Minareden at beni, in aşağı tut beni..
Biz "açılım"larla uğraşa duralım, İsviçre halkı "minare kapanımı" yaptı. 7 milyonluk İsviçre'de 300 bin Müslüman yaşarken, İsviçreliler yapılan referandumda % 57 oranında "ülkede minare istemiyoruz" deyiverdi. Yapılan referandum İsviçre Hükümeti'ni bağlamıyor ancak bu yüzyılda, Avrupa'nın en müreffeh ve vatandaşlarının öğrenim seviyesi en yüksek ülkelerinden biri olan İsviçre'de halkın dini özgürlüklere olan yaklaşımını ortaya koyması açısından ibretlik bir anlam taşıyor.
Şimdi düşünelim, % 57'lik bu sonucun ardında ne olabilir?
1- İsviçrelilerin estetik kaygısı mı?
2- İsviçre'de bulunan Müslümanların tamamen kendilerinden kaynaklanan nedenlerle, kendilerini iyi tanıtamamış olmaları ve hatta çeşitli nedenlerle (suç işleme vb.) kötü tanınmış olmaları mı?
3- İsviçrelilerin ırkçı yaklaşımları, farklı düşüncelere ve inanışlara tahammülsüzlükleri mi?
İsviçre Hükümeti ve Parlementosu'nun reddettiği bu referandumda çıkan sonuç nedeniyle, bizim açımızdan yeni bir "van minüt" vakası yakındır diye düşünüyorum. Bu kez umarım "çanlar kimin için çalmıyor?" fevriliği yerine, İsviçre çikolatalarını tüye bulamak veya İsviçre saatlerini birkaç yüzyıl geri almak gibi zekice yaklaşımlar ortaya konulur.
Son Osmanlı Padişahlarının "van minüt" çıkışları bir yana, ne de olsa Türkiye Cumhuriyeti kadınlara milletvekili seçme ve seçilme hakkını 1934'de vermişken, İsviçre ancak 1971'de verebilmiş medeni?!!! bir ülkedir.
Cevap: Minareden at beni, in aşağı tut beni..
Nüfusunun %5 inin müslüman olduğu bir ülkede %43 olumlu oy kötümüdür?
Ya da %95 inin müslüman olmadığı ülkede sadece %57 karşı oy sevinmemize (!) yeterlimidir?
Cevap: Minareden at beni, in aşağı tut beni..
Ben hemen yanıt vereyim; nüfusunun sadece ve sadece % 0, 00001'i dinsel, cinsel, tinsel, siyasal farklı inanışta olan bir ülkede dahi, hele ki kutsal mabedinin alameti farikası "minare" olan bir inanışa yöneltilmiş bir referandum (sonucu ne olursa olsun) düşüncesi bile "Avrupa bilinçaltında zaten faşistti, şimdi bunu açıkça ifade ediyor." düşüncesini hakim kılar ki, bunun başta Avrupa olmak üzere hiç kimseye faydası yoktur.
İsviçre Hükümeti iyi polisi oynayabilir, ancak gerçekler acıdır...
Cevap: Minareden at beni, in aşağı tut beni..
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
"Avrupa bilinçaltında zaten faşistti, şimdi bunu açıkça ifade ediyor." düşüncesini hakim kılar ki, bunun başta Avrupa olmak üzere hiç kimseye faydası yoktur. ...
Evet bu şekilde düşününce hak verdim size.
Minare yasağına Akın'dan tepki
Minare yasağına Akın'dan tepki
Ünlü yönetmen Fatih Akın, İsviçre'de minare yasaklayan referandum sonucundan dolayı bu ülkede gösterime girecek filminin galasına katılmayacağını açıkladı.
http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sa...27.asp?gid=229
Bildiğim kadarıyla ateistti Sn. Akın, vizyon sahibi olmak ve aydın duruşu budur bence.
Cevap: Minare yasağına Akın'dan tepki
Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
Minare yasağına Akın'dan tepki
Ünlü yönetmen Fatih Akın, İsviçre'de minare yasaklayan referandum sonucundan dolayı bu ülkede gösterime girecek filminin galasına katılmayacağını açıkladı.
http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sa...27.asp?gid=229
Bildiğim kadarıyla ateistti Sn. Akın, vizyon sahibi olmak ve aydın duruşu budur bence.
Sayın Engin bey; Ateizm ve ateist ne demek?
Cevap: Minare yasağına Akın'dan tepki
İstediğim sorudan başlayabilir miyim?
Cevap: Minare yasağına Akın'dan tepki
Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
İstediğim sorudan başlayabilirmiyim?
Estağfurullah üstadım; Sizin bu konudaki aydın düşüncelerinizi biliyorum..
Amacım bu asırda -ki bilinir Osmanlı devleti din ve devlet işlerini hiç karıştırmamış ve adil bir yaklaşım sergilemiştir- da bu asaleti koruyalım ve din gibi kişinin kendine özel duygu ibadet biçimlerini siyaset içine karıştırmamaya dikkat çekmeye özen gösterelim..
Cevap: Minareden at beni, in aşağı tut beni..
Cevap: Minare yasağına Akın'dan tepki
Alıntı:
Av.Ferda Aydın rumuzlu üyeden alıntı
Estağfurullah üstadım; Sizin bu konudaki aydın düşüncelerinizi biliyorum..
Amacım bu asırda -ki bilinir Osmanlı devleti din ve devlet işlerini hiç karıştırmamış ve adil bir yaklaşım sergilemiştir- da bu asaleti koruyalım ve din gibi kişinin kendine özel duygu ibadet biçimlerini siyaset içine karıştırmamaya dikkat çekmeye özen gösterelim..
Ferda hanım, koyulaştırdığım cümlenizde "ironik" bir yaklaşım olduğunu umuyorum.
Fetvalarla yönetilmiş, şer'i hükümlerin uygulanmış olduğu bir imparatorlukta din ve devlet işlerinin hiç karıştırılmamış olduğunu söylemek ancak "ironi" olabilir kanımca.
İsviçre'de yasaklananın "cami" değil de "minare" olması, bana inanca yönelik bir yasaktan ziyade "estetik kaygılar güden" bir yasak olarak görünüyor.
Türkiye'de "çan kuleleri" için bir referanduma gidilse çıkacak sonuç ne olurdu diye düşündüğümde bu kadar eleştirilen İsviçre halkından çok da farklı bir sonuç, daha doğrusu onların demokratik anlayışından daha demokratik bir sonuç çıkmayacağını sanıyorum.
İnanç hürriyetinin Minareye endekslenmiş olmasını ise garip karşılıyorum. Bilinir ki minare İslam dininin doğuşunda dini bir öge değildir, peygamberin ölümünden çok sonra ortaya çıkmıştır.
Cevap: Minare yasağına Akın'dan tepki
Alıntı:
Av.İlknur Sezgin Temel rumuzlu üyeden alıntı
Fetvalarla yönetilmiş, şer'i hükümlerin uygulanmış olduğu bir imparatorlukta din ve devlet işlerinin hiç karıştırılmamış olduğunu söylemek ancak "ironi" olabilir kanımca.
İsviçre'de yasaklananın "cami" değil de "minare" olması, bana inanca yönelik bir yasaktan ziyade "estetik kaygılar güden" bir yasak olarak görünüyor.
Türkiye'de "çan kuleleri" için bir referanduma gidilse çıkacak sonuç ne olurdu diye düşündüğümde bu kadar eleştirilen İsviçre halkından çok da farklı bir sonuç, daha doğrusu onların demokratik anlayışından daha demokratik bir sonuç çıkmayacağını sanıyorum.
İnanç hürriyetinin Minareye endekslenmiş olmasını ise garip karşılıyorum. Bilinir ki minare İslam dininin doğuşunda dini bir öge değildir, peygamberin ölümünden çok sonra ortaya çıkmıştır.
:ok
Minarenin Hint kültüründen Arap kültürüne geçtiğini duymuştum..
Cevap: Minare yasağına Akın'dan tepki
Alıntı:
Av.İlknur Sezgin Temel rumuzlu üyeden alıntı
Ferda hanım, koyulaştırdığım cümlenizde "ironik" bir yaklaşım olduğunu umuyorum.
Fetvalarla yönetilmiş, şer'i hükümlerin uygulanmış olduğu bir imparatorlukta din ve devlet işlerinin hiç karıştırılmamış olduğunu söylemek ancak "ironi" olabilir kanımca.
İsviçre'de yasaklananın "cami" değil de "minare" olması, bana inanca yönelik bir yasaktan ziyade "estetik kaygılar güden" bir yasak olarak görünüyor.
Türkiye'de "çan kuleleri" için bir referanduma gidilse çıkacak sonuç ne olurdu diye düşündüğümde bu kadar eleştirilen İsviçre halkından çok da farklı bir sonuç, daha doğrusu onların demokratik anlayışından daha demokratik bir sonuç çıkmayacağını sanıyorum.
İnanç hürriyetinin Minareye endekslenmiş olmasını ise garip karşılıyorum. Bilinir ki minare İslam dininin doğuşunda dini bir öge değildir, peygamberin ölümünden çok sonra ortaya çıkmıştır.
Bazı şeylere o zaman ki bilinç düzeyiyle yaklaşmak gerekmez mi? Kasdım buydu yoksa bilirsiniz işte hayat hızlı bir devinim işte her şeyde olduğu gibi alt yapının üst yapıyı belirlediği gibi ekonomi sosyal yapı kültür her şey değişiyor..