Bu Karara Çok Hayret Ettim

İYUK 8 madde 3. fıkrası aynen diyor ki :

"Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır. "

Şimdi Afyon İdare Mahkemesinin açtığım bir dava ile ilgili kararı bana 28 Temmuz 2008 günü tebliğ edildi.

2008 yılı adli tatil süresi 01 Ağustos 2008 günü başlıyor ve 05 Eylül 2008 Cuma günü mesai bitiminde bitiyor.

06 Eylül 2008 Cumartesi olduğu için yeni adli yıl 08 Eylül 2009 pazartesi günü başladı.

Afyon İdare Mahkemesinin kararı bana 28 Temmuz 2008 günü tebliğ edildi. 30 günlük yasal temyiz süresi 27 Ağustos 2008 tarihine denk geliyor. 27 Ağustos 2008 tarihi de adli tatil içinde olduğu için yeni adli yılın başlağıncıdan itibaren 7 gün daha temyiz sürem var. Yeni Adli Yıl 08 Eylül 2008 günü başlamış. Buna göre 15 Eylül 2008 günü mesai bitimine kadar temyiz yapmam gerekiyor.

Ve temyizi 15 Eylül 2008 günü yaptım.

Afyon İdare Mahkemesi Bana gönderdiği kararda temyizi süresinde yapmadın diyor. Adli Tatil 05 Eylül 2008 günü mesai bitiminde bittiğinden İYUK 8. madde 3. fıkrası uyarınca 12 Eylül 2008 mesai bitimine kadar temyiz etmem gerekirmiş.

Böyle hesap olur mu ya?

Yeni adli yıl 08 Eylül 2008 de başladı bende 15 Eylül 2008 de temyiz başvurumu yaptım.

Kim haklı sizce?

Mahkeme haklı...

Nasıl haklı ya?

Yeni adli yıl ne zaman başladı?

08 Eylül 2008 de.

Yedi gün sonrası ne zaman?

15 Eylül 2008.

Şimdi temyiz son günü adli araverme tarihinde olan ve bu nedenle İYUK 8. madde 3. fıkrası hükmü gereği 15 Eylül 2008 de temyiz edilen bir sürü temyiz davası vardır ve eminim bu davalara çatır çatır Danıştayda esastan bakıyorlardır.

Kimisine öyle kimisine böyle, bu nasıl yargı bu nasıl adalet?

Bu olaydaki bir hukuksuzlukda şu.

Afyon İdare Mahkemesi önce benim temyizimi süresinde bulmuş ve Danıştaya yollamış.

Danıştay 6. Dairesi dosyaya bakmış ve Afyon İdare Mahkemesine "Gönderme Kararı" adı altında bir yazı ile dosyayı geri yollamış.

Bu Gönderme Kararı tam anlamıyla hukuksuz uydurma bir şey.

Gönderme Kararı (!) adlı kararda özetle Danıştay 6. Dairesi , Afyon İdare Mahkemesine "temyiz süresinde yapılmış mı bunu bir incele" diyor. Afyon İdare Mahkemeside bunun üzerine "temyiz süresinde değil" diye karar veriyor.

İşte bu saçmalık.

Çünkü zaten Danıştay 6. Dairesi temyizin süresinde yapılmadığını düşünüyorsa bu konuda kendisi karar verebilir. Topu Afyona atmanın alemi ne? Afyon İdare Mahkemesi zaten temyiz isteğimin zamanında olduğuna karar verip dosyayı sana yollamış.

Sen yani Danıştay 6. Dairesi benim temyizimin süresinde olmadığını düşünüyorsan bu kararı kendin versene. Niye topu Afyon'a atıyorsun? Afyon zaten temyizimi süresinde bulmuş ki dosyayı sana yollamış.

Tam bir usul rezaleti.

Böyle olunca ne oluyor?

Danıştay 6. Dairesi yerel mahkemenin kararını yine o mahkemeye bozduruyor.

Hiç usulde görülmüş mü böyle birşey?

Afyon benim temyizimi zamanında bulmuş sana yollamış.

Senin artık dosyayı Afyon'a yollama hakkın yok. Temyizim zamanında değilse bunu sen karara bağlayacaksın.

Hakimlerin böyle yanlış uygulamaları insanı çıldırtıyor ya !

Tekrar ediyorum bu olay bu açıdan tam bir usul rezaletidir.

Arkadaşlar bu konuda sizlerinde yorumunu bekliyorum. Kim haklı sizce?

Sayın kartograf,

Kısa mesajla isteğiniz üzerine kendi görüşümü aktarıyorum:

Öncelikle 30 günlük yasal temyiz süresi hesabınız hatalı. Karar size 28 Temmuz 2008 günü tebliğ edildiğine göre 30 günlük sürenin sonu 28 Agustos 2008 değil 27 Ağustos 2008'dir. Bu pek önemli değil.

Maddeyi aynen alalım:

Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.

Dikkat ederseniz madde kapsamında "ara vermenin sona erdiği" ibaresi var (ara vermenin sona erdiği gün 5 Eylül 2008'dir) ve bu duruma göre ara vermenin sona erdiği gün üzerine 7 gün eklersek temyiz için son günün 12 Eylül 2008 Çuma günü olduğu sonucuna ulaşıyoruz.

Eğer madde kapsamındaki "ara vermenin sona erdiği gün" ibaresi yerine "çalışmaya başlama gününü..." ibaresi olsaydı o zaman haklı olacaktınız. Saygılarımla,
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU

Not: Süre hesaplarında tebliğ edildiği gün sayılmaz, ertesi günden itibaren bir, iki diye saymaya başlayacaksınız. 30. günün mesai bitimi sürenin sonudur.

Karavelioğlu Arkadaşım :

İYUK 8 madde 3. fıkrası aynen diyor ki :

"Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır. "

Madde metni aynen şöyle olsaydı :


"Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günden itibaren yedi gün uzamış sayılır. "

olsaydı sizin bu hesabınıza birşey demezdim. Ama madde "ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren" diyor.

Ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarih nedir?

Yani ara vermenin sona erdiği günden bir sonraki gün demek değil mi bu?

Diyelim ara vermenin sona erdiği tarih 05 Eylül 2008 olsun. "05 Eylül 2008 gününü izleyen tarihten itibaren yedi gün sonra temyiz süresi biter" şeklindeki bir cümleden nasıl hesap yaparız?

05 Eylül 2008 gününü izleyen tarih 06 Eylül 2008 günüdür. Buna 7 gün eklenirse 13 Eylül 2008 günü bulunur. Bu tarihte cumartesiye denk geldiği için ve haftasonu tatili olduğu için temyiz sürem 15 Eylül 2008 pazartesi günü mesai bitiminde sona erer diye düşünüyorum.

Yani asıl vurgulanacak nokta şu. "İzleyen tarih" ne demek? Mesela "05 Eylül 2008 gününü izleyen tarih" deyince ne anlamamız gerekir? Ben bundan 06 Eylül 2008 tarihini anlıyorum.

Doğru değil mi?

Hukukta bütün süreler yukarıdaki "not" bölümünde yazdığım şekilde hesap edildiğinden 6 Eylül 2008 Cumartesi gününü birinci gün olarak saymışlar. Ortaya bu sonuç çıkıyor. Başka bir şey diyemeyeceğim.

Tamam sizin o notta yazdığınız doğru ona birşey demiyorum.

Sadece madde şu şekilde, tekrar yazıyorum :

"Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır. "

Bu madde diyelim şöyle olsaydı :

"Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günden itibaren yedi gün uzamış sayılır. "

Bu iki ifade arasında anlam yönünden fark var mı yok mu? Bence fark var.

Sizce bu iki ifade aynı mıdır?

hesabınız şurada yanlış bence önemli olan çalışmaya ara verme süresinin sonunun tatil gününe rstlaması değil. çalışmaya ara vermeden sonraki 7 günlük sürenin son günü tatil gününe rastlarsa o zaman o süre ilk mesai günü bitimine kadar uzamış şayılır.
Yani yedi günlük süre normalde 12 eylülde bitmektedir. eğer 12 eylül cumartesi gününe gelirse o zaman 14 eylül pazartesi olacağından en son pazartesi mesai bitimine kadar temyiz yapmış olmanız gerekirdi.
Kanımca mahkeme bu konuda haklı.
orada itibaren kelimesine yüklenecek anlam önemlidir. "itibaren" dikkate alınacak günü ifade etmektedir. yani ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren demek, o günde sayılacak demektir. o güne de itibar edilecek demektir.
dolayısıyla ara vermenin sona erdiği gün 5 eylül olduğuna güre takip eden 6ncı günden itibaren sürenin hesaplanması gerekir diye düşünüyorum

Alıntı:

---

yguclu rumuzlu üyeden alıntı

hesabınız şurada yanlış bence önemli olan çalışmaya ara verme süresinin sonunun tatil gününe rstlaması değil. çalışmaya ara vermeden sonraki 7 günlük sürenin son günü tatil gününe rastlarsa o zaman o süre ilk mesai günü bitimine kadar uzamış şayılır.
Yani yedi günlük süre normalde 12 eylülde bitmektedir. eğer 12 eylül cumartesi gününe gelirse o zaman 14 eylül pazartesi olacağından en son pazartesi mesai bitimine kadar temyiz yapmış olmanız gerekirdi.
Kanımca mahkeme bu konuda haklı.
orada itibaren kelimesine yüklenecek anlam önemlidir. "itibaren" dikkate alınacak günü ifade etmektedir. yani ara vermenin sona erdiği günü izleyen tarihten itibaren demek, o günde sayılacak demektir. o güne de itibar edilecek demektir.
dolayısıyla ara vermenin sona erdiği gün 5 eylül olduğuna güre takip eden 6ncı günden itibaren sürenin hesaplanması gerekir diye düşünüyorum

---

Evet bu konuda haklısınız. Ben daha sonradan daha derin düşününce haklı olduğunuzu anladım. Bu noktada siz haklısınız.

Ancak şu noktada açıkça ben haklıyım.

Aravermenin sona erdiği gün 05 eylül değil.

HUMK 175. madde açıkça :

"Her sene bilumum mahkemeler ağustosun birinden eylülün beşine kadar tatil olunur."

diyor. Bu maddeye göre 05 eylül adli işgünü olmalı. Maddeden bu anlam çıkıyor. Ama uygulamada 05 Eylül günüde adli tatil sayılıyor. HUMK 175. madde 14 Temmuz 2004 tarihinde değiştirlerek bu halini almış. Ve araştırdım ben.

2004 adli yıl açılışı 06 Eylül 2006 Pazartesi günü yapılmış. 05 Eylül zaten pazara denk geldiği için ve pazar da haftasonu tatili olduğu için bu uygulama HUMK 175. maddenin nasıl yorumlanacağı konusunda fikir vermiyor.

Ancak 2005 yılı Adli Yıl Açılışı 06 Eylül 2005 Salı günü yapılmıştır. 2006 yılı Adli Yıl Açılışı 06 Eylül 2006 Çarşamba günü yapılmıştır, 2007 Adli Yıl açılışı 06 Eylül 2007 Perşembe günü yapılmıştır. Dolayısı ile 2005, 2006 ve 2007 yılındaki uygulamalar 05 eylülünde adli tatil günü olduğunu gösteriyor.

2008 yılında yeni Adli Yıl başlangıcı 06 Eylül 2008 tarihi cumartesiye geldiği için 08 Eylül 2008 günü yeni Adli Yıl Açılışı yapılmıştır. Ancak hukuken 2008 yılı adli araverme süresi 06 Eylül 2008 cumartesi günü bitmektedir. 06 Eylül 2008 Cumartesi günü ve 07 Eylül 2008 Pazar günü adli tatil değil, haftasonu tatilidir.

Yani uygulamada 05 Eylül tarihide adli tatilin içinde olarak yorumlanmakta ve 05 eylülün haftaiçi olduğu günlerde bile yeni adliyıl açılışı 05 eylülde değil 06 eylülde yapılmaktadır.

Bu durumda adli tatilin sona erdiği tarih 06 eylüldür. Uygulamada 05 eylül adli tatil içinde kabul edilmektedir.

06 Eylül 2008 günü de 2008 yılındaki adli tatilin sona erdiği gündür. Bu tarihten itibaren 7 günlük süre 06 Eylül 2008 mesai bitiminde sona erer. 06 Eylül 2008 günüde cumartesiye denk geldiği için İYUK 8. madde 2. bendi uyarınca "Tatil günleri sürelere dahildir. Şu kadadr ki sürenin son günü tatil gününe rastlarsa, süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine kadar uzar." hükmü gereğince benim temyiz sürem 15 Eylül 2008 günü mesai bitimine kadar uzar.

Bu şekilde itirazımı yapacağım.

yguclu olarak sizin ayrıca bu konunun mahkemenin iki farklı karar vermesi boyutu ile ilgili olan kısmınıda yorumlamanızı bekliyorum. Bakalım o noktada kimi haklı bulacaksınız. Bu konuyuda "İdare Mahkemesinin Aynı Davada Çelişkili Karar Vermesi" şeklindeki başlığımda belrttim. O noktadaki yorumunuzu da merak ediyorum.

Evet bu konuda sonuna kadar haklıyım. Ve Danıştay 10. Dairesi bir olayda aynen benim hukuksal görüşümü haklı çıkarır nitelikte karar vermiş.

İlgilenenler Danıştay 10. dairesinin 02 Nisan 1996 tarih Esas 1994/3312, Karar 1996/1733 sayılı kararına bakabilirler.

Bu kararda açıkça adli tatilde bir idare mahkemesi kararı size tebliğ edilmisse bu kararı İYUK 8. madde 3.bent gereği 13 Eylül günü mesai bitimine kadar temyiz etmeniz gerektiği bildiriyor.