LTD şirket hisse devri ve amme borçları
%75 hissesine sahip olduğum iki ortaklı bir ltd şirketteki tüm hisselerimi Eylül ayı içinde noterden devrettim. Şirketin yeni sahibi ve ortağı Ticaret Sicil'e gecikmeli de olsa hisse devrini bildirdiler ve karar Aralık ayında yayınlandı. Gazetede noter satışının yapıldığı tarih de yazılmakta. Bu durumda hisselerimi noter satış tarihi itibarıyla mı, gazetede yayınladığı tarih itibarıyla mı yapmış sayılmaktayım?
Bu soruyu sorma nedenim Eylül'ün ikinci yarısı, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında oluşan kamu borçlarından etkilenip etkilenmeyeceğimi anlamak içindir.
İlginiz için teşekkürler.
Re: LTD şirket hisse devri ve amme borçları
Limited şirket ortaklığından hisselerinizi devrederek çıkmış bulunmaktasınız. Bir limited şirket ortağının payını devrederek ortaklıktan çıkması için belirli işlemler şart koşulmuştur. Bu işlemler, sırası önemli olmaksızın, pay devralan ve devreden arasındaki sözleşme ve devrin genel kurulca onaylanmasıdır. Devralan ile devreden arasında sözleşme yapıldığı anda bu iki tarafın birbirlerine karşı sorumlulukları söz konusudur. Eğer sözleşmeden önce şirket genel kurulu tarafından devir onaylanmamışsa devrin ortaklar için hüküm doğurduğundan sözedemeyiz, dolayısıyla bu durumda devralanın ortaklığı ve devredenin ortaklıktan çıkması da söz konusu değildir. Bu açıklananlara göre durum değerlendirmesi yapılmalıdır. Hangi anda hangi ortakların borçlardan sorumlu olduğu bu şekilde belirlenebilir.
Devrin tescili ve ilanı ise şirket ortakları dışındaki üçüncü kişiler açısından önemlidir. Devir ancak ilan edildiği anda iyi niyetli üçüncü kişiler açısından hüküm doğurur çünkü üçüncü kişiler bu anda devirden haberdar olur. Kamu borçları için de bu geçerlidir. Ancak, şirket iç ilişkisinde devir genel kurulca onaylanmasından sonra geçerli olduğuna göre, şirketten çıkan ortağın çıktıktan sonraki borçlar için ortaklara rücu hakkının olduğunu düşünüyorum.
Şunu belirtmekte yarar var, bildiğimiz gibi limited şirketinin diğer borçları gibi amme borçları için de şirket tüzel kişiliğinin sorumlu olması esastır. Ancak Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 35. maddesi gereği, bir limited şirket ortağının şirketin kamu borçlarından dolayı sorumlu olabilmesi için şirketin vergi borcunun doğumunun değil, bu borcun şirketten tahsili imkanının bulunmadığının tespitinin gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu halde şirket ortaklarının sorumluluğundan sözedebiliriz. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin tebliğde, "takip konusu amme alacağının ait olduğu dönemde ve ödeme zamanında pay devri sonucu farklı kişilerin ortak olması halinde, bu kişilerin amme alacağından dolayı müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları" belirlenmiştir.
Re: LTD şirket hisse devri ve amme borçları
Alıntı:
sierragolf rumuzlu üyeden alıntı
%75 hissesine sahip olduğum iki ortaklı bir ltd şirketteki tüm hisselerimi Eylül ayı içinde noterden devrettim. Şirketin yeni sahibi ve ortağı Ticaret Sicil'e gecikmeli de olsa hisse devrini bildirdiler ve karar Aralık ayında yayınlandı. Gazetede noter satışının yapıldığı tarih de yazılmakta. Bu durumda hisselerimi noter satış tarihi itibarıyla mı, gazetede yayınladığı tarih itibarıyla mı yapmış sayılmaktayım?
Bu soruyu sorma nedenim Eylül'ün ikinci yarısı, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında oluşan kamu borçlarından etkilenip etkilenmeyeceğimi anlamak içindir.
İlginiz için teşekkürler.
Hisse Devir kararı ortaklar arasında noter imza tarihinden geçerli olmasına karşın üçüncü kişiler için yani vergi dairesi açısından ticaret siciline yayınlandığı anda geçerlidir. Şirketteki hisseleri devreden hissedar geçmiş dönemdeki borçlardan sorumluluğundan kurtulamaz. Ancak devir kararının yayınlandığı tarihten sonraki borçlardan da sorumlu değildir.
Selçuk Gülten
Re: LTD şirket hisse devri ve amme borçları
Alıntı:
selcukgulten rumuzlu üyeden alıntı
Hisse Devir kararı ortaklar arasında noter imza tarihinden geçerli olmasına karşın üçüncü kişiler için yani vergi dairesi açısından ticaret siciline yayınlandığı anda geçerlidir. Şirketteki hisseleri devreden hissedar geçmiş dönemdeki borçlardan sorumluluğundan kurtulamaz. Ancak devir kararının yayınlandığı tarihten sonraki borçlardan da sorumlu değildir.
Selçuk Gülten
Ticaret sicilindeki ifadede "17 Eylül 2008 tarihinde X noterliğinde alınan karara istinaden" ifadesi yer alıyor. Yine de kararın yayınlandığı Aralık ayı mı dikkate alınacak bu durumda?
Re: LTD şirket hisse devri ve amme borçları
Uygulamada sadece kararın yayınlandığı gazetenin tarihine bakıyorlar. Aslında karar tarihinin baz alınması daha uygun olur. Ancak hisse devir kararlarınında 15 gün içerisinde ticaret siciline tescil ve ilanı gerekir. Yani o sürede geçmiş bulunduğundan sizin karar tarihini ileri sürmenizde boşlukta kalan bir iddia oluyor.
Selçuk Gülten
Re: LTD şirket hisse devri ve amme borçları
Alıntı:
selcukgulten rumuzlu üyeden alıntı
Hisse Devir kararı ortaklar arasında noter imza tarihinden geçerli olmasına karşın üçüncü kişiler için yani vergi dairesi açısından ticaret siciline yayınlandığı anda geçerlidir. Şirketteki hisseleri devreden hissedar geçmiş dönemdeki borçlardan sorumluluğundan kurtulamaz. Ancak devir kararının yayınlandığı tarihten sonraki borçlardan da sorumlu değildir.
Selçuk Gülten
Peki genel kurulda hisse devri için red kararı çıkarsa yine de hisse devri şirket için geçerli sayılacak mıdır? Devir sözleşmesi genel kurul oylamasından önce yapılırsa devir sözleşmesi bakımından diğer ortaklar üçüncü kişi durumunda olacaktır, ortakların kabulü olmasa bile bu sözleşme şirket bakımından sonuç doğuracak mıdır?
Re: LTD şirket hisse devri ve amme borçları
Alıntı:
selcukgulten rumuzlu üyeden alıntı
Uygulamada sadece kararın yayınlandığı gazetenin tarihine bakıyorlar. Aslında karar tarihinin baz alınması daha uygun olur. Ancak hisse devir kararlarınında 15 gün içerisinde ticaret siciline tescil ve ilanı gerekir. Yani o sürede geçmiş bulunduğundan sizin karar tarihini ileri sürmenizde boşlukta kalan bir iddia oluyor.
Selçuk Gülten
Eylül ayından itibaren hiçbir tasarrufta bulunmadığım bir şirketin fiillerinden sorumlu olmak kulağa hoş gelmiyor ama davalı olunması halinde elimde karşı tarafa göre daha fazla argüman olduğunu düşünebilir miyim?
Bir soru daha ekleyeyim : Mart 2009'da ortaya çıkacak kurumlar vergisi borcu konusunda durumum ne olacak? Bu borç geçmiş dönemi kapsamakla birlikte hisse devri ve ticaret sicilde yayınlama süreçlerinden sonra resmileştiği için sorumluluğum var mıdır?
Re: LTD şirket hisse devri ve amme borçları
Alıntı:
sierragolf rumuzlu üyeden alıntı
Eylül ayından itibaren hiçbir tasarrufta bulunmadığım bir şirketin fiillerinden sorumlu olmak kulağa hoş gelmiyor ama davalı olunması halinde elimde karşı tarafa göre daha fazla argüman olduğunu düşünebilir miyim?
Bir soru daha ekleyeyim : Mart 2009'da ortaya çıkacak kurumlar vergisi borcu konusunda durumum ne olacak? Bu borç geçmiş dönemi kapsamakla birlikte hisse devri ve ticaret sicilde yayınlama süreçlerinden sonra resmileştiği için sorumluluğum var mıdır?
Hayır. Devir tarihinden sonra tahakkuk eden borçlar sizin döneminize ait olsalar bile sizi ilgilendirmezler. Kurumlar vergisi sizin sorumluluğunuzda değildir.
Selçuk Gülten
Re: LTD şirket hisse devri ve amme borçları
Alıntı:
Başak Şahin rumuzlu üyeden alıntı
Peki genel kurulda hisse devri için red kararı çıkarsa yine de hisse devri şirket için geçerli sayılacak mıdır? Devir sözleşmesi genel kurul oylamasından önce yapılırsa devir sözleşmesi bakımından diğer ortaklar üçüncü kişi durumunda olacaktır, ortakların kabulü olmasa bile bu sözleşme şirket bakımından sonuç doğuracak mıdır?
Yukarıda bahsettiğim durum limited şirketler içindi. Sizin sorunuz ise anonim şirketlerle ilgili. Genel kurulda hisse devrine onay çıkmazsa karara oy veren üyeler ve hükümet komiseri durumu tespit edip imza altına alır ve gazetede bu karar yayınlanır. Yani hisse devri gerçekleşmez. Dolayısıla hiç bir sorumluluktanda kurtulunmuş olunmaz.
Selçuk Gülten
S.M.Mali Müşavir
Re: LTD şirket hisse devri ve amme borçları
Alıntı:
selcukgulten rumuzlu üyeden alıntı
Hayır. Devir tarihinden sonra tahakkuk eden borçlar sizin döneminize ait olsalar bile sizi ilgilendirmezler. Kurumlar vergisi sizin sorumluluğunuzda değildir.
Selçuk Gülten
Selçuk Bey,
Öncelikle ilginiz için teşekkür ederim. Yanıtlarınızdan anladığıma göre, en iyi ihtimalle noterde hisse devri yapıldığı X Eylül tarihinden, en kötü ihtimalle de kararın yayınladığı Y Aralık tarihinden itibaren şirkete kamu veya özel sektörden çıkan hiçbir borçtan sorumlu olmuyorum, bu borçlar hissedar olduğum döneme ait borçlar olsa bile. Doğru anlamış mıyım?
Re: LTD şirket hisse devri ve amme borçları
Alıntı:
selcukgulten rumuzlu üyeden alıntı
Yukarıda bahsettiğim durum limited şirketler içindi. Sizin sorunuz ise anonim şirketlerle ilgili. Genel kurulda hisse devrine onay çıkmazsa karara oy veren üyeler ve hükümet komiseri durumu tespit edip imza altına alır ve gazetede bu karar yayınlanır. Yani hisse devri gerçekleşmez. Dolayısıla hiç bir sorumluluktanda kurtulunmuş olunmaz.
Selçuk Gülten
S.M.Mali Müşavir
Hisse devri için limited şirketlerde de genel kurulun onayı gereklidir.
Re: LTD şirket hisse devri ve amme borçları
Alıntı:
sierragolf rumuzlu üyeden alıntı
Selçuk Bey,
Öncelikle ilginiz için teşekkür ederim. Yanıtlarınızdan anladığıma göre, en iyi ihtimalle noterde hisse devri yapıldığı X Eylül tarihinden, en kötü ihtimalle de kararın yayınladığı Y Aralık tarihinden itibaren şirkete kamu veya özel sektörden çıkan hiçbir borçtan sorumlu olmuyorum, bu borçlar hissedar olduğum döneme ait borçlar olsa bile. Doğru anlamış mıyım?
Evet...Tamamen haklısınız.
Re: LTD şirket hisse devri ve amme borçları
Alıntı:
Başak Şahin rumuzlu üyeden alıntı
Hisse devri için limited şirketlerde de genel kurulun onayı gereklidir.
Maalesef limited şirkette genel kurul diye bir kavram bulunmamaktadır. Aş lerde genel kurul yönetim kurulu ve denetçi veya denetçiler kurulu vardır.
Limited şirkette ise şirketi sadece müdür veya müdürler idare eder.
Sizin sorunuza gelince siz herhalde limited şirkette bir ortak hisseni devretmek istiyor. Diğeri/diğerleri bunu kabul etmezse ne olur şeklinde...
Bu durumda da hisse devri gerçekleşmez. Zaten ltd şti de hisse devir aşamaları
1.Noterde hisse devir senedi yapılır. Sadece devreden ve devralanın imzası yeterlidir.
2.Ortaklar Pay defterine işlenir. Yeni sayfa notere tasdikletilir. Yeni ortağın imzası yeterlidir.
3.Karar Defterine Hisse Devri neticesinde şirketin sermaye ve ortaklık yapısının son şeklini gösteren bir karar alınır. Burada tüm ortaklar karara imza atarlar.
İmza atmayan ortak için imzadan imtina etmiştir yazılabilir.
Bu durumda diğer ortakların karar alma yeterliliği olup olmadığına bakılır. Yani ortakların sayı ve sermaye çoğunluğuna sahip olup olmadığına bakılır.
Sorunuzu daha ayrıntılı sorarsanız belki daha da yardımcı olabilirim. İyi çalışmalar...
Re: LTD şirket hisse devri ve amme borçları
Alıntı:
selcukgulten rumuzlu üyeden alıntı
Maalesef limited şirkette genel kurul diye bir kavram bulunmamaktadır. Aş lerde genel kurul yönetim kurulu ve denetçi veya denetçiler kurulu vardır.
Limited şirkette ise şirketi sadece müdür veya müdürler idare eder.
Sizin sorunuza gelince siz herhalde limited şirkette bir ortak hisseni devretmek istiyor. Diğeri/diğerleri bunu kabul etmezse ne olur şeklinde...
Bu durumda da hisse devri gerçekleşmez. Zaten ltd şti de hisse devir aşamaları
1.Noterde hisse devir senedi yapılır. Sadece devreden ve devralanın imzası yeterlidir.
2.Ortaklar Pay defterine işlenir. Yeni sayfa notere tasdikletilir. Yeni ortağın imzası yeterlidir.
3.Karar Defterine Hisse Devri neticesinde şirketin sermaye ve ortaklık yapısının son şeklini gösteren bir karar alınır. Burada tüm ortaklar karara imza atarlar.
İmza atmayan ortak için imzadan imtina etmiştir yazılabilir.
Bu durumda diğer ortakların karar alma yeterliliği olup olmadığına bakılır. Yani ortakların sayı ve sermaye çoğunluğuna sahip olup olmadığına bakılır.
Sorunuzu daha ayrıntılı sorarsanız belki daha da yardımcı olabilirim. İyi çalışmalar...
Limited şirkette müdür ve müdürler şirketi idare etmeye yetkilidir. Biz burada şirketin idaresini değil bir nevi esas sözleşme değişikliğini konuşmaktayız ki bunun için de genel kurul (yada ortaklar kurulu) kararına ihtiyaç vardır.
Hissesini devreden ve hisseyi devralanın noterde sözleşme yapmasının ardından bu devrin geçerli olabilmesi için bu hususun pay defterine geçirilmesi gereklidir. Pay defterine geçirilmesi için de genel kurul(ortaklar kurulu) buna onay vermelidir. Yani sizin iletinizde belirttiğiniz 3. madde 2. maddenin önüne geçer.
Alıntı:
selcukgulten rumuzlu üyeden alıntı
Hisse Devir kararı ortaklar arasında noter imza tarihinden geçerli olmasına karşın üçüncü kişiler için yani vergi dairesi açısından ticaret siciline yayınlandığı anda geçerlidir. Şirketteki hisseleri devreden hissedar geçmiş dönemdeki borçlardan sorumluluğundan kurtulamaz. Ancak devir kararının yayınlandığı tarihten sonraki borçlardan da sorumlu değildir.
Selçuk Gülten
Benim bildiğim ve kanunun da dediği hisse devrinin ortaklar arasında noter imza tarihinden itibaren geçerli olması değil, devrin ortakların yeterli çoğunluğu tarafından kabul edilmesinden (ve akabinde pay defterine işlenmesinden) itibaren geçerli olacağıdır. Ayrıca pay defterinin noterce tasdik edilmesi gerekli olmamaktadır. Zaten eski görüşlerin aksine artık pay defterine kayıt işlemi kurucu etkiye sahip değildir, açıklayıcı etkiyi haizdir.
1. DEVİR:
Madde 520 - Bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartiyle hüküm ifade eder.
Devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayesinin en az dörtte üçüne sahip olması şarttır.
Ortağın koymayı taahhüt ettiği sermaye ayın ise, payını şirketin kuruluşunu takip eden üç yıl içinde başkasına devredemez.
Şirket mukavelesi payların devrini yasak edebileceği gibi yukarıki fıkralarda derpiş edilenlerden daha ağır şartlara da bağlı tutabilir.
Payın devri veya devir vadi hakkındaki mukavele yazılı şekilde yapılmış ve imzası noterce tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer arasında dahi, hüküm ifade etmez.
Re: LTD şirket hisse devri ve amme borçları
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/3023
K. 2004/12406
T. 16.12.2004
• LİMİTED ŞİRKETTE PAY DEVRİ ( Pay Devir Sözleşmesinin Ticaret Sicili'ne Tescili Talebi - Bir Pay Devrinin Şirket Hakkında Hüküm İfade Edebilmesi İçin Şirkete Bildirilmesi Ve Pay Defterine Kaydedilmesi Gereği )
• ORTAKLAR KURULU KARARI ( Ticaret Sicili'ne Tescili Talebi - Şirket Hakkında Hüküm İfade Edebilmesi İçin Şirkete Bildirilmesi Ve Pay Defterine Kaydedilmesi Gereği )
• TİCARET SİCİLİNE TESCİL ( Limited Şirkette Pay Devrine İlişkin Ortaklar Kurulu Kararının Ve Pay Devir Sözleşmesinin Tescili Talebi - Bir Pay Devrinin Şirket Hakkında Hüküm İfade Edebilmesi İçin Şirkete Bildirilmesi Ve Pay Defterine Kaydedilmesi Gereği )
6762/m.520/1-5
ÖZET : Dava, limited şirkette pay devrine ilişkin ortaklar kurulu kararının ve pay devir sözleşmesinin Ticaret Sicili'ne tescili talebine ilişkindir.
Bir pay devrinin, şirket hakkında hüküm ifade edebilmesi için, şirkete bildirilmesi ve pay defterine kaydedilmesi gerekir. Somut olayda, noterde düzenlenmiş pay devir sözleşmesi ve pay devrine diğer ortağın muvafakatine ilişkin ortaklar kurulu kararı bulunduğuna göre, davanın kabulüne karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada İ. Asliye 8. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 04.11.2003 tarih ve 2001/711 - 2003/1615 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı ve dahili davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalılardan M. İnşaat Gıda San. Tic. Ltd. Şti.'ndeki hissesini 10.03.1999 tarihli hisse devir sözleşmesi ile diğer davalıya devrettiğini, aynı günlü şirket ortaklarınca anılan devre, devrin pay defterine işlenmesine ve davalılardan Ömer'in şirket müdürlüğüne seçilmesine ilişkin karar alındığını, bu devrin tescil edilmeyerek, davalı Ömer'in diğer ortağın imzasını taklit ederek davalı şirketi her konuda yetkili olduğuna ilişkin karar aldığını, daha sonra 19.07.1999 tarihli devir sözleşmesi ile davalı şirketi dava dışı şahsa devrettiğini ileri sürerek, asıl şirket kararının ve hisse devir sözleşmesinin tescilini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan Ömer vekili, müvekkilinin yasal olarak diğer davalı şirketin ortağı olmadığını, husumet sıfatının bulunmadığını, okuma-yazması olmadığından iddiaya konu şirket kararının ve satış sözleşmesinin tescilinin istenmesinin yasal dayanağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı şirket ve dahili davalı, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar doğrultusunda, davalı şirketin iki ortaklı olduğu, davacının şirket hissesinin devrine, dahili davalı diğer ortağın muvafakatinin sağlanmadığı, devrin 15.12.1998 tarihinde gerçekleştiği belirtilmesine rağmen devir senedinin 10.03.1999 tarihli olup gerçeği yansıtmadığı, devir işlemlerinin usulsüz olduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı ve dahili davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dahili davalı vekilinin 08.03.2004 havale tarihli katılma yoluyla temyiz dilekçesinin temyiz defterine kaydedilmediği ve temyiz harcının da yatırılmadığı, bu durumda dahili davalı vekilinin süresinde usulünce yapılmış temyiz istemi bulunmadığı anlaşıldığından bu vekilinin temyiz isteminin HUMK'nın 432/4. maddesi uyarınca süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacının temyizine gelince: Dava, limited şirkette pay devrine ilişkin ortaklar kurulu kararının ve pay devir sözleşmesinin Ticaret Sicili'nce tescili istemine ilişkindir.
TTK'nın 520/1. maddesinde, "Bir pay devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek suretiyle hüküm ifade eder." şeklinde bir düzenleme getirilmiştir. Anılan maddenin diğer fıkralarında belirtilen usul ve esaslara uyulmak kaydıyla gerçekleştirilen pay devrini şirket tanımaya yaklaşmıyorsa, bunun dava ile sağlanması olanaklı olmalıdır.
Somut olayda davacı, TTK'nın 520/son maddesine uygun şekilde noterde düzenlenen 10.03.1999 tarihli pay devir sözleşmesini ibraz etmiş olup davalı taraf, şirket ana sözleşmesine göre, pay devrine engel bir hal olduğunu da savunmamışlardır. Anılan maddenin ikinci fıkrasına göre ise, devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, ortaklardan en az dörtte üçünün devire muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olması şart olup davacı taraf bu hususun da yerine getirildiğini ileri sürerek, pay devrine muvafakat niteliğindeki davacının dahi imzasını taşıyan 06.07.1999 tarihli ortaklar kurulu kararını yine, davacının dahili davalı Ayşe vekili sıfatıyla imzaladığı devralan Ömer'in şirket müdürlüğüne seçildiği ortakların imzasını taşıyan, şirketin temsil ve ilzamı ile ilgili 10.03.1999 tarihli ortaklar kurulu kararını ibraz etmiş, davalı taraf ise, bu belgelerin sahteliği veya geçersizliği hususunda bir itirazı olmamıştır. Kaldı ki, davalı limited şirketin iki ortağından biri olan dahili davalı Ayşe, pay devrine muvafakat ettiğini temyiz dilekçesinde kabul etmiş, yargılama sırasında bunun aksi dahi savunulmamıştır.
Öte yandan, davalılardan devralan Ömer'in yazılı savunmasına rağmen, sahte olduğu iddia edilen 16.07.1999 tarihli ortaklar kurulu kararı dayanak yapılarak, davalı limited şirketin sahibi bulunduğu makineleri 19.07.1999 tarihli noter sözleşmesi ile dava dışı Mustafa'ya devrettiği noter devir sözleşmesinden anlaşıldığı gibi, bu husus dosya kapsamı ile de sabittir.
Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesi, 'Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz' hükmünü içermektedir. Bu hükümden hareketle, sırf bir takım yükümlülüklerden kaçınmak amacına yönelik olan, davalı Ömer'in bu davranışını Kanun'un himaye etmeyeceği kuşkusuzdur.
Bu durumda, mahkemece, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, yazılı şekilde yapılmış ve noterde düzenlenmiş pay devir sözleşmesi ve pay devrine diğer ortağın muvafakatine ilişkin ortaklar kurulu kararı bulunduğuna göre, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uymayan yazılı gerekçelerle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte açıklanan nedenle, dahili davalı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı bakiye 8.300.000.- lira temyiz ilam harcının temyiz eden dahili davalıdan alınmasına, 16.12.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Cevap: Re: LTD şirket hisse devri ve amme borçları
Danıştay Yedinci Daire
Tarih
: 05.11.2001
Esas No
: 2000/6064
Karar No
: 2001/3393
Limited şirketin kamu borçlarından ortaklık payını devralan ortak sorumludur.
6183 sayılı Kanun'un 35. maddesinde, limited şirketin tahsil olanağı kalmayan kamu borçlarından dolayı ortaklar için öngörülen sorumluluk, ortak sıfatına ve ortaklık payına bağlı bir sorumluluk olup, hisse devri halinde hisseyi devralan ortağın, şirketin mali durumunu, bir başka deyişle, hissenin borçlu veya alacaklı olup olmadığını bildiği kabul edildiğinden, devir tarihinden önceki ve sonraki dönemlere ilişkin vergi borçlarının ortaklık payını devralan ortaktan aranılması gerekmektedir.
İstemin Özeti: Asıl borçlu (...) Ticaret Limited Şirketinden tahsil edilemeyen katma değer vergisi ve cezaların gecikme faizi ile birlikte ortak sıfatıyla davacıdan tahsili amacıyla düzenlenip tepliğ edilen ödeme emrini; davacının şirketdeki hissesini 09.11.1992 tarihinde devrettiğinin ve devir bedelinin nakden ve peşinen alındığının anlaşıldığı; bu durumda, davacının bu tarihten itibaren şirkette hiçbir hak ve hissesinin bulunmadığı sonucuna varıldığından, ortaklıkdan ayrıldığı tarihten sonraki dönemlere ait şirket borçlarından dolayı takip edilemeyeceği gerekçesiyle iptal eden (...) Vergi Mahkemesi Kararının; şirket tüzel kişiliğinden tahsil olanağı kalmayan kamu alacağının, şirketin ortağı durumundaki davacıdan istenilmesin hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Karar:6183 sayılı Kanun'un 35. maddesinin olay tarihinde yürürlükte bulunan şeklinde, limited ortakların ödenmeyen ve tahsil imkanı bulunmayan amme borçlarından dolayı ortakların vazettikleri veya vaz'ını taahhüt ettikleri sermaye miktarında doğrudan doğruya mesul ve bu kanun hükümleri gereğince takibata tabi tutulacakları hükme bağlanmış olup; bu madde hülmüne göre, limited şirket ortağının açıklanan miktarla sınırlı olarak şirketin amme borcunun ödenmesinden sorumlu olacağı tabidir. Dosyanın incelenmesinden; 1991 takvim yılına ilişkin katma değer vergisi beyannamelerin verilmediğinden bahisle takdir komisyonunca belirlenen matrah üzerinden hesaplanan katma değer vergisi ve kesilen cezalarının asıl borçlu şirketten tahsil edilemediğinden bahisle, vergi borcunun, şirket ortağı olan davacıdan şirketteki hissesine isabet eden kısmının tahsili amacıyla, 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesine göre ödeme emri düzenlendiği; ödeme emrinin tanzim ve tebliğ olunduğu tarihten önce de davacının ortaklık payını devrederek, ortaklıktan ayrıldığı anlaşılmaktadır.
6183 sayılı Kanun'un 35. maddesinde, limited şirketin tahsil olanağı kalmayan kamu borçlarından dolayı ortaklar için öngörülen sorumluluk, ortak sıfatına ve ortaklık payına bağlı bir sorumluluk olup, hisse devri halinde hisseyi devralan ortağın, şirketin mali durumunu, bir başka deyişle, hissenin borçlu veya alacaklı olup olmadığını bildiği kabul edildiğinden, devir tarihinden önceki ve sonraki dönemlere ilişkin vergi borçlarının ortaklık payını devralan ortaktan aranılması gerekmektedir.
Bu itibarla, (...) tarih ve (...) sayılı noter satış senediyle hissesini devreden ve şirketle artık bir ilgisi kalmayan davacı adına düzenlenen ödeme emrinin iptali yolundaki mahkeme kararında isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddine, mahkeme kararının onanmasına oybirliği ile karar verildi.
Cevap: LTD şirket hisse devri ve amme borçları
Merhaba ,
Limited şirketin Nisan 2008 tarihinde noter devir sözleşmesi ile satışı yapılmış fakat büyük paya sahip ortağın itirazı üzerine satış pay defterine işlenememiş ve İTO'da tescil edilememiştir.Bu durumda devir sözleşmesi noter tarafından vergi dairesine gönderildiğinden çıkacak amme borçlarından kim sorumlu olacaktır. Vergi dairesine gönderilen satış sözleşmesinin iptali yapılabilir mi ?
Cevap: LTD şirket hisse devri ve amme borçları
Gazetede yayınlanmadığı için nisan 2008 tarihli devir sözleşmesi vergi dairesi için bir şey ifade etmez.