http://www.beyaz.org/index.php/basba...konusmasi.html
İşte o anlar...Acaba şimdi ne olacak ?
Printable View
http://www.beyaz.org/index.php/basba...konusmasi.html
İşte o anlar...Acaba şimdi ne olacak ?
Erdoğan, İsrail medyasını şoka soktu :)
http://www.haber7.com/haber/20090129...soka-soktu.php
Peres, Erdoğan'dan özür diledi
http://yenisafak.com.tr/Dunya/?t=29....9&c=4&i=166028
Dünya Erdoğan'ı konuşuyor
http://www.cnnturk.com/2009/dunya/01...1.0/index.html
Bu arada belirtmek isterim.Haber ajanslarında geçen haberlere göre Peres'in ağzından özür dilerim lafı hiç geçmemiş.Telefonda sadece üzgün olduğunu belirtmiş...
Başbakanın tavrına ait yorumları izliyorum..
Çok farklı yorumlar var.
Tasvip eden ve hatta "Atatürk gibi lider" diyenler de var..
"Dış politikanın inceliklerinden anlamayan, cahil ve kabadayı tavrı" diyenler de var.
İzleyelim görelim..
DUNYA EKONOMİK FORMU TPLANTISI..! (DAVOS)
Sayın Başbakan’ın davos tavrı..! Türkiye Cumhuriyetinin Sayın Başbakan’ı Dünya’ya, adalet ve eşitlik dersi verdi davosta’ki toplantıda konuşmacılara eşit süre ayrılırken, uygulamada böyle olmadığını gören, Başbakan tarihe not düşülecek tavrını ortaya koydu ve süreyi açtın uyarıları dinlemeyip ısrarla bunun bir adaletsizlik olduğunu savundu. İsrail Ç.Başkanı Şimon Perezin yırımi beş dakikalık uyarısız konuşma karşısında diğer konuşmacılar ise beş dakikada uyarı sekiz dakikada da konuşmaları kesildi. Başbakan’a sıra gelince de onuncu dakikada uyarı alıp on ikinci dakikada sözü kesilmişti ki. İşte o tarihi konuşmasını yaparak bitmekte olan toplantıdan ayrıldı, konuşmasında ise Şimon Perez’in fazla zaman kullanmasına uyarı gelmemesi yanında Perezın yüksek sesle ve yalan söylediği içinde içerli görünüyordu. Pereze İsrail Başbakanlarının Filistin’e nasıl tankların üstünde girdiğini ve nasıl zevk aldığını anlattığını da bildiğini söyledi ve çok kızgındı. hava alanındaki konuşmasında da özet olarak, “Türkiye’nin gücünü bilmiyorlar!”Türkiye’nin gücü ve konumunu artık herkes öğrenmeli ve ona göre hareket etmelidir. Askarı eşitlik şartlarına uyulmayan bir toplantıda yokum biçiminde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Özellikle sindirilmeye çalışılan ülkeler tarafından takdirle karşılanırken küresel gücü elinde bulunduran ülke yönetimleri şaşkına uğradı. Başbakan; bu bir politik mesele değildir. “Benden moşer tavrı kimse beklememeli.” “Ben Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanıyım buna göre hareket etmek durumundayım herkes bunu böyle bilmeli” diye konuştu.
---------------------------------------
EKŞİ
Diplomatik dilin bu olmadığı açık, ancak Başbakan'ın söyledikleri içerisinde de yanlış birşey yok. Bunu sıradan vatandaş olarak ben söylersem garip karşılanmaz ancak T.C. Başbakanı'na böyle bir söylemin (içeriğine katılsam da) yakışmadığı kesin...
Başkabakanımızın tavrının türk halkının kalbinden geçenler ile aynı olduğu tartışmasız. Öte yandan benden monşer tavrı beklemeyin beyanı ile başbakanımızın davranışını Atamıza benzetenler için aşağıdaki bir Atatürk anısını paylaşmak isterim.
Birgün italyan Büyükelçisi Ata ile görüşmek ister ve huzura kabul edilir. O zamanın muhtelif ekonomik-siyasi konuları hakkında
konuşulduktan sonra, büyükelçi "Ekselans, dün Roma ile yapmış oldugum bir görüşmede hükümetimizin Hatay'ı almak istediği kararını size iletmem söylendi" der.
Odada buz gibi bir hava eser. Ata, büyükelçiye birşeyler daha ikram eder ve iki dakikalığına odadan ayrılır. Döndüğünde ayağında çizmeleri, üzerinde mareşal üniforması, belinde tabancası vardır. Doğruca masasına gider, manyetolu telefondan Mareşal Fevzi Çakmak'ın bağlanmasını ister ve Çakmak'a: " Paşa, İtalyan dostlarımız Hatay'a gelmek istiyorlarmış. Hazır mıyız" der. Fevzi Çakmak durumu anlar ve "Biz hazırız Paşam" diye yanıtlar...Ata büyükelçiye döner ve: "Biz hazırmışız. Hükümetinize söyleyin, isterlerse gelip Hatay'ı alabilirler" der.......
Demekki olabiliyormuş. Gerçi zamanımızın devlet adamlarından Atatürk gibi davranmalarını beklemek haksızlık olacaktır onun dehasına yetişebilecek bir devlat adamı bilmiyorum.
Ama insan hiç mi feyz almaz...
Üslubunu bir başbakana yakıştıramasam da, ben de tepkinin yerinde olduğunu düşünüyorum. Keşke tepkisini daha zekice ve sakince ortaya koyabilseydi ama şunu da belirtmeliyim ki sessiz kalsa idi eleştirim kesinlikle daha sert olurdu.
Başbakanın bu çıkışının uluslararası siyaseti nasıl yönlendireceğini hep birlikte göreceğiz ancak başbakanın 12 dakikalık konuşmasında dile getirdiği bazı noktaların bize olumsuz yansıyacağı kanaatindeyim.
Başbakan konuşmasında, "Hamas'la muhatap olmalısınız, görüşmelerde yer almalı." gibi sözler sarf etti. Bu sözleri ya hiç düşünmeden (Ki aylardır bu panele hazırlandığından söz edilen birinin düşünmemiş olması kanımca pek mümkün değildir.) ya da bilinçli olarak sarf etti.
Bugün Türkiye Cumhuriyeti başbakanı, bir başka ülkeye bir terör örgütü ile muhatap olmalısınız, masaya oturmalı görüşmelisiniz diyorsa, yarın "Siz de PKK ile masaya oturmalısınız, muhatap olmalısınız." diye bir yanıt gelirse hiç şaşırmamak gerek...
İsrail uçakları ve bu uçakları kullanan pilotlar eğitimlerini Türkiye'de Konya Ovası'nda yapıyorlar mı? Atıp tutma yerine bunu engelleyebilir misiniz? Yine de iyi etmiştir. Az etmiştir. Ben olsam bir de tokat atardım. Ama benim Tayyip Erdoğan'dan zerre kadar hazzetmediğim gerçeği hala orta yerde durmaya devam ediyor.
Başbakan Erdoğan'ı İstanbul'da binlerce kişi 'kahraman' gibi karşıladı. Türkiye bu görüntüleri Milli maç zaferlerinde yaşamıştı.
Ortada olan bir gerçek var.Erdoğan'ın bu tutumu iç politakada kendine çok yaradı.
Ama insanların da anlamadığı bir şey var.Acaba üç gün sonra yine muhtaç olacağımız ABD-İsrail bize karşı nasıl bir tavır içinde olacak?
Bir T.C vatandaşı olarak umarım ki Erdoğan hükümeti tükürdüğünü yalamaz...
24 Nisanda soykırım tasarısı Temsilciler Meclisi ne sunulacakya inşallah geçer. Bunlar çocuk mu kandırıyor? Her sene şantajlarından bıktık. O zaman T. Erdoğan'ın "geçirmezseniz namertsiniz." demesini bekliyorum.
Düşünsel bile olsa; İsrail gençliği dahil, tüm dünya insanlarının tepkili olduğu, adına savaş bile denilemeyecek o vahşetin- insanlık suçunun ortağı olmak;
Savunucularının çıkarları doğrultusunda göstermelik bir piyon gibi her dediklerine kafa sallamak; bürokratik olmanın gereği ise, olmaz olsun öyle bürokrasilik…
Konuşturma süresi bir yana, vermiş oldukları “göstermelik söz hakkı” sırasında el-kol hareketleri ile susturmaya çalışmaları da cabası…
O anda alınması gereken en doğru tavırdı; anlıktı, alınması gerekiyordu, alındı… Çok da iyi oldu... Bir bakıma meşru müdafaaydı da diyebiliriz.
Kendini ne sanıyorsa o katil İsrail !!!
Bir kere bizim İsrail ile aynı kefeye konulacak bir yanımız-durumumuz falan da yok; ne alaka bizim Kürt sorunu ile İsrail ile Filistin? !
Adı belirli veya belirsiz terör örgütlerimizin maşallahı da olsa, bizim askerimiz; çoluk çocuk, kadın erkek demeden masum savunmasız insanları katledip, dünya insanlarının gözü önünde kutlama piknikleri düzenleyerek tamtamlar gibi eğlenmemişlerdir. Yavan ekmeğini dahi yakaladığı can düşmanı ile paylaşmıştır, mertçe…
Hiç boşuna bizde var olan etnik bazı kültürel sorunları kendilerine malzeme olarak kullanmaya kalkışmasınlar. Bizdeki sorunlar kendi içimizde / mecliste çözülebilecek durumlardır; tamamen birbirimizi anlayamamaktan kaynaklanıyor olup, çözümsüz sorunlar değildir.
Yineliyorum; askeri gücümüzün sınır dışına çıkmasına bile gerek yoktu, yine yoktur… Canlı tatbikat olarak görülebilir, deneyim olarak görebilir ancak kesinlikle çözüm değildir, kesin çözüm hiç değildir; yararı hiç yok, her açıdan zararı çok çoktur.
İsrail başka yerde arasın kendi gibisini; Türkiye sınır ötesi operasyonunda masum- savunmasız insanları mı vurmuş ki; sizdeki durumlar diyip duruyorlar!
Bu nedenle mi bizdeki bazı kesimler “evet insanlık suçu ama İsrail haklı” diyebiliyorlar?
Eğer bunun içinse, yazıklar olsun derim ben de…
Hele ki içimizdeki bazı İslamcı kesimin Gazze olayını sadece “ İnsanlık ölmüş mü , Müslüman kardeşlerimiz vuruluyor” diye tabir etmeleri de cabası... Demek ki oradaki halk Müslüman olarak bilinmeselerdi İsrail’i hakir görmeyeceklerdi, hiç kusura bakmayın bunun adı da insanlık değil, ( kendi tabirimle) dini ırkçılıktır.
Almanya da hortlamakta olan ırkçılık virüsü ta bize kadar ulaştıysa bilemem tabii ki… Bir bildiğim varsa o da henüz bana kadar ulaşamadığı ve bulaşamayacağıdır.
Perez’in özür dilemesi de tıpkı Gazze halkı için kurduğu göstermelik hastaneden farksız; her türlü kıyımını yap, sonra da göstermelik davranışlar sergile, kim-ler inanır buna?
Başbakanımızın tavrından dolayı gururluyum; inceldiği yerden kopsun, kopacağı varsa boyun eğmekle hiçbir şey değişmeyeceği gibi, hiç değilse başımız dik...
Orta Doğu’da birlik sağlanmalıdır! Batı O.D.'ya üye olmak için sıraya girse daha iyi olmaz mı?
İsrail faşist-katil bir ülkedir başka bir şey değil…
Konukperver özürlülere az bile... Masayı da devirseydi ;) daha bir iyi olurdu ya neyse...
Aslında gereğinden fazla abartıldı bu durum. Ne yani ne yapması bekleniyordu ki...
Bir de sanki savaşa giren bizmişiz de kazanmışız gibi... Sanki İsrail'den de başka türlüsü beklenebilirdi de... Hadi biz abartık, Filistin ve komşu ülkeler memnun kaldı ve abarttı diyelim, tüm dünyaya ne oluyorsa artık...
Basın dünyası işte; ardından tozu -dumanı bırakmadan edemiyormuş demek ki...
Ya da İsrail çok korkulan bir ülke de ben mi bihaberim anlayamadım vallahi... :)
İçeriğine büyük oranda katılmakla birlikte, bu konuşmanın Gazzelilere de bize de bir yararı olmayacağını düşünüyorum. Sinirimizi boşaltık oh oldu.
Ama;
1. Hamas yanlısı (dış basında hep böyle geçmiş. Filistin değil. Bu çok önemli) Türkiye artık barış sürecine katkı yapamayacaktır.
2.Sayın Yükselin belirttiği gibi bu Hamasla masaya oturma ifadesi karşımıza çok kere çıkacaktır. Ancak Erdoğan açısından bu sakıncalı mıdır bilemeyeceğim.
3. Yahudi lobilerini karşımıza almamıza neden olan bu durum, Ermeni meselesinden başka ekonomik ve savunma alanlarında bedelini ödeyeceğimiz bir durumdur.
4. İran ve Gazzeliler dışında destek ve tebrik mesajı alınmaması Türkiye dünyanın neresinde diye hep beraber düşünmemize neden olacaktır. Bence AB için yanıt çok nettir.
Gazze’den Türkiye'ye minnet ve sevgi gösterisi
http://img149.imageshack.us/img149/9382/299660in8.jpg
Önemli olan budur, gerisi yavan...
İşte emperyalizmin yürüttüğü sinsi proje*:
MASUMİYETİN
MAHZUNİYETİN
HAKLILIĞIN
TERÖRİZE EDİLEREK
MANKURTLAŞMIŞ BİR "SÜRÜ" YARATMAK VE
O "SÜRÜ"YÜ ZAHMETSİZ GÜDMEK...
Merak ettiğim bir şey var ve sizlere paylaşmak istiyorum...
Perez'in yaklaşık bir yıl önce yaşanan Kuzey Irak KARA HAREKATImıza gönderme yaparak Sayın Başbakana:
- Sayın Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı, bizim üstümüze isabet ettiremeseler de onlarca roket atmalarını biz güvenliğimiz için tehdit sayarız ve ülkemizin güvenliği için DÜNYAnın tepkisi bizi ilgilendirmez. Ben "bazıları" gibi uysal koyun bir vekil değilim...
Dese idi ne olurdu?
Demedi ise, neden demedi?
Malumunuz olduğu üzere
değil isabetsiz roket atmak,
sınırımızı geçip karakollarımızı basıp
onlarca askerimizin canına kıyan PKK'ya karşı,
ağır kış şartlarında bir hafta süren bir operasyon düzenlenmiş ve
kim ne derse desin
algılanan
"ÇIK DEDİLER ÇIKTILAR"
şekli ile dünyada yer edinen bir olay yaşamıştık...
(*Proje'nin, ortam ve şartlara uyarlanmış bir çok ayağı var... :) )
DAVOS…
Tabii’ki yanlış eylem örnek teşkil etmez ancak devamlı sindirilmenin ülkeleri ne halde sınıflandırdığıda ortada biz burada sadece Erdoğanla Perez arasında yaşanmış bir olay gibi algılanan bir durummuş gibi duruyor hal bu ise kısır kaldı diye düşünüyorum burada Erdoğan değil bir kere Başbakan sıfatı ile vardı.
Mesele sadece Erdoğan’ının meselesi olmadığı gibi Erdoğan’la Perez arasında da değildi. Asil meseleyi Amerika li moderne tor arasında algılamakta bence kısır kalır. Onun için meseleye yalnız orada o anki olaylar acısından bakılması bile önümüzü tıkayacaktır.
Onun için meseleye / dünya ekonomik formu / açısından bakılmalı diye düşünüyorum. Türkiye’nin Başbakanı’nın tavrı olarak baktığımızda da birkaç amalar da olacak, tabii bunlar doğal, bazı trafik kazalarında sekizde iki gibi bu müeyyide siz suç hepiniz bilirsiniz hatta her sürücü bilir. / Uykusuz ve yorgun araç kullanma / diğer zamanlarda suç olsa da size arkadan çarptıklarında bir müeyyidesi yoktur.
Önemli, bu meselenin anlatıldığı gibi geniş konuları içine alarak bir Türkiye meselesi diye ele alıp etüt edilmeli o zaman şöyle sorulara cevap aranabilirdi. Bu toplantının ne olduğu? Kimleri kapsadığı? Kimlere hizmet ettiği? Olmasa kaybın ne olacağı? Vb
Daha çok sorular ve yanıtları konuşulabilir tartışılabilirdi diye de düşünmüyorum değil bu şekilde de biz konuşabiliriz ama gelen, bir görüşte içeri dalmaz. O zaman biz bize kavga edip dururuz sadece Erdoğan konu olsa yukarda arkadaş konunun videosunu verdi zaten öğrendik iş bitti mi? Hayır efendim mazlumlara faydaları bize faydaları ülke açısından varsa getirileri de önemli.
Böylece de seçicileri eleştirmeden de geçemeyeceğim. Bilinmelidir ki kendi ismimiz değil asil olan yani ismimi silin siz istediğiniz bir isim yazın dilerseniz unvanı kaldırın ciddi söylüyorum ta Alparslan dan bu güne kadar hangi devlet adamı bu adaletsizliği ortaya çıkarsa ben ayni şekilde sevinirdim, kal diki bu bir milli mesele.Başbakanın rengi, cinsi, kalitesi, ideolojisi başkalarını ilgilendirse de beni ilgilendirmiyor sizde Başbakan olsanız sizin için de böyle derdim.
Bunu söyleyen değil siz / okuyan her hangi bir vatandaş/ velev ki bu memleket ve dünyadaki ezilenler için Putin de olsa ayni düşüncede olurdum diye de düşünüyor um. Doğrusu Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı için ben artik Fatihler Yavuzları hatırladığımı de söyleyebilirim…
----------------
EKŞİ
"...
TÜRK OLMAYAN BAĞIMLI YÖRESEL HÜKÜMDARLIKLARA VE NÜFUSA DAYALI DEVLETİN YÖNETİMİNDE DE TUĞRUL İSTER İSTEMEZ FARSÇA VE ARAPÇA BİLEN, BİLGİ VE DENEYE SAHİP, TÜRK OLMAYAN BÜROKRATLARDAN YARARLANMA DURUMUNDA KALIR. DEVLETİ SAVAŞARAK KURAN SELÇUKLU BEYLERİ DEVLETİN DIŞINDA BIRAKILIR. BEYLER, SELÇUKLU SULTANINA VE VEZİRLERİNE DÜŞMAN KESİLİR...
...
TÜRKMENLER BU KEZ TÜRKİYE SELÇUKLULARININ ATASI, ARSLAN YABGU'NUN OĞLU KUTALMIŞ'IN ÇEVRESİNDE TOPLANARAK AYAKLANIR. İSYANI BASTIRMAK, YİNE SULTAN ALP ARSLAN'A DÜŞER. 1064 YILINDAKİ SAVAŞTA KUTALMIŞ YENİLİR VE ÖLÜR. ALP ARSLAN TÜRKMEN KIYIMINA GİRİŞİR. ALP ARSLAN'IN SAVAŞA KATILAN KOMUTANLARININ ÇOĞU, TÜRKMEN BEYLERİ DEĞİL, 'MEMLÜK' DENİLEN KÖLE KÖKENLİ ASKERLERDİR. ALP ARSLAN DAHA SONRA VOLGA HARİZM TİCARET KERVANINI BASAN KALABALIK TÜRKMEN KİTLESİNİ CEZALANDIRIR. ALP ARSLAN'IN AKRABASI VE TAHTA GEÇİŞİNDE ETKİN ROL OYNAYAN ERBASGAN, KENDİSİNE BAĞLI AZERBAYCAN'DAKİ TÜRKMENLERLE BİRLİKTE BİZANSA SIĞINIR, HIRİSTİYAN OLUR..."
Sayın EKŞİ,
Yukarıdaki alıntıyı, tarafınızca süzme bir Türk olarak algılanmam için değil, devlet yönetiminde, sanki şimdilerde "birileri"nin etrafını saran NİZAM-ÜL MÜLK ardıllarının entrikaları için taşıdım buraya...
Problem, zannedildiği kurucu unsurun acemiliği değil, baştakilerin yaşanan olağanüstülüğe karşı aşağılık kompleksi ve bu kompleksi kullanıp irade olmaya çalışan sülüklerdedir...
Günümüze gelirsek şimdilerde bu ulu değil muzaffer Mustafa Kemal'ini, mağlup olacak KUTALMIŞını dahi bulmuş değildir...
Saygılar...
Başbakandan hoşlanmadığım kesin ama tavrını destekliyorum.Orada öylece oturmayıp tepkisini gösterdi,kim ne derse desin ister kaba,ister diplomasiye aykırı vs...Bence doğru olanı yaptı asıl önemli olan bu tavrı sürdürebilmek bence...
Gururumuz mu okşandı ?
Başı sonu farklı bir tavır izledik aslında. RTE toplantıyı ''moderötöre kızıp terkettiğini kendisini konuşturmadığını '' belirtti. Tabiiki bizim hoşumuza giden ''taraf'' ''asla kabul edemeyeceğimiz şekilde İsrail'in Gazze'yi bombalaması çoluk çocuk demeden herkesi öldürmesiydi'' Ama gerek RTE nin uslubü gerekse söylediği bir takım sözler asla kabul edilemezdi ve göreceksiniz ki bizim başımıza çok ciddi sorunlar açacak bir diplomatik skandala imza atıldı.
Toplantıdan sonra yapılan ''diplomatik girişimler'' neticesi önce RTE kısmi geri adım attı peşinden Perez aradı bizimkini ama bunu bile yanlış yaptık ve '' özür dilediler'' diye yanlış yaptık gene... Ondan sonra AKP ilçe teşkilatı çalışmaya başlamış ve istanbul lu sokaklara döküldü.... Gerçi ben bunu bugün öğrendim AKP li olmadığımızdan kimse gel de Havaalanında gürültü kopar demedi ...
Gazze de ölen 1300 insan için üzülmemek İsrail'e kızmamak kınamamak elde değil kaldı ki israil içinde bile bu konuda sesler yükseldi. En ilginci Fransa nın sokaklara dökülmesiydi.. Buna karşın İKİYÜZLÜ siyaset susmayı tercih etti. En az tepki gösteren kitleler ise Başta Suudi Arabistan olmak üzere ilginçtir İslam aleminden geldi. Sanki hepsi israil i onaylar ve Filistin in yok olmasını yada çok daha açık bir şekilde HAMAS a karşı tepkiliydi. Bize de bakınca ne resimi olarak nede toplumsal olarak öyle çok fazla tepki göstermedik...
Biz tüm Gazze kıyımı süresince çok ama çok ilginçtik. Sürece baktığımızda bir anlaşılmazlık olduğu açık ve net ortada aslında... RTE nin son tepkisi ise buna tuz biber ekti . Şaşırtıcıydı.. düşündürücüydü... 15 günlük sürecin önünde ki gün yani bombalamanın bir gün öncesi Olmert Türkiye'de idi. Tüm diplomatik görüşmelerin aksine yaklaşık beş saat süren çok uzun bir görüşme yapıldı ve ortak yapılan açıklamada aynen
''Görüşmede, Türkiye'yle İsrail arasındaki ikili ilişkilerin yanı sıra, Gazze'deki durum, ateşkes ve Filistin-İsrail barış sürecinin ele alındığı bildirildi. '' denildi.
Çok özel bir ayrıcalıkta fısıldandı kulaklara
''167 milyon dolarlık silah anlaşmasının ödeme planı ve özel iskontası konuşuldu...''
Gerçektende 2 Ocakta bu anlaşmada yapılmıştı... Her neyse...
Olmert Türkiye'den ayrıldı sabahı Filistin cehennemde uyandı... Hani iki başbakanın ''Gazze'deki durum, ateşkes ve Filistin-İsrail barış sürecini'' konuştukları günün sabahı... Daha açık ifade ile Olmert Byee diyip RTE den ayrıldıktan 13 saat sonra israil Gazzeye bomba yağdırmaya başladı... Burası unutulmaması gereken dikkat çekici bir durumdur.
Doğal olarak başta basın olmak üzere herkes '' Bu saldırıyı RTE biliyordu.'' demeye başladı. RTE de tatmin edici açıklama yapamadı. Ortalık toz duman oldu AKP ve RTE çok zor durumda kaldı. Üstüne üstlük silah alımının iptal edilmesi talebinide kabul etmemeleri olayı çığrından çıkarmak üzereyken ne tesadüfse Ergenekon un AKP sıkıştığı an olan büyük dalgalarından biri oldu gündem değişti... İnsanlar israil e küfür sallayıp Ergenekon ve ''teğet geçen'' kriz i konuşmaya başladı... AKP aradan sıyrılmıştı...
Bu arada gözden kaçan çok önemli bir ayrıntıda güme gitti Muhalefetin ''İsrail in Gazze ye yaptığı insanlık dışı saldırının kınanması'' talebi bizzat AKP oyları ile reddedildi.. AKP milletvekillerinin RTE den habersiz nefes almadıklarını düşünürsek kınamayı RTE nin reddettiğini çok rahat anlarız. Bunu açıklarkende son zamanlarda yeni öğrendiğini sandığım yada Emine Hanımdan bıktığının belirtisi olarak kullandığı sözle açıkladı...
'' Bekara karı boşamak kolay gelir...''
Ondan sonra 10 Ocak ta Emine Erdoğan Gazze ye destek toplantısı yaptı. İlginç bir şekilde katılım pek olmadı amma tarihe Emine hanımın ağladığı ve Nazım Hikmet ten şiir okuduğu toplantı olarak geçti. Birde tarihten kalma bir sözcük çıktı ''refika...'' İki şey daha netleşti aslında...
http://i.radikal.com.tr/644x385/2009...5_mf98959.Jpeg
Kaddafi (Libya), Gilani (Pakistan), Esad (Suriye), Muza Bint Nasır El Misned (Katar), Erdoğan, Kraliçe Raina (Ürdün) ve Süleyman (Lübnan)
Biri bu resimdi benim için bizim ki hariç hepsi islam ülkesi temsilcisiydi...
İkincisi toplantının adı '' First Lady'ler toplantısı Her nekadar bizim ki second lady olsada o kadar hata olabilirdi.. Maksat Gazze kurtulsun.... Amma aynı günün akşamı AKP Kadın kolları Filistin e yardımı ve kınamayı aynen şu fotoğrafta ki gibi yaptı..
http://www.ensonhaber.com/images/news/153649.jpg
devam edecek çok iddalıydım kısa yazacağıma başaramadım.
Gazze de ölenlere içim çok ama çok acıyor. Gerçi bazı şeyleri anlayamıyorum. Yani hiç anlamadım. Akşamları özellikle yabancı bazı kanallar canlı yayın yaptılar. Bazende gündüz. Görüntüler inanılmaz ve akla zarardı aslında. Binanın yanında bomba patlıyor aşağıda çocuklar oynuyor ! İsrail askerleri sokaklara dalmış ateş açıyor çocuklar arada koşturuyor! Bunları kim salmış dışarı ? Neden bir sığınakta değiller akıl alır gibi değil. Sanki ölüme daveteye çıkartılmış ölümle dalga geçilir gibi...
Türkiye 2008 in Ağustos ayı başında sarsıldı daha doğrusu bence sarsılması gerekirdi Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı eğitim Ve Araştırma Hastanesi'nde 15 günde 49 bebek peş peşe öldü... Nedeni bilinmiyor ! Inga dedikleri gün öldüler ailelerine karton kutu içerisinde teslim edildi cansız bedenleri hesap bile verilmeden... Savaş yoktu ! Salgın hastalıkta yoktu.. Çocukların neden öldüğü anlaşılamadı çünkü SORUŞTURMA İZNİ VERİLMEDİ...
Gene 2008 in Ağustosunun tam başında 1 Ağustos'ta Konya'nın Taşkent ilçesine bağlı Balcılar beldesinde bir tüp patladı 8-12 yaşları arasında 18 gencecik kız çocuğu öldü... Yurt mu Kaçak Kur'an kursu mu? Matemetik kursu mu ? ingilizce kursu mu ? Hala anlaşılamadığı gibi sorumlusuda çıkmadı ! Halkın yarısı bu bebekleri şehit oldular dedi geçti gitti yarısı sadece kafa salladı...
Gene 2008 in Ağustosunun ikinci yarısı bu sefer istanbulda üç hastahanede suçlu olarak ''klima''nın bulunduğu 27 bebek ölümü yaşandı... Klima hapse atıldı mı bilmem amma neden o güne kadar o klimadan kimsenin ölmediği bile sorgulanmadı ...
Kaç etti 95 bebek... Savaşsız salgın hastalıksız MODERN bir toplumda öldü... Aynı başbakan başbakandı... '' Ne demek soruşturma bu bebeklerin ölüm nedenleri bulunsun, Devletten habersiz yurt kurs kim açmış cezalandırılsın '' diye kükremedi... Bizim bebekler çok mu değersiz ? Hemde çözümü daha kolayken... Belediye hatasıyla ölen çocukları bebeleri söylemiyorum bile... Merve yi unutmadık halen daha.. O şirket hala İstanbul Büyük şehirin en ballı ihalelerini alıyor ve taşerona yaptırıyor...
Birisi çıksa RTE ye sen önce kendi ülkene bak hele dese ne olacak ?
Neyse bu derin konu devam edelim biz davos a ...
Toplantı öncesi RTE İMF yetkilisi ile konuştu ve muhtemelen anlaşma olamayacağını iki hayati değerde direttiklerini söyledi... Aslında bu büyük bir yıkım haberi gibiydi. Krizin çok daha derinleşeceğini göstermekteydi. Gene kafalar karıştı İMF nin kabul edilemez isteği ne olabilirdi ki ? Hemde bu hükümetten !! Yahu bu hükümetten AB ABD Hatta Rum kesimi bile ne istediyse almadı mı bu hükümetten ? Çok büyük bir olasılıkla İMF devlet yardımlarının zaptı rapta alınması şartını koydu RTE tırlattı... Kömür erzak yardımı çek rant nasıl olmaz seçim öncesi dedi muhtemelen ve 29 Mart sonrasına öteledi... Malumunuz dünkü gazetelerde bu konu manşetti... Çarşı gene karıştı.. Hop gelsin Perez...
Biz zaten hoplamak için havada bekleyen bir toplumduk bunu biliyor. Ara gazı ver bu topluma sonra seyret.... Hepimiz Ermeni oluruz Hepimiz Filistinli... Yarın öbür gün Rum ... Biraz Amerikalı sonra Rus... Bir Türk olamadık gitti... RTE de coştuda coştu.. Nezaket protokol hak getire... E zaten bizde israil'e kılız bu aralar... Haydaa yürü koçum dedik... bu duruma geldik...
Ha moderatör hıyarın biriydi. Zaten Ermeni asıllıymış vede genelde Türkiye aleyhine yazılarıyla tanınan bir tip. Amma sende ne olursa olsun dev gibi bir ülkenin başbakanısın daha ağır dahadiplomatik konuşabilirdi. O hıyar eliyle müdahale etmeye kalktığında konuşmasını kesip ''sende kimsin ne biçim davranıyorsun kendine gel karşında Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı var. Haddini bil..'' deseydi ya...
Perez de ne kadar kızarsak kızalım bir ülkenin Cumhurbaşkanı.. yani RTE nin muhatabı değil... Çankaya'dakinin muhatabı.. Bie kere burada bir hata başlattı RTE sonra adam soruyor
''İstanbul'a bomba atıp dursalar sen ne yaparsın ?''
Bizimkinin yanıtı yok.. zaten Perez Abbas diyor bizim ki Hamas... İyide Filistin'in lideri Abbas.. Yani Perez Muhattap olarak doğru kişiy almış karşısına . Bizim ki HAMAs diyor başka bir şey demiyor... Türkiye'de ki konuşmalarını da anımsayınca aslında RTE çok tehlikeli bir yolda Türkiye yide sürüklüyor... Filistin seçimlerinden ''biz seçimi boşuna yapmadık'' diye söz ediyor.. Siz kimsiniz yahu !! Burası Türkiye... Perez diyor bize bomba atılıyor, bizimki ''Hamas yüzde 44 aldı istediğini yapar'' diyor... Ne alaka ???
Türkiye Filistin in yanında olması gerekiyor HAMAS ındeğil. Hiç bir şekilde Türkiye Cumhuriyeti Hamas ın sözcüsü olamaz. Olmamalı ... Şimdi Allah göstermesin yarın bir ''yahudi'' öldürülse ne olacak ? RTE bunun hesabını nasıl verecek ? Bizde manyakta çok gider vurur adamları Filistin in öcünü aldım der çıkar işin içinden işin acısıda katil değil kahraman olur . Cerrah sırtını sıvazlar falan filan... Türkiye'de asırlardır bizle yaşayan Yahudileri yerlerinden zıplatmaya onları çok korkutmaya ne gerek var ?
Tam altı senedir. ABD de 24 Nisan da Ermeni Soykırımı gündeme gelir. Bu mevcut hükümet buna karşı ciddi hiç bir şey yapamamış ermeni diasporası at koşturmuştur. Her seferinde Türkiye'nin yanında olan Yahudi lobisidir. Acaba bu sefer destek verecekler mi ?
Bakınız son ne oldu
Bizim MEBson derece dangalakça bir kararla Gazze yi anlatıp İsrail i protesto edecek resim ve kompozisyon yarışması düzenledi. İsrail de bizde Ermenistan soy kırımını işleriz diyince iptal edildi... Şimdi bu dangalaklığa ne gerek vardı ? Nedense Türkiye yapması gerekenleri yapmayıp yapmaması gereken gereksiz hamaseti yapıyor...
Şimdi aklıma takıldı ... İsrail in yaptığı büyük bir insanlık suçu ve vahşet tartışmasız böyle... ABD nin Irak a yaptığı bir milyon altıyüzbin kişiyi katletmesi saklambaç oyunumuydu ? RTE ne yapıyordu o ara !!!
Perez'e sesin yüksek çıkıyor suçlusun deyip, kendi yaptığına bak.
Bir de Atatürk'ün adını ilk kez ağzına aldı, ertesi gün açıklamalarında.
Diplomasi kabadayılık değildir. Atatürk yaşamında böylesine bir kabalık yapmamıştır.
Bu tavır seçim yatırımıdır.Çünkü ezilmişliğin göstergesi toplumun büyük bir % si bu tutumun altındaki gerçeği görmeksizin, düşünmeksizin alkışlamıştır.
Ben de, iktidarın yönetimi dış politikada oryantal uygulamalarıyla ülkemizi getirdiği noktada, kendi ifadesiyle Perez'in, başbakanla kabile reisiyle konuşuyor gibi olduğunu, yarım saat başbakanı sınırda beklettiğini,böyle konuşabilme cesaretini gösterdiğini düşünüyorum doğrusu.
Bu söylemle birşey elde edemez, çözemezsiniz ancak çok şey kaybettik.
İcraata bakın siz.İsrail'e topraklarımızı sat, Diyarbakır'da özel hastane kurdurup, İsrailli kadınların doğum yapıp, vatandaşlık belgesi almasına izin ver, sonra "siz öldürmeyi iyi bilirsiniz"de.
Sorarlar adama, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.Tutarlı ol demezler mi?
Arap Birliği genel sekreteri Mısırlı Amr Musa kalktı, otur yerine dediler.
Vatandaş Ahmet bilmiyor alkışlıyor.
Başbakan BOP eş başkanı. Ortadoğu şekillendiriliyor. Lider saptanacak. Türkiye ve Mısır aday gösteriliyordu.
Bundan böyle alt-üst olan dengeler, tepkim moderatöre açıklamasıyla sağlanamaz.
Ortadoğu'daki ülkeler arasında barış tehlikeye girmiş, dış müdahelelerin şiddetini artıracak bir yol açılmıştır.
Şimon Peres kıs kıs gülüyor. Kızmıyor. Neden mi?
1935 lerde Filistin'den topraklarını satın aldım 75 yılda Ortadoğu'da 6-7 milyon nüfus, 21 milyon km2 alanda Ar-Ge başta olmak üzere birçok sektörde dünya lideriyim, çevremdeki ülkelerin hepsi bana bağımlı.
Şimdi Türkiye'den toprak satın alıyorum, bugün geldiğim noktada geçmişte 75 yılda yaptığımı 25 yılda yaparım.
Tarımda bana muhtaçlar.Kızarsam domates tohumu vermem, domates yetiştiremezler.Genetiği ile oynadığım domates tohumlarıyla artık yerli domates de üretemezler.Buğday,mısır,patates,meyve, sebze sırala istediğini.Tarımsal teknoloji,bioteknoloji,telekominikasyon,yazılım bunları da sırala.
Ortadoğu'da emperyalist güçlerin bekçiliğini yaparken her alanda ürettim, onlar tüketim toplumu.
Üretmek yerine satmayı tercih eden toplumların yöneticileri, göz göre göre gelen tehditler karşısında halkına karşı suçlu psikolojisinde kızar masadan kalkar.
Gazze'de yaşanan insanlık ayıbı Irak'ta da yaşandı. Ekonomik savaşların soğuk savaşların hüküm sürdüğü dünyada bu sıcak çatışmalar sizce neyin göstergesi. Bu olayları yaşayan ülkelerin ortak kaderi nedir?
Nedensellik ilişkilerini irdelediğinizde, günlük tepkilerin geçersizliğini gelecekte yankılarının neler olacağını görme fırsatını doğar.
Zararın neresinden dönülse kazanç mantığıyla ülke yönetmeye başlanırsa, en az 3 çocuk doğurun fetvaları yerine eğitim,kalite, üretim gücünüzü kullanmaya başlarsanız, ülkeyi toprak,su, madenleri başta olmak üzere doğal kaynakları ve elde edilen tüm değerleriyle özelleştirme mantığında satmazsanız siz de başarırsınız.
Mevcut durum sürdürüldüğünde bugün Filistin halkının düşürüldüğü durumda Gazzede yaşananları, az sonra bizim halkımız ve çocuklarımız yaşayacağından, yönetenlerin ABD de kendilerine verilen misyonu tamamlamanın keyfiyle ülkeyi terk edeceğinden şimdi olduğu gibi TV kanallarına bağlanıp ellerine verilen metinleri okuyacaklarından kimsenin kuşkusu olmasın.
Sayin Hukuk ve Adalet, cok dogru tespitlerde bulunmussunuz..
Danisikli dogustur bu..:)
Turkiye'nin ortadoguda'ki konumuyla ilgili senaryonun parcalarindan biri sahneye kondu..Ve BOP projesinde ABD nin jandarmaligini ustlenen "ilimli islam ulkesi Turkiye ", ortadogu ulkelerinde "delikanli" ligi ile bir anda gundeme oturuverdi....Bolgedeki Arap ulkelerinde edinilen karizma, ılımlı islamcı dönüşüm sürecini kolaylaştıracaktır. Bu "onurlu" durusta ayni zamanda secim yatirimi hesaplari oldugu cok acik..Erdogan'in emperyalizme hizmet vermesi icin Turkiye'de iktidarda olmasi gerekmektedir...
Ulke olarak onurlu bir durusun ozlemi icinde oldugumuz kesin..Ancak Davos'taki tavri dogru analiz edelim ve sonra alkislayalim..
ABD'nin Irak operasyonuna onay veren,
CIA elemanini kendisine danisman olarak secen,
Ozellikle Israil devlet adamlarina verilen bir nisani ovunerek takan,
Filistinde oldurulen kadin ve cocuklara olum kusan ucaklarin pilotlarinin Turkiye'de yetistilmesini goz ardi eden,
Irak'ta oldurulen binlerce cocuk ve kadinin oldurulusune "ayni duyarlililikla" tepki vermeyen,
Paneli terk ettikten sonra, Peres'in kendisini arayarak ozur diledigini (ki dogru olmayan bir haber) soyleyerek, panige gerek olmadigini soyleyebilen,
bir basbakanin verdigi "onur" mucadelesi olsa olsa bir sahne oyunudur, hic bir inandiriciligi yoktur..
Ne mutlu hamslıyım diyene...
Vallahi... kıskandım Hep böyle altı
okka bi başbakanım olsun isterdim.
*
Evlatlarımız kahpe pusularada şakır şakır şehit edilirken, açsın telefonu Barzani'ye,"eksküzmi" desin mesela... "Bundan böyle sınırdan kedi bile geçerse, çadırına F16 yağdırırım, nerden geldiğini şaşırırsın"... isterdim.
*
Kafamıza çuval geçirdiklerinde, isterdim ki, toplasın kabineyi acilen,"İncirlik'e kilit vurdum" desin...
Çağırsın ABD Büyükelçisi'ni "Bak arkadaş çıkıp ya özür dileyeceksiniz, ya da topla tasını tarağını Nebraska'ya kadar yolun var, anca gidersin'desin...
İsterdim.
*
Annan planını burnumuza dayadıklarında kaldırsın telefonu "Bizde güzel bir laf vardır dostum Kosta, senin anan güzel mi?"desin, şakayla karışık...
Gitsin Kıprıs'a "Biz burdayız kardeşim, santim kımıldamayız, çok rahatsızsan ananı da al git" desin...
İsterdim.
*
Bize turistik vize bile verirken bin dereden su getiren ülkelerde bölücüler cirit atıyor, AB çatısı altında konferas filan düzenliyor...
İsterdim ki, çıksın Meclis Kürsüsüne, "Toprağıma, milletime yönelik bu husumet bitene kadar, AB ile ilişkilerimizi aşkıya alıyorum" desin "Benim için bitmiştir, daha gelmem Brükşel'e desin"... isterdim.
İsterdim.
*
Utanıyorum...
Kıskandım.
Ömrüm boyunca özlemini çektim.
*Ne mutlu Hamaslıyım diyene.
31/01/2009 Yılmaz Özdil.
M.E.Sezen:Şimon perez kıs kıs tabi gülecek iç siyasete oynayanlar Zurnada peşref olmaz ne çokarsa bahtına yı üfledi. Ama ülkemdeki zokayı yutmayanları unuttu daha erken zokayı yutmayanlar çogalacaktır.
Yanlız Yüzü Kasap Süngeri ile silinmiş olanlar. Ülkemdeki bu haksızlıklarada kılf bulma çabasından geri kalmayacaklardır.
SABAHATTİN ÖNKİBAR 31/01/2009
Yakarma ve sünepelik
Bunları yapmayacaksın, ama çıkaracağın kuru gürültülerle kahramanlık taslayacaksın!
Bir başka komiklik, yapılan sünepelik istismarıdır.
Tayyip beye göre bizim millete sünepelik yakışmazmış!
Elhak yakışmaz, kuşkun mu vardı buna!..
Ama dur bir dakika!
Sünepelik konusunda bu ülkede konuşması gereken son adam sensin!
Niçin mi?
Yahu sen değil misin Washington’un Yahudi mahfillerinde “Beni kullanın, ne olur deliğe süpürmeyin” diye yalvarıp yakaran...
Bunu yapan ya da kendi adına yaptıran birinin sünepelik sözcüğünü ağzına almaya hakkı olabilir mi?
Dahası Türk ordusunun başına bin yıldır ilk kez senin başbakanlığın döneminde çuval geçirilmedi mi?
O rezalete ses çıkarmayan ve nota verelim diyenlerle de “Ne notası, müzik notası mı” diye eğlenen ve onlarla alay eden birinin hiç sünepe millet değiliz demeye hakkı olabilir mi?
Yazının tamamı:
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/a_...hp?hityaz=6972
DAVOS..! ONE MİNUTE...! ONE MİNUTE ..!
Yazılanları okumuyorum dersem yalan olacak ancak yazmak kadar önem veriyorum, hakikaten herkesi beğendiğimi söyleyemem hala haberleri dinleyip hala aykırı yazan insanlarında ya gözünden kaçmıştır yâda haber dinlemiyor meseleleri araştırmıyor olanlar malesef var Arkadaşlar, Ağa biler, Kardeşler; çocukları olanlar, çocuk kardeşleri olanlar, küçük kız kardeşleri olanlar, küçük kızları olanlar. Saydığım kategoriye girenler adına konuşabilirim. Ancak konuşmam şunları kapsamaz.
Son bir sene hiçbir çocuk içten sevmemiş evinde komşusunda akrabasında çocuk yok olanlar ve çocuk haklarından bihaber olanlar yanında bizzat Yahudi dinine mensup olanlar ile her hangi bir mason teşkilatına eğitilerek yükseltilmiş olanlar hariç..!
Yazılarını müspet yada menfi / yukarıdaki ayrıcalıklara sahip olanlar için kefil olamam /okuduğum herkes için konuşuyorum. Evet size söylüyorum kategoriye girenler size hepinize söylüyorum; siz! Başbakanın yerinde olsaydınız! Perezin yanında Modernetörü’de döverdiniz. Bunu samimiyetle söylüyorum ancak kategoriye girmeyenler içinde emin değilim onlardan da çıkmaması mümkün değil, değilmi’ki hayvan hakları için kıyametler koparılıyor ülkelerde! Haberlerde! Türkiye’de! Hastanelerde! Gazeli İnsan çocuklarını gördünüz...!
Perez İnsan olsaydı, kendisini asardı. Oraya değil konuşmak sesini yükselterek, eğer yoksa o yürek ek ekk asamıyorsa kendisini niii, gelmezdi bile İnsan olsaydı. Evet maalesef böyle..! Burada Başbakanının tavrın konuşmaya gerek kalmadı açımdan diye düşünüyorum.
“Hamasin sözcülüğüne soyundu” “Hamas terör orgütü” “Sözcülüğünde soyunmak yatıyor” vb Aslına bakarsak bu sözlerin altında İsrail’in sözcülüğünde soyunmak yatıyor. Her ne kadar İnsan hakları ihlalleri ve Dini söylemler değer görmese de biz yinede bu iki özelliğin çok önemli olduğundan bahis edeceğiz neden? Bir haber..!
Mazlümder; Gazze’de çocukları katleden İsrailli katillerin Savaş suçu ve soykırım’dan yargılanması için suç duyurusunda bulundu. “Şube genel merkez ve yırımı iki şubesi tarafından. Gazze’li masum çocuklara soykırım ve insanlığa karşı suçları düzenleyen 76–77 maddelere istinaden suç duyurusunda bulunmuştur.” Yargılanmaları için TC vatandaşı olmaları gerekmediği biliniyor.Birçok ülkede bu katiller yargılanmadan çocuk katletmekten vazgeçmeyecekler...!
---------------------
EKŞİ
Hepinizinde bildiği gibi vatandaşlık hukukunda karşı işlem müessesesi vardır.Her ne kadar mevzu bahis uluslararası hukuk olsa da ben karşı işlemin burada uygulanmasında bir sakınca görmüyorum. Dolayısıyla uluslararsı hukuku ve insan haklarını bu kadar ağır ihlal eden bir milletin tepkide oran araması yanlış olacaktır haliyle verilen tepki son derece yerindedir.
Sayın commodore,Alıntı:
Biz zaten hoplamak için havada bekleyen bir toplumduk bunu biliyor. Ara gazı ver bu topluma sonra seyret.... Hepimiz Ermeni oluruz Hepimiz Filistinli... Yarın öbür gün Rum ... Biraz Amerikalı sonra Rus... Bir Türk olamadık gitti... RTE de coştuda coştu.. Nezaket protokol hak getire... E zaten bizde israil'e kılız bu aralar... Haydaa yürü koçum dedik... bu duruma geldik...
Ha moderatör hıyarın biriydi. Zaten Ermeni asıllıymış vede genelde Türkiye aleyhine yazılarıyla tanınan bir tip. Amma sende ne olursa olsun dev gibi bir ülkenin başbakanısın daha ağır dahadiplomatik konuşabilirdi. O hıyar eliyle müdahale etmeye kalktığında konuşmasını kesip ''sende kimsin ne biçim davranıyorsun kendine gel karşında Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı var. Haddini bil..'' deseydi ya...
Perez de ne kadar kızarsak kızalım bir ülkenin Cumhurbaşkanı.. yani RTE nin muhatabı değil... Çankaya'dakinin muhatabı.. Bie kere burada bir hata başlattı RTE sonra adam soruyor
''İstanbul'a bomba atıp dursalar sen ne yaparsın ?''
Bizimkinin yanıtı yok.. zaten Perez Abbas diyor bizim ki Hamas... İyide Filistin'in lideri Abbas.. Yani Perez Muhattap olarak doğru kişiy almış karşısına . Bizim ki HAMAs diyor başka bir şey demiyor... Türkiye'de ki konuşmalarını da anımsayınca aslında RTE çok tehlikeli bir yolda Türkiye yide sürüklüyor... Filistin seçimlerinden ''biz seçimi boşuna yapmadık'' diye söz ediyor.. Siz kimsiniz yahu !! Burası Türkiye... Perez diyor bize bomba atılıyor, bizimki ''Hamas yüzde 44 aldı istediğini yapar'' diyor... Ne alaka ???
bu şekilde düşünürsek, evet bir Türk olamadık gitti.Tüm arg niyeti bir kenara bırakacak olursak, Erdoğanın Davos'ta sergilediği bu tutum, bir an için "oh be, nihayet kendimiz olmaya mı başladık?" dedirtti.
Yapılan yorumları okuyunca , her bakış açısının haklı bir olasılığı vardır, demekten alamıyorum kendimi.
Bir de şöyle bir olasılık var: tamamen ad hoc,o anlık gelişen bir tepki. Daha önce söylenmek istenipte, bir takım nedenlerden dolayı yutmak zorunda kalınmışlığın dışarı kusulması. Sadece daha etkili uslup ile yapılabilirdi.
Peres'in sakin duruşu,illa ki danışıklı dönüşümlü anlamına geldiğini düşünmemek gerektiğini ,aksine dünyanın karşısında sakin duruşu ile masum, suçsuzu oynamasını iyi bildiklerinden ileri geldiğini düşünüyorum. Yani "bakın biz kendimizi savunmaya çalıştık,herkesin desteğini gördük,arabulucu olarak yüceltmek istediğiniz Ülke'nin Başbakanı'nın tutumuna bakın...." gibi algılamak da mümkün.İnceden ekart etme çabası...başarısı...
Yahudi toplumunun bilinen sinsi adımlarından,tarihte örnekleri çok bunların....
Birde,şunu düşünmekten alamıyorum kendimi,Erdoğan'ın gerginliğinin sebebi sanki AKP'nin içinde tutunma kaygısından kaynaklanıyormuş gibi görünüyor.Seçimler bir yana,Erdoğan kendi başına hareket etmesinden dolayı,asıl amacı aştığını,hedefi şaşırdığından,tepkiler aldığını ve kısa bir süre sonra "koltuğundan" olacağını tahmin ediyorum.....
Zaman gösterecek bakalım....
Sayın Gaye A.
Bakış açımızda hiçbir farklılık yok. Farkındalığı gündemin görünen yüzünde kanıtlı olaylarla tamamlamışsınız.Ben geçmişten günümüze çok kısa bir ufuk turu yapmıştım.
Bir önceki gönderimde benzer konulara değindiğim gibi, tavrın başka yollarla başka mekanlarda görselleşmesi gerektiğini, yaratılan diplomatik sıkıntının/skandalın gelecekte yaratacağı sorunlardan kaygı duyduğumu dile getirmiştim.
Alkışlanacak bir durum yok. Milletçe her bakımdan ağlanacak haldeyiz.
En iyi dileklerimle,
Avrupalı gazetecilerden Erdoğan'a destek
Avrupa Gazeteciler Derneği Başkanı Adnan Fişenk, Davos'ta gerginlik yaşanan oturumu yöneten David Ignatius'un tavrını kınayarak, kendisine "panel yönetme görevinin verilmesinin yanlış olduğunu" ifade etti.
Devamı: http://www.cnnturk.com/2009/dunya/01...1.0/index.html
Köşe yazarları, Erdoğan'ın Davos'ta Peres'e verdiği tepkiyi nasıl gördü?
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın dünya gündeminin ilk sırasına yerleşen Gazze çıkışı, pek çok habere konu oldu, Peki Türkiye'nin önde gelen köşe yazarları bu olayı nasıl değerlendirdi? İşte Türk basınından bir köşe yazarı seçkisi.
Devamı: http://www.zaman.com.tr/haber.do?hab...yi-nasil-gordu
Hürriyet - " Dünyaya manşet..."
Erdoğan’ın Davos çıkışını ABD ve Batı basını fazla yoruma girmeden aktarırken, Arap basınından destek geldi. İsrail basını ise gerilime, ’soğukkanlı’ yaklaştı.
Devamı: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10896838.asp?gid=229
Müsaadelerinizle RTE doğru mu yaptı, yanlış mı yaptı konusuna girmeden bir tespitte bulunacağım;
Vay halimize vay, vay Türk ulusuna vay... meğerse üzerinden ne kadar uzun zaman geçmiş bir Türk temsilcisi bir yabancı ülke temsilcisine Posta koymayalı! Ne kadar ezilmişiz ki şu basit, kaba, sokak çocuğu üslubuna bile methiyeler düzüyoruz. Nasıl bir komplekse düşmüşüz çok iyi bir örnek...
Tabi şimdi methiyeler düzüyoruz ama diplomaside de herşeyin bir geri dönüşü vardır. İsrail Gazze'den çıkarsa acaba RTE posta koyduğu için mi çıkacaktır?
Erdoğan'dan Davos'ta koyduğu postayı PKK yı destekleyenlere de koymasını da beklemek hakkımız değil midir?
1.Sanırım oturumu siz izlememişsiniz,ben bugün bir tv kanalında one minutes one minutes kısmından itibaren izledim.Öncelikle one minute değil one minutes dedi Başbakan.Senelerdir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı yapan birinin tek sayılardan sonra, ingilizcede çoğul takısı olan -s takısının kullanılmadığını bilmemesi bunu da geçtim öğrenmemesi çok üzücü.
2.Çocukları çok severim,bazen akrabam olmayan çocuklara çikolata,dondurma falan alırım,bazen de kendime alırım ama iş arkadaşımın çocuğu gelir işyerine ya da kapıcının çocuğu kapıyı açar onlara veririm,çocuklarla oynamayı da çok severim.Göstermelik sevgi değil yani.
3.One minutesdan sonra başbakan,siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz falan dedi,kendisine karşı bir terbiyesizlik yapılmış peres tarafından,(ses yükseltme parmak sallama ki kendisi 3-4 ay önce neden öfkelendiğini soranlara öfke de bir hitabet sanatı demişti eğer öyleyse perese kızmasına gerek yoktu,çünkü hitabet sanatı yapıyordu peres,eğer öyle değilse perese dediği gibi kendisi de suçluluk psikolojisi içerisinde aydın doğana chpye deniz feneri iddialarına kızıyordu,bağarıyordu çağarıyordu,birilerini şerefsiz ilan ediyordu)ancak başbakanın verdiği bu cevabın yapılan terbiyesizlikle ne alakası var.Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Türkiyenin çıkarlarını korumakla yükümlüdür,Filistin ya da başka bir ülkenin değil,nitekim siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz demesi Türkiyeyi çok zor duruma sokmuştur,başbakan bunu dedi dtp milletvekili geçende aynsını başbakana dedi haksız olarak, siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz.Yarın öbürgün ermeniler de aynısını diyecek bize 1300 kişi için siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz dediniz,öldürmek sizin mesleğiniz ey Türkiye diyecekler,yahudi lobisi de ermeni tasarısına destek verebilir bu kez.Eğer o tasarı kabul edilirse milyarlarca dolar tazminat ödemek zorunda kalacaz Ermenistana.Benim suçum ne benim vatandaşımın suçu ne ülke zatan kötü durumda bi de bu tazminat olursa Türk insanının hayatı tamamen mahvolacak demektir.
Özetle başbakana terbiyesizlik yapılmıştır,cevap vermesi de doğrudur ama verdiği cevap Türk milli menfaatlerine aykırı olmuştur,başka türlü bir cevap vermeliydi.
4.A. SOYKIRIM SÖZLESMESI(1948)
Raphael Lemkin'in soykirim konusundaki mücadelesini
destekleyen pek çok politikaci, akademisyen ve yazar 1948 yilinda
Birlesmis Milletler Genel Kurulu tarafindan BM Soykirim Suçunun
Önlenmesi ve Cezalandirilmasi Sözlesmesi (Soykirim Sözlesmesi) 'nin
kabul edilmesine giden sürecin önünün açilmasini saglamistir.
Soykirim suçunun konusunu, suçun maddi ve manevi
unsurlarini, suça karsi alinacak önlemleri bir uluslararasi hukuki bir
metine baglayan bu sözlesme 2nci maddesinde suçun tanimini su sekilde
yapmaktadir:
"Madde 2. Bu sözlesmeye göre soykirim; milli, etnik, irki veya dini
bir grubun, kismen veya tümüyle, yok etmek kastiyla, asagidaki
fiillerin islenmesidir:
a. Grubun mensuplarini öldürmek,
b. Grup mensuplarina ciddi bedensel veya psikolojik zarar vermek,
c. Grubun hayat sartlarini kasitli olarak etkileyerek maddi varliginin
kismen veya tamamen yok olmasina yol açmak,
d. Grup içinde dogumlari önlemek amaciyla önlemler dayatmak,
e. Grubun çocuklarini bir baska gruba zorla nakletmek".
İKİNCİ KİTAP
Özel Hükümler
BİRİNCİ KISIM
Uluslararası Suçlar
BİRİNCİ BÖLÜM
Soykırım ve İnsanlığa Karşı Suçlar
Soykırım
MADDE 76. - (1) Bir plânın icrası suretiyle, millî, etnik, ırkî veya dinî bir grubun tamamen veya kısmen yokedilmesi maksadıyla, bu grupların üyelerine karşı aşağıdaki fiillerden birinin işlenmesi, soykırım suçunu oluşturur:
a) Kasten öldürme.
b) Kişilerin bedensel veya ruhsal bütünlüklerine ağır zarar verme.
c) Grubun, tamamen veya kısmen yokedilmesi sonucunu doğuracak koşullarda yaşamaya zorlanması.
d) Grup içinde doğumlara engel olmaya yönelik tedbirlerin alınması.
e) Gruba ait çocukların bir başka gruba zorla nakledilmesi.
Siz de hukukçu olduğunuz için gene yazma gereği duydum.Soykırım suçu tckda ve uluslararası soykırım sözleşmesinde böyle tanımlanmıştır.Şimdi İsrailin fiilinde kısmen yok etmek maksadı var mı?Olmadığını kimse söyleyemez diye bir cevap verebilirsiniz ancak somut verilerden gidersek 500bin nüfusu olan Gazzede savaş halindeyken,kara ve hava saldırısı yapılırken,siville terörist aynı yerleşim alanlarında yaşarken 1300 kişinin ölmesi soykırım suçunun unsurlarından biri olan kısmet yok etme maksadı olmadığını gösterir.
Baykal'dan hem destek hem eleştiri
CHP lideri Deniz Baykal, Davos'ta yaşanan Gazze gerginliğiyle ilgili olarak, "Başbakan'a açıkça haksızlık yapıldı. Buna tepki göstermesi doğaldır. Ancak Başbakan bunu seçim malzemesi olarak kullanıyor" dedi.
Devamı:http://www.cnnturk.com/2009/turkiye/...8.0/index.html
Davos'ta Şimon Peres eylemi
Bugün sona erecek Davos'ta yapılan Dünya Ekonomik Forumu, İsviçre'de tepki çekmeye devam ediyor. Cenevre'deki küreselleşme karşıtı gösteri olaylara sahne oldu. Filistin'e de destek veren eylemciler, İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres aleyhinde pankartlar taşıdı. Göstericiler, İsrail lideri Peres için, "Nobel ödüllü terörist aranıyor" pankartı açtı.
Devamı:http://www.cnnturk.com/2009/dunya/02...8.0/index.html
ABD Dışişleri: Davos olayı talihsizdi
ABD Dışişleri Bakanlığı’nca, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres arasında Davos’ta geçen olayı “talihsiz” olarak nitelendirildi, ancak iki liderin daha sonra telefonla görüşmesinin iyi bir işaret olduğunu belirtildi.
Devamı: http://www.ntvmsnbc.com/news/473954.asp
ABD’li Yahudilerden yumuşak açıklama
ABD’deki önemli Yahudi kuruluşlarından İnkar ve İftiraya Karşı Birlik, Davos’taki tartışmanın ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, eleştirilerinin hedefinin İsrail halkı ve Yahudiler olmadığını dile getirmesinden memnuniyet duyduklarını bildirdi.
Devamı: http://www.ntvmsnbc.com/news/474053.asp
Canbolat’dan Erdoğan’a övgü mesajı
Lübnan’da iktidar yanlısı partilerden Dürzi İlerici Sosyalist Partisi’nin lideri Velid Conbolat, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, Davos’taki tutumunu öven bir telgraf gönderdi.
Devamı: http://www.ntvmsnbc.com/news/473952.asp
Schwab: Erdoğan’ı yeniden davet edeceğiz
Davos Forumu Başkanı Klaus Schwab, Gazze panelinde yaşanan gerginlikten ötürü büyük rahatsızlık duyduğunu söyleyerek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı önümüzdeki yıl Davos’a yeniden davet edeceklerini açıkladı.
Devamı: http://www.ntvmsnbc.com/news/473953.asp
Erdoğan'a Kosova'dan afişli destek
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos zirvesinde İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ve moderatöre gösterdiği tavra Kosova'dan da destek geldi. Kosova'nın Adalet Partisi(PD), başkent Prizren sokaklarına, üzerinde Başbakan Erdoğan'ın Davos'taki fotoğrafının bulunduğu afişler astı.
Devamı:http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=810631
İlk yazımda çok hafif olarak dile getirdim. Çünkü olmamasını dilediğim bir durumdu oyüzden sadece dokundurdum. Gecenin üçünde hazır pankartlarla halk nasıl orada diye ? Ama bugün bu çok sesli olarak seslendiriliyor bu RTE nin kurmaylarıyla yaptığı bir SHOW başka bir şey değil. Yani herşey planlı programlı yapılmış havası çok ciddi gündeme geliyor.
Aynı gün öğlen saatlerinde bizim RTE ile Azerbeycan devlet başkanınında katılacağı bir panel var. Pek alışılmadık bir olay oluyor bizim RTE yi 25 dakika bekletiyorlar bizimki buna kızmıyor bile oysa DAVOS ta hele hele devlet başkanları konumunda pek alışıldık bir olay değil bu...
GAZZE konulu konferans DAVOS un gündeminde yokken bizzat RTE nin isteği ile gündeme alınıyor. Toplantıda kimin ne kadar konuşacağı ASLA belirlenmiyor. Oysa bu gelenekte DAVOs ruhunda yer alıyor. Gazze sorununun tartışıldığı bir forumda tek olmayan Filistin li yetkili! İsrail'in asla onaylanmayacak saldırısı gündemdeyken Peres haricindeki üç konuşmacıda İsrail'e yükleniyor. Dolayısı ile ortada bir dengesizlik oluyor bundan dolayı Peres in konuşması daha uzun sürüyor. Tabiiki bu Peres in bağırıp çağırmasına el kol hareketi yapmasını gerektirmezdi . Ancak burada da kafalara şu soru işareti geliyor! Yılların kurdu neden böyle yaptı ? Acaba !!!! RTE not aldı durdu yazdı yazdı. Sonra yazdıklarını okudu çekti gitti...
Sonra istanbul çorbaya döndü. O kadar pankart ne zaman yazıldı ? O koordine nasıl oldu? Aynı Pankartlardan yüzlerce nasıl vardı? O kadar otobüs şöförü ve metro vatmanı nasıl kalktı geldi ? Hangi hakla tüm otobüs ve metro bedava taşıdı? ( Yolsuzluğun büyüğüne bakın?)
Bütün bunlar ve daha fazlası bu olayın aslında bir danışıklı döğüş olduğunu düşündür müyor mu?