Komşulukta Anlayış eksikliği ve İletişim Sorunları Üstüne Bir Yazı (Öğrencilerden)

Merhaba biz öğrenci hacettepe mühendislik fakültesinin farklı kollarının mensubuyuz,çeşitli yerlerde kiracı olarak yaşadık ve başımıza gelenler;

1.vakamız) Eve eşya taşırken bile duvara vuran komşumuz ki benim oda yatak odalarının altı diye daha sonra biz salonda muhabbet eder olduk ki yine vurdu duvara sanırım sopa veya ağır bir metalla ardından ağır bir küfür etti,aşırı alkollü olduğum için ses etmedim.ertesi gün gördüm selam verdim,konuştum ki anlasın biz sosyal bir varlığız.Ardından bu olay 3 gün önce oldu,gece yine duvara vurup küfür etti bu sefer dayanamadım in ulen aşağı dedim sonra eve polis geldi uyardı,gitti.Ceza kesmeye yeltendi bilmem kaçıncı yasada 60 lira falan,düzgünce konuştuk birşey olmadı.

2.vakamız) Tanımadığım sadece devamlı gördüğüm için selam verdiğim bir komşumuzun kızı (iyi günler dediğim) için bizi öldürmekle tehdit eden yan komşumuz (kızın babası) ki elinde yük olan eşinin poşetini taşırım,gelmekte olan komşuma kapı tutarım,haftasonu tatile gidecek olan komşumuzun kuşlarına bakmışlığımda var bunlar göz ardı edildi.

3.vakamız) Kapının önünde ayakkabılar birikmiş diye alenen çöpü ayakkabıların üstüne koyan ilkinde ses etmediğim ki tanesi 100 liradan 10 ayakkabı.İkincisinin Ardından gece 11 gibi kapısını çaldım, adam artis artis açtı kapıyı 'ne var ulen' şeklinde bağırarak.Her halükarda yapacağım iyi niyetli konuşma kendimi tutamayıp 'bu var ulen top, insan mısın sen? senin misafirin gelince arabasının tekerini mi indiriyim' dediğimde bir an durup sonra eşim koymuştur gençler şeklinde tırsan karşı komşum.Sonra kadınlar günde bize satanist uzak durun demiş komşunun oğluna matematik dersi veriyorum o anlattı.

Bu üç olaydaki hukuksal boyutu merak ediyorum.Acaba kim suçlu kim haklı bu problemleri yasalar mı çözer?

Bunları okuyunca hiç şaşırmayın normalde olan şeyler,peki ne kadar normal?yani üç olayda da iletişim problemi mevcut ve öncelikle diyeceklerim;
* öğrenci diyince ne bu şiddet bu celal?
* Duvara vurma eyleminiz,kendime hayvan muamelesi yapılmış hissettiğim gibi sizinde hayvan olduğunuz fikrine kapılmama yol açıyor.Neden duvar? gel konuş söyle derdini,bir yol bulalım.Psikopatmış gibi bağırıpta sonra yolda görünce yolunu değiştirme.
* başımızda ailemiz yok diye sorumsuz olduğumuzu düşünüyorsunuz arkamızdan satanist,şöyle evladım olsa yüzüne tükürürüm diyorsunuz ki evladınız bizim okulları kazansın diye milyarlar bayıyorsunuz.Olsa trilyon harcarsınız.
* Her öğrenci evi cemaat evi statüsünde mi olmalıdır ki eski öğrenci komşunuzdan söz açıp namazında niyazında çocuklar diyorsunuz?
*Sizin sistemleşmiş memuriyet hayatınıza ayak uydurma zorunluluğumuz olmadığı halde,yine akşamları müziğin sesini kısmamız,geceleri sessiz konuşmamız hiç mi olumlu birşey bırakmıyor gözünüzde?
* Apartmana kız arkadaşımız gelirken neden gözünün içine bakıpta ayıplıyorsunuz? Bir kız, bir erkek öğrenci evine yemek yapmaya,evi toparlamaya oturup iki çift laf etmeye gelemez mi?biz insan mı yiyoruz?Arkadaş kavramının bizdeki yeri sizden farklı mı?
* Birde herkesin problem ettiği çocuk sesleri? yahu o çocuk.Çocuk ses yapabilir zaten yapmalıda çıkıp apartmanın önünde top oynasa efendim arabam var top geliyor çiziliyor,ağaç var çim var üstüne basıyorlar dersiniz kovalarsınız.Gidip halısaha maçı yapacak hali yok ya? Ne bekliyorsunuz anlamış değilim.

Benim cevap hakkım yok mu?her gittiğim yerde benimle gürültü yüzünden sorun yaşayan komşularımızın yatak odasından gelen sesleri duyuyorduk ama dinlemiyorduk sorun etmedik,polis çağırmadık veya 'ağzına yastık bastır' diye fikir beyan etmedik.Ki ben yapsam eminim gelirdi birde nutuk atar 'Oğlum günah değil mi senin bacın yok mu' şeklinde ki yapıyoruz daha gelen olmadı gelirse 'Allah mısınız lan' tepkisini vereceğim... Acaba sustuğumuz için mi suçluyuz,ön yargılarınızı yıkamadığınız için mi suçluyuz?

Genel olarak orta yaş ve üzeri olarak tabir edilen 35 yaş üstü insanların geçmişini birden unuttuğunu düşünüyorum.Hayata memur olarak başladığını sanmasından,doğduğu andan itibaren gürülteye tahammülsüz olduğunu sanmasından,kendi çocuğunun hiç ses yapmadığını sanmasından şikayetçiyim.

Hukuksal olarak ne yapabilirim?Tüm ülkeye dava mı açayım?Yoksa insanlar bu yazıyı okuyup biraz kendilerinde değişiklik yapabilir mi? Üşenmeden yazdım,okuduysanız yorumunuzu eksik etmeyin.Saygılar.

merhaba
Anlattığınız sorunlardan bazıları sadece öğrenci olanların değil,herkesin başına gelebilecek toplu yaşanan ve ortak kullanım yerleri olan heryerde yaşanan sorunlardan.oturduğum site üniversiteye yakın olduğu için sitemizde fazlaca öğrenci grupları kiracı olarak oturuyor ancak bahsettiğiniz gibi sorunlar yaşanmadı.tam tersine selamlaşmalar ve olası eksik ihtiyaçlarını rahatça istemeleri yönünde tembihler site sakinleri tarafından yapılmakta olduğunu biliyorum.bunu neden anlattım heryerde öğrenciler sizin sorunlarınızı yaşamıyor.

1.vakanız) Eşya taşınırken gürültü olması,sağa sola eşya çarpması öğrencilerinde ailelerinde herkesin yaşadığı çok normal durumdur.anlayış gösterilmesi gerekir.taşınmanın üzerinden üç gün geçtikten sonra hiç sebepsiz duvara vuran komşunuzu anlayamadım..duvara hafifçe vurmak belki sesiniz geliyor daha yavaş diye bir uyarı niteliğindeyse,küfür neden ?
iletişimden bahsediyorsanız : duvara vuran komşunuza ,olay küfüre kadar gitmeden nedenini sorabilirdiniz diye düşünüyorum..komşunuzun sebepsiz kötü konuşmasını ve anlayışsızlığını onaylamıyorum.yinede siz uymayın,terbiyenizden ödün vermeyin derim.zira aynı seviyede olursunuz.gururla okuduğunuz okuldan bahsediyorsunuz,kutlarım..bu yüzden farkınız olmalı diye düşünüyorum.

2.vakanız) siz olması gerekeni yapmışsınız.ancak değişik kültürdeki insanların birarada yaşamak zorunda olduğu apartmanlarda böyle insanlar olabilir.babası istemiyorsa bu kulağınıza geldi ve farkettiyseniz sizde selamlaşmayın derim.
bazı insanlar tanımadıkları kişilerle muatap olmayı sevmezler.yıllardır oturduğum sitede inanın selamlaşmayan tanışmayan,çok insan mevcut.

3.vakanız) kapı önü ortak kullanım alanı olduğu için ayakkabı bırakılmaz..sizde ayakkabıları fazlaca biriktirince çöpleri üzerine bırakmak suretiyle tepkisini çirkince göstermiş komşunuz.konuşabilir,kapı önüne ayakkabı bırakmamanızı söyliyebirdi.ortak kullanım alanını ihlale girer bu yaptığınız,ayakkabılarınızı dairenize alın derim.

Önyargılı yaklaşımlara takılmayın.ancak gece 2 de alkollü olarak,gürültü yapıp komşularınızı rahatsız etmenizin haklı tarafını göremedim.vede o saatte komşunuz kapıya gelip uyarmadı diye iletişim sorunu var komşularda diyerek yakınıyorsunuz.kaldı ki :öğrencisiniz boş zamanları nasıl buluyorsunuz ?
demek istediğim kusurları önce kendinizde,sonra karşı tarfta ararsanız,ne demek istediğim anlaşılır.

Açıkçası ben nedir bu asabiyet anlamadım. Toplu yaşama kurallarına uyuldukça öğrenci yada değil kimseyle problem yaşanmayacağını düşünüyorum. Ben de öğrenciyken tek başıma oturuyordum. Alt komşum ile (ki kendileri kapalı bir aileydi) çok iyi anlaşıyordum. Kadın hatta öğrenci deyince korkmuştum ama endişelenmeme hiç gerek yokmuş demişti. Eve arkadaşlarım da geliyordu, bazen içiyordukta ama hiç şikayet almadık.

Elbette bahsettiğiniz şekilde problemli insanlar her yerde var, bir sonraki apartmanda o tür problemli bir insan da bana düşmüştü. Fazla kafaya takmamak gerek, ben öyle yapmıştım.

Öte yandan gecenin bir vakti gürültü yapan komşumun kapısına gitmektense bende duvara vurmayı yeğlerim ki gecenin ikinsinde matkap çalıştıran komşuma da bunu yapmışımdır. Komşum gecenin o vakti gürültü yapılmaması gerektiğini idrak edemeyecek kadar saygısızsa bende kapısına gidip rica etme saygısını göstermem. Kimse de göstermemelidir.

Sayın resmiyet,

Siz öğrenci arkadaşı direk mahkum etmişsiniz. Öğrenci arkadaşın alkollü olması, onun kesinlikle gürültü yaptığı anlamına mı geliyor? Öğrenci arkadaş, komşusunun yaptığı harekete, o an alkollü olduğu için cevap vermemiş ama siz öğrenci arkadaşı gürültü yapmakla suçlamışsınız.

Anlaşılan, sizin karşınıza hiç problemli komşu çıkmamış ve farkında mısınız bilmiyorum ama siz de öğrenci arkadaşın şikayet (hadi sitem diyelim) ettiği gruba dahil oluyorsunuz yazdıklarınızla.

İnsanları anlamak hiç kolay değil. Adam boşuna dememiş; damdan düşen yanıma gelsin. Başına gelmeyen bilemez.

Sizi bilmem ama ben memuriyet hayatımda çok tayin gördüm ve ev değiştirdim. Balkonda kahvaltı ettiğimi görerek evine çıkıp balkonundan üzerime halı silkeleyen komşum da oldu, evin içinde topuklu ayakkabı ile gezen komşumda. Ama, hastalığı nedeniyle evin içinde bastonla gezen annesinin çıkardığı ses için defalarca özür dileyen komşum da oldu.

Sonuçta öğrenci arkadaşı çok iyi anlıyorum.

Selamlar....

Sanırım kendisi Teory arkadaşımızın gönderdiği diğer yazıları okuyarak böyle bir sonuca varmış. Tabi bir de hikayenin diğer tarafını dinlemek gerek. Gerçekten gecenin bir vakti aşırı alkol alınıp gürültü yapılmışsa o komşunun yerinde olsam bende iletişim kurmam. Bilmiyor mu o saatte diğer insanların rahatsız olacağını? Biliyor.. Bile bile yapıyor, e ben o adamla hele de alkolüyse daha ne konuşayım ki?

Bu forumda, mahalle kabadayısı uslûbu ile yazı yazılmaz, insan haklı bile olsa haksız duruma düşebilir. Eğer birden fazla komşu ile farklı sorunlar varsa, o zaman insan kendini sorgulamalı öncelikle.

Arkadaşım ben de İzmir'de öğrenciyim. Yaşadığın problemleri bizde yaşıyoruz emin ol. Altımızda tek başına yaşayan yaşlı bir kadın var. Sürekli uyarıda bulunuyor ancak haksız da değil.

Saat 23.00-24.00 'dan sonra sesin kesilmesi gerek. Kimse kimsenin sesini çekmek zorunda değil. Sizi suçlamıyorum yanlış anlamayın.

Ayrıca şöyle birşey var, büyük şehirlerde insanların tahammül sınırları gerçekten çok dar. Bütün gün şehirin stresi, geçim sıkıntısı bu tarz agresiflikleri doğurabiliyor.

Alıntı:

---

hmirmak rumuzlu üyeden alıntı

Sayın resmiyet,

Siz öğrenci arkadaşı direk mahkum etmişsiniz. Öğrenci arkadaşın alkollü olması, onun kesinlikle gürültü yaptığı anlamına mı geliyor? Öğrenci arkadaş, komşusunun yaptığı harekete, o an alkollü olduğu için cevap vermemiş ama siz öğrenci arkadaşı gürültü yapmakla suçlamışsınız.

Anlaşılan, sizin karşınıza hiç problemli komşu çıkmamış ve farkında mısınız bilmiyorum ama siz de öğrenci arkadaşın şikayet (hadi sitem diyelim) ettiği gruba dahil oluyorsunuz yazdıklarınızla.

İnsanları anlamak hiç kolay değil. Adam boşuna dememiş; damdan düşen yanıma gelsin. Başına gelmeyen bilemez.

Sizi bilmem ama ben memuriyet hayatımda çok tayin gördüm ve ev değiştirdim. Balkonda kahvaltı ettiğimi görerek evine çıkıp balkonundan üzerime halı silkeleyen komşum da oldu, evin içinde topuklu ayakkabı ile gezen komşumda. Ama, hastalığı nedeniyle evin içinde bastonla gezen annesinin çıkardığı ses için defalarca özür dileyen komşum da oldu.

Sonuçta öğrenci arkadaşı çok iyi anlıyorum.

Selamlar....

---

sayın hmirmak ;

öğrenci arkadaşın diğer iletilerini okursanız.bahsettiğim kanaatlere nereden vardığımı öğrenmiş olursunuz.basın sesini açarak duvarları titreten komşum haklısınız hiç olmadı.

Haklısınız sayın resmiyet, ben diğer iletilerinden haberdar olmadığım için sadece bu iletisini okumuştum. Diğer iletilerdeki yazdıklarını görünce size hak verdim.

1) Sayın resmiyet sizin yorumunuza itafen; bana küfür eden komşuma merhaba iyi günler neden sövüyorsun ki? Benim annem 657 tabii bir memur deme mi bekliyorsunuz?Benim apartman komşuma selam vermem için babasının rızası mı almam gerek? Senin yapında düşünürsem selamıma karşılık veren,babasınında kızmadığı bir komşum normal değil anormal bir komşu mudur?Ben bundan dert yanıyorum zaten.Ayrıca başka yerlerde yazdığım yorumlardan yola çıkarak beni yargılayamazsın.Ben bir çözüm bulanabilir mi diye yazdım,çözümsüzlük herkesin yapabileceği bir şeydi,sokaktaki adamda aynı cevabı verse şaşırmam şimdi kahvaltıdan sonra sormaya gidebilirim hatta ilk gördüğüme.
2) Sayın zevzeque sizin yorumunuza itafen; ben zaten gecenin bir vakti kapıma gelsin uyarsın demedim tabi abes olur hatta duvarada vursun tamam onada varım,ama ertesi gün gelsin güzelce konuşsun,uyarsın,kızsın aynı küfürü yüzüme etsin ki edemeyecektir insanların konuşarak anlaşması gerektiğini bunun bir öncelik olduğunu bilse duvara vurmazdı.Siz duvara vurma yöntemini seçtiğinizde alttakilerde biraz farklı bir komün çıkarsa gelip kafanıza vurabilir,malum serseriler ne baktın diye adam öldürür oldu memlekette.Gürültü yapmanın saygısızlık olduğunu söylüyorsunuz.Dolmuşta konuşurken burada konuşulmaz dolmuş bura diyip susturan adam geldi aklıma belki saygısızımdır bilemem ama saygısızlık hani bu lafın yeri değil içi dolmuyor.
3) Sayın Gezgin_06 sizin yorumunuza itafen; Çok trafik kazası yapmış olan bir insan için direkman trafik kurallarını çiğnediği öne sürülemez,önce incelenir okunur iki tarafta tartılır sonra yorum yapılır,bu her kaza için geçerlidir.Tarafların suçlu veya suçsuz olduğu tespitine varmak için önceki vakaaya bakılmaz.Ayrıca kabadayı gibi yorum yazmak gibi bir tabiri ilk defa duydum.Şayet varsa öyle bir kullanım emir kipi kullanmamışım ve sesimi yükseltmedim konuşurken,tesbihte yok elimde,beyaz gömlek sivri burun ayakkabıda yok hem benim doğan görünümlü şahinimde olmadı hiç :)
4) Sayın magicstar sizin yorumunuza itafen; Sizi tebrik ediyorum.Anlattıklarımı biraz olsun sizin anlayabileceğiniz şekilde ifade etmiş olmama sevindim.Tahammül sınırı pek yok,kesinlikle doğru cümleydi.Doğalgaz ortak gider olarak ödeniyor,ocak şubat ayında tatil memlekete dönüyoruz,yazında 3 ay genelde ev boş ama ödüyoruz gıkım çıkmaz.Anahtarını unutan komşular bizim zile basıyor çünkü öğrenciyiz,la verin şu kapıcı parasını artık diyen site görevlisi normalde geçtim laubalı tavrını başkasının kapısına gidemez ama bize karşı böyle çünkü bir öğrenciyiz,'Gençler araba sizin mi?' diyen komşu ilk bizim zile basar çünkü biz öğrenciyiz ayakta olma ihtimalimiz yüksek ve uyuyor olsak bile sorun etmeyiz bu söylediklerimi,en azından bir aile babası kadar.Biz tahammüllüyüz yani karşı tarafında öyle olmasını bekliyorum sadece buydu bahsettiğim.
5) Sayın hmirmak sizin yorumunuza itafen; Beni sadece bu yazdığım başlıkla değerlendirdiğinizde hakverdiğiniz için teşekkür ederim.Daha sonra fikrinizi değiştirme kararınızada saygı duyuyorum,kızgın değilim :)

Evet son gelişmelerden haberdar edeyim sizleri 1.vakaadaki komşumuzu (halen komşumuz olan komşumuzdur) yürürken gördüm.Aradaki adım farkını kapatmak için koşar pozisyonda kendisine yetişmeye çalıştım hey hoyt abi dur şeklindede bağırdım ama beni görmesine rağmen hızlıca dış kapıyı kapatıp çıktı evine.Sanırım tepkilerimi yanlış anladı,bunu birazda tipime borçluyum veya ses tonuma veya koşar adım gitmeme her neyse.O günden beri tık çıkmadı yukardan.Ve artık diğer apartman sakinleriyle sosyal ilişkimizi ilerletince dedikodu mu denir ne denirse olaylardan bahsettim.Çocuğunun down sendromlu olduğunu,adamın emekli bir öğretmen olduğunu kafayı biraz sıyırdığını öğrendim.Eşi de vefat etmiş geçen senelerde.Ve kendisinin evinden inleme kendini sağa sola vurma olarak tabir edebileceğim sabaha karşı olan şeyleri belirtmedim bile çünkü önemsemiyordum bazen uyansamda yani ne olacak sanki diyordum,ama bunu bizde içiyoruz ses yapıyoruz ödeştik şeklinde değil hakkaten önemsemiyordum.Öğrendim üzüldüm artık sesleri hiç umursamıyorum hatta benimle iletişim kurmak istese tahminimce yaşıtım olduğunu düşündüğüm oğluyla arkadaş olabilirdik.Bak bu saatlerde başladı sesler,ağlama inleme karışık berbat kötü bir ses rahatsız ediyor yani içimi burkuyor tabi kulak kabartırsam yoksa insan duymuyor sesi.

Ayrıca bu alkol olayının üzerinde durulmuşta içiyorum,içiyoruz,içiliyor zamda geldi hızlı içiyoruz artık,kafa yapsın diye ekonomik olmak gerek :) sanki ben alkollü olduğumuzu belirtmesem haklı olduğumu söylecekte işin içine alkol girince bilinçsiz,dengesiz,ne yaptığını bilmeyen bir gence dönüştüğümüzü düşünüp fikrini değiştirmiş insanlar.Adabıyla içiyoruz bizde normaldeki ses,alkollüykende aynı.Ben 'sinirlerime hakim olamama ihtimalimin arttığını' düşünerek gitmedim.Ve bu nedenle alkollü olduğumuzu belirttim.Yoksa alkol alıp sapıttık değil olay.Yani yine bazılarınız olaya önyargıyla,at gözlüğüyle bakmış.Ben başıma gelen olayları yazdım,uygulanan baskıları (Bu abartı oldu),tahammülsüzlüğü,sinir stresi gördüm ve bu komşu bana hukuki olarak ne yapabilir,ben ne yapabilirim dedim o ara site denk geldi yazıyım dedim.Yasada var yok önemli değil benim için,etik kurallar çerçevesinden olaya bakıyorum hangi etik dersen? yok artık derim.Yani birde üzüldüm yahu,sanırım yaşça hepimiz büyüksünüz benden,dile getirdiğim olaylarda sadece benim yanlışım olarak tabir ettiğiniz şeyler üstünde durmuşsunuz öyle deşmişssiniz oraları.Kabadayı olayınada çok bozuldum,bir dil bir insan diyorsan içimde yaşattığım 4 kişilik bir aile; birinden biri kabadayı olacak :)

Anlamadığım bir diğer şey ise;herkes şikayetçi özellikle ses var diyor herkes.Tamam var ee sen nabtın? sende müzik açık uyu,sende kulaklık al satılıyor aynı göz bandı gibi bir vakaa veya yastığı kafanın altına koy yada ben gibi yap 'Duyma!'.Bu kadar titiz bu kadar hassas olmayın sonuçta apartman yahu insan dolu içi bir duvar var aranda. Ütopyandaki ikamet koşulları için müstakil daireleri öneriyorum. Herkesin parası mı var? Ama şehirden uzak vs nedenleri aşarak gelip yerleştiğin apartman dairesinde üst,alt veya yan komşunun yaptığı ses mi rahatsız ediyor seni? Yap kendi evini,yaşa yaşat istediklerini.

Yazdığın yazıları okuyan aklı başında bir insan, senin karıştığın trafik kazalarının tümünde senin kabahatli olduğunu, mobese görüntüsüne gerek kalmadan anlayabilir.

Şİmdi şöyle anlatayım.
Öncelikle arkadaşlar öğrenci, sonra bekar, namaz kılmıyorlar, badem bıyıkları yok, muhtemelen kız arkadaşları türbanlı da değil, hatta içki de içiyorlar.
Elimizdekileri toplarsak ne çıkar ortaya, potansiyel suçlu, komşunun kızına sarkıntılık edecek kadar şerefsiz, komşuları düşünmeyecek kadar anlayışsız, gecenin bi yarısı evde o kadar bekar toplandığına göre seks partisi yapıyorlardır. Mahallenin namusunu kimseye yedirmeyiz anlayışı, hatta siyah da giyiyorsunuzdur ki,muhtemelen satanisttir bunlar.
Dahası var da yazmayayım. Anlayış kısaca bu işte. Dar kalıpların içersine sıkışan insanlar, herkesin kendisi gibi düşündüğünü sanıp, kendi yalan dünyasında yaşadığı gibi yaşamasını ister. Yoksa, sorun, komşuluk hukuku, kat mülkiyeti kanunu açısından çözülmez.
Gençlerin kızlı erkekli arkadaş olduklarını, iki cinsten insanın yanyana geldiğinde, seks yapmayıp arkadaşlık da yapabileceğini bilmek ve anlamak gerek. Kaldı ki, seks de yapabilirler ve buna sadece ailelerin tepki gösterme hakkı vardır.
İnsanın evinde içmesinden daha doğal birşey yoktur. Eğer çevreyi rahatsız ediyorsa, mütecaviz sarhoşluk olur. Bunun da suç oolduğunu hatırlatmakta yarar var.
Eğer, bir insan koöşusuna selam veriyorsa, illa ki onu taciz etmek amacı gütmez. Selamlaşmak, uygar bir davranış biçimidir.
kapının önüne ayakkabı koymak, yasaların onaylamadığı bir davranış olmakla beraber, üzerine çöp koynak da ayrı bir yasadışı davranıştır. Ama anladığım kadarıyla burada sorun, ayakkabıların dışarda olması değil; sahiplerinin içerde olması.

Ne yazık ki, bu tür sorunların tek çözümü var. O da anlayış.

Alıntı:

---

Gezgin_06 rumuzlu üyeden alıntı

Yazdığın yazıları okuyan aklı başında bir insan, senin karıştığın trafik kazalarının tümünde senin kabahatli olduğunu, mobese görüntüsüne gerek kalmadan anlayabilir.

---

Tabi efendim haklısınız, hatta yanımda bir kız varken akşamında tecavüz edeceğimi, elimde bıçak gördüyseniz birini öldürdüğümü düşünebilirsiniz. Siz aklı başında bir insansınız, siz ve sizin gibi olan diğer tüm vatandaşlar gibi...

yazık...

Av.Ragıp Atay aynen size katılıyorum. Bahsettiğim 'anlayış' kavramıyda buydu. Hukuk problemleri çözmeye yardımcı değildir, hukuk problemlerden sonra yaptırım uygular. Belki tekrar sorun yaşanmamasını sağlar ama sonuç olarak etkiye tepki prensibi var.

Problemler yaşanmadan çözülebilirsin diye bir şeyler paylaştım ben. Ama görüldüğü üzere yine aynı at gözlüklü, önyargılı insanlar her yerde mevcut.