Merhabalar,
Türkiye'deki holdinglere sağlanan vergi avantajları hakkında bilginiz var mı? Uzun zamandır bunu araştırıyorum ve herhangi bir sonuca ulaşamadım.
Teşekkürler
Av.Hande Kıstak
Printable View
Merhabalar,
Türkiye'deki holdinglere sağlanan vergi avantajları hakkında bilginiz var mı? Uzun zamandır bunu araştırıyorum ve herhangi bir sonuca ulaşamadım.
Teşekkürler
Av.Hande Kıstak
Ben bir holdingin muhasebe müdürlüğünü yapıyorum.Ancak ne yazık ki Türkiyede Holdinglere hiç bir vergi avantajı yok.. Grup içi firmalar birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyerek vergileri minimize etme yoluna gidiyorlar.Ancak bu uygulamalar yasal değil.
S.M.Mali Müşavir
Selçuk GÜLTEN
Tam olarak ne öğrenmek istediğinizi yazarsanız size daha fazla yardımcı olabilirim.
Müvekkilime bu konuda bilgi vermem gerektiği için araştırma yapıyorum, vergi kanunu ve diğer yasal düzenlemelere bakıyorum. O yüzden belli bir şey aradığımı söyleyemem, genel olarak Türk mevzuatındaki duruma bakıyorum. İlginiz ve yanıtınız için teşekkür ederim.
[QUOTE=handek;273115]Müvekkilime bu konuda bilgi vermem gerektiği için araştırma yapıyorum, vergi kanunu ve diğer yasal düzenlemelere bakıyorum. O yüzden belli bir şey aradığımı söyleyemem, genel olarak Türk mevzuatındaki duruma bakıyorum. İlginiz ve yanıtınız için teşekkür ederim.[/QUOT
Pek fazla kaynak bulabileceğinizi sanmıyorum. Bende ilk çalışmaya başladığım yıllarda Holdinglerde muhasebe vergi ve diğer hukusal düzenlemeler üzerine araştıerma yapmıştım. Pek fazla bir kaynağa rastlayamadım. Genelde bu tip işletmelerdeki işleyiş ve işlemler deneyim yolu ile aktarılıyor...
Konu ile doğrudan ya da dolaylı ilişkisi olan çok sayıda yüksek lisans ve doktora çalışması var. Çoğu devam ettiğinden ya da basılmadığından piyasaya çıkmış pek fazla kitap olamayabilir.
Ama çok sayıda makale bulmak mümkün.
Ayrıca üniversitelerin vergi - mali hukuk araştırma merkezlerine mail atılarak araştırmacılarla direk temas kurulabilir.
Kolaylıklar dilerim.
HOLDİNG YAPILANMASININ VERGİSEL BOYUTU
HAKKINDA DEĞERLENDİRMELER*
Ercan ALPTÜRK-Yeminli Mali Müşavir, İSTANBUL YMM Odası-2209
[ I-GİRİŞ:
Türk Ticaret Kanunu’nun 466’ncı maddesinde ,holdinglerin gayelerinin esas itibarıyle başka işletmelere iştirak etmek olduğu belirtilmiştir. Bunun dışında,holdinglerle ilgili olarak,yasal bir düzenleme mevcut değildir.Esas olarak,holding şirketler doğrudan doğruya ticari ve sınai bir faaliyette bulunmazlar,başka şirketleri kontrol altına almayı hedeflemişlerdir. Söz konusu kontrol,diğer bir şirketin sermayesinin yarıdan fazlasına sahip olmayı ifade edebilir.
Bir anlamda,holding şirketleri,iştirak olunan şirketleri denetleyerek organize etmekte böylelikle bir üst yapı özelliğine sahip olmaktadır.Holding ve ona bağlı kuruluşlardaki etkinliğin ortaya çıkması ana işletmenin ya da ortaklarının yavru işletmelerin oy hakkı çoğunluğuna sahip olmasıyla gerçekleşmektedir.Holdingleşmenin en büyük yararı daha çok ortaklar ve yönetim açısından geçerli olmakla birlikte,mali tabloların birleştirilerek ortaklara ve üçüncü kişilere bilgi vermek amacının da ön planda tutulduğunu söyleyebiliriz.
Holdingleri tröst veya kartel gibi diğer birleşme tiplerinden ayıran en önemli özellik;bağlı şirketlerin hukuksal bir kişiliğe ve bağımsızlığa sahip olmasıdır.Holding, mülkiyet edinme,kontrol ve idare işlevlerini şirketlerin hisse senetlerine sahip olarak gerçekleştirmektedir.İlke olarak,holdingler anonim şirket statüsünde kurulmaktadırlar,dolayısıyla anonim
şirketlere uygulanan vergi kanunlarına ilişkin hükümler holdinglere de aynı şekilde uygulanmaktadır.
II-HOLDİNG VE GRUP ŞİRKETLER İLİŞKİLERİ:
Holdingler,sahip oldukları hisse senetleri ile diğer şirketlerin yönetiminde bir fazla oy sağladıklarında bu şirketlerin kontrol ve idaresine egemen olmaktadırlar.Çok sayıda küçük hissedarın mevcut olduğu şirketlerde holdingin oylu hisseleri elde ederek yönetimde etkin rol oynamaları mümkündür.Holding içerisindeki şirketlerin değişik alanlara yayılması
sonucunda iştiraklerden birinin karının diğerinin zararının kapatılması yönünde kullanılması sağlanabilmektedir.
Ticari hayatta holding ile grup şirketler arasındaki ilişkinin en bariz örneği holding genel giderlerinin bağlı şirketlere aktarımı ile finansman masraflarının yansıtılması biçiminde ortaya çıkmaktadır.Söz konusu aktarım ve yansıtmaya ilişkin olarak ortaya iki farklı durum çıkmaktadır.Birincisi aktarılan giderlerin sadece bir veya belirli bir şirket için yapılan masrafların durumu olup,ikincisi de holdingin tüm şirketlerini ilgilendiren genel idare giderlerinin paylaştırılmasıdır.Holdingler veya aynı gruba dahil diğer şirketler yurt içinden veya yurt dışından temin ettikleri kredileri diğer şirketlere kullandırabilmektedirler.Söz konusu krediler döviz kredisi veya Türk lirası cinsinden olabilmektedir.Prensip olarak,alınan kredi bir başka şirkete aktarıldığı zaman bu krediden doğan tüm masrafların da o şirkete aktarılması gerekmektedir.Döviz kredisinin değerlemesinden oluşacak kur farklarında krediyi kullanan şirkette gider ,kullandıran şirkette ise gelir kaydedilmesi gerekmektedir.Ayrıca gerek Türk lirası gerekse döviz kredilerinde olsun oluşacak faizlerin fatura düzenlenerek krediyi kullanan şirkete aktarılması gerekmektedir.
Alınan kredinin bağlı şirkete aynen kullandırılmasına rağmen kullandırılan krediye ilişkin finansman giderlerinin kullanana yansıtılmaması durumunda finansman giderlerinin kabul edilmeyecektir.
II-HOLDİNG VE GRUP ŞİRKETLER İLİŞKİLERİ:
Holdingler,sahip oldukları hisse senetleri ile diğer şirketlerin yönetiminde bir fazla oy sağladıklarında bu şirketlerin kontrol ve idaresine egemen olmaktadırlar.Çok sayıda küçük hissedarın mevcut olduğu şirketlerde holdingin oylu hisseleri elde ederek yönetimde etkin rol oynamaları mümkündür.Holding içerisindeki şirketlerin değişik alanlara yayılması
sonucunda iştiraklerden birinin karının diğerinin zararının kapatılması yönünde kullanılması sağlanabilmektedir.
Ticari hayatta holding ile grup şirketler arasındaki ilişkinin en bariz örneği holding genel giderlerinin bağlı şirketlere aktarımı ile finansman masraflarının yansıtılması biçiminde ortaya çıkmaktadır.Söz konusu aktarım ve yansıtmaya ilişkin olarak ortaya iki farklı durum çıkmaktadır.Birincisi aktarılan giderlerin sadece bir veya belirli bir şirket için yapılan masrafların durumu olup,ikincisi de holdingin tüm şirketlerini ilgilendiren genel idare giderlerinin paylaştırılmasıdır.Holdingler veya aynı gruba dahil diğer şirketler yurt içinden veya yurt dışından temin ettikleri kredileri diğer şirketlere kullandırabilmektedirler.Söz konusu krediler döviz kredisi veya Türk lirası cinsinden olabilmektedir.Prensip olarak,alınan kredi bir başka şirkete aktarıldığı zaman bu krediden doğan tüm masrafların da o şirkete aktarılması gerekmektedir.Döviz kredisinin değerlemesinden oluşacak kur farklarında krediyi kullanan şirkette gider ,kullandıran şirkette ise gelir kaydedilmesi gerekmektedir.Ayrıca gerek Türk lirası gerekse döviz kredilerinde olsun oluşacak faizlerin fatura düzenlenerek krediyi kullanan şirkete aktarılması gerekmektedir.
IV-SONUÇ:
Türkiye’de genel olarak,holdinglerin “aile şirketi” özelliklerinden kurtulamamaları ve bu tercihteki ısrarları sermaye piyasasının gelişimini önlemektedir. Ayrıca,holdinglerin kendi bankalarının olması ve bunun sonucunda mal piyasalarında bir pazar gücü elde etmeye yönelik olarak rekabetçi piyasa yapısını etkilemeleri dikkat çekicidir.
Ercan Beyin yazısını okudum ama vergi ile ilgili avantajı anlayamadım. Sadece yansıtma işlemlerine yarıyorsa holding boyle bir oluşum yapmadan iki şirkete sahip olan herhangi bir kişi de aynı işlemleri bir holding olmadan da gerçekleştirebilir.
Merhabalar,
Siteyi araştırırken daha önce holdinglerin vergi avantajı ile ilgili bir konuda elinizde bir tez örneği olduğundan bahsettiğinizi gördüm. Bir şirketler topluluğunda muhasebe müdürü olarak çalışıyorum. Topluluğumuzu Holding çatısı altında birleştirmek için bir çalışma yapıyorum. Eğer elinizde bu ve buna benzer döküman veya kaynak varsa gönderirseniz çok memnun olurum.
İyi günler,
emrebozel@gmail.com
holdinglerle ilgili genel bir vergi avantajı yok. sadece birleşme esnasında normal işyeri devri gibi vergi doğmuyor o kadar. yani sizle ilgili tek madde kurumlar vergisi devir ve birleşme hükümleri ve bu maddeyle ilgili tebliğiler. daha sonrada muhasebeleşmede en önemli dikkat edeceğiniz husus transfer fiyatlandırması ve örtülü sermaye hükümleri. çünkü selçuk beyin daha önceki yazısında behsettiği gibi holding içindeki faaliyet alanları birbiriyle paslaşmakta.