Aldatma Sebebiyle Boşanma

Değerli hukukçu arkadaşlarrmızdan önemli bir konuda yardım almak istiyorum.Onbir yıldır evliyim,6 ve 2 yaşlarında iki çoçuğum var.Hasbelkader eşimin beni aldattığını öğrendim.Aşağı yukarı bir yıldır sürüyormuş ve telefon kayıtları,otel faturaları olmak üzere de bazı izler bırakmışlar,ben de bunlara ulaştım.Beraber olduğu şahıs da iki çocuklu birisi ve eşi bu ilşkiyi benden önce keşfettiği için boşanma davasını açtı,eşimin de adı zikredilmeye başladı.Bu arada ayaklarına dolaşacakya eşim gitmiş hakime benim imzamı taklit ederek ,benim adıma cep telefonu kullanıyor,telefonumun bu davada kullanılmasını istemiyorum diye dilekçe vermiş,yane sahte imzayla olayın boyutlarını büyütmemek için telefon kayıtlarını engellemiş.Ben bunu da dosyadan çıkarttırdım ve elimde,aynı zamanda otelde beraber kaldıklarını da kanıtlayabiliyorum.Bu otel olayı eylülde olmuş,benden eşim aralık ayında kendi kardeşi adına kıymetli bir mülk aldı çocukların geleceğini falan bahane ederek,benim sorum bu mülk sadakatsizlik,aldatma olayından sonra baskıyla benden aındı ve bunun şahitleri de var,tapu iptali yapılarak bana geri dönermi?Cocuklarım küçük olmasına karşın elimdekilerle mahkemye gidersem geri alıcam uğruna ilerye dönük psilolojilerinden endişeliyim,hakim bana velayetlerini verir mi?Mahkemeye imzamı taklit ederek kapatmaya çalışması ispat olurmu ve bana dfava açtığımda bütün bunlar bana neler sağlar öğrenmek istiyorum,şimdiden çok teşekkür ederim,saygılarımla.

Valla çok geçmiş olsun.

Sizin durumunuza en güzel yanıtı, sitemizin üyelerinden dardayım çok iyi cevap verebilir diye düşünüyorum.

Çünkü kendisi de aynı sizin gibi aldatılmış. Ve temmuzda son duruşması olacak onunda. Sizin konunuza çok iyi cevap vereceğinden eminim.

Bunun dışında eşinizin sizin imzanızı taklit ederek gsm hattı alması ve sora kapattırmaya çalışması konusunda yanlış bilgi vermek istemiyorum.

Ama tek bildiğim imza taklit etmek suçtur diye biliyorum. Hapis cezası da içerdiğini de biliyorum. Ama sahteciliğin çeşitli şekilleri var. Sizinkisi hangi maddeyi içerir, eşinizin imzanızı taklit etmesinden dolayı Türk ceza kanununun hangi maddesinden yargılanması gerekir bilemiyorum.

Ona ancak sitedeki avukatlarımız en iyi cevabı verebilir.

Eşiniz şu an sizin bu durumu farkettiğinizi bilmiyor sanırım öyle değil mi?

Evet şu anda bilmiyor,yakında davayı açıcam,insan çok zor şartlarda elde edilen aile mallarının eşler arasında üstelik aldatma gibi insanın onuruna vurulabilecek en büyük darbeyle kaybetme durumuna gelince,hayata ve insanlara olan inanç duygusunu yitiriyor.Birde bu mülk başkaları için kurulan bir hayalin parçası olunca,kaybetmemek için savaşmaktan başka çare kalmıyor,o da kısıtlı kurşunumuzla,kanunlar genelde biliyorsunuz kadınlarda yana,yaptıkları ihanetlar yanlarında kalıyor,sonraki yaşantıları için birde sponsor durumuna geliyorsunuz.

Alıntı:

---

Pawel rumuzlu üyeden alıntı

Evet şu anda bilmiyor,yakında davayı açıcam,insan çok zor şartlarda elde edilen aile mallarının eşler arasında üstelik aldatma gibi insanın onuruna vurulabilecek en büyük darbeyle kaybetme durumuna gelince,hayata ve insanlara olan inanç duygusunu yitiriyor.Birde bu mülk başkaları için kurulan bir hayalin parçası olunca,kaybetmemek için savaşmaktan başka çare kalmıyor,o da kısıtlı kurşunumuzla,kanunlar genelde biliyorsunuz kadınlarda yana,yaptıkları ihanetlar yanlarında kalıyor,sonraki yaşantıları için birde sponsor durumuna geliyorsunuz.

---

İşte bu sebeple davayı açmak için çok aceleci olmayın ve eşinize hiçbir şey hissettirmeyin.

Elinize ne kadar çok delil elde etmiş olursanız, eşinizi anlaşmalı boşanmaya ve haliyle bu bahsettiğiniz evi de tazminat niteliğinde alma şansınız yüksek olur.

Çünkü işin içinde eşinizin hem ailesine, hem akrabalarına hemde topluma rezil olma riski var. Bu sebeple siz önce elinize bir sürü delil elde edin, ondan sonra bu işi ortaya çıkartıp eşinizle anlaşmalı boşanmaya yanaştırmayı sağlayın derim.

Anlaşmalı boşanarak çok avantajınız olur.
Hem bahsettiğiniz o evi alma şansınız olur, hemde çocukların velayetini alma şansınız olur anlaşarak.Hemde çekişmeli boşanma süreci çok sancılı oluyor. Çocuklar geçici de olsa annede kalmasına karar veriyor hakim. Bir de nafaka ödemeniz gerekiyor dava sonuçlanana kadar. Çok yıpratıcı oluyor. Bir de anne çocukları doldurabilir. Genelde annelerin kozudur çocuklar. Babanız şöyle diyor, böyle diyor. Bizi attı, bize para göndermiyor, bizi sevmiyor, sizi de sevmiyor gibi yalan yanlış dolduruşlar olabilir.

Bu sebeple öncelikle elinize ne kadar çok delil alırsanız o kadar çabuk boşanırsınız anlaşmalı olarak.Ve sancısızca.

Ne tür deliller iyi olur. Mesela bu kişi ile beraber çekilmiş resim, video gibi. Telefon kayıtları zaten delildir. Bu deliller var diyorsunuz. Otel kayıtları var diyorsunuz.

Alıntı:

---

Pawel rumuzlu üyeden alıntı

Değerli hukukçu arkadaşlarrmızdan önemli bir konuda yardım almak istiyorum.Onbir yıldır evliyim,6 ve 2 yaşlarında iki çoçuğum var.Hasbelkader eşimin beni aldattığını öğrendim.Aşağı yukarı bir yıldır sürüyormuş ve telefon kayıtları,otel faturaları olmak üzere de bazı izler bırakmışlar,ben de bunlara ulaştım.Beraber olduğu şahıs da iki çocuklu birisi ve eşi bu ilşkiyi benden önce keşfettiği için boşanma davasını açtı,eşimin de adı zikredilmeye başladı.Bu arada ayaklarına dolaşacakya eşim gitmiş hakime benim imzamı taklit ederek ,benim adıma cep telefonu kullanıyor,telefonumun bu davada kullanılmasını istemiyorum diye dilekçe vermiş,yane sahte imzayla olayın boyutlarını büyütmemek için telefon kayıtlarını engellemiş.Ben bunu da dosyadan çıkarttırdım ve elimde,aynı zamanda otelde beraber kaldıklarını da kanıtlayabiliyorum.Bu otel olayı eylülde olmuş,benden eşim aralık ayında kendi kardeşi adına kıymetli bir mülk aldı çocukların geleceğini falan bahane ederek,benim sorum bu mülk sadakatsizlik,aldatma olayından sonra baskıyla benden aındı ve bunun şahitleri de var,tapu iptali yapılarak bana geri dönermi?Cocuklarım küçük olmasına karşın elimdekilerle mahkemye gidersem geri alıcam uğruna ilerye dönük psilolojilerinden endişeliyim,hakim bana velayetlerini verir mi?Mahkemeye imzamı taklit ederek kapatmaya çalışması ispat olurmu ve bana dfava açtığımda bütün bunlar bana neler sağlar öğrenmek istiyorum,şimdiden çok teşekkür ederim,saygılarımla.

---

Öncelikle geçmiş olsun. inanın geçecek. Sakin olun işiniz çok kolay..
Herhangi bir deliliniz olmadan da bu davayı açabilecke durumdasınız. Tek yapmanız gereken adamın karısının açmış olduğu dava dosyasını delil olarak göstermenizdir. O dosyada bulunan deliller zaten sizin eşinizin adını da içermektedir. Eşiniz o davada dava konusudur. Sizin açacağınız davaya bakacak olan hakim o dava dosyasını getirtecek ve inceleyecek. Hatta sadece karar tutanaklarını okuması bile yetecektir.
Ama siz diğer yandan kendi delillerinizi ve tanıklarınızıda koyun tabi dosyaya, otel faturaları, diğer dava dosyasındaki dilekçe, sahte imzalı belgeler vs.
Adamı ve karısınıda tanık olarak yazdırın.
Sizden bir mülkün alındığını yazmışsınız. herşey yasal olduğu için çok bir şey yapabileceğiniz sanmıyorum ama size şunu önereyim, mal davasında bu durumu belirtin.
Bu arada o mülkünüzün rayiç değerinin 2 katı bir tazminat talebi ile karşı taraf (yani adama) Borçlar Kanunu 41/2 (haksız fiil) nedeni ile (yargıtay kararını size gönderirim) dava açın. O dava da da karşı tarafın içinde olduğu boşanma davası dosyası ve kendi dava dosyanızı delil olarak bildirin.
Kaybettiğiniz mülkün bedelini bu taraftan alabilirsiniz belki. Çocuklarınızın velayetlerini isteyin ama çok da umutlu olmayın vermeyebilir hakim.
Yeniden geçmiş olsun..

Çok teşekkür ederim bana güç ve sabır veren sözleriniz için sevgili arkadaşlar,yargıtay kararlnl bir ara gönderirseniz memnun olurum,bu günlerde davayı açlcam,yeterince kendimi beklemişhissediyorum,tekrar çok teşekkürler.

Alıntı:

---

Pawel rumuzlu üyeden alıntı

Çok teşekkür ederim bana güç ve sabır veren sözleriniz için sevgili arkadaşlar,yargıtay kararlnl bir ara gönderirseniz memnun olurum,bu günlerde davayı açlcam,yeterince kendimi beklemişhissediyorum,tekrar çok teşekkürler.

---

Yargıtay kararlarını mı? Boşanma konusundaki tüm yargıtay kararlarını arıyorsanız bir kitapçıdan alabilirsiniz.

Ayrıca eşinize bu konuyu açıklamadan önce iyi bir avukatla görüşüp vekalet verip öyle eşinize söyleyin derim. Avukatınıza gittiğinizde elinizdeki delillerin neler olduğunu görsün. Ona göre size ne zaman dava açılacağını söylesin.

Çok teşekkür ederim yardımınız için,aynen sizin söylediklerinizi uyguluyorum.Önümüzdeki hafta dava açılacak,akabinde avukatım eşimi karşısına alıp durum budur diyerek istediğimiz koşullarda anlaşmayı boşanmayı teklif edecek.Kısa bir süre düşünme payından sonra elimde ne varsa kullanıp bu işi daha fazla hayatımın en önemli konusu olmasına izin vermeden noktalayacağım.Tekrar teşekkür ederim yalnız bırakmadığınız için,

Alıntı:

---

Pawel rumuzlu üyeden alıntı

Çok teşekkür ederim yardımınız için,aynen sizin söylediklerinizi uyguluyorum.Önümüzdeki hafta dava açılacak,akabinde avukatım eşimi karşısına alıp durum budur diyerek istediğimiz koşullarda anlaşmayı boşanmayı teklif edecek.Kısa bir süre düşünme payından sonra elimde ne varsa kullanıp bu işi daha fazla hayatımın en önemli konusu olmasına izin vermeden noktalayacağım.Tekrar teşekkür ederim yalnız bırakmadığınız için,

---

En güzeli zaten anlaşmalı boşanmak eşiniz içinde. Çünkü siz elinizdeki tüm aldatma belgelerini ortaya koyarsanız eşiniz ailesine, çevresine karşı çok madur olur.

Anlaşmaa protokolüne temyizden feragat, tazminatlardan, mallardan feragat gibi maddeleri eklemeyi unutmayın. İmzalarken de tekrardan okuyun. Ne olur ne olmaz diye.

Tedbir tedbirdir.

Ayrıca bir konuda çok ciddi bir ikazım olacak size nacizane.

Çocuklarınız konusunda sizin velayeti almak istediğinizi biliyorum.
Bu forumda bir çok baba, boşanırken annede olan çocuklarını görememekten yakınmaktalar.
Eşinizle boşanıyor olmanız, eşinizin çocuklarına olan sorumluluklarını ya da eşinizin çocuklarınızı alması, görmesi, sevgi göstermesine mani değil.
Lütfen bu konuda hassas olun olur mu?
Asla gaddar bir baba olmayın.
Eşinizin sizi aldatmış olmasının cezasını çocuklarını görememek şeklinde kafanızda yorumlamayın olur mu?
Sizde bir anne-baba kuzususunuz öyle değil mi?
Sizde annenizi babanızı ayıramazsınız.
Çocuklarınız annesini de sevsinler, babasını da sevsinler.
Onların psikolojilerini lütfen önde tutun olur mu?
Okul hayatlarında ve sonrasında çok eksik hissederler kendilerini yoksa.

Ben size daha net bir örnek vermek istiyorum.

Benim annemin akrabalarımdan birisi boşanmıştı bundan 10 yıl kadar evvel.
Hatta kızı da kaçırarak evlenmişti.
Sonra bir kızları dünyaya geldi.
Ama boşandılar ve kızları daha kundakta iken boşandılar.
Medenice tek celsede.
Kundakta iken bebek düşünün.
Neyse bu kız bebek büyüdükçe anne-baba bilmeye başlıyor haliyle.
Kız, ben babamı özledim diyince apar-topar babaya götürülüyordu.
Babada iken ben annemi özledim diyince anneye götürülüyordu
Bir gün içinde 7-8 kere götürüp getirdikleri oluyormuş düşünün.
İşte gerçek anne-baba duyarlılığı budur.
Çocuğunuz herşeyden önce gelir.
Bu örnekteki kişilerde boşandılar medenice, ama asla çocuğu birbirlerine koz kullanmadılar.

Çok haklısınız sayın Denizblk,beni bu kadar aydır bu sıkıntıyla yaşamama sebep zaten çocuklarım,hatta yine de yaşlar çok küçük olduğu için annede kalmasına göz yummak zorundayım.Geçiş süreci sizin de şahit olduğunuz gibi en az sancıyla geçmesi lazım.Onların kendileriyle hiç ilgisi olmayan bir olaylar zincirinden dolayı herhangi bir bedel ödemelerini istemiyorum.Çok teşekkür ederim yerinde uyrılarınız için,hepsini aklımda tutacağım.

Alıntı:

---

Pawel rumuzlu üyeden alıntı

Çok haklısınız sayın Denizblk,beni bu kadar aydır bu sıkıntıyla yaşamama sebep zaten çocuklarım,hatta yine de yaşlar çok küçük olduğu için annede kalmasına göz yummak zorundayım.Geçiş süreci sizin de şahit olduğunuz gibi en az sancıyla geçmesi lazım.Onların kendileriyle hiç ilgisi olmayan bir olaylar zincirinden dolayı herhangi bir bedel ödemelerini istemiyorum.Çok teşekkür ederim yerinde uyrılarınız için,hepsini aklımda tutacağım.

---

Böyle sorumlu ve iyi bir babaları olduğu için çocuklarınız çok şanslı.

Sayın Pawel, aklıma çok önemli bir konu daha geldi.

Eşinizle olan ayrılığınızı 6 yaşındaki çocuğunuza açıklama kısmı.
Bu çok önemli bir ayrıntı.
Bu konuda eşinizle beraber güzel bir şekilde açıklamalısınız.

Google arama motoruna BOŞANMA VE ÇOCUK diye yazıp, ekranınıza çıkan bu konudaki linkleri okumanızı tavsiye ediyorum. Çocuğunuz okul çağında ve herşeyi anlayabilecek çok hassas bir yaşta. O yüzden burada yazanları okuyun lütfen. Hatta imkanınız varsa bir çocuk psikiyatırına gidip ne yapmamız gerek diye sorup geniş bilgi alın derim.

Çocuğunuz bu dönemi en az hasarla atlatsın.

Sayın Denizblk teşekkür ederim yerinde uyarılarınız için,en önemli konulara karşı çok hassas yaklaşıyor ve bunları hatırlatıyorsunuz.Dediğiniz yolu da deneyeceğim,çünkü oğlum sanırım ters birşeylar olduğunu hissediyor ve olanlara anlam veremese de bana olağanüstü şsekilde düşmeye başladı.İnşallah en az hasarla yanlarında daha fazla kaliteli zaman geçirerek huzurlu olmalarını sağlayacağım,tekrar ilginiz için teşekkür ederm.

Alıntı:

---

Pawel rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Denizblk teşekkür ederim yerinde uyarılarınız için,en önemli konulara karşı çok hassas yaklaşıyor ve bunları hatırlatıyorsunuz.Dediğiniz yolu da deneyeceğim,çünkü oğlum sanırım ters birşeylar olduğunu hissediyor ve olanlara anlam veremese de bana olağanüstü şsekilde düşmeye başladı.İnşallah en az hasarla yanlarında daha fazla kaliteli zaman geçirerek huzurlu olmalarını sağlayacağım,tekrar ilginiz için teşekkür ederm.

---

Rica ederim.
Çocuklarınız bu hayattaki en önemli varlıklarınız. Ben evli ve anne olmasamda, bu sitede bu konuda çok şeyler okudum.

EYS(Ebebeyne Yabancılaşma Sendromu) Sendromu hakkında çok şey okudum. Sizinde okumanızı tavsiye ederim. Ana sayfanın en üstünde bu konu ile ilgili bir yazıyı okuyabilirsiniz.

Alıntı:

---

Pawel rumuzlu üyeden alıntı

....Onların kendileriyle hiç ilgisi olmayan bir olaylar zincirinden dolayı herhangi bir bedel ödemelerini istemiyorum....

---

Çocuklarınız kendilerini doğrudan ilgilendiren ve ilgilendirecek olan bu olaylar zincirinde hayatları boyunca ödeyebilecekleri en büyük bedeli ödeyecekler sayın üye..
50 yaşına geldiklerinde bile anne, baba, aile , mutluluk, gibi konular geçtiğinde burunlarının direkleri sızlayacak.
Ve ne yazık ki sadakatsizliğe uğrayan yasal eşlerin en büyük hatası, kendilerine ve çocuklarına biçilen bu statüyü her nedense sessizce ve tevekkülle kabullenmeleridir. Sanki hata kendilerininmiş, sanki kendileri yanlış yapmışcasına sessizce olaylar sahnesinden uzaklaşmak ve meydanı onursuzluğa bırakmak oluyor ilk yaptıkalrı şey.
Hani o çocuklarımız bedel ödemesin, aman duyulursa ne yaparım korkusunu yasal eş yaşıyorya ? aymazlığı, onursuzluğu ile yuva dağıtan zat-ı muhteremlere farkında olmadan prim veriliyor. O kadar cesaretleniyorlar ki yaşadıkları gayri ahlaki beraberlikleri; hayatın rutin bir uygulaması, sıradan bir olayı gibi lanse edebiliyor, hatta hani o aman etkilenmesinler üzülmesinler diye yanlarına bırakılan masum çocuklara bile bu yaşam biçimini ve felsefesini hayatın en doğrusu olarak anlatıyorlar.
Dikkatimi çeken bir istatistki veri..paylaşayım istedim.. Erkeğin sadakatsiz olduğu durumlarda genellikle olay Aile Mahkemelerinde kadın lehine tazminat + nafaka + velayet ile sonuçlanıyor. Bu tür davaların sayısı oldukça fazla
ancak..
Kadın sadakatsiz durumlarda Aile Mahkemesine yansıyan dava çok az, ya da bu tür durumlarda genellikle Ağır Cezada sonlanıyor. Erkek ya yaralıyor ya öldürüyor.
Oysa bu ülkede eşini aldatan kadın sayısı o kadar çok ki..
Ne yazık ki sayın üye.. kendisine yapılan bu adaletsizliğe ses çıkartmayan, hata kendisinde imiş gibi sessizce çekilip giden, yetmedi çocuklarını, malını, mülkünü veren haklı ve mağdur olmasına rağmen yaşadıklarını sineye çeken yasal eşler nedeni ile gerçekten hak sahibi olanlar bu toplumda da mahkeme önlerinde de beklenen sonuçları alamıyorlar. Bu forumda haklı olduğu halde haklılığını ispatlayamayan, arkasında destek bulamayan, elindeki delilleri kullanamayan nice üye var.
Kadının sadakatsiz olduğu durumlar mahkemelere çokca yansımalı ki, yaşadıkları gayri ahlaki beraberlikler yüzünden birilerinin canları yanmalı ki, tazminat, nafaka, velayetler kaybedilmeli ki, benzer ilişkileri yaşama hevesinde olanlar 2 kere düşünebilsin. Sağlıklı doğru dürüst toplumlar ancak bu şekilde oluşturulabilir. Erdemli kişilikli şerefli evlatlar ancak bu şekilde yetiştirilebilir.
Kadın tüm taşıyıcılığına erkeğe tabiiliğine, ezilmişliğine, sömürülmüşlüğüne rağmen aldatıldığında mahkeme kapısında hesap sorabiliyorsa, erkekte aynı şekilde kadına bu hesabı sorabilmeli,
Aldatılan ve kendisine yapılan bu hakarete ve kendisine biçilen bu statüye sessiz kalan bir erkek, "ben erdemli, nitelikli, kişilikli, onurlu, şerefli, namuslu evlat yetiştiriyorum" deme hakkına sahip değildir. Şerefle bitirilmesi gereken tek görev hayattır. Kendi değerlerine sahip çıkamayacak kadar aciz bir insanın bir başkasına bu değerlerin ulvi ve yüce olduğunu anlatması beklenemez.
Bir gün buna benzer bir ders vermeye kalkıldığında çocuk sorar.." bana erdemli olmanın şerefe sahip çıkmanın değerlerini anlatıyorsunda, sen sana ait bu değerlere ne kadar sahip çıkabildin"

Sahi aldatılan eşler bizi biz yapan değerlere ne kadar sahip çıkıyoruz?
Bu uğurda mücadele verenlerimizin sayısı ne kadar?
% kaçımız hesaplaştık da % kaçımız kuyruğumuzu bacaklarımızın arasına soktuk ?

Sanırım evlatlarımıza verebileceğimiz en büyük ceza, kaderimize razı olmamız, bize ve evlatlarımıza reva görülen statü ve yaşam biçimini tabir caizse kuyruğumuzu bacaklarımızın arasına sıkıştırarak kabullenmek olacaktır.
Yaşama dair olumsuz ve onları zorlayacak diğer herşeye direnç göstermeleri ve başarılı olabilmeleri için, önce insanı insan yapan değerlerinin sağlam olması gerekiyor. Ve sahiplenlemeleri gereken değerlerin yaşamda nasıl vücut bulduğunu, bir insanın üzerinde nasıl durduğunu görebilecekleri 2 model var.. Birisi anne, diğeri baba.. Vitrindeki manken gibi..
Evlatlarımızın hayatında basit birer konu mankeni olmadığımızı asla unutmayalım. Unutturmayalım..
Saygılarımla..

Sayın Dardayım söyledikleriniz o kadar doğru ve yapilması asıl gereken şeyler ki aslında haykırmak istiyorum, bu rezilliği ortaya koyup namus,vefa,dirayet,sevgi,saygı,ıffet duygularına bu yaşatılanın ne kadar ters düştüğünün hesabını avaz avaz ve de örnek olacak şekilde sormak istiyorum.Beni bundan alikoyan taraf çocuklarımızı o kadar el bebek gül bebek,hayatta hiçbir kötülüğü göstermeden,bunların neden,neyin eksikliğinden kaynaklandığını onlara izah edemeden büyütüyoruz ki,bir travma durumunda bunları atlatacaklarına inanamıyoruz.Bu aslında onları hayatın farklı bir gerçeğinden de uzak tutmamız anlamına geliyor.Onları çok güçlü bir şekilde olaylara doğru tepkiler verme yetisini geliştirmeye çalışmak yerine sorunlardan ve üzüntülerden ızole ediyoruz.Ben şahsım adına çocuklarım biraz daha büyük olsaydı,bu yaşananları onların da anlayacağı bir düzeye getirip,annenin hala anneleri olduğunu atlamadan bu süreci yaşardım,ama biliyorumki etrafımızda bunları duymaya hazır değil.Yarın ilerdeki günlerde bu insanlar benim çocuklarımı belki parmaklarıyla gösterip hatırlatacaklar onlara,biliyorsunuz çocuklar büyüklere göre kat be kat daha acımasızdır.Belki temas içinde bulunulan diğer aileler farklı zamanlarda ilginç tepkilerle büsbütün hayatlarını zorlaştıracaklar,dediğim gibi birçoğumuz için bunlar kabus boyutunda.
Hepsini şöyle bir topladığımızda sadakatsizilk gibi çok önemli bir meseleyi bile tam anlamıyla aldatanın yanında kalmasın diyerek ortaya koyamıyoruz yazık ki,bu şiddeti azalana kadar yara olarak kalacak,fakat gördüğüm bir şey var,aldatma toplumda çok yaygınlaştı,birbirlerimizde o kadar kopuk ve uzağız ki ızdıraplarımızı bile konuşup adını koyamıyoruz,karşımızdaki zamanında sevdiğimiz insanı ezip geçiyor,arkamıza dahi bakmıyoruz.Allah akıl fikir versin demekten başka birşey bulamıyorum.
Kıymetli Dardayım,Denizblk ve diğer forumu takip eden arkadaşlar,tekrar çok teşekkür ederim sahipsiz ve ilgisiz bırakmadığınız için,hergün inanın gözüm buralarda,mutlu ve keyifli günler dileğiyle.

Sayın Pawel aklıma yine birşey geldi.

Önümüzdeki günlerde eşinize avukatınızla beraber durumu açıklayacağınızı yazmıştınız.

Buna istinaden birşey aklıma geldi.
Diyelim ki eşinize bu durumu açıkladıktan sonra, eşiniz pişmanlığını dile getirip boşanmak istemediğini ve sizi sevdiğini dile getirdi,yani sizi boşanmaktan vazgeçirmek için çabaladı,ağladı,kendisine bir şans daha vermenizi istedi,yalvardı ve eşinize bir şans daha vermek istediniz, diyelim ki diyorum zaten, işte bu durumda şart koşun eşinize.

Bahsettiğiniz evi hemen üstünüze isteyin, bir de hemen o gün mal ayrılığı anlaşması imzalatın noterden. Avukatınız bu konuda gerekeni yapar. Ama o gün bu işi sıcağı sıcağına bitirin diye düşünüyorum.

Önceden olabilecek olasılıkları düşünüp ona göre B-C planları yapmakta fayda var diye düşünüyorum. O gün bunları açıkladığınızda neler olabileceğini kimse bilemez. Ama değişik olasılıklara göre neler yapabileceğinizi gözden geçirmelisiniz.

Sayın Denizblk bende sizin gibi B-C planlarını düşünüyorum sürekli,karşı tarafın yüzsüzlük yapma ihtimali fazla olduğu için kabul ettirmek tereyağından kıl çeker gibi olmayacaktır.İllaki bu süreçte işin boyutlarını küçültmeye,bana saldırmaya çalışacaktır,hepsine kendimi hazırlıyorum.Avukatım bu görüşmeyi benim olmadığım bir ortamda yapacak,diğer türlü en başında birbirimize gireriz.Tavsiyelerinizi can kulağıyla dinliyorum.

Alıntı:

---

Pawel rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Denizblk bende sizin gibi B-C planlarını düşünüyorum sürekli,karşı tarafın yüzsüzlük yapma ihtimali fazla olduğu için kabul ettirmek tereyağından kıl çeker gibi olmayacaktır.İllaki bu süreçte işin boyutlarını küçültmeye,bana saldırmaya çalışacaktır,hepsine kendimi hazırlıyorum.Avukatım bu görüşmeyi benim olmadığım bir ortamda yapacak,diğer türlü en başında birbirimize gireriz.Tavsiyelerinizi can kulağıyla dinliyorum.

---

Avukattan çıkınca muhakkak yüzyüze geleceksiniz. Lütfen sinirlerinize hakim olun olur mu?

Ve lütfen mümkünse ilk yüzyüze geleceğiniz zamanda yanınızda birisi olsun. Bana hakaret etti, dövdü gibi iftiralara maruz kalmayın diye.
Gider kendisini dövdürür, sonra gider polise şikayer eder kocam beni dövdü, darp etti diye, çaresiz bir insanın kaybedecek şeyi de yoktur, herşeyi yapabilir. Herşeyi göze alabilir. Böyle iftiralar yaşamamak için evinizde sizinle bir yakınınız kalsın mesela. Bilemiyorum kim olabilir. 18 yaşından büyük bir aile büyüğünüz, hatta ilk karşı karşıya geldiğinizde ses kaydı yapın derim. Karşılıklı olan konuşmanızı ses kaydına alın derim. Her zaman tetikte olun ve sakın hakaret,küfür etmeyin.Boşanma davalarında bu da bir kusurdur çünkü.

Kafamda fikirler yürütüyorum. Siz ağrısız,sızısız şekilde bitirmek istiyorsunuz bunu ama çok şeylerde de karşılaşabilirsiniz.

Sayın Denizblk,haklısınız savunmaya geçen kişi herşeyi yapar inkar adına,çok büyük tepkiler bekliyorum.Şu anda benim planlarımı bilmiyor ve çok rahat,sanki dünyasında yokmuşum gibi davranıyor,benden almayı planladığı mülkler sanırım onu gelecek planlarını aydınlatıyor.Haftaya büyük şok yaşayacak,bende haklı davama start vericem.

Alıntı:

---

dardayım rumuzlu üyeden alıntı

Sizden bir mülkün alındığını yazmışsınız. herşey yasal olduğu için çok bir şey yapabileceğiniz sanmıyorum ama size şunu önereyim, mal davasında bu durumu belirtin.
Bu arada o mülkünüzün rayiç değerinin 2 katı bir tazminat talebi ile karşı taraf (yani adama) Borçlar Kanunu 41/2 (haksız fiil) nedeni ile (yargıtay kararını size gönderirim) dava açın. O dava da da karşı tarafın içinde olduğu boşanma davası dosyası ve kendi dava dosyanızı delil olarak bildirin.
Kaybettiğiniz mülkün bedelini bu taraftan alabilirsiniz belki. Çocuklarınızın velayetlerini isteyin ama çok da umutlu olmayın vermeyebilir hakim.
Yeniden geçmiş olsun..

---

Sayın dardayım, sanırım benim sorunumla hemen hemen aynı. Belki ben de açabilirim, rica etsem bu bahsettiğiniz kanun ve yargıtay kararını bana da gönderebilir misiniz? ya da buraya koyabilir misiniz?
Teşekkür ederim.