aynı dosya üzerinde daha önce takipsizlik kararı veren ancak şahsi dava ikamesinden sonra kamu davası açan savcının reddi istenebilir mi?
Printable View
aynı dosya üzerinde daha önce takipsizlik kararı veren ancak şahsi dava ikamesinden sonra kamu davası açan savcının reddi istenebilir mi?
Farklı bir olgu, olay, kanıt elde edilmişse neden olmasın... Bilindiği kadarıyla takipsizlik kararına karşı; aleyhine olan tarafın 15 gün içinde itiraz hakkı var. İtirazın kabul olmadığı ya da süre geçirildiği halde Savcının tekrar kamu davası açması bana da çok garip geldi. Sanırım soruşturmayı gerektirebilir...
sayın yıldız ilginiz için teşekkür ederim ama olay biraz daha farklı,takipsizlik kararı verildikten sonra itiraz ediliyor ama itirazın akibetini maalesef ben de bilmiyorum,şahsi dava ikamesinden sonra savcının da daha dayanarak takipsizlik kararı verdiği bilirkişi raporunu yetersiz bulup yeniden kamu davası açması beni de şaşırttı
itiraz kabul edilmiş ve bu nedenle dava açılmıştır. dosyaya baktığınızda görürsünüz
itiraz reddedilmiş sğüre geçtikten sonra şahsi dava açılmış şahsi davadan sonra da savcı kamu davası açmış
C.Savcısı dosyadaki delillere göre takipsizlik kararı verdikten sonra karara itiraz edilse idi enyakın Ağır Ceza Mahkemesi olumlu veya olumsuz bir karar verecekti. Bu karar doğrultusunda savcılıça işlem yapılacaktı.
Burda müşteki itiraz etmemiş şahsi dava ikame etmiş olduğuna göre bu defa mahkeme davaya iştirak edilip edilmiyeceği yönünde görüş bildirilmesi yönunde dosyayı C.Savcılığına gönderdiğinde savcılık davaya iştirakte muhayyerdir.
burada davaya iştirak etmiştir.
C.Savcısının reddi için yasada gösterilen red sebeplerinin olması gerekir.
Kanınca yaklaşımınız yanlıştır.
Saygılarımla.
6.10.2005 tarihinde itiraz sonucunu bilmediğiniz söylüyorsunuz. 7.10.2005 de ise itirazın red edilerek kamu davası açıldığını belirtmektesiniz. Bu bilgiyi bizzat mı aldınız, yoksa size söylenen bir bilgi mi?
Savcı, yeni bir belge ve delil bularak mı kamu davası açmış yoksa, itiraz kabul edildiği için mi kamu davası açmış? Yoksa şahsi davaya mdahil mi olmuş?
Bu bilgileri tam olarak verir misiniz
ragıp bey haklısınız 6.10 tarihinde blmiyordum 7.10 tarihinde mahkeme kalemindeki dosyaya baktım ancak işin aksi tarafı dosya o gün öğleden sonra kusur tespiti için atk ya gönderildi. bu sebeple dosyayı tam okuyabilmiş değilim,savcının reddi hususu için de zaten süre geçmiş oldu.
bu sadece benim arkadaşlarımla beraber fikir yürüttüğümüz bir husus,savcının reddi olur mu olmaz mı? aynı konuyu geçen yıl da Ceza Usulü dersinde tartıştığımız bu hususu burada da hazır böyle bir dosya ile karşılaşmışken burada diğer hukukçulardan fikir almak istedik
yani acele bir cevaba değil görüşlere bizim aklımızın ermediği tecrübemizin yetmediği bir nokta varsa destak almak için yazdım.
dosyayı elime geçirip (inşallah ATK dan gelirse tabi) tam anlamıyla vakıf olunca size bilgileri iletirim
teşekkürler
bu arada benim de fikrim savcını sonradan açılmış bir şahsi davaya iştirakte muhayyer olduğu savcı takdir edip davaya katılmakta yarar görmüş sayın dündarın fikrindeyim
ancak biraz evel yazdığım üzere dosyaya vakıf olamadığımda itiraz edildikten sonra mahkemenin cevabını bilemediğimden tam birşey de söyleyemiyorum.
asıl merak ettiğim o yasada yazılı olan dediğiniz red sebeplerini hakimin reddi hükümlerine mi kıyasla söylüyorsunuz bu hükümler savcı içinde uygulanabilir mi?
Doğrusunu öğrenmek varken,fikir yürütmrk sağlıklı bir yöntem değil. Dosya olmasa da, hazırlık defterinden işin doğrusunu öğrenebilirsiniz.
Hazırlık kaydına bakın. Karşısında takipsizlıik yazar. Sonra ağır cezaya gitttiği ve geldiği yazar.
Eğer itirz kabul edilmişse, dava açıldığı yzaması gerekir. Yoksa kayıt kapatılmıştır.
Savcının reddi mümkün değil. Yasada<böyle bir yol yok. Yalnızca, yukarıda da belirttiğim gibi, şikayet müessesesi var.
savcının reddi müessesinin kanunda bulunmadığı konusunda ragıp beye katılmakla beraber sayın ghostsam in bu konuyla alakalı sürenin geçirilmiş olduğunu bilmesini umut ediyorum
ancak benim anladığım kadarıyla kendisinin istediği savcının reddinin mümkün olup olmadığı hususunun tartışılması olduğunu anlıyorum
bu kurum hakkında süregelen fikirler her daim mevcuttur bizler de bazen savcılar için red kurumunun gerekli olduğunu Cumhuriyet Savcıları olarak aramızda konuşur ve fikir yürütürüz.
malumdur ki fikir yürütmek beyne yarayışlı ve henüz zararı bulunamamış bir faaliyettir. bu sebeple kendisinin dosyayı inceledikten sonra konuya dönmesi ve fikir yürütmeye de devam etmesi gerekli olduğu kanaatindeyim
Sayın savcım,
Avukatlar ile savcıların yeri konusundaki tartışmaların ortasında bulundum. Savcıların duruşma salonunda bulunmasına da itiraz edenlerin arasındaydım. Zira savcılık kurumunun deve kuşu misali, nerde olduğu belli olmayan bir kurum olduğunu savundum.
Ama size katılamıyorum. Savcılık makamı red edilemez. Zira savcı, kamu adına hareket etmektedir. (eski tabiri ile müdde-i umumi) Kamu adına herek eden birini reddini savunduğumuz anda, polisin, öğretmenin, tapu müdürünün vs. reddine olanak tanımak gerekir.
Hukukçu olarak, kabul edilemez bir teklif olur. Savcılar, genel kabul anlamıyla dürüsttür ve görevini layıkıyla yapmaktadır. Savcılık kararları kesin değildir. İtirazı mümkündür. Ve hatta yeni yasaya göre, iddianemenin kabulü bile hakime bağlıdır. Bu nedenle Savcı red edilemez kanısındayım.
Savcıların, görevi kötüye kullanması, şikayet yoluyla bertaraf edilmiştir. Bu nedenle bence red müessesi tartışılmaya kapalı olması gerekir.
Anektod olarak belirteyim, ben avukatın red edildiğini duydum.
Sayın Atay evvela inceliğiniz için teşekkür ederim haklısınız savcının reddi fazlaca aykırı bir fikir olarak geliyor elbette ancak bunun ana temeli de şikayet yolunun bazen yetersiz kalması şikayet yolu hemen hemen benim şahsın adına hiç karşılaşmadığım bir kurum bu sebeple red ihtimali son zamanlarda daha da tartışılan bir kurum oldu. aslında bir hukukçu olarak red kurumu olarak değil de şikayet kurumu olarak daha kapsamlı bir düzenleme yapılması yanlısıyım.
saygılarla