Printable View
Merhaba,
Şahıs firması sahibi babam 2006 Ağustos'unda vefat etti.
Ancak babam ödemesi gereken son stopaj vergisini ödememiş.
Bununla ilgili bize hiçbir tebligat yapılmadı ve ben de bu borçtan yeni haberdar oldum. Vergi dairesine konuyu sorduğumda Ağustos 2008'de ilanen tebliğ yapıldığını söylediler.
Acaba ilanen tebliğ yeterli mi?
İtiraz edersem gecikme cezasını ödemekten kurtulur muyum?
Ne yapmam lazım?
Saygılar
İlanen Tebliğ yeterlidir. Ancak sizin mirasçı olduğunuza dair veraset ilamını da vergi dairesine bildirmeniz gerekiyordu. ŞU anda yasal olarak o gecikme zammını ödemekten başka bir çareniz yoktur...
aslında burada biraz farklılık var.bu borç hangi dönemin? ilanen tebliğii kim adına yapmışlar? ölen bir kişiye normal tebliğ yapılamayacağına göre ilanende tebliğ yapılamaz. ilanen tebliğ mirasçılar adınamı yapılmış? aslında araştırılması gereken bir durum. Çünkü tebliğ yanlış kişiye yapılmış gözüküyor anlattığınıza göre. Bu borç belki tebliğ zamanaşımına girmiş olabilir bu nedenle. Araştırınız.
Sayın selcukgulten ve molyer,
Öncelikle cevaplarınız için teşekkür ederim.
Babamın Ağustos 2006'daki ölümünü takiben durumu vergi dairesine bildirmiş ve kapanışını vermiştik.
Borç 04/2006-06/2006 dönemine ait. İlanen tebliğ ise babamın adına Ağustos 2008'de yapılmış.
Bu borç tebliğe bağlı borç değil. O sebeple ilann de olsa tebliğ olmasada fiilen tebliğ olsada tebligat sizin adınıza olsa da babanızın adına da olsa değişmez. Bu tip beyannameye tabi olan borçlar tahakkuk anında tebliğ yapılmış sayılır. İlanen tebliğ edilen borç değil ödeme emridir. Ödeme emri de hacizi başlatmak için gerekli bir işlemdir. Yani ödeme emri tebliğ edilmesede borç borçtur. Üstelik 2006 yılını borçlarının zamanaşımıa uğraması için gerrekli olan beş yıllık sürede dolmamış durumdadır. Daha önce kısa açıklama yapmamın nedeni burayı kurcalıyarak borçtan kurtulmanın mümkün olmadığını görmemdi. Ama yanlış anlattığımın farkına vardır. Diyelim ki tebliğ geçersiz bu borcu ortadan kaldırmaz gecikme zammını da engellemez. Buradaki durumun istisnası verginin resen tarh edilmesi halidir. Anladığım kadarıyla da olayda böyle bir durum yok.
S.M.Mali Müşavir
Selçuk GÜLTEN
Açıklamalar için çok teşekkür ederim Selçuk Bey.
Alıntı:
selcukgulten rumuzlu üyeden alıntı
selçuk bey sizin bilginize uygun bulmadım bu açıklamayı. muhakkak biliyorsunuzdur ki tahakkuk ve tahsil zaman aşımı vardır. sizin dediğiniz tebliğ, tarh tebliğ tahakkuk aşamasını ve tahakkuku ilgilendirir.birde ödeme emrinin tebliğ aşaması vardır.ödeme emrinide 5 yılda tebliğ edemezseniz -takip işlemleri ile ilgilidir- tebliğ zamanaşımına girer, ilanen tebliğde bu nedenle yapılır.sizin dediğiniz gibiyse ilanen tebliğ niye yapılıyor (beyan sırasında tebliğ edilmiştir diyorsunuz) açıklarmısınız.bu tebliğin yanlış şekilde yapılması tebliğin yapılmamış sayılmasına neden olurki, bu da tebliğ zamanaşımın devam etmesi demektir. kişiler, bu borcu yanlış şekilde tebliğ yapıldığı için 31.12.2011 gününden sonra zaman aşımına uğratabilirler. bu tarihe kadar bir yolunu bulup(kendilerine yönelik yeniden düzenlenmiş tebliği almazlar yada daire düzenlemez ise) beklerlerse bu borç zamanaşımına uğrar arkadaşım.
Memur arkadaşların kendi para yatırması gibi yöntemlerle tahsil zamanaşımını işletmediklerini hatırlatmak isterim. Arkadaşa hayali bir umut vermenin gereği yok. Maliye bakanlığı kayıtlarında tahsil zamanaşımına uğramış herhangi bir borca son yirmi senelik taramada ulaşılamamıştır. (Dava yoluyla zamanaşımına uğramış çok istisna sadece iki dosya bulunmuştur.)Üstelik burda daha iki yıl var..Zamanaşımın süresinin dolmasına...Genede haklısınız umut dünyası...
selçuk bey yine yanlış anlıyorsunuz. bu tahsil değil tebliğ zamanaşımı ile ilgiliAlıntı:
selcukgulten rumuzlu üyeden alıntı
Molyer Bey. Kanunda vergilerle iki zaman aşımı var. Biri Tarh biri Tahsil zamanaşımı. Tebliğ zamanaşımı diye bir kavrama hiç bir bilimsel kaynakta bahsedilmiyor. Sizin söylediğinizden anladığım siz tarh zamanaşımını kastediyorsunuz. Vergi beyannamesi verildiği anda zaten işlem tarh edilmiş oluyor. Ayrıca bir tebligat yapılması zorunluluğu yok. Yani burda tek bir zamanaşımı söz konusu oda tahsil zamanaşımı...Çünkü tarh işlemi arkadaşın babasının o beyannameyi vermesi ile gerçekleşmiştir. Ondan sonra bir daha bu işlem zamanaşımına uğramaz. Çünkü olay gerçekleşmiştir. Beyana dayalı tarhiyatta zaten mükellef beyannameyi verdiği o hazırladığı için içeriiğini de biliyor kabul edilir. Bu sebeple mükellefe ayrıca bir tebligat yapılmaz. Tahakkuk fişinini düzenlenmesi ile beyanname mükellefe de tebliğ edilmiş sayılır. selcukgulten2@hotmail.com adresinekendi mailinizi bildirir iseniz size vergi hukukunda zamanaşımı ile ilgili elimdeki kaynakları mail olarak yollayabilirim. Aynı şekilde sizde de benim okumadığım kaynaklar varsa lütfen siz de bana yollayınız.Alıntı:
molyer rumuzlu üyeden alıntı
6183 sayılı kanun madde 8Alıntı:
selcukgulten rumuzlu üyeden alıntı
vergi usul kanunu madde 114
muhakkak biliyorsunuzdur ödeme emri tebliğ edilmeden haciz işlemleri başlamaz.
bu kişinin borcu zaten tahakkuk etmiş 2006 da. yani tarh tebliğ tahakkuk aşaması geçmiş. vergidairesi mükellefe ulaşamadığı için 6183 sayılı kanun hükmünce tahsilat yaabilmek için ödeme emrini ilanen tebliğ etmiştir.ancak ilanıen tebliği ölmüş bir insana yapmıştır. şimdi bu tahsilat için ölmüş insan üzerinden işlemlere devam edecektir. burada mirasçıdan para istenmeyecek ölmüş kişi üzerinden mal varlığı araştırması yapılacaktır.buda mirasçıdan birşey istememeleri veya isteselerde mirasçı adına ödeme emri çıkarmadıklari için yasal takip yapamayacakları süreçtir. bu nedenele bu evrak dairede öyle bekleyecek ve ara sıra para ödenenerek (daire tarafından) tahsil zamanaşımı kesilecektir. daire 2008 de ilanen tebliğ yaptığına göre dairenin mantığına göre bu borç 2013 yılı sonunda tahsil zamanaşımına uğrayacak ve daire bu dosyaya 2013 te para yatıracaktır. halbuki tebliğ usule uygun olmadığı için bu tebliğ mahkemeler yönünden kabul edilecek bir durum değildir. bu nedenle 2011 yılı sonunda (daire açısından) ödeme emrini usulune uygun şekilde tebliğ edebilmeleri için yasal sürenin sonudur. daire bununda farkında olmadığına göre mirasçılar 2012 yılı başından itibaren dava açıp tebliğin usulune uygun yapılmamış olmadığını ispat ederler ve tebliğle ilgili süre dolduğu için borç zamanaşımına uğrar.
bu arada ölmüş bir kişi hesabınada para yatıramayacağı için dairenin para yatırmasıda çok bir anlam ifade etmez tahsil zaman aşımı için. daire tebliğ yaptığı için zamanaşımının 2013 e kadar kesildiğini düşünmektedir. ancak tebliğ usulsüz olduğu için burada zamanaşımı kesilmemelktedir bu da başka bir deyiş
benim asıl ifade etmek istediğim buydu sanırım siz tam belirtmediğim için bu detayı kaçırdınız.burada tahsil zamanaşımı kesilmemektedir.ancak daire ise usulsüz tebliğ ile kestiğini düşünecektir. mahkemede tebliği geçersiz kabul ettiği zaman tahsil zamanaşımı kesilmemiş olduğu için otomatikmen borç zamanaşımına uğrar. tabiki bu arada tahsilatlar varsa bu mirasçıların araştıracağı birşey. zaten ilk yazıda bir ayrıntı var diye belirtmişim.zaten bu tahsilat dairenin para yatırması ile olmuş ise mahkemelerde bu şekil tahsilatı kabul etmiyor.çünkü mükellefin yatırmadığı ve daire tarafından yatırıldığı belli oluyor. aslında kısacası buradan yazarak ve detayı bilmeden cevap vererek bilgi paylaşımı ancak bu kadar oluyor ve karşılıklı anlayamamalar olabiliyorAlıntı:
molyer rumuzlu üyeden alıntı
Evet bu dedikleriniz bana da mantıklı geldi. Ancak çoğu varsayım olabilir. Ölü adam hesabına para yatırmayıp mirasçılarının parayı yatırdıkları da iddia edilebilir. Ayrıca zaman aşımını kesen ödeme ve ödeme emri tebliği dışında hususlarda var. Temel olarak yazdıklarınıza katılıyorum.
asıl özünde birde şunu demek istedim. bu borca para yatırılmış olup tahsil zaman aşımı kesilip tahsilat deva etse bile, dairenin usulune uygun tebliğ yapmadığı için mirasçılarada süresi içerisinde ödeme emrini usulune uygun tebliğ etmez ise tebliğ zaman aşımına uğrayacak ancak borç ödeme olduğu için duracak diyelim.tebliğde zamanaşımına uğradığına göre tebliğ yapılamayacak ve bu nedenle dairenin bu borcu 6183 e göre tahsil imkanı kalmayacaktır.bimeyen olabilir diye söylüyorum - cebren tahsilat yapılabilmesi için ödeme emrinin tebliğ edilmiş olması şarttır-. bu nedenle daire hiç bir şekilde haciz işemi yapamayacak borcu cebren tahsil edemeyecek mükellefin isterse ödemesini bekleyecektir. daire ara sıra para bile yatırsa bu borç 6183 hükümlerinin uygulanamayacağı bir borç olarak duracaktır. yani ince bir detay ama vergi dairesinin yanlışlığı kişilere borcu ödememe gibi bir hak doğurabileceğinden üstünde durulması gereken detay diye düşünüyorum. tabi borcun rakamıda önemli. düşük bir meblağ ise uğraşmaya değmez tabiki.Alıntı:
selcukgulten rumuzlu üyeden alıntı
Durumu fazla karmaşıklaştırmamak için ilk mesajımda belirtmemiştim. Ben bu borçtan halen babamın adına olan arabamızı kendi üzerime amak için trafik tescile gittiğimde haberdar oldum. Yani vergi dairesi arabaya haciz koymuş durumda.
Meblağ, dava açmaya değecek bir meblağ değil.
Ancak vergi dairesine bir dilekçe verirsem sonuç alabilir miyim?
Tebligat ilanen babanız adına yapılmış siz miraşcı olarak haberdar değilsiniz babanız ise tebliğ tarihinde ölü beki teblegat neye istinaden yapılmış Nüfusda resmen ölü görünen birirnin ilanen Tebligi mumkunmu hayır.
yapmanız gereken vergi dairesine bir yazı yazarak borçun faizlerine itiraz ve esas alacağın vergi dairesi tarafından belirlenecegi günde ödeyecegimi arz ve taleb ederim.