-
Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
27 Temmuz 2007 yılında işlenmiş bir fiil ile ilgili 24/10/2007 tarihinde teftiş kuruluna gönderilen şikayet yazısı hakkında 19/11/2007 tarihinde inceleme emri veriliyor, 10/12/2007 tarihinde inceleme başlatışıyor, 30/06/2008 tarihinde inceleme sona eriyor.
Bu esnada 12/03/2008 tarihli Bakanlık oluru ile 13/03/2008 tarihinde benimle birlikte 6 kişi hakkında soruşturma emri veriliyor. Soruşturma neticesinde 1/8 oranında aylıktan kesme ile tecziye ve görev yeri değişikliği teklif ediliyor. 08/08/2008 tarihinde savunma isteniyor. 14/08/2008 tarihinde savunmalar personel genel müdürlüğüne gönderilmek üzere kuruma teslim e ediliyor.
Bilindiği gibi;
Alıntı:
Madde 127 - (Değişik madde: 12/05/1982 - 2670/33 md.)
Bu Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren;
a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına,
..... Başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar.
ve
Alıntı:
KARAR SÜRESİ:
Madde 128 - (Değişik madde: 12/05/1982 - 2670/34 md.)
Disiplin amirleri uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlandığı günden itibaren 15 gün içinde vermek zorundadırlar.
demektedir.
Buna göre 24/10/2007 tarihinde öğrenilen bir fiil hakkında 13/03/2008 tarihinde soruşturma emri verilmiş olması bakımından zamanaşımı söz konusu olabilirmi?
19/11/2007 tarihinde inceleme emri verilmiş olması zamanaşımını kesermi?
Soruşturma izni olmadan muhakkik soruşturmaya başlamış olabilir mi?
657 sayılı kanunun 127. maddesinde açıkça disiplin soruşturması kelimesinin geçmesi açısından incelemenin başlamış olmasının yetersiz olarak değerlendirilmesi gerekmez mi?
İnceleme zamanaşımını kesiyor ise emrin verildiği tarih mi yoksa incelemenin başlangıç tarihimi esastır?
14/08/2008 tarihinde kuruma teslim edilen savunmam hakkında personel genel müdürlüğünden kuruma gönderilen herhangi bir yazı yok. Bu durumda 657 sayılı DMK nun 128. maddesine zamanaşımı oluşmuş olabilirmi?
Cevaplayacak arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zamanaşımını keser mi?
"Buna göre 24/10/2007 tarihinde öğrenilen bir fiil hakkında 13/03/2008 tarihinde soruşturma emri verilmiş olması bakımından zamanaşımı söz konusu olabilirmi?"
Olabilir.
"657 sayılı DMK nun 128. maddesine zamanaşımı oluşmuş olabilirmi?"
Olamaz. Düzenleme biçimindeki sürelerin aşılmasından sanık yararlanamaz.
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zamanaşımını keser mi?
Alıntı:
Kantaroncu rumuzlu üyeden alıntı
"Buna göre 24/10/2007 tarihinde öğrenilen bir fiil hakkında 13/03/2008 tarihinde soruşturma emri verilmiş olması bakımından zamanaşımı söz konusu olabilirmi?"
Olabilir.
"657 sayılı DMK nun 128. maddesine zamanaşımı oluşmuş olabilirmi?"
Olamaz. Düzenleme biçimindeki sürelerin aşılmasından sanık yararlanamaz.
Yorum için teşekkür ederim.
İnceleme emrinin 19/11/2007 tarihinde verilmiş olması zamanaşımını kesmez değilmi?
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zamanaşımını keser mi?
ZAMANAŞIMI:
Madde 127 - (Değişik madde: 12/05/1982 - 2670/33 md.)
Bu Kanunun 125 inci maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren;
a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına,
b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde disiplin kovuşturmasına, Başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar.
Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar.
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Soruşturma açma zaman aşımı süresi, suçun yetkili makam tarafından öğrenilmesi ile başlar ve meslekten çıkarma cezası gerektirmeyen suçlar için 30 gün sonra sona erer ve bir daha disiplin soruşturması açılmasına engel olur. Bu durumun istisnası yoktur.
İnceleme şeklinde bir uygulama yasal düzenlemelerde yer almamakta, sadece memur mağdur olmasın diye bir ön eleme anlamına gelmektedir.
İncelemenin soruşturma açma süresi içinde tamamlanması ve bu süre dolmadan gerekiyor ise soruşturmaya dönüştürülmesi zorunludur. Eğer inceleme 30 günden fazla sürmüş ise, artık disiplin soruşturması açılamaz. Zaten uygulamada bu sorunu yaşamamak adına "inceleme gerekirse soruşturma" şeklinde onay alınır.
Eğer sizin ki sadece inceleme ise, ve suçunuz meslekten çıkarma cezası gerektiriyor ise 6 ay, gerektirmiyor ise 30 gün içinde inceleme soruşturmaya dönüşmemiş ise, soruşturma zaman aşımı dolmuştur ve artık sizin suçunuzdan değil, soruşturmayı zaman aşamına uğratanların suçunu tartışma vakti gelmiştir.
Hoşça kalın...
Önder ÖZLEM
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Sayın önder71 yorumunuz için teşekkür ederim. Sayın Kantaroncu nun yorumundan sonra dava dilekçemin en başına zamanaşımı unsurunu ekledim. bugün için avukatımdan randevu aldım. Hazırladığım dava dilekçesini onunla birlikte inceleyip idare mahkemesine sunacağız.
Bu arada inceleme ve gerekirse soruşturma dememiş raporda.
İfade aynen şu şekilde:
"Teftiş kurulu başkanlığının 19/11/2007 tarih ve xxx sayılı inceleme emri ile 13/03/2008 tarih ve xxx sayılı soruşturma emri ve bu emir ekinde yer alan 12/03/2008 tarih ve xxx sayılı bakanlık makamı onayı gereğince"
ayrıca incelemenin nedeni başlıklı paragrafta:
"A şahsının Teftiş kurulu başkanlığına göndermiş olduğu 24/10/2007 tarihli yazı"
denmekte.
Yani şikayet mektubu 24/10/2007 tarihinde bakanlık kayıtlarına girmiş. Soruşturma onayının 12/03/2008 tarihinde verildiği de yine rapora açıkça yazılmış.
Dava dilekçemin başına zamanaşımı gerekçelerini yazdıktan sonra ne olur ne olmaz diyerekten isnat edilen fiillerle ilgili açıklamalarımı da yaptım.
Karar Yüce Yargının tabiki.
Bu rapor neticesinde 1/8 oranında aylıktan kesme ve başka bir kuruluşta görevlendirilmem teklif edilmiş, bunun üzerine idarecilik görevimden alındım ve başka bir kuruma atamam yapıldı. Ben davayı atamanın iptali için açıyorum. Bu davada zamanaşımı olduğu kabul edilirse soruşturma raporu tüm sonuçları ile ortadan kalkacakmı, yoksa sadece atamamı iptal edilecek? Yani ben disiplin cezası (bu ceza henüz tebliğ edilmedi, ne ceza verdiklerini bilmiyorum, iyi sicilden yargı yolu kapalı cezalar gelebilir) ve idarecilik görevim için yeniden dava açmak zorunda kalacakmıyım? Tedviren yapılan idarecilik görevlendirmelerinde yargının kararı idarenin takdirine bıraktığı konusunda danıştay kararları var ancak iptal gerekçesi soruşturma raporu olarak alınması sonucu değiştirirmi?
Yanıt veren herkese şimdiden teşekkür ederim.
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Süreler ve zamanaşımı disiplin cezası ile ilgili davada konu edilebilir. Atama ayrı bir işlemdir ve niteliği itibarıyla idari bir tedbirdir. Yöneticilik görevini tedviren yürütmeniz nedeniyle, atama işlemi mahkemece iptal edilse dahi, eski görevinize iade edilmeyebilirsiniz.
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Slm,
Sizin olayınızda soruşturmaya başlama zaman aşımı geçmemiş.Bir aylık sürenin işlemesi için suçun işlenildiğinin öğrenilmesi gerekir.Herhangi bir kişinin şikayet etmesi o kişinin bahse konu suçu işlediği anlamına gelmeyeceğinden şikayetle birlikte suçun öğrenilmesi oluşmamıştır.İnceleme emrinin verilmesi suçun işlenildiğinin henüz öğrenilmediğini gösterir.İncelemeyi yürüten müfettişlerin veya muhakkiklerin soruşturma onayını istediği resmi yazının kuruma girişinin yapılması ile birlikte soruşturmaya başlama zaman aşımı işlemeye başlar.
Teftişte uygulama bu yöndedir.
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Sn Ender ÖZLEM"İncelemenin soruşturma açma süresi içinde tamamlanması ve bu süre dolmadan gerekiyor ise soruşturmaya dönüştürülmesi zorunludur. Eğer inceleme 30 günden fazla sürmüş ise, artık disiplin soruşturması açılamaz."demiş.
Hiç bir yasal düzenleme muhakkike incelemeyi bir ayda bitirme zorunluluğu getirmemiştir.Bu çoğunlukla mümkün de değildir.O zaman hakkında inceleme yürütülen kişi belli bir süre için rapor alır,ifadesini alamazsınız.İstinabe ile bir kişinin ifadesini almanız gerekir veya bir kurumdan bilgi almanız gerekebilir,cevap gecikebilir.Buna benzer bir çok zorunlu sebep incelemenin veya soruşturmanın gecikmesine neden olabilir.
Ayrıca inceleme başlatmadan bir olayın hangi cezayı gerektireceğini,veya ceza gerektirip gerektirmeyceğini disiplin amiri nasıl bilecek.ayrıca çoğu zaman incelmeler konu üzerinden verilir.Suç var mı? Suç varsa suçlu veya suçlular kim?Suç ne?Bu suçun cezası ne?Bu ve buna benzer sorular inceleme sonunda öğrenilir.Özetle:İncelemenin başlaması ile veya bir şikayetin veya konusu suç olabilecek bir fiilin öğrenilmesi ile SUÇ ÖĞRENİLMİŞ olmaz;Suç şüphesi ortaya çıkmış olur.
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Alıntı:
elkonevi rumuzlu üyeden alıntı
Sn Ender ÖZLEM"İncelemenin soruşturma açma süresi içinde tamamlanması ve bu süre dolmadan gerekiyor ise soruşturmaya dönüştürülmesi zorunludur. Eğer inceleme 30 günden fazla sürmüş ise, artık disiplin soruşturması açılamaz."demiş.
Hiç bir yasal düzenleme muhakkike incelemeyi bir ayda bitirme zorunluluğu getirmemiştir.Bu çoğunlukla mümkün de değildir.O zaman hakkında inceleme yürütülen kişi belli bir süre için rapor alır,ifadesini alamazsınız.İstinabe ile bir kişinin ifadesini almanız gerekir veya bir kurumdan bilgi almanız gerekebilir,cevap gecikebilir.Buna benzer bir çok zorunlu sebep incelemenin veya soruşturmanın gecikmesine neden olabilir.
Ayrıca inceleme başlatmadan bir olayın hangi cezayı gerektireceğini,veya ceza gerektirip gerektirmeyceğini disiplin amiri nasıl bilecek.ayrıca çoğu zaman incelmeler konu üzerinden verilir.Suç var mı? Suç varsa suçlu veya suçlular kim?Suç ne?Bu suçun cezası ne?Bu ve buna benzer sorular inceleme sonunda öğrenilir.Özetle:İncelemenin başlaması ile veya bir şikayetin veya konusu suç olabilecek bir fiilin öğrenilmesi ile SUÇ ÖĞRENİLMİŞ olmaz;Suç şüphesi ortaya çıkmış olur.
1-657 sayılı yasanın 127.maddesinde zaman aşımı süreleri düzenlenmiş ve soruşturma zaman aşımı diye bir süre öngörülmüştür. Bu sürenin başlaması da soruşturma açmaya yetkili merciin suçu öğrenmesine bağlanmıştır. Zira yasanın açık ifadesinde “bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren” ibaresi yer almaktadır.
Danıştay da bu öğrenmenin soruşturma açmaya yetkili merci tarafından öğrenilme olarak kabul edilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
2-Disiplin soruşturmaları için kanunda zaman aşımı düzenlenirken inceleme diye bir ön çalıma düzenlenmemiş ve soruşturma açmaya yetkili makamın suçu öğrenmesinden itibaren, soruşturma zaman aşımını devre dışı bırakacak bir istisnai yol ve imkan idareye tanınmamıştır.Yasaya aykırı uygulama ve düzenleme hayata geçirilemeyeceğinden, uygulamada İNCELEME GEREKİRSE SORUŞTURMA diye onay kalıbı kullanılarak bir yol takip edilmekte, inceleme ve soruşturma onayları birlikte verilerek, 1 aylık soruşturma açma zaman aşımı süresinin dolmasının önüne kolaylıkla geçilmektedir. Ayrıca birlikte verilen inceleme onayı kapsamında, inceleme ve araştırmaya tabi tutulan memurlar bazen hiç bir ifadeye bile çağrılmadan, haklı gerekçeler dahilinde, soruşturma aşamasına geçilmeden, İnceleme Raporu tanzim edilerek İŞLEMDEN KALDIRMA onayı ile çıkarılmakta ve disiplin kuruluna daha sevk edilmemektedirler.
3-Sizin kendi kendinize icat ettiğiniz ve sonra olmadığını belirttiğiniz 1 ay içinde incelemeyi bitirme yükümlülüğü, inceleme diye bir çalışmanın kanunda zaten düzenlenmemiş olması nedeni ile yoktur. Tek başına inceleme onayı verildiğinde de, 657 sayılı yasanın 127.maddesinin açık hükmü gereği, disiplin cezası gerektirecek bir durumun yetkili merci tarafından öğrenilmesine müteakip 1 ay içinde soruşturma onayı verilmesi gerekecektir. Yani hatalı bir işlem başaltılır, inceleme onayı tek başına verilir ise, yetkili makamın DİSİPLİN YAPTIRIMINI GEREKTİREN DURUMU öğrenmesinin gerçekleşmiş olma kaydı ile soruşturma zaman aşımı süresini 1 ay içinde dolacak ve idarenin ceza verme yetkisi zamanşamına uğrayacak, uğratanlarında sorumluluğu doğacaktır.
Zaten sizin uygulamanız değil, tartışılan YASANIN NE DEDİĞİDİR.
4-Benim önceki yazımda açıkça belirtilmek istenen TEK BAŞINA İNCELEME ONAYI ALINIP, SORUŞTURMA AÇMA ZAMAN AŞIMI SÜRESİNİN İDARENİNİ İLK ELDEN DÜZENLEDİĞİ BİR YOL İLE ETKİSİZ HALE GETİRİLİP ALAMSIZLAŞTIRILMASININ ÖNÜNE GEÇİLMESİDİR. Zira soruşturmanın tanımı içinde, suç işlenip işlenmediği, suçun oluşup oluşmadığı, iddia edilen suçun o memur tarafından işlenip işlenmediği gibi hususların aydınlatılması zaten vardır.
5-İnceleme ve soruşturma onayları BİRLİKTE verildiğinde, zaten suçun işlendiği tarihten başlayan 2 YILLIK ceza verme zaman aşımı süresinin dolmasına kadar soruşturmacılar gönüllerince detaylı araştırma yapabilirler, İSTEDİKLERİ BEGELERİN GELMESİNİ BEKLEYEBİLİRLER.
6-İNCELEME VE GEREKİRSE SORUŞTURMA şeklinde onay verilmesi, yaygın ve pek çok kurumun özenle riayet ettiği bir uygulamadır.
7-Mesajda "Özetle:İncelemenin başlaması ile veya bir şikayetin veya konusu suç olabilecek bir fiilin öğrenilmesi ile SUÇ ÖĞRENİLMİŞ olmaz;Suç şüphesi ortaya çıkmış olur" denmiş.
....çok ilginç...eğer bir karar veya metinden alıntı yapılarak mesaja konulmuş ise, bu cümlenin geçtiği yazının tamanıın incelenmesi anlamak ve öğrenmek adına faydalı olacaktır.
Suç şüphesi ortadan kalktığında zaten soruşturma formalite anlamına gelecek ve önemsizleşecektir. Soruşturma açılmasının nedeni ortada bir suç işlendiğinin kesin olma hali değil, işlenmiş olma ihtimalinin bulunmasıdır. zaten yasanın 127/1.maddesinde de disiplin yaptımı gerektiren fiil veya halin öğrenilmesi yeterli görülmüş, bunun kimin tarafından işlendiği gibi hususların ve ispat imkanlarının soruşturma kapsamında ortaya çıkarılması öngörülmüştür. Zira soruşturma gerçeği ortaya çıkarmak için yapılan bir işlemdir.
Soruşturmacı ve müfettişlerin yaptığı işlemler birer hazırlık çalışması olup, suçun oluşup oluşlamadığı bu kişilerce değil, disiplin amir ve kurullarınca takdir edilecektir.
Soruşturmacı ve bu işlemleri yapan diğer memurlar kendi görüşlerini belirtip işten el çekeceklerdir. Yani inceleme yapıldı,suç şüphesi ortadan kalktı şimdi usulen bir soruşturma yapalım tasdik makamı olan disiplin amirleri ve kurulları cezaları tasdiklesinler mantığı anlamına gelen yaklaşımlar hukuken hatalıdır.
8-Danıştay 10.Dairesinin 20.03.1991 tarih ve 88/2495 esas, 91/1002 sayılı kararında, dilekçe ile Milli Eğitim Müdürlüğüne yapılan bir başvuru , Milli Eğitim Müdürlüğüne verildiği, bu tarihte soruşturma açmaya yetkili makam olan Milli Eğitim Müdürünün durumu öğrendiği ancak 1 aylık süre geçtikten sonra Kaymakamlık oluru alınarak soruşturmaya başlandığı gerekçesi ile soruşturma zaman aşımı süresinin dolduğu belirtilip verilen ceza iptal edilmiştir.
Kararda; “Dava ve temyiz dosyasının incelenmesinden bir yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla cezalandırıldığı belirtilen hakaret suçunun 17.5.1987 de işlendiği ve hakarete uğrayan tarafından 18.5. 1987 tarihli dilekçe ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne başvurulduğu, dolayısıyla disiplin amiri durumunda olan Milli Eğitim Müdürünün, disiplin suçu işlendiğini bu tarihte öğrendiği, bir aylık soruşturma zamanaşımı geçirilerek Kaymakamlığın 26.6.1987 gün ve 1-316 sayılı görevlendirme yazısı ile Muhallik Tayin edildiği anlaşılmaktadır. Söz konusu görevlendirme yazısının tarihi daktilo ve el yazısı ile 14.6.1987 olarak düzeltilmiş ise de, 14.6.1987 günü mesai günü olmayan pazar gününe tekabül ettiğinden bu düzeltmeye itibar etme olanağı bulunmamaktadır.
657 sayılı yasanın 2670 sayılı yasa ile değişik 127.maddesinde yer alan zamanaşımı hükmü uyarınca soruşturma zamanaşımı süresi geçmiş olduğundan dava konusu işlem bu yönüyle yasaya aykırı olup, belirtilen husus dikkate alınıp karara verilmesi gerekirken işin esası incelenip davanın reddi yönünde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemektedir.” Gerekçesine yer verilmiştir.
9-Danıştay kararında geçen "hakarete uğrayan tarafından 18.5. 1987 tarihli dilekçe ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne başvurulduğu, dolayısıyla disiplin amiri durumunda olan Milli Eğitim Müdürünün, disiplin suçu işlendiğini bu tarihte öğrendiği" şeklinde ki değerlendirme ile mesajda yazılı olan "Özetle:İncelemenin başlaması ile veya bir şikayetin veya konusu suç olabilecek bir fiilin öğrenilmesi ile SUÇ ÖĞRENİLMİŞ olmaz;Suç şüphesi ortaya çıkmış olur." şeklinde ki değerlendirimenin ve 657 sayılı yasanın 127/1.maddesinde yazılı olan "bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren” ibaresinin karşılaştırılmasından,
Kararda da belirtildiği üzere, şikayet dilekçesi üzerine öğrenme durumunun gerçekleştiği, bu şikayet dilekçesinin bir ön çalışmadan veya incelemeden geçirilmesinin gerekmediği, zira kararda bu yönde bir ihtimal tartışmasının dahi yapılmadığı, dilekçenin verilmesi ile öğrenme fiili arasında "dolayısı" ile yüksek yargı tarafından bağlantı kurulduğu,
Disiplin yaptırımını gerektiren durumun, disiplin amiri tarafından öğrenilmesinin gerektiği,
Soruşturma zamanaşımının, disiplin amirinin öğrenmesi üzerine başladığı, zamanaşımının hiç bir idari tasaruf ile kesilmesinin mümkün olmadığı, anlaşılmaktadır.
Ayrıca ismim, ilk mesajımın altında da yazılı olduğu üzere, Ender DEĞİL, Önder
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Slm,
Sn. Önder öncelikle isminizi yanlış yazdığım için özür dilerim.Verdiğiniz bilgilerin de faydalı olduğunu düşünüyorum.Bu yüzden de teşekkür ediyorum.Tartışmanın faydalı olduğunu düşünüyorum.
Bu gün için diğer kurumları pek bilmiyorum ama MEB'de hemen hemen tüm teftiş birimlerinde"SUÇUN ÖĞRENİLMESİ"konusunda bahsettiğiniz ve benimde önceden bildiğim bu danıştay kararından farklı olarak uygulama ve anlayış vardır;O da bir dilekçenin verilmesi suçun öğrenilmiş olmayacağı yönündedir.
Bahse konu danıştay kararının isabetli olduğunu düşünmüyorum.Ortada bir suç varsa ve bu öğrenildiyse soruşturulan nedir?Danıştay örneğinde olduğu gibi bir kişinin şikayeti ile suçun olup olmadığı daha belli değil iken ne öğrenilmiş olacak?
"İnceleme gerekiyorsa soruşturma" tarzında verilen emir neticesinde muhakkik çoğu zaman soruşturmaya geçmeden inceleme raporu düzenler.Bu emir de sizin bahsettiğiniz çerçevede soruşturma emri değildir.Dolayısı ile soruşturmaya başlandığını kesinlikle göstermez.Madem bir suç işlenmiş ve bunu disiplin amiri öğrenmiş soruşturmaya niye başlanmamış.Dolayısı ile inceleme emrinde ve 'inceleme gerekiyorsa soruşturma' emrinde henüz öğrenilen bir suç yoktur.Şüphe vardır.Bir şeyden şüphe etmek onu öğrenmek anlamına gelir mi?Kaldı ki bir çok olayda suç vardır ama suçlu veya suçlular tam belli değildir.Bu inceleme neticesinde ortaya çıkacaktır.Sonuç olarak inceleme emri ile inceleme gerekiyorsa soruşturma şeklinde verilen emir arasında fark yoktur.Her ikisi de incelemedir.ikinci ifadede soruşturmaya geçmek mhakkike verilen bir emir değil,muhakkikin bir tercihidir.
Tabi ki bu bir yorum.Danıştay kararı ile desteklidiğiniz yorumunuzda dikkate değer bir yorum.Belki de kanunun lafzına daha uygun.Bu yorum esas alınacak olursa disiplin cezalarının %99 u yargıdan döner.Disiplin cezalarının da,yasalarının da hiç bir anlamı kalmaz.Yormunuzda katılmadığım tek nokta "İnceleme gerekiyorsa soruşturma" emri ile inceleme emrini soruşturmaya başlama zaman aşımı süresini etkilemede farklı oluşunu ima etmeniz.Bana göre bu açıdan fark oluşturmaz.
Cevap verdiğiniz için teşekkür ediyor,saygılar sunuyorum.İsminizi yanlış yazmamdan dolayı tekrar özür diliyorum.
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Alıntı:
elkonevi rumuzlu üyeden alıntı
Slm,
Sn. Önder öncelikle isminizi yanlış yazdığım için özür dilerim.Verdiğiniz bilgilerin de faydalı olduğunu düşünüyorum.Bu yüzden de teşekkür ediyorum.Tartışmanın faydalı olduğunu düşünüyorum.
Bu gün için diğer kurumları pek bilmiyorum ama MEB'de hemen hemen tüm teftiş birimlerinde"SUÇUN ÖĞRENİLMESİ"konusunda bahsettiğiniz ve benimde önceden bildiğim bu danıştay kararından farklı olarak uygulama ve anlayış vardır;O da bir dilekçenin verilmesi suçun öğrenilmiş olmayacağı yönündedir.
Bahse konu danıştay kararının isabetli olduğunu düşünmüyorum.Ortada bir suç varsa ve bu öğrenildiyse soruşturulan nedir?Danıştay örneğinde olduğu gibi bir kişinin şikayeti ile suçun olup olmadığı daha belli değil iken ne öğrenilmiş olacak?
"İnceleme gerekiyorsa soruşturma" tarzında verilen emir neticesinde muhakkik çoğu zaman soruşturmaya geçmeden inceleme raporu düzenler.Bu emir de sizin bahsettiğiniz çerçevede soruşturma emri değildir.Dolayısı ile soruşturmaya başlandığını kesinlikle göstermez.Madem bir suç işlenmiş ve bunu disiplin amiri öğrenmiş soruşturmaya niye başlanmamış.Dolayısı ile inceleme emrinde ve 'inceleme gerekiyorsa soruşturma' emrinde henüz öğrenilen bir suç yoktur.Şüphe vardır.Bir şeyden şüphe etmek onu öğrenmek anlamına gelir mi?Kaldı ki bir çok olayda suç vardır ama suçlu veya suçlular tam belli değildir.Bu inceleme neticesinde ortaya çıkacaktır.Sonuç olarak inceleme emri ile inceleme gerekiyorsa soruşturma şeklinde verilen emir arasında fark yoktur.Her ikisi de incelemedir.ikinci ifadede soruşturmaya geçmek mhakkike verilen bir emir değil,muhakkikin bir tercihidir.
Tabi ki bu bir yorum.Danıştay kararı ile desteklidiğiniz yorumunuzda dikkate değer bir yorum.Belki de kanunun lafzına daha uygun.Bu yorum esas alınacak olursa disiplin cezalarının %99 u yargıdan döner.Disiplin cezalarının da,yasalarının da hiç bir anlamı kalmaz.Yormunuzda katılmadığım tek nokta "İnceleme gerekiyorsa soruşturma" emri ile inceleme emrini soruşturmaya başlama zaman aşımı süresini etkilemede farklı oluşunu ima etmeniz.Bana göre bu açıdan fark oluşturmaz.
Cevap verdiğiniz için teşekkür ediyor,saygılar sunuyorum.İsminizi yanlış yazmamdan dolayı tekrar özür diliyorum.
Nazik yaklaşımınız dolayısı ile bende size teşekkür eder, saygılar sunarım.
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Önder Bey konuya ilginizden ve vermiş olduğunuz danıştay kararından dolayı teşekkür ederim.
14.08.2008 tarihinde idareye savunmamı verdiğim halde hala bir ceza tebliğ edilmedi. Eğer ceza tebliğ edilirse dava açacağım zaten.
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Buna göre 24/10/2007 tarihinde öğrenilen bir fiil hakkında 13/03/2008 tarihinde soruşturma emri verilmiş olması bakımından zamanaşımı söz konusu olabilirmi?
19/11/2007 tarihinde inceleme emri verilmiş olması zamanaşımını kesermi?
Soruşturma izni olmadan muhakkik soruşturmaya başlamış olabilir mi?
657 sayılı kanunun 127. maddesinde açıkça disiplin soruşturması kelimesinin geçmesi açısından incelemenin başlamış olmasının yetersiz olarak değerlendirilmesi gerekmez mi?
İnceleme zamanaşımını kesiyor ise emrin verildiği tarih mi yoksa incelemenin başlangıç tarihimi esastır?
14/08/2008 tarihinde kuruma teslim edilen savunmam hakkında personel genel müdürlüğünden kuruma gönderilen herhangi bir yazı yok. Bu durumda 657 sayılı DMK nun 128. maddesine zamanaşımı oluşmuş olabilirmi?
Öncelikle inceleme emri verilmiş.İncelem esnasında suç tespit edildiği için soruşturma (mucip) talep edilmiş, dolayısıyla sizin belirttiğiniz tari suçun öğrenildiği tarih değildir.Bu tarih 13.03.08 dir.
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
1- "İnceleme gerektiğinde soruşturma" şeklinde verilen onaylarda eğer fiil sübut bulmaz ise, muhakkik inceleme raporu düzenlemekte ve soruşturmaya geçmemektedir. Böylelikle 127. Maddedeki 1 aylık süre içinde soruşturmaya başlanmamış daha doğrusu soruşturmaya hiç geçilmemiş olmaktadır. Bu durumda dilekçe verildikten sonra 1 aylık süre içinde soruşturmaya geçmeyerek muhakkik veya disiplin amiri suç işlemiş olacaktır.
2- 127. Maddede " Fiilin işlenildiğinin öğrenildiği tarih" ibaresi vardır. Bu durumda dilekçenin verilmesi fiilin işlenildiğini öğrenmek anlamına mı gelmektedir. Belki dilekçe iftira olarak verilmiştir. Olmayan bir fiili daha doğrusu hiç işlenmeyen bir fiili disiplin amirinin öğrenme imkanı bulunmakta mıdır?
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
" 127. Maddede " Fiilin işlenildiğinin öğrenildiği tarih" ibaresi vardır. Bu durumda dilekçenin verilmesi fiilin işlenildiğini öğrenmek anlamına mı gelmektedir. Belki dilekçe iftira olarak verilmiştir. Olmayan bir fiili daha doğrusu hiç işlenmeyen bir fiili disiplin amirinin öğrenme imkanı bulunmakta mıdır?[/QUOTE]
CEVAP;
Endişe etmeyin, hukuk dilekçelerin hangilerinin işleme alınacağını, hangilerinin haklı, hangilerinin haksız olduğunu da düzenlemiş bulunmaktadır. İşleme alınmayacak olan dilekçeler üzerine "İŞLEME ALINMAMA" kararı verilmekte ve iftira var ise iftiracı hakkında ceza, hukuk ve disiplin alanlarında işlem başlatılmaktadır.
Yani iftira nitelikli dilekçeler, sadece bu dilekçeyi veren iftiracı aleyhine delil olarak kullanılmaktadır. Kanunen bedeli ödemek şartı ile her türlü suç işlenebilir. Bunu engelleyen veya önceden tahmin eden bir sistem zaten yoktur.
1-3071 sayılı Dilekçe Kanunun “DİLEKÇEDE BULUNMASI ZORUNLU ŞARTLAR” başlıklı 4.maddesinde “Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerde, dilekçe sahibinin adı-soyadı ve imzası ile iş veya ikametgah adresinin bulunması gerekir.” Hükmü yer almaktadır.
Aynı yasanın İNCELENEMEYECEK DİLEKÇELER başlıklı 6.maddesinde de “Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerden;
a) Belli bir konuyu ihtiva etmeyenler,
b) Yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili olanlar,
c) 4 üncü maddede gösterilen şartlardan herhangi birini taşımayanlar, İncelenemezler.” Hükmü yer almaktadır.
2-4483 sayılı yasanın 17.07.2004 tarih ve 5232 sayılı yasa ile değişik 4.maddesinin 3. ve 4.fıkralarında “Bu Kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikâyetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar veya şikâyetlerde kişi veya olay belirtilmesi, iddiaların ciddî bulgu ve belgelere dayanması, ihbar veya şikâyet dilekçesinde dilekçe sahibinin doğru ad, soyad ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması zorunludur.
Üçüncü fıkradaki şartları taşımayan ihbar ve şikâyetler Cumhuriyet başsavcıları ve izin vermeye yetkili merciler tarafından işleme konulmaz ve durum, ihbar veya şikâyette bulunana bildirilir. Ancak iddiaların, sıhhati şüpheye mahal vermeyecek belgelerle ortaya konulmuş olması halinde ad, soyad ve imza ile iş veya ikametgâh adresinin doğruluğu şartı aranmaz. Başsavcılar ve yetkili merciler ihbarcı veya şikâyetçinin kimlik bilgilerini gizli tutmak zorundadır.” Hükmü yer almaktadır.
Aynı yasanın 17.07.2004 tarih ve 5232 sayılı yasa ile değişik 5.maddesinde de “Cumhuriyet başsavcılıkları ile izin vermeye yetkili merciler ihbar ve şikâyetler konusunda daha önce sonuçlandırılmış bir ön inceleme olması halinde müracaatı işleme koymazlar. Ancak ihbar veya şikâyet eden kişilerin konu ile ilgili olarak daha önceki ön incelemenin neticesini etkileyecek yeni belge sunması halinde müracaatı işleme koyabilirler.” Hükmü yer almaktadır.
3-4982 sayılı Bilgi Edinme Kanunun BAŞVURU USULÜ başlıklı 6.maddesinde de “ Bilgi edinme başvurusu, başvuru sahibinin adı ve soyadı, imzası, oturma yeri veya iş adresini, başvuru sahibi tüzel kişi ise tüzel kişinin unvanı ve adresi ile yetkili kişinin imzasını ve yetki belgesini içeren dilekçe ile istenen bilgi veya belgenin bulunduğu kurum veya kuruluşa yapılır. Bu başvuru, kişinin kimliğinin ve imzasının veya yazının kimden neşet ettiğinin tespitine yarayacak başka bilgilerin yasal olarak belirlenebilir olması kaydıyla elektronik ortamda veya diğer iletişim araçlarıyla da yapılabilir.
Dilekçede, istenen bilgi veya belgeler açıkça belirtilir.” Hükmüne yer verilmiştir.
4-Bilgi Edinme Hakkı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Esas Ve Usuller Hakkında Yönetmeliğin BAŞVURULARIN CEVAPLANDIRILMASI başlıklı 18/son.maddesinde de “Daha önce cevaplandığı halde aynı kişiler tarafından yapılan tekrar mahiyetindeki başvurular ile soyut ve genel nitelikteki başvurular işleme konulmaz ve durum başvuru sahibine bildirilir.” Hükmü yer almaktadır.
5-13/04/2005 tarih ve 25785 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren Başbakanlığın Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri İle Başvuru Usul Ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin “Başvuru hakkı” başlıklı 31/2.maddesinde de “Ancak, kamu görevlilerini karalama amacı güttüğü açıkça anlaşılan ve başvuranın kimliği tespit edilemeyen başvurular değerlendirmeye alınmaz.” Hükmü yer almaktadır.
6-Memurlar Ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanunun Uygulaması İle İlgili Olarak İçişleri Bakanlığınca Yürütülecek İşlemlere İlişkin Yönergenin “İşleme Konulmayacak İhbar ve Şikayetler” başlıklı 9.maddesinde; “4483 sayılı Kanunun 4. maddesinin 3. ve 4. fıkraları gereğince, memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikayetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar veya şikayetlerde kişi ve/veya olay belirtilmesi zorunludur. Bu ibareye aykırı bulunan ihbar ve şikayetler Cumhuriyet başsavcıları ve izin vermeye yetkili merciler tarafından işleme konulmaz ve durum, ihbar veya şikayette bulunana bildirilir.
7-24 Ocak 2004 Tarih ve 25356 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Dileikçe Hakkının ve Bilgi Edinme Hakkının Kullanılması Hakkındaki 2004/12 nolu Başbakanlık Genelgenin 1/a.maddesinde de “Ad, soyad ve adres bulunmayan, imza taşımayan, belli bir konuyu içermeyen, ya da yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili dilekçeler cevaplandırılmayacaktır.
Ancak, bu unsurları ihtiva etmemekle birlikte, başvurulara olayla ilgili inandırıcı mahiyette bilgi ve belgeler eklenmiş veya somut nitelikte bilgi, bulgu ya da olaylara dayanılıyor ise, bu hususlar ihbar kabul edilerek idarece işlem yapılabilir.” Şeklinde kural getirilmiştir.
Yani anılan düzenleme ile hangi başvuruların ihbar kabul edileceği, hangilerinin ise ihbar kabul edilmeyeceğinin dahi Genelgede düzenlendi anlaşılmaktadır.
Genelgede ayrıca “bilgi edinme hakkı ile dilekçe hakkının mevzuatımızda yer alan esas ve usullere uygun olarak etkin kullanılmasını teminen, bakanlıkların merkez ve taşra teşkilatları, valilik, kaymakamlık ve mahalli idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşları, hizmet alanlarında aşağıda yazılı kurallara uymakla yükümlüdürler.” Hükmüne yer verildikten sonra, bu Genelgenin getirdiği kuralların “idareye yapılan her türlü başvuru aşağıda belirtilen usule uygun olarak cevaplandırılacaktır” şeklinde ki düzenleme ve Genelgenin son paragrafında da “Bu itibarla; "Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun" ile "Bilgi Edinme Hakkı Kanunu" hükümlerinin gerekleri, bütün kamu kurum ve kuruluşları tarafından yukarıda belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda yerine getirilecektir.” Düzenlemesine yer verilerek Genelgenin tüm kamu kurumlarını kapsadığı vurgulanmıştır.
En önemlisi ise bu Genelgede yer alan hususlara aykırı hareket eden kamu görevlileri ile ilgili olarak da hakkında “Bu çerçevede, konuya ilişkin Anayasal ve yasal kurallar ile yukarıda belirtilen usul ve esaslar hakkında tüm personel bilgilendirilecek, personele yönelik eğitim programlarında konuya ayrıntılı olarak yer verilmesi sağlanacak, bilgi edinme ve dilekçe haklarının kullanımı kapsamındaki başvurulara ilişkin uygulamalar mevzuat dahilinde denetlenecek ve denetimler sonucu belirtilen kurallara uymadıkları saptanan kamu görevlileri hakkında genel hükümlere göre disiplin ve ceza işlemleri uygulanacaktır.” Şeklinde düzenleme getirilmiştir.
özetle;
Belirtilen niteliklere uygun dilekçeler üzerine yani adı ve adresi belli ve teyitli kişi tarafından ileri sürülen suçlama konusu somut bilgilere dayanan dilekçeler üzerine, inceleme gerekirse soruşturma onayı ile işlem başlatılır. Asılsız olduğu veya iftira teşkil ettiği anlaşılır ise, adı adresi belli ve teyitli şikayetçi hakkında ;
a-İftiradan ceza davası
b-Hukuk mahkemesinde tazminat davası
c-iftiracı memur ise kurumundan disiplin soruşturma açılmasının istenmesi
vs....
pek çok yöntem hayata geçirilebilir.
Kanunen bedeli ödemek şartı ile her türlü suç işlenebilir. Zaten bunu engelleyen veya önceden tahmin eden bir sistem de yoktur.
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Merhabalar.Benim konumuma uyan bir konu olduğu için bende buraya mesaj yazmayı uygun gördüm.
Benim sorunum şu arkadaşlar;
Hakkımda 01.01.2007-31.03.2008 tarihleri arasında işlediğim iddia edilen suç nedeniyle ilçe müdürü üst yazı ile 04.04.2008 tarihinde kaymakamlığa başvurarak soruşturma talep ediyor. Kaymakamlıkta 04.04.2008 tarihi itibari ile ön inceleme (sadece ön inceleme) yapılması için muhakkik atıyor. Muhakkik ön incelemeyi sürdürürken ek süre talebinde buluınuyor ve kaymakamlık tarafından 15 gün ek süre veriliyor.Muhakkik incelemesini 12.05.2008 tarihinde bitiriyor ve kaymakama soruşturma izni verilmesi gerektiğine dair kararını sunuyor.Kaymakam da aynı tarihte soruşturma izni vererek bana tebliğ edip dosyayı cumhuriyet savcılığına bildiriyor. Ben tebliğden 2 gün sonra bölge idare mahkemesine itirazda bulundum 28.07.2008 tarihinde bölge idare mahkemesi itirazımı reddetti ve dosyayı cumhuriyet savcılığına intikal ettirdi. Savcılık soruşturması halen devam etmekte. Ancak valilik İl İdare kurulundan 10.12.2008 tarihinde son savunmamın istendiğine dair bir yazı geldi.Bu yazıda hakkımda yapılan idari soruşturma neticesinde her ne surette olursa olsun çıkar sağladığım ve savunmam istendi. Bende savunmamı 3 gün sonra gönderdim. 08.01.2009 tarihinde karar bana tebliğ edildi ve 1 yıl kademe ilerlememin durdurulması cezası geldi. Şimdi merak ettiğim bu durumda bu ceza aslında sizlerinde bahsettiği gibi zamanaşımına uğramışmıdır ? çünkü suçun öğrenilme tarihi 04.04.2008 ve aynı gün sadece ön inceleme açılmasına izin veriliyor ve disiplin soruşturması açılmıyor. Görüşlerinizi bekliyorum.
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Mükerrer yazım dolayısı ile silinmiştir. Gerekli açıklamalar aşağıda belirtilmiştir.
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Alıntı:
ericclapton rumuzlu üyeden alıntı
Merhabalar.Benim konumuma uyan bir konu olduğu için bende buraya mesaj yazmayı uygun gördüm.
Benim sorunum şu arkadaşlar;
Hakkımda 01.01.2007-31.03.2008 tarihleri arasında işlediğim iddia edilen suç nedeniyle ilçe müdürü üst yazı ile 04.04.2008 tarihinde kaymakamlığa başvurarak soruşturma talep ediyor. Kaymakamlıkta 04.04.2008 tarihi itibari ile ön inceleme (sadece ön inceleme) yapılması için muhakkik atıyor. Muhakkik ön incelemeyi sürdürürken ek süre talebinde buluınuyor ve kaymakamlık tarafından 15 gün ek süre veriliyor.Muhakkik incelemesini 12.05.2008 tarihinde bitiriyor ve kaymakama soruşturma izni verilmesi gerektiğine dair kararını sunuyor.Kaymakam da aynı tarihte soruşturma izni vererek bana tebliğ edip dosyayı cumhuriyet savcılığına bildiriyor. Ben tebliğden 2 gün sonra bölge idare mahkemesine itirazda bulundum 28.07.2008 tarihinde bölge idare mahkemesi itirazımı reddetti ve dosyayı cumhuriyet savcılığına intikal ettirdi. Savcılık soruşturması halen devam etmekte. Ancak valilik İl İdare kurulundan 10.12.2008 tarihinde son savunmamın istendiğine dair bir yazı geldi.Bu yazıda hakkımda yapılan idari soruşturma neticesinde her ne surette olursa olsun çıkar sağladığım ve savunmam istendi. Bende savunmamı 3 gün sonra gönderdim. 08.01.2009 tarihinde karar bana tebliğ edildi ve 1 yıl kademe ilerlememin durdurulması cezası geldi. Şimdi merak ettiğim bu durumda bu ceza aslında sizlerinde bahsettiği gibi zamanaşımına uğramışmıdır ? çünkü suçun öğrenilme tarihi 04.04.2008 ve aynı gün sadece ön inceleme açılmasına izin veriliyor ve disiplin soruşturması açılmıyor. Görüşlerinizi bekliyorum.
CEVAP;
1-Öncelikle 4483 sayılı yasaya göre yapılan ön incelemesinin disiplin soruşturması ile ilgilisinin bulunmadığını, sadece ilgili memurun adli yönden yargılanıp yargılanmaması ile ilgili izin sürecini düzenlediği, yargılanma izni, ilgili memurun suçlu olduğu anlamına gelemediği, zira, beraat imkanının adli mahkemelerde her zaman söz konusu olabileceğinin altını çizelim.
2-Disiplin soruşturması ve onayının ise, 4483 sayılı yasada düzenlenen ön incelemeden tamamen farklı bir husus olduğu, ilgili memurun disiplin hukuk içinde yetkili disiplin amirince veya disiplin kurulunca cezalandırılması ile ilgili bir süreç olduğunu biliyoruz.
3-4483 sayılı yasaya göre verilen ön inceleme onayı, disiplin soruşturma onayı şeklinde değerlendirilemez. Ancak 4483 sayılı yasaya göre verilen ön inceleme onayının, 657 sayılı yasaya göre verilen disiplin soruşturma onayının aynı evrak üzerinde olmasının bir sakıncası da yoktur.
Zaten uygulamada, 4483 sayılı yasaya göre ön inceleme onayı verilmekte, aynı onay içinde 657 sayılı yasaya göre konunun disiplin yönünün de incelenmesi ve gerekirse soruşturması belirtilip, her iki onayın tek evrakta ve tek görevli (muhakkik, soruşturmacı veya müfettiş) tarafından yürütülmesi sağlanabilir. Zaten bu uygulama pratik ve hızlı olduğu için çeşitli kurumlarda uygulanmaktadır.
4-Ön inceleme onay yazısını incelediniz mi?
Eğer incelediniz ve sadece ön inceleme onayının yazılı olduğunu tespit etmişseniz, Bu durumda 657 sayılı yasanın 127.maddesinde düzenlenen disiplin soruşturmasının 1 ay içinde başlatılabileceğine ilişkin süre, Kaymakamın bu hususu öğrenmesinden itibaren başladığı ve müteakip 30 gün sonra eğer halen disiplin soruşturma onayı verilmemiş ise, iaderinin disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğramıştır.
5-2577 sayılı yasaya göre disiplin işlemlerine karşı açılan davaların, disiplin cezasının tebliğ edilmesine müteakip 60 içinde açılması gerekir. Eğer bu süre geçmiş ise haklı bile olsanız dava açtığınızda süreye yönünden red kararı verilir. Bunun tek istisnası, yokluk anlamına gelen ve yapılan işlemin hiç hüküm doğurması şeklinde sonuç doğuran yokluk ile batıl kararın verilmesi…
Önder Özlem
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Alıntı:
önder71 rumuzlu üyeden alıntı
CEVAP;
1-Öncelikle 4483 sayılı yasaya göre yapılan ön incelemesinin disiplin soruşturması ile ilgilisinin bulunmadığını, sadece ilgili memurun adli yönden yargılanıp yargılanmaması ile ilgili izin sürecini düzenlediği, yargılanma izni, ilgili memurun suçlu olduğu anlamına gelemediği, zira, beraat imkanının adli mahkemelerde her zaman söz konusu olabileceğinin altını çizelim.
2-Disiplin soruşturması ve onayının ise, 4483 sayılı yasada düzenlenen ön incelemeden tamamen farklı bir husus olduğu, ilgili memurun disiplin hukuk içinde yetkili disiplin amirince veya disiplin kurulunca cezalandırılması ile ilgili bir süreç olduğunu biliyoruz.
3-4483 sayılı yasaya göre verilen ön inceleme onayı, disiplin soruşturma onayı şeklinde değerlendirilemez. Ancak 4483 sayılı yasaya göre verilen ön inceleme onayının, 657 sayılı yasaya göre verilen disiplin soruşturma onayının aynı evrak üzerinde olmasının bir sakıncası da yoktur.
Zaten uygulamada, 4483 sayılı yasaya göre ön inceleme onayı verilmekte, aynı onay içinde 657 sayılı yasaya göre konunun disiplin yönünün de incelenmesi ve gerekirse soruşturması belirtilip, her iki onayın tek evrakta ve tek görevli (muhakkik, soruşturmacı veya müfettiş) tarafından yürütülmesi sağlanabilir. Zaten bu uygulama pratik ve hızlı olduğu için çeşitli kurumlarda uygulanmaktadır.
4-Ön inceleme onay yazısını incelediniz mi?
Eğer incelediniz ve sadece ön inceleme onayının yazılı olduğunu tespit etmişseniz, Bu durumda 657 sayılı yasanın 127.maddesinde düzenlenen disiplin soruşturmasının 1 ay içinde başlatılabileceğine ilişkin süre, Kaymakamın bu hususu öğrenmesinden itibaren başladığı ve müteakip 30 gün sonra eğer halen disiplin soruşturma onayı verilmemiş ise, iaderinin disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğramıştır.
5-2577 sayılı yasaya göre disiplin işlemlerine karşı açılan davaların, disiplin cezasının tebliğ edilmesine müteakip 60 içinde açılması gerekir. Eğer bu süre geçmiş ise haklı bile olsanız dava açtığınızda süreye yönünden red kararı verilir. Bunun tek istisnası, yokluk anlamına gelen ve yapılan işlemin hiç hüküm doğurması şeklinde sonuç doğuran yokluk ile batıl kararın verilmesi…
Önder Özlem
Öncelikle teşekkür ediyorum. Tam olarak anlaşılabilmesi için belgelerin bazılarını ekleyeceğim ama bu ne kadar doğru olur onu da bilmiyorum. Eğer hatalıysam şimdiden özür diliyorum..Ama belgelere göre daha kolay yorumlanabileceğini düşünüyorum..Aşağıdaki resimler belgelerin taranmış halleridir ve kişi ve kurumlar tamamen gizlenmiştir. Bu belgelere göre en sonda yeralan disiplin soruşturması ile ilgili olarak istenilen savunma sonucu verilen ceza sizce zamanaşımına uğrarmı ..umarım çok özel olmamıştır. Eğer çok özel olduysa lütfen dikkate almayıp konumu silin ..Şimdiden teşekkürlewr..
http://www.hizliresim.com/2009/1/8/8103.jpg
http://www.hizliresim.com/2009/1/8/8113.jpg
http://www.hizliresim.com/2009/1/8/8115.jpg
http://www.hizliresim.com/2009/1/8/8119.jpg
http://www.hizliresim.com/2009/1/8/8127.jpg
-
Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Sayın Ericclapton,
Aslında disiplin amiri sizin hakkınızda disiplin soruşturmasını 08/05/2008 tarihine kadar vermesi gerekirdi. Ancak sizin gönderdiğiniz belgelerin hiç birinde disiplin soruşturması onayı yok. Eğer disiplin soruşturması onayı belirtilen tarihten önce alındıysa, yapabileceğiniz birşey yok. Bu tarihten sonra disiplin soruşturması onayı alınması halinde, "soruşturmaya başlamada zaman aşımı" ortaya çıkacaktır. Disiplin amiri Sizin hakkınızda soruşturma açmadan direk savunma alarak ceza verildiği takdirde danıştay bu kararı bozacaktır. Ki böyle birşey yapması da mümkün değildir. Çünkü size önerilen ceza 125/D kapsamındadır. Bu cezayı disiplin amirinin resen verme yetkisi yoktur.
Buradan anlaşılacağı üzere hakkınızda mutlaka bir disiplin soruşturması onayı olmalı... Siz bu onayın tarihini öğrenmeye bakın....
Selamlar..
-
Cevap: Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Danıştay 10.Dairesinin 20.03.1991 tarih ve 88/2495 esas, 91/1002 sayılı kararını neren bulabilirm?
-
Cevap: Re: Disiplin soruşturmasında inceleme emri zaman aşımını keser mi?
Alıntı:
kaostit rumuzlu üyeden alıntı
Danıştay 10.Dairesinin 20.03.1991 tarih ve 88/2495 esas, 91/1002 sayılı kararını neren bulabilirm?
Danıştay 10. Daire
E:1988/2495
K:1991/1002
657 SAYILI YASANIN 2670 SAYILI YASA İLE DEĞİŞİK 127.MADDESİNDE YERALAN BİR AYLIK SORUŞTURMA ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇİRİLDİĞİNDEN, VERİLEN CEZADA HUKUKA UYARLIK BULUNMADIĞI HK.
Davacı, 17.5.1987 günlü Ondokuz Mayıs törenleri provasında, iş arkadaşına hakaret ettiği ileri sürülerek İl Milli Eğitim Disiplin Kurulunun
Vali tarafından onanan kararıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/D maddesinin (1) bendi uyarınca bir yıl kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla cezalandırılmıştır. Anılan işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, davacının isnat edilen disiplin suçunu işlediğinin sabit olduğu dolayısıyla tesis edilen işlemde mevzuata aykırılık
görülmediği, gerekçesiyle İdare Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bo-
zulmasını istemektedir.
Dava ve temyiz dosyasının incelenmesinden, 17.5.1987 tarihinde yapılan 19 Mayıs Atatürk Anma Gençlik ve Spor Bayramı provaları sırasında sunu
cu olarak görev yapan iki kişiye yine hakaret ettiği, 1986-1988 dönemi için ortaokul diplomalarından 800 TL. yerine 1000 TL. alınması için emir verdiği, Nisan-Mayıs ayları içinde okula ait 3 top dikenli teli hizmetliyle evine gönderip sonra geri getirttiği, Nisan-Mayıs 1987 ayları içinde okulda görevli hizmetleri köye götürüp özel işinde çalıştırdığı iddialarıyla davacı hakkında soruşturma açıldığı ve bu iddiala
rın hepsinin subuta erdiğinden bahisle bu fiillerin karşılığı olan cezalardan en ağırı olan, çalışma arkadaşına hakaret etmek fiilinin karşılığı bir yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının davacıya verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı hakkındaki iddiaların her birisi ayrı tarihli şikayet dilekçeleriyle ileri sürülmüş ve ayrı mahiyette, ayrı cezaları gerektiren fiiller olup, bu fiilleri birleştirmek suretiyle tek bir ceza verilmesi
olanaksız bulunmaktadır. Ancak davacıya sonuç itibariyle çalışma arkadaşına hakaretten dolayı kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verildiğinden, dava konusu işlem belirtilen suç ve cezaya yönelik olarak kabul edilip davanın karara bağlanması gerekmektedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/D maddesinin (1) bendinde "Amirine, mahiyetindekilere, iş arkadaşları veya iş sahiplerine hakarette bulunmak veya bunları tehdit etmek" kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiillerden sayılmıştır.
Aynı yasanın 2670 sayılı yasa ile değişik 127.maddesinde; "Bu kanunun 125.maddesinde sayılan fiil ve halleri işleyenler hakkında, bu fiil ve hallerin işlendiğinin öğrenildiği tarihten itibaren;
Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde disiplin soruşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin cezası vermeye yetkisi zamanaşımına uğrar" hükmü yer almaktadır.
Dava ve temyiz dosyasının incelenmesinden bir yıl süreyle kademe ilerlemesinin durdurulması cezasıyla cezalandırıldığı belirtilen hakaret suçunun 17.5.1987 de işlendiği ve hakarete uğrayan tarafından 18.5.1987 tarihli dilekçe ile İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne başvurulduğu, dolayısıyla disiplin amiri durumunda olan Milli Eğitim Müdürünün, disiplin suçu işlendiğini bu tarihte öğrendiği, bir aylık soruşturma zamanaşımı geçirilerek Kaymakamlığın 26.6.1987 gün ve 1-316 sayılı görev
lendirme yazısı ile Muhallik Tayin edildiği anlaşılmaktadır. Sözkonusu görevlendirme yazısının tarihi daktilo ve el yazısı ile 14.6.1987 olarak düzeltilmiş ise de, 14.6.1987 günü mesai günü olmayan pazar gününe tekabül ettiğinden bu düzeltmeye itibar etme olanağı bulunmamaktadır.
657 sayılı yasanın 2670 sayılı yasa ile değişik 127.maddesinde yeralan
zamanaşımı hükmü uyarınca soruşturma zamanaşımı süresi geçmiş olduğundan dava konusu işlem bu yönüyle yasaya aykırı olup, belirtilen husus dikkate alınıp karara verilmesi gerekirken işin esası incelenip davanın reddi yönünde verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet gö-
rülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle davacının 2577 sayılı yasanın 49.maddesinin 1.fıkrasına uygun bulunan temyiz isteminin kabulüne, İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, aynı yasanın 3.fıkrası uyarınca dosyanın yeniden karar verilmek üzere adı geçen mahkemeye gönderilmesine karar verildi.
-
BİLEN ARKADAŞLAR LÜTFEN CEVAPLASIN TUTNAKSIZ VEYA ŞİKAYET DİLEKÇESİZ SORUŞTURMA Yapılmış ve ceza verilmişse idare Mahkeseninden dönermi?
bilen yetkili bir arkadaşlardan cevap bekliyorum
ben bir soruşturma geçirdim aylıktan kesme cezası aldım ancak bununla ilgili amir ne tutanak tutmuş nede şikayet dilekçesi vardır.
ve soruşturma için yapılan yazışma numarası kayıtlara girilmemiştir.kaymakamlık ve alt birimdan giden müdürlük kayıtlarında kesinlikle kayıt yoktur ve kayıt numarası başka bir evraka ait çıkmaktadır. bu davayı kazanabilirmiyim disiplin cezam iptal olurmu?
ayrıca bana bu hususları söyleyip konuştuğumuz tarih 24/10/2014 soruşturma talebinde bulunduğu tarih 27/11/2014 bu yazılarda giden evrak kayıtında yoktur.bunları zaman aşımı noktasında şikayet dilekçesi yoksa veya tutanak yoksa neye göre karar verecek mahkeme...
acil yardım bekliyorum