Aldatma - Boşanma - Şiddet

3 yıllık evliyim ve bir süre önce eşimi aldattım.aldatmadan önceki süreçte eşim uzun süredir çalışmıyordu.uzun süreli olmayan 1 gunluk bir aldatma.sonrasında eşime bunu söyledim.başlarda toparlamaya çalıştık fakat sonrasında eşimden ciddi biçimde şiddet gördüm ve görüyorum.şu an için aldatan taraf olduğumdan gitmek istemiyorum ve eşimi çok seviyorum.eşimin elinde birbirimizle olan bu konu hakkında msn yazışmaları ve mesajlar var.yakın zamanda mahkemeye başvuracağını düşünüyorum ve mahkeme süreci hakkında yardımcı olmanızı istiyorum.çok teşekkürler

oldumu be arkadaşım şimdi nasıl sevgi buu eşinin elindeki yazışmalar mahkemeye sunulursa boşanma gercekleşe bilir eşin hadi boşanmadı unutalım dedi cok cokk ucun zaman lazım yaranın kapanması icin ama izi kapanmaz tabii yanii zor biraz işin sopanın ucuda ortasıda sonuda tutulacak gibi değil anlamışşındır umarım allah hepimizi bu kötü nefislerden korusun zamana bırak bence ilk önce kendi kişiliğini onarmaya çalış yıpranmışşındır.

Medeni kanundan:
I. Zina
MADDE 161.- Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir.
Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her halde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur.

5 aydır devam ediyoruz.yani şu an mahkemeye gitse,hemen boşanmamıza karar verilecek?

Hemen değil. Zina iddiası öğrenildiği tarihten itibaren 6 ay içinde açılan davada ispatlanırsa boşanma kararı verilir.

Öğrendikten sonra 6 ay içinde zinaya dayalı dava açmayan taraf bunu affetmiş sayılır.

Tabii zina devam ediyorsa 6 aylık süre işlemez. Ama sona ermiş bir zina öğrendikten 6 ay sonrasına kadar zinaya dayalı boşanma nedeni olabilir.

çok zor bi durum..yanıtladığınız için çok teşekkür ederim

yaptınız hatayı gızlemeyerek cok durust bı sekılde davranmıssınz. belkı gercekten affedılmesı zor bı hata ama tebrık ederım bunu saklamamıs cesur davranmıssınız. umarım altından kalkarsınız ama esınızın guvenını tekrar kazanmanız cok zor olur. oncelıkle onun kaybolan guvenını kazanmaya calısın bence bu kadar sure ıcerısınde bosanma davası acmamıs ıse oda sızı gozden cıkaramıyor demekkı. bosanma davası actıgında sızın bu olaydan sora tekrar bıraraya geldınızı evlılıgınıze kaldıgınız yerden devam ettınızı ıspatlamanızda onem tasıyor.sonucta bu da onun sızı affettıgıne daır bır ısaret.

Aldatma fiilini öğrendikten sonra eşinizin hala sizinle yaşıyor olması sizi affettiğine karinedir. Eğer yeni bir aldatma fiili olmazsa aynı sebepten dava açamayacağını ,açsa da reddedileceğini düşünüyorum. Elindeki yazışmalar öğrendiği tarihten öncesine ait ise ve hala sizinle yaşamaya devam ettiği (affettiği) için delil olma özelliklerini (zina açısından) kaybettiği noktasında yorumum sözkonusudur.

Alıntı:

---

deryaa rumuzlu üyeden alıntı

3 yıllık evliyim ve bir süre önce eşimi aldattım.aldatmadan önceki süreçte eşim uzun süredir çalışmıyordu.uzun süreli olmayan 1 gunluk bir aldatma.sonrasında eşime bunu söyledim.başlarda toparlamaya çalıştık fakat sonrasında eşimden ciddi biçimde şiddet gördüm ve görüyorum.şu an için aldatan taraf olduğumdan gitmek istemiyorum ve eşimi çok seviyorum.eşimin elinde birbirimizle olan bu konu hakkında msn yazışmaları ve mesajlar var.yakın zamanda mahkemeye başvuracağını düşünüyorum ve mahkeme süreci hakkında yardımcı olmanızı istiyorum.çok teşekkürler

---

okuyunca şaşıdım hani hep erkekler aldatır ya dürüstlüğünüz güzel bence 1 saatlik bir aldatma dahi olsa güveni yok eder ve gelecektede karşınıza çıkar.yanlış yaptınız ve eşinizin kararlarınada saygı duymalısınız.

Hayatınız bağışlandığı için öncelikle şanslısınız, burası Türkiye malum.
Şiddet gördüm/görüyorum diye sızlanıp durmayın.

Eşinizi "boynuzlanmış erkek" statüsüne oturtuğunuzda kocanızın maruz kaldığı nedir ? Psikolojik şiddet, travma değil midir ?
Güzel fantezi; "bir" günlük olsun, fazla olmasın.

Alıntı:

---

zehrabetül rumuzlu üyeden alıntı

okuyunca şaşıdım hani hep erkekler aldatır ya dürüstlüğünüz güzel bence 1 saatlik bir aldatma dahi olsa güveni yok eder ve gelecektede karşınıza çıkar.yanlış yaptınız ve eşinizin kararlarınada saygı duymalısınız.

---

"Hayatınız bağışlandığı için öncelikle şanslısınız, burası Türkiye malum.
Şiddet gördüm/görüyorum diye sızlanıp durmayın.

Eşinizi "boynuzlanmış erkek" statüsüne oturtuğunuzda kocanızın maruz kaldığı nedir ? Psikolojik şiddet, travma değil midir ?
Güzel fantezi; "bir" günlük olsun, fazla olmasın."

evet bencede haklı arkadaşlar..yeni medeni yasa zaten sadakatsizliğie uğrayanın bu durumu ispatını güçleştirecek nitelikte engeller ile dolu. birde bu eylemi mantıklı ve makul bir şekilde lanse etmek sağlıklı nesillerin yetişmesi açısından sakıncalı değilmidir..

"3 yıllık evliyim ve bir süre önce eşimi aldattım.aldatmadan önceki süreçte eşim uzun süredir çalışmıyordu.uzun süreli olmayan 1 gunluk bir aldatma.sonrasında eşime bunu söyledim.başlarda toparlamaya çalıştık fakat sonrasında eşimden ciddi biçimde şiddet gördüm ve görüyorum.şu an için aldatan taraf olduğumdan gitmek istemiyorum ve eşimi çok seviyorum.eşimin elinde birbirimizle olan bu konu hakkında msn yazışmaları ve mesajlar var.yakın zamanda mahkemeye başvuracağını düşünüyorum ve mahkeme süreci hakkında yardımcı olmanızı istiyorum.çok teşekkürler"

eşinizin çalışmıyor olması, eylemin 1 günlük olması, yada itiraf etmiş olmanız neyi değiştirirki.. bence şapkanızı önünüze koyun ve neleri neyin uğruna yerle bir ettiğinize bir bakın.. hala aynı evde yaşıyor olmanız bile eşiniz tarafından size sunulmuş bir lütuf bence.. sadakatsizlik eyleminde olduğunuz kadar beyefendi ile iletişimde de iradi davranın ve konuşun.. niyetini ne yapmayı yada bu beraberlikten ne beklediğini sorun.. alacağınız yanıtlara göre hareket edersiniz.. ama haklı gibi durmaktan vazgeçin.. sebebi ne olursa olsun yaptığınızın doğru bir eylem olmadığı gerçeği ile hareket edin..

su yazılanları okuyunca gercekten dehsete dustum . nasıl bır cehaletın ıcınde nasıl bır gerı kalmıslıgın ıcınde yasadıgımıza akıl sır erdıremedım kı suraya yazı yazan ınsanlar okumus yazmıs ınsanlar. bıde bunun gerı planında kalan hıcbı sekılde kendını gelıstırememıs ınsanları dusunemıyorum. tamam yapılan bır erkek ıcınde kadın ıcınde telafısı cok zor olan bır yanlıs. bır kerede 0n kerede olsa aynı yanlıs. ozellıkle evlılık bırlıgınde yasanmıs olması cok daha uzucu onur kırıcı. ama bu bır kadının sıddet gormesını asla haklı kılmaz. kocaları tarafından aldatılan mılyonlarca kadın sıddete basvursa nasıl tepkı verırdınız bılmıorum. yapılan bır sucun sıddetle cezalandırılması etık degıl. bunun hıcbır mantıklı dayanagı yok. derya hanım tamam bır hata yaptınız. buyuk bır hata.bu hatanızın kocanız tarafından kabullenmesı zor bellıkı sızı yanında tutmasının tek anlamı kendı hıncını almak. esınızı aladatarak zaten utanc verıcı bır harekette bulunmussunuz dahada utanc verıcı kendınızı kucuk dusurucu sekılde davranmanızı anlayamadım. sıddet gormek bunu bıle bıle musade etmek bır ınsan ıcın erkek yada kadın farketmez cok asaglıyıcı. bence oncelıkle esınızden bır sure ayrı kalarak kendınıze olan saygınızı gozden gecırmelısınız. herseyden onemlısı asktan sevgıden de onemlısı ınsanın kendısıne duydugu saygıdır.. ne yazıkkı sız kaybetmıssınız..

Siz de okumuş yazmış, çağdaş, modern olan ne varsa hepsinin yegane temsilcisi, Sex and The City kadını'sınız ama öncelikle Türkçe yazım kurallarına dikkat buyurmanız faideli olurdu.

"su yazılanları okuyunca gercekten dehsete dustum . nasıl bır cehaletın ıcınde nasıl bır gerı kalmıslıgın ıcınde yasadıgımıza akıl sır erdıremedım kı suraya yazı yazan ınsanlar okumus yazmıs ınsanlar. bıde bunun gerı planında kalan hıcbı sekılde kendını gelıstırememıs ınsanları dusunemıyorum. tamam yapılan bır erkek ıcınde kadın ıcınde telafısı cok zor olan bır yanlıs. bır kerede 0n kerede olsa aynı yanlıs. ozellıkle evlılık bırlıgınde yasanmıs olması cok daha uzucu onur kırıcı. ama bu bır kadının sıddet gormesını asla haklı kılmaz. kocaları tarafından aldatılan mılyonlarca kadın sıddete basvursa nasıl tepkı verırdınız bılmıorum. yapılan bır sucun sıddetle cezalandırılması etık degıl. bunun hıcbır mantıklı dayanagı yok. derya hanım tamam bır hata yaptınız. buyuk bır hata.bu hatanızın kocanız tarafından kabullenmesı zor bellıkı sızı yanında tutmasının tek anlamı kendı hıncını almak. esınızı aladatarak zaten utanc verıcı bır harekette bulunmussunuz dahada utanc verıcı kendınızı kucuk dusurucu sekılde davranmanızı anlayamadım. sıddet gormek bunu bıle bıle musade etmek bır ınsan ıcın erkek yada kadın farketmez cok asaglıyıcı. bence oncelıkle esınızden bır sure ayrı kalarak kendınıze olan saygınızı gozden gecırmelısınız. herseyden onemlısı asktan sevgıden de onemlısı ınsanın kendısıne duydugu saygıdır.. ne yazıkkı sız kaybetmıssınız.."

sevgili sam_rngn yazılanlarda beyan edilen fikirlerde hiçkimse kadının şiddet görmesini tasvip etmiyor zaten.. sadece Türkiye gerçeğini vurgulamaya çalışıyoruz. Ancak hani vijdan dedik ya.. işte onada atıfta bulunuyoruz.. evlilik birliğinin kutsiyeti, özeli, değerleri insanların kişisel değerlerinin üzerinde olmalı diyoruz. sağlıklı nesiller yetiştirmenin ana kuralı sağlıklı düzenli oturmuş aileler olmalı diyoruz, bir saatlik yada anlık hazlar adına yuvalar yıkılmasın diyoruz, çuvaldız diyoruz iğne diyoruz.. eğer sandığınız gibi (yada benim sizin yazdıklarınızdan anladığım gibi) fikir beyan eden arkadaşlar kendi adaletini, mahkemesini, infazını kendisi yaratan ve uygulamayı düşünen kişiler olsalardı burada olmazlardı.. burada verilmek istenen asıl mesaj (en azından benimkisi) hanımefendinin yaptığı hatanın eşi üzerindeki etkisinin ne kadar travmatik olabildiğini düşünmesi idi. yada bu forumu ve yorumalrı okuyan diğer herkesin kadın erkek farketmiyor bu tür hataların ne kadar yıkıcı olabildiğini görmesini sağlamak idi.. sanırım meramımızı anlatabildim.. saygılar..

çok güzel anlatmışsınız teşekkür ederim.Yarınlardan korkar hale geldik.

Alıntı:

---

zehrabetül rumuzlu üyeden alıntı

çok güzel anlatmışsınız teşekkür ederim.Yarınlardan korkar hale geldik.

---

yarınlarınızdan neden korkuyorsunuz.. yoksa sizde veli olup yaşadığı bir beraberlik varken başka bir beraberliği yaşayanlardanmısınız.. yasaların, toplumun, ahlakın, dinin velhasıl tüm insani değerlerin "olmaz" "olmamalı" dediği bu tür beraberlikleri "sadakatsizlikten bahsediyorum" yaşamaya meyilli olanlardanmısınız... yakalanıldığında "zaten yürümeyen bir ilişkiydi" " bu olay olmasaydı boşanacaktım" "benimde kendimce sebeplerim var" "ben bu noktaya tek başıma gelmedim" "beden benim bedenim kimseye hesap vermem" diyerek sıyrılabilecğeini düşünenlerdenmisiniz.. yarınlarımızdan korkmadan daha önce, yürümediğine inandığımız beraberliğimizi noktalamamız daha mantıklı değilmidir. .. sonra ne yaşayacaksanız yaşayınız.. hiç bir insani vasıf babalık ve annelikte buna dahil.. hiç bir kadına yada erkeğe evlilik müessesesi içerisinde ve evlilik henüz devam ederken sebebi ne olursa olsun sadakatsizlik yapma hakkını vermez.. sağlıklı nesillerden bahsediyoruz.. böyle baba yada anne olarak evlat yetiştirilmez.. vurgulamaya çalıştığımız durum budur.. tarafların birbirlerine saygısıda sevgiside kalmayabilir bitebilir.. bu durudma yapılması gereken en onurlu davranış beraberliği adasm (!) gibi bitirip yolalrı ayırmak değilmidir... sözümde kastımda bunu seçmek yerine tam tersine gayri ahlaki bir tutum sergileyip sadakatsiz davranan erkek ve kadınlara... iyi günler

ben adatılan kadınım ve evlilik devam ederken bunları yaşadım,ve eşimin daha ilk davamız bile görülmemişken aldatıldığım bayanın hamile olduğunu öğrendim.bir anne olarak yarınlardan korkuyorum.Benim evliliğimi yıkan bayanda anne olunca beni anlayacak,2 yaşındaki oğlumun geleceğini yıktı sadece babasını almadı ve ayrılmak istediği son güne kadar eşim bana hiç sezdirmedi,maddi manevi terk etdi şimdi hukuk savaşımız başladı.

siinle aynı gemideyiz.. benzer durumları yaşıyoruz.. ben hukuk sürecine başlayalı 1 yıl oldu.. dahada sanırım 6-7 ay daha devam eder. yaşananların biz masum eş' ler üzerinde bıraktığı ağır yaraların, travmaların, yaşadığımız haksızlıkların, velhasılı bizlere yaşatılanların tamamının karşılıksız kalmaması adına, anlık hazlar yada sorumsuz eylemlerin, kişisel sapkınlıklarının esiri bu tür insanların yasaların öngördüğü ve elverdiği şekilde cezalandırılması, masum insanların da yasalar tarafından sadakatszilik yapanlar kadar himaye edilmesi gerektiğine inançla hareket ediyoruz... siz daha olayın başındasınız.. gerçi bende öyle.. siz yada ben birşekilde elimizdeki delil bilgi belge ve tanıklarla (umarım) haklı olduğumuzu kaqnıtlayabileceğiz. ya elinde bunlar olmayan masum insanlar.. kendisine yapılan bu haksızlıkları, bu gayri ahlaki davranışları bilmesine rağmen, maddi - manevi nedenlerle elinden birşey gelmeyenler, kol kırılır yen içind ekalır diye eğitildikleri için sesi çıkmayanlar, baba ocağına ana kucağına dönemeyecekkadar aciz kalanlar, parasız pulsuz sokağa atılanlar, dalga geçilenler, aldatıldığı yetmemiş gibibirde şidete maruz kalanlar... farkındamısınız bilmem ama sesszi çoğunluğun sesi konumundayız / konumundasınız.. biz gibi örnekler çoğalmalı ki, haklı olanlar haklarını yasal zeminlerde mahkemelerde arama cesaretini gösterebilmeli ki, canlı örnekler artmalı ki bu tür sapkınlıklara meyilli olanlar, yaşayanlar, düşünenler ayaklarını denk alsın.. sağlıklı aklı başında ahlaklı basiretli nesiller / çocuklar yetişebilsin.. uzun biir yazı oldu herkesten özür diliyorum.. mutlu kalın...

katılıyorum,haklarımızı arayabilsek ve hak etsek bir nebze yaramız sarılır...Keşke bu konularda bişeyler yapabilsek birleşip,düşünmeye araştırmaya değer nedersiniz?bizlerede zor baba evine dönmek yaş kaç olursa olsun birde çocukla dahada zor.Yeni hayat kurabilme ihtimalimiz eşlerimize göre daha zayıf,tek çare güçlü olup yola devam ve en büyük ilaç olan zaman gerek...