Printable View
Kemal abi (Kemal unakıtan) yerel seçimlerde İzmir' i TESLİM ALMAK istiyormuş
http://haber.gazetevatan.com/haberde...6&Categoryid=9
Benim bildiğim İzmir'li darıcıya,ampulcüye, fenerciye teslim olmaz,olamaz, olmamalıdır.
İzmir bir başkadır.
İzmir asimile olmaz, asimile eder.
İzmir aydındır,aydınlıktır.
İzmir güleryüzlüdür, hoşgörülüdür,AKLLI'dır, ne yapacağını bilir.
İzmir teslim alınmaz, teslim alır.
Yazdıklarınızın altına imzamı atarım.
Ancak bu arada bazı kesimlerin de İzmir'i asla kaybetmeyecekleri bir kale olarak görmekten vazgeçip,şapkalarını önüne alma zamanı geldi de geçmekte.
Alıntı:
milo rumuzlu üyeden alıntı
Bu yüzden gavur değil midir İzmir sevgili milo? ;)
Günün sözü:o
Sayın Kırcalı,şu sözünüza tam katılırım,diğerlerine katılmıyorum, O biraz vatan millet sakarya olmuş.Alıntı:
Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı
Kimi der ,"Güzel İzmir "
Kimisi ,"Gavur İzmir "
İzmirli ne der ...?
"Dinime küfreden ,bari müslüman olsa!"
İzmirli için önemli olan ,o güzel insanın söyledikleri:
"Ben bütün İzmir'i ve İzmirlileri severim. Güzel İzmir'in temiz kalpli insanlarının da beni sevdiklerinden eminim."
M.Kemal ATATÜRK
İzmir evet bir kale katılıyorum.Ancak nice kaleler yokmuydu gerekenler yapılmadı kalemizdir orası düşmez ama sonuç ne oldu maalesef düştü.Sayın Kırcalı'nın dediği gibi şapkamızı önümüze koymamız lazım bir şeyler yapmamız lazım yoksa o kalede düşücek.Bence bu yerel seçimler çokçetin geçicek ve düşmez denen bir kalenin düşüşünüde seyeredebiliriz.Bu istenmiyorsa ve düşen diğer kaleler alınmak isteniyorsa çok büyük adımlar atılmalı.Korkusuzca,milleti düşünerek ve birilerinin sitediği şekilde değilde milletin istediği şekilde...Saygılar...
Ben açıkçası gevur İzmir'imi gevur olarak seviyorum. Eğer İzmir gevur ve Sayın Unakıtan'ın partisinin ''teslim aldığı'' şehirler gevur değilse, bırakın İzmir gevur kalsın.
Kemal abinin ifade ediş tarzına katılmamakla beraber Piriştina gibi karizmatik bir aday olmadığı sürece CHP'nin İzmir'de işi zor.Alıntı:
milo rumuzlu üyeden alıntı
Geçen seçimde AK Parti'nin adayı olan Taha Aksoy kolaylıkla CHP veya DSP'nin belediye başkanı olabilecek bir kişilikti. (Bence en önemli olumsuzluğu Ertuğrul Özkök'ün teyze çocuğu oluşu) AK Parti ona benzer bir adayla bu kez İzmir büyükşehir belediye başkanlığını kazanabilir.
hahahha ,süpermiş cidden:o :pAlıntı:
Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı
Ülkede ekonomik durgunluk ve işsizlik ve bunların yanında devletin sosyal devlet olmaktan çıkması cemaatlerin devletin yerini almasına sebep oldu. Teslim olmaz denilen yerler oldu. Varoşlar sadaka gelirlerine bağlanarak teslim alınırken İzmir'in ekonomik yönden nisbeten müreffeh gibi olmasına fazla güvenilmemeli. İzmir'de giderek genişleyen varoşlara dikkat edilmesi gerekir.
Aids'li olduğunu söyleyen hayat kadınına:
-''Biz Türküz bize bişey olmaz'' diyenlerin bulundu bir ülkede, laikçi vatandaşların:
-''Biz laikiz arsenik bize işlemez'' demelerini normal karşılıyorum... :o
''Laik'' yuttaşlarımız sağlıklarına dikkat etsin. Yoksa yılar sonra kanserden teker teker dökülmeye başladıklarında kim kalkıp cumhuriyet mitinglerine bağıracak :o
Her nedense bunlardan birileri gidiyor hemen arkasından başkaları sistematik olarak geliyor, bunlar herhalde uzaydan geldiler, neler olup bittiğinin farkında değiller.Alıntı:
maviinsan rumuzlu üyeden alıntı
Sadece bugünkü gazetelerden bazı alıntılar
http://haber.gazetevatan.com/haberde...6&Categoryid=9
Bakan Faruk Çelik "Şimdi Deniz Feneri'nin sırası değil,Türkiye'de bu kadar sorun varken ortada bir kriz varken bunları konuşmak doğru değildir. "
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/10...d=233&sz=36517
"Uyuşturucu yakalandığında Fırat, MENAS’ın resmi ortağıydı"
"Dursun Uyar çarşambaya özgür"
"Çelik'e anket şoku " "Öğretmenlerin Gözü Kulağı” sloganı ile yayın yapan “www.memuruz.net” tarafından öğretmenler arasında yaptığı geniş katılımlı ankete göre, öğretmenler Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’i Bakan olarak görmek istemiyor. "
"AKP'li yönetici gazeteciye silah çekti "
"Bu belge AKP'yi paniğe soktu! " "Hükümet, Avrupa Konseyi'nin Yolsuzlukla Mücadele Devletler Grubu'nun (GRECO) Türkiye'de yolsuzlukla mücadele konusunda hazırladığı iki rapordan birinin yayımlanmasına izin vermedi.
Türkiye'yle ilgili iki rapordan biri değerlendirme, diğeri ise yolsuzluklarla mücadelede alınacak önlemlere ilişkin uyum raporu. Değerlendirme raporunun yayımlanmasına izin veren hükümetin yolsuzluklarla ilgili önlemler ve GRECO ile uyumu içeren ikinci raporun yayımlanmasına izin vermediği, GRECO'nun düzenlediği 7 Ekim 2008 tarihli çizelgede belirtildi."
"Atatürk hakkında çirkin bir fıkra anlatan Başkan’a 1 yıl 3 ay hapis cezası verildi" (AKP İstanbul Mimarsinan Belde Belediye Başkanı)
"Uşak Belediye Başkanı, 315 bin YTL’nin hesabını soran CHP’li Meclis üyelerine kürsüden “Alan da o.....çocuğudur, iddiayı ortaya atan da” deyince ortalık karıştı."
"2004 yılı yerel seçimlerinde AKP'ye geçen Kangal İlçe Belediyesi satışa çıkarıldı"
BURSA'nın Mustafakemalpaşa İlçesi AKP teşkilatında 2005 yılında yapılan 2 delege seçimlerinde, sahte oy kullandıkları öne sürülen, Bursa Milletvekili Ali Koyuncu'nun da aralarında bulunduğu 11 sanığın yargılanmasına devam edilldi."
Bunlarla da dalga geçsenize...
Adresiniz verin o gün geldiğinde(buna züğürt tesellisi denir ,çünkü o günü gö re me ye cek si niz) kullanmanız için ARSENİKLİ KINA gönderelim size.Alıntı:
maviinsan rumuzlu üyeden alıntı
Siz sağlığınıza dikkat edin azizim. Mitinglerle bağırarak memleketi kurtarırsınız belki (şimdiye kadar olmadı ama olur mu olur :D )Alıntı:
Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı
Bence bundan sonraki cumhuriyet mitingi silivri'de yapılmalı. Ne de olsa o mitinglerin tertip komitesi orada :)
9 Eylül 2007 http://www.hurriyet.com.tr/images/siyah_ok.jpg Yılmaz ÖZDİL
yozdil@hurriyet.com.tr
http://www.hurriyet.com.tr/_yazarlar/images/249b.jpg
9 Eylül...
PUNTA’da bayram vardı...
Yunan ordusu, Pasaport’tan karaya çıkmış, İzmir Metropoliti Hrisostomos, "evlatlarım, ne kadar Türk kanı içerseniz, o kadar sevaba girersiniz" diyerek, yere kapanmış, ilk ayak basan Yunan albayının çizmelerini öpüyordu.
İnce, uzun boylu, siyah takım elbiseli bir delikanlı fırladı ortaya, aniden... Elinde revolver! Bastı tetiğe, trak trak trak... Efsun Alayı’nın etekli sancaktarı, karpuz gibi düştü atının sırtından, karpuz gibi... Bir panik, bir telaş... Anladılar ki, tek kişi! Sarıverdiler etrafını, ilk süngüyü iman tahtasına sapladılar, sonra neresine denk gelirse, orasına... Şehit olmuştu, Hasan Tahsin.
Henüz 30’unda.
İstanbul Hükümeti, "bu tür şayialara ehemmiyet vermeyin" diyordu, hálá...
"Teori ile pratiğin kesiştiği insan" ise kararını vermişti... "Vakit tamam" dedi, "Anadolu’ya geçiyoruz..."
*
Böyle başladı macera.
*
Ateşten gömleği giymişti ulus... Aktı gitti, aylar yıllar, kanlar canlar... Takvimler 30 Ağustos 1922’yi gösterdiğinde, yer gök yarılırken, şöyle yazıyordu hatıra defterine Yüzbaşı Kanellopulos, "Türk topçusu susmuyor, titreyerek güneşin batmasını bekliyoruz."
Batmasını beklediği güneş, doğuyordu aslında... Çıktı bir kayanın üzerine Mustafa Kemal, vınlayan kurşunlara aldırmadan, haykırdı karanlığa, "Eyy Hacıanesti nerdesin! Gel de kurtar ordularını!"
Kudurmuştu Ali Kemal...
Kin kusuyordu gazete köşesinden, "bu millici mahluklar kadar, başları ezilmek ister yılanlar hayal edilemez... Düşmanlar, onlardan bin kere iyidir!"
*
O "mahluk"lardan biriydi, İzmirli süvari teğmen Yıldırım. 18’inde... Yaralı ve 40 derece ateşli olmasına rağmen, hastaneden kaçıp cepheye koşmuş, bugün kendi adını taşıyan Küçükköy İstasyonu’nu almaya çalışırken, düşmüş, bahçesine gömülmüştü...
Yıldırım son nefesini verirken, 30 kadar Yunan askeri girdi, savunmasız Kuzuluk Köyü’ne... Gözleri bir kıza takıldı. 15’inde... "Taze incir gibi" dediler, sırıtarak... Korktu Fatma, kaçtı, evine kapandı, kapıyı kilitledi. Omuzladılar. Açılmadı. "Yakalım" dediler... "Evi yakalım, kız nasıl olsa çıkar..." Verdiler ateşe. Alev alev. Çıkmadı kardeşim...
Çıkmadı.
*
Teğmen Şevket, Uşak’tan geçiyordu o sırada...
Sakarya’da şehit olan Yüzbaşı Basri’nin anneciği yakaladı kolundan... "Basrim nerde?" diye sordu. İçi çekildi Şevket’in... "Arkadan geliyor" dedi. Söylemedi gerçeği... Söyleyemedi.
Ve ömrünün sonuna kadar unutamadı bunu, "kendimi asla affetmedim" diye yazdı anılarında...
*
İstanbul’daki işgal kuvvetleri komutanı General Charpy, öfkeden deliye dönmüştü... Yırttı elindeki haritayı, fırlattı. "Bu hızla yarın İzmir’e girerler" dedi. İnanamıyordu. 250 bin kişilik devasa ordu, hayalet gibi çıkıp, bir ordan bir burdan dalan, kılıçlarıyla hızar gibi biçen Fahrettin Altay komutasındaki Türk süvarisi tarafından lokma lokma bölünmüştü... Dile kolay, 14 günde, 400 kilometre!
Kaçıyordu Yunan...
Ecel peşlerinde.
*
Ve, 9 Eylül.
Hava mis... Çiçekler açıyordu İzmir’in dağlarında.
Bornova’dan boşaldılar, aşağı doğru, dört nala... Bugünkü Kahramanlar’a geldiler, ödenecek bedel vardı daha... İkinci Tümen Dördüncü Alay’dan Konyalı Mehmet, Akşehirli Hakkı, Avanoslu Ahmet... Düştüler oracıkta. İlk giren süvari olma "şerefi" de Yüzbaşı Şeref’e nasip oldu. İzmirli soyadını aldı sonra... Yunanlılar, çil yavrusu gibi Karaburun’a, Çeşme’ye kaçışırken, minarelerden ezan sesleri yükseliyordu, hiç olmadığı kadar coşkuyla...
Şeref gitti, Hasan Tahsin’in düştüğü yere, Hükümet Konağı’nın alnı kabağına dikti al sancağı! Yüzbaşı Zeki, kışlayı yıllar sonra yeniden Türk Kışlası yaparken; Asteğmen Besim, Kadifekale’ye varmıştı bile...
Allah bize o günü göstermişti.
*
Belkahve...
Mustafa Kemal, oradaydı.
Seyrediyordu İzmir’i.
İşgal edildiği gün, bir ulusun Kurtuluş Savaşı’nı başlatan... İşgali bittiği gün, o ulusun Kurtuluş Savaşı’nı bitiren İzmir’i.
Seyrediyordu.
Ağır ağır karardı hava... Kavuniçi bir top gibi gömüldü Körfez’e güneş, usuuul usul.
"Biliyor musun İsmet" dedi...
"Bir rüya görmüş gibiyim..."
Karabasanla başlayan, mucizeyle biten bir rüya...
3 yıl 3 ay 22 gün süren macera, sona ermişti.
Zaferle.
Nif’te kendisi için hazırlanan bağevine gitti... Tek kat, taş, penceresiz, gaz lambasının cılız ışığıyla aydınlatılan, buram buram Ege kokan, bağevine... Etrafında efeler. Yorgundu. Çok yorgun. Kadınlarımız, ellerinden öpmeye kalktılar. İzin vermedi. Yemek getirdiler. Yemedi.
Cigara çıkardı.
Bi kahve istedi.
*
Sonra...
*
Türk bankasını Yunan bankasına satmakla övünen partinin, bir mensubu çıktı... Mustafa Kemal’in orada şekerli kahve istediğini anlatarak, "şekerli kahveyi i...ler içermiş" dedi.
Katıla katıla güldü.
*
Bakıyoruz 22 Temmuz’a...
Çok gülen olmuş bu fıkraya İzmir’de.
Ne diyelim...
Cümleten hayırlı fener "alayları" dilerim!
M.E.Sezen: TANRI iradesini hakim kılmak için yeryüzündeki iyi insanları kullanır
Yeryüzündeki kötü insanlar ise kendi iradelerini hakim kılmak için ALLAH'ı kullanırlar. Giordano Bruno
İtalyan filozof, gök bilimci 1548/1600
Yolsuzluğun, adam kayırmanın, pkk olayında bağırmayan ilkesizliğe İzmir gerken dersi vereçektir.
İzmir i bilmeyenlerin İzmir i anlamasını beklemek elbette mümkün değil.
Evet İzmir de hızla dejenere edilmek isteniyor. İzmir ilginç şekilde haritalarda bölünüyor ama seçimde takke düşecek kel görünecek.
Yeni Girne bulvarının solu Karşıyaka sağı Bayraklı ilçesi olmuş ne garip?
Elbette Bayraklı yeni bir ilçe olabilir. Elbette Karabağlar da ilçe olmalı ama nasıl?
Siyanür yazan buna sığınan bazı insanlar var. Bu siyanür henüz bir yıl bile olmayan bir sorun. Tüm Türkiye yıllarca bilinen arsenik oranlarını kullandı. Sonra yönetmelik değişince herkes kanser mi olacak?
Kanseri yönetmelik mi yapıyor yoksa arsenik mi?
Halkını başka partiden diye ayıran adam adam mıdır?
Taha Aksoy CHP, Aziz Kocaoğlu AK Parti belediye başkan adayı olsaydı acaba kim kazanırdı?
(Bence Aksoy CHP'den, Kocaoğlu AK Parti'den aday olabilecek nitelikte bir kişi.)
Daha önce CHP'den Konak belediye başkanlığı yapmış, Ahmet Sarışın şimdi AK Parti'nin adayı. O zaman da ona oy vermemiştim, şimdi de vermem. :o
(AK Parti ak değil diyenlere, Sarışın da kapkara esmer :P)
Geçenlerde göz altına alınan Buca Belediye Başkanı Şeboy, ilk kez DSP'den seçilmişti, sonra AK Parti'den. Seçimler öncesinde yaptırdığı devasa Atatürk rölyefi de işe yaramadı. Hakkında ciddi yolsuzluk iddiaları var. Bu kez seçimlere giremiyor sanırım.
Belediye başkanlığı söz konusu olunca ideoloji körlükleri bir yana bırakmak lazım.
İzmir gibi Türkiye'nin en aydınlık (!) şehri ideolojik körlüğün en dip noktasında.
Taha Aksoy u çok iyi ve çok yakınen tanırım. Kesinlikle kişiliğine ve adamlığına tek lafım olamaz. Sadece yanlış zaman yanlış parti. BU açıdan bakınca Aziz Kocaoğlu'nu da en az onun kadar yakın tanırım. Bornova da esnaf olduğundan bu güne süren bir dostane seviyeli merhabamız vardır.Dürüstlüğüne ve adamlığına bizzat kefil olduğum gibi bu konuda bildiğim çok fazla şeyi anlatmam mümkündür.
Ahmet Sarışın der iseniz onun hakkında yazabileceğim çok fazlas olumsuz bilgi vardır. Hem başkanlığı döneminden, hemde Çeşmealtı komşuluğumuzdan çok iyi tanırım ve malesef sevmem. AKP bu nedenle bana tuhaf geliyor. Taha Aksoy ne kadar doğru adam ise, Sarışın bir o kadar yanlış adamdır.
Belediye başkanı seçiminde ideoloji konusuna gelince terazinin kefesine koyup tarttığımda Aziz Kocaoğlu bu seçimi hak ediyor. Baykal için değil, Aziz abi için oyum kendisine gidecektir. Tıpkı bir önceki seçimde Rahmetli Priştina nın bizzat yanında Sayın Baykal ın yüzüne söylediğim gibi. " Oyum partinize değil, Sayın Priştinaya"
http://img11.imageshack.us/img11/2113/cokiyizk9.jpg[IMG]file:///C:/Users/JALEBA%7E1/AppData/Local/Temp/moz-screenshot-18.jpg[/IMG]
Sizinle arada bir aynı fikirde olmak ne güzelmiş... :p
:)
Alıntı:
Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
Sn. sdt23, arada bir aynı fikirde olarak, Kocaoğlu'na oy verecekmiş.:o
Buna şaşırmanıza şaştım... :oAlıntı:
Harun Gür rumuzlu üyeden alıntı
Ankara'da olsam Mansur Yavaş'a, İstanbul'da olsam Kadir Topbaş'a oy verirdim.
Konak'ta Ahmet Sarışın'ı aday gösteren bir AK Parti nasıl oy alabilir ki?
Konak belediyesinde Sayın Muzaffer başkan nedense Ahmet Sarışın ın en iyi adamı olan hatta dava arkadaşı olan Ferzat İşbitiren i yeniden başkan yardımcılığına getirdi. Üstelik tüm mali yetkileri bu yardımcısına verdi. Ahmet Darcan gibi dürüst bir başkan yardımcısıda ayrılıp Balçova belediyesine geçti. O gün benim için Muzaffer başkan bitmiş idi. Hatta başkanların aslında perdenin önündeki aktör olduğuna bir kez daha emin oldum.
Belki Sarışın başkan değildi ama fiilen her konudan bilgi sahibi idi. Kazanacağını hiç sanmıyorum ama emin olun başkan yardımcısının aynı olacağına ben çok eminim.
Rahmetli Ahmet Priştina dan sonra İzmir Büyükşehire başkan olmak çok zor iş idi. Onun isminin altında ezilmek onunla kıyaslanmak kolay iş değil idi.
Sayın Aziz Kocaoğlu bunu başardı. Sessiz ve derinden gerçekten çok fazla şey başardı. Ben mesela doğal yaşam parkını ilk duyduğumda küçümsedim. Ancak ilk ziyaretimden sonra özel teşekkür mektubu göndermek gereği hissettim. Bu kadar güzel düşünülmüş, planlanmış ve uygulanmış çok fazla örnek malesef görmek kolay değil. Çok kısa süre önce bilgi edindiğim ilk 90 dakika içindeki kent kart ile ulaşım araçlarına diğer binişler için uygulanan ücretsiz uygulaması harika bir düşünce. Düşünün asla otoüs beklemeniz gerekmiyor. En yakın aktarma noktasına diğer bir araçla üstelik ücretsiz gitmek harika. İlk gelen araca binip öncelikle büyük zaman kazanıyorsunuz.KOnak ta işim oluyor. Kısacık işim için otopark derdi olmadan tek vapur ücreti ile gidip dönmek bir vatandaş için güzel bir hizmet.
Devam eden Aliağa, Menderes ve bağlı üçkuyular hattı ile İzmir in dört bir yanına trafik derdi olmadan çok kısa sürede ulaşmak rahatlamak mümkün olacak. Elbette böyle bir hat İstanbul için ek başına yeterli olamazdı ama İzmir in yapısı gereği bu hat çok fazla sorunu çözüyor.
Ben bu nedenle en azından bir dönem daha Aziz KOcaoğlu hak etti diye düşünüyorum. Düşünün isimleri kıyaslanmayan bir adamın yerine gelen, soru işareti gözlerle bakılan bir adam o boşluğu bence çok iyi doldurdu.
İZMİR (Yılmaz Özdil Hürriyet)
Türkiye’den sıkıldığım zaman İzmir’e giderim ben.
Simite gevrek
deriz biz...
Çekirdeğe çiğdem.
Kordon elektrik
aleti değildir.
Kumru da kuş değildir
bizim için...
Yengen’i yeriz.
Sen sigorta dersin...
Biz asfalya deriz.
Uzatmayız...
Gidiyom geliyom deriz.
Domates dediğin, domat işte.
Evimiz isterse 800 metrekare olsun, balkonda otururuz. Hıdrellez filan gibi mazeretler uydurur, sabaha kadar sokaklarda içeriz. Bi oturuşta 60’ar 80’er midye yeriz, istifno severiz, cibez’e bayılırız; gece 3-4 gibi boyoz’a dalmazsak, kan şekerimiz düşer! Boş lafa karnımız toktur bu arada, tırışkadan teyyare gibi atasözlerimiz vardır...
*
Paraşüt kulesinden atlamayana kız vermezler; kızlarımızı da tavlayamazsın ha... Canı çekerse, o seni tavlar! Liseye giden kızının erkek arkadaşının olması kasmaz babaları; kendilerinin de kız arkadaşı vardı lisede... Bak iddia ediyorum, okey şampiyonası düzenlense, İzmirli kadınlar alır kupayı... Erkekleriyle kahveye giderler çünkü... Şaşırdın di mi? Al buna da şaşır, nargile içerler... Askılı giyerler, şortla gezerler, öküz gibi bakarsan, bi çakar, bi de duvardan yersin... Gönül Yazar’ız, Sezen Aksu’yuz; bir gül takıp da saçlarına, çıktı mı deprem sanırdın kantosuna, Karantinalı Despina’yız... Sensin Varoş! Biz tenekeli mahallede bile el ele gezeriz.
*
Erkeklerimiz de fena değildir hani... Detaya girmeyeyim, Ayhan Işık, Metin Oktay, Mustafa Denizli mesela, bi fikir verir sana... Ertuğrul Özkök’ün kırdığı cevizleri okuyoruz; eşi kafasına ütü atmış... Ayıptır söylemesi, Mahsun Kırmızıgül’le Alişan’ı ayırt edemeyiz biz.
*
Gülümseriz.
*
Enginarın başkentidir; İzmirlidir incir. Kazandibi hemşeri... 78 çeşit köftemiz olduğu için, McDonald’s’ın bunalıma girdiği tek şehirdir... Zeytinyağı severiz, dünyanın en boktan durumuna bile düşsek, zeytinyağı gibi üste çıkmayı daha çok severiz... Sana ne birader, keyfimizin káhyasıyız, yazlıklara gitmek için 8 şeritli otoyol yaptık; Güzelbahçe, Seferihisar, Urla, Karaburun, Çeşme, öbür tarafta Dikili, Foça, çipurayız... Pak Bahadur’u özleriz... Durup dururken faytona bineriz, bi yere gitmeyiz aslında, öööle turlarız... Hava güzel, daralırız, okulu ekeriz. Mezun olduktan sonra öğretmeniyle kadeh tokuşturmayan öğrenciyi zor bulursun İzmir’de.
*
Siz sembol diyorsunuz ama, saat kaç diye Saat Kulesi’ne bakanı bulamazsın, altında buluşanlar bile zahmet edip kafasını kaldırmaz, birbirine sorar saati! Rahatızdır... Çocukları Kemeraltı’da kaybederiz, alışverişe devam ederiz, esnaftan biri bulup getirir, çıkışta Kemeraltı Karakolu’ndan alırız... Ağlayıp zırlamak bi yana, çoğu dondurmayı bitirmediği için ayrılmak istemez karakoldan, iyi mi... Aceleye gelemeyiz! Bir sene önceden duyurmaya başla, de ki, 22 Ağustos saat 20’de tiyatro başlıyor... 20.30’da geliriz... Sanatçılar da İzmirliyse, tiyatro zaten 21’de filan başlar... Uçak 6 saat rötar yapsın, istifimizi bozmayız, bizim için ekstra bira içme vesilesidir bu... Kuyruk olmaz, çünkü kuyruk varsa, İzmirli sıkılır, gider. Pratiktir... 201 sokağı bulduysan, yanındaki 202’dir. Tek tek isim vermeye üşeniriz.
*
35’imiz var.
35 buçuğumuz da var.
34 plaka gördük mü, kapışırız... Arkadan sirenleriyle isterse Cumhurbaşkanı gelsin, bana mı sordu, tarladan gitsin, makam arabasına yol vermeyiz.
*
Özetle, arızayız!
*
Erkek çocuklarına en çok "Efe" adı konulan şehirdir orası... Zeybek duyduğumuzda, içimiz cız eder, kalkar oynarız. Hasan Tahsin orada, Kubilay orada, Latife Hanım orada, Zübeyde Hanım bize emanet, bize... Mustafa Kemal de, ağlar kadınlarımız... Sokak sokak, bulvar bulvar, Milli Mücadele Müzesi’dir... İstanbul’daki gibi Birinci Ahmet Çeşmesi falan yoktur orada... Ankara’daki gibi Cinnah Caddesi, Arjantin Caddesi de bulamazsın pek... Recep Tayyip Erdoğan Kavşağı’nı teklif etmez hiç kimse.
*
Bakın, Tayyip Erdoğan dedim, aklıma geldi... Bugün İzmir’de miting yapacakmış Başbakan.
*
Kendisine ev sahibi olarak, Ayla Dikmen’in Kordon’da üstü açık otomobille gezerken söylediği ve Türkiye’nin anca yıllar sonra keşfettiği parçasını armağan ediyorum: "Ben söylerken gülmedin mi? Falımızda ayrılık var demedim mi? Anlamazdın, anlamazdın..."
İzmir Cumhuriyettir :)
Bence Önemli Olan Ampülcü,Fenerci,Okçu Değil ;
Ülkeye millete En iyi Hizmeti Verendir...Halkımızın Seçim Seviyesini Bu Düşüncede Sabitleyip fikire Değilde Hizmete Odaklandırsak En Azından Seviyeli Ve Demokrasiye Uygun Bir Ülke Olarak Yaşayabiliriz...
İzmir, fenerciye, ampulcüye, mısırcıya teslim olmaz:o:o
http://www.resimmax.com/data/media/404/a3.jpg
Bu şehri, bu şehrin insanını bunun için çok seviyorum.
Bu şehir bir başkadır. İzmir li olmak çok başkadır.
Hiçbir tehdit, hiçbir rüşvet bu şehri satın alamadı.
Ne mutlu İzmir liyim.
İZMİRİMAlıntı:
Phantom of law rumuzlu üyeden alıntı
Egenin incisi diyorlar sana İZMİRİM
Akşamları bir başka oluyor kordonboyunda
Seyretmek isterler gün batımını
Sevenler sevilenler kadife kalende
Denizle koyun koyuna geçer günlerin
Neon ışıklarıyla selamlarsın karşıyaka
İki sevdalı genç gibi
Sana ne söylesem azdır İZMİRİM.
Narlıdere : %70
Balçova: %68
Karşıyaka: %64
İzmir'in hizmetleriyle göz dolduran CHP'li başkanlarının aldıkları sonuçlar.
Böyle bir potansiyel varken Kocaoğlu %52'de kaldı, Taha Aksoy'un da %30'a yakın oyu var. (Aydın'da Özlem Çerçioğlu'nun %27'nin altında oyla seçildiği düşünüldüğünde Taha Aksoy/AK Parti bu kadar fanatik seçmenin olduğu bir kentte başarıya ulaşmıştır.)
İzmir'in CHP'ye oy seçmeninin Diyarbakır'da DTP'ye oy veren fanatik seçmenden bir farkı yok.
Bu hesabın böyle yapılamayacağını aklı beyni olan hariç herkes bilir.
Her seçim bölgesinde elbette seçmen kitlesinin eğilimleri de farklı olacaktır. Karşıyaka belediye başkanı sadece Karşıyaka lıların oyu ile seçilir. Buca ise Bucalı olanların oyları ile seçilir. Büyükşehir ise hepsinden oy alır. Mesela daha önce AKP den seçilmiş başkanı olan Buca nın yada Kemalpaşa nın ve Gaziemir in oylarını da alarak seçilir. BURADAKİ İLETİ SİLİNMİŞTİR. Büyük şehir sadece Karşıyaka oyu ile seçilse emin olun bu oran daha fazla olurdu.
BU Taha Aksoy 2004 seçimlerinde aday değilmiydi? 2004 seçiminde ne oy almıştı?????
Rahmetli Priştina dan sonra Aziz Kocaoğlu çok büyük iş başarmıştır.
BURADAKİ İLETİ SİLİNMİŞTİR. İzmir bu ülkenin en bilinçli seçmenine sahiptir. Onu üç kuruş menfaat ile satın alamazsınız. Onun üzerinden oyun oynayamazsınız. Tokadı yiyince hiç olmazsa oturup susun bari adam sansınlar.
Saçmalamadan önce bilmek öğrenmek gerek. BURADAKİ İLETİ SİLİNMİŞTİR.
HER NE ŞEKİLDE OLURSA OLSUN HAKLI DA OLSAK HAKSIZDA HAKARET İÇEREN CÜMLELER SİZLERE YAKIŞMIYOR.
Seçim öncesi Kocaoğlu'nun çıtası zaten %51 'di ve hedefi tutturup ,başarı kazandı.
Sayın Aksoy gerçekten güzel bir insan.Daha seçim sonuçları netleşmeden seçimi kazanmış görünen Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye başkan adayı Aziz Kocaoğlu'nu ilk tebrik eden AK Parti adayı Taha Aksoy oldu.
AKP İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Taha Aksoy, sandıkların yüzde 20'sinin açıldığı sırada. CHP ile AKP arasındaki puan farkı 30 iken yaptığı açıklamada, “İzmir bizi şaşırttı” dedi ve ekledi:
“.... Belli olacak sonuçlar başımızın üzerindedir. Herkesin kabul edeceği sonuçlardır. İnsanlar neye karar verdiyse onu kabullenmek zorundasınız. Bu kadar beklemiyordum, beklentilerimiz karşılanmadı. İzmir bizi şaşırttı ama ben hatayı kendimde ararım İzmir'de değil. Neyi yaptık, yapamadık onları değerlendiririz.”
Evet Sayın Aksoy, aynı zamanda hatayı kendinde arayacak kadar olgun bir insan. Böyle insanlara her zaman ihtiyacımız var.
Seçimler bitti .Hayat devam ediyor.Şimdi gündem geçim ,bütçenin disiplin altına alınması,ekonomiye odaklanmak ve "Ey seçmen ,benden olanı seçmezsen ,gününü görürsün söylevi geride kaldı .Benden olmayan başkanların bulunduğu kentler de bizimdir.Hizmette hepinizi kucaklıyacağız "diyen bir açıklama ,birlik ve beraberliğe çağrı...
İzmir de yaşayan bilir. İzmir en çağdaş şehirlerimizden biridir. Seçimden önce göstermelik yazı yazan adam kandırdığını sananlar bu gerçeği seçim sonrasında unutamaz.
İzmir de yıllardır kent kart kullanılır. Kent kart sistemine İstanbul akbil rezaletinden sonra şimdi yenilik diye sunarak geçiyor. İzmir de ilk 1.5 saat içindeki otobüs vapur metro binişleri bedavadır. Bu sistem ile otobüs beklemezsiniz. Ulaşım gideriniz ciddi olarak düşer. Azizi Kocaoğlu Priştina gibi bir başkandan görevi devralmış ve kendisinden beklenmeyen müthiş başarı göstermiştir. İzmir de yapılanları görmek lazım. 2010 yılında raylı sistemin tamamen bitmesi ile İzmir ulaşım cenneti olacak. Doğal yaşam parkını gören varmı bilmiyorum. Ben emin olun böyle bir eser hayal edemedim. Adnan Saygun Kültür merkezini gezen var mı? Sokaklarımız nasıl? Pırıl pırıl. Ulaşım sorunum yok. Temizlik sorunum yok. Su sorunum hiç yok. Belediyeden ne bekliyorsanız hepsi bizde var. Üstelik tek bir Allahın kulu bu adama çamur atamadı. Taha Aksoy bile tüm paramı Aziz Kocaoğlu a emanet ederim diyebildi. Biz buna yiğidi öldür ama hakkını yeme diyoruz.
İzmir halkı bilinç sıralamasında bu ülkenin çok önlerinde yer alır.
İzmir halkına fanatik, Diyarbakır gibi oy kullanıyor diyen biri asıl hakareti yapmış olur. Hakaretten ne anladığıız önemlidir burada. Bir insan zeka özürlü ise zeka özürlüdür. Burada yazan insanları veya tüm bir şehri aptal yerine koyan birine aptal denmesinin hakaret olduğu kanısında değilim.
"İnsanoğlu tuhaftır, hebir lafa alınmaz. Eşcinsel dersin kızar ama tecavüz edene aldırmaz."
İzmirde ideolojik körülük yoktur.İzmir halkı demokrattır.Daha önce İzmir'de Dyp'den Burhan Özfatura Belediye Başkanlığı yapmıştır.Genel seçimlerde chp %35 oy almıştır.İdeolojik körlük Konya,Diyarbakır gibi şehirlerdedir.
"İzmir, fenerciye, ampulcüye, mısırcıya teslim olmaz"
Bu başlıkla ,bu formu açan arkadaşı ,
isabetli tahmininden dolayı kutlamak gerekir diye düşünüyorum...
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Karşıyaka 1. seçim Bölgesi Büyükşehir Belediye Başkanlığı içinYüksek seçim kurulu resmi sonuçları
Toplam seçmen sayısı :117194 Oy kullanan seçmen sayısı:97487 Geçerli oy sayısı : 96003
OYLARIN DAĞILIMI:
MHP: 3295 AKP:11754 CHP: 77558 DSP: 1960
Kullanılan oya göre Aziz Kocaoğlu nun Karşıyaka da oy oranı%80 (Yani Cevat Duraktan 18 puan fazla)
Bu saptamayı yapan arkadaşımızın niyeti ve yazdıklarının saçmalığı ve garipliği çok açık ortadadır.
İşin tuhafı bu arkadaş Taha Aksoy ile kıyasladığında Aziz Kocaoğlu için oy kullanacağını ima etmiştir.
Not: Narlıdere resmi sonuçları henüz YSK sitesinde yoktur. Balçova oranı ise Aziz Kocaoğlu için %68 dir.( 49831 oydan 33710 oy almıştır)
Sayın phantom of law'ın Kocaoğlu hakkında yazdıklarına bakınca 1,5 saat içinde binilen sonraki otobüslerin bedava oluşunun yüzyılın buluşu zannedebilirsiniz. "İzmir'in ulaşım sorunu yok" diyenin nerede yaşadığını da merak ediyorum.
Şimdi Kılıçdaroğlu üslubuyla soralım:
1. 2009 yılında hizmete gireceği söylenen Üçyol-Üçkuyular metro hattı ne zaman hizmete girecek? Kocaoğlu'nun İzmir'den ayrılmadan önce ikinci dönemde hizmete sokacağı metro hattının uzunluğu ne olacak? (Kılıçdaroğlu 5 yılda en az 80 km yaparım diyordu. Kazısı tamamlanmış 5 km ne zaman bitecek?)
2. Bu hat tamamlandığında km uzunluğunun maliyeti kaça gelecek?
3. Ne zaman çeşmelerimizden akan suyla çay demleyebileceğiz?
4. Özellikle Konak ilçesinde (Alsancak'tan Güzelyalı'ya kadar) su şebekesi eski olduğu için pek çok kaçaklara neden oluyor ve yenilenmesi gerekiyor. Hal böyleyken çok da eski olmayan kaldırımlar neden yenileniyor? En azından su şebekesinin yenilenmesinden sonraya bırakılamaz mıydı?
5. "İzmir seçmeni, aynı Diyarbakır seçmeni gibi ideolojik motivasyonla, Tayyip Erdoğan karşıtlığıyla oy kullandı." demiştim. Bu forumun başlığı ve içindeki pek çok mesaj bunun ispatı değil mi?