İmkansız deliller ne kadar inandırıcı olur

Merhaba Arkadaşlar;<br /><br />Yaklaşık 5 yıllık evliyim,Eşimle ikimizde evliylen tanıştık.Çılgınca birbirimize bağlandık o zamanlar büyük bir şirkette yönetici olarak çalışıyordum.Eşim önce bana bekar olduğunu daha sonra ben evliyim dediğimde kendisininde evli olduğunu söyledi.Biz uzun bir süre eşlerimizi aldattık.Daha sonra eşlerimizden boşandık ve evlendik.Eşim evlendiğinde tek bir ne eşyası nede malı vardı.Kendisi zıraat mühendisi olmasına rağmen hiç çalışmadı.Eşyaların büyük bir çoğunluğunu ben kendim yaptım.evliliğimiz 4 sene yani maddi durumumun iyi olduğu dönemlerde harikaydı.Son sene işten ayrıldım ve yeni iki şirket kurdum elimdeki herşeyi şirketlere yatırdım.Ama malüm kriz bizide vurdu.İki tane çocuğum oldu biri zaten evlendiğimizde üç aylıktı.İkinciside 2008 yılbaşı günü doğdu.Kötü giden piyasa evdeki huzurumuzuda kaçırdı.Tartışmalar başladı.Eşim bir gün benden habersiz şirket hesabından yüklü bir miktar çekincede kavga sonrası kendisine tokat attım.İlk tokatımdı.Ama eşim sağolsun önce hastaneye gidip rapor aldı daha sonrada beni karakola şikayet etti.ardından evi çocuklarıda alarak terk etti.yaklaşık 3 ay çocuklarla görüştürmedi.önce savcılığa şikayet ettim sonra aile mahkemesiyle ne acıdır ki çocuklara tedbir yöntemiyle karar çıkarttım.Eşim bu sürede ben yok telle rahatsız ediyor yok kapıma dayandı gibi asılsız şikayetlerde bir kaç defa beni karakola şikayet etti.Ve dava açtı işte beni bitiren ve hayattan ve kadınlardan nefret ettiren dava dilekcesinde yazanlar.<br />1-Eşimi Aldatmışım (son altı ay eşim aynı yatağı paylaşmayıp beni türlü bahanelerle yataktan kovuyordu ve annemede senin oğlundan soğudum tiksiniyorum gibi sözler söylemişti ne yalan söyleyeyim bu dönemde bir kadınla birlikte oldum)<br />2-Dekolte giymeye zorlamışım ve giymediği zaman onu dövmüşüm (Eşim tüm kıyafetlerini kendisi alırdı en dekolte elbiseside <br />mini eteğidir onuda zaten kızlık döneminde almıştı)<br />3-Eşimi fantaziye zorlamışım fantazi kurmayınca dövmüşüm.(her insan gibi bizde fantazi kurardık ama hiç bir zaman bu aşırıya gitmemişti aslında evlenmeden önce fantazi konusunda kendisi benden daha iyiydi)<br />4-Grup sekse zorlamışım (böyle bir zorlama olmadığı gibi kendisi bana bu tarz mesajlar yazardı)<br />5-Onu dövmüşüm (sadece 1 tokat 5 senelik evliliğimde)<br />ve 40 bin ytl maddi 30 bin ytl manevi tazminat.Arkadaşlar şimdi utanarak sıkılarak ve hala benim iki çocuğumun annesi olan bu kadına tek bir laf söylemeden soruyorum.Böyle bir davada bana ne kadar zarar verebilir?Ve ayrıca Sayın devlet büyüklerimiz sayın hakimlerimiz artık kadını koruyan yasalardan biz erkekleride biraz olsun nasiplendirin inanın erkekler en azından vicdan sahibi kini olmayan yaratıklar.Kandınlarsa gözü kin bürümüş ve bu nefretleri için çocuklarını bile kullanan bir karekter olmuş çıkmış bu ülkede.Lütfen bir uzman beni bilgilendirsin

Eşiniz 1 tokat için hastaneden rapor alabildiyse o tokatın(!) şiddetini bir araştırmak gerekir diye düşünüyorum. Eşinizin olaylar karşısında izlediği taktik çok tecrübeli ve bilinçli olduğunu gösteriyor. Etme bulma dünyası işte eski eşinizin çok mu ahını aldınız acaba?

Geçmiş olsun.

raporda sanırım çok fazla yazmıyor düşerken kolunu vurmuş morluk var diyor.şimdi bana 4 duvar arasındaki olmamış olayları nasıl ispatlanabilecek bu konuda yardım edebilirmisiniz.

Alıntı:

---

adnandky rumuzlu üyeden alıntı

raporda sanırım çok fazla yazmıyor düşerken kolunu vurmuş morluk var diyor.şimdi bana 4 duvar arasındaki olmamış olayları nasıl ispatlanabilecek bu konuda yardım edebilirmisiniz.

---

Çekişmeli boşanma davalarında iddiaların sınırı yoktur. Boşanma davaları özel hayata dair davalardır, Özel hayatnıza ait iddialar da ordan seçilerek konulacaktır dosyaya. Önemli olan hakimi bu iddialara inandırmak yada iddiaları ispatlayabilmek. Forumda biraz gezinirseniz ne entrikalarla ne boşanma davalarının yaşandığını göreceksiniz. Sayın Swan ında dediği gibi sanırım eski eşlerinizin ah ını almışsınız. Muhtemelende bu ah sizin mahkeme bitene kadar da yakanızı bırakmayacak. İkna edebilirseniz anlaşmalı boşanın. Her iki tarafta kusurlu görünüyorsunuz. Ama ksuurun büyüğü sanırım evlnemeden önce yaşadıklarınız.. Yuva yıkanın yuvası olmaz derler.. Bazan 2 nci eş 1 ncisini mumla aratır.. Unutmadan henüz birşey yaşamadınız. Yaşadıklarınız ise yaşayacaklarınızın teminatıdır.. Geçmiş olsun

Sevgi tek başına yeterli olmuyor günümüzde.

Evlenmezden önce hastalıkta-sağlıkta, varlıkta-yoklukta aynı yastığa baş koyacak kadar güveniyor muyum diye sorgulamanız lazımdı.

Ama günümüzde olumsuz şeylere tahammül kalmadı gibi birşey. Artık sadece varlıkta ve sağlıkta olmak üzere evlilik yapılabiliyor. Eskidenmiş zorluklara göğüs germek.

"erkekler en azından vicdan sahibi kini olmayan yaratıklar.Kandınlarsa gözü kin bürümüş ve bu nefretleri için çocuklarını bile kullanan bir karekter olmuş çıkmış bu ülkede.[/QUOTE]" demişsiniz....

Şu an haksızlığa uğradığınıza inandığınız için kadınlar şöyle böyle diyorsunuz acınız var.
Biraz ibreyi kendine çevirmeli insan.
Bir kadınsınız düşünün; ömür boyu deyip güvenip evlendiniz ve kocanız sizi uzun süre aldatıp sonrasında suç ortağıyla evlenmek için de boşamış olsun.!? Vicdan sahibi erkekler dermiydiniz?
Herşeye rağmen geçmiş olsun. İyi bir avukat bulmalısınız. Bu durumdan kurtulduğunuzda adımlarınızı daha dikkatli atın.

Ben hakim değilim, ve insanları nihai olarak yargılayamam ancak mesajınızın ilk 5-10 satırı içersinde yer alan şu cümleleri okuyunca

"Biz uzun bir süre eşlerimizi aldattık.Daha sonra eşlerimizden boşandık ve evlendik"

istemesem de "biraz yanlış bir başlangıç yapmışsızınız zaten" şeklinde olumsuz bir yargı oluştu içimde.

Ancak, sonra anlattığınız

"Eşim bir gün benden habersiz şirket hesabından yüklü bir miktar çekincede kavga sonrası kendisine tokat attım.İlk tokatımdı.Ama eşim sağolsun önce hastaneye gidip rapor aldı daha sonrada beni karakola şikayet etti.ardından evi çocuklarıda alarak terk etti.yaklaşık 3 ay çocuklarla görüştürmedi.önce savcılığa şikayet ettim sonra aile mahkemesiyle ne acıdır ki çocuklara tedbir yöntemiyle karar çıkarttım.Eşim bu sürede ben yok telle rahatsız ediyor yok kapıma dayandı gibi asılsız şikayetlerde bir kaç defa beni karakola şikayet etti.Ve dava açtı işte beni bitiren ve hayattan ve kadınlardan nefret ettiren dava dilekcesinde yazanlar..."

kısmına bakınca meselenin boyutunun sadece "yanlış başlangıç " olmadığı, aynı zamanda fevkalade bilinçli ve çevik bir kadının da söz konusu olduğunu da gösteriyor. "bilinçli ve çevik" kelimelerini ne anlamda kullandığımı tahmin etmişsinizdir: Boğa yılanı da bilinçli, kobra yılanı da çeviktir.

Geçmiş olsun sayın üye, eşiniz rapor aldıysa durumunuz pek iyi görünmüyor. Benim davamda ben eşimi dövmediğim halde, raporu da olmadığı halde, 3 tane yalancı şahit kullandıkları halde, hatta şahitler eşimi döverken görmediklerini söyledikleri halde hakim boşanmaya karar verdi. Ben bu kararı temyize gönderdim ama o mahkemede hakimlerin ne kadar çirkinleşebildiğine, görevlerini kötüye kullandıklarında ne kadar iğrenç bir durum olduğuna şahit oldum. Şahit olmak bir yana hakimlerin görevlerini kötüye kullandıklarını, ne büyük bir pisliğin içinde yattıkları belgelenmiş oldu. Bence en iyisi boşverin mahkemeleri falan adaleti kendi aranızda halledin. Ben şahsen bundan sonra TC'nin hiçbir mahkemesini de devlet memurunu da kanunlarını da tanımamaya karar verdim. Kendi kanununuzu kendiniz yazın ve uygulayın. Asın kesin gerekirse zor kullanın, göreceksiniz adalet sizden yana olacak. İstediğiniz kadar yalan dolan iftira yapın, rüşvet verin dediğinizi yaptırın bu memlekette böyle hakimler varken, böyle savcılar böyle mahkemeler varken size hiçbişey olmaz. Aksini iddia eden varsa beri gelsin. Kokuşmuş, çürümüş, ahlaksızlığı ilke edinmiş bir partinin adalet sistemi bu kadar olur. Tüm TC vatandaşlarına geçmiş olsun, akpli deniz fenerli, ali dibolu, zekeriya özlü mutlu günler dilerim herkese....

Alıntı:

---

erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı

Geçmiş olsun sayın üye, eşiniz rapor aldıysa durumunuz pek iyi görünmüyor. Benim davamda ben eşimi dövmediğim halde, raporu da olmadığı halde, 3 tane yalancı şahit kullandıkları halde, hatta şahitler eşimi döverken görmediklerini söyledikleri halde hakim boşanmaya karar verdi. Ben bu kararı temyize gönderdim ama o mahkemede hakimlerin ne kadar çirkinleşebildiğine, görevlerini kötüye kullandıklarında ne kadar iğrenç bir durum olduğuna şahit oldum. Şahit olmak bir yana hakimlerin görevlerini kötüye kullandıklarını, ne büyük bir pisliğin içinde yattıkları belgelenmiş oldu. Bence en iyisi boşverin mahkemeleri falan adaleti kendi aranızda halledin. Ben şahsen bundan sonra TC'nin hiçbir mahkemesini de devlet memurunu da kanunlarını da tanımamaya karar verdim. Kendi kanununuzu kendiniz yazın ve uygulayın. Asın kesin gerekirse zor kullanın, göreceksiniz adalet sizden yana olacak. İstediğiniz kadar yalan dolan iftira yapın, rüşvet verin dediğinizi yaptırın bu memlekette böyle hakimler varken, böyle savcılar böyle mahkemeler varken size hiçbişey olmaz. Aksini iddia eden varsa beri gelsin. Kokuşmuş, çürümüş, ahlaksızlığı ilke edinmiş bir partinin adalet sistemi bu kadar olur. Tüm TC vatandaşlarına geçmiş olsun, akpli deniz fenerli, ali dibolu, zekeriya özlü mutlu günler dilerim herkese....

---

kardaş beliki seninde benim gibi için yanıyor ama yapacak hiçbir şey ben büyle düşündükçe dünyayı bilmiyorum ama bu kanunlarla TC yaşanacak bir yer değil diye düşünüyorum çünkü haksızlıklar almış başını gidiyor hıç himsenin evinde huzur kalmamış terür bi tarafta faizler bi tarafta zina vs bana güre kanunlara bağlıyorum üstad hazretleri demişki bu kanunlarla bu ülke fazla ayakta durmaz vede öylede olmuştur kardaş kardaşa güvenemiyor herkes birbirine kazık atmaya çalışıyor hukukçu hocalarımız kızmasınlar ama bazı savundukları davalarda kendileride haksız oldukları ve bildikleri halde genede savunuyorlar niye çünkü kapitalizm.

Sayın Swan ve Sayın Dardayım ;

Lütfen bana hukuksal boyutta olabilecekler konusunda bilgi verebilirmisiniz.Beni nelerin beklediğini bilmek ve ona göre kendimi korumak en azından hazırlamak istiyorum ..tEŞEKKÜRLER

Alıntı:

---

adnandky rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Swan ve Sayın Dardayım ;

Lütfen bana hukuksal boyutta olabilecekler konusunda bilgi verebilirmisiniz.Beni nelerin beklediğini bilmek ve ona göre kendimi korumak en azından hazırlamak istiyorum ..tEŞEKKÜRLER

---

Sn. adnandky,

Öncelikle ben bir uzman değilim ki siz bir uzmandan yanıt istemişsiniz, avukat hiç değilim, sadece aldatıldığı için canı yanmış bir anneyim.

Sizin durumunuzdaki biriyle hukuksal bilgi yada tecrübelerimi paylaşmaya ise vicdanım el vermiyor. Zira söyleyeceklerim çokta hoşunuza gitmeyebilir.

Size sadece geçmiş benzer forumları okumanızı ve yola iyi bir avukatla devam etmenizi önerebilirim, çünki yazdıklarınızdan 2 yuva yıkarak sizinle sadece paranız için evlenen, ikide çocukla bunu perçinleyen, şirketinizden paraları çekerek evden giden 2. eşinizin gerçekten çok ama çok bilinçli hareket ettiği gün gibi ortada.

Kolay gelsin.

"Aile Hukuku" öyle bir konu ki, salt kanun ve kuralla olmaz diye düşünüyorum. Eşimle aradaki sorunu tartışmak üzere kayın pederlerimin evine gitmiştim, bir ara "mahkemede ne olur?" gibi birşey sordum, k.peder mantıklı bir cevap verdi: "Oğlum işte burası da mahkeme!"

Bir de, Internet forumları (sadece hukuk değil genelde hepsi) bazen direkt çözüm
yerine, dertleşme amacına da hizmet etmektedir. Şahsen ben bu forumda önce dertleştim ve forumdaki üyelerin (ki, kimisi avukat iken kimisi hukuksal konularda tecrübeyi haiz vatandaşlardı) görüş ve tecrübelerinin katkısı ile kafamda bir çözüm oluşturmaya çalıştım. Tek başıma, dışarıdan para vererek danışsam alamayacağım bilgi ve tavsiyeleri aldım. Internetin doğası zaten budur.

Şu sıralarda çözümü hayata geçirmeye hazırlanıyorum.

Ben bu konudaki sorunları hakimlerin bireysel hatalarına bağlıyorum, mahkemeler hak kazanılacak yerler değil, hakkın sahibine verilecek yerler olması lazım. Çok iyi bir avukatın olunca ne olacak ki, sanki kanunlar iyi avukatlara iyi kötü avukatlara kötü yönde mi çalışacak? Ama iyi niyetli ve dürüst hakim şarttır. Hakimler hata yapma lüksüne sahip olamaz. Hata yapanı da meslekten ihraç etmek lazımdır.

Alıntı:

---

erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı

Ben bu konudaki sorunları hakimlerin bireysel hatalarına bağlıyorum, mahkemeler hak kazanılacak yerler değil, hakkın sahibine verilecek yerler olması lazım. Çok iyi bir avukatın olunca ne olacak ki, sanki kanunlar iyi avukatlara iyi kötü avukatlara kötü yönde mi çalışacak? Ama iyi niyetli ve dürüst hakim şarttır. Hakimler hata yapma lüksüne sahip olamaz. Hata yapanı da meslekten ihraç etmek lazımdır.

---

Sn. Erhan-1973,

Kendi tecrübelerime göre çok iyi bir avukatınız olursa neler olur söyleyeyim;

1- Düzgün bir dilekçe ile meramınızı mahkemeye iletir. Hakimin kafası karışmaz.
2- Doğru yerlere doğru yazılmış müzekkereler göndertir.
3- Tanıkların doğruyu söylemesi için gerekli yerlerde gerekli soruları sorar.
4- Tanıkların beyanlarının tutanağa doğru geçmesini sağlamak için anında müdahale eder.
5- Delillerin doğru zamanda dosyaya girmesini sağlar.
6- Sizin zamanınızın olmadığında bile duruşmaya mutlaka girer.
7- Dava dosyanızı sürekli kontrol altında tutar, gelişmelerden sizi zamanında haberdar eder.
8- Siz çaresizce debelenirken size ışık olur.
Bunlar aklıma gelenler, yaşadıklarım, daha da uzar sanırım.

Sizin çok iyi bir avukatınız olsa idi yada delil, dilekçe, belgelerinizi zamanında dosyanıza sokup, eşinizin aslında kırık olmayan dişi için tespit istetseydiniz eminim haklı davanızı kazanırdınız. En başında bir avukat edinmeyişiniz bakın nelere malolmuş size. Hakimleri suçlarken nerede neyi eksik yaptığınızı düşünün. Hakimler müneccim değilki dosyada ne varsa ona bakıyorlar sonuçta.

İyi akşamlar.

Sayın Swan zaten mahkeme 2-2,5 dk falan sürüyor, o arada hakim de sadece iddia makamını dinliyor. Taraf tuttukları için, karşı tarafın avukatıyla danışıklı dövüş yaptıkları için benim hiçbir talebimi kayda bile geçirmeden, söz hakkı da vermeden yangından mal kaçırır gibi yargılama yapıyorlar. Eşimin iddia edildiği gibi dişi kırık olsa bile onu benim kırdığımı göstermez ki tespit de bir işe yarasın. Bir insan darp edilirse adli tıptan raporunu alır ve mahkemeye sunar zaten. Eşimin avukatı mahkemeye ne sunarsa sunsun zaten o hakimler mahkemeyi kazandıracaklar ona. Çünkü amaçları mahkeme yoluyla boşamak değil, uzun mahkeme sürecinde insanlarınyuvasını yıkmak için zemin hazırlamaktı. Nasıl olsa bu dava yargıtaydan dönecek, haklı haksız mutlaka yüksek yargıda belli olacak. Bir insanı belge delil olmadan 3 tane yalancı şahidin ifadesine göre nasıl boşanmaya karar verebilirsiniz diye düşünmek lazım. Tabi işin özü benim boşanıp boşanmamam değil, yargıda hakimlerin (hepsi değil tabi) istisnai olarak kötü niyetle hareket etmelerine bir anlam veremiyorum.

Alıntı:

---

erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Swan zaten mahkeme 2-2,5 dk falan sürüyor, o arada hakim de sadece iddia makamını dinliyor. Taraf tuttukları için, karşı tarafın avukatıyla danışıklı dövüş yaptıkları için benim hiçbir talebimi kayda bile geçirmeden, söz hakkı da vermeden yangından mal kaçırır gibi yargılama yapıyorlar. Eşimin iddia edildiği gibi dişi kırık olsa bile onu benim kırdığımı göstermez ki tespit de bir işe yarasın. Bir insan darp edilirse adli tıptan raporunu alır ve mahkemeye sunar zaten. Eşimin avukatı mahkemeye ne sunarsa sunsun zaten o hakimler mahkemeyi kazandıracaklar ona. Çünkü amaçları mahkeme yoluyla boşamak değil, uzun mahkeme sürecinde insanlarınyuvasını yıkmak için zemin hazırlamaktı. Nasıl olsa bu dava yargıtaydan dönecek, haklı haksız mutlaka yüksek yargıda belli olacak. Bir insanı belge delil olmadan 3 tane yalancı şahidin ifadesine göre nasıl boşanmaya karar verebilirsiniz diye düşünmek lazım. Tabi işin özü benim boşanıp boşanmamam değil, yargıda hakimlerin (hepsi değil tabi) istisnai olarak kötü niyetle hareket etmelerine bir anlam veremiyorum.

---

Sayın erhan-1973,
kişisel hatalarınızdan,eksikliklrinizden kaynaklandığı ortada olan davanızı kaybetme sebebi olarak sürekli davaya bakan hakim,karşı tarafın avukatı, savcı, yargıtay,mübaşir, çaycı,kısaca sizin dışınızda kalan herkesi suçlamalarınıza ısrarla devam etmeniz üyeliğinizin geleceğini de karartıyor.
İlgili kurumlara şikayetinizi yaptınız mı?

Alıntı:

---

erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Swan zaten mahkeme 2-2,5 dk falan sürüyor, o arada hakim de sadece iddia makamını dinliyor. Taraf tuttukları için, karşı tarafın avukatıyla danışıklı dövüş yaptıkları için benim hiçbir talebimi kayda bile geçirmeden, söz hakkı da vermeden yangından mal kaçırır gibi yargılama yapıyorlar. Eşimin iddia edildiği gibi dişi kırık olsa bile onu benim kırdığımı göstermez ki tespit de bir işe yarasın. Bir insan darp edilirse adli tıptan raporunu alır ve mahkemeye sunar zaten. Eşimin avukatı mahkemeye ne sunarsa sunsun zaten o hakimler mahkemeyi kazandıracaklar ona. Çünkü amaçları mahkeme yoluyla boşamak değil, uzun mahkeme sürecinde insanlarınyuvasını yıkmak için zemin hazırlamaktı. Nasıl olsa bu dava yargıtaydan dönecek, haklı haksız mutlaka yüksek yargıda belli olacak. Bir insanı belge delil olmadan 3 tane yalancı şahidin ifadesine göre nasıl boşanmaya karar verebilirsiniz diye düşünmek lazım. Tabi işin özü benim boşanıp boşanmamam değil, yargıda hakimlerin (hepsi değil tabi) istisnai olarak kötü niyetle hareket etmelerine bir anlam veremiyorum.

---

Sn. Erhan-1973,
Kırık dişin en azından ne zaman kırıldığı belirlenebilirdi diye düşünüyorum. Ayrıca bir avukatınız olsa idi bütün o jet yargılama-duruşma sırasında olanları farkedip hakimi reddedebilirdi. Kabul edin her işi ehline bırakmak lazım.

Bu arada sizin davanız hangi şehirde, hangi adliyede görüldü? Hakimler için dedikleriniz doğru ise bilelim. Yazılarınızı okudukça kendi davamda umutsuzluğa kapılıyorum çünki.

İyi akşamlar.

Sayın Swan benim davam İstanbul Kartal adliyesinde görüldü. Şu an yargıtayda, ama çok umutluyum döneceğinden. Eski bir dostumu buldum, şu an savcı olarak görev yapıyor. Dosyamı gösterdim, %99 ihtimalle reddolabilir dedi. Çünkü karardaki hukuksuzluk çok net olarak belli oluyor. Ayrıca şahitlere de dava açılacak olması elimi kuvvetlendiriyor :) Zaten bundan sonra Kartal adliyesinde işim olmayacak inşallah :)

Alıntı:

---

erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı

....Eski bir dostumu buldum, şu an savcı olarak görev yapıyor. Dosyamı gösterdim, %99 ihtimalle reddolabilir dedi.

---

Ne demiş Savcı bey? %99 ihtimalle reddOLABİLİR... Yani ihtimal. Tabi reddolabilir teriminden Temyiz itirazınız reddolabilir sonucu dahi çıkar. Yazılarınızdan da sizin dışınızdaki herkesi zan altında bırakma alışkanlığınız olduğunu görüyor herkes. Yarın da çıkıp, savcıyı bağlamıştım, vay hain kandırdı beni demezsiniz değil mi?
Şahitlere açtığınız dava ile Yargıtay temyiz incelemesinde hiç dikkate dahi alınmaz. Hadi şahitler ceza aldı, başka işe yarar!

Kötü muamele ve darp nedeniyle açılan davalarda doktor raporu şarttır diye bir kanun maddesi yok. Hakim şiddetli geçimsizliğin, darpın varlığına kanaat getirdiğinde boşanmaya karar verir. Bu karar şunu der; "sizin artık birlikte yaşamanız, bir çatıyı paylaşmanız doğru değil".

Sayın Swan ben o kadar umutsuz değilim, şiddetli geçimsizliğin bir sebebi veya bir delili olması gerekir. Belge olmadan, gerçeklere dayanan bir delil olmadan kimse kimseyi mahkum edemez. Etse bile yargıtaydan döner. Yanlış anlaşılmasın ben savcı dostumla sadece danışmak maksadıyla görüştüm. Diğer yalancı şaitlik suçunu başka bir savcı soruşturuyor. Ben eninde sonunda yargıtaydan boşanma davasının reddolacağına eminim. Velev ki yargıtayda onaylansa bile, yalancı şahitlikten açılacak davada çok güçlü delillerim var, iadei muhakeme yolu için herşey var. Artık hiçbişeyi kimsenin yanına bırakmamaya karar verdim. Sonuna kadar gideceğim.

Sn. erhan-1973,

Hakkınızda hayırlısı olsun.
Ben asıl Yargıtay'dan korkuyorum, zira eşimin çevresi çok geniş, açtığım ve kazandığım tedbir nafakasının artırılması davasında herkesin dosyası 1-2 yılda dönerken bizim dosya ne hikmetse jet hızıyla sadece 2 ayda döndü üstelik nafaka tutarı düşürülerek. O yüzden şimdiki davada temyize temiz bir dosya yollayabilmek için her duruşmaya avukatımla beraber katılıyorum, delil ve belgelerde çok sağlam ancak karşımızda abartmıyorum 9 tane yalancı şahit var ve hepsi için suç duyurusu yapıldı. Ancak yinede hiç umudum yok.

İyi akşamlar.

Sayın Swan özür dileyerek sorabilir miyim, şimdiki davanızın konusu nedir? Boşanma davası mı yoksa nafaka davası mı? Ben tedbir nafakasının bir kuruşunu bile ödemedim, icra hukuk mahkemesi beni haklı buldu ve nafaka icra emrini iptal ettirdi. Zaten 2-3 ay sonra da kalkacağı için artık önemi kalmadı tedbir nafakasının.

Alıntı:

---

erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Swan özür dileyerek sorabilir miyim, şimdiki davanızın konusu nedir? Boşanma davası mı yoksa nafaka davası mı? Ben tedbir nafakasının bir kuruşunu bile ödemedim, icra hukuk mahkemesi beni haklı buldu ve nafaka icra emrini iptal ettirdi. Zaten 2-3 ay sonra da kalkacağı için artık önemi kalmadı tedbir nafakasının.

---

Tedbir nafakasını ara kararla icraya koyup aldım. Hapis cezası var sorun olmadı. Siz nasıl kaldırttınız bir fikrim yok.

ilk dava eşimin evi terk ederek açtığı "şiddetli geçimsizlikten boşanma davası" idi. Bu davası ıspatlayamadığı için reddedildi.
ikinci dava ise benim açtığım "tedbir nafakasının artırılması" davası idi. Bunu kazandım ancak temyize götürdü ve bir miktar düşürülerek onandı.
şimdi devam eden ise yaklaşık bir yıl önce benim açtığım "zina nedeniyle boşanma davası"

Yani 5 yıllık bir mahkemeler sürecinden bahsediyorum. Eşim evden giderken 2 celsede hallederim diyordu eşe dosta artık kime güvendiyse bilemiyorum. kendisi 5 tane avukat değişti bu arada.

Sayın Swan ben tedbir nafakası borcunun icra emrini iptal ettirdim. Maaşımın 1/4ünden daha fazla kesinti yapmak istiyorlardı, icra mahkemesi beni haklı buldu, onlar da fazla para kesmek istediler temyize gönderdiler. Onun sonucu da 1 yıl sonra gelir heralde. Tedbir nafakası ödememenin cezası da yokmuş onu da öğrendim. Ancak maaşına haciz yapabilirsiniz. Dava reddolursa tedbir nafakası konusunda da dava açabilmek için araştırma yapıyorum. Sizin dava 5 yıl sürdüğüne göre bizimkisi kimbilir ne kadar sürer:) Siz eşinize terke dayalı dava açsaydınız daha mantıklı değilmiydi?

Alıntı:

---

erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Swan ben tedbir nafakası borcunun icra emrini iptal ettirdim. Maaşımın 1/4ünden daha fazla kesinti yapmak istiyorlardı, icra mahkemesi beni haklı buldu, onlar da fazla para kesmek istediler temyize gönderdiler. Onun sonucu da 1 yıl sonra gelir heralde. Tedbir nafakası ödememenin cezası da yokmuş onu da öğrendim. Ancak maaşına haciz yapabilirsiniz. Dava reddolursa tedbir nafakası konusunda da dava açabilmek için araştırma yapıyorum. Sizin dava 5 yıl sürdüğüne göre bizimkisi kimbilir ne kadar sürer:) Siz eşinize terke dayalı dava açsaydınız daha mantıklı değilmiydi?

---

Evet terke dayalı dava açmak daha mantıklıydı ancak arkamdan çevrilen oyunların ortaya çıkması için sabırla beklemek gerekti. Eşim evden giderken çeşitli bahanelerle tartışmalar çıkarıp beni suçluyordu. Ancak aradan zaman geçince neyin ne olduğu anlaşıldı, şimdi benim vicdanım çok rahat. Ben çocuğuma hesap verebilirim ama o veremeyecek.

Sayın Swan size de geçmiş olsun gerçekten insanların bu şekilde haksızlıklara uğraması üzüyor insanları. Ne hayaller ve sevgilerle bağlandığımız insanlar sırf ayrılmak için ne dolaplar çeviriyorlar anlamak mümkün değil. Şimdi eşimin abisi ve arkadaşları beni ölümle tehdit edecek kadar ileri gitmeye başladılar. Amaçları beni boşanmaya zorlamak, bir nevi kabadayılık ve zorbalık yapmak. Ben şimdiye kadar kimseye bu konularda papuç bırakmadığım için savcılığa şikayet etmeye karar verdim. Üstelik öyle akıllılar ki facebook mesaj kutuma yazıyorlar tehditlerini. Anlayacağınız bu milletin çivisi çıkmış iyice !!!

Alıntı:

---

erhan-1973 rumuzlu üyeden alıntı

...Şimdi eşimin abisi ve arkadaşları beni ölümle tehdit edecek kadar ileri gitmeye başladılar...

---

ölümle tehdit ettikleri konuşmaları kaydedip, "beni ölümle tehdit ediyorlar" diye dava açıp ses kayıtlarını delil olarak sunsanıza... Ölümle tehdit, en azından "ağır hakaret" suçu kapsamına giriyor olmalı.

Bir de "eşimin abisi ve arkadaşları" derken, o arkdaşlar, abisinin arkadaşları mı, yoksa direkt eşinizin arkadaşları mı?

adnandemirkaya@gmail.com

Alıntı:

---

inkaya rumuzlu üyeden alıntı

ölümle tehdit ettikleri konuşmaları kaydedip, "beni ölümle tehdit ediyorlar" diye dava açıp ses kayıtlarını delil olarak sunsanıza... Ölümle tehdit, en azından "ağır hakaret" suçu kapsamına giriyor olmalı.

Bir de "eşimin abisi ve arkadaşları" derken, o arkdaşlar, abisinin arkadaşları mı, yoksa direkt eşinizin arkadaşları mı?

---

Sayın İnkaya , beni ölümle tehdit eden kişi eşimin abisi ve yengesinin ortak arkadaşı olan birisi. Facebook profilinde ismi, telefonu, msn adresi vs herşey var. Bana 2 tane ölüm tehditi içeren mesaj yazmış. Bunları kaydettim ve çıktısını aldım. Eşimin abisi ve ailesi azmettirmiş onu. Çünkü beni tehdit eden kişi benim nerde oturduğumu veya eşimle aramızdaki bir problemi biliyor olması mümkün değil. Eşimin ailesi, boşanma davasında yargıtay aşamasında döneceğini tahmin ettikleri için aramızda bir husumet yaratmaya çalışıyorlar. Ben pazartesi savcılığa suç duyurusu yapacağım. Bana facebookta yazdığı mesajın gönderildiği adres ve bilgiler sanırım yeterli delil olabilir.