Yiğitlerimize Kıymayın Efendiler

Yiğitlere Kıymayın Efendiler…

Bölücüler geçmişte olduğu gibi bu seneyi de bizlere zehir ettiler.

Bu sene bu güne kadar ; Önce Şırnakta askerlerimize saldırdılar, iki Mehmetcik şehit iki Mehmetçiğimiz de gazi oldu. ‘‘Demokrasi istiyoruz dediler.’’

Yine Şırnakta Askerlerimize saldırıp iki askerimizi yaraladılar.’’Bizim demokrasi anlayışımız bu dediler.’’

Tunceli’de bir askerimizi yaraladılar. ‘’İyi açılamadınız biraz daha açılın dediler.’’

Diyarbakır da Dokuz askerimizi şehit ettiler. ‘’Siz açılıma devam edin, biz vuralım dediler.’’

Hakkari de bir askerimizi şehit ettiler. ‘’Açılıma devam dediler.’’

Bitlis’te bir askerimizi şehit ettiler, bir askerimizi de yaraladılar. ‘’Hala neden iyice açılmıyorsunuz? dediler.’’

Şırnak’ta iki korucumuzu,üç vatandaşımızı öldürdüler,iki vatandaşımızı da yaraladılar.’’ Açılım bizim istediğimiz gibi olmalı dediler.’’

Hakkari’de Bir askerimizi şehit ettiler ,iki askerimizi yaraladılar.’’ Açılın ve bizleri güllerle karşılayın dediler.’’

Mardin de bir askerimizi şehit ettiler. ‘’Bu da açılımın dikeni dediler.’’

Siirt’de iki askerimizi ve bir korucuyu şehit ettiler.’’ Açılıma az kaldı dediler.’’

Siirt’de bir vatandaşımızı öldürdüler, ‘’ Açılımın çilesi dediler.’’

Tunceli de bir askerimizi şehit ettiler,bir askerimizi yaraladılar.’’ Açılımı hazmettiriyoruz dediler.’’

Hakkari de yadi askerimizi şehit ettiler yedi askerimizi yaraladılar.’’ Açılımı kabulleniyoruz dediler.’’

Van,Diyarbakır, Adıyaman,Hatay,illerin de askerlerimize kan kusturdular ve bizler onlarca şehidimize, gazilerimize yanarken Tokat’ ta yedi yiğidimizi şehit ettiler.’’ Siz açılın biz saldıralım dediler.’’

Bunca gözyaşı ve akan Mehmetciğimizin tertemiz al kanı bu zalim Vampirleri doyurmaya yetmedi mi?
Askerlerimize, Yiğitlerimize kıymayın kıydırmayın Efendiler!.....

Erhan Yurdayüksel

not: Bunca yıl ekonomi üzerine rakamlara dayalı yazılar yazarım bu gün vatanı uğruna şehit düşen yiğitlerimizin hepsini kabarık rakamlarla yazmaya elim varmadı.….Allah Şehitlerimizin Ailelerine sabırlar versin..Milletimizin başı sağ olsun. Allah Şehitlerimize Rahmet Eğlesin. Huzur içinde,Nur içinde yatsınlar…

Allah rahmet eylesin. Amin.

Kim ki çözümsüzlük yaratıyorsa; kim ki bunca gencin ölümüne acımasızca neden oluyorsa; kim ki pimi çekilmiş bombaları askerin eline tuşturuyorsa ; kim ki o körpe canlara hainlik yapıyorsa; kim ki bu ülkenin anasını ağlatıyorsa ;

Tez zamanda onların da canı cayır cayır yansın İNŞALLAH...

Kana susamış HAİNLER...

Bu dünyada - er ya da geç - belalarını bulacaklardır, öbür taraf için de Rabbime havale ediyorum.

Hepsi birer birer cehennemin dibini boylayacaklardır.

HAİN PKK nın yaptığı eylemlerin içine kafası gitmiş kişilerin yapmış olduğu olayları her kurum ve kuruluştan çıkabilen kişilerin böylesine bebek katillerinin bilinçli bir şekilde pusu kuran Askerlerimizi Şehit eden büyük şehirlerde sivil onlarca insanımızı katleden pkk lı itlerin içine pimi çekilmiş elbombasının karıştırılmasına ne denir acaba

Atatürk heykelleri bu ülkede bugüne kadar belki yüzlerce kez parçalandı...

Saldıranların ortak özellikleri “aşırı dinci” olmalarıydı...

Hilafeti ve saltanatı kaldırdığı için...

Medreselerin yerine üniversite...

Kadılığın yerine çağdaş mahkemeleri kurduğu için...

Latin harflerini benimseyip, kılık kıyafet devrimi yaptığı için...

Ve en önemlisi de...

Tarikatları, tekkeleri, zaviyeleri kapattığı için...

Atatürk’e düşmandılar...

***

Bugün yine Atatürk heykelleri parçalanıyor...

Ama parçalayanlar bu kez farklı!

Onlar, hilafeti ve saltanatı kaldırdığı için kızmıyorlar Atatürk’e...

Medreselerin yerine üniversite, kadılığın yerine mahkemeleri kurduğu için de değil tepkileri...

Hele hele; tarikatları, tekkeleri, zaviyeleri kapattığı için, hiç değil...

Çünkü bu kez saldırganlar, partileri dün Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan DTP’liler.

Onların derdi aslında 71 yıl önce aramızdan ayrılan Cumhuriyetin Kurucusu ile değil; bizimle...

Ülkeyi bölmelerine, parçalamalarına itiraz ettiğimiz için kâh bize kızıp otobüs kundaklıyorlar ve masum insanları cayır cayır yakıyorlar, kâh dağda pusu atıp Mehmetçikleri şehit ediyorlar...

Ama yakın zamana kadar hiç Atatürk’ün heykellerini kıracak kadar alçalmamışlardı!


***

Dün DTP’nin Hakkari’de düzenlediği sözde “Barış ve Demokrasi Yürüyüşü”ne katılanlar, polisin müdahalesiyle kaçmak zorunda kalınca; yollarının üzerine çıkan ve “Türkiye Cumhuriyeti”ni simgeleyen her şeyi yakıp yıktılar...

Askeri lojmanları...

Öğretmenevini...

Dershaneleri...

Kamu binalarını...

Parti teşkilatlarını taş yağmuruna tuttular...

Yetmedi; Atatürk heykeline saldırdılar!

Böylece... İyice zavallılaştılar...

Kendilerine 86 yıl önce insanca bir hayat sağlayan bu ülkenin kurucusuna ihanet ettiler...

Mollalarla, yobazlarla, gericilerle aynı kalıba girmekte sakınca görmediler!


***

Dünkü gösterinin ismi, “Barış ve Demokrasi Yürüyüşü”ydü...

Bir kez daha anladım ki; bu ülkede kim ağzına hangi kavramı sakız ediyorsa, onu pisletmek için elinden geleni ardına koymuyor.

“Laikiz” diyorlar, laikliğin içini boşaltıp, yozlaştırıp, şeriatı diriltmeye çalışıyorlar...

“Demokratız” diyorlar, faşistlere taş çıkartıyorlar...

“Özgürlükçüyüz” diyorlar; ülkeyi tarihte görülmemiş bir baskı ortamıyla tanıştırıyorlar...

DTP’liler ve PKK’lılar da yıllardır “Barış”ı dillerinden düşürmeyip, ülkeşi savaş alanına çeviriyorlar...


***

Tamam; bizimle, bizim geleceğimizle oynamanıza alıştık da...

Atatürk’ün heykellerini parçalarken, hiç mi yüreğiniz sızlamadı?

Bu kadar mı arsızlaştınız?

Ve hâlâ “Partimiz neden kapatıldı” diye şaşırıyor musunuz?

MUSTAFA MUTLU Vatan G.Z.T 12-12-2009


*****

Alıntı:

---

mehmet emin sezen rumuzlu üyeden alıntı

HAİN PKK nın yaptığı eylemlerin içine kafası gitmiş kişilerin yapmış olduğu olayları her kurum ve kuruluştan çıkabilen kişilerin böylesine bebek katillerinin bilinçli bir şekilde pusu kuran Askerlerimizi Şehit eden büyük şehirlerde sivil onlarca insanımızı katleden pkk lı itlerin içine pimi çekilmiş elbombasının karıştırılmasına ne denir acaba

---

Ne denir?...

Ve asıl şu son iletinizin bu konu ile alakası nedir?

Yiğitlerimiz askerlerimiz gencecik fidanlarımız yan gelip yatıyorlardı değil mi?
Siz sırça köşklerinizde onlarda mezarlıklarda..

Sayın çoban: Allah rahmet eylesin. Amin. Diyerek Dua ettiğiniz pkk lıların yaptıklarını okuyup Beddualarımızın boşa gitmediğini göstermek içindi sizce sakıncası varsa kusura bakmayın.

Sayın Sezen ,

Vermiş olduğunuz tepki üzerine sorduğum her iki soruya da yanıt vermekten kaçındığınızın farkındayım!

O "pimi çekilmiş bomba" ile ölen şehit midir, değil midir? Yoksa şehitlik mertebesi kimin eliyle yapıldığına göre mi veriliyor tarafınızdan!

Şehit , Bayrak, Atatürk gibi değerler üzerinden siyaset yapmak bu olsa gerek!

"Timsah gözyaşları" derlerdi de inanmazdım, bu kadar olur ancak!

Yazık...

9 yıl sonra elini kolunu sallayıp gezecek olanın diğerlerinden bir farkı yok benim için, siz de kusura bakmayın!!!
https://www.hukuki.net/showthread.php?t=64050

Böyle düşünüyor olmamın bir sakıncası mı var?

Sayın çoban kaçındığım falan yok yazılanları herkez nasıl anlamak istiyorsa öyle anlamıştır polamiğe girip sayfaları işgal etmek istemediğimdendir.
Ulus Devletin Çökertilmeğe çalışıldığı bir ortamda olayları kavrayamamak biraz zor birşey olsa gerek.

Uzatmak niyetinde değilim sitemizde bunca yazılan bilgilere rağmen mangalda kül bırakmayan iletilerinize devam edebilirsiniz.

Evet Benim sevdam "Vatan uğruna tertemiz alnından vurularak toprağa düşmüş Şehitlerimiz ve bugün rüzgarı tersten esen Ay Yıldızlı bayrağımın duygularıdır.
Evet Benim sevdam "Ne mutlu Türküm diyene", Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez.
Benim sevdam Türkiye,Türk milletine feda olsun.

Herkez değil, herkes olmalıydı, dilimizi de katletmeyelim lütfen!

Alıntı:

---

Sayın çoban kaçındığım falan yok yazılanları herkez nasıl anlamak istiyorsa öyle anlamıştır polamiğe girip sayfaları işgal etmek istemediğimdendir.

---

Ha, ben yanlış anlamışım demek ki !!!
Şu pimi çekilmiş eli bombalıyı - sizin deyiminizle - itlerle aynı kefeye koymamam gerektiğini vurguladığınızı? oysaki siz, anlamak istediğiniz gibi anlamışsınız...

Ben hiç bir zaman hiç kimseye it diye hitap ederek onların da bana "it oğlu it" deme şansını hiç vermedim, vermemde , bilginize...

Alıntı:

---

Ulus Devletin Çökertilmeğe çalışıldığı bir ortamda olayları kavrayamamak biraz zor birşey olsa gerek.

---

Çökertme, benim bildiğim kadarıyla bir oyun adıdır, oyunların nasıl oynandığını iyi biliyor olmalısınız, siz de haklısınız ben oyun - moyun bilmem ne görüyorsam odur.

Alıntı:

---

Uzatmak niyetinde değilim sitemizde bunca yazılan bilgilere rağmen mangalda kül bırakmayan iletilerinize devam edebilirsiniz.

---

Bence de uzatmayın, vaktimi alıyorsunuz çünkü. Ayrıca yazılarımı anlamak istediğiniz gibi “mangalda kül bırakmayan iletilerinize” diye anlıyorsanız , yapabileceğim bir şey , kusura bakmayın elbetteki devam edeceğim , tıpkı sizin de devam ettiğiniz gibi...

Alıntı:

---

Evet Benim sevdam "Vatan uğruna tertemiz alnından vurularak toprağa düşmüş Şehitlerimiz ve bugün rüzgarı tersten esen Ay Yıldızlı bayrağımın duygularıdır. Evet Benim sevdam "Ne mutlu Türküm diyene", Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez. Benim sevdam Türkiye,Türk milletine feda olsun.

---

Suni rüzgarlar oluşturma çabasında olmayalım o halde? Değil ki asker hiç kimsenin ne tertemiz ne de pis pis alnından vurulmasını istemiyorum! Hele ki boş ve anlamsızca bir vurulma ise hiç mi hiç istemediğim gibi bir türlü "Ne mutlu “ da olamıyorum, olamam da!..

Düşünüyorum da, şehitler bizim gönlümüzde / nazarımızda ölmez belki ama oysaki onlar öldüler ve ölüler kandırmayalım kendimizi!

Vatanın bölündüğü falan da yok ama bu gidişle böldüreceksiniz anlaşılan!!!

Sizin sevdanız saydıklarınız ise , benim sevdam sizin sevdanızı döver! :utangac

İlk yorumunuzdan sevdanız anlaşıldı , anlatmanıza gerek yoktu!!!

Bir hatanız daha var, bilerek ya da bilmeyerek ama bu forum yeri değil !

Saygıylarımla,

çoban arkadaş ben yazdım ama yazdıklarım eklenmedii duygularıma tercüme olduğunuz için teşekür ediyorum size.

Artık yazdıklarımın onaylanıp onaylanmaması mühim değil teşekürlerim iletilsin yeterlidir :ok

Artık ey milleti merhume , sabah oldu uyan !
Sana az geldi ezanlar , diye ötsün mü bu çan?
Ne Kürtlük , ne de Türklük kalacak aç gözünü !
Dinle Peygamber - i Zişan' ın İlahi sözünü.

Veriniz başbaşa ; zira sonu hüsranı mübin,
Ne hükümet kalıyor ortada , billahi ne din !
"Medeniyet !" size çoktan beridir diş biliyor;
evvela parçalamak , sonra da yutmak diliyor.

Ne bu şuride siyaset , ne bu fasid dava?
Görmüyor gittiği yanlış yolu , zannım , çoğunuz...
Size rehberlik eden haydudu artık kovunuz!
Bunu benden duydunuz , ben ki evet , Arnavudum...
Başka birşey diyemem ...İşte perişan yurdum!...

MEHMET AKİF ERSOY

Kürt ileTürk'ün yoldaş olduğu,
Çerkezle Lazın adaş olduğu
Alevi Sünninin gardaş olduğu,
Mukaddes topraktır vatan...

Şehitlerin koyun koyuna yattığı,
Dosta gurur düşmana korku saldığı
Dünyanın hayran kaldığı,
Cennet Türkiyem’dir vatan...

Yazarı belirsiz.

Şehit babasından generale pet şişe!

Şehit babası Halil Demirci, 6 askerin hayatını kaybetmesine neden olan mayınlardan sorumlu tutulan Tuğgeneral Zeki Es ile Tümgeneral Gürbüz Kaya’ya elindeki su şişesini fırlattı ve “Ben PKK ile savaşması için göndermiştim çocuğumu’’ diye bağırdı.

Hakkâri Çukurca’da 6 askerin hayatını kaybetmesine neden olan mayınların döşenmesi için talimat verdiği iddiasıyla yargılanan Tuğgeneral Zeki Es ile Tümgeneral Gürbüz Kaya, dün hâkim karşısına çıktı. Duruşmada bir şehit babası, elindeki su şişesini sanıklara fırlattı.

Habertürk gazetesinin haberine göre Genelkurmay Başkanlığı Askeri Mahkemesi’ndeki davanın dünkü duruşmasına, tutuklu Tuğgeneral Zeki Es ile tutuksuz yargılanan sanıklar Tümgeneral Gürbüz Kaya, Fatih Taylan Çeker, Hakan Alaçam, Nurettin Altay ve Rıza Atilla Erdoğan katıldı.

Davayı, olayda hayatlarını kaybeden askerlerin aileleri de izledi. Aileler, duruşmada sinirlerine hâkim olamadı. Şehit asker Deniz Demirci’nin babası Halil Demirci, sanıklara tepki göstererek, “Ben PKK ile savaşması için göndermiştim çocuğumu’’ diye bağırarak, elindeki su şişesini sanıklara fırlattı. Demirci, bu olayın ardından duruşma salonundan çıkarıldı.
Davada, sanıklardan Zeki Es’in tutukluluk değerlendirmesi de yapıldı. Bu kez Demirci’nin annesi Raziye Demirci, “Tahliye istemiyorum. Benim çocuğum öleli 20 ay oldu’’ diye ifade verdi. Zeki Es ise olayın üzerinden 20 ay geçtiğini ve delillerin toplandığını ifade ederek, bu zaman zarfında, görev yaptığı yerin de değiştiğini söyledi. “Savunmasını yaptığında da suçsuz olduğunun ortaya çıkacağını’’ ileri süren Es, 3 aydır tutuklu bulunduğunu ve bu durumun savunma imkânlarını kısıtladığını ileri sürerek tahliye talebinde bulundu. Mahkeme Es’in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Dava, diğer sanıkların iddianameyi okuması için ileri bir tarihe ertelendi.

ntvmsnbc.com

Bilemiyorum artık öldüren öldürene..

:(

Allah kahretsin dendiğinde keşke allah kahretse.
''allahın böyle işlere karıştığı falan yok!'' , bunu herkes biliyor da söyleyemiyor,

1920 de yapılmış mutasyon birileri tarafından bozulmaya çalışılıyor.
bu bir proje bunu bilmeyen mi var.
asıl acı olan 1970 li yılların ünlü anti-şovenistleri tarafından hararetle destekleniyor olmasıdır.
ne kadar zavallı duruma düştüklerinin acaba farkındalarmı?

su mutosyondur.
yanıcı ve yakıcı elementlerin birleşmesinden oluşur.
ayır bakalım ayırabilirsen.
ayrıldığında neler olacağını düşünme bile.
ne sen sen ,nede ben ben kalırız.

zaten projenin amacıda bu değilmi?
hayırlı işler! efendiler hayırlı işler.

Şehit asker dağda unutulmuş...

Askerlerin şehit düşmesi olayıyla ilgili idari tahkikat yapıldı. Raporda 1825 rakımlı tepedeki emniyet faaliyetlerinde, 'tertiplenme hatası' yapıldığı belirtilerek, "İstihkâm iş makinesi operatörlerinin emniyetli bölge dışında topluca ve mevzilerinin önünü kapatacak şekilde tertiplenmelerine müsamaha gösterildiği; Üsteğmen Mehmet Mazı'nın iş makinesi operatörlerinin mevzilerin önüne gözetleme ve ateş sahalarını kapatacak şekilde mevzilenmelerine engel olmaması nedeniyle görevini tam olarak yerine getirmediği; Uzman Çavuş Nazmi Avşar'ın ikaz edilmesine rağmen kendilerine gösterilen yer dışında nispeten daha emniyetsiz bir bölgede ısrar etmesi sonucu birliğin emniyetini tehlikeye düşürdüğü belirtilmiştir" denildi.

Savcı ceza istedi

Bilirkişi Topçu Yüzbaşı Abdülkerim Ceyhan da sunduğu görüşünde, "Mevzilerin çepeçevre emniyet esaslarına göre hazırlanması gerekirken, emniyet bölgesinin dışına istihkâm timindeki personelin çadır kurduğu ve kol komutanlarının bu duruma yeterli müdahalede bulunmadığı anlaşılmıştır" yorumu yaptı.

Askeri Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede, 'şüpheliler Üsteğmen Mehmet Mazı ve Uzman Çavuş Nazmi Avşar'ın istihkâm timinin emniyet kuşağının dışında istirahat ettiği ve buna engel olmamaları nedeniyle görevi ihmal suçu işlediği' belirtildi. Askeri Savcılık timin en rütbelileri olan Mazı ve Avşar'ın cezalandırılmalarını talep etti.

Sorumlulara tazminat davası

Şehit Aileleri Federasyonu'nun avukatı İsmail Kılıç, şehit Selman Özay'ın birliğinde olmadığının saldırıdan bir gün sonraki sayımda fark edildiğini öne sürerek şöyle konuştu:

"Daha sonra tekrar olay yerine gidiliyor. Yapılan incelemelerde bir askerin daha kayaların dibinde şehit olduğu görülüyor. Burada çok vahim bir olay yaşanmış, saldırıdan hemen sonra bölgeye helikopter gelmiş, şehit ve yaralılar tahliye edilmiş ama Özay unutulmuştur. Sorumlular hakkında ceza yargılaması devam etmekte, ayrıca sorumlular ve Milli Savunma Bakanlığı aleyhine tazminat davası açılacak."

http://www.cnnturk.com/2011/turkiye/...1.0/index.html

Terörü anlamak zaten mümkün değil de, bunun adı da sanırım pimi çekilmiş unutma olsa gerek !..

Komutanları, askeri önce dövüp sonra pencereden atmış

Van’ın Erciş İlçesi 10. Piyade Tugay Komutanlığı’nda askerliğini yaptığı sırada komutanları tarafından “linç edilircesine” dövülen ve “intihar ettiği” öne sürülerek hastaneye kaldırılan Diyarbakırlı er Yakup Yorgun (20), bir hafta aradan sonra ilk kez konuştu. Yorgun, üstleri tarafından dövüldükten sonra binadan atıldığını söyledi. Baba Ahmet Yorgun ise sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti.

Erciş 10. Piyade Tugay Komutanlığı Hava Savunma Taburu Karargah Bölüğü’nde askerliğini yapan Diyarbakırlı er Yakup Yorgun, 21 Mart akşamında bir yüzbaşı ile iki astsubayın şiddetine maruz kalması sonucu iç kanama geçirerek yoğun bakıma alınmıştı. Aldığı ağır darbeler sonucu iç kanama geçiren, kafasında kırık tespit edilen ve Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Eğitim Hastanesi Beyin Cerrahi Yoğun Bakım Servisi’nde tedavi altına alınan Yorgun babasına komutanlarının kendisini dövdükten sonra binadan attıklarını söyledi. Komutanları ise Yorgun’un kendisini binadan atarak intihar etmek istediğini söylemişlerdi.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAKLAR

Yorgun’un babası, komadan çıkan ve ilk kez konuşan oğlunun verdiği bilgi doğrultusunda Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Baba Yorgun, oğlunun bir yüzbaşı ve iki astsubay tarafından darp edildiğini belirtti. Baba Yorgun oğlunun anlatımıyla yaşananları şöyle açıkladı: “Oğlum 21 Mart günü televizyonda Newroz kutlamalarını izlerken Fatih isimli bir uzman çavuşla tartışıyor. Bu sırada Yüzbaşı Oğuz Sarıoğlu, Savaş Sayın ve Servet Mutlu isimli başçavuşlar da tartışmaya katılıyor ve oğlumu alt katta dövdükten sonra üçüncü kata çıkarıyorlar. Orada da dövdükten sonra pencereden aşağı atıyorlar. Sonra da ‘İntihar etti’ diye tutanak tutuyorlar.” Yorgun, oğlunun 7 gün boyunca ölümle pençeleştiğini ve haklarını arayacaklarını belirtti.

‘ASKERİYE ÖRTBAS ETMEYE ÇALIŞIYOR’

Oğlunun “intihar ettiği” öne sürülerek, hastaneye kaldırıldığını anlatan Baba Yorgun, oğlunun çok korktuğunu, sürekli sayıkladığını ve travma yaşadığını dile getirdi. Baba Yorgun, olayda sorumluluğu bulunanlar hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını ve söyledi.

Konuya ilişkin açıklama yapan Yorgun’un avukatı Avukat Dinçel Aslan da Van Askeri Savcılığı’na “Askeri yaralamak, darp etmek” suçlamalarıyla suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.

[url]http://www.evrensel.net

Umarım iddia doğru değildir ama...