-
Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Daha evvel açılmış fakat site yenileme işlemleri esnasında teknik nedenlerle silinmiş olan bu konuyu tekrar açmakta yarar görüyorum.
Ülkemiz için hayırlısı ne ise o olsun demekten başka diyecek bir şey bulamıyorum ancak yaşanmış ve yaşanmakta olan acılar; ekonomik sorunlar; halkların kardeşliğinin yitirilme noktasına gelmiş olması; Ortadoğu'daki savaş ve huzursuzluklar derken bize yansıyan olumsuz etkileri vs.
Kısaca, bu sürecin bize getiri ve götürülerini takip etmeye değer buluyor, kaldığımız yerden - devam ettirme gereği duyulduğundan - sürdürelim istiyorum.
Konuyu ilgili haberlerle güncel tutmaya çalışacağım.
Saygılarımla, kolay gelsin...
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve Eşbaşkanı Emine Ayna, PKK'nin, Öcalan'ın çağrısı üzerine aldığı Türkiye'ye 'barış grupları' gönderme kararına destek verdi. Türk ve Ayna, 19 Ekim'de Silopi'de basın açıklaması yapacak ve ardından da PKK'nin gönderdiği 'barış grupları'nı karşılayacak.
Devamı: http://www.cumhuriyet.com.tr/?im=yhs&hn=88272
Farklı kaynaklardan aynı haber:
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12714672.asp
http://haber.gazetevatan.com/Ilk_gru...65365/1/Gundem
http://www.zaman.com.tr/haber.do?hab...r-karsilayacak
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Katliam köyü acılarını topraklarına gömecek ve yeni bir adrese taşınacak... 44 kişinin öldüğü Mardin Bilge katliamının ardından devlet geride kalanlara yeni bir adres gösterdi...
Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre sanık yakınlarının güvenlikleri için Trakya Bölgesi'ndeki bir siteden 32 daire satın alındı.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12695991.asp?gid=233
TAŞINMA HABERİ KIRKLARELİ'Nİ KARIŞTIRDI
Güvenlik önlemleri alınan siteye sanık yakınlarının yerleşeceğini öğrenen mahalle sakinleri muhtarlığa giderek, 'Huzurumuz bozulacak, gelmelerine engel olun' diye şikayetlerde bulunmaya başladı. Kırklareli'nde hazırlanan siteye sanık yakınlarının ne zaman taşınacağı henüz bilinmiyor.
http://www.haber3.com/bilge-koyunun-...or-515120h.htm
Ayıkla pirincin taşını...
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Sayın Mehtap Deniz, anlayamadığım birşey var.
1-Bu Demokratik Açılım neden gizli tutuluyor?
2-Bu ülkede hangi insanlara ne şekilde bir ayrımcılık veya kötü muamele yapılıyor, kim yapıyor, bu konuda alınmış mahkeme kararları var mı?
3-Demokratik açılım neden sadece Kürt vatandaşlarımız için çıkarılıyor, PKK'nın Demokratik açılımla ne gibi bir ilgisi olabilir?PKK bildiğimiz bir Terör Örgütüdür.
4-Velev ki Kürtlere bir haksızlık veya ayrımcılık yapılıyor olsa bile bunun sorumlusu 7 yıldır ülkeyi yöneten Tayyip ERdoğan değilmidir?
Beni bu konuda aydınlatabilene minnettar olacağım.
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Alıntı:
erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı
Beni bu konuda aydınlatabilene minnettar olacağım.
Sayın erhan-1973;
Bu konu daha evvel de açılmış olup site yenileme çalışmaları sonucunda veri kaybı nedeniyle silinmiş olduğundan tekrar etme gereği duyulmuştur.
Aynı zamanda ülke gündemi haline geldiğinden benzer başlıklarla sitemizde de tartışılmak istendiğine dair ihtiyaç görüldüğü kanısına vardığım için açmış bulundum, şahsen ilgi duyduğum veya tartışmaya açmış olmak için değildir. Aynı konuyu bir başka üyemiz de açmış fakat içeriğini biraz karışık, daha doğrusu anlaşılır bulamadığımızdan onay vermemiştik.
İlerleyen zaman içerisinde bu mevzuya ilgi duyan ve/veya merak eden herkesi tatmin edebilecek yanıtlar alabileceğinize inanıyorum.
Yararlı tartışmaların yapılabilmesi dileğiyle, kolay gelsin.
Saygılarımla,
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Alıntı:
erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Mehtap Deniz, anlayamadığım birşey var.
1-Bu Demokratik Açılım neden gizli tutuluyor?
2-Bu ülkede hangi insanlara ne şekilde bir ayrımcılık veya kötü muamele yapılıyor, kim yapıyor, bu konuda alınmış mahkeme kararları var mı?
3-Demokratik açılım neden sadece Kürt vatandaşlarımız için çıkarılıyor, PKK'nın Demokratik açılımla ne gibi bir ilgisi olabilir?PKK bildiğimiz bir Terör Örgütüdür.
4-Velev ki Kürtlere bir haksızlık veya ayrımcılık yapılıyor olsa bile bunun sorumlusu 7 yıldır ülkeyi yöneten Tayyip ERdoğan değilmidir?
Beni bu konuda aydınlatabilene minnettar olacağım.
1) Bu açılımın gizli olduğu kanısında değilim. Bu sorun zaten yıllardır kamuoyu önünde tartışılıyor. Çok sayıda kitap ve makale gizli değil, herkese açık. Gizlilikten kasıt "Sayın Baykal'ın kameralar önünde görüşme isteğinin kabul edilmemesi" ise; o zaman Atatürk'ten bu yanan mecliste veya başka platformlarda gizli (halka kapalı) yapılan konuşmaların neden yapıldığını araştırmak gerekir. Atatürk'ün meclis kapalı oturumundaki konuşmlarının neden yıllarca gizli kaldığını ve son yıllarda açıklandığını (yayınlandığını) sormak gerekir.
2) Bu ülkede Kürtlere ayrımcılık yapılmadığını söyleyebilmek için dünyadan habersiz yaşıyor olmak gerekir. Devletin resmi kürt rapolarını bir incelerseniz Kürtlerin inkar edildiğini görürsüzünüz. Bu raporlarda Kürtlerin Kürt değil,Türk olduğundan bahsediliğini, "kendini kürt zannedenler" olduğunu, kürtlerin Türkler içinde etkisizleştirilmesini (asimilasyon), Kürtçe konuşmanın yasaklandığını, vs. görürsüznüz. Yunanistan vatandaşı olan Batı Trakya Türk çocuklarına her sabah okulda "Yunan'ım, doğruyum, çalışkanın, varlığım Yunan varlığına armağan olsun" diye dua yaptırılsa nasıl karşılarsınız? Bulgarlar bu duayı Bulgaristan'daki Türk çocuklarına "Bulgarım" diye söyletse, Kuzey Irak'taki Kürt yönetimi, Kerkük Türklerinin çocuklarına her sabah "Kürdüm, varlığım Kürt varlığına armağan olsun" diye dua yaptırırsa buna isyan etmez misiniz? Peki ama biz Kürt çocukarına okullarda "Türk'üm" diye bu duayı yaptırmıyor muyuz? Kenidini Türk kabul edenler, kendini Türk hissedeenler için sorun yok, ama kendini Türk olarak kabul etmeyen bir kişiye "hayır sen Kürt değilsin, Türk'sün" demek ne anlama geliyor? Ayrımcılık değil mi? Ayrımcılık nasıl bir şey? Bu ülkede "ben Türk değilim, Kürt'üm" dediği için hapse girmiş kişi sıradan bir vatandaş değil, bakanlık da yapmış olan Şerafettin Elçi'dir.
3) Bu ülkeye gerekli olan demokratik açılım, sadece Kürtler için değil, tüm halk içindir. Temel hak ve özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması, düşünce, örgütlenme vs. özgürlüklerinin "vatan, millet, kamu yararı vs." gerekçelerle kısıtlanmamalıdır. Açılımda kürtlerin adının fazla geçmesi doğaldır, çünkü toplam nüfus içinde Kürtler Türklerden sonra gelen ikinci büyük kitleyi teşkil ediyor, doğu ve güney doğuda yoğun olarak bulunuyorlar ve cumhuriyet tarihi boyunca haksızlığa uğramışlardır. Kürt realitesini bizim liderler (Demirel, Erdal İnönü, Turgut Özal, Mesut Yılmaz) seksenli yıllardan sonra "tanıyoruz" demek ihtiyacını duymuşlardır.
4) PKK bir terör örgütüdür. BU terör örgütünün doğması ve büyümesinin nedeni, Cumhuriyetin "Kürtleri inkar" politikasıdır. Demokratik açılım, bugünlere ertelenmeyip, yıllar önce yapılsaydı bu terör örgütü ya doğmazdı, ya da doğsa dahi halktan bu kadar destek bulmazdı. PKK'yı son yedi yılın ürünü gibi görmek cahilliktir. Bu sorun bugünün ya da dünün sorunu değil, dünden de öncesinin sorunudur. Ayrıca bu tür sorunları çözmek için "sihirli reçete" falan da yoktur. Sorun açılımla vs. hemen çözülemez. Sosyal sorunların çözümü bir sürece bağlıdır. Bu sürecin önünü tıkakamamak gerekir.
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
DTP Genel Başkanı Ahmet Türk ve Eşbaşkanı Emine Ayna, PKK'nin, Öcalan'ın çağrısı üzerine aldığı Türkiye'ye 'barış grupları' gönderme kararına destek verdi. Türk ve Ayna, bunlar dokunulmazlın arkasındalar hiçbir kürdün kürt sorunu yoktur bence doguda devletin desteni alıyor herkonuda herşey beleş bünlar terör degil ermeni açılımı onlar birer ermeni tohumları ermeni yahudileri
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Değerli Abbas Bilgili taktire şayan, objektif ve vicdani açıklamalarınız için teşekkür ederiz. Müsadeniz olursa, yazınızı facebook'a ve birçok tartışma forumuna imzanızla birlikte ekleyeceğim. Mübalağa yapmıyorum, sizin gibi hukukçularımızın bulunması ülkemize çağ atlatacaktır.
Ortaçağ dünyasında kol gezen emperyalist, burjuva baronları, feodal aristokratlar gibi; istediğini istediğinden, istediğin gibi alacaksın, iş; hakkını ve hukukunu elinin altındaki insanlara iade etmeye gelince, onlara müheyyideler uygulayacaksın. Kürtler bu ülkenin evladı değil mi? Onların vergisi haraç, yaptıkları vatan görevleri esaret mi?
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Kürt sorunu demokrasi ve adalet sorunudur
Kürt sorunun çözümü uygulama ve zihniyette gerçekleştirilmesi gereken değişimlerin yanı sıra bir dizi önemli yasal ve Anayasal değişiklikle mümkün.
Haberin devamı...
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Sayın Derman Bey;
Öncelikle teşekkür ediyoryum. Dikkat ederseniz, ben hiç bir zaman takma isimlerle yazmıyorum. Gerçek ismim ve resmimle birlikte görüşümü yazıyorum. Bu nedenle görüşlerimi her platformda savunabilirim. Siz de ismimi zikretmek şartı ile bu görüşlermi istediğiniz yerde yayınlayabilirsiniz. Selamlar.
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Diyarbakır Barosu Başkanı çeşitli görüşler öne sürebilir, Abbas Bey'in yazdıkları Derman Bey'e hoş görünebilir. Bunlar gayet normaldir. Bu fikirler içerisinde haklılık payı olan ifadeler de yer alabilir. Bunlara ben katılılabilirim, başkaları katılmayabilir. Ancak, bu ülkeyi yeniden kurmadan, karşı devrim, ihtilal, inkılap, devrim veya adı neyse yapmadan, Anayasanın ilk 4 ilkesine dokunulamayacağı aşikardır. İsmi Kürt Açılımı olur, Demokratik Açılım olur veya başka birşey olur. Adı her neyse ve nereden gelirse gelsin kurucu ilkelere karşı sözde 2. Cumhuriyet'i kurmaya teşebbüs edecek ihtilal, devrim, inkılap veya her ne ise yapacakların kelleyi koltuğa almaları ciddi ciddi şarttır. Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu'nun dediklerini yapacak olan Ordu olsa (olmaz ya) bu kez karşısında ben dahil bu ülkenin en az 50 milyon insanını bulur. Bu ülkede herkesin aş, iş sahibi olmasına, sömürülmemesine, ağaların, şıhların, beylerin, kimi patronların boyunduruğu altında yaşamamasına Dini görüşü, etnisitesi, cinsi, cibiliyeti her ne olursa ayırımcılık yaşamamasına EVET... Ancak barış , kardeşlik soslu mikro milliyetçiliğe, "en ilerici"?!!! dinciliğe, feodaliteye kesinkes hayır... Onun için hiç hayal görmesin bazı arkadaşlar, bu ülkede hem askeri, hem de SİVİL darbeler dönemi kapanmıştır.
Selamlar,
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Ülke kavramının bitmesine, eyaletler gibi olmasına ramak kalmıştır, tek millet= insan, tek vatan= dünya olacaktır. Batıda birinin öksürmesiyle doğudakilerin grip olduğu dünyamızda, bu saatden sonra alabildiğine özgürlük, alabildiğine yaşam standartlarının yükseltilmesi esasdır.
Devrimin d'sinden bahsetmek; ortaçağ mutasıblarının hayalidir! Rusya'nın demir perdesinden, Almanya'nın utanç duvarından eser kalmadığı dünyamızda, safsatalarla, korku tellalığı yapmanın kimseye faydası olmayacağı gibi, bilakis buna cüret edenler bulunduğu dalı kesenlerdir!
İnsanı yaşat ki; Devlet=Dünya yaşasın diyen herkes bir kahramandır! Bunun haricindeki insanlar mutlaka diktatör sevdalısıdır? Hakimiyet kayıtsız şartsız milletin olursa, milletin iradesi önüne engeller çıkartmak nedir? Bütün yasalar insanların müreffehi, hak ve hukuklarının çiğnememesi için olursa, bazı yasalar değişmez demek, insanların hak ve hukuklarına tecavüz olursa buna kim demokrasi diyebilir?
Hak ve Hukukları çiğnenen vatandaşlarımızın, AİH mahkemesin de haklarını aramaları ne elim verici bir durumdur! Açılımın en kötüsü bile, gizli kapılar arkasında insanların geleceklerine gölge düşürecek, sinsi pazarlıkların hepsinden iyidir!
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Alıntı:
Av.Abbas Bilgili rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Derman Bey;
Öncelikle teşekkür ediyorum. Dikkat ederseniz, ben hiç bir zaman takma isimlerle yazmıyorum. Gerçek ismim ve resmimle birlikte görüşümü yazıyorum. Bu nedenle görüşlerimi her platformda savunabilirim. Siz de ismimi zikretmek şartı ile bu görüşlermi istediğiniz yerde yayınlayabilirsiniz. Selamlar.
Selamlar, rica ederim mubalağa yapmadığımı belirtmiştim, isminiz ile diğer sosyal paylaşım ağlarına yazınızı ekleyebilirmiyim diye müsadenizi isterken; Fikir haklarınızı ihlal etmemek içindi. Yoksa; sizin düşündüklerinizin tam tersini düşünen, mesajınıza muhatap olacak kişilerin, isminize ve ünvanınıza karşı oluşabilecek antipatinlerini celb etmek için değildi! Müsadeniz için de teşekkürlerimi sunarım.
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Demokrasi bekliyorduk. AKPKK değil. Bir sinek bile öldürmemiş Ergenekon'culara da demokratik açılım o zaman. (Sineği öldürmeyi düşünmekle, öldürmek arasında büyük fark vardır. - Suçun maddi unsuru-manevi unsuru farkı)
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Demokrasi asıl i'tibari ile bir olsa da, işlevliği bakımından ikidir:
1- Hukuka dayalı demokrasi
2- Burjuvaya dayalı demokrasi
Hukuka dayalı demokraside; Her bireyin kendini savunma ve kişilik değerlerini koruma hakkı vardır. Toplumu meydana getiren bireyler içinde, diğer bireylerden her yönüyle çok farklı olan bir kişinin bile; kendisini temsil etme, diğer insanlarla aynı hukuka sahip olma hakkı vardır.
Burjuvaya dayalı demokraside ise; İnsanların istedikleri bahane, bizim istediğimiz şahane hakkı vardır. Ya Türk ol (Ergenekondan gel) yada terk et (Uzaydan geldin). Globalleşen dünyamızda 20. asırda; meclis girişine barajlar koyma, milleti temsil eden vekilleri kudese tıkma, halkdan temsil iradesini aldığı halde, ben beceremiyorum deyip Eli Silahlı Güçlerden yardım isteme...
İlim ile çağdaşlık teyet, ilim ile taassup ise; çakışan doğrulardır. İlim arttıkça çağdaşlık meydana geldiğinde, ortaçağ zihniyetlerine takılıp kalanlar, hem tarih önünde, hemde gerçek adalet önünde hesap vereceklerdir.
Reis-i Cumhurumuz şehit ailelerinin gözlerinin içine baka baka; "Bir askerimizin kanını kimseyle pazarlık mevzu bahis yapmayız, şehilerimizin kanlarını yerde bırakmayız, bize güvenin" Genel Kurmay Başkanımız da; "Benim halkım aç, benim halkım çaresiz, benim halkım işsiz olduğundan şer odakları tarafından dağa çıkarılıyor" derken. Pusulu havaları seven kurtlar sürüsü bu açılımı fırsat bilerek, önce Ermenistan ayağı ile Azerbeycanı, dağdan inen Pkk'lılarla da; milletin milliyetçilik duygularını okşıyarak halkı galayana getirmeye çalışmaktadır.
Türkiye hem dünyaya, hemde burjuva diktatörlerine demokrasi dersi vermektedir, ülkemin bu kadar çabuk çağdaşlaşacağını rüyamda görsem inanmazdım.
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Alıntı:
Derman Bey rumuzlu üyeden alıntı
Türkiye hem dünyaya, hemde burjuva diktatörlerine demokrasi dersi vermektedir, ülkemin bu kadar çabuk çağdaşlaşacağını rüyamda görsem inanmazdım.
Beyim,
Sen rüyadasın, uyan diyeceğim ama uyanmanızı beklemek nafile çaba olduğundan demiyorum. Çağdaşlık, (B)ilim, taassub...
"Kavramların evrilmesi ve devrilmesi" başlıklı bir forumumuz da var. Oraya da bekleriz...
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
İnsanın içi acıyor,son dönem düşündüklerimle kendi kendime şüphe etmeye başladım ben faşist miyim diye.
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Kızım şukufe,
Kendinden şüphe etmen için bir sebep göremiyorum. Evet sen su katılmamış bir FAŞİSTSİN. Ne mutlu ki ben de öyleyim. Bizim sloganımız şu:
Anneme; liberal, Fethullahçı veya yandaş olduğumu söylemeyin, O beni faşist sanıyor.
Yaşasın faşizm, yaşasın diktatör Atatürk, heil Türkiye Cumhuriyeti...
Son satır elbette latifeydi. Oh bee şimdi rahatladım... Du bakali bu boklu demokratlar bizim gibilere üzerlerindeki çirkeflerden hangilerini (kafamdan aşağı bok serbest, yeşil boya sakın haaa...) bulaştıracaklar.:DD
Selamlar,
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Beyim,
Sen rüyadasın, uyan diyeceğim ama uyanmanızı beklemek nafile çaba olduğundan demiyorum. Çağdaşlık, (B)ilim, taassub...
"Kavramların evrilmesi ve devrilmesi" başlıklı bir forumumuz da var. Oraya da bekleriz...
Efendim,
Bu hızlı değişimler, kendi devletlerini kurup güpegündüz düğün meydanlarında katliam yapanlar, devletin parasını yiyip yediği tabağı pisleyenler, 1 yılda 1500 çocuk kaybolurken... adamı uyku mu tutar ki uykuda olalım! biz rüyayı ancak rüyamızda görürüz.
"kavramların evrilip devrilmesi" kalb-in; kalp (sahte) olduğu günden beridir devam ediyor. İlim bilmin anasıdır, ilim icada, bilim ise taklide dayanır, bilim sahibine mukallid, ilim sahibine alim denir! insan başkalarından öğrendikleri ile bilgili olur amma... kendi aklı ile akıllıdır. ilim aklın semeri, bilim de ilmin semeresidir!
Çağdaşlık, çağa ayak uydurmak değil, muasır yaşam standartlarına ermektir. Asrın getirdikleri benden götütürürse, o çağdaşlık değil uşaklığa dayalı maşalıktır!
TDK ye göre çoğu yerde b yerine p, t yerine d kullanamazsın. Kullanırsan Türkçe değil Arab(p)ca olur! Malumunuz üzere Arab(p)lara ait herşey bağnazlıktır. "kavramların evrilip devrilmesi" bölüme TDK'yı davet etmeyi unutmayın!
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12745051.asp?gid=229
"Dursun bu akan kan!!! yeter artık!!! hangi savaşın şehidi oğlum!!! " diyen anneleri ne çabuk unuttuk?
İtiraz itiraz itirazlar...
Ya çözüm???
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
28 Kasımda Avrupa'dan İstanbula geleceklermiş.
Kapıkule sınır kapısına veya Atatürk hava limanı gümrük kapısına yine savcıları ve hakimleri gönderip serbest bırakacaklarsa eğer
BİZ Mİ GİDİP TESLİM ALALIM????
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
O karşılama, iki taraflı kayıp vermiş olan ( çocuk yaşta veya zorla kaçırılanları da göz önünde bulundurmak gerekir ) ki onca acılara katlanmak zorunda kalıp da yine her iki taraftan baskı altında ezilen oradaki halkın hatırı için bir kereye mahsustu. Belki de yılların vermiş olduğu bir birikimdi, bir kurtuluş sevinciydi , onu da çok görmemek gerekir.
Habur'u anladık da, bundan sonrası için hele hele İstanbul gibi bir yerde değil ki barış sevinci , bal gibi de şova girer , cılkını çıkarmaya çalışmanın iyi niyeti olamaz.
Deliye hergün bayram gibi bir şey olur herhalde.
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Bir ZİHNİ SİNİR PROCESİ:
Şimdi öyle bir alet yapıyoruz ki;
Anayasanın 3. maddesini alıyorsunuz aletimizin içine atıyorsunuz. Diğer yandan bölünmüş bir Türkiye ve Elif, Be, Te, Q, W, X harfleri çıkıyor.
Nassı ama?
Afferim, size de piravvooo....
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Deprem Şiddetinde Açılımlar...
Erhan Karaesmen(Cumhuriyet Gazetesi 08.09.2009)
Açılım kavramlarıyla son şoklarını yaymaya başlayan yapay depremin, ülkedeki zinde, namuslu, vicdanlı ve yurtsever güçlerin arasına da bir ürküntü salmak ve onların kafasında belirsizlikler yaratmak amacını taşıdığı açıktır.
Anadolu topraklarının altı fay hatları ve sistemleriyle doludur. Buralardan zaman zaman büyük yıkımlara yol açan enerji boşalmaları kendini gösterir. Depremlerin büyüklüğü ve şiddeti gibi kavramlara ülkemiz kamuoyu da bir hayli aşina olmuştur. Altı büyüklüğünde ya da yedi şiddetinde deprem gibi sözcükler sadece uzmanların değil yurttaşların da dilinde dolaşır hale gelmiştir. Bunun yanı sıra, ülke topraklarında sosyo-politik temellerinin altını oyan farklı nitelikte fay hatlarının yer aldığını da hatırlayalım. Buralardan bazen toplum yaşamını altüst eden büyük enerji püskürmeleri kendini gösterir. Ama kimi zamanlarda da ortalığı toz dumana bulayarak yurttaşların ve toplum katmanlarının kafasını karıştırmak üzere, iktidarların ve hükümetlerin yarattığı yapay depremlerle de karşı karşıya kalınır. AKP iktidarı toplumun ve devletin işleri ters gittiğinde bu yapay depremlerden yaratarak dikkatleri farklı yönlere çekmeyi ve zihinleri karıştırmayı iyi becermiştir.
Bu yakınlarda arka arkaya gelen açılım “söylemlerinin” insancıl ve barış arayıcı yönleri bulunmakla birlikte, kafa karıştırıcı ve dikkat dağıtıcı yapay depremlerin ürünü olduğu düşüncesi de epey yaygındır. Beceriksizliğini, yeteneksizliğini ve toplumsal gelişmeyi yönlendirmede çok yanlış ve sakıncalı doğrultulara sapma sakarlığını sabah akşam sergileyen bir siyasi iktidar ülkeyle ve toplumla yıllarca oynamaktadır. Bu oluşum, ayrıca, ülke, ulus ve vatan sevgisinden yeterince nasibini alamamışlık içindedir. İnsanoğlunun en kuvvetli besini olan millet halkasını reddeden, onun yerine ümmet gibi çok zayıf ve ne idüğü belirsiz bir çerçeveye tutunmayı yeğleyen bir yönetim şaşkınlığının girdabındadır. Çok uzaklardan gelen siyasal talimatlar tam bir itaatkârlık çizgisinde kabullenilirken buraların yerel-ulusal gerçeklerine ve çıkarlarına gözünü kapama gafleti sergilenmektedir.
Öte yandan, ekonomik çöküntü, işsizlik, tarımsal ve teknolojik üretimle ihracatta gerileme, sağlık hizmetlerindeki curcuna, büyük şehirlerdeki tahammül edilemez kentsel yaşam bozuklukları, hep birlikte, 2009 Türkiye’sinin olumsuzluklar paketini oluşturmaya devam ediyor. AKP iktidarı dış güçlerin yardımına ve iman kuvvetine rağmen bu olumsuzluklar ve edilgenliklerle başa çıkamıyor. Bunun yanı sıra merkezi ve yerel idarelerdeki yolsuzluklar, hiçbir dönemde görülmemiş boyutta haraçlar-rüşvetler, “özelleştirme” adı altında kamu varlığını pervasızca peşkeşleme eylemleri ürkütücü bir tablo çiziyor. Yurttaşın dikkatini bu alanlardan başka taraflara kaydırmak için toplumsal fay hatları sık sık kullanılıyor. Gelenekselcilik, törecilik, dindar muhafazakârcılık, kendine benzemeyenleri ve benzetemediklerini iticilik ve öteleyicilik, bu yapay depremlerin gölgesinde topluma dayatılıyor.
Yükseköğretimde türban ve YÖK bağlantılı, diyelim ki altı büyüklüğünde bir deprem sayesinde kamuoyu, insanlar aylarca uyutuldu. Bu musibet oluşumlar çabuk unutulduğu için zaman zaman hatırlatmaya değiyor. Anayasa değişti-değişmedi tartışmalarıyla dört ya da beş büyüklüğünde depremler yaratılıp duruyor. Dikkatler gene sağa sola saptırılıyor. Bu arada, olayların akışı içinde yedi civarı büyüklüğe sahip bir yapay deprem “Ergenekon” olayıyla yaşandı.
En ilkelinden dinci bir basın grubunun da yardımıyla Ergenekon ortalığa dehşet saldı, durdu. Tarihimize iri bir kara leke olarak geçecek olan Türkan Saylan cinayeti bu atmosfer içinde işlendi. İlhan Selçuk, Erol Manisalı, Mustafa Yurtkuran başta olmak üzere yaşını başını almış çeşitli seçkin, aydın yurtsever insanların yaşamlarına “hastane mekânı” yerleştirildi. Bu Ergenekon denilen nesnenin öncü şokları arasında beş buçuk falan büyüklüğünde bir vuruşla Van Üniversitesi’nde değerli eğitimci ve bilim insanı bir Yücel Hoca’ya hayatı zehir etmiş olduklarını da hatırlayalım.
Bu yapay depremsel hareketler topluma belli bir ürküntü ve hatta hafifçe dehşet dalgaları göndererek zihinleri karıştırdı, durdu. “Deniz Feneri” gibi bir büyük belanın ortalığı fazla bulandırmadan geçiştirilmesine yardımcı oldu. Aslında, demokratik gelenekleri ve toplum kuralları yerleşmiş bir ülkede bu Deniz Feneri alçaklığı ortaya çıksa geride ne hükümet kalırdı ne de iktidar. Ama geçiştirildi, gitti, işte... Ergenekon, ayrıca Silahlı Kuvvetler düşmanlığının ortalıkta rahat dolaşım bulmasına da büyük katkıda bulundu. Uzaklardaki stratejik dost bir ülkenin istihbarat servisinden güç ve dayanak aldığı yaygın biçimde düşünülen bir gündelik basın organı bu davanın hukuken gizli tutulması gereken bilgilerini manşet yaparak orduyu ve askeri yıpratmak için elinden geleni yaptı, hâlâ yapıyor.
Ama arada neler oluyor? Ergenekon bile eskiyor, etkisi azalıyor. Toplumu oyalamak için yeni yapay depremler gerekiyor; ve bu kez yedi küsür büyüklüğünde yeni bir sarsıntı oluşturuluyor: Kürt açılımı-demokratik açılım (ya da ikisini harman ederek “demokratik Kürt açılımı”). Bu yeni oyalama girişimine, öncekilere göre daha yüksek bir şiddet ve büyüklük düzeyi atfedilmesinin sebepleri var.
Burada, klasik oyalama ve dikkat dağıtma taktiğinin biraz ötesine geçilmişe benziyor. Askeri küçük düşürücü, AB’li uykuda gezer dostları demokratikleşme ayağıyla hoşnut edici bir şeyler epeyce açık biçimde gözlenebiliyor. Ancak, biraz daha ciddisinden bir durum daha çıkıyor ortaya. Son yılların basiretsiz devlet olma anlayışının çok talihsiz bir görünüşü sergileniyor. Eyaleti gibiymişçesine emir almaya alıştığımız uzak dost; bölgemizle ilgili, her zamanki gibi öncelikle kendi çıkarını hesaplayarak bir düzenleme arayışına giriyor. Biz garibanları tehlikeli bir oyuna angaje ediyor. Türkiye’nin ulusal çıkarını kollayabilmekten aciz günümüz AKP’si ve onun yöneticileri de bu sonu belli olmayan maceraya balıklama dalıyor.
Olayın toplum gruplarını ve katmanlarını barışçı bir uzlaşmaya davet ediyor gibi gözüken insancıl bir yumuşatıcılığı var. “Anneler artık evlat acısı yaşamasın” türünden duygusal söylemler gündeme geliyor. İşin vehamet taşıyan yönlerinin gölgede kalması için elden gelen yapılıyor; olay sulandırılıyor. AKP’nin gücünü ve aklını epeyce aşan bu oluşumların uluslararası konjönktürden bağımsız olduğunu düşünmek safdilliktir. Ayrıca AKP’nin bu işlerdeki samimiyet gösterisi inandırıcı olmaktan çok uzak. Birkaç ay önce yerel seçimlerde hava alınca Güneydoğu’nun toplumsal coğrafyasına alabildiğine karşı çıkmış bulunan bir AKP’nin aniden aşka gelip o bölgede yaşayan yurttaşlarla kolkola girmeye çalışmasındaki samimiyete inanmak gerçekten çok zor.
Açılım kavramlarıyla son şoklarını yaymaya başlayan yapay depremin, ülkedeki zinde, namuslu, vicdanlı ve yurtsever güçlerin arasına da bir ürküntü salmak ve onların kafasında belirsizlikler yaratmak amacını taşıdığı açıktır. Saflarda sıkı durmaya, hilelere pabuç bırakmayacak biçimde uyanık olmaya ve dayanışmamızdan fire vermemeye her zamankinden daha fazla dikkat etmek zorundayız. Aslında doğrudan korkulacak bir durum yok. Yapay depremler ve açılımlarıyla birlikte harici ve dahili bedhahlara bu ülkeyi teslim etmeyeceğimiz aşikâr.
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
AA
Adana- Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Alper Taş, partisinin Adana il binasında düzenlediği basın toplantısında, ''Kürt açılım'' çalışmaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
34 PKK'linın Habur Sınır Kapısından Türkiye'ye gelişinin ve tutuklanmadan serbest bırakılmasının, Kürt sorunun demokratik, barışçıl çözüm süreci açısından yeni bir dönemin başlangıcı olduğunu ileri süren Taş, şöyle konuştu:
''Bu yeni dönem iyi değerlendirilirse, Kürt sorununun çözümü konusunda bir yol alınabilir. Mahmur ve Kandil'den gelenlere 'Pişmanlık Yasası'nın dayatılmaması önemlidir. Dağa çıkanlar bir politik gerekçeyle dağa çıkmışlar ve inişleri de bir politik gerekçeye dayanmaktadır. Öncelikli olarak yurttaşlarımızı dağa çıkaran koşulların değiştirilmesi gerek. Önümüzdeki süreçte yeni gelişmeler açısından sürecin 'Pişmanlık Yasası' üzerinden yürümeyeceği görülmüştür. Süreç bu yasayı geçersiz kılmıştır. Bu yasada diretilmesi durumunda ise gerilimler çıkacağı görülüyor. Sürecin sağlıklı ilerlemesi açısından herkesin toplumsal ve siyasal yaşama özgürce katılmasını sağlayacak yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç vardır.''
Çatışmaların durması gerektiğini savunan Taş, söz konusu dönüşler sırasında yaşanan coşkunun ise doğru anlaşılması gerektiğini bildirdi.
Bu kutlamaları bir endişe kaynağı olarak görülmemesini isteyen Taş, şunları kaydetti:
''Bu coşku barışa duyulan özlemin coşkusudur. Bu coşku, yıllarca oğulları kızları dağlarda olan ve beklenti içindekilerin sevincidir. Bu coşkuyu böyle yorumlamak istiyoruz. Bölge halkı savaş yorgunudur ve artık savaş istemiyor. Kürt yurttaşlarımızın eşit yurttaşlık haklarına sahip olması Türkiye toplumunu daha da birleştirecek ve güçlendirecektir.''Cumhuriyet Gazetesi-24.10.2009
Açılıma bir destekte ÖDP'den gelmiş.
Allah aşkına,daha geçen ay bir arkadaşım sol örgüt adına afiş asmaktan 3 yıl 6 ay ceza aldı.Kimseyi öldürmedi,bomba atmadı,dağa çıkmadı.O ve onun gibiler içerdeyken yazık değil mi?
Demokratik açılım sadece Kürt milliyetçiliği mi yapmaktır.
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Hıncal Uluç'un "Barışı Önleme" konusundaki yazısından alınacak dersler var. Gerçekten de barış, savaş kadar zor bir şey. Atatürk, Lozan Barışı'nı çok zor kabul ettirebilmişti. Bugünküler gibi şiddetle karşı çıkanlar vardı. Hatta Lozan Barışı'nın bizim meclisten geçirilmesi mümkün değil gibi göründüğü için Atatürk meclisi yenilemek gibi bir yolu seçmişti. O zaman da barışı önleme siyasetini güdenler bugünkülerden geri kalmıyorlardı. Ama Atatürk, memleketimizi işgal eden, katliam yapan yunanlılarla barışmayı bildi. Yurtta barış, dünyada barış dedi. Bizimkiler sorarsanız, hem Atatürkçüler, hem de "yurtta savaş, dünyada savaş" diye bağırıyorlar.
İç savaş yaşayan, kuzey güney savaşında bribirinin kanını emen amerikalılar barışmayı bildi. Bizimkilere sorarsanız kıyamete kadar savaşmak gerek.
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ulu...nleme_siyaseti
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Başka forumlarda da yazdığımdan tekrar etmeyeceğim...
Akan kanın durmasını, anaların ağlamamasını kim istemez?
Teröre akan milyarlarca liranın ülke kalkınmasına harcanmasını kim istemez?
Barış, huzur, kardeşlik içerisinde özgürce yaşamayı kim istemez?
Aklından zoru olmayan veya bu işlerden rant sağlamayan her insan ister. Ben de yürekten isterim.
Ancaaakkkk...
Ülkenin bir parçası, yabancı planlarla ülkeden koparılmak isteniyorsa,
Meşru hak talepleri, meşruluktan uzaklaşıp, ayrışmayı ve bölünmeyi beraberinde getiriyorsa,
Devlete karşı suç işlemiş insanlar, mobil Mahkemelerde, mobil hakim ve savcılarca yargılanıyor, yürürlükteki yasalar tek taraflı olarak uygulanmıyor, hukukun ırzına geçiliyor ve üniformalı teröristler ellerini kollarını sallaya sallaya salıverilip, kalkışmayı andırır gövde gösterileri yapılıyor, bölücübaşı "evet Hükümet benim planımı uyguluyor" diyorsa;
Bu Cumhuriyet de kanla, canla, türlü cefalarla kuruldu, yaşatmak için de 86 yıl önceki aynı fedakarlığı gösterir, gıkımızı bile çıkarmayız. Böyle biline...
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Başka forumlarda da yazdığımdan tekrar etmeyeceğim...
Akan kanın durmasını, anaların ağlamamasını kim istemez?
Teröre akan milyarlarca liranın ülke kalkınmasına harcanmasını kim istemez?
Barış, huzur, kardeşlik içerisinde özgürce yaşamayı kim istemez?
Aklından zoru olmayan veya bu işlerden rant sağlamayan her insan ister. Ben de yürekten isterim.
Ancaaakkkk...
Ülkenin bir parçası, yabancı planlarla ülkeden koparılmak isteniyorsa,
Meşru hak talepleri, meşruluktan uzaklaşıp, ayrışmayı ve bölünmeyi beraberinde getiriyorsa,
Devlete karşı suç işlemiş insanlar, mobil Mahkemelerde, mobil hakim ve savcılarca yargılanıyor, yürürlükteki yasalar tek taraflı olarak uygulanmıyor, hukukun ırzına geçiliyor ve üniformalı teröristler ellerini kollarını sallaya sallaya salıverilip, kalkışmayı andırır gövde gösterileri yapılıyor, bölücübaşı "evet Hükümet benim planımı uyguluyor" diyorsa;
Bu Cumhuriyet de kanla, canla, türlü cefalarla kuruldu, yaşatmak için de 86 yıl önceki aynı fedakarlığı gösterir, gıkımızı bile çıkarmayız. Böyle biline...
DÜNYA ÜÇBEŞ BİLGİSİZİN ELİNDE
ONLARCA BİLGİ VAR ELLERİNDE
ÜZÜLME EŞEK EŞEĞİ BEĞENİR
HAYIR VAR SANA KÖTÜ DEMELERİNDE
Ö.HAYYAM
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
"Bu Cumhuriyet de kanla, canla, türlü cefalarla kuruldu, yaşatmak için de 86 yıl önceki aynı fedakarlığı gösterir, gıkımızı bile çıkarmayız. Böyle biline... "
Aynen öyle...
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Alıntı:
şukufe rumuzlu üyeden alıntı
DÜNYA ÜÇBEŞ BİLGİSİZİN ELİNDE
ONLARCA BİLGİ VAR ELLERİNDE
ÜZÜLME EŞEK EŞEĞİ BEĞENİR
HAYIR VAR SANA KÖTÜ DEMELERİNDE
Ö.HAYYAM
Dert içinde sevinci bul da yaşa
Haksız düzende haklı ol da yaşa
Sonu nasıl olsa yokluk dünyanın
Varından yoğundan kurtul da yaşa
Eşi dostu verdik birer birer toprağa
Kiminden bir taş bile kalmadı ortada
Sen, yorgun katır, hala bu kalleş çöldesin
Sırtında bunca yük, yürü bakalım hala...
Ömer Hayyam
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Alıntı:
Eşi dostu verdik birer birer toprağa
Kiminden bir taş bile kalmadı ortada
Sen, yorgun katır, hala bu kalleş çöldesin
Sırtında bunca yük, yürü bakalım hala...
Ömer Hayyam
gerçeği bilmezsin madem, ne yapsak boş;
ömür boyu kuşku içinde kalmak mı hoş?
aklın varsa kadehi bırakma elden
bu karanlıkta ha ayık olmuşsun, ha sarhoş.
Ö.HAYYAM
Ömer Hayyam köşesine döndü ama,tutamadım kendimi......
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Sevgili, seninle ben pergel gibiyiz
İki başımız var, bir tek bedenimiz
Ne kadar dönersem döneyim çevrende
Er geç baş başa verecek değil miyiz?
Dünyada akla değer veren yok madem
Aklı az olanın parası çok madem
Getir şu şarabı, alsın aklımızı
Belki böyle beğenir bizi el alem!
Ömer Hayyam
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/gost...rih=2009-10-23
http://www.memleket.com.tr/news_deta..._id=1256627297
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Mütegallibe hiç değişmemiştir...
Yunanı Bursa'ya DAVET eden de onlardır...
İtalyanı Konya'ya DAVET eden de onlardır...
İngilizlerle Fransızlarla İstanbul'da AKRABA olan da onlardır...
Bu ilkesizlik ve teslimiyet hallarına mazeretleri de aynıdır...
Memleket yakılıp yıkılacak...
Binlerce insanımız telef olacak...
Yani
ANALAR AĞLAYACAK... AĞLAMASIN!
Evet analar ağlamıştır...
Doğrudur...
Şimdi soru şu:
SİZ ANASI AĞLAMAYAN BİR ULUSUN OĞLU VEYA TORUNU MUSUNUZ?
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
SİZ???!!! Yoksa aramızda başka uyruklular da mı var!..
HANGİ ULUSUN ANASI BÖYLE AĞLAMIŞTIR???
http://arsiv.ntvmsnbc.com/news/442291.asp
Acaba !!!
BAŞKA ULUSLAR AY'A ÇIKARKEN BİZİM ŞU
"Anası ağlayan veya ağlamayan bir ulusun oğlu veya torunu" da,
ŞÖYLE PROJELERi ÜRETMEKLE MEŞGUL EDİLİYORLAR,
http://insanca.kadikoy.bel.tr/index.html
http://www.inhak-bb.adalet.gov.tr/aihm/aihmtkliste.asp
YALAN MI?
"Bir gün Hoca'nın bulunduğu bir sohbette sormuşlar:
"Hocam, adam olmanın yolu nedir?"
Hoca düşünceli düşünceli, başını bir o yana bir bu yana sallayarak "Söyleyen olursa dinlemeli, dinleyen olursa söylemeli" demiş."
Çözüm üretemeyenler burun kıvırıp çözenlere ayak bağı olmaya çalışırlarsa , daha çoook "gıt-a DUR " lara maruz kalır bu ULUS...
Başkaları " UZAY" için Ay'ı istasyon yaptı , biz hala birbirimizi keşf edemedik , sayelerinde...
-
Cevap: Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Sayın çoban,
O ağlayan ana, benim de anamdır...
İşte burada bazılarımızın anlamak istemediği ve bir kalıba sokmak istediği KEMALİZMin anlayışı budur...
...
Her ne kadar o el oğlu dediklerinizin aya çıktığı tartışılır ise de
bizlere uygun görülen uğraşların kaynağının da aynı olduğu sonucuna ulaşabilmiş olmak da
bir uğraş gerektirmektedir...
Pardon ama SORUN ne ki çözüm aramaya çıkmış bunca ümmeti müslimin ve bunca eloğlu? :)