Yargı kararının yorumlanması

Değerli forum üyeleri aşağıdaki mecvut Karar'a göre söz konusu müstafi sayılma işleminin iptal edilip edilmediğini öğrenmek için sizlerle paylaşmak istiyorum.Zira davalı bakanlık kendi hukuk müşavirliğine kararın uygulanması konusunda görüş sormuş ve hukuk müşavirliği de geriye 17 gün kaldığı Karar'da yazmadığı ve yeniden müstafi sayılması gerektiği şeklinde görüş belirtmiştir.Dolayısıyla göreve iade edildim ancak aynı gün tekrar müstafi sayıldım.Dikkat ederseniz hüküm kısmında muşavirliğin görüşüne destekleyen hiçbir hüküm yoktur.Konuyla ilgili fikir,bilgi,tecrübe ve görüşlerinize ihtiyacım var.Şimdiden teşekkür ederim.




T.C.
...........
.İDARE MAHKEMESİ

ESAS NO : 2007/.....
KARAR NO : 2008/......


DAVACI : ………………….
VEKİLİ :…………………….
DAVALI :TARIM VE KÖYİŞLERİ BAKANLIĞI Merkez/ANKARA

DAVANIN ÖZETİ : …………….Tarım ve Köyişleri …… Müdürlüğü emrinde ……………… olarak görev yapan davacının izinsiz ve mazeretsiz olarak 31 gün süreyle görevine gelmediği nedeniyle 22.02.2007 tarihinden itibaren müstafi sayılmasına ilişkin 24.04.2007 tarih ve 31 sayılı olurla tesis edilen davalı işleminin;haklı bir nedeninin bulunmadığı,rahatsızlık ve izinler haricinde 12.02.2007-14.03.2007 tarihleri arasında görevinin başında olduğu iddialarıyla iptali ve uğranılan parasal ve özlük hakkı kayıplarının faiziyle birlikte tazmini isteminden ibarettir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacının 12 Şubat-14 Mart 2007 tarihleri arasında kesintisiz olarak 31 gün süreyle göreve gelmediğinin tespit edildiği,davacının bahsettiği nöbet çizelgelerinin her ayın başında hazırlandığı ve acil durumlarda devreye girecek bir önlem planı olduğu,nöbetçi personelin mesaide bulunmasını gerektirmediği,davacının izin istediği evraklarında amirin imzası ve onayı olmadığından geçerliliği bulunmadığı,davacının maaşına bloke konulmasının dava konusu işlemle ilgisinin olmadığı,dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu,davanın reddi gerektiği yolundadır.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren ........ İdare Mahkemesi’nce gereği görüşüldü.
Dava, ……………,………..Müdürlüğü emrinde ……………….. olarak görev yapan davacının izinsiz ve mazeretsiz olarak 31 gün süreyle görevine gelmediği nedeniyle 22.02.2007 tarihinden itibaren müstafi sayılmasına ilişkin 24.04.2007 tarih ve 31 sayılı olurla tesis edilen davalı idare işleminin iptali ve uğranılan parasal ve özlük hakkı kayıplarının faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.

657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Çekilme başlıklı 94. maddesinde; Devlet memuru bağlı olduğu kuruma yazılı olarak müracaat etmek suretiyle memurluktan çekilme isteğinde bulunabilir. (Ek: 31.7.1970- 1327/75 md.) Mezuniyetsiz veya kurumlarınca kabul edilen mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin kesintisiz 10 gün devam etmesi halinde, yazılı müracaat şartı aranmaksızın, çekilme isteğinde bulunulmuş sayılır.Çekilmek isteyen memur yerine atanan kimsenin gelmesine veya çekilme isteğinin kabulüne kadar görevine devam eder. Yerine atanan kimse bir aya kadar gelmediği veya yerine bir vekil atanmadığı takdirde, üstüne haber vererek görevini bırakabilir.
Olağanüstü mazeretle çekilenler, üstüne haber vermek şartiyle bir ay kaydına tabi değildirler. Hükmüne yer verilmiştir
Dava dosyasının incelenmesinden; davacının 12.02.2007-22.02.2007 tarihleri arasında on gün süreyle kesintisiz ve mazeretsiz olarak göreve gelmediğinden bahisle 22/02/2007 tarihinden itibaren görevinden çekilmiş sayılmasına karar verilmesi üzerine, anılan işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.

Yukarıda anılan Kanunda belirtildiği üzere kamu görevlisinin görevinden çekilmiş sayılabilmesi için kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın görevin terk edilmesi ve bu terkin 10 gün devam etmesi halinde müstafi olabileceği,bu hususunda açık ve kesin bir şekilde ortaya konulması gerektiği tartışmasızdır.
Uyuşmazlık konusu olayda, davacının 12/02/2007-22/02/2007 tarihleri arasında mazeretsiz olarak göreve gelmediğinden bahisle 22/02/2007 tarihinden itibaren görevinden çekilmiş sayılmasına karar verilmiş ise de, davacının 16/02/2007 tarihinde …………………Hastanesinde muayene olduğu ve ilgiliye aynı tarihte Yaygın Anksiyete Bozuklu tanısıyla tedavi düzenlenerek 16/02/2007 tarihinden itibaren 10 (on) gün istirahat önerildiğine ilişkin raporun değerlendirilmesinden, adı geçenin görevinden çekilmiş sayılmasına gerekçe alınan on gün süreyle kesintisiz ve mazeretsiz göreve gelmeme koşulunun gerçekleşmiş sayılmasına olanak bulunmadığından davacının mazeretsiz ve izinsiz 10 gün süreyle görevine gelmediğinden bahisle tesis edilen dava konusu işlem hukuka uyarlık görülmemiştir.

Öte yandan hukuka aykırılığı saptanan dava konusu işlem nedeniyle davacının uğradığı parasal kayıplarının da yasal faiziyle birlikte tazmini gerektiği açıktır.

Açıklanan nedenlerle,dava konusu işlemin iptaline,tazminat isteminin Kabulüne, davacının mahrum kaldığı özlük hakları ve parasal haklarının davanın açıldığı 17/07/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, aşağıda dökümü yapılan 107,50 YTL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine,Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca belirlenen 350,00 YTL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacı vekiline verilmesine, artan posta ücretinin isteği halinde davacıya iadesine, karar tebliğinden itibaren 30 gün içerisinde Danıştay’a temyiz yolu açık olmak üzere 04/07/2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Karar ortada... Sözünü ettiğiniz 17 günlük süreden bahsedilmiyor.

İdare yeni bir işlem tesis ettiğine göre, bu işlemi de ayrıca dava etme hakkınız var.

Peki karara göre ben neyi kazanmışım?iptal olan ne?karara göre benim şimdi görevde olmam gerekmezmiydi?Yoksa idarenin yaptığı mı doğru?Hüküm kısmı mı önemli gerekçe kısmı mı? Yargı kararının uygulanmasında yaşanan tereddütte görüş istenebilirmi aynı kurumun hukuk müşavirliğinden ? bilgilendirirseniz memnun olurum.

Sayın forum üyeleri kazanmış olduğum iptal davasında idare geriye 17 gün kalıyor diye önce göreve başlattı ancak aynı gün hiç bir parasal hakkımı da ödemeden tekrardan müstafi saydı.Dahası iptal kararını geriye 17 gün kalıyor diyede belirterek temyiz etti,ançak yüksek mahkeme ilk kararı azınlık olmasına rağmen onayladı.Azınlık oyunda da bu husus belirtilmiş.
Peki idarenin iddia ettiği 17 gün danıştay kararında görüşülerek tüm devamsızlığım onanmış mı yoksa hala benim 17 günlük bir devamsızlığım hukuken gözüküyormu ? onama kararı 17 gün içinde geçerlimi? şuan görevde değilim idarenin yeni işlemlerine mecburen yeniden dava açtım ve henüz sonuçlanmadı,danıştayın bu kararıyla göreve başlatılabilirmiyim? yorum ve bilgileriniz için şimdiden teşekkür ederim.

T.C.
DANIŞTAY
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No: 2008/6965
Karar No: 2009/2568


Temyiz İsteminde Bulunan (Davalı) : Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, ANKARA

Karşı Taraf : …………..

Vekili : …………….
İsteğin Özeti : …………… Tarım ve Köyişleri İlçe Müdürlüğü emrinde …………olarak görev yapan davacının, 657 sayılı Yasanın 94.maddesi uyarınca görevden çekilmiş sayılmasına ilişkin ………günlü işlemin; olayda, davacı, 12.2.2007-22.2.2007 tarihleri arasında mazeretsiz olarak göreve gelmediği nedeniyle 22.2.2007 tarihi itibariyle görevinden çekilmiş sayılmış ise de, davacının 16.0.2007 tarihinde …………………..muayene olarak 10 gün istirahat raporu aldığı görüldüğünden, görevden çekilmiş sayılmasına esas alınan 10 günlük sürede kesintisiz ve mazeretsiz olarak işe gelmeme koşulu gerçekleşmediğinden dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptali ile bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı özlük ve parasal haklarının davanın açıldığı 17.7.2007 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesi yolunda ……….İdare Mahkemesince verilen 4.7.2008 günlü E:2007/1572,K:2008/1099 sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Temyizi istenen kararın usul ve kanuna uygun olduğu,ileri sürülen nedenlerin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesine uymadığı,bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi

Düşüncesi : İdare Mahkemesince verilen karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup,bozulmasını gerektirecek bir neden de bulunmadığından anılan kararın onanması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı

Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmeleri için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar,söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından,istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Onikinci Dairesince işin gereği düşünüldü:
İdare ve Vergi Mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür. Samsun 1.İdare Mahkemesince verilen 4.7.2008 günlü, E:2007/1572, K:2008/1099 sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep de bulunmadığından temyiz isteminin reddi ile anılan kararın onanmasına, temyiz giderlerinin istemde bulunan davalı idare üzerinde bırakılmasına, 29.4.2009 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

Başkan Üye Üye Üye Üye

(X)
(X) KARŞI OY
Olayda, davacının 12.2.2007 tarihinden 14.3.2007 tarihine kadar göreve gelmediğinin hakkında açılan soruşturma sonucu düzenlenen rapor ,gelmediği günler için düzenlenen tutanaklar ve kendi ifadesi ile sabit olduğu, davacının 12.2.2007 tarihinden itibaren 33 gün süre ile göreve gelmemesi nedeniyle dava konusu 24.4.2007 günlü işlemle göreve gelmeme tarihinin başlangıcı olan 12.2.2007 tarihi esas alınarak bu süreye 10 gün ilave edilmek suretiyle 22.2.2007 tarihinden itibaren görevden çekilmiş sayılmasına karar verildiği görülmüştür. Her ne kadar davacının 16.2.2007 tarihinden geçerli olarak 10 gün süre ile raporlu olduğu dosyaya sonradan ibraz edilen belgelerden anlaşılmakta ise de, söz konusu raporun bitim tarihi olan 25.2.2007 tarihinden sonrada davacının 17 gün süre ile izinsiz ve mazeretsiz olarak göreve gelmediği açıktır. İşlemde davacının görevden çekilmiş sayıldığı tarihin başlangıcının 26.2.2007 yerine 12.2.2007 tarihi alınmasının sebebi, davacı tarafından istirahat raporunun geç sunulması olduğundan ve neticede kesintisiz ve hukuken kabul edilebilir bir mazereti olmadan 17 gün göreve gelmediği sabit olan davacı için görevden çekilmiş sayılma şartlarının oluştuğu görüldüğünden dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Ancak söz konusu rapor nedeniyle davacının 22.2.2007 tarihi yerine 8.3.2007 tarihinden itibaren görevden çekilmiş sayılması gerektiğinden bu iki tarih arasındaki parasal haklarının davacıya ödenmesi gerektiği tabidir.
Bu nedenle, davanın reddi, tazminat isteminin ise kısmen kabulü, kısmen reddi gerekirken dava konusu işlemin iptali ve tazminat talebinin kabulü yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.

Üye

Evet geriye kalan 17 günlük devamsızlığınız söz konusu Danıştay dairesince tartışılmış ve oy çokluğuyla leyhinize karar verilmiştir. Bence de karşı oy yazısı yazan üyenin görüşü uygundur ancak ortada oy çokluğuyla da olsa verilmiş leyhte bir karar vardır.

Anladığım kadarıyla sizi idare mahkemesinin kararı üzerine göreve başlatıp aynı gün görevinize son ermişler. Aradan uzun bir süre geçtikten sonra bu Danıştay kararı çıkmış. Bu karar üzerine size tekrar göreve başlatmaları gerekiyor.

Bilgilendirmeniz için sonsuz teşekkür ederim.Söylediğiniz gibi idare mahkemesinin iptal kararı ile göreve başlatıldım ancak kurumum geriye 17 gün kaldığı bununda iptal kararında yazmadığı gerekçesiyle aynı gün tekrar müstafi saydı.Tekrardan müstafi sayılmama ilişkin ilk iptal kararını da emsal göstererek yeni dava açtım.Kaldıkı iptal kararına binaen göreve başlatılmış olmam kazanılmış hak doğurmaz mı?doğurursa idare resmen göreve başlatmışken yaklaşık 572 gün sonra aynı olaylar üzereni müstafi saymasıda mümkünmüdür?ikinci kez müstafi sayılmam iptal kararına rağmen yapay bir işlemde olsa yeni bir işlem gözüküyor ama hiçbir araştırma inceleme ve savunmama bile başvurmadan eski soruşturma raporuna atıfla işlem yapılmasıda kazanılmış hakkımın ihlal edilmesi diye düşünüyorum katılırmısınız bilemiyorum.Peki yeni açtığım dava konusuz kalmışmıdır?Saygılarımla.

İlk davanın Danıştay'ca onanması ve bu kararda 17 gün konusuna da değinildiğine göre idarenin bunu dikkate alarak sizi göreve başlatması zorunludur. Göreve başladığınız anda ikinci davanız konusuz kalacaktir.

Siz bu Danıştay kararının idareye tebliğ tarihini öğrenin, tebliğden itibaren en geç 30 gün içerisinde göreve başlatacaklardır. Büyük ihtimalle 30 günü sonuna kadar kullanacaklardır.

Tecrubelerinizi paylaştığınız için teşekkür ederim.

Şahsi kanaatime göre;
Oy çokluğu ile verilen kararda tartışılmış olan 17 günlük devamsızlığa rağmen onama kararı idare mahkemelerinin yerindelik denetimi yapamamalarının sonucudur.
İptali istenen işlem 22.02.2007 tarihinde yapılan işlemdir. Bu işlemin söz konusu rapor var olduğundan hukuka aykırı olduğu açıktır.

Ancak rapor bitimi görevine başlamayan kişi hakkında idarenin rapor bitiminden itibaren 10 günlük süreyi gözeterek çekilme işlemi yapması hukukidir.

Danıştayın idarenin yerine geçerek yeni tarihli çekilme işlemi yapması düşünülemez.

2. çekilme işlemine karşı açılacak davada rapor bitiminden sonraki devamsızlığı haklı gösterecek deliller sunulmaz ise davanın kaybedilmesi güçlü olasılıktır.

Yeni işlem tesis edilerek yargı kararının etkisizleştrildiği savı, ortada varolan 17 günlük mazeretsiz devamsızlık ve bu haklı gerekçeye dayanan işlem nedeniyle geçersiz kalacaktır.

Bunlar yorumumdur, temennim değildir. Davanın lehinize sonuçlanmasını dilerim.

İdarenin temyiz gerekçeleri geriye 17 gün kaldığından müstafi sayılması yönündedir.Danıştay yüksek mahkemesi idare mahkemesi kararında gerçekten geriye 17 gün kalmış olsaydı acaba yinede onama verirmiydi? Netice de dava dosyasında ki tüm bilgi ve belgeler değerlendirilmedi mi? Heyet tarafından 17 günün tartışılmış olması dolayısıyla müstafi sayılmayı gerektirecek bir durumun olmadığı anlamına gelmezmi? Eğer aksi bir durum olsaydı temyiz isteği kabul edilerek iptal kararı bozulurdu.

Alıntı:

---

fumajin rumuzlu üyeden alıntı

İdarenin temyiz gerekçeleri geriye 17 gün kaldığından müstafi sayılması yönündedir.Danıştay yüksek mahkemesi idare mahkemesi kararında gerçekten geriye 17 gün kalmış olsaydı acaba yinede onama verirmiydi? Netice de dava dosyasında ki tüm bilgi ve belgeler değerlendirilmedi mi? Heyet tarafından 17 günün tartışılmış olması dolayısıyla müstafi sayılmayı gerektirecek bir durumun olmadığı anlamına gelmezmi? Eğer aksi bir durum olsaydı temyiz isteği kabul edilerek iptal kararı bozulurdu.

---

önceki mesajımda yazdığım gibi, dava konusu olay ayın 22 si tarihli müstafi sayılmanıza dair işlemdir. O tarihte raporlu olduğunuzdan müstafi sayılmanız hukuka aykırıdırve mahkeme bunu tespit etmiştir.

Her ne kadar temyiz gerekçesi sonraki 17 güne yönelik olsa ve bu durum danıştayda karşı oy konusu olsa bile, mahkemenin dava konusu işlem hukuksuzdur ama davacı zaten o tarihten sonra da işe 10 gün gelmemiş bu yüzden raporun bittiği 26 sından sonra takibeden ayın 6 sından itibaren müstafidir gibi bir karar vermesi, dava konusu işlemin hukuka aykırılık denetimini aşarak yerindelik denetimi yapması ve idarenin yerine geçerek işlem tesis etmesi anlamına gelir.

Kaldı ki rapordan önce 4 gün ve rapordan sonra 17 gün toplamda 21 gün mazeretsiz devamsızlığınız var.
DMK nun devlet memurluğundan çıkarma cezalarının düzenleyen 125/E maddesine göre, Yıl içerisinde toplam 20 gün mazeretsiz devamsızlık bir daha atanmamak üzere devlet memurluğundan çıkarmayı gerektirir.

Ancak sizin durumunuzda eğer bahsettiğiniz tarihlerden önce başka devamsızlıklarınız yok ise aralıksız 10 gün devamsızlık olarak belirlenen çekilme süresi, devlet memurluğundan çıkarmayı gerektiren süreden daha önce dolduğundan çekilme işlemi yapılmış.

6 ay geçtikten sonra devlet memurluğuna yeniden atanmak için başvuruda bulunabilirsiniz. Bir çok kurum istifa sonra atama kuraları ile personel almaktadır.

Eğer rapor sonrası yapmış olduğunuz 17 günlük devamsızlığınız içinde aralıksız 10 günlük süreyi bozacak şekilde 1 gün çalışmış olsaydınız bu durumda hakkınızda bir daha atanmamak üzere memurluktan çıkarma işlemi yapılacaktı.

Sayın greyder öncelikle geriye kaldığı iddia edilen 17 gün içerisinde 1 günde olsa göreve gelmiş olsam idarenin ikinci defa yaptığı işlem zaten iptal edilecektir.Müstafı sayılma işlemlerinde kesintisiz 10 günlük bir devamsızlığın olması gerekmektedir.Yine bahsettiğiniz üzere DMK nun125/E-d maddesine göre devlet memurluğundan çıkarma cezasını da 25 aylık süreden sonra uygulanması ne hukuken mümkün ne de ilgili kanun maddelerince mümkündür.
Danıştay ilgili daire 31 günlük sürenin içerisinde yeniden müstafi sayılmamı gerektirecek bir kesintisiz 10 günlük devamsızlığın olması durumunda şahsımı yeniden görevden çekilmiş saymış olacaktı ve karar bozulacaktı.Ancak karşı oyda da belirtilen sürede müstafi sayılmamı gerektirecek bir devamsızlığın olmadığına karar verilerek karar onanmıştır.
Asıl öğrenmek istediğim mahkeme kararına istinaden göreve başlatılmama rağmen yaklaşık 572 gün öncesine müstafi işlemi yapılabilirmi? Göreve başlatılarak kazanılmış haklarım doğmazmı?ilk soruşturma raporuna atıfla ikinci defa müstafi sayılabilirmiyim?yeni bir işlem yaptıysa idare yeni bir soruşturma ve savunma alması gerekmez mi? teşekkürler.