bir okul müdürünün kadrolu olarak bakan tarafından atanmasına bu kararı aldırdık diyelim..sonraki süreç ne olur,müdürün kadrosu ne şekilde elinden gider,yürütmeyi durdurma kadrosundan sonra kaç adım var???
Printable View
bir okul müdürünün kadrolu olarak bakan tarafından atanmasına bu kararı aldırdık diyelim..sonraki süreç ne olur,müdürün kadrosu ne şekilde elinden gider,yürütmeyi durdurma kadrosundan sonra kaç adım var???
yürütmeyi durdurma kararından sonra,davalı hukuki olarak ne yapar ve kadrosu ne olur görevine devam edebilir mi??hangi karardan sonra görevini bırakmak zorunda kalır??
Sorunuz çok muğlak. "Yürütmeyi durdurma" bir kadro değil, idari işlemin uygulanmaya devamını engelleyen hukuki bir ön karar olup bir nevi tedbir niteliğindedir.
Okul müdürünün görevden alınması için açılacak davada taraf olabilmeniz yani dava açabilmeniz için olayda bir hak ya da memfaatinizin ihlal edilmiş olması şarttır. Daha doğrusu okul müdürü görevden alınsın şeklinde bir dava açılamaz. Olaydaki konumunuzun bilinmesi gerekmektedir. Örneğin daha önceki okul müdürü sizdiniz de sizin yerinize mi atanan bir müdürü görevden aldırmak istiyorsunuz?
Eğer durum bu şekilde ise siz müdürün görevden alınmasını talep etmeyecek, kendi görevinize iadenizi talep edeceksiniz. Bu durumda siz göreve başladığınızda diğeri de oradan alınacaktır. Özetle; olayda taraf olmayan biri canı istedigi kişinin görevden alınması için dava açamaz.
Konuyu net bir şekilde izah ederseniz size net bir cevap verilebilir.
konu şu milli eğtim bakanı çelik giderayak 1000 öğretmeni müdür atayıp gitti bir maddeye dayanarak..şimdi yüze yakın davada yürütmeyi durdurma kararı alındı..dava açanlarda hak talep edenler değil,atamaların yönetmelikte müdür olarak atancaklar 15 gün önceden ilan edilir şeklindeki maddeyi ihlal ettiği gerekçesiyle dava açıyolar..bende okulumdaki müdürün bu yönetmeliğe aykrı olarak geldiği için yürütmesinin durdurulmasını istiyeceğim..olay bu açıklayabilmişimdir umarım..
size bu konuda örnek açılmış bir davanın linikini göndereyim,bakın orada öğretmen arkadaş hak talebiyle değil sadece yönetmeliğe aykırı olduğu için yürütmenin durdurulmasını istemiş mahkemede kabul etmiş,isterseniz bir inceleyin..http://www.memurlar.net/common/docum...677/id1660.pdf
linkte iki dava kararı var,ikinci dava kararında davacı hak talep etmiyo sadece hukuksuzluğun olduğunu belirterek yürütmenin durdurulmasını istiyor..bi inceleyin isterseniz..
Sayın Cenker,
Sorunuzu net sorarsanız net bir cevap verilebileceğini yukarıda belirtmiştim.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasası uyarınca idari bir işlem aleyhine kişilerin dava açabilmeri için o idari işlemin uygulanmasından kaynaklanan bir hak veya menfaatlerinin ihlal edilmiş olması şarttır. Bu durum idare hukukunun temel prensiplerindendir. Bu kurala uyulmayarak açılan davalar daha ilk aşamada reddolunmaktadırlar.
Birinci kararın incelenmesinden; ilgili yönetmeliğe göre 15 gün önceden duyuru yapılması gerekirken bu kurala uyulmadığından davacının başvuruda bulunamadığı ve bu nedenle bir hak kaybına uğradığı anlaşılmaktadır.
İkinci davada da aynı gerekçe ile iptal ve yürütmenin durdurulması talep edilmiş ise de kararın içeriğinden davacının başvuruda bulunamadığından bir hak kaybına uğradığı iddiası ile ilgili bir açıklık bulunmamaktadır. Bununla ilgili olarak dava dilekçesinin incelenmesi gerekir. Dikkatinizi çekerim; davacının davada sıfatı bulunabilmesi için tesis olunan idari işlem nedeni ile mutlaka bir hakkının ihlal edilmiş olması zorunlu değil, bir menfaatinin ihlal edilmiş olması yeterlidir. Eğer burada duyuru yapılmaması nedeni ile davacı bir hak kaybına uğradığını iddia etmemiş ise bir şekilde bir menfaatinin ihlal olduğunu iddia etmiştir. Davada yürütmenin durdurulması kararı verildiğine göre bu kesindir. Aksi takdirde dava reddolunacaktı.
Asıl sorunuza gelince; yürütmenin durdurulması veya iptal kararlarının gerekleri kararın idareye tebliği tarihinden itibaren derhal ve en geç 30 gün içerisinde yerine getirilir. Karar gereğinin yerine getirilmesi demek eski durumun yerine getirilmesi anlamındadır. Yani burada atanan müdür görevinden alınacak, yönetmeliğe uygun şekilde duyuru yapılarak yeniden hakkaniyet ve liyakat ilkesine göre atama yapılacaktır. Saygılarımla,
öncelikle cevplar için teşekkür ediyorum..ikinci davada görüldüğü üzere kişinin bir hak ihlali veya başvurusu sözkonusu değil,onu bırakın davacı ile davalı aynı okulda bile çalışmıyor,ikinci davadaki temel dayanak yönetmeliğe aykırı usulsüz bir atamanın olduğu üzerine kurulmuş,yani davacı kendisi için bir hak kaybından bahsetmiyor,hukuk adına davayı açmış..özetleyecek olursak ben okulumun müdürüne aynı ekilde bir davayı açabilirim sanırım,benim hiç bir başvurum olmamasına ve hak kaybım olmamasına rağman,bu konuda hemfikirmiyiz??
zaten ikinci davada dikkat ederseniz mahkeme karar verirken,yetki tecavüzünden,hukuka aykırlıktan bahsediyor,davacının hehangi bir hak kaybından bahsetmiyor,öyleyse bu davaya bakarak şunu diyebiliriz,idari bir olayda kişi taraf olmasada hukuk adına bir usulsüzlük görmüşse, bu tür davaları açabilir,en azından bu tür yürütmelerin durdurulmasını istiyebelir,benim çıkardığım bu,siz nasıl düşünüyorsunuz???
Sayın Cenker,Alıntı:
cenker rumuzlu üyeden alıntı
Kesinlikle dediğiniz gibi değil. Daha önce de ayrıntısıyla açıkladığım gibi idarenin bir işlemi hakkında iptal davası açabilmek için tesis olunan idari işlemden dolayı bir hak ya da menfaatinizin ihlal edilmesi ön şarttır.
Kararı iyi incelerseniz davacı Mehmet Demir, kendi görev yaptığı okula müdür olarak atanan Mehmet Şimşek'in atamasının iptali ve yürütmenin durdurulmasını talep ediyor. Burada Mehmet Demir'in bir hak ya da menfaati ihlal olmuş ki, dava açma şansı doğmuş. Aksi takdirde dava ilk incelemede husumet yönünden reddedilecekti.
Şöyle örnek vereyim; Ben Hakkari'de azuhalciyim. Benim ......... Lisesi ile hiç bir ilgim yok. Varsayalım ki. .......... Lisesi Müdürü'nün yönetmeliklere aykırı olarak atandığını öğrendim. Size göre burada benim dava açma hakkım var mı? Bence kesinlikle yok. Eğer açarsam dava ön incelemesinde bu durum ortaya çıkar ve dava daha başlamadan husumet yönü ile reddolunur.
Ancak siz kendi okulunuza atanan bir müdür hakkında bir hak ya da menfaatinizin ihlal olduğunu gerekçe göstererek dava açabilirsiniz. Yazdıklarım sizi yeterince tatmin etmediyse bu konuyu bir idare mahkemesi hakimine sorunuz. Saygıyla,
Sayın Cenker,
Aşağıya Prof. Dr. A. Şeref GÖZÜBÜYÜK'ün Yönetsel Yargı kitabından bir sayfa ekliyorum. Burada bu konudaki sorunuza yeterli yanıt vardır. Saygılar..
gönderdiğiniz linki okudum,aslında orda bi şekilde davacıyla kararın ilişkilendirilmesi diyo,yani benim gönderdiğim ikinci davada davacı bu hukuk ihlalinin ve usulsüzlüğün kendisinin hukuk devletine olan bağlılığını azalttıığı,hukuk devletine olan güvenini sarstığı yönünde bir dayanak oluşturmuş,bu dolayısıyla davacıyı etkilyen geçerli bir sebep kabul edilmiş ve mahkemede bu yürütmeyi durdurmuş.Dolayısıyla idari olaylarda sizin önderdiğinz linktede yazdığı gibi,her kafası esenen dava açması istenmezken,hiç hiç kimsenin dava açamaması gibi bir yol izlenmemiş,aksine orta yol seçilerek vatandaşlarında bu davalarda taraf olacağı belirtilmiş,muhtemelen bende kendi okul müdürmle ilgili,usulsüz geldiği,yönetmeliğe aykırı davranıldığı,bu davranışında benim hukuk devletine olan güvencimi ve saygımı zedelediği gerekçesi ile dava açabileceğim gibi gelebiliyor..siz ne düşünüyorsunuz bu konuda??
Ben de dava açma hakkınız bulunduğunu düşünüyorum. Bu irticai ve hukuksuz kadrolaşmaya karşı hukuken ne gerekiyorsa yapılmalı. Kolay gelsin.
teşekkür ederim..başka fikrin olan varsa fikrini beyan ederse sevinirim..