Boşanmada 3 yıllık ayrılık süresi

Herkese merhaba, kafama takılan ve pek fazla hukukçunun dile getirmediği bir durum var.MK 164/son maddesine dayanarak boşanma davası açılırsa, 3 yıllık fiili ayrılıkta evlilik birliğinin oluşmasına engel olan tarafın dava açamayacağı veya açarsa redolunması gerektiği yazıyor. Ama birçok hukukçu 3 yıllık ayrılık süresi bitiminde hakimin kusurlu tarafa bakmazsızın boşanma kararı vereceğini söylüyor. O zaman zengin biriyle evlenip 3 yıl ayrı yaşayan ve biraraya gelmekten kaçınan birisi çok kolay boşanıp malının mülkünün yarısına sahip olamaz mı?Bu kanunun bu şekilde uygulanması haksız bir durum oluşturmuyormu? Bu konuda bilgisi olan hukukçu varsa ve paylaşırsa sevinirim.

Dürüstlük ilkesine aykırı olduğundan kimse böyle bir şey yapamaz.Unutmamak gerekir ki başlangıç hükümleri bağlayıcıdır.

Yani sizin görüşünüze göre de evlilik birliğine mani olan eşin açtığı davanın redolması mümkün olabilir mi o zaman?

MADDE 166.- Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hâllerde, davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bununla beraber bu itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.
Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.
Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir.

Bahsettiğiniz kanun maddesi (MK 164 son) terke dayalı ayrılık süresi 3 yıllık süre filan yok bildiğim kadarıyla karıştırıyomuyuz birimiz?

Evet sanırım 166 denmek istenmiş

Alıntı:

---

Veysel Demir rumuzlu üyeden alıntı

Evet sanırım 166 denmek istenmiş

---

Veysel Bey ben 166/4 maddesinden bahsediyorum. Yani reddedilen bir boşanma davasının ardından 3 yıllık bekleme süresinden sonra açılacak dava ile ilgili görüş almak istiyordum. Saygılarımla

Alıntı:

---

muratbayram1984 rumuzlu üyeden alıntı

Veysel Bey ben 166/4 maddesinden bahsediyorum. Yani reddedilen bir boşanma davasının ardından 3 yıllık bekleme süresinden sonra açılacak dava ile ilgili görüş almak istiyordum. Saygılarımla

---

Pardon Veysel bey sanırım 164/son olacaktı. Avukat olmadığım için rakamları karıştırmış olabilirim.Kusura bakmayın. Meşhur 164/son maddesi yani..

Arkadaş 164 terke dayalıdır 166 son ise boşanma davasında ayrılık kararı verilmesi ile ilgilidir. Senin durumun terk ile mi ilgili yoksa ayrılık davası verildi onunla mı ilgili?
IV. Terk

MADDE 164.- Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır.

Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.

Engin Bey dava reddedildi. Ama eşimin avukatı bana "nasıl olsa 3 yıl sonra boşanacaksınız "diye baskı yapıyor. Yani eşimin 3 yıl evine dönmeyeceğini ve ben ne yaparsam yapayım evliliğimizi tekrar kurmamıza engel olacağını bu şekilde benden boşanacağını söylüyor. Bu mümkün müdür ? Aramızda hiçbir kavga dövüş vs yok. Sayglarımla

O halde senin MK 164 le ne alakan var?

İlk davada ayrılığa karar verilmesinden sonra açılan boşanma davalarında MK 172 son "Boşanmanın sonuçları düzenlenirken ilk davada isptalanmış olan olaylar ve ayrılık süresinde ortaya çıkan durumlar göz önünde tutulur" hükmü 166 son için de muteber olurmu kestiremiyorum ama "hakkın kötüye kullanılması" da medeni kanunda yer alan bir prensiptir.
Boşanmaya karar verse de hakim sonuçlarını düzenlerken 172 son kaale alınır gibi geliyor bana. Geçmiş olsun

Teşekkür ederim Engin bey yüreğimi ferahlattınız. Demek ki eşimle aramızda boşanma sebeplerinden hiç biri olmasa da 166/son maddesine göre boşanma talep ederse hakkın kötüye kullanılması anlamına gelebilir diye yorumlanabilir. O halde 172 /son maddesine dayanarak savunma yapılabilir galiba.

Bu benim yorumum takibe devam edin başka yorumlar gelebilir onlardan da istifade edin. Esenkalın

Teşekkür ederim Engin Bey, anladığım kadarıyla medeni kanunda hakkın kötüye kullanılmasını engelleyen hükümler de var. hakkın kötüye kullanılmasını engelleyen ilgili maddeyi hatırlıyorsanız yazarsanız bir incelemek istiyorum.

Buyrun Sn. Profesör

B. Hukukî ilişkilerin kapsamı

I. Dürüst davranma

MADDE 2.- Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.

Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.

II. İyiniyet

MADDE 3.- Kanunun iyiniyete hukukî bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır.

Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz.

III. Hâkimin takdir yetkisi

MADDE 4.- Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.

Alıntı:

---

Av.Engin Oğuz rumuzlu üyeden alıntı

Buyrun Sn. Profesör

B. Hukukî ilişkilerin kapsamı

I. Dürüst davranma

MADDE 2.- Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır.

Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.

II. İyiniyet

MADDE 3.- Kanunun iyiniyete hukukî bir sonuç bağladığı durumlarda, asıl olan iyiniyetin varlığıdır.

Ancak, durumun gereklerine göre kendisinden beklenen özeni göstermeyen kimse iyiniyet iddiasında bulunamaz.

III. Hâkimin takdir yetkisi

MADDE 4.- Kanunun takdir yetkisi tanıdığı veya durumun gereklerini ya da haklı sebepleri göz önünde tutmayı emrettiği konularda hâkim, hukuka ve hakkaniyete göre karar verir.

---

Engin Bey demek ki eşim 3 yıl sonra 166/son maddesine dayanarak boşanma talebinde bulunursa iyi niyet prensibini ''Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz'' kanun maddesine dayandırarak savunabiliriz görüşü mantıklı geliyor.