Borçlar Kanunu 41/2 Haksız Fiil nedeni ile 3 ncü kişiye Tazminat Davası açma
T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/10434
K. 2005/4506
T. 28.4.2005
• ZİNA NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT ( Dava Dışı Eşi İle Davalı Arasında Bir Yakınlaşma Bulunduğu Anlaşılmasına Göre Davacının Aile Bütünlüğüne Haksız Bir Saldırı Oluşturduğu Benimsenerek Kabulü Gereği )
• EŞİN RIZASIYLA YAPTIĞI ZİNA ( Davalının Davacının Eşinin Rızası İle De Olsa Yapması Halinde Davacının Aile Bütünlüğüne Haksız Bir Saldırı Oluşturduğu Benimsenerek Manevi Tazminat İsteminin Kabulü Gereği )
• AİLE BÜTÜNLÜĞÜNE SALDIRI ( Davalının Davacının Eşinin Rızası İle De Olsa Zina Yapması Halinde Davacının Aile Bütünlüğüne Haksız Bir Saldırı Oluşturduğu Benimsenerek Manevi Tazminat İsteminin Kabulü Gereği )
818/m.49
ÖZET: Ceza mahkemesinin gerekçesinde belirlenen olgular itibariyle, davacının eşinin rızası ile de olsa, davacının eşi ile davalı arasında bir yakınlaşma bulunduğu anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, bu durumun davacının aile bütünlüğüne haksız bir saldırı oluşturduğu benimsenerek davacı yararına manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun değildir.
DAVA: Davacı Muzaffer Gelir vekili Avukat Ahmet Canbaz tarafından, davalı Erol Gelir aleyhine 25.2.2003 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sonucu kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; istemin reddine dair verilen 27.1.2004 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR: Davacı, dava dışı eşi ile davalının cinsel ilişkiye girerek zina eyleminde bulunduğunu, eşine karşı boşanma davası açtığını, davalı hakkında hazırlık soruşturması başlatıldığını, olay nedeniyle yuvasının dağıldığını, eylemin namusa yönelik yüz kızartıcı suç oluşturduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Mahkemece; davacının iddia ettiği zina eylemi kabul edilse dahi boşanmaya sebep olan eylemin davacının eski eşinin zina eylemi olduğu, davalının eylemi ile davacının boşanması ve zina nedeni ile namus ve şerefinin ihlali söz konusu olmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.
Karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Somut olayda, davalı hakkında davacının eşinin ırz ve namusuna tasaddide bulunmak suçundan cezalandırılması istemiyle açılan ceza davası sonunda; davacının eşi ile davalı arasında geçen telefon görüşmelerinin süresinin rahatsızlık boyutunu aşan uzun görüşmeler olduğu, davacının eşi ile davalı arasındaki ilişkinin rızaya dayalı olduğu kanısına varıldığı, davalının cezalandırılmasına yeterli, kesin ve inandırıcı kanıt elde edilemediğinden unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan davalının beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Ceza mahkemesinin gerekçesinde belirlenen olgular itibariyle, davacının eşinin rızası ile de olsa, davacının eşi ile davalı arasında bir yakınlaşma bulunduğu anlaşılmaktadır. Yerel mahkemece, bu durumun davacının aile bütünlüğüne haksız bir saldırı oluşturduğu benimsenerek davacı yararına manevi tazminat takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Cevap: Borçlar Kanunu 41/2 Haksız Fiil nedeni ile 3 ncü kişiye Tazminat Davası açma..
İçime sinen bir karar değil.
Haksız fiil hangisi?
Haksız fiilin CK'da tanımlaması var mı? Ya cezası?
"Aile bütünlüğüne haksız saldırı" diye bir suç, dolayısıyla haksız fiil var mı?
Cevap: Borçlar Kanunu 41/2 Haksız Fiil nedeni ile 3 ncü kişiye Tazminat Davası açma..
Alıntı:
Av.İlknur Sezgin Temel rumuzlu üyeden alıntı
İçime sinen bir karar değil.
Haksız fiil hangisi?
Haksız fiilin CK'da tanımlaması var mı? Ya cezası?
"Aile bütünlüğüne haksız saldırı" diye bir suç, dolayısıyla haksız fiil var mı?
Neden? Yokmu hocam ? Adam / kadın evli olduğunu bile bile anayasa tarafından koruma altına alınmış olan aile bütünlüğüne bilerek saldırıda bulunuyor.
tartışılabilir bir karar belki ama Medeni yasanın zina konusundaki esnekliğini engelleme ve caydırıcı olması açısından önemli bir karar. Emniyet Supabı...
Cevap: Borçlar Kanunu 41/2 Haksız Fiil nedeni ile 3 ncü kişiye Tazminat Davası açma..
Aldatma, sadakatsizlik, zina boşanma sebebi ise boşanmaya sebep olan 3. kişiyi de eşle birlikte sorumlu kılmak mantıklı görünüyor ilk bakışta. Ancak her zaman 3.kişiyle yakınlaşmalarda diğer eş kusursuz durumda olmayabiliyor.
Cevap: Borçlar Kanunu 41/2 Haksız Fiil nedeni ile 3 ncü kişiye Tazminat Davası açma..
Alıntı:
Av.İlknur Sezgin Temel rumuzlu üyeden alıntı
İçime sinen bir karar değil.
Haksız fiil hangisi?
Haksız fiilin CK'da tanımlaması var mı? Ya cezası?
"Aile bütünlüğüne haksız saldırı" diye bir suç, dolayısıyla haksız fiil var mı?
"Madde 41 – Gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mecburdur.
Ahlaka mugayir bir fiil ile başka bir kimsenin zarara uğramasına bilerek sebebiyet veren şahıs, kezalik o zararı tazmine mecburdur. "
Kırmızı ve kalın olan sizce yeterli değilmidir hocam...
Cevap: Borçlar Kanunu 41/2 Haksız Fiil nedeni ile 3 ncü kişiye Tazminat Davası açma..
Sayın Dardayım,
ben bu kararda korunmaya çalışılan "hakkın" ne olduğunu anlayabilmiş değilim.
Haksız fiilin unsurları belli.
-hukuka aykırı bir fiil olacak
-zarar olacak
-kusur olacak
-zararla fiil arasında uygun illiyet bağı olacak.
Hukuka aykırı fiil nedir burada?
Hangi hukukun neresine aykırıdır bu fiil?
Anayasa tarafından koruma altına alınmıştır diyorsunuz ama, koruma görevi Anayasa'ca 3. kişiye yüklenmiş bir görev değil, devletin görevi.
Cevap: Borçlar Kanunu 41/2 Haksız Fiil nedeni ile 3 ncü kişiye Tazminat Davası açma..
Alıntı:
Av.İlknur Sezgin Temel rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Dardayım,
ben bu kararda korunmaya çalışılan "hakkın" ne olduğunu anlayabilmiş değilim.
Haksız fiilin unsurları belli.
-hukuka aykırı bir fiil olacak
-zarar olacak
-kusur olacak
-zararla fiil arasında uygun illiyet bağı olacak.
Hukuka aykırı fiil nedir burada?
Hangi hukukun neresine aykırıdır bu fiil?
Anayasa tarafından koruma altına alınmıştır diyorsunuz ama, koruma görevi Anayasa'ca 3. kişiye yüklenmiş bir görev değil, devletin görevi.
"Ahlaka mugayir bir fiil ile başka bir kimsenin zarara uğramasına bilerek sebebiyet veren şahıs, kezalik o zararı tazmine mecburdur. "
Fiil ortada ahlaka mugayır...
zarar ortada yasal ve masum eşin hayatını alt üst ediyor..
kusur ortada evli olduğunu bile bile saldırıda bulunuyor evlilik kurumuna..
zararla fiil arasındaki bağıda kuran biri bulunur elbette..
Cevap: Borçlar Kanunu 41/2 Haksız Fiil nedeni ile 3 ncü kişiye Tazminat Davası açma..
Alıntı:
Av.İlknur Sezgin Temel rumuzlu üyeden alıntı
-zararla fiil arasında uygun illiyet bağı olacak.
.
KARAGÖZ HOVARDALIK EDER, CEREMESİNİ HACİVAT ÇEKER...
Sanırım bağı buldum..
Cevap: Borçlar Kanunu 41/2 Haksız Fiil nedeni ile 3 ncü kişiye Tazminat Davası açma..
Alıntı:
dardayım rumuzlu üyeden alıntı
KARAGÖZ HOVARDALIK EDER, CEREMESİNİ HACİVAT ÇEKER...
Sanırım bağı buldum..
Teşbihte hata olmazmış. :)
Cevap: Borçlar Kanunu 41/2 Haksız Fiil nedeni ile 3 ncü kişiye Tazminat Davası açma..
Bu konu tartışmaya değer. Hukukçu arkadaşlar da katılırsa tadından yenmeyecek. :)
Alıntı:
dardayım rumuzlu üyeden alıntı
"Ahlaka mugayir bir fiil ile başka bir kimsenin zarara uğramasına bilerek sebebiyet veren şahıs, kezalik o zararı tazmine mecburdur. "
Önce BK 41'e göre fiile bakalım. Sonra "başka bir kimsenin" tabiri ile "aile bütünlüğü" tabirlerinin örtüşüp örtüşmediğine.
Olaydaki Fiil nedir?
Bekar birinin başkasıyla ilişkiye girmesi midir? Evet.
Bekar birinin başkasıyla ilişkiye girmesini ahlaka mugayir olarak değerlendirme sebebimiz nedir?
Sübjektif değerler mi?
Alıntı:
Fiil ortada ahlaka mugayır...
"Kimin" ahlakına mugayır?
Yargıtay gerekçe olarak "aile bütünlüğü" demiş, bu sebeple "ahlak"ı biraz konu dışı tutalım.
Alıntı:
zarar ortada yasal ve masum eşin hayatını alt üst ediyor..
Gözden kaçırmayalım. Burada fiil zarar görene karşı işlenmiyor. Kocası tarafından aldatılan kadının aile bütünlüğünü korumak gibi bir görevi var mı 3. kişinin? Kanun 3. kişiye böyle bir görev yüklemiş mi?
Aileye dahil olmayan 3. kişilere tüm ailelerin bütünlüklerini koruma görevi yükleyebilir miyiz?
Alıntı:
kusur ortada evli olduğunu bile bile saldırıda bulunuyor evlilik kurumuna..
Saldırıda bulunulan evlilik kurumu ise, o halde zarar gören de evlilik kurumu olur ki ödenecek tazminatın da evlilik kurumuna ödenmesi gerekir, kişiye değil.
Ama yok, zarar gören evlilik kurumu değil, kişinin kendisidir dersek, o halde korunan menfaat evlilik kurumu değil kadının menfaati olur ki 3. kişinin o kadının menfaatini korumak gibi bir görevi olduğunu düşünmüyorum.
Cevap: Borçlar Kanunu 41/2 Haksız Fiil nedeni ile 3 ncü kişiye Tazminat Davası açma..
Evli kimseyle birlikte olmak fiilini gerçekleştiren kişi ve evli olduğu halde başkası ile birlikte olan eşin fiilleri, evlilik birliğini temelinden sarsmıştır; zira evlilik eşlere sadakat yükümü yüklemektedir, bu yüküme aykırı davranış birliğin kuruluş felsefesine aykırılıktır ve birlik boşanma ile sona ermiştir. Birliğin sona ermesinde zarara uğrayan kimse de evli taraftır.
Evli ve masum eşin manevi zararı; evlilik birliğinin sona ermesinden duyduğu üzüntüdür.
Aldatan eş ve 3 ncü şahıs zarara birlikte neden olmuşlardır, bu üzüntünün giderilmesi; zararın tazmin ettirilmesi ikisine yüklenmelidir.
İlk bakışta 3. kişiye tazminat ödetilmesi kararı evlilik birliliğinin eşlere yüklediği sadakat borcu açısından ne kadar saçma görünse de, sadık kalmak bir iradi faaliyetidir ve 3. kişi aldatan eşin iradesini olumsuz yönde etkileyerek zararlı sonucun gerçekleşmesini etkilemiştir.
Aldatan eşin sadakat yükümü, diğer insanların özenli, tedbirli ve dürüst davranma yükümünü ortadan kaldırmaz, önüne de geçmez
Cevap: Borçlar Kanunu 41/2 Haksız Fiil nedeni ile 3 ncü kişiye Tazminat Davası açma..
3. kişi aldatan eşi elde etmek için her türlü baştan çıkarıcı eylemi yapacak, çekiciliğini, kullanarak onunla birlikte olmak için her şeyi yapacak, bu eylemleri ile iyi giden bir evliliğin sona ermesine sebep olacak,
ve bu arada 3. kişiden her nedense beklemediğimiz dürüst bir insan gibi davranma yükümlülüğünün 90 katını aldatan eşten bekleyeceğiz.
aldatan eş kusurludur ve boşanma davasında masum eşe tazminat ödemek durumundadır.
Ancak Olayda aldatılan eşin, evlilik birliğinin yıkılmasından dolayı duyduğu üzüntü yani manevi zararın tazmini, Medeni Kanun Aile Hukuku hükümleri çerçevesinde düşünülmesi gereken bir durum olmasının yanında, bu çerçevenin dışına çıkılamayacağı yönünde herhangi bir yasaklama da yok. Yoksa varmı ?
Ben olayda 3. kişinin davranışını haksız fiil olarak nitelendirerek buradan yola çıkılarak tazminat talep edilebilecğeini düşünüyorum.
Zira;
Kusur: Hukuk düzeninin kınadığı iradi davranış biçimidir,
3. şahıs kusurludur; hem de kusurun en ağır biçimi olan kast mevcuttur. İyi giden bir evlilik olduğunu bilmesine rağmen aldatan eş ile birlikte olmuştur.Bu birlikteliğin, evliliği sona erdireceğini ve aldatılan eşin iyi giden bu evliliğinin aniden bitmesinden dolayı üzüleceğini, yani manevi yönden zarara uğrayacağını bildiği ve bu sonucu istediği için uygun illiyet bağı vardır.
Olayda, zararlı sonuca direkt etki eden davranış 3. şahsın kusurlu eylemidir.
Ve bütün bunlara rağmen Medeni Kanunun Aile Hukuku bölümünde 3. şahsa ilişkin hüküm olmadığı için kusurlu davranış sonucu ortaya çıkan zararın, bu zararı ortaya çıkaranca tazmin edilmeyeceğini savunmak, Medeni Kanunda kanunilik ilkesi varmış gibi düşünmek ahlaka aykırı davranışı ödüllendirmektir.
Alıntıdır..
Cevap: Borçlar Kanunu 41/2 Haksız Fiil nedeni ile 3 ncü kişiye Tazminat Davası açma..
Aldatan eşin bu davranışının diğer eşin kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir eylem olduğu yargı kararlarında belirtilmiştir. ( Örneğin YHGK 2006/2-521 e. 2006/517 k. sayılı ve 12.07.2006 tarihli kararı.)
Medeni Kanunun Aile Hukuku- Evlilik Hukuku- Boşanma Bölümünde yeralan MK m.174/2 hükmü özel nitelikte bir düzenlemedir. Ancak bu hüküm olmasaydı dahi, kişilik haklarına saldırılan kişi bu niteleme sebebiyle, MK m.24 koruması altındadır.
Kişilik hakkı zedelenen kişinin rızası, daha üstün nitelikte özel veya kamusal yarar yada kanunun verdiği yetkinin kullanılması sebeplerinden biriyle haklı kılınmadıkça kişilik haklarına yapılan her saldırı hukuka aykırıdır. ( MK.m.24/2 )
Eğer eylemi kişilik haklarına saldırı olarak kabul ediyorsak, bu eylemin diğer katılımcısını sorumluluk dışında bırakmak çelişki oluşturmaz mı ?
Cevap: Borçlar Kanunu 41/2 Haksız Fiil nedeni ile 3 ncü kişiye Tazminat Davası açma..
Burada üçüncü kişinin tazminat ödemesine yol açan fiil, bu kişinin bir evlilik ilişkisine son verilmesini değil, aldatılan eşin sosyal kişilik haklarına bilerek zarar verilmesini kapsamaktadır. Dolayısıyla üçüncü kişinin evlilik birliğinin tarafı olup olmamasının bir önemi bulunmamaktadır. Buradaki hukuki durum, bir kişinin başka bir kişinin sosyal statüsüne verdiği bilinçli zararın tazmininden ibarettir. Manevi tazminat, bir ceza olmayıp, kişinin kusurlu eylemi sonucu yarattığı zararın parasal biçimde ödettirilmesidir. Dolayısıyla burada bir cezalandırmadan bahsetmek de hukuki değildir. Kişi evlilik birliğinin tarafı sıfatı ile değil, başka bir kişinin kişilik haklarına zarar veren sıfatı ile sorumludur. Bu itibarla, Borçlar Kanununun haksız fiil hükümlerine göre tazminat ödenmesine karar verilmesi yerindedir.