-
TRT'den Lazca yayın talebi
TRT’den Lazca yayın talebi
Laz Kültür Derneği, TRT’de “Lazca yayına” yer verilmesi istemiyle TRT Genel Müdürlüğü’ne başvurdu.
ANKARA - TRT Genel Müdürlüğü’ne gelen dernek üyeleri, kurumdan ayrılırken basın açıklaması yaptı.
Açıklamada, 11 Haziran 2008 tarihli, 5767 sayılı “TRT Kanunu ile Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile farklı dil ve lehçelerde yayına ilişkin düzenleme yapıldığı ve bu kapsamda TRT-6’nın hizmete girdiği anımsatıldı.
Türkiye’nin kültürel açıdan büyük bir zenginliğe sahip olduğunun ifade edildiği açıklamada, “Ülkemizde konuşulan dillere eşit ve adil davranılması gereken kurumun bugüne kadar Lazca yayın yapmamış olması ve yapılacağı yönünde de somut bir adım atmamış olması, açıkça Anayasa’ya aykırılık teşkil etmektedir” denildi.
NTV
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Bence hiçbir sakıncası yok, Laz kardeşlerim de Devlet eliyle yayını hakediyorlar, hatta Araplar, Çerkezler, Tatarlar, Boşnaklar, Ermeniler, Süryaniler, Rumlar'ın da onlardan aşağı kalır bir yanı yok.
Hepsi bu ülkenin güzel insanları. Devlet gereğini kesinlikle yapmalı bence... Ha gereğini yapamıyorsa neden Devlet eliyle TRT Şeş'i kurdu ve yayın yaptı, bunları da o insanlara anlatmalı. TRT Şeş'in hedef kitlesi bu saydıklarımdan daha değerli midir?
Yoksa bir "ulus devleti" oluşturan bütün insanların ırkı, dini, dili, mezhebi, siyasi görüşü eşit değil midir bizim Devlete göre?
Devletin yanıtı son yazdığım paragrafa göre "evet eşittir" ise neden diğer kimliklerden vatandaşlarını ayırmaktadır?
Devletin yanıtı "hayır" ise bu Devleti yönetenler "hayır"ın sesli harflerinin yer değiştirmiş hali midir?"
Buyurun siz karar verin diyeceğim ama taş yerinden oynadı bir kere...
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
bunlar daha iyi günlerimiz..
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Begen dege, kuguş digiligindege yagayıgın tagalegebigindege bugulugunuguyogorugum, buguragadagan igilgigilegerege duguyugurugulugur...
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı
Begen dege, kuguş digiligindege yagayıgın tagalegebigindege bugulugunuguyogorugum, buguragadagan igilgigilegerege duguyugurugulugur...
Cik cik cik :p
Kültür zenginliğinden dolayı endişe etmenize gerek yok,
Asıl, bomba seslerini önlemeye çalışmak lazım!
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Kendini hala Osmanlı hissedenler için de Osmanlıca bir kanal ne iyi olurdu. Şöyle Arapça Farsça Türkçe ortaya karışık bir aranjman falan...
Bu forumlarda sık sık dile getirdim ama yeri gelmişken tekrar etmiş olayım;
Avrupa'da bu işler 1789 ve arkasından gelen yaklaşık 10 yıllık zaman diliminde kesin olarak sonlandırılmış, din, dil, ırk vs. ayrımı ile uğraşmaktan vazgeçilmiştir.
Biri bana hesaplasın 2009-1789= ?
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Senin arkanda, "Ciyaktan Irgalananlar Asamblesi" yoksa "Kanarya Sevenler Derneği'nden" medet arama...:o
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Şunu da yazmakta hiçbir beis görmüyorum. TRT bu diğer dillerde yayın yaparsa bu kültürel zenginliğimizdir.
Ancak tren kaçtıktan sonra ardından raylara atlamak, arkadan gelen Ekspresin altında kalmaktır ki, Allah cümlemizi korusun...
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
deniz02 rumuzlu üyeden alıntı
Cik cik cik :p
Kültür zenginliğinden dolayı endişe etmenize gerek yok,
Asıl bomba seslerini önlemeye çalışmak lazım!
Kültürel zenginliklerimizden endişe etmek bir yana, gurur duyuyorum Sayın deniz02. Benim endişem bu kültürel zenginliklerimizin siyasi malzeme olarak kullanılmasından ve de kullananlardan. Benim endişem, bu zenginliklerimizi bir arada kardeşçe yaşamamızı istemeyenlerden. Benim endişem bu zenginliklerimizi fakirleştirip, herkes kendi kültürünü ayrı topraklarda yaşasın diyenlerden...
Önce Lazca yayın talebinin zamanlamasına ve gerekçelerine bakınız, sonra lütfen beni ve kaygılarımı anlayınız, anlamaya çalışınız. Sanıyor musunuz ki TRT 6 yayına başlamasaydı, Lazca yayın talebi gündeme gelecekti? Toplumumuzun nasıl bir oyuna getirildiğini, nasıl bir uçuruma sürüklendiğini görmüyor musunuz? Lazca yayın talebinin bir tepki olduğunu ve bu tepkinin ülkemizdeki kutuplaşmayı daha da tetikleyeceğini düşünmüyor musunuz?
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Bırakın isteyen istediği dilde konuşsun, istediği dilde yayın yapsın.
Yasakların Kürt sorununu nasıl azdırdığını görmüyor musunuz?
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
Av.Abbas Bilgili rumuzlu üyeden alıntı
Bırakın isteyen istediği dilde konuşsun, istediği dilde yayın yapsın.
Yasakların Kürt sorununu nasıl azdırdığını görmüyor musunuz?
Bencede İsteyen istediği dilde yayın yapabilmeli. Ancak bu yayın resmi dili belli olan devlet tarafından yapılınca iş değişiyor. Ya hepsini yapacak ya hiçbirini.. Yarın Laz kardeşlerimiz düşünüp şöyle bir çıkarımda bulunursa "Kürt kardeşlerimiz den bazıları dağa çıktı PKK oldu alsana şeş. Öyleyse yapılacak bellidir"
Yasaklar kürt sorununu azdırdığı varsayımını genişletip yasaklar bütün sorunları azdırıyora çevirebiliriz. Yasak olmayıncaya yasayada gerek kalmaz. E yasaya gerek yoksa onun anasınada gerek yok. Habire değiştirmeye uğraşıp, deleceğimize kaldırır kurtuluruz.
Bu sözlerim size komik garip gelebilir. O zaman size ve devlete kürtçeyi öğrenip kürt gençlerini dinlediği gibi lazcayı öğrenip laz gençlerine kulak vermesini önereceğim. Çünkü dinleyen, bilinçlenmeleri (!) için çaba sarfeden birileri var. Haberiniz olsun.
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Türkiye'de Lausanne ile açıkça teminat altına alındığı için Rumca ve Ermenice yayın konusunda herhangi bir yasak hiç bir zaman olmadı.
Lazca ve Çerkesce konusunda ise bu kökenden gelen vatandaşlarımız kendini asli unsuru kabul ettikleri, hatta bazıları devletin asli sahibi gördükleri için geçmişte talep olmadı.
Aynı Aleviler gibi, Çerkesler de devletin kendilerine yönelik bazı kısıtlamaları olduğu zaman sessizce kabullendiler. Çerkesler kendi içlerinde Çerkesce konuşsalar ve kapalı bir toplum olarak kültürlerini devam ettirseler de dışarıya karşı aykırı ses vermediler.
Bugün Çerkesce ve Lazca yayın talebi geliyorsa, bu talebin Kürtçe yayına tepkiden kaynaklandığını düşünüyorum.
Çerkesce ve Lazca yayının da hiç bir sakıncası yok. En azından Çerkeslerin ve Lazların ayrılıkçı talepleri olmadığı için sayın Harun Gür veya sayın Dilek Kuzulu Yüksel'in endişe edeceği bir durum yok.
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı
Kültürel zenginliklerimizden endişe etmek bir yana, gurur duyuyorum Sayın deniz02. Benim endişem bu kültürel zenginliklerimizin siyasi malzeme olarak kullanılmasından ve de kullananlardan. Benim endişem, bu zenginliklerimizi bir arada kardeşçe yaşamamızı istemeyenlerden. Benim endişem bu zenginliklerimizi fakirleştirip, herkes kendi kültürünü ayrı topraklarda yaşasın diyenlerden...
Önce Lazca yayın talebinin zamanlamasına ve gerekçelerine bakınız, sonra lütfen beni ve kaygılarımı anlayınız, anlamaya çalışınız. Sanıyor musunuz ki TRT 6 yayına başlamasaydı, Lazca yayın talebi gündeme gelecekti? Toplumumuzun nasıl bir oyuna getirildiğini, nasıl bir uçuruma sürüklendiğini görmüyor musunuz? Lazca yayın talebinin bir tepki olduğunu ve bu tepkinin ülkemizdeki kutuplaşmayı daha da tetikleyeceğini düşünmüyor musunuz?
Sizi anlıyorum Sayın Av. Dilek Kuzulu Yüksel,
Kültürel zenginlik anlamında en az sizin ve yurdunu seven herkes kadar gururluyum.
Gelişmelere bağlı olarak kültürel zenginiliklerimizin daha bir ön plana çıkacağını düşünmek bile sevindirici. Fakirleşmeyecek, aksine; en kuytu da kalanlar bile günyüzüne çıkacak; birbirine bağlı bu kültürler zincirinin bir bütün halini alması da yine kaçınılmaz olacaktır, her zamanki gibi...
Anlayabildiğim içindir ki endişelenmeyiniz diyorum. Endişelendiğinizi gördükçe üzülüyorum çünkü. "Geç bile kalınmış"lığa değinmeyeceğim , önemli olan bundan sonraki süreçtir; gelecektir...
"İç barışı kuvvetlendirecek çok önemli bir adım atıldı" olarak görüyorum.
Bugün iktidardaki parti olmasa idi yine bu olacaktı , olmalıydı, siz daha iyi bilirsiniz , bu bir haktır çünkü... Bununla siyasi rant elde edilmesi mümkün müdür bilemiyorum, en azından beni etkilemez, etkilemeyecektir de.
Laz kardeşlerin TRT 6 dan dolayı talepte bulunduklarını düşünmüyorum. 5767 sayılı "TRT Kanunu ile Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ile farklı dil ve lehçelerde yayına ilişkin düzenleme kapsamında gelen bir talebi garipsemek, tepki olarak görmek yanlış olur.
Bu taleplerini duymamış, rastlamamış olabilirsiniz. Ancak, basında yaygın olarak yer almasa da, vardı...
Bunu kendi deyişleri ile görebilmek için arama motorlarından ( google) TRT Laz diye yazmanız yeterlidir.
Kanun değişikliğinin söz konusu olduğu günden bu yana:
"TRT LAZ TELEVİZYONU KURULSUN..
Dilimizi, müziğimizi, kültürümüzü kaybetmeyelim..
Yeni yasaya göre TRT Türkçe dışındaki dillerde de yayın yapabilecek. Lazlar olarak isteğimizi belirtelim. Amacımız ayrımcılık, bölücülük yapmak değildir. Amacımız sadece kaybolmaya yüz tutmuş kültürümüzü ve dilimizi geri kazanmaktır.
Lazlar ne istiyor?...
Lazlar; kuşaklar boyunca süren asimilasyon yüzünden ölüm döşeğindeki Laz dilini kurtarmak, her halk gibi, kendi tarihlerini ve kültürlerini sahiplenmek istiyorlar; üniversitelerin ilgili bölümlerinde yapılacak bağımsız çalışmalarla 'kendilerini öğrenmek' ve yaşatmak hakkına sahip olmak istiyorlar; destek olunmuyorsa da, olağanüstü zorluklara ve imkansızlıklara rağmen Laz tarihini ve kültürünü araştırıp bilince çıkartmaya çalışan Laz aydınlarına 'köstek' olunmamasını istiyorlar; ve diğer dillere TRT'de 'yayın serbestisi' tanınırken, Lazca yayını yasaklayan 'anlamsız' siyasetin bir an önce değiştirilmesini istiyorlar.
Bildik bir şeydir; dil ve kültür, halkların varlık koşuludur. Bir halkı tarihten silmek istiyorsanız, öncelikle dilini ve kültürünü yok etmelisiniz!...
Binlerce yıldır türlü badireleri atlatıp bugünlere gelen Lazlar, doğal olarak tarihten silinmek istemiyorlar. "
Saygılarımla,
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Sayın deniz02,
Öncelikle sizin vesilenizle, Kürtçe ya da başka bir dilde yayına karşı olmadığımı, ancak gerek Sayın Gür, gerek Sayın gecem1970 ve de diğer bazı üyelerimizin belirttiği gibi bunun devlet eliyle yapılmasını, siyasi malzeme olarak kullanılmasını tasvip etmediğimi belirtmek isterim. Çünkü devlet, tüm dinlere, ırklara eşit mesafede durmak zorundadır. Özel kanallarla, dernek ya da vakıflar aracılığı ile pek ala yapılabilirdi bu yayınlar, bunun için gerekli yasal zemin de oluşturulabilirdi, mali destek de verilebilirdi.
Bildiğiniz üzere, endişelerimden biri toplumumuz içindeki uçurumlara yenilerinin eklenmesi, kutuplaşmanın artması idi ki, yakın bir zamanda "Onlara var da, bize yok mu?" sesleri yükselmeye başlarsa hiç şaşırmamak lazım. İşte bu noktada, devlet tüm talepleri kabul etmek zorundadır. Bir kesime bu hak tanınırken, diğer kesim görmezden gelinirse facianın eşiğine gelmiş oluruz. Öte yandan, devlet tüm talepleri kabul ederse de birtakım sorunlar yaşanacağını düşünüyorum.
Bu ve daha önce belirtmiş olduğum kaygılarımda haklı mıyım, değil miyim bunu zaman gösterecek. Umarım ben boşuna kaygılanmış olurum, inanın bunu çok isterim.
Laz vatandaşlarımızın talebini ise, ben hala tepki olarak algılıyorum, nedeni de daha önce söz ettiğim gibi hem zamanlama hem de ileri sürülen gerekçelerdir. Umarım bunda da yanılırım.
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Umarım Sayın Av. Dilek Kuzulu Yüksel, umarım...
Bu anlamdaki istemlerini; gerek sözlü, gerekse de yazılı olarak çokça gördüm, duydum. Hatta cesurca müzik kliplerine ve videolarına da rastladım. Youtube olmadığı için bulmam zor biraz. Yasak olması gereken bir durum mu vardı bana göre hayır ancak seslerini duyurmalarına yetiyordu da artıyor bile diyebilirim.
Ülkemizde yaygın olarak konuşulan kaç dil var tam olarak bilemiyorum, araştırmadım da ancak hani şu güncel tartışmalarda sıkça adı geçen Kürt, Türk , Laz, Çerkez ilk akla gelenlerden... Tıpkı tarihi eserlerin korunduğu gibi farklı diller de korunsun isterim, yoksa her bir dil için bir TV kanalı istemek akla bile zarar. Bu uygulamanın yasal yönünü , kanun kapsamını bilemeyeceğim fakat herhalde kanun koyucular bunu da düşünmüşlerdir.
Sizin gibi endişelenenleri değil, kimlerin bu durumdan rahatsız olduğuna dikkat edin-analiz edin göreceksiniz ki devlet eli ile olması daha iyi olmuştur. Umarım ben de yanılmıyorumdur. İnanmak istiyoruz, huzur istiyoruz, bölünmek istemiyoruz çünkü.
Saygılarımla,
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Hah işte şimdi bir bu eksikti..Çerkezce TV ne zaman yayına başlayacak...
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Bence hiçbir sakıncası yok, Laz kardeşlerim de Devlet eliyle yayını hakediyorlar, hatta Araplar, Çerkezler, Tatarlar, Boşnaklar, Ermeniler, Süryaniler, Rumlar'ın da onlardan aşağı kalır bir yanı yok.
Hepsi bu ülkenin güzel insanları. Devlet gereğini kesinlikle yapmalı bence... Ha gereğini yapamıyorsa neden Devlet eliyle TRT Şeş'i kurdu ve yayın yaptı, bunları da o insanlara anlatmalı. TRT Şeş'in hedef kitlesi bu saydıklarımdan daha değerli midir?
Yoksa bir "ulus devleti" oluşturan bütün insanların ırkı, dini, dili, mezhebi, siyasi görüşü eşit değil midir bizim Devlete göre?
Devletin yanıtı son yazdığım paragrafa göre "evet eşittir" ise neden diğer kimliklerden vatandaşlarını ayırmaktadır?
Devletin yanıtı "hayır" ise bu Devleti yönetenler "hayır"ın sesli harflerinin yer değiştirmiş hali midir?"
Buyurun siz karar verin diyeceğim ama taş yerinden oynadı bir kere...
19 Mayıs tarihi size neyi ifade eder? Bazılarına, sizin düşündüğünüz tarihi ifade etmiyor bilmiş olun. Bir araştırın bakalım neler bulacaksınız? Mesela Nutuk'a bir bakın, neler olmuş Karadeniz'de? Nasıl bastırılmış çıkarılan isyanlar? Şimdi o çetecilerin üzerine gidilmiş olması nasıl yeni bir soykırım olarak dünya kamuoyuna sunuluyor? Neden gündeme damga vuran cinayetlerin (Hırant Dink, Rahip Santoro vb.) zanlıları o bölgeden çıkıyor. Neden Yunanistan'dan kültür turları düzenleniyor oralara? Neyse boşverin düşünmeyin böyle derin mevzuları...
Tekrar ediyorum, Devlet eliyle TRT Şeş'i kurarsanız, elbette Lazlara da aynı hakkı vermek zorundasınız, vermezseniz ayrımcılık yaparsınız.
TRT Laz kurulmalıdır, müzik yayınında benim istek parçamı da çalarlarsa sevinirim.
üç kardeş emaneti aldılar bir dereden,
ilyas temel süreyya kürekler sıya sıya
emanet makinalı, tüfekler hotchkis marka
karadeniz denizdir, kah uslu kah delidir
delidir karayeldir, karayel oy karayel
karayel oy karayel kara haydaa
rüzgar yaman esiyor, taktılar kürekleri
yele karşı çekmekten kırıldı bilekleri
karadeniz uşağının yoktur can yelekleri
hatçe ümmü gülizar kıyıda bekliyorlar
sırtlayıp tüfekleri cepheye taşımaya
cepheye taşımaya cepheye haydaa
ilyas temel süreyya dönmediler geriye
hatce ümmü gülizar gittiler o dereye
aldılar tüfekleri kürekler siya siya
ilyas temel süreyya hatce ümmü gülizar
bir yastığa baş koyar, bir tetiğe basarlar
bir tetiğe basarlar, bir tetiğe basarlar
kavganın haklı olanı erkek dişi bilmiyor
bütün halk birlik olmazsa kavga haklı olmuyor
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Bende oturduğum İlin mahalle bakkaklının ve diyer dükkanların tabelalarının adlarının konuşduğum dilden olmasını iştiyorum...!
Kime ne zararı var huzur gelsin?
---------------------------------
Türkçe kenarda köşede, pek az insanın konuştuğu, bu günün gereklerine, tekniğine, bilimine yetmeyecek, iç yapısı zayıf, cılız önemsiz bir dil midir? HAYIR!...
Türkce bir ana dildir, Hint-Avrupa, Sami-Hami ve Çin anadil gurupları gibi,Türk dilleri (Ural-Altay Dilleri) ana dil gurubunun temel dilidir.
Birçok lehçeleri, uzak yakın akrabaları vardır. Baltık Denizi'nden Çin'e, Sibirya'nın tundaralarından Hint'e kadar 250 milyon insan tarafından konuşulur.Alıntı Bye Bye Türkçe Oktay Sinanoğlu Sayfa 40
Türk demek;dil demek'tir. Türklüğün en temel taşı Türkçe'dir. Türk, Türküm diyen ve her yönüyle her şeyden önce Türkçe konuşandır.
Türk dili kalmazsa, Türk dili parçalanırsa Türklük kalır mı?
Atatürk kendi sözleriyle bunu defalarca ifade ediyordu:
"Türk demek dil demektir. Milliyetin en bariz vasıflarından biri dildir. Türk her şeyden önce ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır."
2 Eylül 1930 da kendi el yazısı ile, "Milli his ile dil arasında bağ çok kuvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıça müessirdir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkelerini, yüksek istiklalini korumasını bilen Türk milleti dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtulmalıdır."
Osmanlı Devleti'nin son devrinde milletin elinden sadece vatanı alınmamış, tarihi, dili sanatı, varlığı, hakları her şeyi inkar edilmişti.
Alıntı Oktay Sinanoğlu (37)
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Bugün Çerkesce ve Lazca yayın talebi geliyorsa, bu talebin Kürtçe yayına tepkiden kaynaklandığını düşünüyorum.
Çerkesce ve Lazca yayının da hiç bir sakıncası yok. En azından Çerkeslerin ve Lazların ayrılıkçı talepleri olmadığı için sayın Harun Gür veya sayın Dilek Kuzulu Yüksel'in endişe edeceği bir durum yok.
Sayın sdt23,
İlk paragrafta yaptığınız yoruma ben de aynen katılıyorum ve kutuplaşmanın artacağına dair endişelerimi dile getirirken kast ettiklerimden biri buydu.
İkinci paragrafınızda yaptığınız yorumla da beni anlayamadığınızı düşünüyorum. Evet endişelerimden biri, Kürtçe yayın talebinin arkasından ayrılıkçı başkaca taleplerin geleceği idi, ki her ne kadar sayıları az olan marjinal kesim deseniz de, Osman Baydemir bu hususta beni yanıltmadı. Bundan başka taleplerin gelip gelmeyeceğini zaman gösterecek, hep birlikte takip edeceğiz. Ancak benim tek endişem buna ilişkin değildi, siz sadece bu olduğunu düşündüğünüz için olsa gerek, Lazca ya da Çerkezce yayın için endişe etmemi gerektirecek bir durum olmadığını ifade ediyorsunuz.
Laz vatandaşlarımızın tepkisel davrandığını düşünüp de, bu tepkinin sonuçlarını öngöremiyorsanız, hatta bırakın sonuçlarını, tepkinin kendisinin dahi başka bir kutuplaşma olduğunu göremiyorsanız söyleyecek çok da fazla bir söz olduğunu sanmıyorum.
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Sayın gecem1970;
"Yasakların kürt sorununu azdırdığı" görüşümden, "tüm yasakların kaldırılması, bunun sonucu olarak yasaya ve anayasaya gerek kalmayacağı" sonucuna ulaşmanız (kusura bakmayın ama) bana biraz demogoji gibi geldi. Bir hukukçu olarak tüm yasakların kaldırılması gibi bir görüşümüz olamaz.
Biz anlamsız ve gereksiz yasaklardan bahsediyoruz. Örneğin "adam öldürmenin yasak olmaktan çıkartılması" gibi bir isteğimiz olabilir mi? Kürt sorunun büyümesinde kürçe yasağının payının olup olmadığı konusunda bir akademisyen olarak görüşünüz vardır sanıyorum.
Lazca, çekezce gibi taleplerin abartıldığı ve konjotürel (bugüne ait bir tepki) olduğunu düşünüyorum. Kaldı ki bu dillerde yayın yapılmasının gerekliliğine de inanıyorum. Talep varsa neden yapılmasın?
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Yani siz sadece "Madde 3:Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir." kısmına karşısınız öylemi Sayın Bilgili?
Ben hukukçu değilim ancak anayasadaki hiçbir sözcüğün oraya laf olsun diye yazılmadığını bilecek kadar okuryazarım Sayın Bilgili. Ayrıca "adam öldürmenin yasak olmaktan çıkartılması" örneğinizda tam anlamıyla tüm yasakların kalkmasını istediğiniz tezimi destekliyor. Adam öldürmek tüm dünyada yasaktır. Yani evrensel kuraldır. Devletin dili ise sadece Türkiye'de Türkçe'dir. (Diğer Türk devletlerinini anayasasını incelemedim. Onlarda da olabilir. Ama bu bu yasayı evrensel yapmaz.) Türkiye sadece evrensel hukuk kurallarına göre yönetilsin mi demek istiyorsunuz? Öyle diyorsanız size saygı duymak ve bu tartışmayı bitirmek dışında yapabileceğim tek şey sizi Sayın Gür'e havale etmektir.
Yasaklar Kürt Sorunun tetiklerdi mi? Yoksa yasakları bazı aşırı milliyetçiler (Kürt ve Türk) istismar edilip kullanıldı mı? Ben 92-94 te terörün en hızlı günlerinde doğuda halkla iç ice yaşadım. Evimin duvarlarına mermiler isabet etti. Ve o koşullarda meseleyle ilgili tek bir genel yargıya ulaştım. Kürt sorununda hiçbir sorunun tek ve tam doğru bir cevabı yoktur. Hiç bir özel örneği bile tek bir doğru üzerinden açıklayamazsınız. Fil ve körler hikayesi sanırım tam olarak durumu açıklamaktadır. O günlerin şiddeti ve yaşadığım terör şoku ve gençliğimin etkisiyle iki uç arasındaki savrulmalarımı bir gün yayınlamak için not almıştım. Çok iyi yapmışım. Unuttukça açıp okuyorum. Beni konuyla ilgili ahkam kesmekten koruyor.
Çerkezce hakkında birşey diyemeyeceğim. Lazca hakkında ise söylediklerimin arkasındayım. Laz gençlerini kim ne amaçla bilinçlendiriyor (!). Devlet bunu incelesin. Bilinçli Kürt gençleri (!) dağa çıktığında iş işten geçmişti. Benden söylemesi..
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı
Laz vatandaşlarımızın tepkisel davrandığını düşünüp de, bu tepkinin sonuçlarını öngöremiyorsanız, hatta bırakın sonuçlarını, tepkinin kendisinin dahi başka bir kutuplaşma olduğunu göremiyorsanız söyleyecek çok da fazla bir söz olduğunu sanmıyorum.
Sanırım şu paradoksla karşı karşıyayız:
Kürt vatandaşlarımızın bazılarının Kürtçe yayın talebi, Laz vatandaşlarımızın bazılarının Kürtçe yayının yasaklanması talebi var.
Ya Kürt vatandaşlarımızı terörden ve şiddetten uzaklaştırmak için Kürtçe yayın yapmalı ya da Laz vatandaşlarımızın teröre ve şiddete başvurmaması için Kürtçe yayını yasaklamalıyız.
Benim tercihim yasak yerine serbestlikten yana olur.
Burada mı bahsedilmişti, bir yerlerde Rahip Sontoro ve Hrant Dink cinayetlerinde Trabzon bağlantısından bahsetmişti. Bu cinayetlerin de PKK eylemleri, Uğur Mumcu, Necip Hablemitoğlu, Danıştay ve benzer cinayetler gibi birer terör eylemi olduğunu unutmamalı.
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Bre güçmenlerin başcığı kel miidir? Bizim kısçelerin kızancıkların cancığı yok mudur? :o
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
Akademik Sultan rumuzlu üyeden alıntı
Bre güçmenlerin başcığı kel miidir? Bizim kısçelerin kızancıkların cancığı yok mudur? :o
Haklısınız. Siz hangi TV yi emredersiniz?:)
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
Av.Mehmet Aydın rumuzlu üyeden alıntı
Haklısınız. Siz hangi TV yi emredersiniz?:)
Lehçeler farklı ama Balkan TV olabilir hani:) Balkan Filolojisi de kurulur sonrasında. Balkan Türkleri Dayanışma Derneğine hatırlatıyım da talep etsinler. :o
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Balkan tv ye gerek olduğunu sanmıyorum..bir balkan göçmeni olarak..
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Karadenizli üc çocuk bebeklerin nasıl dünyaya geldiğini konuşuyorlarmış:
Dursun: - Bizum ailede hep leylekler getirir.
Fadime: - Bizde gül bahçesinde bulunur.
Temelcik:- Piz fakiriz, pizde bebekleri annem kendisi yapayi!
Olmadı bu üç seçeneğin benzeri tanınsın Laz kardeşlerimize de kuruversinler TV lerini , ki bir sürü yerel TV leri de var zaten!
Bu ne acele , bu ne sabırsızlık, şimdiye kadar neredeydiniz be hey güzel insanlar?!
Yok resmi dil , yok bilmem ne , daha başka?
Oyiii uşaklar ne isteyrosunuz pu katar, da... Hepsu sizun mi? Aaa...
Hem...
Pakınız pakalum ne demiş RTÜK paşkanımız!
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
solberg rumuzlu üyeden alıntı
Balkan tv ye gerek olduğunu sanmıyorum..bir balkan göçmeni olarak..
Tebrik ettim Sevgili Vatandaşım,
bakmayın siz yazılanlara... Sevinçtendur sevinçten... :)
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
İşin cılkı çıkacak dediğim zaman kimse bana inanmıyordu. Bırakın buradan yakın.
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
deniz02 rumuzlu üyeden alıntı
Olmadı bu üç seçeneğin benzeri tanınsın Laz kardeşlerimize de kuruversinler TV lerini , ki bir sürü yerel TV leri de var zaten!
Bu ne acele , bu ne sabırsızlık, şimdiye kadar neredeydiniz be hey güzel insanlar?!
Sayın Deniz02,
Daha öncede vurgulağımdım gibi kürtçe yayın yapan TV nin varlığı değil problem. Aklın yolu bir. Ne güzel söylemişsiniz kuruversinler TVlerini diye. Buradaki sorun bu kanalın devlet tarafından kurulmasıdır. Mesele "Şeş" te değil başındaki TRT'de.
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
solberg rumuzlu üyeden alıntı
Balkan tv ye gerek olduğunu sanmıyorum..bir balkan göçmeni olarak..
Sanırım söylenmek istenenin altında yatan anlaşılmadı ki Balkan TV ye gerek yok açıklaması geldi:)
Olay şudur. Ulusumuz pek çok farklı etnik kökenden gelen insanlardan oluşmuştur ve her birinin kendine has kültürü ile zenginleşmiştir. Ortak bir potada eritmek için bir katalizör gerekliydi o da Türkçe ve Atatürk Milliyetçiliğidir. Şimdi kürtçe yayın kürtçe eğitim vs talepleriyle yapılmaya çalışılan bir ayrılıkçılık rüzgarıdır ve etnik kimliklerin kaşınıp da öne çıkarıldığı hiç bir ülkede bu fayda sağlamamıştır . Birileri kürtçe yayın isterse birileri Lazca yayın ister. Ya da kürtçe olmasın lazca olsun der. Ya da Balkan TV :) olsun der. Diyebilir çünkü siz kapıyı aralarsanız o kapıdan kimin gireceğini çok da kontrol edemezsiniz. Üstelik eşitlik ilkesi söz konusu ise birine bir hak vermek otomatikman diğerine de hak doğuracaktır. Hıı yasaklayalım mı? Yasakçı zihniyetin savunulur yanı olmamakla ve bilimsel bakışın bunu kesinlikle kabul etmeyeceğini bilerek yine de şunu söylüyorum. Ülkenin özel koşulları her zaman belirleyici olmuştur. Tarih sahnesine bakınız. Demokrasinin beşiği İngiltere İrlandalılara etmediğini bırakmamıştır. Amerika native amerikan dediği kızılderililerin kökünü kazıdıktan sonra özgürlükçü olmuştur. Kölelik ne dince ne de siyasilerce değil sanayi devriminde yerlerini makineler alıp da işçilerin koşullarının düzenlenmesi gerektiği için aslında tam olarak yasaklanmıştır. İlahi dinler bile bu konuda kesin yasaklar getirmek yerine köleliğin düzenlenmesi ile yetinmişlerdir. Hristiyanlık köleliği övmüştür bile. Cariyenin haklarını değil efendinin cariyesi ile ilişkilerini düzenlemişlerdir mesela. Yani demem şu ki: Bize bir takım dayatmalar yaparak bizi daha demokratik yapmaya çalışan bu ülkelerin desteklediği ve kaşıdığı etnik ayrımcılık rüzgarının oyunları bu kürtçe eğitim , kürtçe yayın vs talepleridir. Terör örgütünün kürt halkının özgürlüğüyle ve refahıyla çok ilgili olduğunu da düşünmüyorum ayrıca. Öyle olsaydı bölgeye giden yatırımı engellemez, oraya eğitim için giden öğretmeni kurşuna dizmezlerdi. Devlet politikaları çok mu doğru? Elbette hayır. Devletin suçu bölge insanını marabalaştıran toprak ağalarının kökünü kazımak yerine onların eliyle hizmet götürmeye çalışmak gibi bir hataya düşmek ve mevcut yapıyı değiştirmek yerine bunun getirilerinden blok oy alabilmek için yararlanmak şeklinde olmuş, askeri polisiye tedbirlerle işin üstesinden gelebileceği yanılgısına düşmek olmuştur. Yöre toprak ağalarının milletvekili olduğunu düşünürseniz bunu ve bu blok oy olayını daha iyi anlayabilirsiniz.
Gelelim Balkan TV ye. Biz kökenlerimizi elbette unutmadık ama hemşerimin dediği gibi:) Balkan TV elbette istemezük:)) O bir şeylere dikkat çekmek adına söylenmiş bir iğnelemeden ibarettir. Yarın Boşnaklar biz Bulgaristan göçmenlerine "biz isteriz canım" derlerse bakın işte onu bilemem:o
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Diyecekler diyecekler..elbet zamanı gelecek..sırayla..
süpriz yumurtası gibi ülkemiz var..
aslında hiçbirşey süpriz değil ya oda ayrı mevzu..
gündem bile bir yeni gündeme dayanamıyor..
günümüzde çok etkili bir yöntem ama..
biraz kendimizi soyutlamamız lazım..herşey tv ile radyo ile..olmuyor..
gelenek görenekler nasıl bu şekilde sürdürülebilir..
hiç olmayan bir sorunu neden sorun haline getirirsin eyy insan evladı..neden..
ortada bir gerçek var aslında..
milletimiz..
evet milletimiz.. kendin et kendin bul değirmeninin içinde olduğumuz yerde dönüp dolaşıyoruz..
başımız dönüyor..ne yapmamız gerektiğini bilemiyoruz..
halbuki bu değirmenin bir zamanlar elektrik verdiğinin bile farkında olduğumuzu bile unutmuşuz..
ayrıca hemşerim..
ne demek istediğiini gayet açık anladım..yazın içinde teşekkür ederim..:)
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
gecem1970 rumuzlu üyeden alıntı
Yani siz sadece "Madde 3:Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Dili Türkçedir." kısmına karşısınız öylemi Sayın Bilgili?
Ben hukukçu değilim ancak anayasadaki hiçbir sözcüğün oraya laf olsun diye yazılmadığını bilecek kadar okuryazarım Sayın Bilgili.
1982 anayasasından "resmi" sözcüğünün neden çıkarıldığını merak ediyorum.
Biri makul bir açıklama yapabilirse sevinirim.
Bir devletin "resmi dili" olması makuldür. Ama devletin dili olması biraz tuhaf.
Nitekim 1921, 1924, 1961 anayasalarını incelediğimizde hepsinde "resmi lisan" / "resmi dil" olarak geçen ifadenin 1982 anayasasında "dil"e çevrildiğini görürüz.
1982 anayasasının bu değişmez maddesi oradayken, sadece TRT Şeş değil, aynı zamanda İngilizce dilinde eğitim veren başta ODTÜ ve Boğaziçi olmak üzere pek çok üniversite, Fransızca dilinde eğitim veren Galatasaray Üniversitesi, İngilizce, Almanca, Fransızca ve İtalyanca dillerinde eğitim veren Anadolu liseleri ve Özel liseler anayasaya aykırı değil mi?
İfade "Türkiye Devleti'nin dili Türkçe'dir." olunca Anayasa'ya aykırı daha pek çok uygulamadan bahsedilebilir. Sabih Kanadoğlu'nu, CHP'yi ve Anayasa Mahkemesi'ni göreve çağırıyorum.
Yabancı dilde eğitim veren okullar ve üniversitelerin 27 yıldır süren bu anayasa ihlaline, hem de "değiştirilemez" denilen maddenin ihlaline dur desinler.
Türkiye'de yabancı dilde eğitim yasaklansın. (Yabancı dil eğitimi demiyorum.)Çünkü anayasanın değiştirilemez bir maddesine aykırı.
1921 anayasasında devletin diline dair bir hüküm Cumhuriyetin ilanına kadar yok. Cumhuriyetin ilanıyla ikinci maddeye şu hüküm konuyor:
MADDE 2.- Türkiye Devletinin dini, Dini İslâmdır. Resmî lisanı Türkçedir.
http://www.anayasa.gen.tr/1921tek.htm
1924 anayasasında bu madde sırasıyla şöyle değiştiriliyor:
MADDE 2.- Türkiye Devletinin dîni, Dîn-i İslâmdır; resmî dili Türkçe’dir, makarrı Ankara şehridir.
11 Nisan 1928 tarih ve 1222 sayılı Kanunla aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
MADDE 2.- Türkiye Devleti’nin resmî dili Türkçe’dir; makarrı Ankara şehridir.
10 Kânûn-u-evvel 1937 tarih ve 3115 sayılı Kanunla aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
MADDE 2.- Türkiye Devleti, Cumhûriyetçi, Milliyetçi, Hâlkçı, Devletçi, Laik ve İnkılâpçı’dır. Resmî dili Türkçe’dir. Makarrı Ankara şehridir.
http://www.anayasa.gen.tr/1924tek.htm
1961 anayasında ise bu hüküm 3. maddede yer alıyor:
MADDE 3.- Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür.
Resmî dil Türkçedir. Başkent Ankara'dır.
http://www.anayasa.gen.tr/1961ay.htm
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Sn. std23, bravo billahi,
Devletin resmi dili ile Devletin dili arasında ne kadar güzel bir çelişkiyi?!!! açığa çıkarmışsınız.
Devletin resmi dili ile Devletin dili arasında şöyle bir fark yoktur. Devlet'e gittiğinizde, yani kamu hizmetlerinden yararlanmak istediğinizde karşınıza çıkan memur her iki seçenekte de Türkçe konuşur.
Sizin eleştiriniz hangisine?
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Sn. std23, bravo billahi,
Devletin resmi dili ile Devletin dili arasında ne kadar güzel bir çelişkiyi?!!! açığa çıkarmışsınız.
Devletin resmi dili ile Devletin dili arasında şöyle bir fark yoktur. Devlet'e gittiğinizde, yani kamu hizmetlerinden yararlanmak istediğinizde karşınıza çıkan memur her iki seçenekte de Türkçe konuşur.
Sizin eleştiriniz hangisine?
Fark yoksa 1923'ten 1982'ye kadar olan ifade neden değiştirildi?
"Resmi dili" demenin neresi eksik, neresi yanlıştı?
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Karamanlı Mehmet Efendi nin kulakları çınlasın 13. yy da "şimden geru dergahta, bargahta, karargahta Türkçe'den başka dil kullanılmayacaktır" demişti de...:)
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Bunu Amerikancı 12 Eylül generallerine sorun, Pentagon'un ifadesi ile "bizim çocuklar başardı" ya da "our boys have done it" darbesini ben yapmadım.:o
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Bir devletin "resmi dili" olması makuldür. Ama devletin dili olması biraz tuhaf.
Türk Dil Kurumu Sözlüğü'nde;
resmi dil: devletin dili
resmi: devletin olan, devlete ait olan, devletle ilgili, özel karşıtı
olarak tanımlanmıştır.
Yani Sayın sdt23, "resmi dil" ile "devletin dili" ibareleri arasında fark bulunmamaktadır.
Diyorsunuz ki, iyi de hiçbir fark yok ise, neden 82 Anayasası'nda "resmi" ibaresi kaldırıldı?
Ben de size soruyorum, hiçbir fark yokken neden AKP'nin Anayasa taslağında "resmi" ibaresi yeniden eklendi? Hem de değiştirelemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez bir maddeye?
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
"Resmi dili" ile "dili" ifadesinde bir fark yoksa Atatürk anayasasındaki gibi maddenin "resmi dili" olarak değiştirilmesi gerektiğine inanıyorum.
Fark varsa, veya ifadenin "resmi dili" şeklinde olmasında sakınca varsa bu net olarak ortaya konmalı ve tartışılmalı.
"Devlet dini" gibi "devlet dili" de gerçekten ileri ve demokrat ülkeler için anlaşılır bir şey değil.
"Resmi dil" ifadesi zaten Karamanoğlu Mehmet Bey'in taleplerini de karşılar.
-
Re: TRT'den Lazca yayın talebi
Alıntı:
Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı
Ben de size soruyorum, hiçbir fark yokken neden AKP'nin Anayasa taslağında "resmi" ibaresi yeniden eklendi? Hem de değiştirelemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez bir maddeye?
Benim cevabım belli: Fark olduğuna inanıyorum. Doğrusunun da eskisi gibi "resmi dil" olduğuna inanıyorum.
Sadece AK Parti'nin değil, pek çok sivil toplum örgütünün, hatta CHP'nin 90'larda hazırladığı taslakta da ifadenin "resmi dil" olarak geçmesi teklif ediliyor.
İki ihtimal var:
Eğer fark yoksa, değişikliğin sakıncası yok. Çünkü "resmi dili" dediğimizde de aynı şey olacak.
Eğer fark varsa, Atatürk'ün anayasasındaki şeklin eksik/yanlış/hatalı olduğu söylenebilir mi?