Hırka-i MÜSiAB-D

MÜStakil olmakla tanınan bir derneğin kurucu başkanı Star Gazetesi'ndeki söyleşide özetle şöyle demiş:

"Bir lokma bir hırka felsefesine inanmam. Bu bize yutturulmuş bir zokadır! Allah verdiği nimetleri kullarının üzerinde görmek ister.Zekatımı veriyorsam İslam’da kimse niye böyle yapıyorsun deme hakkına sahip olmuyor.

Analitik düşünürüm. Dinsel önceliğim çoktur. Mescitleri, evliya ziyaretlerini çok severim. Düzenli spor yaparım.Nasıl göründüğümle ilgiliyim. Yiğit ondur, dokuzu dondur sözüne inanırım.

Bir insanın kibirli yürümemek kaydıyla zengin olduğu anlaşılmalı sokakta. Fakir anlasın da gelip derdini anlatsın diye. Mao gibi gri kıyafetlerin giyildiği bir düzene inanmıyoruz ki. Okuduğum ayet ve hadislerde herkesin harcamasının Allah’ın ona verdiği kadarıyla olduğunu biliyorum.

Denetime de karşıyım. Hata varsa isim vermeden ortaya konuşarak ikaza inanırım. Herkes hesabını Allah’a verir."


Fransız aylık gazetesi Le Monde Diplomatique'de :

"Türkiye'deki bazı kilit pozisyonları Fethullah Gülen hareketinin kontrol altında tuttuğu ve yaklaşık 26 milyar dolara hükmettiği" iddia edilmiş.


Bir başka habere göre :

"Artvin Şavşat’ta geçen hafta yaşanan sel felaketinden etkilenenlere yardıma geldiği belirtilen, Deniz Feneri Derneği görevlileri vatandaşların tepkisiyle karşılaşmış.Vatandaşlar 'suçlular yargılansın' diye slogan atıp, Dernek aracının üzerindeki 'yüzyılın iyilik hareketi' yazısını sprey boyayla kapatmış."


Kimi sosyologlara göre "çevre merkez ilişkisi ve çevrenin merkezi ele geçirmesinden yeni bir burjuvazi doğmuş."


Ramazan'a şunun şurasında az kaldı. İlk Cuma'sında açılacak Hırka-i Şerif'i tavaf edip, koklayıp ağlaşacaklar, gördükleri hırka ile yukarıdaki haberleri karşılaştırırlarsa, saf duygularla asıl ağladıklarının kendi hal-i pür melalleri olduğunu anlarlar mı bilmem.

Ben o sade, tevazu doruğu hırkayı görünce, gerçekte simgelediğinin aslında kutsal değil, emsal olduğunu kavramış ve gayri ihtiyari;

"Nice adamlar gördüm üstlerinde hırka yoktu, nice hırkalar gördüm içlerinde adam yoktu." sözünü düşünmüştüm.

İşinize Yarar mı bilmem?

Muhammed Bahauddin Şah-ı Nakşibend'in yaşamını inceleyen her insan

bu zatların

onun tarikat ve türevleri ile değil

Emevi hanedanlığı ve vehhabilikle yakından ilişkili olduklarını hemen anlarlar...

Hz. Muhammed, Şaman erenlerinin bütün çabalarına rağmen yazık ki vermiş olduğu savaşı kaybetmiştir...

Vesselam!

Hz. Muhammed mi kaybetmiştir?

Hakim gibisiniz maaşallah sayın Oğuz...

Anlaşılan amacınız teyid ettirip tokmağı elinize alıp gediğine yerleştirmek...

Buyurun devam edin bakalım...

Alıntı:

---

Okuduğum ayet ve hadislerde herkesin harcamasının Allah’ın ona verdiği kadarıyla olduğunu biliyorum.

---

Sen emeği sömür, emeğin karşılığını verme, açlaştır, yoksullaştır, eğitme, cahilleştir, iş imkanı sunma, sadakaya muhtaç et ve alıştır, sadece yakınlarını yandaşlarını doyur ve de kayır, sonra da "Allah'ın verdiği bu kadar, harcamalarınızı buna göre yapın." de...

Harcamaların nereye, ne kadar yapılacağını da Allah mı belirliyor ki?.. Eğer öyleyse sorarım beyfendiye, beni vergilerimi çatır çatır ödemekle yükümlü kıldığı için Allah'a sitem hakkım var mıdır? Haşa!!..

Alıntı:

---

Denetime de karşıyım.

---

Allah'ın adıyla...

Alıntı:

---

Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı

Harcamaların nereye, ne kadar yapılacağını da Allah mı belirliyor ki?.. Eğer öyleyse sorarım beyfendiye, beni vergilerimi çatır çatır ödemekle yükümlü kıldığı için Allah'a sitem hakkım var mıdır?...

---

Birinin istediği 40/1 yani %2.5 diğerinin istediği %70 leri buluyor. :)

"Birinin istediği 40/1 yani %2.5 diğerinin istediği %70 leri buluyor."

Bu tür sitemler,

çözümü Tanrı'ya havale edenlere

sempatiden gayri

takip edilecek bir yol olarak görmemize ortam hazırlamasın...

:)

Bu arada durdunuz? Devam etmiyorsunuz... Hayırdır?

Sizin tuzunuz kuru heralde.

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Birinin istediği 40/1 yani %2.5 diğerinin istediği %70 leri buluyor. :)

---

Bugünkü vergi sisteminin adil olduğunu söylemek zor. Ancak eskisi de % 2,5'tu demek için konuyu hiç bilmemek gerekir.

Zekat
Öşür
Harac
Cizye
Mübaşiriyye
Tahsildariyye
Kefilleme
Küşadiye
Harc-ı ferman
Harc-ı evamir
Tebşiriyye-i mutade
Harcı baha
Kudumiyye
Cevaiz
Hediyye baha
Kaftan baha
Ruba nevası
İmdadiyye-i seferiyye
İane-i cihadiyye
Mukabele akçesi
Avarız akçesi
Menzil malı
Konak masrafı
Nüzül bedeli
Zahire baha
Ulufe baha
Taamiyye
Nevale baha
Sarrafiyye
Akçebaşı
Güzeşte
Resm-i arus

sayabildiğim bazı vergiler Osmanlı'da...

Yok, yok bu halk nankör mirim...:)

Siz kalkın, % 2,5'luk vergiyi ödememek için Celali İsyanlarını çıkarın.:o

İlahi, Sn. Oğuz...

Alıntı:

---

Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı

Eğer öyleyse sorarım beyfendiye, beni vergilerimi çatır çatır ödemekle yükümlü kıldığı için Allah'a sitem hakkım var mıdır?

---

İlahi Harun bey siz adamı güldürürsünüz :)

Ben devletler arası farkı yazmadım ki. Allahın insanlardan hem de kendi için değil muhtaç insanlar için istediği ile insanın insandan kendi müsrif harcamaları için istediği oranları karşılaştırdım.

Gerçekten ideolojiyi bir yana bırakıp bu işkenceye bir nefes aldırmalı en azından diyorum.

Bakın bir iş bitiriyoruz mesela makbuz kesiyoruz Kdv sini ve gelir vergisini ödüyoruz sonra? vergisi kesilip sizin olan parayı nerde harcarsanız harcayın yeniden kırk türlü vergisini ödemeye başlarsınız. Ülkenin başına bir afet gelir milletin merhamet duygularından bir vergi üretilir bir süre tayin edilir sonra? kıyamete kadar devam eder hem de bir kalem için yürürlüğe konan vergi benzeri her ürüne dayatılır.

Devlet gelirinizin hissesi %70 leri geçen ortağıdır ancak iş için yaptığınız her harcamayı gidere yazamaz iş dışında kendiniz ve aileniz için yaptığınız zaruri masrafları bile bu ortağınızın hissesine yansıtamazsınız.

Bir mal sattınız karşılığında çek senet aldınız faturasını kestiniz ortağınızın hissesini peşin ve nakden yatırmak zorundasınız sonra çek karşılıksız çıktı adamlar sırra kadem bastı yok o sizin sorununuz. Ne güzel ortaklık değilmi?

Yine stopaj. Malikten alması gereken vergiyi kiracıya kitleyerek hem kirasını arttırır hem o ay siftah etmesen de o vergiyi ödeyeceksindir niye çünkü kirayı ödedin nasılsa sayıyor hatta kirayı ödemeden kaçtın gittin vergiden kurtuldunmu yoook hesabına yazıldı bi kere ödeyeceksin.

Hülasa Dilek hanımın sitem ettiği zat % 2.5 meblağı sizden ödeme gücünüz varsa mal mülk sahibi iseniz bunlar yedinizde bir yıl durduğu takdirde %2.5 kısmını ihtiyaç sahiplerine ki varsa en yakınınızdan başlamak şartıyla yani kardeşleriniz akrabalarınız komşularınız arkadaşlarınız vs. vermenizi ister. Kimsenin kimseye hiç bir şekilde de haksızlık etmesini istemez.

Şimdi bu zata sitem etmek revamıdır?

Sn. Oğuz,

Ben konuyu anladım ve anlayarak yazdım. İdeolojik falan da değildi yazdığım...

Osmanlı; % 2,5 isteyenin gerçekte % 2,5 istemediğini açıklamak için bir örnek referanstır. Çünkü Osmanlı İmparatorluğu'nda salınan vergiler, özellikle en başta yazdığım dördü olmak üzere şer-i vergilerdir. Salınan örf-i vergiler de padişaha Dinen tanınmış yetkinin kullanılmasından ibarettir.


Mücadele Suresi 5. ayet:

“Allah ve peygamberinin vazettiği kanunlara aykırı kanun vazedenler, kendilerinden evvelkilerin uğratıldıkları zillet gibi zillete ve helake giriftar edilmişlerdir........."

Şimdi bu durumda % 2,5 isteyen gerçekten % 2,5 mu istemiştir? Yoksa iddia ettiğiniz gibi % 2,5 isteyen adına vergi salanlarda mı bir yamukluk vardır?

Sitem edilmesi gerekenler bellidir de, biz sitem etmeyi ve tepki vermeyi bilmeyen, her işini Allah'a havale eden bir toplum olduğumuzdan, ne çare sitemimiz de Allah'adır.

Selamlar,

Konu bu kadar uzasın istemezdim. Açık veya imalı bir hakaret olmadıkça bilimin ötesine de çok yelken açmak istemiyorum. Dilek hanımın ironik son cümlesine bir ironi yapmak istedim.
Açıkçası ben tepki vermek karşı çıkmak protesto etmek vs. ne fayda üretir bilmiyorum. Devletin dediği dedik çaldığı düdük. Bakarsınız partiler değişir hükümetler değişir çark aynı şekilde işlemeye devam eder.
Yani iyiki Allah var hıncımızı başka kimden çıkarıcaz değilmi?

HARUN GÜR:

Sitem edilmesi gerekenler bellidir de, biz sitem etmeyi ve tepki vermeyi bilmeyen, her işini Allah'a havale eden bir toplum olduğumuzdan, ne çare sitemimiz de Allah'adır.

AV. ENGİN OĞUZ:

Yani iyiki Allah var hıncımızı başka kimden çıkarıcaz değilmi?

/////

Forumu dikkat etmeden okuyanlar yazışma tarzınızdan sizleri birbirlerini çok iyi anlayan iki insan zanneder...

FARK ÇOK BÜYÜK...

Sn. Horasan;
Adamı hasta etmeyin :)

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Hülasa Dilek hanımın sitem ettiği zat...

Şimdi bu zata sitem etmek revamıdır?

---

Aman efendim, ben kimim ki o muhterem zata sitem edeyim. Eğer harcamam Allah'ın bana verdiği kadarıylaysa ki muhterem zat öyle buyurmuşlar, nereye ne kadar harcayacağım da Allah tarafından belirleniyor demektir. E bu durumda gelirimin % ... kadarını vergi olarak ödemekle Allah tarafından yükümlü kılındıysam sitemim de Allah'a olacaktır haliyle.

Ama o muhterem zat derse ki; "Sus bre zındık, haddini bil, Allah senin gelirinin %... kadarını vergi olarak ödemeni senin alnına yazdı ama benimkine yazmadı, Allah'ın işine karışılır mı?.." Çoğunluğa uyar, haddimizi bilir, susar kaderimize razı oluruz, neme lazım işin sonunda çarpılmak da var...

Hay dilimi eşek arısı soksun benim.

Demeyin öyle Engin Bey, dileğiniz kabul mabul olur maazallah... :o
Hem sizin sayenizde, bir yerlere gönderme yapma imkanı buluyorum fena mı?

Sayın Harun Gür,

Sayın Av. Dilek Kuzulu Yüksel'in

Alıntı:

---

Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı

Harcamaların nereye, ne kadar yapılacağını da Allah mı belirliyor ki?

---

sorusu üzerine Sayın Av. Engin Oğuz

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Birinin istediği 40/1 yani %2.5 diğerinin istediği %70 leri buluyor. :)

---

diyor. Haklı da.
İslama göre müslümanlardan zekat ve öşür, gayrimüslimlerden cizye ve haraç alınır. Bundan başka bir vergi alınmaz. Zaten siz de ilk dördünün şer'i, diğerlerinin örfi vergi olduğunu ifade etmişsiniz.

Sayın Dilek Kuzulu Yüksel'in Allah'ın istediği vergi hakkındaki sorusuna verdiğiniz cevap Osmanlı'nın aldığı vergiler olmuş.

Alıntı:

---

Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı

Bugünkü vergi sisteminin adil olduğunu söylemek zor. Ancak eskisi de % 2,5'tu demek için konuyu hiç bilmemek gerekir.

Zekat, Öşür, Harac, Cizye

Mübaşiriyye, Tahsildariyye, Kefilleme, Küşadiye
Harc-ı ferman, Harc-ı evamir, Tebşiriyye-i mutade, Harcı baha
Kudumiyye, Cevaiz, Hediyye baha, Kaftan baha, Ruba nevası
İmdadiyye-i seferiyye, İane-i cihadiyye, Mukabele akçesi, Avarız akçesi
Menzil malı, Konak masrafı, Nüzül bedeli, Zahire baha, Ulufe baha,
Taamiyye, Nevale baha, Sarrafiyye, Akçebaşı, Güzeşte, Resm-i arus

sayabildiğim bazı vergiler Osmanlı'da...

---

Ancak liste kabarık olsun diye aynı verginin veya türlerinin farklı isimlerini bir arada yazmışa benziyorsunuz.

Mesela, “Tekalif-i Örfiyye’nin barış zama*nında alınanlarına “İmdadiyye-i Hazariyye” ve savaş sırasında alınanlarına da “İmdayiyye-i Seferiyye” ve “lâne-i Cihadiyye” denirdi.

Bazen bunlar yeterli ol*maz, genellikle alınan vergilere, mecbur tu*tulmasına karşı faiz de verilirdi. Resü’1-mal ve faiz “Sarrafiyye”, “akça başı”, “güzeşte”, “Senelik nema” adları altında ödenir; hazi*nedeki deftere de o adlı geçirilirdi.

Yine gayrimüslimlerden cizye ile birlikte “mübaşiriyye”, “tahsildariyye”, kefilleme” ve “küşâdiye” gibi isimlerle bir miktar para alınıyordu.

Cevaiz beylerbeyi, sancakbeyi, kadı gibi büyük memurların, bir yere tayinlerinde sarf etmeleri gelenek olan bahşişlerdir. Bu bahşişler harc-ı ferman, tebşiriyye-i mutade, harc-ı beha, kudumiye gibi isimler altında vergi olarak eyalet veya sancaktaki halktan toplanırdı.

Alıntı:

---

sdt23 rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Harun Gür,

Sayın Av. Dilek Kuzulu Yüksel'in


sorusu üzerine Sayın Av. Engin Oğuz



diyor. Haklı da.
İslama göre müslümanlardan zekat ve öşür, gayrimüslimlerden cizye ve haraç alınır. Bundan başka bir vergi alınmaz. Zaten siz de ilk dördünün şer'i, diğerlerinin örfi vergi olduğunu ifade etmişsiniz.

Sayın Dilek Kuzulu Yüksel'in Allah'ın istediği vergi hakkındaki sorusuna verdiğiniz cevap Osmanlı'nın aldığı vergiler olmuş.



Ancak liste kabarık olsun diye aynı verginin veya türlerinin farklı isimlerini bir arada yazmışa benziyorsunuz.

Mesela, “Tekalif-i Örfiyye’nin barış zama*nında alınanlarına “İmdadiyye-i Hazariyye” ve savaş sırasında alınanlarına da “İmdayiyye-i Seferiyye” ve “lâne-i Cihadiyye” denirdi.

Bazen bunlar yeterli ol*maz, genellikle alınan vergilere, mecbur tu*tulmasına karşı faiz de verilirdi. Resü’1-mal ve faiz “Sarrafiyye”, “akça başı”, “güzeşte”, “Senelik nema” adları altında ödenir; hazi*nedeki deftere de o adlı geçirilirdi.

Yine gayrimüslimlerden cizye ile birlikte “mübaşiriyye”, “tahsildariyye”, kefilleme” ve “küşâdiye” gibi isimlerle bir miktar para alınıyordu.

Cevaiz beylerbeyi, sancakbeyi, kadı gibi büyük memurların, bir yere tayinlerinde sarf etmeleri gelenek olan bahşişlerdir. Bu bahşişler harc-ı ferman, tebşiriyye-i mutade, harc-ı beha, kudumiye gibi isimler altında vergi olarak eyalet veya sancaktaki halktan toplanırdı.

---

Eeee, başkaları da var, Bab-ı Ali'nin tamiratı ve tefrişi için halktan toplananlar, ayrıca angarya çalıştırmaları da unutmayalım. Zekat da bugünkü anlamıyla kişinin hür iradesi ile seçtiği ihtiyaç sahibine verilen bir şey değildi. Devlete verilir, devlet bunun dağıtımını yapardı.

Sonuç olarak ne diyorsunuz? İdil Biret forumunda padişah içki içmez çünkü şeriaten devletin başıdır denilirken, Mücadele Suresi 5. ayet kapı gibi dururken, şimdi padişahın keyfi örfi vergi koyması, şer-i vergilerin de şer-i hükümler üstünde salınması karşısında sorum şuydu:

Vergi gerçekten % 2,5 mu, yoksa vergi salanlarda bir yamukluk mu var?

Selamlar,

Sigara yasağı başladı niceleri sigarayı bıraktı her uyuşturucu gibi yasak olsa kim bilir kullanımı belki sıfıra yakın olacak.
İçkinin yasak olduğu bir devirde canım devletlü padişah da içiyor gırgırı almış başını gidiyor. Herkesin istediğine inanma hakkı var şükür.
Boğazımıza kadar vergiye batırılmışken hala yamuk arıyoruz insaf ya göz doktoru var memlekette.

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Boğazımıza kadar vergiye batırılmışken hala yamuk arıyoruz insaf ya göz doktoru var memlekette.

---

Fark şurada Sn. Oğuz,

Osmanlı döneminde boğazına kadar vergiye batırılanlar isyan çıkarırlardı, bugün boğazına kadar vergiye batırılanlar ise hiç seslerini çıkarmadıkları gibi üstüne bir de yeni yetme Dinci burjuvazinin Dini?!!! nasihatlerini dinlemek zorunda kalıyorlar.

İşte bu yüzden paranın Dini imanı olmaz, kapitalistin Coni'si de, Abdullah'ı da, liberali de İslamcısı da birdir.

Yarar'ın sözleri " İşçisin sen işçi kal, giy dedi tulumları" nın Din?!!! referanslı mealidir. Allah cem-i cümlesini ıslah etsin. Amin...

Selamlar,