Alıntı:
T.C.
YARGITAY
4. CEZA DAİRESİ
E. 2007/8700
K. 2007/8903
T. 6.11.2007
İletişimin tespiti, 5271 Sayılı Kanunun 135. maddesinde düzenlenmiştir.
Anılan madde uyarınca bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suçun işlendiğine dair kuvvetli şüphe sebeplerinin bulunması ve başka surete delil etme imkanının bulunmaması halinde hakim veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde C.Savcısının kararıyla şüpheli veya sanıkların telekomünikasyon yoluyla iletişimleri tespit edilebilir. İletişimin tespiti, soruşturma evresinde şüphelinin kullandığı telefonla yaptığı görüşmelere ilişkin detay bilgilerinin, yani telefonla yapılan bağlantıların kimlerle ve ne zaman yapıldığının belirlenmesi anlamına gelir. Yalnızca şüpheli veya sanıkların iletişimlerinin tespiti, kayda alınması, dinlenilmesi ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi mümkündür. Başka bir anlatımla, şüpheli veya sanık sıfatı bulunmayan kişiler hakkında iletişimin tespiti kararı verilemez.
Peki aynı Daireye ait bu karara dayanarak, mağdur hakkında verilen kararın İLETİŞİMİN TESPİTİ haricinde bir karar olduğunu söyleyebilir miyiz sayın Değirmenci? Somut karara "iletişimin tespiti" değil de, farklı bir karar diyebilir miyiz?