Atatürk'e Saldırmak

Bu araların en popüler konusu Atatürk'e saldırmak. Bu sefer her yönden saldırıyorlar aç kurtlar gibi... Ama gerçek gene değişmiyor... Mitolojik bir değer gibi saldırdıkça büyüyor... Kimler geldi kimler geçti saldırmayan tarihin karanlık sayfaları bile yazmıyor adlarını ''ulusal hainler'' listesinde bile en üsttekiler anca yer buluyor... Arkalarına Sevr takıntılı bir takım dış güçleride aldılar bu sefer... Batılılaşmak istiyen irticacılar...

1938 den beri bu saldırı artarak devam ediyor. 38 öncesi yokmuydu vardı... 1903 ten beri var... İlginç değil mi 1903... Hatta çekişme olarak bakarsak 1897 lere kadar gideriz... EE oradan günümüze gelmem mümkün olmadığından filmi hızla ileri sarıyorum. Bilirim okumayı çok seversiniz... Bir çırpıda 4 osmanlı padişahını sayarsınız... Ama Fatih dışında hepsinin yıllarını birbirine karıştırırsınız. Fatih şanslı İstanbul u feth etmiş... yoksa 1453 diyen de çıkmaz... Hoş yakında oda çıkmayacak... Kanuni diyince akla kanun yapması gelir herkesin? Ne yapmış diyince susarız.. büyüklere saygıdan... Bazılarının aklına gelir ''' O kadar ciddiymiş ve doğayı severmişki ona bile kanun çıkarmış... Ormanlardan bir dal kesenin kafasını keserim ... '' diye derler... Hoş bu sözü Kanuni etmemiş ama olsun tarihten bir kırıntı... Adama deme ihtiyacı bile duymazsın bu sözü Fatih demiş sözde öyle değil aslında... Dal kesenin kolunu ağaç kesenin başını demiş... diye... düzeltmezsin... İşte böyle bir tarih bilinci ve okumaaşkıyla doluyuzdur biz... O yüzden Atatürk ü de çok iyi biliriz... Adam bir karga kovalamış... bir Cumhuriyeti kurmuş... arası boş.... İşte bu boşluktan dolayı Atatürk e saldırı bitmez tükenmez... Ama güzeli bu derin bilgisizliğe karşı Atatürk e olan Aşk sevgi inancın bitmemesi artmasıdır. Baksanıza RTE bile ona sığınıp duruyor...

Neyse sabahın beşinde konum bu değil... Atatürk e saldırı... Hiç bu kadar kolay olmamıştı... İçten dıştan... İşin acısı Atatürk ü severiz diyenlerde ''liberal'' olma uğruna O nu harcamaya kalkıyor... Kendileri harcanacak farkında değil... Atatürk bir Güneştir geceleri ise daima bir dolunay... Işıl ışıl kafanı gömsende seni bulan... Yok etmeye çalışanlara inat büyüyen... EEE kim saldırır Atatürk e NAsıl saldırır ? Bunu da bilmek gerekir ki iç dış düşman bilinsin...

1 Dinle Saldırılır

Atatürk e saldırmanın en kolay yolarından birisidir. Laik demokratik sosyal hukuk devletinin kurucusu ya... salla gitsin... Dinini bilmeyen bir toplum ''Elhamdülillah Müslümanız'' dedimi biliyor kabul edince... Laiklik dinsizlik demekten kolay bir şey yoktur tabii.. Hele hele Kur'an ın Türkçeye çevrilmesi.. tekke ve zaviyelerin kapatılması.. Derviş hoca hacı lakaplarının kalkması, eğitimin birleştirilmesi, kızlara okuma zorunluluğu, çarşafa peçeye karşı çıkma... peeee dinsizin önde gideni... salla gitsin...

2 ideolojik Saldırı

Bu da kolay bir yoldur. Yeter ki Atatürk düşünce lerini açıklama... Atatürk koyu solcu kominist olmuştur... Atatürk Faşist olmuştur... Atatürk bozkurt olmuştur... Hatta Atatürk TBMM si açılışında Kur'an okundu diye aslında din devleti isteyen kişi olmuştur... Ama aynı Atatürk ilk kKominist parti kurucularını öldürten kişi olmakla, Hitler ve Mussolini nin görüşlerine karşı çıkmakla ve laik devlet kurarak din devletine ihanetlede suçlanmıştır... İşin traji komiği hepsi aynı anda aynı ciddiyetle yapılmaktadır...

Peki Atatürk neden yok edilmek istenmektedir... Neden ? Neden ? Niçin Atatürk ü savunanlar ,
ya

Atatürk sırtından geçinmekle Atatürk adını kullanmakla suçlanmakta ,

ya

darbeci olmakta

ya

statükocu olmakta

geçmişte kalmakla itham edilmekte

ya

ergenekoncu olmakta

ya da

çağdışı olmaktadır...

Neden ?...

Laf ebeliğinin adı siyaset oldukça, siyaset de etik değerlerden mahrum, herşeyin dilediğince söylenebildiği (amaç araçları meşru kılar) bir alan olunca, daha çok dinleyeceğiz bu sözleri.
Ne zaman milletvekili dokunulmazlığının sınırları daraltılır, işte o zaman bu söylemler asgariye iner.

1982 anayasası sonrasında doğmuş bir nesiliz.(kendi adıma söylüyorum)Bizden önceki nesil 60 ve 70 li yıllar gençleri o dönemde yaşanmış olaylar nedeni ile bir şekilde sindirilmişler.

76-77 lerden sonra doğan bizler ise son anayasadan sonra kitaplarda okul girişlerinde bir Atatürkçülük'le büyüdük.Ama sistem ezber....Hani ne öğrendiniz Ne hatırlıyorsunuz derseniz okuldan? Annesi Zübeyde,Selanikli , öğretmeninden Kemal adını almış...
Sonrası kronolojik tarih..........
Devrimleri,kongreleri bize derslerde not almamızı sağlayacak bir bilgi olarak görüyorduk.;Ötesi yoktu...Atatük bizim için Atatürktü işte....kitapların ilk sayfasında bulunan mavi gözlü bir resim...hatta ve hatta mecbur hissediyorduk.duygu buydu.

Ta ki bugünlere kadar....da böyleydi....

Oysa şimdi nutuğu nasıl anlamlı,gençliğe hitabesi kehanet gibi......latin alfabesi,türk Dil Kurumu,ülkenin fabrikaları,uçakları,kıyafet devrimi....

nasıl anlamamışız.....ezberlemişiz anlamamışız.otomatiğe bağlanmış gibi

ama sağolsunlar

Atatürk'ü yeniden anlamamızı sağladılar...

Onu yeniden keşfetmemizi ....

neye yarar???bilmiyorum...

Kim diyor ne zaman diyor neden diyor belli değil ama AB istiyor o diyor bu diyor diye paramızın üzerinden Atatürk resimlerinin kaldırılması istenir durur.

Biz ki ulus olarak paranın arka yüzüne konacak resimlerde anlaşamayan bir toplumuz. Aslında bunu aşmanın en güzel yolu kimseyi kırmayacak sanat yarattığımız eserler olacaktır. Kişi resmi dedinizmi çarşı karışır... Her iktidar kendi kafasına göre bir taım kişileri bulur getirir... Ön yüz Atatürk arka yüzVahidettin gibi garabet bile yaşarız bizyakında... yada Atatürk arkada RızaNur...

Atatürk ün ne büyük olduğu aslında buradan bellidir. Atatürkten nefret edenler bile onun bu birşetiriciliğinden yararlanır arka yüze kakalar birilerini... Ön yüzüde bilinmeyen güçler !! istememektedir. Atatürk ün unutulması tarihin karanlık dehlizlerinde kaybolması istenir... Allahı var halihazır Milli EĞİTİM de bunu can hıraş desteklemekte Atatürk ile ilgili bölümler kuşa çevrilmekte kalanlarınsa yarısı yanlış olmaktadır...

Paraların ön yüzünden Atatürk kalksın dediği iddia edilen ülkeler de ise durum çok ilginçtir... Demokrasi beşiği İngiltere!!! Monarşi simgesi kraliçenin resmini paraların üstüne basar durur... Kraliçenin mutlak otoriteyi temsili dışında ne işe yaradığını bu güne kadar İngiltere için ne yaptığını bilen bile yoktur... Ama paralarını asla sorgulatmazlar... İşin komiği bu kraliçe dünyanın tek pasaportsuz seyahat eden şahsiyetidir... Çünkü demokratik İngiltere'de !! pasaportlar Kraliçe namına verilir !!! Dikkatinizi çekerim makamına değil namına... Bundan dolayıda Kraliçeye pasaport verecek makam bulunamaz... Yani kraliçe Türkiye de salına salına dolaşırken bir pasaport polisi gelse ''hemşehrim pasaport please?'' dese kraliçenin göstereceği bir pasaport yoktur... Pasaport kanununa muhalefetten al içeri... İşin komiği Türkiye ile İngiltere arasında böyle bir anlaşmada yoktur... Ama ne gam... Abarttım biraz ama olsun varsın çarpıcı oldu... İşte bu İngilterenin paralarında somurtan sırıtan taklaatan amuda kalkan kraliçenin resmi vardır... Başında taç bakar durur size resimden öyle... Yaptıkları bakımından değil Atatürk'le Nene Hatun yada Kara Fatma ile bile kıyaslanamayacak hiçlikte olan kraliçenin resmine kimseciklerde bir şey demez... İşte tam burası bam telidir ... neden denmez... Monarşiden mi? Asla...

Tarih kadar eski İngilterede efsaneleri bir yana bıraktığımızda hanedan kavgası görürüz...Bundan dolayı İngiltere ye yön veren İngiltereyi yaratan temel kişiler hep efsanevi kişilikler olmuştur... Excalibur u mu koyacaksınız? Kral Arthur'umu? Yoksa İngiltere'yi büyüyle tuttuğu söylenen Melin'i mi? Efsaneleri günümüze taşımak çok zordur... ve aslında herbiride başka bir çatışmanın temelidir... Kral arthurun en büyük savaşı din savaşıdır... Katolik proterstanarasında... O yüzden sivriltemezsin... En büyük yazarlarının bile varlığı bir efsanedir İngilterede İnceleyin bakalım William shakespeare yi... ne çıkacak... İngiltere'nin aslında tanınmış en büyük devlet adamı sevelim sevmeyelim Winston Churchill dir. Bu günkü İngiltere yi ingiltere yapan kişidir aslında... O da başbakanlık savaşımı verdiği dönemde ''eşcinsellikle '' suçlanır durur.... Sonunda dayanamaz Lordlar kamarasında tarihi konuşmasını yapar... ''Ben İngiltereyi kafamla yöneteceğim kıçımla değil....'' sonra başbakan olur! İngiltere o sene anlar devletlerin kafayla yönetildiğini.... Neyse uzatmayalım... parada ki en masum figür olarak Kraliçe çıkar... Zaten parada onunadına basılmaktadır !!! Sorun yoktur...

Fransa bu konuda daha gariptir aslında...Wictor Emmanuella dan başlayan modernleşme sürecinde Jan D'arc Napolyon gibi figürler olmuştur da hepsinin sonu istenmeyen olmuştur.. Jan D'arc a tecavüz edilmiş cadılıkla suçlanmış v.sv.s. Napolyon ise Josephine gölgesinden kurtulamamıştır... Geriye kala kala Charles de Gaulle kalmıştır ki o da ayrı hikayedir. Buna rağmen Fransızlar paralarına de gaulle dahil Fransız düşünürlerinin resimlerini basmışlardır...


Peki biz ne yapalım?

Biz ne yapabiliriz... O zaman önce bu hükümetin Hamisi ABD ye bakalım ne yapmış paralarının üstüne hemde kaç senedir dokundurtmadan...

1 Dolarda George Washington; 2 Dolar Thomas Jefferson ;5 Dolar Abraham Lincoln;20 Dolar Andrew Jackson;50 Dolar Ulysses S. Grant 100 Dolar Franklin... Buyur buradan yak... Hepside ABD tarihine mal olmuş adamlar, çoğu kurucu birleştirici... Ama arka yüzlerinde resim yoktur ... tekinde beyaz saray tekinde bağımsızlık salonu tekinde lincoln ün kabri...

Bizde ise bugün ön yüz hep Atatürk arka yüz değişik şahsiyetler ve gravür...

İşte kavga burada kopuyor ... Atatürk ü yok et..... İngiltere ABD tutsun sen yok et... Rusya'nın zaten umrunda değil Lenin i kaldır da göreyim Rubleden... Ama biz farklıyız... Gelişmiş ülkelerin arka bahçesiyiz ya ... Ondan bu... Onlar farkına vardılar ki Atatürk ismi durduğu sürece emellerine asla ulaşamayacaklar... Öyle bir birleştirici güçki yok etmek isteyenler bile ona sarılmadan ondan medet ummadan yapamıyor bakınız RTE....

Peki paramızın ön yüzüne ne koyalım... Biz de her banknota farklı resim koyalım ki... çarşı karışsın ve bölünme ayrışma daha hızlı olsun bu arada nutuk atarız biz birleştiriciyiz diye...

Aslan başı , Kartal Kanadı , Kanarya Kuyruğu koyalım tekinin üstüne... Üç büyükleri temsilen... Bu yarattığımız hilkat garibesi kesin kavga çıkaracaktır... Her takımın taraftarı aslında paranın kendisine ait olduğunu diğerlerine ayıp olmasın diye konduğunu söyleyecektir... Uyduruk futbol ulusal değerlerin önüne geçecek halkımız tatlı tatlı uyutulmaya devam edecektir...

Hint Binti Utbe'yi koyalım tam bir kargaşa yaşanacaktır. Bu kadın daha sonra ''hazreti'' diye anılacak islamın yılmaz savaşçısı hamisi olacaktır ! Sahabedendirde... Amma Hz hamzayı öldürtüp Kalbini ve ciğerini çıkarttığıda bir gerçektir... Öylesinede islam düşmanı ve vahşidir... İslamdan önce cahiliye devrinde çok zengin olarak saltanatını sürdürmekteyken islam sonrası birden!! hidayete ermesiyle aynı zenginliği safahatı sürmeye devam eder... Cahiliye devrinde put yaptırıp satarak zengin olan ticareti elinde tutarken bu sefer ticareti elinde tutarak islam söylemini yayar... Varın anlayın gerisini...

Salya sümük Feto yu koyalım...kısmi birleştirirken çok ciddi de kavga çıkarır... Kimi yüzüne tükürmek için ses etmezken.. kimi Hazreti Fethullah efendinin dinler üstü olduğu gibi paralar üstüde olduğunu savunur.. Neticede asıl sermaye euro ve dolar üstüneyken Türk Lirasında resminin ne işi vardır ?

Bir dilenci resmi koyalım.. Durduk yere sadakayı kültürümüzün parçası yapan kişiyi unutmaz biat kültürüne alışırız. Hem işede yarar bu para dilenciye verilecek bir değerdedir... Kültürümüzü para ilede inikişaf etmiş oluruz..

İnekle Öküz resmi koyalım... Elimize aldığımızda Onlar bize bakar biz onlara... Elbet bir de tren bulunur...

Mustafa KEMAL'in üzerine laf söylemek kimin haddine!

Bunu bir sitayiş aldığım için söylemiyorum ama şimdiye kadar fikirlerimin kaynağını oluşturan iki insanı nacizane; -tabi ki gelinen süreçte tanıdım- ve saygı duydum..
Öncelikle Mustafa KEMAL oldu feyz aldığım insan; fikirlerine dehasına hayran oldum...
İkinci kişi de Ernesto Che Guavera oldu; Kübanın uğrundaki mücadelesini tamamladıktan sonra kendisini tüm dünya halklarının mücadelesine veren ve bu uğurda ölen bir fenomen!

Sevgili Komodorum,

Öyle bir konu ile karşımdasın ki nereden ve nasıl katkı versem de

adı katkı olsa diye

içim kıyım kıyım kıyılıyor...

Bu...

Mustafa Kemal'e saldırmak:

O'na olan kişisel sevgi ve saygının çok ötesinde

O'nun ulusuna,

O'nun ulusunun değerlerine,

O'nun ulusunun diline, tarihine saldırmanın çok ötesinde

İNSANLIK ONURUNA,

İNSANLIK DEĞERLERİNE,

İNSANLIĞIN TA KENDİSİNE

saldırmaktır...

Ezilenlere saldırmaktır...

Masumlara, mahsunlara saldırmaktır...

Kimsesizlere, kimsesizlerin kimsesine saldırmaktır...

Emeğe saldırmaktır...

Namusa, iffete, onura saldırmaktır...

Şimdi "görevli" bazıları çıkıp şerefsizce hamaset yaptığımı iddia ederek

alaylı bir dille

kendi köşelerinde

başka başka konularda hezeyanlarını kusacaklardır...

Biz de o hamaset dediklerini her bir iddia için

belgeleri yedirmek için

sabırsızlıkla bekleyeceğiz...

Bakalım kimler uyuz?

Alıntı:

---

Av.Ferda Aydın rumuzlu üyeden alıntı

Mustafa KEMAL'in üzerine laf söylemek kimin haddine!

Bunu bir sitayiş aldığım için söylemiyorum ama şimdiye kadar fikirlerimin kaynağını oluşturan iki insanı nacizane; -tabi ki gelinen süreçte tanıdım- ve saygı duydum..
Öncelikle Mustafa KEMAL oldu feyz aldığım insan; fikirlerine dehasına hayran oldum...
İkinci kişi de Ernesto Che Guavera oldu; Kübanın uğrundaki mücadelesini tamamladıktan sonra kendisini tüm dünya halklarının mücadelesine veren ve bu uğurda ölen bir fenomen!

---

Kimi zaman söyledikleri geldi bazı tembellik anlarımda; "Benim için en büyük dinlence başka şeyle ilgilenmektir" diyen...Onun bu çabayla kurduğu ülkede yaşayan bazı kişilere hayret etmekten başka bir şey gelmiyor elimden....Beğenmiyorsanız beğendiğiniz ülke'ye gidin ya da susun....

Atatürkçülük de bence poh pohculuk değildir. Atatürk'e yakışacak izci olmaktır.
Ben şahsen dini değerlerin parada yer almasını istemem eminim benim gibi kimse istemez.
Örneğin ayet, hadis veya önemli kişilerin resminin parada yer almasına kimse caiz demez. Sonuçta herkesin elinde kırış buruş edilir, yeri geldiğinde don içine saklanır. Helaya da cep dolusu para ile gidilir. Hani bunlar bir yana gün gelir de (inşallah gelmez) avrupa birliğine girecek olsak ortak paraya geçiş ile bir yana atılacak. Hoş atılmasa ne olur, dünyanın en kıymetli adamı en kıymetsiz para üstünde yer almış ne ifade eder?
Atatürk'e saldırmak riyakarlıkla da yapılabiliyor, ülkeyi onun bıraktığı yerde unutup menfaat deryasına dalmakla, aynı ulustan insanlara onun resmini sallamakla kabrine koşup jurnallemekle de yapılabiliyor. Ben atayı seviyorum inanan inanır inanmayan inanmaz hiç bi yerimde bile değil. Kimsenin babasının malı değil, sevmek için illa ateist, komunist ya da solcu olmak gerekmiyor laik de olmak şart değildir. Bu nankörlükle alakalıdır.
Bugün Atatürk için ne yaptınız?

İşin özü dönüp dolaşıyor ve hala bu ülke için canı pahasına mücadele eden bir dehadan; Mustafa KEMAL'den siyasi ve ekonomik rant yapılmaya çalışılıyor...
Bir kimseyi her şeyden önce eleştirme hakkına sahip olabilmemiz için sanırım; o kişiden daha çok kayda değen çabalar sarfetmemiz gerekli...
Çok yerinde laflar var ara sıra kullandığım; kişilerin sahip olmadığı nitelikleri özellikle vurgulayan deyimler gibi...

Bizim Celaliler,

bizim Patronalar tıpkı Milli Mücadelenin KEMALİleri gibi

kendilerini

düşüncelerini

duygularını ifade etmek için

anasından

babasından

atasından ona kadar ne kaldı ise o delillerle

topluma

halka legalliklerini ispata çalışmışlardır...

Yazık ki bu legallik arayışları

neredeyse 1000 yıldır

Emevilerin mızraklarına sapladıkları "kutsal" kağıt(deri, papirüs desek daha doğru olur herhalde) parçaları olmuş...

Aklı başında filozoflarımız olmamış mı?

Olmuş elbet

ancak onlar da akıllarını

ya yaşamlarına satmış

ya da o kağıt parçalarına uydurmak için takla atmışlardır...

Geldiğimiz noktada

illegallere karşı legalliğini ifade etmek için

halkın

ANITKABİRe gitmeleri

üretmeyen

üretenlere de sahip çıkıp değer vermeyen hazin hallarıdır...

Tespit doğru olsa da

köşkler, hamamlar, saraylarda yaşanan fetret dönemine karşın

köşkün, sarayın hemen çıkışında

yakın mahallelerde onbinlerce insanın

açlık, açıktalık ve yokluğuna isyan eden

PATRONA'nın haklılığını

UNUTMAMALI...

UNUTTURMAMALIYIZ...

Tıpkı bir benzeri yaşanan şu fetret dönemine karşı

bilinçsiz de olsa

doğru yapılan kendini ifadelerin özündeki doğrular gibi...

ANITKABİR'de yapılan şikayet ve ifadelerden alınmanın

tarihimizdeki yerini kabullenmek mi

yoksa bu tarihi değil de müfredatın tarihine ait olmak mı?

Dedik ya saldırı MUSTAFA KEMAL'e değil

gerçek tarihe ve

o tarihe sahip İNSANLIKadır...

VESSELAM!

Öyle bir Tanrı'ya inanıyorum ki

ne benden bir şeyler bekleyecek kadar kendini beğenmiş, acz içinde
ne de ben ondan bir şey bekleyecek kadar keyfime amade, kolay ulaşılan...

İşte benim MUSTAFA KEMAL için her gün yaptığım şey:

AKLIMI GAİPTEN GELEN KUTSALLARA BİLE SATMAMAK...

Alıntı:

---

Av.Ferda Aydın rumuzlu üyeden alıntı

Mustafa KEMAL'in üzerine laf söylemek kimin haddine!

Bunu bir sitayiş aldığım için söylemiyorum ama şimdiye kadar fikirlerimin kaynağını oluşturan iki insanı nacizane; -tabi ki gelinen süreçte tanıdım- ve saygı duydum..
Öncelikle Mustafa KEMAL oldu feyz aldığım insan; fikirlerine dehasına hayran oldum...
İkinci kişi de Ernesto Che Guavera oldu; Kübanın uğrundaki mücadelesini tamamladıktan sonra kendisini tüm dünya halklarının mücadelesine veren ve bu uğurda ölen bir fenomen!

---

Ferda Hanım benimde bugüne kadar örnek aldığım ve feyz aldığım kişi oldu keşke onları tanımak şerefine kavuşsaydım.Öncelikle Hz Muhammed(S.a.V) Tabi ki de Mustafa Kemal ATATÜRK........... Büyük insanların her zaman arkasından ve yaptıklarından zalimce söz edilmektedir.

Alıntı:

---

hasanfecri rumuzlu üyeden alıntı

Ferda Hanım benimde bugüne kadar örnek aldığım ve feyz aldığım kişi oldu keşke onları tanımak şerefine kavuşsaydım.Öncelikle Hz Muhammed(S.a.V) Tabi ki de Mustafa Kemal ATATÜRK........... Büyük insanların her zaman arkasından ve yaptıklarından zalimce söz edilmektedir.

---

Bu yazılarımızla sanırım; Mustafa KEMAL'i tanıma bahtiyarlığına ulaştık...Hiç bir kimse gibi Mustafa KEMAL de bir tabu değil ve mütevazi kişiliğiyle bu durumu dile getiriyor zaten.
Sanırım feyz almamız gereken durum;Mustafa KEMAL'in ilke ve inançlarından esinlenmemiz ve yurtseverlik adına yapılması gerekenleri yapmamız.

Ferda Hanım Merhabalar,

Gene çok seviyeli ve her lafınızda çok iyi anlamları barındıran cümlelerinize hayranım :)

Muhammedi tanrılaştıran zihniyetle Atatürk'ü tanrılaştıran zihniyet aynı zihniyettir...
Atatürk son iki yüzyılın yetiştirdiği en büyük devlet adamıdır. nokta... kişisel veya siyasi hayatında elbette yanlışlarıda olmuştur... En büyük yanlışı okullarda din eğitimini serbest bırakmasıdır..

"...

En büyük yanlışı okullarda din eğitimini serbest bırakmasıdır.."

Siz bayağı yeni ve oldukça gençsiniz anlaşılan...

Ya da öyle kabullenmek zorundayız...

:)

Öyle bir Tanrı'ya inanıyorum ki

ne benden bir şeyler bekleyecek kadar kendini beğenmiş, acz içinde
ne de ben ondan bir şey bekleyecek kadar keyfime amade, kolay ulaşılan...

İşte benim MUSTAFA Kemal için her gün yaptığım şey:

AKLIMI GAİPTEN GELEN KUTSALLARA BİLE SATMAMAK...



Keşke hepimiz yapabilsek,keşke hepimiz yurdumuzu,milletimizi bu kadar özgüvenle sevebilsek ve sahiplenebilsek.Üç kuruş uğruna benliğimizi satmasak.Umarım hayal olarak kalmaz yaşar ve görürüz.

Atatürk e saldıranlar hiç çaktırmadan çok Atatürk'çü görünür... Anlaşılmaları her ne kadar iki dakika alsa bile onları gerçekçi sanan da çoktur maalesef.. Çünkü ne Atatürk'ü Ne Mustafa Kemal'i nede Mustafa Kemal Atatürk'ü bilmezler...

Örneğin ''Atatürkçülük, Atatürk ü sevmek resimle heykelle olmaz...'' derler... Ee doğru... Ama söylediklerinin sadece doğrusu budur... Atatürk resim ve heykellerini kaldırtmak isterler peşinden... geçmişten beri kılıf değişsede hep vardır... Bilir misiniz bu ülkede 1953 lerde yaklaşık üç ay ''kağıt yok'' diye Atatürk resmi bastırılmamıştır!! ''Eğitimin devamı için Atatürk resmine ara verdik...'' olmuştur o zaman ki kılıf... ve yiyen de çıkmıştır... Atatürk ü sevmek resimle heykelle olmaz olmamasınada... olan resimleri resmi dairelerden kaldırmakla heykellerini bir garip yapmakla hiç olmaz!!! Gerçi Atatürk ün Aziz ruhu resmi dairelerimizi gördükçe kan ağlıyordur... Bu mu benim Türkiye Cumhuriyetim diyordur ama genede çok geç olmadan O na çok daha fazla sahip çıkmalıyız...

Açlığa ve işsizliğe mahkum ederek sadaka ile yaşamaya alıştırılan toplumlar genelde Biaat kültürü olan İslam ülkeleridir ne yazık ki o yüzden de gerçek islam hiç gelişememiş bırakın gelişmeyi anlaşılamamıştır bile... Hep iktidarı koruma sopası hep sömürü aracı olmuştur... şimdi tıpkı bizde olduğu gibi...

Bir gün islam peygamberi kalkıp gelse islam ülkeleri diye dolaşan ülkeleriii Atatürk kalkıp gelse Türkiye yi tanıyamayacak ... Ne acıdır ne acı... Bakalım mı biraz...

Alıntı:

---

commodore1tr rumuzlu üyeden alıntı

Bilir misiniz bu ülkede 1953 lerde yaklaşık üç ay ''kağıt yok'' diye Atatürk resmi bastırılmamıştır!! ''Eğitimin devamı için Atatürk resmine ara verdik...'' olmuştur o zaman ki kılıf...

---

Benim bildiğim kadarı ile Atatürk'ün Nutku da DP iktidara gelene kadar uzun süre basılmadı... Demek ki o zaman da kağıt sıkıntısı varmış

Sayın commodore1tr;
Nutuk'un DP iktidarı öncesinde ne zaman basıldığını ve basılmayan dönemi araştırmanızı önereceğim. Bakın bakalım, ne zamandan ne zamana kadar basılmamış.. Kağıt sıkıntısı falan gibi maazeretleri de değerlendireceğiz tabii..

"Benim bildiğim kadarı ile Atatürk'ün Nutku da DP iktidara gelene kadar uzun süre basılmadı... Demek ki o zaman da kağıt sıkıntısı varmış..."


Sayın Bilgili,

Anladığım kadarıyla 40'lı yılları (CADI KAZANI) ima ediyorsunuz...

Var mısınız şööööle bir dalalım bakalım o yıllara?

O hafıza kaybının tohumlarının atıldığı bu döneme dalmaya var mısınız?

Haydi reddetmeyin...

O dönemde yaşananlar ve karşılaşacağınız "kahramanlar"la tanışmak için

YETERİNCE CESUR MUSUNUZ?