Ergenekon iddianamesi ve basın

Herkese merhaba; merak ettiğim bir konu var. Ergenekon iddianamesi ile ilgili haberler verilirken özellikle Samanyolu TV, Kanal A, ATV, Kanal 7 televizyonlarında sürekli olarak, sanık olarak gözaltına alınan veya ismi geçen kişilere sanki suç işlemişler de suçüstü yakalanmışlar gibi iftira atılmaktadır. Tüm Türkiye'nin gözü önünde bu tv yöneticileri ve haberi sunan, hazırlayanlar dahil olmak üzere binlerce iftira, gerekirse çarpıtma, yalan yanlış iddialar yayınlanıyor. Acaba bu ülkede hiç bir savcı bu haberlerdeki suçları ve işleyenleri görmüyormu? Yoksa AKP yandaşı basının suç işlemesi serbest mi? Ona göre biz de suç işlerken AKP rozeti takalım da hiç bir savcı bize souşturma açmasın. Saygılarımla

Saydığınız tüm kurumlar yüksek vergi veren çok insan çalıştıran yasal medya kuruluşlarıdır. İzleyici tabanına muhalefet yayın yapmaması savcıları harekete geçirecek bir suç değildir.
Savcıları da dolaylı suç işlemekle itham etmek ülkede hukuksuzluğun hakim olduğu gibi izlenimler vermek doğru değildir.
Kapatma iddiasıyla yüce divanda yargılanmış bir partinin rozeti diğerlerinden ayrıcalıklı değildir. Siz de o partiye oy vermiş milyonlardan.
Provakatif şeyler yazmayalım...

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Saydığınız tüm kurumlar yüksek vergi veren çok insan çalıştıran yasal medya kuruluşlarıdır. İzleyici tabanına muhalefet yayın yapmaması savcıları harekete geçirecek bir suç değildir.
Savcıları da dolaylı suç işlemekle itham etmek ülkede hukuksuzluğun hakim olduğu gibi izlenimler vermek doğru değildir.
Kapatma iddiasıyla yüce divanda yargılanmış bir partinin rozeti diğerlerinden ayrıcalıklı değildir. Siz de o partiye oy vermiş milyonlardan.
Provakatif şeyler yazmayalım...

---

Sayın Engin Bey öyle bir amacım yok sadece bilgi alabilmek açısından hukukçuların görüşlerini merak ettim. Bu basın yayın organlarında hergün onlarca yargısız infaz yapıldığına şahidim. Hiç hukuk bilgim olmasa bile devam eden bir dava hakkında gözaltına alınan insanların, tutuklanma biçimleri ve malum basının yaptığı haberlerin çok açık, şüphe götürmez bir suç niteliğinde olduğu belli. Tabi bir suç mahkemede yargılanmadan ve kesinleşmeden suç olarak değerlendirilemez. Ben burada anormal ve hukuka aykırı uygulamaları görüyorum. Sizce yok mu?

Yoktur kardeşim yargı organları sözünü ettiğin medya organlarının iddialarıyla yargılamıyor o insanları dehşet verici iddilarla dosyadaki delillerle yargılıyor.
Diğer yayın organlarının bu konudaki hassasiyetinin azlığı iddiaların boş ve yersiz olduğuna kanıt değildir.
ETÖ davasını söz ettiğin medyadan, Deniz Feneri davasını diğer medyadan takip edeceksin bu işler böyledir, "bizim çocuklar iyidir" masallarıyla uyumamalısın.

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Yoktur kardeşim yargı organları sözünü ettiğin medya organlarının iddialarıyla yargılamıyor o insanları dehşet verici iddilarla dosyadaki delillerle yargılıyor.
Diğer yayın organlarının bu konudaki hassasiyetinin azlığı iddiaların boş ve yersiz olduğuna kanıt değildir.
ETÖ davasını söz ettiğin medyadan, Deniz Feneri davasını diğer medyadan takip edeceksin bu işler böyledir, "bizim çocuklar iyidir" masallarıyla uyumamalısın.

---

Tabi Engin Bey sonuçta bağımsız ve tarafsız hakimlerin karar vermesi ve suçluyu suçsuzu mahkemelerin belirlemesi daha doğru olur. Ben bu ETÖ davasında henüz malum terör örgütünün varlığına ilişkin somut bir delil veya bir karar göremedim.Sizce varlığı bile meçhul bir terör örgütü üyeleri yakalanırken tek bir kurşun dahi sıkılmaması, çatışma olmaması tuhaf gelmiyor mu:)

Asrın davası diyor millet, siz ne diyorsunuz...
Neyse başlığı yanlış yere açmışsınız başlığa uygun cevap şudur;
Yüce Türk Milleti adına karar vermeye yetkili mahkemeler ne diyorsa odur.

Engin Bey bence bu dava yıllarca sürer. Asrın davası demelerinin sebebi bu galiba:) Ben ortada henüz somut ve inandırıcı bir delil göremedim. Mesela birileri denizin dibinde bomba saklıyormuş, ihbar etmişler ve polis de eliyle koymuş gibi bulmuş bu bombaları.Yani cevabı cümlenin içinde gizli "eliyle koymuş gibi"..:)

Sayın OĞUZ,

Anayasa md.15 son fıkraya göre kimse suçluluğu mahkeme kararıyla tespit edilinceye kadar suçlu sayılamaz.

Sayın muratbayram fikrimce haklı.Bazı medya kuruluşlarının dava bitmiş ve karara bağlanmışçasına yaptığı yayınlar yerinde değildir.Sonuçta bir yargılamanın bu kadar gündeme getirilmesi başlı başına yanlış olup yargıçlarımızı etkilemektedir.ETÖ diye bir şey dava sonuçlanıncaya kadar kesinlikle yoktur, böyle bir şeyi hukuk düzeni kabul edemez.

Teşekkürler Veysel Bey, düşüncelerime tercüman oldunuz gerçekten. Benim aklıma takılan şudur; belli basın yayın organları (atv, samanyolu, kanalyedi, vakit, taraf vb) açıkça anayasayı çiğnedikleri halde neden görevdeki savcılar bunlar hakkında soruşturma açmazlar? Hatta bu davayı bizzat RTE yönlendirmektedir. Bir davada kişi hem davacı hem savcı nasıl olabilir? Üstelik elde hiçbir somut delil yokken bu davanın hakimleri onlarca tutuklamayı nasıl yapabilir? Belki de bu dava 20 sene sürecektir. İsnat edilen suçlerın cezası belki o kadar bile değildir:)

Sayın muratbayram, eldeki delilleri iddianameyi okumadan bilemeyiz.Pek çok telefon kaydı ve banka hesabı şüphe okumaktadır yani kimse delil veya şüphe olmadan göz altına alınamaz merak etmeyin.

Ancak şu hususlar doğrudur; telefon dinlemelerinin hukuka aykırı şekilde yapılması, aramalarda ölçülülük olması, gözaltı sürelerinin ölçüsüz olması gibi.Tabiki bu bir yargı sürecidir ve herkes az çok bir şeyler biliyor bu yüzden de eleştirebiliriz ama müdahele edemeyiz.

Sorunuza gelince, medya şu anda zımnen fikir beyan ediyor.Hala haberlerde sanıklar vs diye geçiyor ve delilleri kazıları yorumlayıp haber yapıyorlar.Burada medyanın da özgür olması bağlamında pek bir müdahele yapılabileceğini sanmıyorum ama doğrudan açıkça bunlar teröristtir, anarşisttir, demokrasi düşmanıdır diye bir haber geçtiğinde durum değişit.Ben bugüne kadar öyle bir şey görmedim.

Ayrıca bu dava artık herkesin dilinde.Yani medyanın da yorumlanması engellenemez.Er geç her şey ortaya çıkacaktır.Bu ülkede hukukçular, öğretmenler, bilim adamları, doktorlar ve en son askerler oldukça; bırakınız biz değil onlar korksun...

Bu konuyla ilgili birşey dikkatimi çekti ve hukukçu üyelerimizin görüşünü almak istiyorum. Polisler geçenlerde denizin dibinden bomba çıkardıklarını ve bu bombaların ETÖ ( sözde terör örgütü)'ye ait mühimmat olduğunu öne sürdüler. Aklım ve mantığım almıyor bunu. Diyelim ki Etö adlı bir terör örgütü var ve bunlar sahip oldukları silahları saklamak istiyorlar ve bunları da denize attılar. Peki denize silah atıldığını, diplerde silahlar olduğunu kim nasıl görmüş de ihbar etmiş, uzaktan birileri denize silah atıldığını nasıl anlayabilmişler? Velev ki gerçekten de bu silahlar varsayılan ETÖ'ye ait olduğunu düşünelim cezaevindeki tutuklu sanıklara ait olduğunu hangi delillerle ispat edecekler?Herhalde bu silahların faturası, irsaliyesi veya makbuzu Ergün Poyraz'a ait değildir? Bu sorumu yorumlayabilecek bir hukukçu varsa gerçekten merak ediyorum. Belki de bu silahları hükümetin gizli olarak kurduğu başka bir terör örgütü sağa sola saklayıp savcılara polislere ihbar edip bulmalarını sağlıyordur..Olamaz mı böyle bir ihtimal?

Bu soruşturmada dikkatimi çeken bir husus da sizin açıkladığınız konudur.Eldeki krokilerden, telefon kayıtlarından vs yola çıkıldığı söyleniyor haber bültenlerinde.Ancak bir insan koyduğu silahın nerede olduğunu krokiye mi çizer?Çizdiği krokiyi evinde mi saklar ? Hele de darbe gibi büyük bir eylemin peşindeyken...

Yürütülmekte olan dava hakkında fazla yorum yapılması sakıncalıdır.Ancak bizler de düşünmeden edemiyoruz...