SSK - Tazminat ve İhbar ücret hakkımı nasıl alabilirim?

ssk günlerimi işlemiyor başlıklı mesajım tarafınızdan okunmuş ama cevap verilmedi.lütfen bu konuda bana cevap verirmisiniz.merhaba ben 1999 kasım ayında işe girdim sigortamın hemen başlayacağı söylenmişti fakat 2000 mart ayında giriş yapılmış. benim haberim ve imzam olmadan 2000 nisan ayında da çıkış yapmışlar.6 ay sonra muhasebeci beni uyardı bende sigortam başlamadığı takdirde işten ayrılacağımı söyledim.2000 kasım ayında tekrar girişimi yaptılar .2002 kasım ayında haksız yere ve dolaylı yoldan beni işten çıkardılar.tazminat ve ihbar ücretlerimde ödenmedi.bu durumda 2002 kasım ayında iş mahkemelerinde ssk hizmet tespiti ve tazminat davası açmak zorunda kaldım.davaları kazandım fakat hala haklarımı alamadım.ssk davasında elimde mahkeme kararı olmasına rağmen ssk kazanılmış olan günlerimi işlemiyor.işveren şu anda başka şirket adı altında ve başka şahıs adına aynı işi devam etirmekte ve kendi işletmekte.ssk nın gönderdiği tebligatları almıyorlar geri dönüyor.postacı şahısları tanımasına rağmen bırakmıyor.bu durumda ne olacak dediğimde parayı tahsil etmeden günlerin işlenmez ve süre aşımı olabilir bu durumda işveren isterse ödeme yapmayabilir dendi.ben anlamıyorum insanlara hakkınızı arayın diye bas bas bağırıyorlar kazanılmış haklarımı işlemiyorlar. davayı 2002 yılının kasım ayında açtım 2005 şubat ayında sonuçlandı bu benim suçum değil devletten kaynaklanan bir olay niye zaman aşımı deniyor.hakımızı arama süresi hizmet süresi bitiminden sonra 5 yıl değilmi?şu anda benim günlerimle 6 aylık işsizlik sigortası kazanıyorum eğer kazanmış olduğum 302 günüm işlenmiş olsa 10 aylık işsizlik sigortası alacağım yani anlayacağınız her yerden bir pürüz çıkarıyorlar .davaları açtığıma bin pişman oldum masrafı bir yandan yıpratması bir yandan moral bozuyor.henüz tazminatımı bile almış değilim. bu devlet işverenden yanamı işçilerin hakları niye korunmuyor niye her yerde bir pürüz çıkıyor.bu durumda bana yol gösterirseniz sevinirim ssk için ne yapmam gerekiyor bir üst merci varmı?günlerimin işlenmesini istiyorum haklarımı madem kazandım ne yol çizebilirim.şimdiden teşekkür ederim.

Forum başlığı + "ssk günlerimi işlemiyor başlıklı mesajım tarafınızdan okunmuş ama cevap verilmedi"

site kurallarına uymanız dileğiyle...

Hizmet tespiti davasını kazandıysanız, kesinleşmiş mahkeme kararı ile SSK'ya başvurmanız yeterlidir. Primin tahsil edilip edilememesi SSK'nın sorunu. Prim alacaklısı olan SSK işverenden primleri tahsil edemedi diye sizinle ilgili işlem yapmaktan kaçınamaz. Kaçınırsa mahkeme kararını uygulamıyor demektir ki bu da suçtur. Mahkeme kararını uygulamaktan kaçınmak duruma göre görevi kötüye kullanma veya görevi ihmal suçunu oluşturur. Sizinle ilgili hizmet tespiti kararını SSK'nın uygulamaması halinde üst makamlara iadri şikeyette bulunabileceğiniz gibi, savcılığa suç duyurusunda da bulunabilirsiniz. SSK'nın yaptığı işgüzarlıktan başka bir şey değil. Bu tür kararlarda SSK bazan primin ödenemesi için işçiyi zorlamaktadır. Bazı işçiler de bir an önce emekli olmak için işverenin ödemesi gereken primi kendileri ödemektedir. Sizi de buna zorluyor olabilirler. Ancak siz bu primi ödemek zorunda ve durumunda değilsiniz. SSK'nın pirimleri işverenden alması gerekir. Nasıl alacağı da kendisinin sorunudur. Selamlar.

Sn: Abbas Bilgili,
Hizmet tespit davası ile tespit edilmiş süreye ait prim tahsil zamanaşımına girmemiş ise, görüşlerinize katılmak mümkündür.
Ancak,
Y.10.H.D 1981/ 608E, 2253K kararında yer alan, "sigortalının da imzasını içerecek şekilde işe giriş bildirgesi verilmesini sağlamayan, primlerin talep edilebilme imkanının zamanaşım süresini geçirterek ortadan kaldıran davacının bu süreye ait primleri ödemeden yaşlılık aylığında göz önünde tutulması talebi yasal dayanaktan yoksundur, ...iyi niyet ilkesiyle de bağdaşmaz." şeklindeki görüşe göre, tahsil zamanaşımına girmiş olan primin, ödenmemesi halinde, yaşlılık aylığında göz önünde bulundurulması da sözkonusu olmayacaktır.
Dolayısıyla, bu gibi durumlarda, prim tahsil zamanaşımı bulunup, bulunmadığı da dikkate alınıp, ona göre hareket edilmesi daha uygun olabilir.

evet haklısınız ssk bana çok pürüz çıkarıyor.işverenin zaman aşımından dolayı parayı yatırmayabileceğini açıkça söylerken de kendin ödeme yaparsan günlerini hemen işleyebiliriz demesi üzerine ben madem kendim ödeyecektim niye dava açtım ve kazandığım davanın parasını niye ben ödüyorum dedim.şu zaman aşımını bana açıklarmısınız.
1999 kasım ayı işe giriş oldu ama sigorta başlatılmadı ve 2000 mart ayında giriş 2000 nisan ayında çıkış yapılmış.daha sonra 2000 kasım ayında tekrar giriş yapıldı ve bende işten 2002 kasım sonunda çıkarıldım.2002 kasım sonunda hemen dava açtım ama dava 2005 şubat ayında sonuşlandı.peki niye hakim zaman aşımına uğradı dava düştü diye bize bilgi vermedi de direk dosyayı ssk ya gönderdi.bu durumda zaman aşımı olabiliyor mu?yoksa ssk günleri işlemesin diye bahane mi yaratıyor.

Alıntı:

---

VI-KURUM ALACAKLARI İÇİN UYGULANACAK ZAMANAŞIMI:

506 sayılı Kanunun değişik 80 inci maddesinin değişik beşinci fıkrasında yer alan ;51 inci maddesi; ibaresi, 5198 sayılı Kanunun 11 inci maddesiyle ;51 ve 102 nci maddeleri; olarak değiştirildiğinden, bundan böyle (11 inci maddenin yürürlüğe girdiği 06.07.2004 tarihinden sonra) muaccel olan Kurumumuzun prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Kanunun 102 nci maddesinde öngörülen 5 yıllık tahsil zamanaşımı uygulanmayacak, söz konusu alacaklarımız genel hükümlere, yani Borçlar Kanunundaki 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan, muacceliyet kesbettiği tarihten başlanarak 10 yıl içerisinde tahsil edilecektir.

---

SSK'nın yukarıda açıklanan uygulamasına göre, prim alacaklarına ait zamanaşımı süresi 5 yıl iken 10 yıla çıktı.
Öte yandan, ilamlı alacaklarda zamanaşımı süresi 10 yıldır ki, uygulanmasını istediğiniz husus da hizmet tespiti ile ilgili bir karardır.
Ne var ki, 1999 yılına ait primler için 5 yıllık mı? yoksa 10 yıllık zamanaşımı uygulanacağı konusu tartışmalıdır. Bir önceki mesajımda açıkladığım yargı kararına göre de, zamanaşımına girmiş primlerin, dikkate alınabilmesi için ödenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, 1999 yılına ait olup Kuruma bildirilmediği yargı kararı ile tespit edilmiş olan hizmetinizle ilgili SSK uygulaması tartışmalı olmakla birlikte, 2000 yılına ait zamanaşımına girmemiş primler konusunda, bağlı olduğunuz SSK Müdürlüğündeki avukat veya amirlerle doğrudan görüşmeniz, veya bu konuda SSK Başkanlığına bir dilekçe ile başvurmanız, sorununuzun çözümü konusunda yardımcı olabilir.

ben her yolu denedim!ssk ya mart ayında 2 kez gittim dosyamın henüz gelmediği ve dosya gelmeden işlem yapılmayacağı söylendi.nisan ayında mahkeme kararını ve dilekçemi vermek için tekrar gittim ama dosyamın şubat ayında geldiği ortaya çıktı.
işverene tebligat gönderilmiş fakat geri dönmüş tekrar gönderilecek o da ulaşmazsa dosya beklemeye alınacak ve günlerin işlenmeyecek dediler.işverenin adını soyadını doğum tarihini bilgisayarda girince (daha önce kendine ait olan şirketten sigortalı görünüyor)ama şu anda başkasının üzerinde çıkıyor.kendisinin birçok şirketi var ama hepsini ya başkalarının üzerine geçirmiş yada adres değiştirmiş ama hiçbir şirketi kapalı gözükmüyor.ben hala beklemekteyim zaman geçiyor.benim dava açtığım şirket şu anda aynı iş üzerine aynı adreste başka şirket adı altında ve başka şahıs adına devam etmekte ama yine kendisi işletiyor.sadece şirket adını ve sahibinin adını değiştirmişler.postacı şahısları tanıyor ama tebligatları bırakmıyor.postacı hakkında bir işlem yapılamazmı?bu soruları sorup sizi sıkıyorum belki ama elim kolum bağlı çünkü devlet işverenin yanında.lütfen yardımcı olun şimdiden teşekkürler.

Kesinleşmiş mahkeme kararını bir dilekçe ekinde iadeli taahüütlü, APS veya noter aracılığı ile SSK'ya gönderin. Dilekçenizi almak ve işlem yapmak zorundadırlar. İşlem yapmazlar ise, SSK yetkililerinin isimlerini de belirterek savcılığa suç duyurusunda bulunun ve SSK Bölge Müdürlüğü ve Bakanlığa idari şikeyette bulunun.
Hizmet tespiti davanız yeni (2005'de) sonuçlandığına göre zamanaşımı diye bir probleminiz yoktur. Hizmet tespiti davalarında bazan 25-30 yıl gibi eski dönemlere ait süreler mahkeme kararı ile tespit edilerek kuruma bildirlmekte ve işlem yapılmaktadır. Sayın yyln'nin belirttiği zamanaşımı süresinin (10 yıllık) başlangıcının mahkeme kararının kesinleştiği an olabilir diye düşünüyorum. Çünkü bu sürenin başlangıcı, tespite konu fiilen çalışılan süre olsa idi çok eski dönemlere ait (25-30 yıl gibi) tespit davaları açılamaz, açılsa da bir anlamı olmazdı. Selamlar.

Sayın Abbas bilgilinin açıklaması üzerine buraya yazmayı uygun buldum.Bunun dışında sayın Ylln'a olduğu gibi katılıyorum.

Hzimet tespit davasında geriye dönük 25 yada 30 yıllık primlerinin ödenmesinin gerekçesi SSK'nın bundan haberinin olup olmaması.Eğer kuruma işe giriş bildirgesi veya sigortalı bildirim belgesi gibi belgeler verilmişse zaman aşımı uygulanmaz.Ancak diğer her türlü durumda zamanaşımı işlemektedir.

SSK primleri konusunda iki tür zamanaşımı vardır;
1) Dava zamanaşımı 2) Tahsil zamanaşımı
1) Dava Zamanaşımnı; Kural olarak tespiti istenen çalışılan dönemden itibaren 5 yıl içerisinde tespit davasını açmak gerekir, ancak işe giriş bildirgesi verilmiş ve pirimler ödenmemiş ise veya işe giriş veya çalışma konusunda bir belge varsa (müfettiş raporı ile tespit edilmesi gibi) ise zamanaşımı işlemez. 25-30 yıl gibi eski dönemlerin tespiti bu gibi durumlarda sözkonusudur. Şayet böyle bir belge yoksa davanın 5 yıl içerisinde açılması gerekir.
2) Tahsil zanamaşımı; Tahsil zamanaşımı Kurum (SSK) ile prim borçlusu işveren arasındadır. Bu konuda 8.12.1993 tarihinden önce Borçlar Yasası'nın 125. maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı uygulanırken, 8.12.1993 tarihinden sonra 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Yasa uygulanmaya başlanmış ve zamanaşımı da bu yasa gereğince 5 yıldır. Yani şu anda 5 yıllık tahsil zamanaşımı sözkonusudur. BU zamanaşımının başlangıcı da; SSK pirm alacağının vadesinin rastladığı takvim yılını takip eden yılbaşıdır.
Ancak, ilamların icrasında 10 yıllık zamanaşımı söz konusu olduğundan ve sizin hakkınız bir ilama bağlı olduğundan 10 yıllık zamanaşımı olduğu kanısındayım. İlamlarda, zamaşımı mahkeme kararının kesinleşmesinden başlar.
Bu bigiler ışığında sizin açınızdan zamanaşımının söz konusu oılmadığı açık olup, kesinleşmiş mahkeme kararı ile SSK'ya başvurun ve işlem yapmazlarsa suç duyurusu ile tehdir edin, yine yapmazlarsa suçduyurusunda bulunun. Selamlar.

açıklamalarınız için çok teşekkür ederim.ssk ya tekrar gideceğim ve işlem yapmazlarsa bana önerdiğiniz yolları deneyeceğim.şirketin durumundan bahsetmiştim haklarımı kazandığıma göre hangi yolla tazminat ve ihbar ücretlerimi alabilirim.

Sn: Abbas Bilgili,
Yanlış bir anlaşılmaya sebebiyet verilmemesi bakımından şunu belirtmek isterim ki, SSK prim alacaklarında halen uygulanmakta olan zamanaşımı, bu konu başlığı altında daha önce açıkladığım gibi, 5 yıl değil, 10 yıldır.

Ayrıca, yine daha önce açıkladığım üzere, tahsil zamanaşımına girmiş olan primin, ödenmemesi halinde, yaşlılık aylığında göz önünde bulundurulmamaması ile ilgili yargı kararı varken,

Alıntı:

---

kesinleşmiş mahkeme kararı ile SSK'ya başvurun ve işlem yapmazlarsa suç duyurusu ile tehdir edin, yine yapmazlarsa suçduyurusunda bulunun

---

şeklindeki bir tehditin, sorunun çözümünde pek de faydalı olamayacağını düşünüyorum.

Sayın yyln;sanıyorum SSK prim alacklarının zamanaşının şu anda 10 yıl mı yoksa 5 yıl mı olduğu konusunda ihtilafa düşmüş bulunuyoruz. Ben, son zamanlardaki bazı Yargıtay kararlarından ve bazı kitaplardan yararlanarak verdiğim cevaplarda bu sürenin şu anda 5 yıllık zamanaşımna tabi olduğunu ileri sürmüştüm. Biliyorsunuz bu konu 506 sayılı SSK Yasası'nın 80. maddesi ile ilgilidir. Eskiden bu maddye göre İcra İflas Yasası hükümleri uygulanır iken, daha sonra bu alacakları "amme alacağı" düzeyine getirmek için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Yasa hükümlerine tabi hale getirmişlerdir. 6183 sayılı Yasa'nın 102. maddesindeki 5 yıllık zaman aşımı burada da uygunaır hale gelmiştir. Yani SSK alacakları özel hukuk alanından çıkarılarak kamu hukuku alacağı haline getirilmiş ve bizzat Kurum'un kendisi takibe yetkili kılınmıştır. 6183 sayılı Yasa'ya tabi olduktan sonra zamanaşımının da 5 yıl olduğu, konuya ilişkin bir çok kitapta belirtilmektedir. (Örneğin; Resul Aslanköylü'nün "Sosyal Sigortalar Kanunu Yorumu" isimli eserinin 2003 yılı baskısı, sh. 764, 765 ve 785. sayfalarında bu konuda bilgi vardır.) Yargıtay 21. HD'nin 05.10.2004 T., E.2004/7678, K.2004/8022 sayılı kararında da "SSK prim alacakları 5 yıllık zamanaşımına tabidir" deniliyor. (Yargı Dünyası dergisi, mart 2005, sh. 179). Ancak, ben çok iddialı bir insan değilim, sonuçta hep birlikte, soru soran arkadaşlara yardımcı olmaya çalışırken, bizler de birşeyler öğrenmeye çalışıyor ve bilgilerimizi tazeliyoruz. Belki çok yeni değişiklikleri atlamış olabiliriz. Bu nedenle hep birlikte konuyu netleştirmekte yarar var diye düşünüyorum. Konuyu birlikte irdeleyelim.
İkinci bir husus ise; Kurum açısından tahsil zamanaşımına uğramış bir Kurum alacağının (pirim alacağının) şayet işçi açısından kesinleşmiş mahkeme kararına da dayanmış ise işçiyi bağlayacağı konusunda kuşkuluyum. Yine çok iddialı olmamakla birlikte bu zamanaşımının muhatabının Kurum olması gerektiğini, işçiyi ilgilendirmediğini ve işçi açısından hizmetten sayılması gerektiğini düşünüyorum. Ancak, bu düşüncemle ilgili detaylı bir araştırma yapamadım. Yanılıyor da olabilirim. Siz de deneyim ve bilginizle katkıda bulunursanız belki kuşkuları ortadan kaldırabiliriz. Selamlar.

Sn: Abbas Bilgili,

Alıntı:

---

soru soran arkadaşlara yardımcı olmaya çalışırken, bizler de birşeyler öğrenmeye çalışıyor ve bilgilerimizi tazeliyoruz. Belki çok yeni değişiklikleri atlamış olabiliriz.

---

Görüşlerinize aynen katılıyorum.
Son zamanlarda kanunlar o kadar çok sık değiştiriliyor ki, takip etmek, günceli yakalamak imkansız gibi bir şey haline geldi.
Zaten bu nedenle günceli takip etmekte yararlı olacağı düşüncesiyle, SSK prim alacaklarındaki zamanaşımı süresine değinmiştim.
Şöyle ki, bu başlık altında daha önce belirtmiş olduğum üzere, SSK'nın prim alacaklarının tahsilinde 6183 sayılı Kanun hükümleri uygulanmakla birlikte, 5198 sayılı Kanunla, 6183 sayılı Kanunun zamanaşımı hükümünü açıklayan maddesinin uygulanmayacağı açıklanmış ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği 6.7.2004 tarihinden sonra da, prim alacaklarının tahsilinde genel zamanaşımı süresi, başka bir deyişle 10 yıllık zamanaşımı uygulanmaya başlanılmıştır. Halen de 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmaktadır.

İkinci hususa gelince, hukuki yorumlarınızın kendi içinde gayet tutarlı ve yerinde olduğunu düşünmekle birlikte,
Y.10.H.D 1981/ 608E, 2253K
Kararı, tahsil zamanaşımına girmiş olan primin, ödenmemesi halinde, yaşlılık aylığında göz önünde bulundurulmayacağına işaret etmektedir.
Selamlar...

ilginiz için çok teşekkür ederim.fakat işyerinin şu andaki durumundan size bahsettim benim tazminat ve ihbar haklarım henüz ödenmedi işveren de ortalıkta geziyor ama ödemiyor.bana bu durumda ne yapmam gerektiğini de açıklarsanız çok sevinirim.ben tekrar ssk ya gittim işyerine tebligat gönderilmiş ama alınmadığı için geri dönmüş.benden işverenin ev adresini veya ulaşabilecekleri bir adres istiyorlar ama ben nerden bulabilirim ki!eğer tebligatın ulaşabileceği bir adres olmazsa bütün işlemler durur beklemeye alınır diyorlar.ben artık ne yapacağımı şaşırmış durumdayım ssk yetkisini kullanarak bu adreslere karakoldan yada muhtarlıktan yada başka bir yerden ne bileyim vergi numarasından niye ulaşamıyor.anlayamıyorum bu durum çok saçma geliyor onlar bulamıyorsa ben nasıl bulurum patronun yeri belli yurdu belli işyerinde görüyorum ama tebligatlar geri dönüyor.