Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
Küçük kasabanın birinde, bir caminin tam karşısında arazisi olan adam, arazisi üzerine bir genelev inşa etmeye başlamış.
İmam ve cemaat buna şiddetle itiraz etmişler, ancak mal sahibinin kendi arazisi üzerine nasıl bir iş yeri açacağına da yasal olarak karşı çıkamamışlar.
Tüm cemaatin tek yapabildiği şey, imamın öncülüğünde bu genelev için hergün beddua etmekten öteye geçememiş.
İnşaat ilerlemiş ve açılışına birkaç gün kala her nasılsa şiddetli bir yıldırım düşmesi sonucu genelev yerle bir olmuş.
Caminin cemaati bu olaydan duydukları büyük memnuniyeti saklamaya gerek görmemişler, ancak genelev sahibi adam, cami imamının ve cemaatin direk veya indirek olarak bu hasardan sorumlu oldukları iddası ile camiye karşı tazminat davası açmış.
Cami imamı ve cemaat, savcılığa verdikleri savunmalarında bu konuda herhangi bir şekilde sorumlu tutulmalarına şiddetle itiraz etmişler. Bu olayın kendi dualarından dolayı meydana gelmiş olabileceği iddiasını da kabul etmemişler.
Gerekli tüm belgeler tamamlanıp mahkemeye günü geldiğinde hakim dosyayı dikkatle incelemiş ve taraflara dönüp:
"Bu konuda nasıl bir hüküm verebileceğimi bilmiyorum," ....Ancak dosyadaki tutanaklara bakarsak ortada tuhaf bir durum var; Taraflardan birisi duanın gücüne inanan bir genelev sahibi, diğeri ise duanın gücüne kesinlikle inanmayan bir imam ve cemaati...!"
Nefis bir anektod.. Aynen günümüzde olduğu gibi Kimi dinsizlerin menfaat ve çıkarları uğruna nasıl dindar gözüktükleri ile, kimi dindarların çıkarları uğruna nasıl dini inkar ettiklerinin hikayesi.. Buyurun bakalım... Küçük kasaba neresi mi? Ne bileyim yahu salladık oldu...
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
Kasabanı neresi olduğu malum da, imam, cemaat ve genelev sahibi kimler?:)
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
Sayın commodore1tr;
Salladığınız konusunda sizinle hem fikirim. İyi sallamışsınız. Cami cemaati hakkında bu türden genellemeler yapmanıza katılamam. Elbette cemaatin içinde onayalamayacağımız kişiler olabilir. Ama cemaati uydurma hikayelerle değerlendirmek, "sallamaktan" ibarettir.
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
Sayın Abbas Bey ;
İyi mi salladım kötü mü bilemem. Amma sizin her konuyu dönüp dolaştırıp gerçek dindarlara dayayarak işin özünü saptırdığınız bir gerçek.
Bakın anlayan anlamış... aslında sizde net anladınız burada anlatılmak istenenide nedense işinize gelmiyor sanırım. Siyasetin bir cilvesi olsa gerek bu... Nedendir bilinmez sağ tandanslı siyasetçiler ve bu görüşteki ''aydınlar'' dini hep ceplerinde tutmak isterler... Aslında buda onu anlatıyor da neyse...
Burada ki kasaba hayalidir... kişileri bulmak içinse sağa sola bakmanız gazetelere göz atmanız yeterlidir.
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
"Bu konuda nasıl bir hüküm verebileceğimi bilmiyorum," ....Ancak dosyadaki tutanaklara bakarsak ortada tuhaf bir durum var; Taraflardan birisi duanın gücüne inanan bir genelev sahibi, diğeri ise duanın gücüne kesinlikle inanmayan bir imam ve cemaati...!"
Çok beğendim yazınızı teşekkürler..Çok gerçekçi..
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
İnsanların dini duyguları ile oynayanlar yüzünden, biri de çıktı dini duyguları sömüren parti kurdu ve şu anda iktidarda sayın commodore!
Bırakın şu din ile oynamayı...
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
Aynen günümüzde olduğu gibi Kimi dinsizlerin menfaat ve çıkarları uğruna nasıl dindar gözüktükleri ile, kimi dindarların çıkarları uğruna nasıl dini inkar ettiklerinin hikayesi..
Günlük yaşamda da örneklerini görüyor ve duyuyoruz.Çevresinde aşırı dinci olarak bilinen bazı kişilerin alkol kullandıklarını, dini vecibeleri yerine getirmediklerini, bulunduğu semtte açıkça "dini" bir kesimden müşteri toplamak için -ticaretle uğraşan bir kişi- bu yola başvurduğunu..
Din salt baş kapatmakla bir takım vecibeleri yerine getirmekle de olmuyor.En güzel dini inanç bence iyi insan olmak, karıncayı bile ezmemek, kişi haklarına duyarlı olmak..
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
MEHMET SEVKET EYGİ
TOPTAN KURBAN ETİ TİCARETİ
Çoğunluğunu lokantacıların teşkil ettiği bir sohbet toplantısıydayım. Kurban bayramına birkaç gün kalmış. Birara konu, Kurban parasıyla hayır yapılabilir mi? Hayır, kurban mutlaka usulüne göre ya bizzat, yahut vekâleten Allah rızası için kesilmelidir...
Bahsine geldi. Köfte dükkanları zinciri olan bir zat söze karıştı ve şunları söyledi:
- Bir yerden telefon geldi, "Bayramda elimizde epeyce et olacak, bunları satın alır mısınız?.." denildi. Reddettim...
Bunu öğrenince çok üzüldüm ve öfkelendim. Demek ki, kurban etleri de ticarete âlet edilmeye başlanmış.
Sen Müslümanlardan kurban topla ve sonra bunları sat... Olacak şey değil.
Kurbanların etleri öncelikle fakirlerin hakkıdır.
Komşuların da hakkı vardır.
Fakir öğrencilerin hakkıdır.
Yatılı talebe okutan Kur'ân kurslarına verilebilir.
Öğrencilerine yemek veren talebe yurtlarına, pansiyonlarına...
Resmî veya özel vakıfların imarethânelerine (Aş evlerine)...
Her hâl ü kârda kurban etinin ticareti yapılamaz.
Allah diye bağıracak, Kur'ân diyecek, Sünnet diyecek, hayır ve hasenat diyecek ve topladığı kamyonlarla eti pazara sürecek. Ya Rabbi ne günlere kaldık!
Dinî konu ve hizmetlerde büyük bir fetret devri yaşıyoruz. Fitne ve fesat ayyuka çıkmıştır.
Bazı dernek ve vakıflar, biz kurban kesmeyeceğiz, kurban parasını toplayıp bütçemize katacağız diyorlar. Halktan bunları destekleyenler de var.
Kurban parasıyla sadece kurban kesilir, hayır yapılamaz.
Peki hayır yapılmasın mı? Böyle diyen yok. Kurban kesilsin, ayrıca hayır da yapılsın.
Hepsini suçlamıyorum ama bazı dernek ve vakıflar halktan kurban parası topluyor ve sonra dünyanın en ucuz ülkesinde kurban kesiyor.
Bu da bir dengesizliktir.
Dünya çapında zengin bazı cemaatler zekât topluyor, kurban topluyor... Fıkha, şeriata, usulüne kaidesine uygun olarak mı? Maalesef...
Elimizde fıkıh kitapları var. İlmihal kitapları var. Fetva kitapları var. Şeriat ahkamını açıkça bildiren kitaplar ve kaynaklar var. Gerek zekat verme ve toplamada, gerekse kurban kesmede bunlardaki hükümleri esas almalıyız.
Zekatın iki temel hükmü şunlardır:
1. Temlik yâni zekat olarak verilen paranın veya malın o zekâtı alan kimseye verilmesi, onun mülkü olması.
2. Zekatın kimlere verileceği Kur'ân'da açıklanmıştır. Bunlar öncelikle Müslüman fakirler ve miskinlerdir. Zekat tüzel kişilere (derneklere, vakıflara, cemaatlere, tarikatlara...) verilemez, mutlaka hakikî kişilere verilmelidir.
Allah yolunda cihad yapanlara verilebilir ama buradaki cihadın mânası e'âm (geniş mânada, genel) değildir. Çığırından çıkartırsanız, herif "Ben nefsimle cihad yapıyorum, hem de büyük cihad yapıyorum..." diyerek zekat toplayabilir.
Beyimiz İslâmî makaleler yazıyor, o da ben de cihad yapıyorum, gelsin zekatlar diyebilir.
Şimdiye kadar belki on defa yazdım, bin kere yazsam gerek, zekat parasıyla cami bile yaptırılamaz. Cami başka hayır paralarıyla yapılabilir.
Derneklerin, vakıfların müdürleri, personeli "İslâm devletinin zekat toplama âmilleri" değildir. Onlara zekat verilmez, onlar zekat parasından maaş alamaz.
Zekat paralarıyla din baronunun reklamı yapılamaz.
Zekat parasıyla cemaatçilik yapılamaz.
On milyondan fazla işsiz, fakir, düşkün Müslüman zar zor geçinirken, bazısı sürünürken zekat paraları bir takım derneklerin, vakıfların, cemaatlerin kasalarına ve bütçelerine girmemelidir.
Allah'tan korkalım, Peygamber'den utanalım...
Köfte firmasına telefon edilip "Elimize epey kurban eti geçecek, bunları satın alır mısınız?" diye sorulması Kıyamet alametidir.
MİLLİ G.Z.T
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
Caminin karşısına genel ev açıp sonra gelişmelerde çıkan ters durumla Reşadiye şehitlerimizden sonra Çankayada ki 11. dahil hükümetin söyledikleriyle ortaya çıkan gerçeklerin örtüştüğünün farkında mısınız?
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
Alıntı:
litigation rumuzlu üyeden alıntı
İnsanların dini duyguları ile oynayanlar yüzünden, biri de çıktı dini duyguları sömüren parti kurdu ve şu anda iktidarda sayın commodore!
Bırakın şu din ile oynamayı...
Sn.commodore' un din ile oynamayı dile getiren düşüncenize doğrusu şaşırdım.
Kendisinin yazılarını dikkatle okuyor ve takip ediyorum; hiç bir yazısında böyle bir izlenim edinmedim.
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
Mükemmel bir yazı. Çok teşekkür ederim ufkum biraz daha gelişti..
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
Her şey Allah’tan
Bektaşi’nin biri her gün kasabada “Her şey Allah’tan, Her şey Allah’tan” diye mırıldanarak dolaşır dururmuş. Bir gün kasabanın serseri delikanlılarından biri yine böyle mırıldanarak dolaşmakta olan Bektaşi’ye arkasından sessizce yaklaşmış, ensesine okkalı bir şaplak atmış. Canı fena halde yanan Bektaşi’nin pür hiddet dönüp kendisine ters ters baktığını görünce: “Öyle ne bakıyorsun baba erenler demiş, hani her şey Allah’tandı!” Bektaşi, “Tabii” demiş, “Her şey Allah’tan da ben hangi deyyusu aracı ettiğine bakıyorum.”
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
Tabiiki dinle oynanmaz oynanmamalı oynayanı Allah çarpar... çarpsında zaten... Ama dinle oynanmaz...
Adamın biri elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve yüksek sesle Cami Cemaatine sorar :
-Aranızda müslüman olan var mı ? korkudan kimse bişey diyemez. Bir müddet sonra yaşlı bir adam ayağa kalkar ve ' ben müslümanım' der.
Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. Adam dışarıda ki koç sürüsünü
gösterip:
-Amca, şunları kurban edicem de ben beceremem yardım eder misin! ? der.
Yaşlı adam bayağı bir hayvanı kestikten sonra ' ben yoruldum , artık başka birini bul ' der....
Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer ve cemaate yüksek sesle tekrar sorar:
-Aranızda başka müslüman var mı , varsa yanıma gelsin ?
Az önceki giden yaşlı adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar, imam:
' Ula bağa ne bakıp duraysunuz uşaklar ? İki rekat namaz kildurduk diye müslüman mı olduk ' ... Yüce İsa hepimizi korusun...
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
Sayın commodore1tr;
Sallamaya devam ediyorsun..
Cami cemaatini iki yüzlü, korkak, dönek olarak gösteren bu olaylar hangi tarihte hangi camide olmuş?
Bizim kasabanın camilerinde ben böyle şeylere hiç rastlamadım. Camiye giden yakınlarımdan da hiç duymadım.
Bu tip olaylar hep sizin köyün camisinde mi oluyor? Siz hangi camide ne zaman rastladınız buna?
Bir zamanlar bir gazetenin her fırsatta din adamlarını kötülediğini ve müftünün keçisi çalındığında da, "müftü keçi çaldı" diye haber yaptığını söylerlerdi. Gerçek mi doğru mu bilmiyorum, ama sizin uydurduğunuz masallar da buna benziyor.
Cami cemaati ile uğraşmayı bırakmanı tavsiye ederim..
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
Hakaret Ediyor Papağan...
Papağan papağan, üç beş kelime biliyor papağan,
Bildiği kelimelerle hakaret hakaret ediyor papağan,
Hele bir bakın bir bakın ne diyor papağan papağan,
Papağan papağan, üç beş kelime biliyor papağan,
Bildiği kelimelerle hakaret hakaret ediyor papağan...
Yusuf Önder Bahçeci
Bu şiiri her zaman çok sevmişimdir... Çok yaygın olmasa da okunduğu zaman iyi etki yapıyor...cık cık cık atıp tutmak size yakışmıyor commodore1tr.... E biraz gerçekçi olalım sonra yazdıklarınız arkanızdan ağlar...:'(:'(:'(....:B:B
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
Alıntı:
Av.Abbas Bilgili rumuzlu üyeden alıntı
Sayın commodore1tr;
Sallamaya devam ediyorsun..
Cami cemaatini iki yüzlü, korkak, dönek olarak gösteren bu olaylar hangi tarihte hangi camide olmuş?
Bizim kasabanın camilerinde ben böyle şeylere hiç rastlamadım. Camiye giden yakınlarımdan da hiç duymadım.
Bu tip olaylar hep sizin köyün camisinde mi oluyor? Siz hangi camide ne zaman rastladınız buna?
Bir zamanlar bir gazetenin her fırsatta din adamlarını kötülediğini ve müftünün keçisi çalındığında da, "müftü keçi çaldı" diye haber yaptığını söylerlerdi. Gerçek mi doğru mu bilmiyorum, ama sizin uydurduğunuz masallar da buna benziyor.
Cami cemaati ile uğraşmayı bırakmanı tavsiye ederim..
Valla bizim köyde camii çok. Hangi camiide olmuş bilmem tüm Kadıköy'ün camilerinede ben yetişemem ki..
Bir fıkraya bile bu kadar tahamülsüz olduğunuza göre durum vahimden vahamete gidiyor... Ne o sizin parti AKP nin elinden insanların dinle oynamasını almaya mı karar verdi kendi adlarına..
Hoşgörüsüzlük iyi değildir. Burada cemaate imama saldırı da yoktur.. Ha olayları biz hep çarpıtır bir yere çekeriz diyorsanız ona bir şey diyemem doğru derim işte Türkiye'nin hali...
Bakın sizden cesaret alanlar neler neler yazmaya başlıyorlar... Bırakınız dinle ilgili hoş espriler yapılsın... Ama asla bırakmayınız ki dinde olmayan şeyler dinmiş gibi yutturulmasın... İlginçtir siz hangi taraftasınız pek kestiremedim...
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
' Ula bağa ne bakıp duraysunuz uşaklar ? İki rekat namaz kildurduk diye müslüman mı olduk ' ... Yüce İsa hepimizi korusun...
Din bezirganlığına güzel bir örnek..:)
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
Şimdi sıradan hiç bir şekilde gerçek anlamda dindar insanları rencide etmeyen sadece gülümsetecek bir fıkra yazdım... Fıkranın köyü bile soruldu... İlginç... Abbas Üstadın emrinide yerine getirdim... Kadıköy ün en meşhur camilerinden birisine gittim... Söğütlü çeşme camiine.. Hemde Cuma vakti... Cuma'dan sonra cami imamını buldum yanında da ciddi bir cemaati... Dedim bir şey anlatacağım ve tepkilerinizi alacağım... Hazır mısınız? Çoğu şaşkınlıktan he dedi.. Neyse ben yukarıda ki fıkrayı anlattım... Ne diyorsunuz dedim... Komik tepkiler geldi ama hiç sizinki gibi gelmedi..
Birisi ''Camiye bıçakla girilmez günah dedi...'' ; Birisi ''Adam adam gibi derdini söylese ya ne korkutuyor milleti ...'' birisi '' Mal canın yongası normal dedi..'' En komiğinide imam dedi.. '' Mihrabun yanında özel bir kapı var bizim gelip gittiğimiz ben oradan sıvışırdım bana soramazlardı ''dedi.. Çok teşekkür ettim ayrıldım... ve memnunda oldum.. Olması gereken buydu diye...
İşin ilginç bir yanı ben bu fıkrayı sizinle paylaşırken Yeni Zellandada'ki St. Matthew Anglikan Kilisesi'nin dağıttığı
http://i.milliyet.com.tr/HaberAnaRes..._mf460250.Jpeg
afişi ve altında yazan
''Zavallı Hz. Yusuf Tanrıdan sonra işi çok zor'' (Zavallı Yusuf. Tanrı’nın izinden gitmek zor iştir)
yazısı bile sadece aşırı muhafazakarlardan tepki çekti kilisede toplattı... Ne ilginç değil mi?
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
Ateist ya da teist değilim..
Doğduğum yer itibarıyla; -Kurtuluş,beyoğlu...5 yaşıma kadar gerek camilere gerek kiliselere götürüldüm...
Ve şu izlenimi edindim ki; tanrının evi bir..Caminin, kilisenin.. hiç bir önemi yok...
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
Sayın commodore1tr;
Sizde ilerleme var. Gelecek vaadediyorsun.. Ha gayret!...
Sizin köye geldiğimde, şu caminin imamı ile beni de tanıştırırsan çok sevinirim.
Ne de olsa bizimkiler köylü, siznkiler Kadıköylü..
Arada ilim irfan farkı var..
Nasiplenelim biraz..
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
Alıntı:
Av.Abbas Bilgili rumuzlu üyeden alıntı
Sayın commodore1tr;
Sizde ilerleme var. Gelecek vaadediyorsun.. Ha gayret!...
Sizin köye geldiğimde, şu caminin imamı ile beni de tanıştırırsan çok sevinirim.
Ne de olsa bizimkiler köylü, siznkiler Kadıköylü..
Arada ilim irfan farkı var..
Nasiplenelim biraz..
Nedemek Abbas Bey siz yeterki köyümüzü şereflendirin. Ben sizi imamlada tanıştırırım müezzinlede müftüylede... sorun değil... Ama gelirken Fırat Bey e de uğrayıp şu artık kokmuş olan şalgamımı getirin... Rakının yanında iyi gider !
Cevap: Camii'nin Karşısına Genelev açarsan...
Bu arada Abbas Bey ; Cuma imam dediniz bende imamlara sardım bu aralar...ama dilimi gene tutamadım... değerli görüşlerinizi alayım bu konuda da boş kalmasın...
Şimdi bu Cuma bizim köyden bir kaç imam gördüm... herhalde teki Cuma'yla başa çıkamadı ki böyle toplaştılar diye düşünmüştüm ki öyle değilmiş.. Konuşurken birden aklıma geldi soruverdim...
''Siz günde kaç rekat namaz kılıyorsunuz?''
Hepsi birbirine baktı sonra bir ağızdan yanıt verdiler... ''Kırk...''
Bende itiraz ettim...
'' Olmaz sizin seksen rekat kılmanız gerekir.... Kıldırdığınız kırt rekat için para alıyorsunuz.. o sayılmaz ki bir de Allah için sizin kılmanız gerekir... Bak gelen işini gücünü bırakıp geliyor Allah için kılıyor siz bu kırk ı sayamazsınız ki!!!''
İşin içinden çıkamadılar tam olarak ... yada bence çıkamadılar... zaten çoğuda kırk rekatın farz olan 17 sini kıldırdığını düşünrsek hesap iyice karışacak..
Alayım fikrinizi...