Boşanma Davası Sonucu Eve Almamak
14 Eylül 2009 yani dün itibariyle boşanma davası açtım. Eşim olan kadın tam kusurlu ve yine eşimden kaynaklı olarak 1 ay hastanede yatmam sonucu "majör depresif bozukluk" teşhisiyle aldığım psikiyatri raporu hariç benim kusurum yok. Kendisi hakkında sayısız kanıtlarım var ve eminim ki benim hakkımda hiçbir kanıt öne süremeyecek.
Avukatım;
- boşanma konusunda büyük şansım olduğunu,
- 1 yaşında olan kızımın velayetini alma ihtimalimizin de bulunduğunu, çünkü tanıklar ve elde edilen kanıtlarla eşimin ahlaksız olduğunun ispat edilebileceğini,
- benim ifadelerime dayanarak ve psikiyatik muayene neticesinde kendisinin ayırt etme gücüne sahip ancak akıl hastası (sadist, obsesif kompulsif, narsist kişilik bozuklukları vs.) olabileceğini
- yoksulluk nafakası elde etme ihtimalinin sıfıra yakın olduğunu ama bana yine de garanti vermediğini
- boşanma dilekçesinde 40.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat isteğinde bulunduğunu (benimle koordine ederek)
- kanıtları olan tehditler ile uzaklaştırma kararı alabilme ihtimalinin çok yüksek
olduğunu söyledi.
yani işin özü ben bir canavarla evlendim. çok sayıda kanıtım mevcut. gerçekler tam olarak kanıtlansa toplum tarafından linç edileceğine adım gibi eminim.
davayı açtık ancak asliye hukuk mahkemesi hakiminin izinde olması sebebiyle yerine bakan hakim, uzaklaştırma kararını vermedi, anılan diğer hakimin karara imza atmasını istedi.
yaklaşık 10-12 gün sonra evden uzaklaştırma kararını alabileceğimi tahmin ediyorum. bu süre zarfında bahse konu canavarı eve almama hakkım var mı? kendisinin "beni evden kovdu, beni eve almadı, eşyalarımı vermedi vs." şikayette bulunma durumu olabilir mi? avukatım boşanma davasının açılmasıyla eve giremeyeceğini söyledi ancak ben "uzaklaştırma kararı" olmadan nasıl evden onu uzak tutabileceğim konusunda tatmin olamadım.
bu arada askeri üs içinde lojmanlarda ikamet ediyorum.
anılan canavar medeniyetten nasibini almadığı için lafla ikna etmenin yolu bulunmamaktadır. tek yolu uzaklaştırma kararı sonucunda kolluk kuvvetleri tarafından yaka paça evden atılmasıdır.
Cevap: Boşanma Davası Sonucu Eve Almamak
Alıntı:
Twisted_Mind rumuzlu üyeden alıntı
14 Eylül 2009 yani dün itibariyle boşanma davası açtım. Eşim olan kadın tam kusurlu ve yine eşimden kaynaklı olarak 1 ay hastanede yatmam sonucu "majör depresif bozukluk" teşhisiyle aldığım psikiyatri raporu hariç benim kusurum yok. Kendisi hakkında sayısız kanıtlarım var ve eminim ki benim hakkımda hiçbir kanıt öne süremeyecek.
Avukatım;
- boşanma konusunda büyük şansım olduğunu,
- 1 yaşında olan kızımın velayetini alma ihtimalimizin de bulunduğunu, çünkü tanıklar ve elde edilen kanıtlarla eşimin ahlaksız olduğunun ispat edilebileceğini,
- benim ifadelerime dayanarak ve psikiyatik muayene neticesinde kendisinin ayırt etme gücüne sahip ancak akıl hastası (sadist, obsesif kompulsif, narsist kişilik bozuklukları vs.) olabileceğini
- yoksulluk nafakası elde etme ihtimalinin sıfıra yakın olduğunu ama bana yine de garanti vermediğini
- boşanma dilekçesinde 40.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat isteğinde bulunduğunu (benimle koordine ederek)
- kanıtları olan tehditler ile uzaklaştırma kararı alabilme ihtimalinin çok yüksek
olduğunu söyledi.
yani işin özü ben bir canavarla evlendim. çok sayıda kanıtım mevcut. gerçekler tam olarak kanıtlansa toplum tarafından linç edileceğine adım gibi eminim.
davayı açtık ancak asliye hukuk mahkemesi hakiminin izinde olması sebebiyle yerine bakan hakim, uzaklaştırma kararını vermedi, anılan diğer hakimin karara imza atmasını istedi.
yaklaşık 10-12 gün sonra evden uzaklaştırma kararını alabileceğimi tahmin ediyorum. bu süre zarfında bahse konu canavarı eve almama hakkım var mı? kendisinin "beni evden kovdu, beni eve almadı, eşyalarımı vermedi vs." şikayette bulunma durumu olabilir mi? avukatım boşanma davasının açılmasıyla eve giremeyeceğini söyledi ancak ben "uzaklaştırma kararı" olmadan nasıl evden onu uzak tutabileceğim konusunda tatmin olamadım.
bu arada askeri üs içinde lojmanlarda ikamet ediyorum.
anılan canavar medeniyetten nasibini almadığı için lafla ikna etmenin yolu bulunmamaktadır. tek yolu uzaklaştırma kararı sonucunda kolluk kuvvetleri tarafından yaka paça evden atılmasıdır.
Sayın üye.. Belli ki canınız çok yanmış. Ancak burası (yani forum) boşanan - boşanmakta olan - yada boşanmayı düşünen tarafların birbirlerine öfkelerini kustukları bir lavabo (!) değil. Kimse, eşine ızdırap çektirdi diye linç edilmiyor. Hatta anlattıklarınızdan daha fazla kusura sahip olan eşler bile gayet medeni şekilde boşanabiliyorlar. Öncelikle uslubunuzu değiştirin, hiç hoş değil..
Gelelim diğer konulara..
Eşinizin neden olduğu bir sorun yaşadığınızı 1 ay hastahanede yattığınızı yazmışsınız. Bunu ispat etmelisiniz, edemezseniz eşiniz bunu mahkemede kullanacaktır. Hakkınızdaki "majör depresif bozukluk" tanısı nedeni ile zorlanacaksınız.
"Kendisi hakkında sayısız kanıtlarım var ve eminim ki benim hakkımda hiçbir kanıt öne süremeyecek." demişsiniz. Bu kadar emin olmayın. Boşanma aşamasına gelindiğinde aklınızın hafsalasının alamayacağı kadar çok ve etkili suçlama ve kusur isnatları ile karşı karşıya kalırsınız. Hatta size isnat edilen kusurlar yüzünden kendinizden nefret bile edersiniz "ne kötü adammışım ben" diye..
- Boşanma şansı her zaman vardır. Zaten aile mahkemelerine başvuruların büyük çoğunluğu boşanma ile sonuçlanır. Asıl önemli olan boşanma sürecinden en az zararla çıkıp çıkamayacağınız gerçeğidir. Avukatınız bu konuda size garanti verebiliyormu ?
- Çocuğun velayetini alabilme ihtimali her boşanma davasında vardır. Ancak eşiniz hakkındaki iddilarınızı kanıtlamanız şart. Yoksa 1 yaşındaki bir çocuğun velayeti teyammüllere göre anne şefkat, sevgi ve ilgisine muhtaç olduğundan anneye bırakılır. Ahlaksız diye tanımlamışsınız eşinizi (hiç hoş bir tabir değil) ancak hatırlatayım size, buda bir iddia ve kanıtlamanız şart. Kanıtlasanız bile velayet konusunda çok şanslı değilsiniz. Öyle ki genelevde çalışan anneye bile velayet verilmekte.
-"benim ifadelerime dayanarak ve psikiyatik muayene neticesinde kendisinin ayırt etme gücüne sahip ancak akıl hastası (sadist, obsesif kompulsif, narsist kişilik bozuklukları vs.) olabileceğini" ifade etmişsiniz, bunlar sizin iddialarınız, ispat etmelisiniz. Ama dikkat edin bu silah geri tepebilir. Eşiniz tüm bu rahatszılıkları sizinle evlendikten sonra edindiğini ve tüm bunların sebebinin siz olduğunuzu, evlenene kadar bu tür sorunlar yaşamadığını, mesleğinizin (asker olduğunuzu düşünüyorum ifadenizden) etkilerini evde de yaşattığınızı falan iddia ederek bu tezinizi çürütebilir. Hatta kendisine avantajda elde edebilir..
-Yoksulluk nafakası (çalışmıyorsa) alabilir, çocuğunuz için iştirak nafakasıda alabilir (çocuğunuzun velayeti annesine verilirse) iddialarınızı ispatlayamaz ve siz eşinizden daha fazla kusurlu sayılırsanız birde maddi manevi tazminat alabilir. Muhtemelen dava devam ettiği sürecede sizden tedbir nafakası alacaktır. Tedbir nafakasının süreside boşanma davanızın neviine bağlı olmak kaydı ile temyizde dahil ortalama 3 sene kadardır. (sizinkisi çekişmeli olacağa benziyor)
-Siz mi eşinizden eşiniz mi sizden tazminat alacak burası net değil. Ama sizin alabileceğiniz varsayımı ile değerlendirildiğinde çok fazla şansınız yok.
-Eşler arasında sıklıkla olan ve teyammülleşmiş bir durumdur birbirlerine şiddet uygulama ve tehdit etme. Darp raporu varmı ? Karakolluk oldunuzmu ? Tutanaklar tutuldumu ? Adli tıbba gidildimi? bunlar önemli kriterler.
İddialarınız faraziyeden öteye gitmeyecekse, deliller ve tanık ifadeleri ile ispatlayamayacaksanız çok umutlu olmayın, aksine bu davada eşinizden daha fazla kusurlu sayılıp tazminat ve nafaka ödemeye mahkum edilebilirsiniz.
Hukuk maddi delilelere göre iş yapmak zorundadır aksi halde varlığının nedeni tartışılır hale gelir..
Eşinizin eve girmesini engellemenin yolu uzaklaştırma kararı, bir diğeri evin anahtarlarını değiştirmek, bir diğeride konuşarak yada birilerini (ailesi - eş dost) devreye sokarak ikna etmek.
Eve almadığınızı, kovduğunuzu, eşyalarını vermediğinizi her zaman söyleyebilir, bunu boşanma davanızda da konu edebilir. Tavrınız ve sokağa atış (!) tarzınız önemlidir.
Geçmiş olsun..
Cevap: Boşanma Davası Sonucu Eve Almamak
Eşlerin evlilik birliğinin selameti için dahi bi süreliğine ayrı yaşama hakları vardır.Hele ki boşanma davası da açıldıysa bu tamamen vardır ama eşinizin kalacak yeri yoksa öncelikle bu insanlığa sığmaz sonra da hukuken hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olur.Bu durumda eşinizi eve almalısınız.
Cevap: Boşanma Davası Sonucu Eve Almamak
Alıntı:
Twisted_Mind rumuzlu üyeden alıntı
14 Eylül 2009 yani dün itibariyle boşanma davası açtım. Eşim olan kadın tam kusurlu ve yine eşimden kaynaklı olarak 1 ay hastanede yatmam sonucu "majör depresif bozukluk" teşhisiyle aldığım psikiyatri raporu hariç benim kusurum yok. Kendisi hakkında sayısız kanıtlarım var ve eminim ki benim hakkımda hiçbir kanıt öne süremeyecek.
Avukatım;
- boşanma konusunda büyük şansım olduğunu,
- 1 yaşında olan kızımın velayetini alma ihtimalimizin de bulunduğunu, çünkü tanıklar ve elde edilen kanıtlarla eşimin ahlaksız olduğunun ispat edilebileceğini,
- benim ifadelerime dayanarak ve psikiyatik muayene neticesinde kendisinin ayırt etme gücüne sahip ancak akıl hastası (sadist, obsesif kompulsif, narsist kişilik bozuklukları vs.) olabileceğini- yoksulluk nafakası elde etme ihtimalinin sıfıra yakın olduğunu ama bana yine de garanti vermediğini
- boşanma dilekçesinde 40.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat isteğinde bulunduğunu (benimle koordine ederek)
- kanıtları olan tehditler ile uzaklaştırma kararı alabilme ihtimalinin çok yüksek
olduğunu söyledi.
yani işin özü ben bir canavarla evlendim. çok sayıda kanıtım mevcut. gerçekler tam olarak kanıtlansa toplum tarafından linç edileceğine adım gibi eminim.
davayı açtık ancak asliye hukuk mahkemesi hakiminin izinde olması sebebiyle yerine bakan hakim, uzaklaştırma kararını vermedi, anılan diğer hakimin karara imza atmasını istedi.
yaklaşık 10-12 gün sonra evden uzaklaştırma kararını alabileceğimi tahmin ediyorum. b[B]u süre zarfında bahse konu canavarı eve almama hakkım var mı?[/B] kendisinin "beni evden kovdu, beni eve almadı, eşyalarımı vermedi vs." şikayette bulunma durumu olabilir mi? avukatım boşanma davasının açılmasıyla eve giremeyeceğini söyledi ancak ben "uzaklaştırma kararı" olmadan nasıl evden onu uzak tutabileceğim konusunda tatmin olamadım.
bu arada askeri üs içinde lojmanlarda ikamet ediyorum.
anılan canavar medeniyetten nasibini almadığı için lafla ikna etmenin yolu bulunmamaktadır. tek yolu uzaklaştırma kararı sonucunda kolluk kuvvetleri tarafından yaka paça evden atılmasıdır.
Alıntı:
unbelievable rumuzlu üyeden alıntı
Eşlerin evlilik birliğinin selameti için dahi bi süreliğine ayrı yaşama hakları vardır.Hele ki boşanma davası da açıldıysa bu tamamen vardır ama eşinizin kalacak yeri yoksa öncelikle bu insanlığa sığmaz sonra da hukuken hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olur.Bu durumda eşinizi eve almalısınız.
Sizce yukarıdaki ifadelere bakıldığında eşini eve alırmı ?
Cevap: Boşanma Davası Sonucu Eve Almamak
Alıntı:
dardayım rumuzlu üyeden alıntı
Sizce yukarıdaki ifadelere bakıldığında eşini eve alırmı ?
Bizimkisi bir tavsiye,gerisi kendi vicdanına kalmış arkadaşımızın.Tabi ben eşinin hiçbir kalacak yeri olmaması(anne,baba,kardeş)durumundan bahsettim,istisnai bir durum söylediğim, kalacak yeri olduğunu düşünürsek açılan boşanma davası sonucu eşlerin aynı evde kalması uygun olmaz.
Cevap: Boşanma Davası Sonucu Eve Almamak
sağlam kanıtlarım ve çok sayıda tanığım olması,
avukatımın velayet, nafaka, mal rejimi ve tazminat konularında yüksek şansım olduğunu ve tazminat miktarının benim durumumdaki biri için hiç te az olmadığını söylemesi
eşim olan şahsın elinde en ufak bir darp raporu veya şikayeti olmaması,
benim hakkımda yalancı şahitlikten öte kullanabileceği en ufak birşeyi olmaması (çünkü suç teşkil edecek en ufak bir eylemde bulunmadım)
16 yıl tecrübeli avukatımın "bunca davaya girdim böyle insan görmedim" demesi (doğru söylediğini farzediyorum),
eşim olan insanın 1998 yılında sahte subaylık olayına karışıp haberlere konu olması (adli sicil kaydına girmemiş ancak mahkemede kaydı olma ihtimali mevcut)
evlendikten 1 yıl sonra eşimin 9 yaşında "gayri meşru" çocuğu olduğunu öğrenmem ve bunun cep telefonunda mevcut mesajlar ve tanıklarla desteklebilecek olması,
eşimin kendisinin hemşire, babasının emekli deniz subayı ve annesinin öğretmen olduğunu ve ikisinin de hayatta olmadığını söyleyerek benimle tanışması ve evlilikten sonra annesinin ve babasının hayatta olduğunu, anılan meslekleri icra etmediklerini, kendisinin lise mezunu bile olmadığını öğrenmem ve bunların cep telefonunda mevcut mesajlar ve tanıklarla desteklebilecek olması,
kendisinin beni mesajlar ile tehdit etmiş olması, cep telefonunda mevcut mesajların kayıtlı olması, avukatımın benim durumum için uzaklaştırma kararını "alamamızın" neredeyse imkansız olduğunu söylemesi,
eşim olan insanın kendisine biraz daha şans verirsem, şans verdiğim süre sonunda anlaşamadığımız takdirde kızımın bana velayetini vereceği, ama bu şansı vermezsem asla boşanmayacağını söylemesi, bununla ilgili mesajların cep telefonumda kayıtlı olması, hakimin takdirine bağlı olarak eşim olan şahsın "kızımı" pazarlık konusu yapmakta olduğunun anlaşılabileceği,
nedenlerinden ötürü kendimden bu kadar emin konuşmaktayım.
yani ben eşim olan şahsın "yoksulluk nafakası" alabilmesine ihtimal dahi veremiyorum. çünkü çok açık ve kanıtlanabilir bir şekilde kusurlu durumda.
velayet konusunda garanti konuşamam ama genelevde çalışan bir insanın velayeti alabileceği görüşüne avukatım katılmamakta. eşim olan şahıs genelevde çalışmamaktadır ancak "iradi" bir şekilde yalanı yaşam tarzı haline getirmiştir.
ben uzaklaştırma kararını alabileceğimi düşündüğüm 10-12 güne kadar eşim olan şahsı nasıl kendimden uzak tutabileceğimi düşünmekteyim.
kendisi kafasına estiği anda babasının evine gidebilmektedir. yani kalacağı bir yer vardır. kendisini değil ama 1 yaşındaki kızımı sokakta bırakacak kadar canavar bir baba değilim.
her ne kadar mevzuatı ve emsal kararları okuyup araştırsam da avukatıma güvenmekten başka çarem bulunmamaktadır. onun çok emin konuşmaları ister istemez beni de etkilemektedir.
Cevap: Boşanma Davası Sonucu Eve Almamak
her eş istediğini iddia edebilir. Mühim olan bu iddialarının ne kadarını ispatladığıdır.
ayrıca majör depresyon içinde olma bir kusur değil, boşanma üzerinde etkisi yok. (yargıtay)
Psikiyatrlar, psikologlar da "şu sebepten dolayı olmuştur" türünde bir teşhis koyamazlar. Bunun tek bir sebebi (diğer eş) olmadığını söylerler genellikle.
Cevap: Boşanma Davası Sonucu Eve Almamak
yazdıklarınıza paragraf paragraf yorum niteliğindedir. Bir paragraf sizden bir paragraf benden okuyun lütfen..
Avukatınız bu şansı nerede ve nasıl görmüş anlamadım. Saydıklarınız hakkında karar mercii avukatınız değil hakimdir..
Bu sizin bildiğiniz yanı. Tanık ifadeleri ile ispatlayabilir.
Kendinizden bu kadar emin olmayın. Bu forumda kendinden % 100 eminken dava kaybeden kişiler var. Suç işleyip işlemediğinizi yada kusurunuzu siz değil hakim belirleyecek.
İşin birde ticari yanını düşünmek aklınıza gelmedi mi acaba. Kaldı ki avukatınızda sizin söylediklerinizin yalancısı değimlidir.
Buda bir iddia. Kaldı ki boşanma davanıza konu edilmez. Velev ki ettiniz evliliğiniz içinde bunu nereye oturtacaksınız. İspatlayamazsanız ciddi tazminat ödersiniz.
Gayri meşrudan kastınız nedir. Evlilik dışı deyin bari. Yada sizden habersiz. Bu bir kusursa bile evlenerek siz bu kusuru affetmişsiniz. Yada öğrendikten sonra da evliliğinize devam etmişsiniz, Keza eşinizin sizle evlenmeden önceki hayatı sizi ilgilendirmez. Bu iddianızda ispata muhtaç
Eşinizin size yazdığını söylediğiniz mesajların düzmece olduğunu kanıtlamalısınız önce. Velev ki bu mesajlar aynı evi paylaştığınız düşünülecek olursa ve bu durum mahkemeye sunulursa sizin eşinizin telefonundan kendi telefonunuza eşinizden habersiz bu mesajları çektiğiniz iddiası ile başınızı ağrıtabilir. (Avukatınız akıllı ya.. bakın akıl akıldan üstün) Böyle bir iddaiyı nasıl çürüteceksiniz..
Bunda da mesajları sizin kendisinin telefonunu kullanarak kendinize çektiğinizi iddia edebilir. Yazdıklarınızdan anladığım kadarı ile hala aynı evde yaşıyorsunuz. Bu durum mümkün görünüyor. Benim gördüğümü eşinizin avukatı iddia ederse hakimde görecektir.
Bunda da mesajları sizin kendisinin telefonunu kullanarak kendinize çektiğinizi iddia edebilir. Yazdıklarınızdan anladığım kadarı ile hala aynı evde yaşıyorsunuz. Bu durum mümkün görünüyor. Benim gördüğümü eşinizin avukatı iddia ederse hakimde görecektir.
Yoksulluk nafakası alabilmesi için eşinizin kusursuz olması gerekmiyor. Nafaka yükümlüsünün daha fazla kusurlu olması gerekmiyor. Ben % 100 haklı olduğu halde nafaka ödemek zorunda olan bir sürü insana tanıyorum. Kaldı ki medeni yasa boşanma ile yoksulluğa düşecek kişiye ödenir diyor. “Yoksulluk nafakası, boşanma neticesinde yoksulluğa düşecek olan eşe ödenen nafakadır. Kusursuz ya da diğer eşe göre daha az kusurlu olan tarafa hükmedilir. Taraflar eşit kusurlu ise yoksulluk nafakasına hükmedilmemektedir. Buna karşılık her iki taraf da kusursuz ise, nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaksızın boşanma neticesinde yoksulluğa düşecek olan eş lehine nafakaya hükmedilebilir.”
Genelev örneği uç bir örnek. Tabiî ki eşiniz için bir yakıştırma değildi. Vurgulanmak istenilen durum. Anne ahlaksız bir yaşam sürse de, sorunlu problemli birisi olsa da velayet çocuğun yaşı, geleceği, akli ve bedeni gelişimi gibi kriterler dikkate alınarak sıklıkla anneye verilmektedir. Ya dostum boşanma davalarındaki iddiaların yarısından fazlası yalan, dilekçeler, dosyalar yalanlarla dolu. Kimin ne söylediği değil, yalanda olsa o yalanı hakime doğru gibi kabul ettirebilen kazanıyor.
Bunu evin anahtarlarını değiştirerek yapabilirsiniz, oda çilingirle gelip kapıyı açabilir. İşyerinizden izin alırsınız sürekli evde oturursunuz, geldiğinde kapıyı açmayıp sokakta bırakırsınız, ailesinden ya da nazı geçen birilerinden rica edersiniz konuşulur ikna eder eve yaklaşmaz, yada siz anlaşırsınız eşinizle kendi rızası ile gelmez eve.
Çocuğunuzu da alıp gidebilir babasının evine. Bunu da engelleyemezsiniz. Üstelik gittiği zaman mahkeme velayet konusunda karar verene kadar çocuğu annede bırakır, tedbir nafakası ödersiniz, dava çekişmeli hal alır, 2-3 sene sürer, nafakayı bu süre zarfınca ödersiniz, çocuğunuz büyür, geçen süre içerisinde çocuğunuz EYS ye maruz kalır, size düşman olur, onca uğraş çaba ve zamandan sonra evladınızı alsanız bile bu kez de iletişim güçlüğü çekersiniz.
Benim bildiğim hiçbir avukat bu kadar emin konuşmaz, hele hele boşanma davalarında avukatlar, hakimler daha uzlaştırıcı ve daha temkinlidirler.. Muhtemelen sizin anlatımlarınız neticesinde böyle bir tavır sergiliyor kendisi..
Şimdi diyeceksiniz ki “sayın dardayım felaket habercisi gibisin, hiç lehime bir laf etmedin. Hep mi ev sahibi suçlu, hırsızın suçu yok mu” elbette var. Ama hırsız derdini anlatmadı henüz. Tek taraflı dinledik. Yorumlar sizin anlatımlarınıza göre. Ancak siz öyle bir haldesiniz ki, eşinize olan öfkeniz, nefretiniz, kızgınlığınız gözlerini kızıla boyamış. Acizane yaptığım başınıza gelebilecekler hakkında örneklemelerde bulunmak. Sizin göremediklerinizi göstermeye çalışmak. İlle de yazdığımız gibi olmayabilir. Ama hukuk basit ve düz mantıkla bakar olaya. Sizin benim gibi çetrefilli gelişmeler, duygusal yaklaşımlar, faraziyeler, havada kalan iddialarla iş yapmaz. Bunları anlatmaya çalıştım.
Geçmiş olsun tekrar. Ama ilginç bir dava olacağa benziyor, irtibatı kesmeyelim gelişmeleri bekliyoruz..
Cevap: Boşanma Davası Sonucu Eve Almamak
eşim benden daha kusurlu olursa yine de yoksulluk nafakası alabilir mi? sanki alabilir gibi bir açıklama okudum.
eşim olan şahıs, kızımı zaten kafasına esti mi evden götürmekte. bu duruma zaten mecburen alıştım. benim amacım onu uzaklaştırma kararını alana kadar da eve almamaktı.
neyse;
her iddiamın ispatlarını burada uzun uzun yazmayayım ama sizleri gelişmelerden haberdar edeceğimden emin olabilirsiniz.
10 gün sonra uzaklaştırma kararını alabilirsem "eşimin tehdit ettiğinin kabul edildiğini" göstermiş olabilirim.
Cevap: Boşanma Davası Sonucu Eve Almamak
Alıntı:
Twisted_Mind rumuzlu üyeden alıntı
eşim benden daha kusurlu olursa yine de yoksulluk nafakası alabilir mi? sanki alabilir gibi bir açıklama okudum.
eşim olan şahıs, kızımı zaten kafasına esti mi evden götürmekte. bu duruma zaten mecburen alıştım. benim amacım onu uzaklaştırma kararını alana kadar da eve almamaktı.
neyse;
her iddiamın ispatlarını burada uzun uzun yazmayayım ama sizleri gelişmelerden haberdar edeceğimden emin olabilirsiniz.
10 gün sonra uzaklaştırma kararını alabilirsem "eşimin tehdit ettiğinin kabul edildiğini" göstermiş olabilirim.
Medeni kanun şöyle diyor :
2. Yoksulluk nafakası
Madde 175.- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.
Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.
Cevap: Boşanma Davası Sonucu Eve Almamak
Alıntı:
dardayım rumuzlu üyeden alıntı
Medeni kanun şöyle diyor :
2. Yoksulluk nafakası
Madde 175.- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.
Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.
Nafaka yükümlüsünün kusuru olmadığı zaman nafaka alacak kişinin de kusuru olmaması gerekir son cümle akıl hastalığı nedeniyle boşanmada akıl hastasının ödeyeceği yoksulluk nafakasını belirtmek için kanuna konmuştur.İstisnai bi durum yani 2 tarafın da kusuru olmazsa akıl hastalığı dışında boşanma olmaz zaten.
Cevap: Boşanma Davası Sonucu Eve Almamak
benim de hedefim onun daha kusurlu olduğunu ispatlamak.
yoksa çok adaletsiz olurdu. tüm evliliğim boyunca kandırılacağım rezil hallere düşeceğim. boşanıp kendimi kurtarmaya çalışacağım. bi de o yoksulluğa düşecek diye nafaka ödeyeceğim (kızıma ödeyeceğim hariç)
oh ne ala memleket.
Cevap: Boşanma Davası Sonucu Eve Almamak
yeni gelişmeler. ikamet ettiğim ilçenin asliye hukuk mahkemesinde "aile mahkemesi hakimi" olarak görevlendirmenin henüz yapılmadığı söylediler. bu yüzden uzaklaştırma kararı alamadım. ancak koruma tedbiri olarak karşı tarafa ihtar çekildi. duruşma günü belirlendi. karşı taraf ta bu arada beni eve almayacağını söylüyor diye tamamen alakasız bir ilçenin savcılığına başvurmuş. geçmişte beni dövmüştü demiş. niye rapor almadınız sorusuna önceden kocamdan boşanmak istemediğim için şikayet etmemiştim demiş. yalancı şahitlerinin beyanları sonucunda anılan savcılık dava açmış. uyaptan öğredim.
ben de karşı tarafa "istersen 1000 tane dava aç. senin bu davada da yalancı olduğunu ispatlayacağım ve ödeyeceğin tazminat dağları aşacak sen bilirsin. istediğini yap ben bu yola baş koydum. sonucu ne olursa olsun boşanacağım" dedim.
artık blöf mü yapıyor. yoksa tüm kusurlarının ortaya çıkmasından mı korkuyor, yoksa başka bir sebep mi var bilmiyorum. anlaşmalı boşanma istediğine, ortak çocuğu vereceğine, nafaka istemediğine ve tüm şikayetlerini çekeceğine dair mesajlar attı ve bu mesajlar telefonumda kayıtlı. teknik takip ile mesajı nerden attığı bulunabiliyor. ben kendisine inanmadım ama yine de soruyorum. (daha doğrusu kendisi bana sordu. ağzımdan laf almaya mı çalışıyor??)
savcılığa şikayet etmesi üzerine savcılığın bana karşı açtığı davadan vazgeçmesi için ne yapması gerek? yine aynı savcılığa mı başvuracak?
davanın açıldığı mahkemeye mi başvuracak? yoksa olay kamu davası mı oldu? yani geri dönüşü yok mu?
Cevap: Boşanma Davası Sonucu Eve Almamak
@Abdullah Yaman
Sayın Editörüm,
Size yeni gelişmeleri sunuyorum. 11 Ekim 2011 tarihinde, yani yaklaşık 2 yıllık yargılama süreci sonunda yerel mahkeme kararını verdi.
SONUÇ:
- 3 yaşındaki kızımın velayeti anneye verildi.
- Kızım için 300 TL nafakaya hükmedildi. Davalının nafaka talebi reddedildi.
- Dava tarihinden geçerli olmak üzere davalının bana 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminat ödemesine hükmedildi. İnanması güç ama bu ülkede boşanma davalarında erkeklerin de haklı olduğu ispatlanabiliyormuş.
DURUM DEĞERLENDİRMESİ:
Şu anda temyiz süreci için gerekçeli kararın taraflara tebliğ edilmesini bekliyoruz. Karşı taraf temyize gider diye tahmin ediyorum. Velayet için ben de gidebilirim. (Bilirkişi raporunda benim aleyhimde hiçbir kanaat belirtilmemiştir. Anne için bir sürü olumsuz ifade kullanılmıştır. Ama denmiştir ki çocuk küçük o yüzden yine de annede kalsın. Bu yüzden hakim velayeti anneye bıraktı.)
Eğer karşı taraf karşılıklı olarak temyizden feragat etmemiz yönünde hareket ederse, ben de temyizden feragat edebilirim. İnanın 2 senelik çekişmeli boşanma davası insanı çok yoruyor.
Cevap: Boşanma Davası Sonucu Eve Almamak
geçmiş olsun darısı başıma inşallah. Benzer bir durum da benim başımda var.