Haklı bir nedenle msn adresinin kırılması

Merhaba,
Bir kamu kuruluşunda çalışmaktayım. İşyerimizin önemli bilgilerini dışarıya sızdırma ve güvenliğinin ihlal edilmesi yönünde davranışlar içerisinde bulunduğunu düşündüğümüz, şüphelendiğimiz bir personelin işyerimizde ki bilgisayarında kullandığı şahsi msn adresini kırdık ve kişinin mail kutusunda gönderilen mesajların içerisinde bu bilgilerin yer aldığını tespit ettik.
Kişiye mail içeriğini gösterdiğimizde suçu inkar etti ve aynı gün içinde msn adresine rızası dışında girildiği yönünde savcılığa gidip suç duyurusunda bulundu.

1- İş verenin kendi çıkarlarını ve 300 personeli bulunan iş yerinin geleceğini koruma altına almak amacıyla yapılan bu işlemin yasalarımızda bir haklı yönü bulunmakta mıdır?

2- Şahsın mail kutusunda bulunan iş yerine ait gizli belgelerin noter ile tasdik edilmesinin resmiyette geçerliliği olabilir mi?

3- Haksız konuma düşülmesi halinde yasaların öngördüğü ceza ne boyuttadır?

her ne sebeple olursa olsun, hiçbir şekilde yasal hakkınız yoktur,

''Bilişim sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme'' suçunu düzenleyen TCK'nın 244/2 maddesinde açık olarak belirtilmiştir.

3 yıla kadar hapis istemiyle yargılanırsınız,

profesyonel avukat tutmanızda yarar vardır.

Alıntı:

---

nikon rumuzlu üyeden alıntı

ayrıca 244/3 de; Bu şillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait komünikasyon sistemi üzerinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

244/4 Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan şillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması hâlinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

---

244/3 te bahsettiğiniz suç yoktur. yani herhangibir banka, kamu kuruluşu vs. ye zarar verilmemiştir. Dahada aksine kırılan mail adresinde bahsi geçen kuruluşa zarar vermeye yönelik belge niteliğinde dosyalar bulunmuştur.

244/4'ü biraz daha açarmısınız bu maddeden hiçbirşey anlamadım.

tck 244 un tam metnini ekliyim,

sanırım yalnış anlaşılmış;

Madde 243 - (1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren ve orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.

(2) Yukarıdaki fıkrada tanımlanan fiillerin bedeli karşılığı yararlanılabilen sistemler hakkında işlenmesi hâlinde, verilecek ceza yarı oranına kadar indirilir.

(3) Bu fiil nedeniyle sistemin içerdiği veriler yok olur veya değişirse, altı aydan iki yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme

Madde 244 - (1) Bir bilişim sisteminin işleyişini engelleyen veya bozan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Bu fiillerin bir banka veya kredi kurumuna ya da bir kamu kurum veya kuruluşuna ait bilişim sistemi üzerinde işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(4) Yukarıdaki fıkralarda tanımlanan fiillerin işlenmesi suretiyle kişinin kendisinin veya başkasının yararına haksız bir çıkar sağlamasının başka bir suç oluşturmaması hâlinde, iki yıldan altı yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

Kısaca şöyle diyelim , eğer o kişinin msn adresine sadece girip maillerini kontrol ettiyseniz yaptığınız
"Madde 243 - (1) Bir bilişim sisteminin bütününe veya bir kısmına, hukuka aykırı olarak giren ve orada kalmaya devam eden kimseye bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir." bu madde kapsamında suçtur,

eğer msn adresinin şifresini değiştirdiyseniz yaptığınız
"Madde 244 -(2) Bir bilişim sistemindeki verileri bozan, yok eden, değiştiren veya erişilmez kılan, sisteme veri yerleştiren, var olan verileri başka bir yere gönderen kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." maddesi kapsamına giren bir suçtur.

Bu yaptığınız hareketin hukuka uygun hiç bir yanı yoktur, kaldıki elde ettiğiniz bulguları kişi aleyhine de kullanamazsınız çünkü onlar yasak yollarla elde edilmiş deliller kapsamına girer ve hiç bir şekilde mahkemede kullanılamaz ister notere tasdiklettirin ister cumhurbaşkanına.Sonuçta yeni cmk 'da delil kadar o delili nasıl elde ettiğinizde önem taşımaktadır.
Bu yüzden yaptığınız fiil tabiki mahkemeninde yapacağı değerlendirme sonucunda yukarıda ki suçları oluşturmaktadır.

Alıntı:

---

javier21 rumuzlu üyeden alıntı

Bu yaptığınız hareketin hukuka uygun hiç bir yanı yoktur, kaldıki elde ettiğiniz bulguları kişi aleyhine de kullanamazsınız çünkü onlar yasak yollarla elde edilmiş deliller kapsamına girer ve hiç bir şekilde mahkemede kullanılamaz ister notere tasdiklettirin ister cumhurbaşkanına.Sonuçta yeni cmk 'da delil kadar o delili nasıl elde ettiğinizde önem taşımaktadır.
Bu yüzden yaptığınız fiil tabiki mahkemeninde yapacağı değerlendirme sonucunda yukarıda ki suçları oluşturmaktadır.

---

Sayın javier21,
Yorumunuza katılmadığımı belirtmekle birlikte şöyle bir örnek vermek istiyorum. Herhangibir delil gerektiren bir olayda zanlının suçunu ispat etmek amacıyla mağdur kişi, zanlı ile görüşmesinde ses kaydı veya gizli çekim görüntüsü kullanarak bunları mahkemeye delil olarak sunabilmektedir. Kişinin rızası dışında ses ve görüntü kaydının alınması özel yaşama müdahale/ihlal suçu içermektedir. Ama mahkemelerimizde bu delil şekli kabul görmektedir. Buna ne diyeceksiniz?

Benim şahsi düşüncem msn adresinin iş yerine ait bilgisayarda açılması ve kullanılması, kişinin özel hayatının korunmasına yönelik ilkelerden tam anlamıyla yararlanamayacağını gerektirmelidir. Şöyle bir örnekle açıklamak istiyorum. Onlarca odası olan bir otelin koridorunda çırılçıplak yürürseniz ve karşınıza biri çıkıp sizi ayıpladığında ona "sen benim özel hayatıma tecavüz ettin" diyebilir misiniz? Özel yaşam, kişinin kendi özel yaşam sınırları içinde savunabileceği bir ilkedir.
Üstelik işverenin işyerinde msn kullanımını yasakladığına yönelik tüm personele dağıtılmış resmi bir yazı da bulunmaktadır.

Alıntı:

---

chaparist rumuzlu üyeden alıntı

Sayın javier21,
Yorumunuza katılmadığımı belirtmekle birlikte şöyle bir örnek vermek istiyorum. Herhangibir delil gerektiren bir olayda zanlının suçunu ispat etmek amacıyla mağdur kişi, zanlı ile görüşmesinde ses kaydı veya gizli çekim görüntüsü kullanarak bunları mahkemeye delil olarak sunabilmektedir. Kişinin rızası dışında ses ve görüntü kaydının alınması özel yaşama müdahale/ihlal suçu içermektedir. Ama mahkemelerimizde bu delil şekli kabul görmektedir. Buna ne diyeceksiniz?

Benim şahsi düşüncem msn adresinin iş yerine ait bilgisayarda açılması ve kullanılması, kişinin özel hayatının korunmasına yönelik ilkelerden tam anlamıyla yararlanamayacağını gerektirmelidir. Şöyle bir örnekle açıklamak istiyorum. Onlarca odası olan bir otelin koridorunda çırılçıplak yürürseniz ve karşınıza biri çıkıp sizi ayıpladığında ona "sen benim özel hayatıma tecavüz ettin" diyebilir misiniz? Özel yaşam, kişinin kendi özel yaşam sınırları içinde savunabileceği bir ilkedir.
Üstelik işverenin işyerinde msn kullanımını yasakladığına yönelik tüm personele dağıtılmış resmi bir yazı da bulunmaktadır.

---

Yukarda bu hususla ilgili acıklamaları yapmış arkadaşlarımız,bende katılıyorum.


1-İşcilerinize bu hususla ilgili tebligat yapsanızda bunun ihlali neticesinde yaptırımı,İşhukuku cercevesinde değerlendire bilirsiniz,(iş aktinin fesi gibi)

2-Vermiş olduğunuz örneklerinHukukta Ceza yaptırımları vardır,


3-Burada Kişinin Hernekadar Sizin şirketiniza aitte olsa,Bilgi sayarınızda bulunan MSN' si o kişinin özeli olur ve kilt altındadır, bugün Kanunen elinizdeki cantaya Güvenlik kuvvetleri el koysa ve canta icersindeki belgeleri okuma hakkı olmayıp bir zarf icersinde mühürliyerek hakime sunması gerekir.bakınız burdada okunmasını dahi nasıl kısıtlıyor gördünüzmü.

Sizin Şirketinizin gizli bilgilerini yetkisi olmadan elde etmek bir başka yere bildirmek sızdırmak tabiki suctur ve yaptırımı vardır.Ama bu delilleri elde etmek yasalar icersinde usulüne uygun olarak yapılması gerekirken bu şekil hareketinizle,delile ulaşmak SUC olduğu gibi,ayrıca bu şekil usulüne uygun elde edilmiyen delillerde delil kapamında dikkate alınmaz.


Sizin bu hareketiniz Misal benim şirketinize ait bir belgeyi evimde bulundurduğum ve sizinde benim evime Cilingir veya Maymuncuk tabir edilen aletle Evimim kapısını acarak iceri girmek gibi birşeydir.


Evet buda işciniz hakkında tazminatsız iş aktinin İşhukukuna göre fesi gerekiyorsada,Karşı tarafın acacağı iş mahkemelerindeki davada ispatınız gerekir,ama bu şekil elde ettiğiniz sistemle değil.



MSN ya da E-POSTA HACKLEMENİN CEZALARI



MAİL/MSN HACKLEMENİN HUKUKİ SONUÇLARI:
Mail/msn hackleme durumunda, öncelikle Yeni Türk Ceza Kanunu#8217;nun 243. maddesi kapsamında ele alınarak iki yıla kadar hapis veya adli para cezası istemiyle karşı karşıya kalınması mümkündür. Mail hackleme sonucunda maili hacklenen kimsenin bilgilerinde bir değişiklik veya eksiklik meydana geldiğinde bu ceza iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına dönüşür. (m.243/III) Yani para cezası imkanı da kalmazÖte yandan, msn hackleme hacklenen kişiyi belli bir davranışı yerine getirme, zorlama veya tehdit amacıyla yapıldığı takdirde yine TCK. 107 gereğince bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile karşılaşılır. (Önceki cezaya ek olarak.)
Mail hackleme şayet bu amaçlarla değil de sırf o kişide sıkıntı meydana getirmek, o kişiyi rahatsız etmek gibi amaçlarla yapılıyorsa (genelde bu amaçla yapılıyor zaten) bu durumda TCK. 123 gereğince faile üç aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir (Önceki cezalara ek olarak.)
Maili hacklenen kişi bir kamu kuruluşunda çalışıyor ve bu mail adresini kurum gereği kullanıyor ve bu mailinde işini sürdürmesi için gerekli birtakım belgeler bulunduruyorsa, bu durumda TCK. 113 gereğince bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (Önceki cezalara ek olarak.)
Şayet maili hacklenen kişi, kamu kuruluşunda değil de özel sektörde çalışıyorsa, bu durumda TCK. 117 gereğince altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası verilir. (Önceki cezalara ek olarak.)
Ayrıca TCK 124#8217;te düzenlenen haberleşmenin engellenmesi suçu sübut bulduğundan, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur. (Önceki cezalara ek olarak.)
Bunun yanında mail hackleyen kişi haberleşmenin gizliliğini ihlal ettiği için de TCK. 132 gereğince altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. (Önceki cezalara ek olarak.)
Bu haberleşme bilgileri ayrı bir yerde kaydedildiği takdirde ise bu ceza yine aynı maddenin devamındaki ibareye göre bir yıldan üç yıla kadar ceza ile karşılaşılır. (Önceki cezalara ek olarak.)
Bu haberleşme bilgileri hukuka aykırı olarak ifşa edildiği takdirde ise yine bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası söz konusu olur. (m.124/II) (Önceki cezalara ek olarak.) (Msn konuşmalarını kaydedip başkalarına bunları açıklayanlar da bu ceza ile karşılaşır.)
Ayrıca mail hackleme özel hayatın gizliliğini ihlal suçu kapsamına girdiğinden TCK. 134 gereğince altı aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırma söz konusu olur. (Önceki cezalara ek olarak.)
Kişisel verilerin kaydedilmesi suçu da işlenmiş olduğundan altı aydan üç yıla kadar hapis cezasıyla karşılaşılır. Kişilerin siyasi, felsefi veya dini görüşlerine, ırki kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlaki eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sağlık durumlarına ilişkin belgelerin veri olarak kaydedilmesi de bu hüküm içerisindedir. (TCK. 135/I,II) (Önceki cezalara ek olarak.)
Bütün bu saydığım hükümlerden hakkında dava açılmış olan kimse, bu suçu özel bir bilgi ve beceri sayesinde gerçekleştirmiş olduğu için (yani herhangi bir kişinin gerçekleştiremeyeceği bir eylem olduğundan) (kaldı ki mail hackleme tamamen bu kapsamdadır) verilecek ceza yarı nisbetinde artırılır.
Ayrıca kişilere ait mail hesapları hukuken onların mal varlıkları (mamelek) içerisinde kabul edildiğinden, mal varlığına karşı işlenen suçlar kapsamında ve özel olarak TCK.142 ve devamında düzenlenen hırsızlık suçu kapsamında ele alınır ve 142/I fıkrasının e bendi gereğince üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasına hükmolunur. (Önceki cezalara ek olarak.)
Öte yandan bu suçlarla birlikte kişilerin internet bankacılığı hizmetleri dolayısıyla kullandığı bilgileri ele geçiren kimseler de (kullanmış olması şart değil) TCK. 245 gereğince üç yıldan altı yıla kadar hapis cezası ve adli para cezası ile cezalandırılırlar.
Yazdığım kanun hükümlerinden bazıları kamu davası bazıları ise takibi şikayete bağlı suç niteliğindedir. Ayrıca bu tespit ettiğim TCK kapsamındaki suçlar haricinde özel kanunlarda belirtilen hükümler de söz konusu olmaktadır.

PEKİ BU CEZALAR NASIL YERİNİ BULACAK?
Peki neden bu kadar ceza söz konusuyken bu kadar insanın mailleri hackleniyor? Çünkü kimse bu konuların hukuk sistemi tarafından düzenlendiğini bilmiyor. Bilmediği gibi bunu yapanların üzerine gitmiyor. Halbuki böyle bir durumla karşılaşan kimsenin yapacakları çok basit.
Bir dilekçe yazarak ya Emniyet birimlerine ya da herhangi bir yer Adliyesinde Cumhuriyet Savcılıklarına başvurmaları yeterli. Ayrıca kişisel bilgisayarlarının IP numarasını, mailine en son girdiği tarihi, en son kullandığı şifreyi ve en son kullandığı gizli soru ve yanıt bilgilerini dilekçesine ek olarak bildirirse işler daha da kolaylaşacaktır. Savcılık talimatı veya mahkeme kararı sonucunda Emniyet Müdürlükleri tarnet kullanıcısı bir ticari işletmeye ait bir bilgisayarı kullanmışsa aynı şekilde o ticari işletme hakkında da tahkikat uygulanacak ve hüküm kesinleştiğinde o işletme hakkında güvenlik tedbirlerine hükmedilecektirhkikata başlayacak, kullandığınız mail adreslerinin yetkili sahiplerine ulaşılarak mailinize hangi tarihte hangi IP numaralarına girildiği tespit edilecektir. Şayet mailinizi hackleyen kişi statik IP kullanmıyorsa, değişken IP numaraları Telekom tarafından sürekli olarak kayıt altında tutulduğundan hangi tarihte mailinize hangi bilgisayardan girildiği kolaylıkla tespit edilecektir. Yine buna bağlı olarak mailinizi hackleyen internet kullanıcısının kişisel bilgileri ve adres bilgileri Emniyet talimatı ile temin edilerek Cumhuriyet Savcılığına verilecektir. Tamamlanan hazırlık tahkikatından sonra Cumhuriyet savcısı şüpheli şahıs hakkında kamu davası açacak ve Emniyet kuvvetleri marifetiyle bu şahıs yakalanacaktır. Şayet mail hackleyen inte.
Kullandığınız mail hesabı yabancı bir ISP(İnternet Servis Sağlayıcısı) olduğu durumlarda Cumhuriyet Savcılıkları istinabe yoluyla o ülkenin yetkili makamları üzerinden aynı bilgileri temin edeceklerdir. Ancak msn hesapları zaten Microsoft Türkiye’ye bağlı bir hizmet olduğundan buna pek gerek kalmayacaktır.

Alıntı:

---

chaparist rumuzlu üyeden alıntı

Sayın javier21,
Yorumunuza katılmadığımı belirtmekle birlikte şöyle bir örnek vermek istiyorum. Herhangibir delil gerektiren bir olayda zanlının suçunu ispat etmek amacıyla mağdur kişi, zanlı ile görüşmesinde ses kaydı veya gizli çekim görüntüsü kullanarak bunları mahkemeye delil olarak sunabilmektedir. Kişinin rızası dışında ses ve görüntü kaydının alınması özel yaşama müdahale/ihlal suçu içermektedir. Ama mahkemelerimizde bu delil şekli kabul görmektedir. Buna ne diyeceksiniz?

Benim şahsi düşüncem msn adresinin iş yerine ait bilgisayarda açılması ve kullanılması, kişinin özel hayatının korunmasına yönelik ilkelerden tam anlamıyla yararlanamayacağını gerektirmelidir. Şöyle bir örnekle açıklamak istiyorum. Onlarca odası olan bir otelin koridorunda çırılçıplak yürürseniz ve karşınıza biri çıkıp sizi ayıpladığında ona "sen benim özel hayatıma tecavüz ettin" diyebilir misiniz? Özel yaşam, kişinin kendi özel yaşam sınırları içinde savunabileceği bir ilkedir.
Üstelik işverenin işyerinde msn kullanımını yasakladığına yönelik tüm personele dağıtılmış resmi bir yazı da bulunmaktadır.

---

O zaman mahkemede de bu çıplak dolaşma hikayesini anlatarak bi savunma yapın ondan sonrada aldığınız sonucu lütfen buraya yazın.
Ortalıkta çıplak dolaşan bir adamla şifreli bir mail adresininde hiç bir benzer tarafı yoktur.

Çünkü suçun unsurları ve yaptığınız fiil ortadadır.Bunun cezası da kanunda açık bir şekilde belirtilmiştir.

Bizim amacımız sizi ikna etmek değil buraya hukuki gerekçelerle cevabımızı yazmak sizin ise yazdığınız cevapta hiçbir hukuki dayanak yoktur malesef o yüzden bu konuda kendi savunmanızı kendinizin yapmasını kesinlikle önermiyorum mutlaka bir avukattan destek almanızı öneriyorum.

Alıntı:

---

javier21 rumuzlu üyeden alıntı

O zaman mahkemede de bu çıplak dolaşma hikayesini anlatarak bi savunma yapın ondan sonrada aldığınız sonucu lütfen buraya yazın.
Ortalıkta çıplak dolaşan bir adamla şifreli bir mail adresininde hiç bir benzer tarafı yoktur.

---

Arkadaşım ilgilendiğin için sağol teşekkür ediyorum fakat sen mesajları ya doğru dürüst okumadan cvp yazıyorsun yada ben gerçekten anlaşılmaz cümleler kullanıyorum.

Benim verdiğim çıplak örneğinin şifreli mail hesabıyla ne ilgisi var? İş yerinde özel yaşam haklarının ne derece savunulabileceği yönünde bir örnekti bu.

Msn kırılmasının haklı bir nedeninin olacağını sanmıyorum bunun yerine işyerindeki yerel ağ üzerinden bu mailleri serverda yakalayabilir haklı iken haksız konuma düşmezdiniz TCK çok açık maalesef suçlu bulunmanız şiddetle muhtemel..

Özel yaşam,işyerinde,evde,yada ıssız bir adada....
Savunulur.
Amaç yapılan usulsüz işi ıspatlamak olsa dahi,yaptığınız iş yasalara aykırıdır.Usulsüz elde edilen delilin geçerliliği de olmayacaktır.
Ayrıca kişinin şikayeti durumunda yasalarda belirtildiği şekilde ceza almanız ihtimal dahilindedir.

Birilerinin msnsini kırdıktan sonra bazı kişi veya kuruluşlar için birçok istenilmeyen ve hoşlanılmayan veriler elde edilebilir. Ailesi, arkadaşı, eşi , patronu vs. birilerinin hoşlanmadığı veriler çıkabilir. Bunun için herkes birbirinin özellerini araştırsın veya kayıt etsin. Bence bu çok yadırganacak bir durum. Eğer güven vermiyorsa işine son vermek bence daha kestirme bir yol olurdu.

Alıntı:

---

Nemesis_X rumuzlu üyeden alıntı

Birilerinin msnsini kırdıktan sonra bazı kişi veya kuruluşlar için birçok istenilmeyen ve hoşlanılmayan veriler elde edilebilir. Ailesi, arkadaşı, eşi , patronu vs. birilerinin hoşlanmadığı veriler çıkabilir. Bunun için herkes birbirinin özellerini araştırsın veya kayıt etsin. Bence bu çok yadırganacak bir durum. Eğer güven vermiyorsa işine son vermek bence daha kestirme bir yol olurdu.

---

Güveni geçtim, sırf iş saatlerinde msn kullanmak bile işten çıkarma için haklı bir sebep sayılabiliyor.Bunun için adamın tüm özel hayatını kurcalamaya gerek yok. :)

kişinin şikayetinin üzerinden 3 ay geçti. Hatta gidip savcılık dilekçesinide gördüm.
savcılığın microsoft ve telekomla arasındaki yazışmalar 3 ay sürer mi? Bu süre zarfında savcılık benim ifademi almak içinde herhangibir girişimde de bulunmadı. İfademin alınması için beni çağırdıklarında zaten suçumu inkar etmeyeceğim ki. Niye üzerinden 3 ay geçmesine rağmen hala bekleniyor? Bu sürecin neden uzadığı konusunda fikirlerinizi bekliyorum.

Alıntı:

---

chaparist rumuzlu üyeden alıntı

kişinin şikayetinin üzerinden 3 ay geçti. Hatta gidip savcılık dilekçesinide gördüm.
savcılığın microsoft ve telekomla arasındaki yazışmalar 3 ay sürer mi? Bu süre zarfında savcılık benim ifademi almak içinde herhangibir girişimde de bulunmadı. İfademin alınması için beni çağırdıklarında zaten suçumu inkar etmeyeceğim ki. Niye üzerinden 3 ay geçmesine rağmen hala bekleniyor? Bu sürecin neden uzadığı konusunda fikirlerinizi bekliyorum.

---

Cumhuriyet Savcılarımızın, çalınan msn hesaplarından, daha önemli işleri olduğundan herkes hemfikir sanırım...

Olası durumlarda dava açmayıp hakkınızı kendiniz ararsanız;
1- Haklıyken haksız duruma düşersiniz.
2- Ceza kanunda bu durum Adliye Alehine İşlenen Suçlar başlığıyla düzenlenmiştir.
3- Bu suçu işleyen 1 aydan 1 yıla kadar cezalandırılır.
Saygılarımla...

"hukuka aykırı olarak giren ve orada kalmaya devam eden"

kanundaki bu madde çok açık daha fazlasöze gerek olmadığını düşünüyoruz

kişi suçluysa savcılık kararıyla omailibildiğimadarıylabilişim ekipleri kontrol ediyor

polis geliyor bir eve içeride suçlu kişilerin olduğunu biliyor savcılık kararı olmadan adımını dahi atamaz o eve atamıyorda savcılığa telefon edilip karar çıkartılıyor

Bu konuyu ben açmıştım.
Dava sonucu yazayım dedim...

Mahkeme 3 celse sürdü. Microsoft'tan ve telekomdan gönderilen belgelerin haricinde ek bir bilirkişi incelemesi yapılmadı. 2. celsede hakim, Kararın verileceği 3. celseye gelmek zorunda değilsiniz avukatlarınızın katılması yeterli dedi.

Mahkeme bana 5 ay hapis cezası verdi fakat 5 yıl içinde suçun tekrar edilmesi halinde mahkeme kararı geçerli olacak dendi. Elime herhangibir mahkeme sonucu verilmedi. Sicilimede işlemedi.

Bunlar ne demek oluyor anlamadım? Bu şekilde mahkeme kararı mı olur? Bu suçu 5 yıl değil 50 yıl bile tekrar işlemem elbette ama karar şeklini anlayamadım.