-
Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Biliyoruz ki Türkiye'de çalışmak isteyen kimselere giyim,kuşam,aile,geçmiş,öğrenim veya öğretim bakımından çıkartılan sorunlar var.Örneğin;şu an toplumumuzda yeri olan ve tartışılan,başörtüsü meselesi...Ben aslında bir şey merak ettiğim için bu konuyu açıyorum...T.C Anayası'nda başörtüsü yasaktır veya böşörtülü kimseler kamu da çalışmaz diye bir şey görmedim...İnsanların her zaman özgürlüklerinden yana olmuşumdur...Ama neden bizim ülkemizde çıkan bu sorun çıkarcı diğer ülkelerde yok?...Bir bakıma bu sorunun cevabı belli (adı üstünde çıkarcı ülke).Fakat anayasamızda da yok böyle bir yasak..Üniversitelerden bahsetmiyorum sadece kamudan...Merak ediyorumda bir bayan(kapalı bir bayan) hukuk bölümünden mezun olup savcı çıktığı zaman Adalet Bakanlığı'na bağlı bir yerde kapalı olarak çalışabilir mi?
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Kamusal alanda dini motifler taşıyan giyim kuşamla çalışılamıyor kamu kurumları kamusal alan içindedir.
Sorun laikliğin tanımında ve algısında ihtilafla ilgilidir. Kurtuluş savaşı işgalci batı ülkelerine karşı verilmişken kanun ve düzen onlardan kopya edilmiştir. Oysa onlar laikliği dejenere ettikleri dinlerinden devleti ve toplumu korumak amaçlı icat etmişlerdir. İslam dini ise laikliğin icadına sebep hiç bir gericiliği, taassubu, ruhbanlığı içermemektedir. Şimdi müreffeh batı ülkeleri gibi cennetten arsa satan din adamları, zorla vergi toplayan camiler, bilim adamı idam eden kadılar olmamıştır. Batılılar dinlerinden uzaklaştıkça ilerlemişler bizler ise kendi değerlerimizden uzaklaştıkça geride kalmışız.
Batılılarla aramızdaki bu farklılıklar nedeniyle onlardan iktibas edilen yasalar bize çare olmamış her mahkemeden çıkan adalet nerde diye feryat eder olmuştur.
Bu bir sütten ağzı yanma meselesidir. T.C. henüz ergenlik yaşındadır. Zaman içinde toplumun her kesimini kucaklayacak sistem oturacaktır. Cumhuriyetin ilk yıllarına bakıldığında özgürlüklerin çok daha sınırlı ve baskı altında olduğu görülecektir.
Esenkalın
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
İslam dini ise laikliğin icadına sebep hiç bir gericiliği, taassubu, ruhbanlığı içermemektedir. Şimdi müreffeh batı ülkeleri gibi cennetten arsa satan din adamları, zorla vergi toplayan camiler, bilim adamı idam eden kadılar olmamıştır.
.................................................. ..............................................
Cumhuriyetin ilk yıllarına bakıldığında özgürlüklerin çok daha sınırlı ve baskı altında olduğu görülecektir.
Emin misiniz Sn. Oğuz?
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Aksi yönde örnekler verirseniz tartışabiliriz.
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
İslamiyet Emevilerin hilafeti ele geçirerek babadan oğula geçen bir siyasi güç haline getirmesi, İslam'da Akılcılık'ın yerini Nakilcilik'in alması ile genel olarak, Osmanlı'nın Hilafeti almasıyla hızlanan bir şekilde Nakilcilik'ten büyük ölçüde etkilenen Arapların İslam'ı yorumunun Osmanlı'ya geçmesi, etkili olması ile birlikte İslamiyet haketmediği bir şekilde gericiliğin, taassubun ve hatta kendisinde hiç var olmayan ruhban sınıfının etkisine girmiştir.
Cennetten arsa vaadeden Necmettin Hoca işin çok uzak olmayan örneklerinden biridir, hadi onu ciddiye almayalım.
Matbaanın icadından 50 yıl sonra Anadolu'da gayrimüslimler matbaa kurmuşken, matbaanın 300 yıl sonra Müslümanlar tarafından aynı Anadolu'da kullanılması, 3. Selim ve Mühendishane'nin matematik öğretmenlerinin katli, Ahmet Çelebi ve bir çok bilginin canını zor kurtarıp sürgünü, Medrese talebelerinin halkın malına, ırzına tasallutu, Rasathane'nin top ateşi ile yıkılışı ilk aklıma gelenler...
Cumhuriyetin ilk yıllarına bakıldığında aynı dönemde Dünya'da, o çağdaş Batı'da var olan ve filizlenen rejimler içerisinde en özgür rejimlerden biri olduğu görülür. Bugünün anlayışı ile dünü yargılamaya "anokrasi" denilir ve gerçekleri gölgeler. Dünü dünün şartları ile değerlendirirsek daha doğru sonuçlara ulaşırız.
Selamlar,
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Siz zaten hem örnek verip doğru yorumu yapmışsınız verecek cevap bulamadım. Pireye kızıp yorgan yakmak olmuş dediklerinize bakılırsa bizdeki rejim.
Cumhuriyetin ilk yıllarını zaten bu zamana göre değerlendirmedim. O dönem için olması gereken yapılmıştır belki. Şimdiye değin alınan mesafeyi takdir ettim ben.
Yerinde saysaydı aynı sınırlamalar baskılar işkenceler devam etseydi anokrasi yapmak kaçınılmaz olurdu elbet.
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
İlk kısım yanıtsız kaldığına göre (bayağı bir hormonlu pire diyelim biz ona) İslam ve laiklik konusunda ilk yazdıklarınızda hata ettiğiniz konusunda mutabık olduğumuza sevindim.
Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
Cumhuriyetin ilk yıllarını zaten bu zamana göre değerlendirmedim. O dönem için olması gereken yapılmıştır belki. Şimdiye değin alınan mesafeyi takdir ettim ben.
Yerinde saysaydı aynı sınırlamalar baskılar işkenceler devam etseydi anokrasi yapmak kaçınılmaz olurdu elbet.
Emin misiniz Sn. Oğuz?
Sn. esir_hayaller,
Türbanlı bir savcı olmak istiyorsanız, mevcut ve gelecekteki mevzuata göre bu mümkün değil. Zaten öyle olmaması da gerekiyor. Tersini düşünün; siz türbanlı bir zanlısınız, savcının başında "kipa" (musevi erkeklerin kullandığı başlık), hakimin de elinde rosary beads (haçlı tesbih) var. Ne hissedersiniz?
Ancak hayallerinizi de esir bırakmayın, serbestçe hayal edin. Türbanlı savcılık yapabileceğiniz bir ülke düşünün, düşünmek serbest ama hayallerinizin ülkesi bu ülke değil...
Selamlar,
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
[QUOTE=Harun Gür;287509]İslamiyet Emevilerin hilafeti ele geçirerek babadan oğula geçen bir siyasi güç haline getirmesi, İslam'da Akılcılık'ın yerini Nakilcilik'in alması ile genel olarak, Osmanlı'nın Hilafeti almasıyla hızlanan bir şekilde Nakilcilik'ten büyük ölçüde etkilenen Arapların İslam'ı yorumunun Osmanlı'ya geçmesi, etkili olması ile birlikte İslamiyet haketmediği bir şekilde gericiliğin, taassubun ve hatta kendisinde hiç var olmayan ruhban sınıfının etkisine girmiştir.
Siz gerekli cevabı vermişsiniz. Ama bir ekleme yapmak da gerekir.
İslam Türk milletinin kültürü olmuştur ve yer yüzünde en doğru şekilde yorumlanıp en doğru şekilde icra eden yine bu millet olmuştur.
Bugün kendini islam cumhuriyeti olarak addeden ülkeler batıl mezhep anlayışı içinde teröre ve yobazlığa gömülüp dünya kamuoyuna kötü örnek teşkil etmektedir.
Reform, rönesans, laiklik vs. hiç biri islama karşı ortaya çıkmamıştır.
İslama karşı hiç bir zaman isyan ve muhalefet hareketleri olmamıştır.
Başka ideolojilere karşı icad edilen savunma sistemlerinin türk milletinin milli benliği haline gelmiş bir inanç sistemine dayatılması hakkaniyete aykırıdır. Bu yüzden de kendisini asıl gören azınlık dışında milletten kabul görmemiştir.
Doğruluğu ve yerindeliği sayesinde kendisine biçilen kalıplara hiç bir zaman sığmamış hep yatağına doğru akar olmuştur.
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Sn. Oğuz ,
Temelinde benzer şeyleri söylüyoruz ancak yöntemlerimiz farklı, bu da yanlış anlamalara neden oluyor.
İlk mesajımda da belirttiğim gibi; İslamiyet, bugün yaşadığımız ve Din sandığımız veya öyle olduğuna inanmamız, biat etmemiz istenen, gerici, taassubu, hurafeleri içerisinde barındıran bir Din değildir. Buna şüphe yok ve sizinle bu konuda aynı fikirdeyiz. Ancak ne yazık ki; fiili durum yüzyıllardır, olması gereken İslam da değil. Durum böyle olunca laiklik ilkesi de bir gereklilik olarak ortaya çıkıyor. Bugün ülkemiz diğer İslam ülkelerine göre temel hak ve özgürlükler anlamında daha ilerideyse bunda yıllardır sağından solundan tırtıklanarak yokedilmeye çalışılsa da laiklik ilkesinin en büyük pay sahibi olduğu yadsınamaz.
Bu durumda; Cumhuriyet'i kurarak, laiklik ilkesini getirmiş olanlar,
Alıntı:
Başka ideolojilere karşı icad edilen savunma sistemlerinin türk milletinin milli benliği haline gelmiş bir inanç sistemine dayatılması hakkaniyete aykırıdır. Bu yüzden de kendisini asıl gören azınlık dışında milletten kabul görmemiştir.
Doğruluğu ve yerindeliği sayesinde kendisine biçilen kalıplara hiç bir zaman sığmamış hep yatağına doğru akar olmuştur.
olarak nitelendirmeniz ile nasıl "sınırlamacı, baskıcı ve hatta kastetmek istemediğinize inandığım işkenceci" olarak tanımlanabilir? Aksine o insanlar laiklik ile gerçek İslam'ı tesis etmeye çalışmış olmasınlar?
Selamlar,
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Cumhuriyeti kurarak laikliği getirmiş olanlara değil, millete rağmen aleyhe yorumlayanlar içindi o cümle.
Laiklik devlet işlerine din kurallarının egemen olmamasıdır tek cümle ile,
bunu kıvır sündür vergi veren askere evlat gönderen cepheye silah taşıyan kadının kamusal alana girememesi eğitim ve sosyal haklarından yararlanamaması olarak yorumlanması hiç bir zaman kabul görmemiş görmeyeceği de anlaşılmaktadır.
Laikliği getirenlerin kıymetli anneleri kız kardeşleri ve eşlerine ait resimlere bakıldığında bugün kamusal alana kabul edilemeyecek eğitim ve öğretime devam edemeyecek kapsamda oldukları kolayca anlaşılabilecektir.
Şimdi icad edenin gayesi tahrif edilmiş dinden korunma, getirenin gayesi gerçek islamı tesis, bugüne dek icra edicilerin gayesi asıl görmedikleri kesimi mağdur etmek değilmidir?
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Alıntı:
Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı
bunu kıvır sündür vergi veren askere evlat gönderen cepheye silah taşıyan kadının kamusal alana girememesi eğitim ve sosyal haklarından yararlanamaması olarak yorumlanması hiç bir zaman kabul görmemiş görmeyeceği de anlaşılmaktadır.
Sizce Sn. esir_hayaller' in "türbanlı savcı" olma isteği de yukarıdaki kapsama mı girmektedir?
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Türban takınca TCK, CMUK vs. cari yasalardan başkasını mı icra edecek?
İzin verirsek her yere doluşurlar şeriat düzeni getirirler korkusu vardır. Bir kesim diğerinden korksun diğeri de nefret etsin sonra?
Laiklik türbanlı savcının göreviyle ilgili işleri din kurallarına dayandırmadan geçerli hukuk kurallarıyla hareket etmesidir. Başını açması kapaması değildir bunu da laikliğe katarsanız yeni bir yorum yapmış olursunuz bunu diyorum ben.
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Sn. Oğuz,
Temelde insanların kılık kıyafetleri ilgi alanımda değil, kişinin ne giydiği ile alakadar olmam. Giyim kuşamı nedeniyle kimseyi de yargılamam.
Bu konular daha önce de tartışıldığından fazlaca birşey de yazmak istemiyorum ancak; gerçek İslam dendiğinde, İslam'ın dayattığı standart bir kıyafet mi vardır da ben bilmiyorum. Kuran-ı Kerim'de kafana önce bir bant bağla üstüne de şu katlama usulü ile türban tak mı deniliyor? Hatta bağlama şekli ve bantın rengine göre hangi tarikata mensup olduğun belli olsun mu deniyor? Sudan, Suriye, Endonezya, Irak, İran ve diğer Müslüman ülkelerdeki kadınların örtünme ve hatta örtünmeme biçimleri birbirinden farklı olduğuna göre kim gerçek İslam'ı doğru olarak yaşıyor?
Türban konusunu 40 yıl önce bu ülkenin başına musallat edenler, siyasi üniforma haline getirenler, İmam Hatipleri arka bahçe yapanlar, Dinimizde kadın imam olmamasına rağmen bu okullara kız çocuklarını gönderenler, gerçek İslam'da bırakın tarikatleri, mezhepler bile aslında Din dışıyken, türlü türlü isimler altında bölünenler, Peygamberimize ait olmayan sözleri gerçekmiş gibi uyduranlar, türbeden, yatırdan, hocadan, evliyadan, bez bağlamaktan, mum dikmekten, okunmuş sudan sabundan medet umduranlar, toplumun gelenek, görenek, örf ve adetlerini Din kuralıymış gibi Din'e katanlar ve sonuçta bu işlerden rant elde edenleri düşündükçe, iyiniyetle yazdığınıza inandığım eleştirdiğiniz görüş sahiplerine kızamıyorum.
Bu etki tepki ilişkisinde hırsızın hiç mi suçu yok?
Yazdıklarıma güncel bir örnek olması açısından soruyorum. Bugün Regaip Kandili, kutlu olsun. Kandiller gerçek İslam'da var mıdır? Gerçek İslam'da uğurlu gün, uğurlu sayı var mıdır? Gerçek İslam'da Kutlu Doğum Haftası var mıdır? Yılın birkaç gününde ibadet etme, bir duayı kırk kere okumayla günahın affedilmesi mümkün müdür? Bunlar gerçek İslam mıdır, yoksa başta İmam Gazali olmak üzere, kendine Din bilgini diyenlerin hurafeleri midir?
Aklın yerini nakil almışsa, o da keyfe keder hale gelmişse, bazıları bunları bilmelerine rağmen korkup sinmişse, tekrar ediyorum kime kızalım? Hırsızın hiç mi suçu yok?
Selamlar,
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Hepsi eğitimin yolunu açmak herkesi kucaklamak ile yoluna girer tecritle dayatma ile halka rağmenle olmaz olmuyo tutmuyo mutsuz çoğunluk mutlu azınlığı bir şekilde zamanla istediği kıvama getiriyor kaçınılmaz bu.
Her şey daha güzel olacak...
Paylaşımınızı için teşekkür ederim.
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Türbanlı bir savcı olmak istiyorsanız, mevcut ve gelecekteki mevzuata göre bu mümkün değil. Zaten öyle olmaması da gerekiyor.
Sahsen ben türbanlı bir savcıya ifade versem kendimi şeriat mahkemesinde yargılanacakmış gibi hissederim.
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Ben anneme ifade veriyormuş gibi hissederim.
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Alıntı:
Hakkarili Arzuhalci rumuzlu üyeden alıntı
Sahsen ben türbanlı bir savcıya ifade versem kendimi şeriat mahkemesinde yargılanacakmış gibi hissederim.
Sn. Hakkarili Arzuhalci,
Hislerinizi anlıyorum...
Ancak Şeriat Mahkemesi'nde yargılanmak, eğer Mahkeme adaletliyse ve verilen cezalar genel kabul gören şekildeyse (recm, elini, kolunu kesmek, falaka, kırbaç gibi işkence olarak nitelendirilecek şeyler yoksa) kötü bir şey değildir.
Osmanlı'nın Osmanlı olduğu dönemlerde gayrimüslimler kendi mahkemelerinde yargılanma hakkına sahipken, bir çoğu bu mahkemeler yerine daha adil gördükleri Şeriat Mahkemelerini tercih etmişlerdir. Bu durum, tarih araştırmacılarının inceledikleri o dönemdeki mahkeme tutanakları (şeriye sicilleri) ile sabittir. (Şeriat Mahkemelerinin özellikle miras hukukunu ilgilendiren konularda gayrimüslimler tarafından tercih edilmiş olması nedendir bilinmez.:))
Sorun şudur ki; bugün giyim kuşam, başörtü/türban gibi konuları "demokratik ve kişisel özgürlükler" kapsamına sokmaya çalışanların, Şeriat Mahkemelerinin kurulu olduğu düzende aynı talepleri dillendirip dillendiremeyecekleridir.
Güncel örnek olarak bakınız: İran İslam Cumhuriyeti'nde yaşananlar...
Selamlar,
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Osmanlı'da yargılama sonunda kazanan iki taraftı. Lehine hüküm verilen hakkını almış olur aleyhine hüküm verilen kul hakkından kurtulduğu için sevinirdi. Bugünkü hukuk sistemlerinde iki tarafı da memnun etmek güç.
Yalancı şahitliğin hem büyük günah hem çetin cezası olan hukuk sisteminde kimse kolay kolay yalan şahitlik yapmazken bugün aynı konuda iki tarafın şahitleri ayrı şeyleri anlatır. Yalancı şahitlik olağan bir hak haline gelmiş. Yalancı şahitlikten şikayet yok denecek kadardır.
Kadının kararı ile taraflar birbirine sarılır helalleşirken bugün hakimin kararına itiraz, temyiz, karar düzeltme, yargılama iadesi, avrupa insan hakları mahkemesi, adalet divanı, ne kadar yol varsa gidilir.
Forumu gezdiğinizde şikayetlerini ifade edenlerin yasaların takdir ettiği yerine örnek verdiğiniz yerde uygulananla tatmin olacak yollara imrendiklerini görürsünüz. Örnekler başka hukuk sisteminden verilirken suçlama o sisteme yapılmaktadır.
Bugünkü hukuk sistemleri iflah olmaz suçluları bile topluma kazandırmak amacından taviz vermezken, suçlular hayatının sonuna dek iaşesini hırsızlık, gasp kapkaç, dolandırıcılık vs. suç teşkil edici eylemlerle sağlarken bahsini ettiğimiz hukuk sistemleri suçluya sosyo ekonomik araştırmasını yaptıktan tevbe ve pişmanlık için şans verdikten sonra mükerrer suç işleme şansından yoksun bırakmaktadır.
Hukukun kamu vicdanında rahatlık sağlayacak yasaları sistemi değiştirerek iktibas etmesi şart değildir. Evinize hırsız girdi ne kadar altınınız paranız varsa çaldı sonra 3-5 ay yattı çıktı rahatmısınız? Ama eli de kesilmesin canım tv de bir programa çıktı Hürriyette de okumuştum 49 tane kiminin daha az kiminin daha çok suç kaydı var, aramızda gezmeye devam mı etsin?
Adı ne olursa olsun vicdanımı rahatlatacak çareyi sağlıyorsa ordan esinlensin derim. Düzeni, sistemi olduğu gibi almak şart değil.
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Demokratik sistemde (eğer öyle olduğuna inanmak birilerini mutlu edecekse "çok partili demokratik sistemde" diye yazayım) gelinen hukuksal nokta (adalet) bizim sorunlarımızı ve ihtiyaçlarımızı dikkate almakta mıdır?
AB Uyum Yasaları ve özellikle yenilenen Ceza Hukuku, sosyal ihtiyaçlarımıza cevap vermekte, toplumda adalet duygusunu tesis etmekte midir?
Sanırım Sn. Oğuz'un son mesajında dikkat çektiği bu...
Eee, ne yapalım? Sn. Oğuz'un deyimiyle "pire için yorgan mı yakalım?"
Bence adalet duygusunu topluma zerkedelim. Bakirenin elindeki kılıcı bileyelim. Terazinin doğru tartması için ne gerekiyorsa onu yapalım. Mesela Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu siyasetin gölgesinden kurtaralım.
Bunları yaparken bakirenin tarafsızlığını simgeleyen gözündeki bağı da çıkaralım dersek, yandı gülüm keten helva...
Yok, yok... Biz kısa yoldan şeriata geçelim, kanlı falan da olmasın. Oh siz sağ, bilmem ki nerede selamet...
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Sayın Oğuz,
Uzun bir zaman ara verdiğim nette yorumlara siz ve sizin gibi "FİKİR" sahipleri nedeniyle geri dönmek zorunda kalıyorum...
En hafif tabir ile "FİKİR"lerinize teessüf edip kınıyorum.
Hukuk bilim dalı, duygu ve düşüncelere önem verir ama bu demek değil ki SAYILAR önemsiz...
Siz tüm insanları mutlu etmek zorunda değilsiniz...
"Diğer taraf"ın yargılamasına yardım etmekten dolayı da müvekilinizin küçük "akıl" oyunlarına ile tatmine kalkışmamalısınız...
Kalkışırsanız özlemini duyduğunuz KADILIKa terfi edersiniz...
Siz mesleğinizin gereğini yapınız...
Bir de siyasetçileri seçerken helal/haram, sevap/günah kriterleri ile değil en az kavun seçerken izlediğiniz pozitif kriterlere göre seçiniz ki
halkta gözlemlemiş olduğunuz hinoğlu hinlik, sahtekarlık, riyakarlık gibi etik olmayan değerler aş, iş ve birer sıcak yuva ile yok olup kula kulluk döneminin sonuna gelinsin...
Siz mesleğinizi icra ediniz...
Ve bu seçtiklerinizi gözlemlerinize ORTAK ediniz...
Gerisini, ilahi adalet değil, SAYILAR halleder...
Merak etmeyiniz...
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Tartışmada gelinen nokta bir açıklamayı zaruri kılıyor;
T.C. Laik sosyal bir hukuk devletidir. Biz de bunun yılmaz bekçileriyiz.
Ülkemizde kurulu rejimden başka bir rejime özentimiz hasretimiz bulunmamaktadır.
Atatürk'ün Laiklik dahil tüm ilkelerinin gönülden bağlılarıyız.
Asıl sayılmasak da bu vatanın ve üzerinde yaşayanların sevdalısıyız.
Herkes gibi daha müreffeh ve daha huzurlu bir ülke için uğraş vermekteyiz.
Ülkenin menfaatine ermeni hukuku uygunsa onu da savunuruz.
Binlerce insanı katledip masum vatandaştan daha konforlu dinlenme tesislerinde konaklatılıp işine vekilleri aracılığıyla devam edenleri tasvip etmiyoruz.
Her şey daha güzel olsun dileklerimle...
-
Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Syn Av.Engin Oğuz ve Harun Gür olgun insanlar olarak verdiğiniz olgun cevaplardan dolayı teşekkür ederim...
Saygılarımla...
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Syn Horasan siz "FİKİR" kelimesi altında çoğunlukların azınlıkta olması gerektiğini mi vurgulamaya çalışıyorsunuz anlamadım (!).Ayrıca siz ve sizin gibiler dediğiniz kişiler Türkiye'yi
oluşturan bireylerdendir(tabi sizde öyle ben de öyle).Sayılar kelimesinden çıkardığım anlam düşündürdüğünüz gibiyse,ben size teessüp ediyorum sizi kınıyorum....
Ayrıca GAZİ.M.K Atatürk'ün bir sözünü yazmışsınız ama aynı zamanda kula kulluğa son verilsin yazmışsınız(Millete hizmet etmeyi kula kullukla karıştırmayınız...) Atatürk ve kula kulluğa son verilsin(Bu hizmete son verilsin demek mi?)...Hatırlatırım ki Atatürk aynı zamanda "Millete efendilik yoktur, hizmet vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur."demiştir.Sizin kula kulluğa son dediğiniz şeyi ben hizmet olarak tanımlıyorum fakat siz abartılı hatta yersiz bir yerde yanlış bir kelime söylemişsiniz...Avukatlar T.C avukatları bu millete hizmet edecek ki avukatlık unvanına layık olsunlar(tabi burdaki kula kulluk tabirini Syn Avukatın bu konular hakkındaki fikirlerinden dolayı kullandıysanız...)internet başından kalkabilirsiniz cevap yazmaktan yorulan elleriniz dinlensin..Konumuzdan saptığımızı düşünüyoum...Galiba buna bende katkıda bulundum..Bu yüzden üzgünüm.Lütfen savcılık hakkındaki bilgilerinizi paylaşın.Saygılarımla...
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Alıntı:
esir_hayaller rumuzlu üyeden alıntı
Öncelikle Syn Av.Engin Oğuz ve Harun Gür olgun insanlar olarak verdiğiniz olgun cevaplardan dolayı teşekkür ederim...
Ülkeme canla başla hizmet eden bir insan olmayı çok istiyordum.Hala istiyorum fakat Harun Bey siz söyledikten aslında bir çok kişi böyle söylese de
biraz soğudum ülkeme hizmet etmekten değil kurduğum hayalimden.Buna pek soğumak denmez ama şimdilik böyle diyelim.
Her yaşıtım gibi kuracağım bir çok hayalin gerçek olmasını bende isterdim..Syn Harun Gür hayallerinizi esir etmeyin yazmışsınız ama esir eden ben değilim siz bile bana eğer savcı olmak istiyorsam bunu başka bir ülkede hayal etmem için tavsiye verirken benim hayallerim esir değil tutsak değil,köle değil yok olur ...Ama ne kadar soğuduğumu düşünsemde asla vazgeçmeyeceğim...Syn Avukat türbanlı bir savcı olursam beni ne kadar annesine ifade veriyormuş gibi hissetsede Syn Hakkarili Arzuhalci de ne kadar kendini şeriat mahkemelerinde gibi hissetse de...Ben sadece ülkesi için çalışıp çabalama yolunda olanların ziyan olmasına yanarım(rica ederim kendimi kastettiğimi ve sizlere sitem ettiğimi düşünmeyin)...Cevaplarınız ve yorumlarınız için tekrar teşekkür ederim....Saygılarımla...
Sn. esir_hayaller,
Yorumumla şevkinizi kırdıysam özür dilerim. Ancak siz de biliyorsunuz ki, burası bir hukuk sitesi. Gelecekteki kariyerinde "hukuk" düşleyenlere, mer-i mevzuatı da bütün açıklığı ile anlatmak bizim görevimiz.
Bu mevzuat hoşunuza gidebilir veya gitmeyebilir, "hayallerinizi esir etmeyin" derken samimiydim, bu demokratik sistemde düşünce özgürlüğünün esarete gelemeyeceği vurgulanan bir cümleydi.
Ancak bir önceki mesajımı okursanız, sitem etmeniz gerekenler açık ve seçik ortadadır. Mazruf yerine zarfa sitem etmeyiniz.
Sn. Oğuz,
Düşüncelerinizi ayrıca açıklama ve vurgulama gereği hissetmenize üzüldüğümü söylemeliyim. Bu sitede düşünce özgürlüğü, mümkün olabilecek en had safhadadır. İçerikleri ne olursa olsun (kırmızı çizgiler üyelik sözleşmesinde bellidir) , yazılanları beğensek de beğenmesek de, burası açık bir hukuki platformdur. Siz de takdir edersiniz ki; açıklığımızın sınırı , yaşanan bir çok örnekle sabit olarak, karşı görüşlerin açıklığının sınırının da üzerindedir.
Aksini düşünseydik, hukukçu kimliğinize rağmen sizi fazladan bir dakika bile bu sitede tutmazdık.
Selamlar,
-
Re: Savcılık ile ilgili bilgilerimizi paylaşalım mı?
Sn. esir_hayaller,
Yorumumla şevkinizi kırdıysam özür dilerim. Ancak siz de biliyorsunuz ki, burası bir hukuk sitesi. Gelecekteki kariyerinde "hukuk" düşleyenlere, mer-i mevzuatı da bütün açıklığı ile anlatmak bizim görevimiz.
Bu mevzuat hoşunuza gidebilir veya gitmeyebilir, "hayallerinizi esir etmeyin" derken samimiydim, bu demokratik sistemde düşünce özgürlüğünün esarete gelemeyeceği vurgulanan bir cümleydi.
Ancak bir önceki mesajımı okursanız, sitem etmeniz gerekenler açık ve seçik ortadadır. Mazruf yerine zarfa sitem etmeyiniz.
Syn Harun Gür yanlış anladığım için üzgünüm...