulunacağım. İtiraz dilekçesi ve eklerini yine 2 nüsh mı düzenlemem gerekiyor .Bunun dışında ek olarak tavsiyede bulunacağınız bir husus varsa iletirseniz sevinirim. Saygılarımı sunuyor teşekkür ediyrum.

Anladığım kadarıyla İdare Mahkemesinden size iki belge gönderilmiştir. Bunlardan biri İdare Mahkemesinin YD kararıdır. Buna tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde Bölge İdare Mahkemesine itirazda bulunmanız gerekiyor. İtiraz dilekçesi suret sayısı davalı taraf veya tarafların sayısından bir fazla olmalıdır. İtiraz dilekçenizi bulunduğunuz ilde İdare Mahkemesi varsa onların aracılığıyla Bölge İdare Mahkemesine gönderebilirsiniz. Yoksa dilekçenizi Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığıyla gönderebilirsiniz. İkinci belge ise davalı idarenin sizin dilekçenize karşılık mahkemeye gönderdiği cevap dilekçesi olmalıdır. Bu durumda, davalı idarenin cevap dilekçesine de 30 gün içinde cevap vermelisiniz. Tavsiyemi bir önceki yorumumda yazmıştım. Ancak yazacağınız cevaba cevap dilekçesi için davalı idarenin cevabını tekrar tekrar irdeleyiniz ve davalı idarenin iddialarını hukuki olarak cevaplayınız derim. Danıştay'daki iptal davası anladığım kadarıyla sizi bağlamıyor. Bunu cevaba cevap dilekçenizde çok iyi anlatmanızı öneririm. Zira davalı idare davanızla Danıştay'daki iptal davası arasında bir bağlantı kurmaya ve davanızı o davanın sonuçlanmasına kadar uzatmaya çalışıyor sanıyorum. İdare Mahkemesi o davanın sonucunun beklenmesine karar verirse bu sizin çok aleyhinize olur ve maalesef çok uzun süre dava sonucu bekleyebilirsiniz. Bu nedenle cevaba cevap dilekçenizi çok dikkatli yazmanızı ve o davayla bağlantı olmadığını iyi anlatmanızı öneririm. Davalı idarenin cevap dilekçesini incelemeksizin başka bir şey diyemiyorum. İyi günler dilerim.

Sayın Çobanoğlu, İdare Mahkemesinden tarafıma iki belge gönderilmiştir. Bunlardan biri İdare Mahkemesinin YD kararıdır. Diğeri ise Bakanlığın savuması.bakanlığın savunmasında yönetmeliğin 25/1. maddesi ve 2009/73 sayılı genelgenin 11. maddesine aynen yer verilmiş bunun dışında ise atanmak istediğim okulun bulunduğu valiliğin okul müdürü olarak atanmamı teklif etiğini belirtmiş ve ondan sonra ancak diyor ''Anılan Yönetmeliğin 25/1 maddesinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle eğitim sendikası tarafından Danıştay 2. Dairesinde 2009/5144 esas sayılı dosyası üzerinden dava açılmıştır. Davacının talebi idari işlem niteliğinde yargı kararı verilmesi istemine yönelik olduğundan davanın reddi gerekmektedir. Diğer taraftan 2577 sayılı İYUK'un 27/2. maddesinde birlikte varlığı aranan şartlar mevcut olmadığından davacının yürütmenin durdurulması talebinin de reddi gerekmektedir'' diyor. Bunun dşında hiç bir bilgi ve belge yok. Bu durumda siz mevzuat ve hukuki açıdan savunmaya ve cevaba cevap yazımızda vurgulayacağımız hususları açıklarsanız biz gerisini getiririz diye düşünüyorum. Katkınızdan dolayı şimdiden teşekkürler.

YD itiraz dilekçenize ve Bakanlığın cevabına cevap dilekçenizde neleri yazmanız gerektiğini yukarıdaki yorumlarımda yazdım. Önemli değil tekrar yazayım.

Bakanlığın savunmasında Yönetmeliğin 25/1. maddesi ve 2009/73 sayılı genelgenin 11. maddesine aynen yer verilmiş bunun dışında ise atanmak istediğiniz okulun bulunduğu Valiliğin okul müdürü olarak atanmanızı teklif ettiği belirtilmiş ve ondan sonra ''Anılan Yönetmeliğin 25/1 maddesinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle eğitim sendikası tarafından Danıştay 2. Dairesinde 2009/5144 esas sayılı dosyası üzerinden dava açılmıştır. Davacının talebi idari işlem niteliğinde yargı kararı verilmesi istemine yönelik olduğundan davanın reddi gerekmektedir. Diğer taraftan 2577 sayılı İYUK'un 27/2. maddesinde birlikte varlığı aranan şartlar mevcut olmadığından davacının yürütmenin durdurulması talebinin de reddi gerekmektedir'' denmiş.

Sizin okul müdürü olarak atanmanız için Yönetmeliğin 25/1. maddesi gereğince sınava katılmanıza gerek yok. Bu hüküm Bakanlığın 2009/73 sayılı genelgesinin 11. maddesinde de tekrarlanmış.Bakanlık da bunları söylemiş. Sonra ne demiş? ''Anılan Yönetmeliğin 25/1 maddesinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle eğitim sendikası tarafından Danıştay 2. Dairesinde 2009/5144 esas sayılı dosyası üzerinden dava açılmıştır." demiş. Peki bu savunma ne ifade eder? Hiçbir şey ifade etmez çünkü Danıştay sizin dilekçeniz gönderildiği tarihte sendikanın davası ile ilgili YD kararı vermemiş. Belki de YD talebini reddetti. Dolayısı ile sizin atanma talep dilekçenizi gönderdiğinizde 25/1 madde yürürlükte. Belki hala yürürlükte. Dolayısı ile sizin atanma talep dilekçenizle sendikanın YD ve iptal davası arasında doğrudan bir illiyet bağı yoktur. Davalı idare mahkemeyi yanıltmak ve davanının sonuçlanmasını uzatmak için böyle bir savunmada bulunmuş.

Bakanlık savunmasında başka ne demiş? "Davacının talebi idari işlem niteliğinde yargı kararı verilmesi istemine yönelik olduğundan davanın reddi gerekmektedir. Diğer taraftan 2577 sayılı İYUK'un 27/2. maddesinde birlikte varlığı aranan şartlar mevcut olmadığından davacının yürütmenin durdurulması talebinin de reddi gerekmektedir'' demiş. Yani Bakanlık ben davacının dilekçesine yönelik işlem tesis etmedim. Olmayan bir idari işlem için YD kararı alınamaz diyor. Bunu özellikle YD talebinizin reddi için yazmışlar ve mahkeme de o yönde değerlendirmiş ve YD talebinizi reddetmiş. Siz cevaba cevabınızda davalı idarenin atanma talebinizi içeren dilekçenize cevap verilmemek suretiyle oluşturduğu zımnen ret işleminin iptali talebinde bulunduğunuzu belirteceksiniz. Ayrıca Yönetmeliğin 25/1. maddesine istinaden bir şube müdürü arkadaşınızın Müdür baş yard. olarak ataması yapıldığını belirterek bu atama işleminin bir örneğini de cevaba cevap dilekçenizle beraber mahkemeye sunacaksınız.

YD itiraz dilekçenizde de yukarıda anlattığım hususları yazdıktan sonra Yönetmeliğe göre zaten şube müdürü olduğunuzdan dolayı sınava katılma zorunluluğu olmaksızın ilköğretim okulu müdürlüğüne atanma hakkınızın olduğunu ancak davalı idarenin dilekçenize cevap vermeyerek bu talebinizi zımnen reddettiğini, davalı idarenin müdür olarak atanma talebinde bulunduğunuz okula başka bir kimseyi sınavla atamaya çalıştığını ve bu şekilde Yönetmelikten kaynaklanan atanma hakkınızın kaybolduğunu ve davalı idarenin zımnen ret şeklindeki idari işleminin telafisi güç veya imkansız zararlarınızın oluşmasına neden olduğunu ve bu idari işlemin açıkça hukuka aykırı olduğunu belirteceksiniz ve İYUK 27/6 maddesi gereğince itirazınızın kabul edilmesi talebinde bulunacaksınız. YD itirazının ret olabileceğini ancak iptal talebinizin kabul edileceğini düşünüyorum.

Sayın Çobanoğlu, verdiğiniz bilgiler için çok teşekkür ederim. Yönetmeliğin 25/1. maddesi halen yürürlükte. Ayrıca bakanlığın savunmasında belirttiği, eğitim sendikası tarafından Danıştay 2. Dairesinde 2009/5144 esas sayılı dosyası üzerinden açtığı davada son durum eğitim sedikasının YD talebinin red edildiği yönündedir.

İşte budur. Bu şekilde Bakanlığın savunmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu yazacaksınız.

Sayın Çobanolu;
Bakanlığın konuyla ilgili 2. savunması tarafıma tebliğ edilmiştir. Savunmada:''Türk Eğitim Sendikası tarafından MEB Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama veYer Değiştirmelerine İlişkin Yönetmeliğin25/1 maddesne karşı açılan davada iptal kararı verilmesi durumunda 25/1 maddeye göre yapılan atamalar ile bu atama işlemine bağlı diğer atamalar etkileneceğinden yönetici konumunda bulunan davacı ile aynı şekilde başvuruda bulunanların isteği değerlendirmeye alınmamıştır.''denilmektedir. Bu durumda;
1- Bakanlığın savunması hukuken ne kadar inandırıcıdır? Mahkeme bu savunmada belirtilen yönetmeliğin 25/1. mad. Danıştayda iptali için açılan davanın sonucunu bekler mi?
2-Bu aşamadan sonra esasa yönelik karar ne zaman çıkar? Tecrübenize dayanarak bu davanı sonucu ne olabilir? Saygılarımla.

Bakanlığın savunması pek hukuki bir değer taşımıyor bence. Yani idarenin varsayımlarla hareket etmesi doğru değildir. Yani Bakanlığın savunmasına karşılık siz de ya Danıştay davayı reddeder ve iptal kararı vermez ise benim mağduriyetim ne olacak diyebilirsiniz. Bana göre sizin davanızda Danıştay'daki davanın sonucunun beklenmesine gerek yoktur ancak Mahkeme ne der bilemem. Bundan sonra esasa yönelik karar en az bir kaç ay daha beklemek zorunda kalabilirsiniz ancak bazen bu süre 6 ayda olabiliyor 1 yıl da. Bu davanın sonucunun lehinize olma şansının yüksek olduğunu düşünüyorum. Ancak ülkemizde bazen sürpriz kararlar da olabiliyor maalesef.

Sayın Çobanoğlu, 30 Temmuz 2010 tarihi itibariyle İdare Mahkemesinden davamın sonucu tarafıma tebliğ edildi. İdare Mahkemesi verdiği kararda MEB'in zımnen ret işlemini iptal etti. Özet olarak gerekçesinde ''İdare mahkemesinde veya danıştay da devam eden bir davaya bakarak yürürlükte bulunan yönetmeliğin hükümlerinin işletilmemesi mevzuata ve hukuka uygun değildir '' diyerek MEB atamamı yapmamasını hukuki bulmayarak iptal etti.
Bu dava sürecinde başından bu yana verdiğiniz bilgilerle destek olduğunuz, yol gösterdiğinizden dolayı size sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Sizin değerli bilgilerinizden yararlanmaya devam edeceğiz. Sayın Çobanoğlu Bu durumda;
1- Benim atamamın yapılması için bakanlığa herhangi bir müracaatta bulunmama gerek var mıdır?
2- Valilik atamamın yapılmasını uygun görüp, bakanlığa bildirdiği birinci sıradaki tercihim olan kuruma Bakanlık, beni atamak zorunda mıdır?
3- Bildiğiniz üzere Bir eğitim sendikası tarafından bizim atamamıza yasal dayanak teşkil eden Yönetmeliğin 25/1. maddesinin YD talebi ret edildi. sendika bunun üzerine danıştay İdari Dava dairerlerinde itiraz etti Burada da ret edildi. halen danıştay da esastan görüşülüyor.Benim atamamın 2577 sayılı kanunun ilgili maddesi gereği bakanlığa tebliğ tarihinden itibaren 1 ay içerisinde yapılması gerekiyor. Atamamın yapıldığını düşünürsek ve daha sonra sendikanın açtığı davada karar yönetmeliğin 25/1. maddesinin iptali yönünde çıkarsa benim atamam da buna paralel olarak iptal edilebilir mi?
4- Bunun dışında sizin herhangi bir tavsiyeniz var mı? Saygılarımı sunuyor Teşekkür ediyorum.

Değerli Hukiki Net üyeleri, bu konuda bilgi verecek arkadaş yok mu? Konuya vakıf üyelerimizden cevap bekliyorum. teşekkürler.