Bu polislere kim hesap soracak
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12140617.asp
Dipçik kurbanı çocuk 93 gündür konuşamıyor
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12146234.asp
Bilseydim sormazdım !
Printable View
Bu polislere kim hesap soracak
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12140617.asp
Dipçik kurbanı çocuk 93 gündür konuşamıyor
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12146234.asp
Bilseydim sormazdım !
Bu iki konu birbirinden farklı değerlendirilmelidir benim görüşüm. Biri haklı ve ailesinin sorumluluğunda olmayan yaştaki gençlerin protestosu ile ilgili, öteki beyni yıkanmış, aileleri veya mahalleleri tarafından sahaya itilen çocukların devlete fiili saldırıda bulunması ile ilgili (sanıyorum çocukların sorumluluğu saldırıda bulundukları polislerde ait değil (veya bizim ki gibi ekonomik standardlara sahip bir ülkenin...) ailelerin sorumluluğundadır, çizgiyi aşmaya yönelik toplu davranışa da protesto denemez benim görüşüm).
Elbette ki vicdansız konuşmak istemem ancak çocukların yaşadığı, büyüdüğü ortamı görmezden gelmemek gerekir, sanırım o bölgedeki çocukların gerçek mutsuzluğunun gerçek kaynağını, sosyal durumlarını, günlük hayatlarını düşünmek gerekir. O hayatın, çocukların üzerlerinde yarattığı baskıyı değerlendirmek gerekir bence. Bu konuların madurlarını düşünürken, polis dayağının tramvatik bir olay olmadığını düşünmüyorum, tam tersine o dayağın, o yaşamın içerisinde bir madalya olduğuna inanıyorum.
Herkez hak arama adı altında ne yaptığının bilinci icersinde olması gerekir.
Yani polis memurunun büyük-küçük demeden orantısız güç kullanıyor olmasını doğru mu buluyorsunuz?
Sonuçta her iki olayda da aynı şey söz konusu...
Orantısız güç güç değildir.
'Taş atan çocuklar'da yeni çalışma yapılacak
dalet Bakanı Sadullah Ergin, kamuoyunda "polise taş atan çocuklar düzenlemesi" olarak bilinen kanun tasarısında yer alan yeniden yargılanmaya ilişkin bölümün tasarıdan çıkartılacağını ve bununla ilgili yeni bir çalışma yapacaklarını bildirdi.
Ergin, "Bu düzenlemeden vazgeçmiş değiliz" dedi.
TBMM Adalet Komisyonunda, Terörle Mücadele Yasası kapsamında suçlanan çocukların da çocuk mahkemelerinde yargılanmasını öngören tasarı alt komisyonuna havale edildi.
Tasarının tümü üzerinde yapılan görüşmelere komisyon üyesi olmayan milletvekilleri de katıldı.
BDP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani, Terörle Mücadele Yasası'nın her suçlamayı terör kapsamında gördüğünü, yasanın tamamen gözden geçirilmesi gerektiğini öne sürdü. Görüşülen tasarının devasa bir hukuk reformu olmadığını savunan Geylani, "Tasarı, yeterli değil ama iyileştirmeler içeriyor" dedi.
Geylani, alt komisyonda yer almak istediğini bildirdi.
Tasarı ile birleştirilen tekliflerden birinin sahibi olan DSP İstanbul Milletvekili Ayşe Jale Ağırbaş, terör ile çocukları yan yana düşünmenin doğru olmadığını söyledi.
TBMM Çocuk Hakları İzleme Komitesi Başkanı sıfatıyla söz alan Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Cevdet Erdöl, sebebi ne olursa olsun çocukların teröre bulaştırılmasını kınadığını söyledi. Erdöl, tasarıyı "çok olumlu" bulduğunu belirtti
İnsan Hakları Komisyonu Üyesi ve CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir ise Türkiye'deki tutuklu-hükümlü oranını eleştirdi.
İngiltere'de cezaevinde bulunanların yüzde 15'inin tutuklu, yüzde 85'inin ise hükümlü olduğunu ifade eden Özdemir, Türkiye'de ise cezaevindeki tutuklu oranının yüzde 65 olduğunu söyledi. Çocuklar için de aynı durumun söz konusu olduğunu belirten Özdemir, çocuk cezaevlerindeki durumunun kötü olduğunu ifade etti.
Eleştirileri yanıtlayan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, çocuk cezaevlerinin durumunun iç açıcı olmadığını, bu konuda bir yasa tasarısının hazırlandığını ve 10 gün içinde kamuoyunun bilgisine sunulacağını bildirdi.
Türkiye'de cezaevlerindeki tutuklu-hükümlü oranının yüzde 50-50 oranında olduğunu, makasın giderek kapandığını söyleyen Ergin, "Oranı daha pozitif bir noktaya çekmeye çalışıyoruz" dedi.
Tasarı ile birlikte ele alınan tekliflerden birinin sahibi olarak söz alan MHP Samsun Milletvekili Osman Çakır ise "taş atan çocuklar" konusunun kamuoyuna yanlış aksettirildiğini, "sanki masum insanlar cezalandırılıyormuş" izleniminin verildiğini söyledi. Kimsenin çocukların cezalandırılmasını istemediğini, ancak "taş attırılan çocukların" sözkonusu olduğunu belirten Çakır, bu ince dengenin gözetilmesi gerektiğini ifade etti.
Komisyon Üyesi CHP Afyonkarahisar Milletvekili Halil Ünlütepe, çocukları suça iten nedenlerin ortadan kaldırılmasının önemine işaret etti. Yasal düzenlemelerin sosyal ve ekonomik politikalar ile birlikte uygulanması durumunda olumlu sonuçlar alınabileceğini ifade eden Ünlütepe, çocukların çocuk mahkemelerinde yargılanması gerektiğini, bu bakımdan tasarıya olumlu baktıklarını söyledi.
Bakan Ergin'e bazı koşullarda yeniden yargılamanın yolunu açan maddenin, daha önce açıklandığı gibi, tasarı metninden çıkarılıp çıkarılmayacağını soran Ünlütepe, Ergin'in "komisyonun takdirinde olduğunu" belirtmesi üzerine, "bunun güven sorunu yarattığını" ifade etti.
Tasarının mevcut haliyle yasalaşması durumunda Abdullah Öcalan'a yeniden yargılanma yolunun açılacağını savunan Ünlütepe, "Bu komisyon da ona alet olacak. Teröristbaşına örtülü bir af getirilmeye çalışılmaktadır. Bunun da denizaşırı telkinlerle yapıldığı yönünde endişelerimiz var" dedi.
Adalet Bakanı Ergin, hükümetin böyle bir amacının olmadığını belirterek, "Olamaz da" diye konuştu.
Maddenin tasarıyı bloke etmesini arzu etmediklerini belirten Ergin, alt komisyonda, maddenin geçmesi için ısrarcı olmayacaklarını, burada geri çekilebileceğini söyledi. Konuya ilişkin ayrı bir teknik çalışma da yaptıklarını bildiren Ergin, bu tip düzenlemenin yapılmasının Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde görülen bazı davaları açısından gerekli olduğunu yineledi.
Komisyon toplantısına katılan MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır ise madde konusunda muhatabın alt komisyon değil parti grupları olduğunu belirterek, Ergin'in gruplarla görüşmesi gerektiğini söyledi. Şandır, madde tasarıdan çıkarılarak alt komisyona gönderilmesi gerektiğini ifade etti.
"Çocuklar daha çok sahaya sürülecek"
Komisyon Üyesi MHP Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın "mağdur çocuklar edebiyatının çok karşılığının olmadığını" belirterek, "Terör örgütü ceza azaldı diye çocukları daha çok sahaya sürebilecektir" görüşünü dile getirdi.
Komisyon Üyesi CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek ise tasarın hazırlandığı dönem ile Öcalan'ın "yol haritası açıklayacağını" söylediği dönemin aynı olduğunu belirterek, bu zamanlamanın "acaba pazarlık süreci içinde mi bu tasarı hazırlandı" kuşkusunun uyandığını ifade etti. Dibek, "Bu tasarı mevcut haliyle yasalaşırsa işin sonunda Öcalan ile ilgili yeniden yargılamanın olmaması bana göre mümkün değil" görüşünü savundu. Komisyon Üyesi CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk da yeniden yargılamaya ilişkin maddenin derhal çekilmesi gerektiğini söyledi.
"Saldım çayıra, mevlam kayıra"
AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü ise bazı ailelerin çocuklarına gereği gibi sahip çıkmadığını ileri sürerek, "Saldım çayıra mevlam kayıra" dedi.
Çocukların gösterilerde kullanılmasını ailelerin ya ciddiye almadığını ya da göz yumduğunu ifade ederek Köylü, eylemlere katılmasına göz yuman ailelerin çocuklarının devlet tarafından korumaya alınması gerektiğini söyledi. Köylü, bu konuda SHÇEK'in yetersiz kaldığını vurguladı.
Hakkı Köylü, terör örgütünün amacının, çocukları devletle karşı karşıya getirmek olduğunu da söyledi. AK Parti Batman Milletvekili Mehmet Emin Ekmen de çocukların terör örgütü tarafından istismar edildiğini ve çocuklar üzerinden toplumsal bir hassasiyet yaratılmaya çalışıldığını kaydetti.
Ergin eleştirileri yanıtladı
Milletvekillerin soru ve eleştirileri yanıtlayan Bakan Ergin, cezaevlerinde, 18 yaş altı toplam 2 bin 711 çocuğun bulunduğunu ifade ederek, bunlardan 272'sinin Terörle Mücadele Yasası kapsamındaki suçlardan, 2 bin 439'unun ise diğer suçlardan cezaevinde olduğunu kaydetti.
CHP'li Dibek'in, yargı süreçleri ve tutuklamalara ilişkin eleştirilerine de değinen Ergin, "Türkiye'de şu anda çokça yaptığımız yanlışlardan birisi şudur; gerek Anayasanın, gerek yasaların sınırlarını aşmak suretiyle görülmekte olan davalara ve sürdürülmekte olan soruşturmalara ilişkin bizlere yasaklanmış olan işleri bolca yapıyoruz. Bunu, Meclis çatısı altında, Genel Kurulda, komisyonlarda, grup toplantılarında ve dışarıdaki beyanlarımızda yapıyoruz" diye konuştu.
Ergin, ilgili ilgisiz, yetkili yetkisiz, bilen bilmeyenler tarafından Anayasa'daki hükümlerin aşıldığı ve aşındırıldığını dile getirerek, "Şu niye tutuklandı, bu niye salıverildi...' Bu tamamen savcının, yargıcın yapacağı bir işlem. Mahkeme kararı elbette eleştirilir, değerlendirmeye tabi tutulur. Ama bu soruşturma ve kovuşturma aşamasındayken, mahkemeyi, savcıyı, bilirkişiyi, tanığı etkileyebilme potansiyeli olan değerlendirmelerin, hukukun ihdas edildiği bu çatı altında yapılması, hiç de doğru değil" ifadelerini kullandı.
CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk'ün "Adalet Bakanlığı hukuksuzluğun merkezi haline geldi" yönündeki sözlerini eleştiren Ergin, "Bu son derece yakışıksız ve çirkin" dedi.
Yeniden yargılanmaya ilişkin düzenleme
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, tasarıda bulunan yeniden yargılamaya ilişkin hükmün, hem genel gerekçede, hem de madde gerekçelerinde izah edildiğini söyledi.
Bu konunun siyaseten kullanılmaya müsait olduğunu yineleyen Ergin, Dışişleri Bakanlığının 2007 yılında düzenleme yapılmasına ilişkin istemini okudu.
Her hafta Strasburg'ta Delegeler Komitesinin, bu konuyla ilgili Türk delegasyonunu ciddi şekilde sıkıntıya soktuğunu ifade eden Ergin'e, CHP'li bir milletvekili "Niye 2007 değil de şimdi?" sorusunu yöneltti.
Ergin de "Bu hazırlık çalışmaları yapılmış, bakanlıkların katılımıyla geniş komisyonlar kurulmuş, uzunca geçmişi var" karşılığını verdi.
Tasarının daha önce görüşüleceğini belirten Ergin, "İstanbul'da Serap Eser adındaki kızımız, molotofkokteyli ile otobüsün yakılması sonucu hayatını kaybetmesi, herkes gibi tüm Türkiye gibi bizim de yüreğimizi dağladı. O atmosferde, o psikolojik ortamda sağlıklı tartışma olmayacağı kanaatiyle biz bunun uygun psikolojik atmosferde konuşulmasının daha doğru ve uygun bulduk, onun dışında amacı yok" dedi.
Sadullah Ergin, tasarının temel itibariyle sadece Ceza Muhakemeleri Yasası'nın 311. maddesinin 2 fıkrasından ibaret olmadığını vurgulayarak, "311/2 ile ilgili talebimizi bu tasarının içerisinden ayrıştırılarak ayrıca bir çalışmaya tabi tutulmasını gruplara teklif etmiştim. Görüyorum ki burada hukuki durumu tartışalım kanaati yok. 311/2'yi bu tasarıdan ayıralım. Bundan vazgeçiyoruz değiliz. Ayrıca bununla ilgili bir teknik çalışma yaparız. Bu tasarının önünü tıkamaması amacıyla tasarı metninden ayrıştırılmasını talep ediyoruz" diye konuştu.
Gazetecilerin sorusu üzerine, CMK'nın 311. maddesinde yapılacak düzenlemenin Türkiye'nin önünü açacağını vurgulayan Ergin, "Bu tasarının önününü tıkamaması açısından, bunu ayrı bir düzenlemede yapmak istiyoruz'' dedi.
Tasarı, görüşmelerin ardından alt komisyona sevk edildi. Alt komisyon 7 gün içinde çalışmalarını tamamlayacak. Alt komisyonda AK Parti'li Hakkı Köylü, Mehmet Emin Ekmen, AK Parti Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, AK Parti Ordu Milletvekili Mustafa Hamarat, CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, MHP Ordu Milletvekili Rıdvan Yalçın'ın yanı sıra BDP'li Hamit Geylani yer alıyor.
http://www.cnnturk.com/2010/turkiye/...acak/568399.0/
Çalışmalar tamamlanıncaya kadar , bu çocukların evlilik çağı gelir de geçer billah! Koca koca insanlar suç işler, Devlet'in gücü de bu çocuklara yetiyor, Maşallah !
Çıkıp ne yapacaklar ki, orada yaşlansınlar, hazır eğitimden uzak üstelik anne -baba sevgisinden yoksun kalmışlarken , ne gerek var ki artık çıkmalarına...
Ama bir şartla!..
Neden taş attıklarını anlatsınlar, neden?
Taş atan çocuklara 23 Nisan 'yasak'
Türkiye 23 Nisan'ı 'hapisteki çocuklarının' gölgesinde kutluyor. Cezaevlerinde 2 bin 559 çocuk var. 276'sı 'terör' suçlarından hapiste. UNICEF'in bu çocuklarla ilgili raporu ise 'eyleme oyun niyetine katılıp sonra da kendilerini ağır cezada buluyor' denildi.
Türkiye 23 Nisan'ı 'hapisteki çocuklarının' gölgesinde kutluyor. Cezaevlerinde 2 bin 559 çocuk var. 276'sı 'terör' suçlarından hapiste. 'Taş atan çocuklar'la ilgili UNICEF raporuna göre bu çocuklar eyleme 'oyun niyetine' katılıp sonra da kendilerini 'ağır ceza'da buluyor
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na yüzlerce çocuk hapiste girecek. Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün dün itibarıyla verdiği verilere göre cezaevlerinde toplam 2 bin 559 çocuk bulunuyor. ‘Terör suçlarından’ tutuklu ve hükümlü çocuk sayısı 276. Bu çocuklardan dördü hükmen tutuklu, 13’ü hükümlü, 259 ise tutuklu. 18 yaşını dolduran çocuklar yetişkinlerin bulunduğu cezaevlerine naklediliyor.
Türkiye bugün ‘çocuk bayramı’nı ‘taş atıp cezaevine düşenler’ başta olmak üzere hapisteki çocuklarının gölgesi altında kutlayacak. Adalet Bakanlığı bir soru önergesine verdği yanıtta sadece 2006, 2007 ve 2008 yılının ‘Terörle Mücadele Kanunu’ (TMK) kapsamında dava açılan çocuk rakamlarını açıkladı. Buna göre, 2006 yılında 296 çocuğa dava açılırken 10’u mahkûm oldu. 2007’de 438 çocuk hakkında dava açıldı, 110’u mahkûm oldu. 2008 yılında ise aynı suçlama nedeniyle 571 çocuk hakkında dava açıldı, 118 çocuk ceza aldı. UNICEF ve Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı işbirliğiyle hazırlanan rapor ise gösterilere katılan çocukların büyük kısmının ‘oyun saiki ile gösterilere katıldığını’ ortaya koydu.
Özellikle Doğu ve Güneydoğu’daki illerde katıldıkları gösterilerde polise taş attıkları gerekçesiyle tutuklanıp TMK kapsamında dava açılan çok sayıda çocuk var. Kesin sayıları bilinmiyor. Şu ana kadar Adalet Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlar ise sivil toplum kuruluşların belirttiği sayıların çok altında kalıyor.
2 bin 639 yıl hapis
Çocuklar İçin Adalet Girişimi tarafından hazırlanan raporlara göre Diyarbakır’da 78 çocuk hakkında 240 yıldan 688 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı, 78 çocuk toplam 175 yıla mahkûm edildi. Cezalar çocukların yaşlarının küçük olması nedeniyle yapılan indirimlerle 41 yıla düştü.
Yine bu verilere göre 159 çocukla ilgili yargılama devam ediyor ve savcılar bu çocuklar için toplam 1052 yıldan 2 bin 639 yıla kadar hapis istiyor.
Adana’da TMK kapsamında şu ana kadar 67 çocuk hakkında dava açıldı ve yapılan ‘çocukluk’ indirimine rağmen toplam 290 yıl ceza verildi.
Adana, Diyarbakır, ve Hakkâri illerinde yapılan inceleme sonucunda UNICEF Türkiye Temsilciği ve Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı işbirliğiyle hazırlanan rapor da taş atan çocuklara ilişkin çarpıcı gerçekleri ortaya koydu. Kamu kurum ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri yapılan görüşme sonrasında hazırlanan raporda çocukların bir kısmının gösterilere ‘oyun saikiyle’ katıldığına dikkat çekildi. Bu teze dayanak olarak ‘çocukların bazılarının babalarının korucu veya polis olmaları, gösteri sonrasında polisle birlikte konserlere katılıp top oynamaları’ gösterildi.
Ağır cezada yargılanıyorlar
2006’da TMK 9. Madde’ye getirilen ek fıkrayla Çocuk Koruma Kanunu’nda benimsenen ve çocukların kendilerine özgü mahkemelerde yargılanmasını öngören yaklaşımdan vazgeçildiğine dikkat çekilen raporda, şöyle denildi:
“Bu değişiklik; 15 yaşın üzerindeki çocuklar hakkında TMK kapsamındaki eylemler nedeniyle açılan davaların, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda belirtilen ağır ceza mahkemelerinde görülmesi kuralını içermektedir. Aynı Kanun değişikliğinde, Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarla ilgili olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılması, verilen hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilmesi ve ertelenmesi yasaklanmıştır. Kanun, bu yasağın 15 yaşını doldurmuş bulunan için de uygulanması esasını benimsemiştir.”
Raporda, TMK’da değişiklik yapılarak çocukların kendilerine özgü mahkemelerde yargılanmalarının sağlanması için gerekli yasal değişikliğin yapılması ve çocuk mahkemelerinin yaygınlaştırılması talebi de yer aldı.
14 çocuk öldü
Türkiye’de 2000-2009 yılları arasında gösterilere katılan çocuklardan 14’ünün hayatının kaybettiği vurgulanan raporda şöyle denildi: “Bazen olay sonrası eylemciler dağılırken yolda görülen çocukların da gözaltına alınabildikleri, son olaylardan sonra mahallelere gelen polisin çocukların ellerine bakarak elinde taş izi olanları gözaltına aldığı ve polis tarafından tutulan yakalama tutanağının da suçluluğa karine teşkil edecek biçimde kullanıldığı bazı görüşülenler tarafından iddia edilmektedir.”
Dersten gözaltına
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı ve UNICEF’un raporunda, gösteriler sırasında veya sonrasında yapılan gözaltı işlemleri sırasında kolluk güçlerin kötü muamele ve keyfi uygulamalarına ilişkin çeşitli şikayetler bulunduğuna da dikkat çekildi. Adana’da İlkokul 7 sınıf öğrencisi B.E’nin dersteyken gözaltına alındığı vurgulandı.
Epilepsiye rağmen tutuklu
Rapora göre Diyarbakır Cezaevi’nde bulunan ve epilepsi hastası olduğu raporlarla kanıtlanan 15 yaşındaki
A. için Adli Tıp Kurumu tarafından “ilaçlarını kullanmaya devam etmesi halinde gözetim altında tutulmasında sakınca yoktur” raporu verildi. Bu rapora dayalı olarak da mahkeme çocuğun tahliye taleplerini reddetti.
www.haber7.com
MHP lideri “Taş atanı da atmayanı da başka türlüsü de ne kadar varsa çocuklarımızın suçlu olmaktan kurtarılması lazım” dedi
* KÜÇÜK BAŞBAKAN’A TAVSİYE (Başbakan Erdoğan’ın ’İster asar ister kesersin’ sözü üzerine) Küçük yaştaki memleket evlatlarına şiddet içeren tavsiyelerde bulunmak doğru değildir. O yaştaki çocuğun hafızasında kalan 2 derin cümledir. İnşallah çocuk iradesiyle bu kavramları reddeder.
* 90’INCI YIL AFFI ÇAĞRISI Bugün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı. 90’ıncı yılı kutluyoruz. 23 Nisan 1920 de bir Cuma gününe rast geldi. Hacıbayram’da kılınan namaz sonrası TBMM açıldı. Bu süre içinde egemenliğin millete ait olması vurgusu yanında, çocuklarımıza ait olan bir bayram olarak görülmektedir. Ama çocuklarımız senede bir defa bazı makamları ziyaret ettirilip, ne söylemesi gerekiyorsa önceden ezberlettirilip bir çocuk oyunu durumuna getiriliyor. Ama şu an için çocuklardaki suçluluk oranının ne kadar arttığını, Adalet Bakanlığı ortaya koymalıdır. Çocuklarda tutuklu ve hükümlü sayısının ne olduğunu iyi görmelidir. 23 Nisan bayramının 90. yılında bir çocuk affı düşünmek kanaatimce çok yararlı olur.
* ATANI DA ATMAYANI DA (Taş) Atanı da atmayanı da başka türlüsü de, ne kadar çocuk varsa. Bütüncül bir yaklaşım içinde, çocuklarımızı suçlu olmaktan suçluluk içinde daha kötü yollara sapmaktan kurtarılması lazım. 90’ıncı yıla bir anlam verilecekse bunu yapmak lazım. Yoksa asar mısın, keser misinle bu olmaz.
http://haber.gazetevatan.com/bahceli...1649/9/Siyaset
Terör kapsamında yargılanmaları ne kadar adil !
Akıl almaz yargılama
Afı bir lütuf gibi sunmak da bir o kadar var!
Çok doğru ama neden bu kadar umursamazlık ve ihmal???Alıntı:
Deniz Baykal, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çocuk affı önerisiyle ilgili olarak, "Çocuklarla ilgili atılması gereken ciddi adımlar var. Bunların en önemlilerinden birisi, çocukların uluslararası anlaşmalara uygun olarak çocuk mahkemelerinde yargılanması ve cezalarını özel yapılmış ıslahhanelerde çekmeleri için gerekli düzenlemelerin sonuçlandırılması öncelikli konu olarak duruyor" dedi.
Hükümetin bu konudaki girişimini askıya aldığını belirten Baykal, "Bunun bir an önce sahiplenilmesi lazımdır. Sadece bir kez uygulanmak üzere gelip geçici bir düzenleme yerine, çocuklara özel dünyanın her yerinde olduğu gibi çocuk mahkemelerinde yargılanma imkanı sağlayacak düzenlemenin yapılması asıl öncelikli konudur" dedi.
CNNTürk
Eğitimleri, ailelerinden uzak kalmaları, psikolojileri ve en önemlisi de sayıları 3000'i bulan geleceğin büyükleri !!!
Kim sahiplenecek peki?
Onca çocuk ıslahhanelere kapatılmak için mi cezaevlerinde tutuluyor!
Ya ölenler????
Anlayamıyorum , öncelikli olan durumlar bu güne kadar hala ele alınmamışsa , bir de önceliksiz olanları düşünün artık.
Allah rahatlık versin
http://imggaleri.hurriyet.com.tr/Liv...CA20090438.jpg
TBMM'nin önünde, aralarında çocukların da bulunduğu bir grup, tutuklu çocukların serbest bırakılması için basın açıklaması yaptı.
TBMM Dikmen Kapı önünde toplanan grubun yaptığı basın açıklamasında, çocuk bayramının kutlandığı tek ülkenin Türkiye olduğu belirtilerek, ancak çok sayıda çocuğun sokakta yaşadığı ya da tutuklu olduğu öne ifade edildi.
Ellerinde balonlarla basın açıklamasına katılan çocuklar, tutuklu arkadaşlarının serbest bırakılmasını istedi.
Basın açıklamasına, BDP Grup Başkanvekillerin Ayla Akat Ata ve Bengi Yıldız da katıldı
Yıldız, yaptığı konuşmada, TBMM'nin kuruluşundan bu yana 90 yıl geçtiğini, ancak çocukların önemli bir bölümünün, kendilerine armağan edilen bu bayramı kutlayamadıklarını söyledi.
Anayasa değişikliği teklifine değinen Yıldız, teklifin, çocukları ve anneleri görmediğini, bu nedenle teklife karşı olduklarını bu nedenle oylamalara katılmadıklarını ifade etti.
Yıldız, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in, gruptaki çocuklara hediye gönderdiğini, bunun için teşekkür ettiklerini söyledi.
Hediyelerin çocuklara dağıtılmasının ardından grup dağıldı.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25085800/
Türkiyenin en BÜYÜK ayıbıdır !!! bunu bilir bunu söylerim. :(
Beyler, hanımlar, efendiler! onlar çocuk ÇOCUK... :'(
23 Nisan törenine gidemeyince kendini astı
Yalova merkeze bağlı Kazımiye Köyü'nde oturan 14 yaşındaki M. E. evinin ahırında kendini iple asarak yaşamına son verdi.
http://img5.mynet.com/ha5/2/23nisan-intihar.jpg
Yalova Atatürk İlköğretim Okulu 8'inci sınıf öğrencisi M.E. sabah kalktıktan sonra babası C. E'den Elmalı Köyü'nde yapılan 23 Nisan kutlama törenlerine gitmek için izin istedi. İddiaya göre baba, kızı M.yi, bu köyde yaşayan erkek arkadaşıyla görüşmemesini istediği için törene göndermedi. Babasını ikna edemeyince sinirlenip, üzülen M. E. törenleri izlemeye giden 2 kardeşini uğurlarken, “Artık hiçbir şey umurumda değil” dedi.
http://haber.mynet.com/detay/yasam/2...ni-asti/507700
Olamaz !!! :(
Neden kimse çocukları anlayamıyor, büyükler hiç çocuk olmadılar mı ?!
TCK'nin 220. maddesi yeniden düzenlenecek
TCK'nin, "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma" başlıklı 220. maddesi 18 yaş altı çocukların "örgüt kurma faaliyetlerine katılması" belli kriterler getirilerek suç sayılmayacak.
Adalet Çağrıcılarının ve bazı çevrelerin yoğun çabaları sonucu yeniden gündeme getirilen, terör suçuna bulaşmış 18 yaş altı çocuklara ceza ve infazda eşitlik getirilirken, daha önce uygulanan "ceza politikaları" ise büyük oranda değiştiriliyor.
Söz konusu teklifin, hükümlü ve davaları devam eden teröre bulaşmış 18 yaş altı çocukların ihtiyacını büyük oranda karşıladığı ancak, eksik olduğu gerekçesiyle TCK'nin 220. maddesinin de değiştirilmesi görüşü, ağırlık kazandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla hazırlanan ve Meclis gündemine taşınan 8 maddelik yasa teklifinden son anda bir maddenin çıkarıldığı öğrenildi. Çıkarılan düzenlemenin TCK'nın, "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma" başlıklı 220. maddesi olduğu kaydedildi. Söz konusu maddede yapılacak değişikliğin TBMM Adalet Komisyonu'ndaki görüşmelerde önergeyle koyulabileceği ifade edildi.
Madde ne getiriyor?
TCK'nın 220. maddesi komisyon da çocukların lehine değiştirilmesi düşünülüyor. Ancak maddenin belli fıkralarının değiştirilmesi planlanırken, özellikle maddenin 6, 7 ve 8. fıkralarında değişiklik öngörülüyor. TCK'nin 220. maddesi şöyle:
"Suç işlemek amacıyla örgüt kurma
Madde 220 - (1) Kanunun suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması hâlinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Ancak, örgütün varlığı için üye sayısının en az üç kişi olması gerekir.
(2) Suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olanlar, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Örgütün silâhlı olması hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza dörtte birinden yarısına kadar artırılır.
(4) Örgütün faaliyeti çerçevesinde suç işlenmesi hâlinde, ayrıca bu suçlardan dolayı da cezaya hükmolunur.
(5) Örgüt yöneticileri, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen bütün suçlardan dolayı ayrıca fail olarak cezalandırılır.
(6) Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyen kişi, ayrıca örgüte üye olmak suçundan dolayı cezalandırılır.
(7) Örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte, örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişi, örgüt üyesi olarak cezalandırılır.
(8) Örgütün veya amacının propagandasını yapan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu suçun basın ve yayın yolu ile işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır."
http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=148460
'Taş atan çocuklar' ile ilgili yasa yürürlüğe girdi
Kamuoyunda ''taş atan çocuklar'' olarak bilinen çocukları da kapsayan, 6008 Sayılı ''Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'', Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak, yürürlüğe girdi.
Kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde ihtar ve zor kullanmaya rağmen dağılmayanlara verilen cezanın alt sınırı 1,5 yıldan 6 aya indirilecek. Cezanın 3 yıllık üst sınırında değişiklik olmayacak. Bu kişiler, Asliye Ceza Mahkemeleri'nde yargılanacak. Söz konusu ceza, toplantı ve gösteri yürüyüşünün düzenleyicilerine ise, yarı oranında artırılarak uygulanacak. İhtara ve zor kullanmaya rağmen kolluk görevlilerine karşı cebir veya tehditle direnenlere, suçun ağırlığına göre Türk Ceza Kanunu'nun 265'inci maddesinde öngörülen üçte bir ile yarıya kadar ceza artırımı uygulanacak. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine, ruhsatlı bile olsa ateşli silah, her türlü öldürücü, yaralayıcı, zarar verici araç ile yasa dışı örgütlere ilişkin propaganda malzemesi taşıyarak katılanlara verilen cezalar düşürülecek. Cezanın alt sınırı 2 yıldan 6 aya, üst sınırı ise 5 yıldan 3 yıla indirilecek.
Çocuklarla ilgili hükümler
Çocuklar, kanuna aykırı toplantı ve gösteri yürüyüşüne katılmaları ve örgüt propagandası suçunu işlemeleri halinde, ''terör suçu'' işlemiş gibi yargılanmayacak. Buna göre, kamuoyunda ''taş atan çocuklar'' olarak bilinen çocuklar, ağırlıklı olarak bu hüküm nedeniyle tutuklandıkları veya hüküm giydikleri için salıverilecek. Salıverilen çocuklara ''çocuklara özel güvenlik tedbiri'' de uygulanmayacak. Tutuklu ve hükümlüler, daha önce verilen ve infaz hakiminin incelemesinden geçmiş olan disiplin cezalarına itiraz edebilecek. İtiraz süresi 6 ay olacak. İnfaz hakimi, hükümlü veya tutuklu ya da avukatlarını dinledikten sonra, bir hafta içinde kararını verecek.
Çocuklar özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılanmayacak
Çocuklar, özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılanamayacak, kendilerine bu mahkemelere özgü soruşturma ve kovuşturma hükümleri uygulanmayacak. Buna göre, Terörle Mücadele Kanunu kapsamında suçlanan çocuklar da, çocuk mahkemelerinde yargılanacak.
Terör suçlarında, şartlı salıverme koşulları çocuklar için aranmayacak. Böylece, öngörülen koşulları taşımasalar dahi, çocuklar şartlı salıverilebilecek. Tasarının yasalaşıp yürürlüğe girdiği tarihe kadar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olanlar, 15 gün içinde mahkemeye başvurmaları halinde haklarındaki bu karar geri alınacak. Sanık hakkında yeniden hüküm kurulacak.
25 Temmuz 2010
http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=160674
Taş Atan Çocuklar! "Yetmez Ama Evet'cilerin Serüveni"
BDP Mardin Milletvekili Emine Ayna, Meclis’in bir defaya mahsus af çıkarttığı "taş atan çocuklar" için "küçük gerilla" ifadesini kullandı.http://www.gencturkhaber.com/emine-a...kk.html,01f855
************************************************** ****************
TAŞ ATTI SERBEST BIRAKILDI BOMBA ATTI YİNE BIRAKILDI
2010 yılı Temmuz ayında korsan gösterilerde polise taş attığı iddiasıyla tutuklanıp Pozantı'daki Çocuk Cezaevi'ne konulan, taş atan çocuklarla ilgili çıkartılan 6008 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nda yapılan değişikliğin yürürlüğe girmesiyle 20 gün kaldığı cezaevinden çıkan A.B., 26 Eylül'de de Ova Mahallesi 2 Sokak'ta düzenlenen korsan gösteride elindeki el yapımı bombayı polise atmak istedi. Ancak bombanın elinde patlaması sonucu A.B. ile F.Ö. ve S.K. yaralandı. http://www.haber01.com/TAS-ATTI-SERB...LDI-13444.html
************************************************** ***************
21 Ekim 2010,
EMNİYET MÜDÜR YARDIMCISINI BIÇAKLAYAN ZANLI, TAŞ ATAN ÇOCUKLAR YASASI İLE SERBEST KALMIŞ
Mersin’deki terörist cenazesinin toprağa verilmesi sırasında çıkan olaylar sırasında
bıçaklanarak ağır yaralan Emniyet Müdür Yardımcısı Hikmet Bulak’ın ölümden döndüğü öğrenildi.Mobese kamerasının önünde gerçekleşen olayda bıçağı kullanan U. B. isimli saldırganın Eylül ayında meydana gelen olaylar nedeni ile tutuklandığı ancak taş atan çocuklar yasasındaki değişiklik nedeni ile salıverildiği belirtildi.
http://www.showhaber.com/emniyet-mud...mis-353306.htm
************************************************** *****************
Ogün Samast çocuk mahkemesinde yargılanacak 25 Ekim 201
Samast'ın avukatı Levent Yıldırım ise 21 Ekim'de “dosyanın çocuk mahkemesine gönderilmesine" ilişkin talepleri içeren dilekçesini hatırlatarak savcının görüşü doğrultusunda karar verilmesini ve müvekkilinin tahliye edilmesini istedi. Samast da avukatının görüşlerine katıldığını belirtti.
ÇOCUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLDİ
Mahkeme ise 22 Temmuz 2010'da yürürlüğe giren “Terörle Mücadele Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına" dair 6008 Sayılı Kanunun 8. maddesinin, özel yetkili mahkemelerin görev alanını belirleyen CMK'nın 250. maddesine bir fıkra eklediğini belirtti. Kanundaki “Çocuklar, bu madde hükümleri uyarınca kurulan mahkemelerde yargılanamazlar ve bu mahkemelere özgü soruşturma ve kovuşturma hükümleri çocuklar bakımından uygulanmaz" hükmünün göz önüne alındığını ifade eden mahkeme, 1990 doğumlu olan Samast'ın suç tarihinde 17 yaşında olduğunu hatırlattı. Samast için “Mahkememizde yargılanamayacağı açıktır" diyen mahkeme, Samast ile ilgili dosyanın ayrılarak İstanbul çocuk mahkemesine gönderilmesine karar verdi. Samast'ın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, bu karara ilişkin itiraz yolunun açık olduğunu ve kararın oy birliği ile alındığını da ifade etti.
. Mahkeme Başkanı ise “Ne yapalım yasa böyle" diye açıklama yaptı.
http://www.milliyet.com.tr/ogun-sama...84/default.htm9/
************************************************** **************
Serap bir kez daha yandı...
29/10/2010
Dosya 1035İktidar, katillerini kurtardı
İSTANBUL K.Çekmece’de geçen yıl belediye otobüsüne molotof kokteyli atarak, lise öğrencisi Serap Eser’in yanarak ölmesine neden olan sanıklar da ‘taş atan çocuklar’ yasasından yararlanacak.
Hükümet, Serap’ın katillerini de kurtardı
4’ü de yararlanacak
http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr...hp?haber=41537
https://www.hukuki.net/resimler/1288385958.jpg **
************************************************** **************
Hukuki NET Konu:Devlet Projesi - Demokratik Açılım Süreci
Seraplar Yakılsın ki, «Teröristin Gururu» (!) Zedelenmesin...Yukarıdaki fotoğrafa iyi bakın... İyi bakın, çünkü birkaç gün geçmeden unutacaksınız! Tıpkı bugüne kadar unuttuğumuz binlerce terör kurbanı ve şehit gibi... 12 Kasım 2009 PerşembeŞimdi, şu anda «vah, vah...» diyeceksiniz, «bunu yapanlar insan olamaz! Vahşet bu!» diyeceksiniz, ama bir hafta bile geçmeden ne insanlık hatırlanacak ne de bu vahşet...
https://www.hukuki.net/showthread.php...S%FCreci/page8
M.E.Sezen: AKP'nin çıkartığı buyasayı yasanın çıkmasıyla İnsan öldürenin, yaralayanın kapsadığını bilmeden mi çıkartıyorlar? içine bir madde ekleyip insan öldüreni, yaralayanı kapsam dışında bırakamazlar mı dı!? ha yoksa yazı tura mı yapıyorlar bundan sonrası sözüm meclisten dışarı....