Muhsin Yazıcıoğlu'nu Taşıyan Helikopter Düştü!

http://img1.loadtr.com/b-245222-MUHS...YAZICIOGLU.jpg

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nu Kahramanmaraş'tan Yozgat'a götüren helikopterin inmek üzere olduğu sırasında kaza geçirdiği ,helikopterdeki kişilerin yaralandığı belirtildi.

Helikopterde Muhsin Yazıcıoğlu ve Pilot Kaya İstektepe ile birlikte BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, Murat Çetindağ ve İHA Sivas muhabiri İsmail Güneş ile ismi alınamayan başka bir kişinin helikopterde olduğu belirtildi.

Ayrıca, Akp,Chp,Mhp de seçim mitinglerini bugün ve yarın için iptal ettiğini açıkladı.

(Alındıtır,sitelerden derlenmiştir.)

Yazıcıoğlu'nun helikopteri düştü 26 Mart 2009

DHA - hurriyet.com.tr 26 Mart 2009 Perşembe

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu'nun Kahramanmaraş'tan Yozgat'a götüren helikopter inişi sırasında düştü. Helikopterde 6 kişi vardı. Helikopterin düştüğü haberinden sonra devamlı olarak "Enkaza ulaşıldı...

Yazıcıoğlu ve yanındakiler hafif yaralı...Yazıcıoğlu'nun ayağı kırıldı, şu anda ambulansla hastaneye getiriliyor" şeklinde çeşitli haberler geldi. Ancak 18.30 itibari ile Başbakanlık kaynakları ve İçişleri Bakanlığı kaynakları helikopterin enkazına dolayısıyla Yazıcıoğlu ve beraberindekilere henüz ulaşılamadığını açıkladı. Jandarma yetkilileri ise, asker korucu ve vatandaşların arama çalışması başlattıkları fakat bölgede fırtına başladığını açıkladı. Partisi de herkesi dua etmeye davet etti.

Yaklaşık 28 saat olmasına rağmen şu an elde edilen hiçbir sonuç yok, bırakın enkazı, sağ mı ölümü onlar bile belli değil !

Kapalıyken dinlenebilen cep telefonlarına teknolojik imkan varken nasıl baz istasyonlarından sinyal yeri tespit edilemiyor,

Şuan Türkcell in bile böyle hizmeti var,buda çok önemli bir hizmet,

Turkcell’den yapılan yazılı açıklamada, ”NEREDEYIM” yazıp 7777′ye gönderen Turkcell müşterilerine kısa mesajla, yaklaşık olarak bulundukları yerin adres bilgisi, tahmini coğrafi koordinatları, en yakın yerleşim veya hizmet noktasına kuş uçuşu yaklaşık uzaklığı ve ilgili hizmet noktasının telefon bilgisi ile polis, jandarma ve acil hizmetler,hastane telefonlarının anında iletileceği belirtiliyor.

Az önce Ntv'deki Yorum Farkı nı izledim,Ordada bu konudan bahsediliyordu.Güneydoğu yu BBG evine çevirdiler diye basında haberler vardı,Havadan kaç km mesafeden fotoğrafları bile çekilebildiği v.s. anlatılıyordu.

Dağdaki teroristler her an izlenebilecek yatırımların olduğu, insansız uçakların v.s. gibi bir çok teknolojik imkanlardan söz ediliyordu,
Tahmini yer koordinatları bile belli olan bir helikopter nasıl bulunamıyor hayret verici, bunu bulamayan teknolojik yatırım,dağdaki yürüyen insanı nasıl bulacak diye düşünmeden edemiyor insan...

Alıntı:

---

Mehtap Deniz rumuzlu üyeden alıntı

Helikopter neden bulunamıyor?
http://www.ntvmsnbc.com/id/24950588/

---

Neden bulunamadığına dair bir yorum yapmayayım da neden düştüğü belli. Bu saatten sonra bulunsa ne olacak!? Yazık! Gitti yine beş tane can! Çok yazık!

12 Eylül 1980 ihtilalinin ardından Mamak Cezaevine konulan ve 7,5 yıl demir parmaklıklar ardında kalan Yazıcıoğlu'nun kaleminden dökülen şiir, özlem, hüzün ve duygu yüklü.

İşte Yazıcıoğlu'nun Mamak Cezaevi'ndeyken yazdığı ve okuduğu

Üşüyorum' şiiri

Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum..

Muhsin YAZICIOĞLU

Sesinden...

İnternethaber

İHA Muhabiri ile 112 Acil servisinin telefon görüşmesi-1
İHA Muhabiri ile 112 Acil servisinin telefon görüşmesi-2

Bence bu helikopter kazasının arkasından da malesef yıllar sonra aydınlanacak bazı şüpheler ve güçler var eğer sadece haberleri birazcık daha iyi ve bilinçli seyrederseniz çarpık ve birbirini tutmayan olayları sizlerde görebilirsiniz.

Alıntı:

---

albay45 rumuzlu üyeden alıntı

Bence bu helikopter kazasının arkasından da malesef yıllar sonra aydınlanacak bazı şüpheler ve güçler var eğer sadece haberleri birazcık daha iyi ve bilinçli seyrederseniz çarpık ve birbirini tutmayan olayları sizlerde görebilirsiniz.

---

Bilginizi bizimle paylaşın.

Alıntı:

---

albay45 rumuzlu üyeden alıntı

Bence bu helikopter kazasının arkasından da malesef yıllar sonra aydınlanacak bazı şüpheler ve güçler var eğer sadece haberleri birazcık daha iyi ve bilinçli seyrederseniz çarpık ve birbirini tutmayan olayları sizlerde görebilirsiniz.

---

Kesin ergenkoncuların işi bu. Gerçi onlar içerdeler ama olsun. Marslılarla işbirliği yapmıştır bunlar!!!

Enkaza Ulaşıldı: Kurtulan Yok

Enkazın bir uçurumun dibinde olduğu ve fiziki olarak henüz ulaşılamadığı, fakat fotoğraflardan kazadan sağ kurtulanın olmadığı izlenimi edinildiği bildirildi. http://www.tumgazeteler.com/?a=4872084

İnanamıyorum bu habere nedense...

Haber pek güvenilir değil.

Alıntı:

---

albay45 rumuzlu üyeden alıntı

Bence bu helikopter kazasının arkasından da malesef yıllar sonra aydınlanacak bazı şüpheler ve güçler var eğer sadece haberleri birazcık daha iyi ve bilinçli seyrederseniz çarpık ve birbirini tutmayan olayları sizlerde görebilirsiniz.

---

Haberlerin her zaman için doğru olabileceğine inanabiliyor musunuz? o dediğiniz haberler, kaza duyulur duyulmaz yapıldı. Dün akşam epey okudum, hiç de inandırıcı gelmedi. Aynı kaynaklar yine arama-tarama faaliyetleri için de birçok yorumda bulundular fakat diğer kaynaklar öyle demiyordu. Olamaz öyle bir şey... Anlaşılan o ki hava şartları nedeniyle yer tespitinde yetersizlikler veya aksaklıklar yaşandı.

Kurtarma çalışmaları hakkında kuşku yok yalnız , madem hava koşulları o kadar kötüydü , uçuşa nasıl izin verildi o tartışılır, sanırım asıl ihmal burada!

İhmal konusu hakkında: http://www.haberturk.com/haber.asp?i...&dt=2009/03/26

Bir de

''Genelkurmay Başkanlığı'na ait 4 Skorsky helikopter ve bir Casa uçağı,
Emniyet Genel Müdürlüğü'ne ait H-60 tipi bir adet helikopter,
Doğal Afet Kurtarma Taburu'ndan (DAK) 12'şer kişilik 2 özel tim, 345 jandarma, subay, astsubay, erbaş,
Kahramanmaraş Sivil Savunma Birlik Müdürlüğü'nden 129 personel, 17 araç,
Adana Sivil Savunma Birlik Müdürlüğü'nden 27 personel, 8 araç ve 1 arama köpeği, 897 geçici köy korucusu, 60 Akut personeli."

http://www.internethaber.com/news_de...=185396&page=3

Ne mucizeler vardır, yine de umut kesilmez!

ÜÇ KİŞİDEN VUCUT ISISI SİNYALİ

NASA'da çalışan tanıdık mühendis ayrıca enkazdan üç kişinin vucut ısısı sınyali alındığını da bildirdi.

Bu bilgilerden sonra BBP Kriz masasının girişimi ile Bursa'dan 20 kişilik arama kurtarma ekibinin acil olarak bölgeye yönlendirildi. Uçakla yola çıkan timin ise bölgeye ulaşmak üzere olduğu öğrenildi.

Tüm bu gelişmelerden sonra BBP Genel Başkan Yardımcısı Üzeyir Tunç cafesiyasete bir açıklama yaparak "Helikopterin enkazına kriz masasının kurulmasına rağmen yaşanan bürokratik hantallık yüzünden ulaşamadık. Kriz masası kurduysanız başına da başbakanlık müsteşarını getirdiyseniz bunun anlamı bürokratik işlemlerin azaltılmasıdır. Ancak ne yazıkki bürokratik engelleri aşmakta büyük güçlük çekiyoruz. Başbakanlıktaki kriz masası ile bir türlü hızlı bilgi alışverişi yapamıyoruz." dedi.

http://www.sonsayfa.com/Haberler-bbp...er-105182.html
http://www.haber7.com/haber/20090327...ag-iddiasi.php

http://yenisafak.com.tr/Politika/?t=...9&c=2&i=177432

Nihayet bulundu ancak neye yarar? Çok yazık! Allah rahmet eylesin. Ailelerine sabır versin.

Alıntı:

---

karavelioglu rumuzlu üyeden alıntı

Nihayet bulundu ancak neye yarar? Çok yazık! Allah rahmet eylesin. Ailelerine sabır versin.

---

Allah rahmet eylesin...

Yıllarca havasını soluduğum coğrafyanın bir insanı...

Bilirim o toprakların

milliyetçiliğini,

vatan sevgisini,

bu yolda olan insanlara karşı bağlılık ve saygısını...

Bu duygu ve düşünceler

Uzun Hasandan gelir

Pir Sultandan gelir

Hacı Bektaştan gelir

Şeyh Bedreddinden gelir

Yunustan gelir...

Karacaoğlandan gelir

Muharrem Ertaştan gelir

Aşık Veyselden gelir

Duydu da duymamazlıktan mı geldi bilmem ama

NAZIMDAN GELİR...

Bilirler "başkaları" da kimlerden geldiğini...

Ama işlerine gelmez...

Bu yağız delikanlıların kulaklarına fısıldayacak "fesatlar"ı ve "fitneler"i bulurlar...

Oynarlar bu yağız delikanlıların gönülleri olan

VATAN ile

ULUS ile

TOPRAK ile...

Oynarlar oynarlar da sonra gidip kullanılmış biri gibi atarlar hücrelere...

Sonra yine oynarlar gönülleriyle...

Ahhh ki ne ahhh...

Şimdilerde artık ölmek gerek bizim o coğrafyada

GERÇEKLERİ GÖRMEK İÇİN...

Görüyor musun ey güzel coğrafyamın yağız delikanlısı MUHSİN?

Görüyor musun KİM ŞEYTAN, KİM MELEK?

Görüyor musun

17 kazadan sonra kullanılmışlığın böylesini...

Seni duyar gibiyim:

"Keşke hücremin soğuk betonunda üşüyerek ölseydim"

"Keşke felek ilkinde alsaydı canımı"

"Keşke..."

"Keşke..."

Keşke bir de "Alperen"lerine ulaşabilseydin...

Onlara GERÇEKLERİ fısıldayabilseydin...

Tanrı, bizim o coğrafyanın insanının yüreğinde bulunan VATAN, ULUS ve TOPRAK SEVGİSİni, fesat fitnenin elinde oyuncak olmasına ve o yüreklerin sorgulanmasına asla izin vermeyecektir...

IŞIKLAR İÇİNDE UYU MUHSİN...

VESSELAM!

Korucu: "Kaza günü ihbarda bulunduk"

"Üç gün önce biz o bölgeye gittik, kablo kokusu aldık. Tipi var diye korkup döndük. Söylediğimizde gidilseydi, o muhabir arkadaş kurtarılmış olurdu" dedi. Selim Işık, şunları söyledi:

"Kaza olduğu gün saat 15.15 civarı Sisne köyü yakınlaırnda köylüler büyük bir ses duymuş. Köyden Yaşar Özhan bana iletti. O bölgeye gittik, kayalıkların üzerinde çamlar arasında bir enkaz gördük. Kablo kokusu geliyordu. Sonra kurtuldular diye duyduk. Tipi de olunca korkup döndük.

Sonradan bulunmadığını öğrendik, bunun üzerine ertesi gün Göksun'da Büyük Birlik Parti yöneticisi K. Yavuz ile Muhsin Bey'e bildirdik gördüğümüzü. Genel Merkez'e de izah ettim. Bu bölge aranmayınca Başbakan geldiğinde korumalara da iletildi. Ama kendisi ile irtibat kuramadık. Orası 2 bin metre yükseklikte bir yer. Bu sabah 05.00'te tekrar o bölgeye çıktık. 500 metre kadar yaklaştık. Pervane kopmuştu. Çok zor bir yer. Kayanın başı, çamlık. Çok yorulmuştuk, döndük."

http://www.ekolay.net/Haber/Haber.as...HaberID=604472

:rolleyes:

Ne dense boş artık...

Umarım bu haber de doğru değildir!

Yine canlar yandı hem de ne canlar. 6 tane iyi yetişmiş vatandaşın canı. Adam gibi adam derler ya hem de adam gibi siyasetci. Sayın YAZICIOĞLU işte tam bu sözleri kullanabileceğimiz ender siyasetci. ALLAH C.C rahmet eylesin. Sağlığında belki anlamadık seni değerini bilemedik ama itiraf edeyim ki daha toprağa vermeden o nazik bedenini. Özler olduk seni. Bilmiyorum kaza ve kaderni ama ecel ne zaman nerede amansız yakalayacak bilinmiyor. Seçim çalışmasında ilk defa istemeyerek bindiğin o helikopter yasa boğdu tüm ülkeyi. Hele İHA muhabirinin yardım feryatları vicdanı olan herkesin vicdanını titretti. Sayın başkanım bu dünyada çok çile çekmiş umarım ahiret hayatıda bir o kadar güzel olur. Allah rahmet eylesin.

http://www.zaman.com.tr/multimedya.d...tifgaleri=6037

http://www.zaman.com.tr/multimedya.d...orum&gosterim=

Ben üşüyemiyorum reis
içim ciğerim yanıyor
ağlamak istiyorum ama
gözyaşı pınarlarım kurumuş ağlayamıyorum
alperenler ağlar mı reis?

evet reis ben üşüyemiyorum
hislerimi kaybettim
tam tersine içim ciğerim köz oldu
yanıyor
ALPERENLER ağlar mı reis?

ağlamak istiyor
ağlayamıyorum reis
tek hissettiğim ciğerimin yanması
ALPERNLER ağlar mı reis

dileğin gerçekleşti reis
SONSUZLUĞUN SAHİBİNE ULAŞTIN
PEYGAMBER ÇİÇEKLERİYLE
evet reis ben de
kendimi dinlemek istiyorum
sonun sonsuzluğunda

ALLAHTAN GANİ GANİ RAHMET DİLİYORUM
MEKANIN CENNET YOLDAŞIN PEYGAMBER EFENDİMİZ(S.A.S) OLSUN
ADAM GİBİ ADAM

KOCA REİS

-------------------------------------------------------------------------------------------
"ALLAH RAHMET EYLESIN, BUYUK ADAMDI,
HAYATTA IKEN, DEGERI BILINMEMIS.. (niceleri gibi)
MEKANI CENNET OLSUN, INSAALLAH.!!!"

Necip Fazilin dedigi gibi:
"Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük!..
.....
İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.
Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,
Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;
Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan."


Zafer Hak'kin ve Hak'ka inananlarindir!...

Öldüler mi? öldürüldüler mi? Allah hepsine rahmet eylesin.

ARADIĞINIZ TEKNOLEJİYE ŞU ANDA ULAŞILAMIYOR!
İkinci gün,saat 16.00'ya geliyor, helikopter henüz bulunmuş değil...
Oysa diyordi ki teknik takipci: "Teknik takipte olan rüyasında konuşsa, BUNU DİNLEME VE KAYDETME İMKANIMIZ VAR..."
"...?"
"Diyelim ki adım attı..."
"...?"
"Yani paşa tuvalete gitse tespit edilir..."
Ama koca helikopteri bulamadılar...
Yarım milyar dolarlık dinleme-izleme aleti satın aldılar.
Yedi tane, dinleme-izleme aracı Başbakanlık'a bağlı dolanıyor AKP karşıtlarının peşinde...
Hastane odalarını dinliyorlar...
Sofraları dinliyorlar...
Fısıltıları dinliyorlar...
Ama düşen koca helikopterin yerini bulamıyorlar...
Kapalı telefonları dinleme cihazı haline getiriyorlar...
Radyonuzu, televizyonunuzu,müzik setinizi sizin 'muhabiriniz' haline getirebiliyorlar...
Bir hesaba göre 3 milyon, bir itirafa göre aynı anda yarım milyon insanı üstün teknolojileri ile izleyebiliyorlar...
Telekulak anlatıyor:
"Yani muhalif yellense, uydu üzerinden kaydederiz..."
Ama bu yazı yazıldığında 24 saat geçmişti üzerinden, henüz helikopter bulunmuş değil...
Niçin? Çünkü ilkellik ve çağdaşlığın farkıdır bu...Devletin ayrılmış bütçesini, haberleşme kurumlarını, uzmanlarını muhalif cadı avına yönlendirirseniz...Aklınız yatak odalarına olursa...Teknolojiyi insanları sindirmekde kullanırsanız...Tenik kadrolara ispiyoncuları doldurursanız...
İşte böyle bir partinin genel başkanının düşen helikopterini bulamazsınız..
Rezil olursunuız dünyaya...
BEKİR COŞKUN / Hürriyet

M.E.Sezen:MUHSİN YAZICIOĞLU mekanın cennet olsun.

Acılar henüz dinmeden bunları yazmanın sırası mıdır bilemiyorum ancak birtakım gerçeklerin de bilinmesi gerekiyor. Ayrıca somut kazada bu anlatacaklarım olmuş mudur onu da bilmiyorum. Sadece VFR uçuşlarda özellekle küçük yerlerdeki ATC (Hava Trafik Kontrol) ünitelerinin ve meteoroloji yetkililerinin karşılaştıkları olayları anlatacağım.

VFR (Visual Flight Rules-Görerek Uçuş) özellikle küçük ucak ve helikopterlerin yaptıkları bir uçuş türüdür. Bu tür ucuşlarda pilot yeri görerek bulutlardan ve manialardan sakınarak ve VOR, NDB gibi hiç bir seyrüsefer yardımcısını kullanmadan ucuş yapar.

Başılıca kuralları; görüş mesafesinin en az 5 mil olması, dağlık bölgelerde en yüksek maniadan en az 2000 feet üzerinde uculması, bulutlardan sakınılması ve onlara olan yatay mesafenin en az 1500 feet olması ve en önemlisi kalkış yerinden gidilecek yere kadar olan mesafede yol boyu tüm meteorolojik şartların uygun olduğunun önceden teyid edilmesi zorunludur.

Bununla birlikte özellikle kışın meteorolojik şartların limitlerde olduğu durumlarda VIP yolcusu olan pilotlar "bakan, başkan, milletvekili, patron vb hala bekliyor, görüş mesafesi hala artmadı mı, biz bulunduğumuz yerden falan binayı, tepeyi görüyoruz orası 8 km." diyerek tabiri caizse ilgili ATC ünitesi ile meteoroloji birimini telefonla taciz ederek psikolojik baskı altına sokmaktadırlar. On akikada bir gelen telefonlardan bunalan görevliler gerçekte artmayan görüş mesafesini VFR uçuş için gerekli olan mesafeye kağıt üzerinde çıkartmakta ve uçuş için hiç bir engel (!) kalmamaktadır.

Bunu yazan Bekir Coşkun ve DYH gazeteleri helikopterde ELT cihazı olmadığından, helikopterin Esas Holding'e ait olduğundan neden bahsetmiyor acaba?

Esas Holding esas kızın (!) kocasının şirketi olduğundan mı acaba?

Esas kız: Vuslat Doğan Sabancı

http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/ga...id=21486&rid=2

Daha önce de belirttim. Doğan'ı bitim kadar sevmem, ancak sevmediğim birine bile olsa, bu kadar bariz çamur atılmasına da seyirci kalamam. Hele bunu adet haline getirenler varsa...


SHGM: HELİKOPTERDE ELT CİHAZI BULUNUYORDU

Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (Shgm) Yetkilileri, 'BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve Beraberindekileri Taşıyan Helikopterde 406 Megahertz'lik (Mhz) Elt Cihazı Bulunduğunu' Bildirdiler.

Ulaştırma Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) yetkilileri, ''BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindekileri taşıyan helikopterde 406 MegaHertz'lik (MHz) ELT cihazı bulunduğunu'' bildirdiler. SHGK, mevzuat gereğince, ruhsat ve uçuşa elverişlilik onayı verilmesi için helikopterlerde ELT cihazı bulundurulması zorunlu. Bu kapsamda, helikopterlerde 400 MHz'lik ELT cihazı bulundurulması gerekiyor. SHGM yetkililer, ''düşen helikopterin ruhsat ve uçuşa elverişlilik onayına sahip olduğunu, helikopterde 406 MHz'lik ELT cihazı bulunduğunu'' kaydettiler.

Haberler.com sitesinden alıntıdır.

Bu arada, siyaseten hiçbir görüşünü paylaşmasam da;

Sn. Muhsin Yazıcıoğlu'na ve diğer vefat edenlere Allah'tan rahmet, sevenlerine başsağlığı dilerim.

Helikopterde ELT cihazının bulunup bulunmaması konusu helikopter düştükten sonra yerinin tam ve doğru olarak tespit edilmesi yönünden son derece önemli.

Benim değinmek istediğim nokta ise helikopterin kalkış ve iniş yerleri ile bunlar arasındaki mesafede (yol boyu) meteorolojik şartların VFR uçuşa elverişli olup olmadığıdır.

Öncelikle bu konu araştırılmalıdır.

Alıntı:

---

Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı

Bu arada, siyaseten hiçbir görüşünü paylaşmasam da;

Sn. Muhsin Yazıcıoğlu'na ve diğer vefat edenlere Allah'tan rahmet, sevenlerine başsağlığı dilerim.

---

Aynen katılıyorum. Bizim için burada önemli olan 6 insanın ölmüş olmasıdır, siyasi görüşleri değil.

"Pilot meteorolojiden bilgi almamış" deniliyor.
http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=185813

Tamamen hava şartlarından kaynaklanan bir kaza... Muhabirin konuşma esnasında gördüklerini şaşkınca aktarması hiç aklımdan çıkmıyor... Bir insanın yardım isteyen sesini duyuyorsunuz ama elinizden hiç bir şey gelmiyor! böyle bir durumda insan bin kez ölüp ölüp dirilir...

Fakat neden çevre köylerden bilgi alınmaya çalışılmadı, onu anlayamıyorum! görgü tanıkları varmış üstelik, tabi bunlar sadece haber fakat çevreden mutlaka bilgi alınmalıydı, onlardan rehber olmalarını isteyebilirlerdi. O hava koşullarında sadece sinyal sesi ile yetinmeyeceklerdi.

Ne desek boş... Kurtulmayı bekleyen bir yaralının sesi... Koskoca bir üçgün ve teknoloji çağı... Sanırım bunları ömrüm boyunca hiç unutmayacağım!

http://w9.gazetevatan.com/Hucre_arka...30406/1/Gundem

Şuan bahse değer tek konu sanıyorumki, İHA muhabirinin bulunması olacaktır,Bacağı kırık birisinin -15 derecelere varan soğukta gidebileceği alan çok çok kısıtlıyken, enkaz bulunanı 24 saati geçmişken, hala bulunanaması diğer üzücü bir olay...

Sn. Muhsin Yazıcıoğlu'na ve diğer vefat edenlere Allah'tan rahmet, sevenlerine başsağlığı dilerim.

Yazıcıoğlu: "Bu ülkenin çocukları dağlarda karlar altında yatarken..."

“Biz ülkücülerin de doğal milli liderimiz olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk hakkında olumsuz propagandalara ve gelişmelere seyirci kalmakla hata yaptığımızı itiraf etmek isterim. Gençlerimizi önce komünizm ve kapitalizm tehlikesi hakkında eğitirken, milliyetçi saydığımız yazar ve mütefekkirlerin görüşlerine sarılıp, Atatürk’ü sağlıklı olarak öğretip, inceletmediğimiz kanaatindeyim.”
(10 Kasım 2006)

***

“Bu ülkenin çocukları dağlarda karlar altında yatarken, aşağıda deri koltuklarda, masalara serdiğiniz kağıtların üzerinde fantezi yapamazsınız. Size bu hakkı vermeyiz. Kimsenin bu vatan toprakları üzerinde fantezi yapma hakkı yoktur!”
(5 Mart 2007)

Arslan Bulut YeniÇağ 29/03/2009

ELT cihazı çalışıyor muymuş?

Düşen BBP helikopterinde ölen beş kişinin 1 saati geçmeyecek bir zamanda hayatını kaybettiği belirlendi. Ölümlerin nedeni ise travmatik yaralanma.

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcısı Fevzi Büyüktümtürk, helikopter kazasında BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 4 kişinin ölümüne ciddi travmatik yaralanmanın neden olduğunu bildirdi.

Fevzi Büyüktümtürk, yaptığı yazılı açıklamada, 25 Martta Kahramanmaraş merkeze bağlı Döngel köyü yakınlarında meydana gelen, Muhsin Yazıcıoğlu ile beraberindekilerin hayatını kaybettiği kazanın ardından, cumhuriyet başsavcılığınca, aralarında Adana Adli Tıp Grup Başkanı'nın da yer aldığı 4 adli tıp uzmanı ve 1 pataloğun 28 Martta ölü muayene ve otopsi işlemi yaptığını kaydetti.

BİR SAAT İÇİNDE ÖLMÜŞLER

Bilirkişi heyetince, kazada Yazıcıoğlu ve 4 kişinin ölümüne yol açacak ciddi travmatik yaralanmalar söz konusu olduğunun belirtildiğini ifade eden Büyüktümtürk, ölümlerin tamamının kazayı takip eden kısa süre içinde meydana geldiği, bu sürenin yarım saat ile 1 saati geçmeyecek bir zaman dilimi olduğu düşünce ve kanaatine varıldığını bildirdi.

Başsavcı Büyüktümtürk, kazanın oluşuna ilişkin araştırma ve incelemelerin cumhuriyet başsavcılığınca titizlik ve hassasiyetle sürdürüldüğünü kaydetti.

GÜNEŞ KOLTUĞU SÖKÜP KOVUĞA SIĞINMIŞ

Muhsin Yazıcıoğlu'nun da içinde bulunduğu helikopterin düşmesi sonucu kayıp olan ve bugün enkaza 500-600 metre uzakta bir ağacın yanındaki kaya kovuğunda cesedi bulunan İHA muhabiri İsmail Güneş'in yanında, helikopterden söktüğü anlaşılan bir de koltuk bulunmuştu.


http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=185981

"Sayın Muhsin Yazıcıoğlu'na siyasette hakettiği ve layık olduğu yere, bu üzücü kaza sonucu,gelmek nasip olmadıysada ;o tüm inançlı milliyetçi türk ulusunun gönlünde taht kurmuştur.Bu herkese nasip olmayacak büyük bir mükafat, hediye. Duruşu,efendiliği,dürüst kişiliği ve konuşmasıyla,ender rastlanan bir siyasetçi örneği idi.Bir vatandaş olarak şuan siyaset çevresinde yok denecek kadar az sayida,"nesli tükenmiş" ahlakıi,dürüst,imanlı bir kişilikti.Takdiri ilahi,ne diyelim.ALLAHin sevgili kuluymuş. ALLAH gani gani rahmet etsin,mekani cennet olsun.Eşine,çocuklarina,ailesine başsağliği ve sabir diliyorum.Cümlemizin basi sagolsun.

Rabbim şehitlik nasip etti inşallah.Şehitler ölmez...."

Dürüstlük ve "Ya göründüğün gibi ol,ya olduğun gibi görün "(Mevlana) konusunda ,örnek bir kişilik...Pek takip etmesemde,bir iki konuşması bir insanı tanımaya yeter...

Bazı siyasetçilere bu yazı ,hiç duyamayacağı bir sevgi ifadesi örneği olsun...
Mahalle kavgasıyla ,çamur atma yarışında oy alınır yada alınmaz,bu hiç önemli değil....Bir kaç oy değil,asıl olan; insanların sevgi,saygı duyması ve gönüllerin fethedilmesi,bu ülkenin çıkarlarının ön planda tutulmasıdır ,siyasette asıl görev... Yani kişilik sağlamsa,atılan adımda sağlamdır...

Fatih Altaylı'nın ELT cihazı hakkındaki yazısı:

Muhsin Yazıcıoğlu'nun ve arkadaşlarının ölümüne neden olan kaza sonrası her şey yazıldı, her şey çizildi ve herkes suçlandı ama asıl suçlu hiç suçlanmadı.
Bu kazanın bu kadar acı veren ölümlerle sonuçlanmasındaki en büyük sorumluluk "Bell" helikopter firmasının.
Şaka yapmıyorum. Kaza yapan helikopterde bir alet var. Adı ELT.
Bu ELT denen alet hayatında bir kez işe yarayacak.
Helikopter kaza yapınca, uyduya helikopterin nerede olduğuna dair bir sinyal gönderecek.
Bu sinyali alan kurtarma ekipleri helikopterin yerini belirleyecek ve kazazedeler kurtarılacak.
Hayatı boyunca en fazla bir kez çalışma şansına sahip olan bu ELT adlı cihaz, o gün geldiğinde çalışmadı.
Bakıyorum da, hiç kimse bunu sorgulamıyor.
Helikopterin düştüğü gün, helikopterin ait olduğu firmanın sahibi Ali Sabancı kardeşim aradı.
"Uçakta ELT yok diyorlar. Olmaz olur mu var. Ama bu airbag gibi yeterince sert bir çarpma olmazsa çalışmaz. Herhalde helikopter yumuşak bir iniş yaptı ki, alet çalışmadı" dedi.
Enkaz bulununca anladık ki, pek de yumuşak bir iniş olmamış. Helikopter paramparça.
Peki o zaman bu ELT denen meret niye çalışmadı?
Tek bir sinyal yollasa yeri tesbit edilecek ve kazadan yaralı kurtulan varsa, ki en az bir kişinin yaralı kurtulduğunu biliyoruz, kurtarılacak.
Bell firması bu cihazın niye çalışmadığını bulmak zorunda.
Yoksa dillendirilmeye başlanan "suikast" iddiaları daha da güçlenir.

BBP MKYK üyesi ve partinin avukatı, bir görgü tanığının, kazanın olduğu sırada havada ikinci bir helikopter gördüğünü söylediğini ve güçlü bir manyetik dalganın helikopteri etkisiz hale getirebileceğini ifade etti.

Kahramanmaraş'ta 25 Mart tarihinde meydana gelen helikopter kazasının ardından 'suikast' iddiaları sürüyor. BBP avukatı Yavuz, üzerinde en çok durduğu konunun karadan veya havadan manyetik dalga verilmiş olasılığı olduğunu kaydederek, "Bazı görgü tanıkları havadaki başka bir helikopterden bahsediyor. İddia olarak söylemiyorum ihtimal olarak söylüyorum. Batıdan doğuya giden bir helikopterden bahsediyor. Güçlü bir manyetik dalga yayıldığı takdirde bu cihazların tamamını etkisiz hale getirebilir. Böylece helikopter, pilotun hakimiyetinden çıkar. Bunu helikopterin çarpma şeklinden çıkartıyorum. Çünkü en çok önemsediğim konu bu. Bu kuşkum nedeniyle helikopterin etkisiz hale getirildiğini düşünüyorum. Bunu bizzat görgü tanığından dinledim. Kendisi Tekir beldesinde görmüş. Gaziantep'e gidiyormuş" dedi.

Kamera İHA'ya, fotoğraf makinesi yakınlarına verildi

Bu arada, İHA Muhabiri İsmail Güneş'e ait bir kamera, bir fotoğraf makinesi ve laptopun İHA Genel Müdürlüğü'ne teslim edildiği öğrenildi. İHA yetkilileri, "İsmail Güneş'e ait kamera, fotoğraf makinesi ve laptop bize teslim edildi. Kamerada tek kaset vardı. Bizim muhabirlerimiz takip ettikleri haberlerde en az çift kaset kullanır. Tahminimiz, olay sırasında İsmail Güneş BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile helikopterin içinde röportaj yapıyordu. Yani böyle olması ihtimali çok yüksek. Ancak böyle bir kaset bize verilmedi. Fotoğraf makinesindeki bellek ise Cumhuriyet Savcılığı tarafından (Bu bellekteki fotoğraflar ailesinin hakkı) denilerek yakınlarına teslim edildi. Bu fotoğraflarda da düştükten sonraki anların görüntülerinin olma ihtimali yüksek.Biz İHA olarak, Adalet Bakanlığı nezdinde olması muhtemel diğer kaset ile fotoğraf makinesindeki fotoğrafları alma yönündeki girişimlerimizi sürdürüyoruz" dedi.

http://www.haber3.com/news_detail.php?id=463316

Bunlar bana senaryo gibi geliyor. Görgü tanığı bu ikinci helikopterden manyetik dalga yayıldığını nasıl anlamış? Bu doğru olsa bile kuvvetli manyetik dalgalar helikopteri düşürecek kadar güçlü olamaz. Olsa olsa pilotun önündeki uçuş aletlerini etkileyebilir ki, VFR ucan bir helikopter için zaten bu aletler (göstergeler) olmazsa olmaz da değildir.

Eşref Bitlis'i taşıyan uçak düştü.

Isparta uçağı düştü, nükleer enerji ile igilenen bilim adamları /kadınları öldü.

Aselsan mühendisleri şüpheli şekilde ya intihar etti, ya öldü...

Bizim hocaefendide tık yok.

Gökteki ikinci helikopteri "saçmalık" olarak nitelendiren, Sn. Yazıcıoğlu'nun vefatını bilip, ertesi gün bölgeye giden Başbakan'a bu bilgiyi verdiklerini söyleyen parti avukatına rağmen Hocaefendi buyurmuş: Ölüm şüpheli...

Sen mühim adamsın Hoca, bir istiareye yat da ne olmuş ne bitmiş, bir anlat hele...

Sözüm Sn. sdt23'e, önce ELT yoktu dedin, sonra çalışıyor muydu dedin, sonra bir gazetecinin yorumunu ekledin. Daha Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün raporu ortada yok...

Bu kadar çalışkanlığa, seni de Hocaefendinin saflarına yazıyorum, sen neymişsin be Abla...