Boşanma Davasi Sürerken Ayni Evde Yaşama Hakkim Varmi Eşim Istemese Bile

Eşim tarafından benim borçlarım olması nedeniyle başka hiç bir problemimiz olmadığı halde boşanma davası açıldı.Henüz tebligat elime geçmedi ama eşimin söylediğine göre temmuz 24 te ilk duruşmamız olacak. Eşimin isteğiyle ben evden ayrıldım oturduğumuz devlet lojmanı eşim adına kayıtlı.Eşim aynı evde kalmak istemediğinden ayrı yaşamamızı söyledi bende onu kırmamak adına ailemin yanına yerleştim.Bu arada eşim ailesi başka şehirde ikamet etmesine rağmen yanına getirtip yerleştirdi.Şu an benim yatak odamda annesi ve babası kalıyor ve bütün ortak eşyaları onlar kullanıyor.Bense sığıntı gibi ailemin yanındayım çok ağrıma gidiyor dayanamıyorum.8 Yaşındaki çocuğumuz bir onda bir bende gidip geliyor. Şimdi benim hukuken gidip evimde kalmama bir engel varmı veya eşim bunu engelleme hakkına sahipmi.Gidip evimde kalabilmek için Hukuken ben ne yapabilirim.

Ahmet Bey bence siz evinize dönmenz lazım. Size şimdi öyle iftiralar atarlar ki, evi terketti, bizleri perişan edip bıraktı derler, hatta yalancı şahitler bile kullanırlar.Bildiğim kadarıyla evi terkeden taraf kusurlu kabul ediliyor. Kadınlar boşanma davalarında en çok yalana başvuran taraftır. Erkekler gururuna yediremez yalan söylemeyi ama kadınların avukatlar mahkemede her türlü yalan dolan tezgah iftirayı kullanırlar. Yanlış anlamayın ama eşiniz boşanma davası açtıysa sonuçlarına katlanmak zorunda. Siz evinize dönmelisiniz, aynı evde yaşamak istemiyorlarsa kendileri bilir, çözümü onlar bulsunlar.

Sevgili dostum benim evden ayrılmamı isteyen oydu ve bunların şahitleride var ortak arkadaşlarımız eşimde bunu inkar etmiyor.Bunu aile olarakta görüştük onlarla ama onlar yanaşmıyor ve benim bununla ilgili bir sürü şahitlerim var zaten kendi şahitleride bunu söylüyor. Benim sormak istediğim kanunen benim eve gidip yerleşme hakkım varmı eşim istemese bile

Alıntı:

---

noterahmet rumuzlu üyeden alıntı

Sevgili dostum benim evden ayrılmamı isteyen oydu ve bunların şahitleride var ortak arkadaşlarımız eşimde bunu inkar etmiyor.Bunu aile olarakta görüştük onlarla ama onlar yanaşmıyor ve benim bununla ilgili bir sürü şahitlerim var zaten kendi şahitleride bunu söylüyor. Benim sormak istediğim kanunen benim eve gidip yerleşme hakkım varmı eşim istemese bile

---

Ben hukukçu değilim ama bence o evin reisi sizsiniz kanunen. Ev ortak yaşam alanınızdır. Boşanma davası açtığı tarihten itibaren kadın ayrı yaşama hakkı kazandığından isterse evi terkedip gidebilir. Ama sizi evden kovamaz. Mücadele etmek zorunda değilsiniz, hiçbişey yokmuş veya olmamış gibi evinizde yaşayabilmeniz lazım. Eğer akrabaları veya ailesinden birileri sizi kovmaya çalışırsa polise başvurabilirsiniz bence.

haklısın hemde çok haklısın ama ben kırıcı olmak istemiyorum.eşimin kırılmasını üzülmesini incinmesini istemiyorum.Belki vaz geçer diye bekliyorum ama olanlarda çok ağırıma gidiyor.Umarım beni anlıyorsundur. İnan sevmek bu kadar zorki tarifi bile olmuyor.Yakıyor , bitiriyor insanı.

Alıntı:

---

noterahmet rumuzlu üyeden alıntı

haklısın hemde çok haklısın ama ben kırıcı olmak istemiyorum.eşimin kırılmasını üzülmesini incinmesini istemiyorum.Belki vaz geçer diye bekliyorum ama olanlarda çok ağırıma gidiyor.Umarım beni anlıyorsundur. İnan sevmek bu kadar zorki tarifi bile olmuyor.Yakıyor , bitiriyor insanı.

---

Valla Ahmet Bey ben de aynı dertten muzdaripim. 2 senedir sabrediyorum. Mahkemelerde her türlü rezilliğe şahit oldum gerçekten. Ama yine de yargıtaydaki hakimlere güveniyorum. Eğer yargıtayda da haksızlık yaparlarsa bu ülkeyi terkedeceğim gerçekten.

Erhancığım inan ben 40 yaşıma geldim. 2001 yılında evlendim eşim 125 kiloya kadar çıktı yılmadım hep sevdim, mide kelepçesi, safra kesesi, sezeryan, kanser, Karın veremi vs. tam 7 defa ameliyat oldu, ailesi ankaradaydı 100 lerce defa kıyamadığımdan hep uçakla yolluyordum. Tatillerini hep en kral yerlerde yaptırdım. Arabamızla çıkardık canımızın istediği yere giderdik. Bulanduğumuz toplumda hep el üstünde tuttum, ne dediyse yaptım, yaptırdım, bütün bakımlarını ben yaptım, ev işlerini hasta diye ben yaptım, hep en özgürü o oldu arkadaşlarının arasında, en romantik aşkı biz yaşadık ona çok kıymet verdim, göz bebeklerimde taşıdım, asla ne bedenen, ne ruhen ve nede göz ile bile ona ihanet etmedim. Ama işlerim kötüye gitti, borçlandım hasta diye borcumun olduğunu söylemedim, o sordu ben inkar ettim sağlığı için stres, moral bozukluğu iyi değil diye, ama ben yalancı oldum, güven vermiyor oldum, 2004 te aldığımız bir araç chenç çıkmıştı 20 milyar kadar borcu beraber ödedik şimdi benimle birlikte ödediği o borcu bile benden istiyor. son çıkan 30 milyar kadar borcu babamın yardımıyla ödedim zaten ama ben yapamam güvenim kalmadı inanmıyorum diyor. En ağırıda ne biliyormusun 9 yıl boyunca güya ben ona cehennem hayatı yaşatmışım. Düşünebiliyormusun.

Ahmet Bey bence sizin sorununuz hukuki değil. Yani bu sebeplerle sizden boşanması mümkün değil. Velev ki hakim boşasa bile yargıtayda büyük bir ihtimalle dönebilir, 3 yıl boyunca da dava açamaz size. 3 yıl sonra 166/son maddesine göre dava açıp kazansa bile yine yargıtaya götürme hakkınız var. Yani siz istemediğiniz sürece eşiniz sizden boşanamaz bildiğim kadarıyla. Ama ayrı yaşamak zorunda değilsiniz. Benim eşim de sebepsiz yere boşanma davası açtı. Mahkemede aleyhime en küçük bir delil bile yok. Hatta eşimin avukatı aramıza husumet sokabilmek için elinden geleni yapıyor. Psikolojik sorunlu bir insan. Eşimin annesi boşanmış, avukatı boşanmış, avukatın yanında çalışan kadın boşanmış, şahitlik yapan kadın da eşinden boşanmış ve hepsi de eşimi boşanmaya teşvik eden cahil cühela tipler. Üstelik komşularına da onu dövdüğüm yalanını söylüyorlar ki sebepsiz yere anne evine döndükleri düşünülsün istemiyorlar. Çünkü baroşmak için gittiğim zaman mahalleden topladıkları serserilere beni dövdürmeye çalışmışlardı. Herşeye rağmen eşim iyi bir insandı, biz karşılıklı hiç kavga etmedik. Aramızda sizinkine benzer maddi sıkıntılar yaşadık ama bunlar boşanmayı gerektirecek şeyler değil bence de. Bu arada avukatlık kanunu da aleyhimize çalışıyor. Kadın tarafı mahkemede avukatlarının uydurduğu ve hazırladığı tezgahları hakime sunarken kendilerinden de bişeyler katıyorlar. Ben 2-3 davada buna şahit oldum. Avukat resmen yalan söylüyor, belgeler onun yalanını ortaya çıkarıyor, hakimler de bunun farkındalar ama görmezden geliyorlar. Site yönetimi eğer talep ederse bunu belgeleriyle ispatlarım. 4 tane Aile mahkemesi hakimi de açık açık suç işleyip avukatla danışıklı dövüş yaptılar.Hakimlerin kabul ettiği sahte belge için vergi dairesi cezayı kesti, sırada savcılık işlemleri devam ediyor. O mahkemede 10-11 tane suç işlendi, hakimler hepsine göz yumdu ve ortada rapor bile olmamasına rağmen, hatta şahitler biz görmedik ama eşini dövdüğünü gördük diye beyan veriyorlar, açık açık yalancı şahitlik yaptıkları belli olduğu halde hakim eşimi dövdüğümü öne sürerek boşanmaya karar verdi. Şİmdi biz neye güvenerek hangi hukuka güvenerek bu hakimlere namusumuzu canımızı emanet edelim? Namusumuzu emanet ettiğimiz bu insanların namus ve vicdan kavramlarından haberleri var mı acaba. Bu yazdıklarımı her şekilde ispat edebilirim. Kimseye hakaret ettiğim düşünülmesin, ben sadece mesleğini görevini kötüye kullanan insanlardan bahsediyorum.

seni çok iyi anlıyorum dostum ama malesef elden bişrşey gelmiyor.Mecburen kendimizi onların vicdanlarına emanet ediyoruz.Ama benim sizden avantajlı olduğum kesin çünkü benim babam 40 yıllık adliyeci bu durumlarda gerek eşimin avukatı gerekse diğer yargı mensupları hukukun gereğini yerine getirmek zorundalar.Ben asla babamın hatrını ortaya koyupta aracı yapmayacağım kanunda eyer benim durumumdan ötürü boşanmam gerekiyorsa boşasınlar ama yoksada asla ölene kadar peşini bırakmam. Yargıtaydada tanıdık bir sürü hakim ve yargıç ağabeylerimiz var gerekirse usulsüzlüğe karşı onları devreye sokacağım.Gerisaide hakkımızda hayırlısı.

Ahmet Bey, benim davamda aleyhime kulandıkları delillerin hepsi dava açıldıktan sonraki tarihlere ait, gerçi onlarda da aleyhime bir olay yok.Yok yere çıkarılmış ve yalan yere yapılan suç duyuruları. Hukukçular boşanma davası açıldıktan sonraki tarihlere ait. Yani eşim evi terkediyor, terkederken bütün eşyalarımızı götürüyor, ben de mahkeme açınca hakim eşyalarımı bana veriyor, sonra eşimin avukatı sonradan düzmece olarak kestirdiği faturaları mahkemeye veriyor ve mahkeme evimizdeki tüm eşyaları tekrar kayınvalidemin evine göndertiyor. bu eşya tespitini de aleyhimde delil olarak gösterip eşimi dövdüğüm iddiasıyla boşanmaya karar veriyorlar. Ortada ne darp raporu ne de dövdüğümü gören var. İnşallah yargıtayda dürüst namuslu hakimler vardır.

sevgili dostum içim içimi yiyor. Delirmek üzereyim seni çok amaçok iyi anlıyorum.Bizler ve bizim gibiler bunca olaydan sonra bile eşlerimiz tamam dese hemen gidip dizlerinde ağlayacak adamlarız.Af edersin ama ya çok ahmakız yada sevgiyi gerçekten bizler yaşıyoruz eşlerimize karşı.Biz ve bizim gibiler hovardalık yapsaydık, gözlerimiz ve gönüllerimzi dışarıda olsaydu bizler yanmazdık ama gel görki eşine karşı dürüst olanlar nedense bu acıları yaşıyor.İyisim kendi mahkemelerimiz kendimiz kuralım.Öylede böylede bizler bitkisel hayatı yaşıyoruz.En azından yaptımda cezamı çekiyoruz deriz. Cinnet getirip eşini sevgilisini kendini öldürenleri bu olay başıma gelene kadar anlamamıştım ama şimdi onları öyle çok iyi anlıyorumki insanın iradesi biraz zayıf olsa inan bu duygularla katliam yapar yaptırırlar. Düşüne biliyormusun bugün oğlum yanıma geldi ve bana ne dese iyi benim yatak odamda kayın validem ile kayın pederim yatıyormuş.Oğlum yatağını annesiyle paylaşıyormuş.Ben ise o eve gidemiyorum. Eşim istemiyor, o üzülmesin diye gitmiyorum daha doğrusu. Üstüne hiç bir neden yokken kayın validemim rahatı bozulacak diye eşime her kapı çalındığında kocan gelip beni darp edecek diye korkuyorum demiş onu zorlamış ve gidip mahkemeye tedbir kararı almaya çalışmışlar. Ben neye yanayım. Evime gidemediğim içinmi, eşimden ayrı olduğum içinmi, yatağımı yuvamı yıkanların kullandığı içinmi, yoksa mahkemelerde bunu izah edecek oluşummu.Hele birde o mahkemede babanız görev yapıyorsa ve bütün adliye personelini yakınen tanıyorsan ve daha önceleri hepsinin sana gıptayla bakmasınımı ben hangisine yanayım. Birde pırlanta gibi olan çocuğumun anne ve babasının ayrı yaşamalarından kaynaklanan psikoloji bozukluğumu. hangisine yanayım.

Ahmet Bey ben de aynı psikolojiyi yaşıyorum. Tüm ev eşyalarımı annesi kullanıyor ama sorun değil benim için. Önemli olan eşimin mutluluğu diye düşündüm ve nasıl olsa benden boşanma süreci 5-6 yılı bulur. Bu kadar uzun süreyi göze alamaz diye düşünüyorum. Siz ne dersiniz o kadar uzun süre belki psikolojisini değiştirebilir mi bir insanın ?

sevgili kardeşim inan bende aynı şeyimerak ediyorum ve temenni ediyorum bende bu uzun süreçte belki fikrini değiştirirde yuvamızı kurtarırız.Umarım yanılmayız. Bu arada ben sana bir mail attım aldınmı. Ben senden bir ricada bulunmuştum eşimin facebook ve msn şifrelerine nasıl ulaşabilirim böylece benim hakkımdaki düşüncelerini ve mahkene süresince yapmak istediklerine ulaşmış olurum eyer böyle bir imkan varsa senden rica edecektim.