asosx rumuzlu üyeden alıntı
Selamlar saygılar;
Bugün gerekçeli karar elime ulaştı mahkemenin verdiği kararın sonrasında karşı taraf temyize gideceğini beyan etti. Benim sayın hukuksever ve hukuçulara sormak istediğim bir şey var dosyanın ayrıntılarını burada yazağım hem hukuk usülü uygulanışı açısından hemde genel değerlendirme açısından bilgi verebilrmisini hukuk usüllerini tabiki sizler kadar iyi bilemiyorum ama aşağıdaki belirttiklerim ve yazdıklarım doğrultusunda saygıdeğer hukusever ve hukukçularımız için evet usulen doğru karar verilmiş diyorsanız temyize gitmeside çok bişeyi değiştirmeyecektir. Bu konuda yardımlarınızı arz ediyorum.
Şahitler dinlenmesi için karar verilen duruşmayı ilk olarak yazıyorum ardından da karara bağlanan duruşma detayları bulunuyor.
--D U R U Ş M A-----
-------------
-----------
--------- ( Nüfus Bilgileri )
Davacı vekili ile davalı asil geldi ve açık duruşmaya devam olundu.
Davalının ibraz ettiği nufüs müdürlüğünce düzenlenen bilgileri incelendi.Huzurda bulunan davalı olduğu anlaşıldı nufüs cüzdanı geri iade edilerek duruşmaya devam edildi.
Dava dilekçesi okundu davacı vekilinden soruldu aynen tekrarlıyoruz dedi.
Davalıdan soruldu verdiği cevap dilekçemi aynen tekrar ediyorum dedi . bir sureti tebliğ edildi.
Tarafların nufüs bilgileri okundu doğrudur dediler. Çoçuklarının olmadığı anlaşıldı.
Davacının Mali durumunun araştırma yazsına cevap var. Davalıya yazılan yazıya cevap gelmediği görüldü.
G.D.
1 - Her iki tarafında tüm kanıt ve tanık listesini 20 Gün içinde ibraz etmesi ve tebliğ etmesi için süre verilmesine,
2 - Davacı vekili istediği takdirde cevaba cevap vermesi ve tebliğ ettirmesi için 10 gün süre verilmesine,
3 - Masrafı davacıdan alınarak karşı tarafa yazılan yazının tenkidine
4 - Tarafların kanıt listesinde ibraz edecekleri kanıtların masrafı alınarak toplanmasına,
5 - Tarafların ilk iki tanık için 20 Tl. tanık ücreti ile davetiye gideri yatırıldığı takdirde tanıkların celp ile dinlenmelerine,
6 - Dava tarihinden geçerli olmak üzere 200 Tl. tedbir nafakanın her ay davacıdan alınarak davalıya iletilmesine,
7 - Bu nedenle duruşmanın liste durumu itibarı ile 28.04.2009 tarihine bırakılmasına karar verildi.
---------------------------------
xx.xx.2009 tarihli duruşma,
Öncelikle karşı tarafın asli, vekili ve bir önceki davada belirtilmesi istenen tanık vb. mahkemeye gelmedi bunu belirmek isterim.Kendisine ait getirdiği ve aldığı bütün eşyalarda koliler halinde muhafaza edilmekle birlikte gönderilmek istendiğinde veya almaları belirtildiğinde olumsuz yanıt vermektedirler.
K A R A R
Yapılıp bitirilen açık yargılama sonucunda ;
Gereği Düşünüldü :
Davacı vekili dilekçesinde davalının müşeterek konutta sürekli huzursuzluk çıkardığı,evlilik hayatının davacı için çekilmez hale getirdiğini ,tarafların halen ayrı yaşadıklarını bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını iddaa ederek tarafların boşanmalarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı cevap dilekçesinde ; boşanmayı gerektiren bir olay olmadığını üniversitede öğrenciyken tanıştıklarını , davacı ile evlenince işten çıktığını , kendisinin ailesini ziyaret için gittiğinde bu davanın açıldığını belirterek öncelikle davanın reddine karar verilmesini , tedbir nafakasına hükmedilmesini , boşanma kararı verilmesi halinde yoksulluk nafakası ile maddi manevi tazminata ayrıca çeyiz eşyalarının davacıdan alınarak kendisine verilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davacı tanıkları anlatımlarında; Davalının fiili beraberlik süresince davacıya ve yakınlarına sürekli hakaretlerde bulunduğunu,bu hakaretleri duyduklarını,davacıyı intihar edip hapislerde süründürmekle tehdit ettiğini ve ailesinin yanına giderken 4 bavul eşya ile gittiğini söylemişlerdir.
Tarafların müstakil konutlarının bulunduğu buna karşı davalının sürekli olarak davacı ve yakınlarına hakaret ettiği , hakaretlerin süreklilik arz ettiği , enson ailesinin yanına giderken 4 bavul eşya ile gittiği tüm dosya kapsamından anlaşıldığından 4 bavul ile davalının müşterek konutun buluduğu istanbul ilinden 100 - 150 KM uzaklıktaki ailesinin yanına ziyaret için gitmediği , müşterek konutu terk niyeti ile gittiği sonucuna varılmıştır.
Davalının , davacıya ve yakınlarına sürekli hakaret etmesi nedeni ile taraflar arasındaki aile birliğinin davalının ağır kusuru ile temelinden sarsıldığı sonucuna varıldığından , davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Davalının ağır kusurlu olması nedeni ile yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat istemlerinin unsurları oluşmadığından davalının bu istemleri red edilmiştir.
TMY. nin 169 ncu maddesi uyarınca davalı lehine hakkaniyete uygun olarak tedbir nafakası takdir edilmiştir.
T Ü R K U L U S U A D I N A
HÜKÜM: Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1 - DAVANIN KABULUNE
2 - Yukarıda nufüs kayıtları yazılı bulunan X ve Y oğlu, XXXX doğumlu, BBBB ile A ve C kızı , YYYY doğumlu DDDD 'nın AİLE BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİYLE BOŞANMALARINA.
3 - Tarafların müşterek çoçukları olmadığından , bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4 - Davalının boşanmanın eklentisi niteliğinde istediği maddi manevi tazminat istemlerinin reddine,
5 - Yoksulluk nafakası isteminin reddine,
6 - Davalının istemiş olduğu çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin kendisine ödenmesi istemi boşanmanın eklentisi niteliğinde olmayıp harca tabi olduğundan ve davalı tarafından karşı dava harcı yatırılmadığından bu istem konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
7 - Mahkememizin xx.xx.2009 tarihli duruşmasında davalı lehine T.M.Y. nin 169 ncu maddesi uyarınca belirlenen 200 tl tedbir nafakasının karar kesinlesinceye kadar ödenmesine,
8 - Bakiye 1,60 TL harcın davalıdan alınmasına,
9 - Avukatlık ücreti olan 575,00 TL'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
10 - Yargılama gideri olan 28,00 TL harçlar toplamı 0,60 TL dosya gömleği ücreti, 13,00 TL tebligat ve yazışma giderleri olmak üzere toplam 41,60 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair kararın taraflara tebliğinden itibaren onbeş günlük süre içinde temyizi mümkün olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkca okunup anlatıldı.
Öncelikle karşı tarafın asli, vekili ve bir önceki davada belirtilmesi istenen tanık vb. mahkemeye gelmedi bunu belirmek isterim.Kendisine ait getirdiği ve aldığı bütün eşyalarda koliler halinde muhafaza edilmekle birlikte gönderilmek istendiğinde veya almaları belirtildiğinde olumsuz yanıt vermektedirler. Bu hususda yukarıda sizlere açıklayarak yazamaya çalıştığım dosya kapsamında kendisinin ilk yazdığım duruşmaya katılıp bu duruşmada şahitlerin dinlenmesi için Hakim'in tarih vermesine rağmen karşı tarafın bir sonraki açık duruşmaya hem kendisinin , hem vekilinin hemde şahitlerinin belirtmeyip getirmemesinin sonunda sayın Hakim bey'în tanık ifadeleri ve deliller ışığında aldığı karar usule uygun ilerleyip sonuca bağlanmışmıdır. Bu soruyu siz hukuçulara şu nedenle soruyorum zaten usule uygun ve dorğu bir şekilde ilerlediği benim kanattimce olan bir duruşmada siz saygıdeğer hukukçuların mesleki bilgileri ışığında belirtecekleri kanunda da öyle olacağından temyize giden dosyanın incelenmesinde bu kanun ve usullere uygun yapılacaktır.
Saygılarımla,,
İyi çalışmalar.