geçenler bir arkadaşıma nafaka ödemediği için tutuklama kararı çıkmış.
adam işyerinde ayrılmış ve yaklış 1 aydır işsiz çalışmayan birisi hakkında nasıl oluyorda tutuklama kararı çıkar ne yapması lazım hırsızlık falanmı yoksa başka çaresi yokmu ?
Printable View
geçenler bir arkadaşıma nafaka ödemediği için tutuklama kararı çıkmış.
adam işyerinde ayrılmış ve yaklış 1 aydır işsiz çalışmayan birisi hakkında nasıl oluyorda tutuklama kararı çıkar ne yapması lazım hırsızlık falanmı yoksa başka çaresi yokmu ?
Nafaka ödememek için işten çıkanlar veya nafaka ödememek için sigorta yapmadan gayriresmi çalışanlar yok mu? Var.
O kişi normal bir evliliği olsaydı, karısının ve çocuğunun geçimini sağlamayacak mıydı? Sağlayacaktı.
İşte o kişi, normal bir evliliği sırasında işsiz kaldığında evinin geçimini nasıl sağlayacaksa, o şekilde nafaka ödeyecek.
Sayın üye,
Herşey ispat gücünüze bağlı ve işten çıktınız size bir dava vs icra takipi yapılmadan hemen davanızı açın. İşkur gidip iş arama kaydı oluşturun. Herşeyiniz resmi evraklarla olsun ki kanun karşı tarafın hakkını ararken sizide koruya bilsin. Siz işkura müracat etmezseniz ve işten çıktığınızı karşı taraf tebliğ etmez ve mahkeme müracaat etmezseniz mahkeme sizin için yapabilecek olduğu bir şey yok. Malesef kanunlar karşısında haklılığınızı ispatlamazsanız suçlu olursunuz.
Kısmen bir cok insanın başında olan bir sorundur. Kanuni haklarınızı öğrenin ve işten çıkarıldığınıuzda veya iş yerinizi kapattığınızda hemen kaşı tarafa tebliğ ediniz. Bu tebliğ noter aracılığıylamı mahkeme aracılığla yapılır mevcut durumunuza göre değişir. Eğer ödemelerinizi icraya yapıyorsanız ilk adres icra dairesi, sonra mahkeme.
Eğer icra değilde bir hesaba yapıyorsanız ya sanırım mahkeme kanalıyla olmalı ama tam şeklini bende bilmiyorum ama yakın zamanda öğrenmek zorunda olacağımı biliyorum.
Hiç bir kanun bilmiyorumu kabul etmez.
Ben bu kanunları anlayamıyorum. Lafa gelince kadın-erkek eşit deniyor ki doğrudur. Hem iş hemde sosyal hayatta kadınlar erkeklerle eşit haklara sahiptirler. Bu hak eşitliği sadece kanunlarda değil uygulamada da böyledir. Bugün ülkemizin en büyük sorunlarından biri olan istihdam ve işsizliğin had safhalarda olmasına rağmen kadınların çalışma oranı erkeklerden hiç de az değildir. Hatta günümüz şartlarında kadınların mesleki kariyerine göre sektörel bazda iş bulmaları erkeklere oranla çok daha kolay olmaktadır. Daha burada sayamakla bitiremeyeceğim pekçok avantajları var.
Şimdi benim üzerinde durduğum şu nafaka konusu; Bence nafaka konusuyla ilgili kanunda ivedi olarak düzenleme yapılması lazım. Bu konu en az insanların bankalara olan icralık durumdaki borçları kadar güncel ve önemli bir konu. Yahu evlenirken kadın-erkek eşit, çalışırken kadın-erkek eşit, eşit babam eşit....Bir boşanma oluyor hemen herşey erkeğin üzerine bindiriliyor. Nerde kaldı o zaman bu eşitlik? Yanlış anlamayın ama bu kadınları aciz ve müşkül durumda bırakan bir yaklaşım değilmidir? Ben diyorum ki ortada bir çocuk varsa tamam ona göre birtakım yaptırımlar olsun. Ama yoksa ve iki insan ayrılmaya karar vermişse bu durumun mahkemede sadece kadının statüsüne, boşandıktan sonraki durumuna bakılmaksızın sonuçlandırılması yani tamamen bitmesi lazım. Evlenirken maaşallah imzalar atılıyor bir güzel, şartlar eşit, taraflar kanun önünde eşit. Ama ayrılık olduğunda kadın hemen mazlum durumuna geçiyor. Araştırmalara göre ülkemizdeki boşanmaların evliliğin ilk 5 yılı içerisinde gerçekleştiği istatistiğinden yola çıkarsak bir kadın boşandığında zaten otomatikman baba ocağına dönüyor. Veya işi gücü geliri iyiyse kendine ayrı bir yaşam kuruyor ve hayatına devam ediyor. Herşey tamam kimse alınmasın ama bence şu medeni kanunda kesinlikle köklü değişiklikler yapmak lazım. Çocuk varsa işin içinde tamam; Babaya yükle sorumluluğu yasal yollardan. Evladının geleceği, eğitimi, ihtiyaçları kısaca herşeyi için bakmakla mükellef olsun. Bence kadını karıştırmasınlar bu işlerin içerisine. Madem öyle devlet neden o zaman bir çocuk 18 yaşını doldurduktan sonra onu ebeveynin sigortasından yararlandırmıyor? Erkek olsun kız olsun ta ki vergi dairesinden veya ssk dan bir sicil numarası alıncaya kadar yararlandır o zaman sağlık hizmetinden! Kadın ben eşitim, güçlüyüm diyorsa o zaman ayaklarının üzerinde durmasını bilecek. Evlenmeden önce nasıl duruyordu? Umarım saygıdeğer üyelerimiz (özellikle de bayanlar) bu yazdıklarımı doğru tahlil etmişlerdir. Konunun yanlış noktalara çekilip de tartışma ortamı yaratılmasını istemem sonuçta. Çok haksız yere nafaka ödeyenler, bu yüzden mağdur olanlar var çok. Tahmin edemeyeceğiniz kadar çok hem de. Ve maalesef bu durumların neticesinde olan erkeğe oluyor. Kanun kadını koruyor ya tamam. Erkek erkektir nasılsa dimi borç içinde batsın gitsin, hayatı kaysın kimin umrunda! Yeni evleneceklere şiddetle tasiyem kanunun yapamadığını şu evlilik sözleşmeleriyle yapsınlar. Başlarda pek sıcak gelmez insanlara ama ilerde işler bir karıştı mı valla kimse kimseyi tanımıyor. Bakınız aynı yastığa yıllarca baş koyan çiftlerde bile kadın avukatıyla bir olup kocasına aslan kesilip bana 16.000 ytl ver yoksa pişman ederim diye tehdit edebiliyor öyle değil mi? İyiyi, kötüyü ayıklamamız lazım!
Saygılarımlar...
Sorunun asıl kaynağı bizim halkımızın vergisini vs yükümlülüklerini yerine getirmemek için verdiği mücadelenden kaynaklanmaktadır. Oysa biz memur çocuğuyuz ve babam tüm yaşamı boyunca yolsuzluklarla mücade etti. Böyle bir ortam içinde yetişen bizlerden vergi kaçırmak fiş almamak veya fiş vermememiz beklenemez. Ama kanun böyle bakmıyor. Kanuna göre kesmiş olduğumuz faturaya bakıyor ve kesmediklerimizi hesaplıyor. Kurunun yanında yaşın yanması diye buna denir. Şimdi bana hangi güç inandığım bu değerlerin doğru olduğunu savunacak. kim bana kanunun eşit olduğunu ispat edecek.
Nafaka konusu ise dediğiniz gibi toplumun kanayan bir yarası gibi olmuş. Geçenlerde Belçika medeni kanununda yapılan bir değişiklik ile nafaka süresi evlilik süresi ile sınırllandırılmış. Benzer bir uygulamanın bizim kanunlarımızdada çıkması kesinlikle gereklidir.
merhaba ben aranıza yeni katıldım.siteyi kullanmayıda henüz çok iyi bilmiyorum.ama burda bir çoğunuzun yardımına ihityacım olacak.
ben eşimden ayrılmak istiyorum.2 yıldır evliyiz eşim tam anlamıyla bi alkolik.aynı zamanda kumar oynuyor.ama bu masraflarını karşılayacak para yok çünkü çalışmıyor.benim elimden almaya çalışıyor yada sürekli tefecilerden para lıp borca giriyor.ben özel bi firmada çalışıyorum muhasebede.eşimin ailesinin maddi dumu çok iyiydi halada benden daha iyi.ama eşim babasından kalan birçok şeyi satıp içki uğruna bi çırpıda harcadı.evimizin elektirğini suyunu ödemez.eve doğru düzgün bişey alıp gelmez.ben çalışırım çalıştığım bütün parayı markette pazarda evin giderlerinde harcarım.aynı zamanda eşimden şiddette çok görüyorum.gece evdenmi atmadı cama çıkıp atlamayamı kalkmadı gecenin bi yarısı sokakta bana vurup götürüp karakolamı bırakmadı daha neler neler.ama her ayrılmak istediğimde yemiler edip ağlayıp af diledi bende onu çok sevdiğim için hep geri döndüm.ama artık ben kendimi daha çok seviyorum.ona daha fazla yüz veremem.
ben şimdi ona öyle bir dava açmalıyımki hem bana yaptıklarının acısı çekmeli hemde bundan sonraki yaşamında hep aklında yaptığı hataları kalmalı.
benim babam yok annem ise kendi ailesiyle yaşıyor yani maddi durumu sıfır.ben çok yüksek bi maaşla çalışmıyorum.kendime yeni bir ev tutup ihitiyaçlarımı karşılayabileceğim kadar bir nafaka ve tazminat alabilirmiyim kendisinden.eğer içinizde avukat olan varsa bunları alabilmem için nasıl bir dilekçe yazacağım eğer örneiğini bana göderebilirlerse çok memnun olurum.çünkü benim şu an bir avukat tutacak durumumda yok açıkçası.şu an oturduğumuz ev kendisine ait.ayrıca bunun dışında bir yazlık ev bahçeli bir müstakil ev ve bir dükkanı var.çalışmamasına rağmen resmi olarak yoksul bi insan değil yani.son bir şey daha ben düğünümüzde takılan takıları alma hakkına sahipmiyim.bu nedurumda değişir..lütfen bana bu konuda kim ne biliyorsa yazsın arkadaşlar..
İntikam duygularının gözünüzü kör etmesine izin vermeden bu durumdan en az zararla kurtulmanın hesabını yapın bence.
1. Ailesinin zengin olmasının nafakada bir etkisi olmaz. Kendi mal varlığı ve geliri önemlidir.
2. Saydıklarınız şahit ifadeleri, karakol tutanakları, hastane raporları vs. ile ispatlanabiliyorsa eşinizin boşanmaya neden olacak kusurunu ispatlayabilirsiniz ve boşanma davası sonucunda yoksulluk nafakası ve maddi/manevi tazminat alabilirsiniz.
3. Nikahta, düğünde takılan ziynet kadına aittir.
4. Mallarından evlilik birliği içinde kazandığı parayla alınanları ortaktır. Bunların yarı bedelini talep edebilirsiniz. Ancak anladığım kadarıyla var olan mal varlığı da aileden miras ya da bağışla geçmiş. Bu mallardan kira geliri varsa o edinilmiş maldır, yoksulluk nafakasında belirleyici olabilir.
5. Dava kesinleşene kadar da tedbir nafakası talep edebilirsiniz, ama çalıştığınız için muhtemelen alamazsınız.
6. Maddi ve manevi tazminat
MADDE 174.- Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.
Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.
7. Yoksulluk nafakası
MADDE 175.- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.
Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.
eşiminden şiddet gördüğüm konuda raporum yok ama şahitlerim var.bunları mahkemeye sağlayabilirim yani.ama eşimin şu an geçimini sağlayan bir işi yok.ama saydığım mallarda kendi adına resmi olarak.ailesine ait olanlar bunların dışında.birde ben düğündeki takıları nasil ispatlayacağım düğün cdleri yeterli delil olurmu.hepsini alırmıyım.vermemesi için nasıl bir gerekçesi olmalı.çünkü bunların hepsini düğünden 2 gün sonra benim elimden aldılar borcumuz var diye.ama halbuki kenarda paraları vardı borçlarını ödeyebilirlerdi o parayla.birde eşim boşanmak istemiyor.bu hayata katlanmamı bekliyor.onun istememesi bişeyi değiştirirmi mahkeme süresi yada tazminatla ilgili? bana zaman ayırıp cevap verdiğiniz içinde ayrıca teşekkür ederim.birde son bişey ben avukat tutmadann nasıl bi dilekçe yazıp boşanma talebinde bulunacağım bilginiz varmı?
Boşanma davasını iki aşamada ele alabiliriz:
1. Davayı açan diğer eşin boşanmaya neden olacak kusurunu ortaya koymalıdır. Davacı, davalının boşanmaya neden olacak kusurunu ispatlarsa boşanmaya karar verilir. Davalının istememesinin önemi yoktur. Bu yöndeki deliller ve tanık ifadeleri değerlendirilir.
2. Evliliğin mali sonuçlarına dair hakim değerlendirmede bulunur.
Nafaka, tazminat, mal paylaşımı, ziynet gibi konular gündeme gelir.
Nafaka ve tazminatın hangi hallerde hak edileceğini anlattım.
Mal paylaşımını da belirttim.
Ziynet de düğün cd'siyle ispatlanabilir, eşinizin veya ailesinin aldığı ispatlanırsa dava sonuçlandığında para karşılığını alırsınız.
Yapacağınız eşinize ait kusurları dilekçenizde belirtip aranızdaki geçimsizliğe ait konuları anlatacaksınız. (Aynen burada yaptığınız gibi) Bunun için delillerinizi ve şahitlerinizi bildireceksiniz. Ziynet durumu ve eşinizin mal varlığı ve geliri hakkında bildiklerinizi yazıp ardından eşinizin evlilik sırasında sahip olduğu edinilmiş mal varsa mal paylaşımı için bunu gündeme getireceksiniz.
Miktar belirterek yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat ve mahkeme masraflarının karşı tarafa yüklenilmesini talep edeceksiniz.
aile mahkemesine calısmadıgını ve bir geliri olmadıgını bilirmesi lazım.eger önceden bir geliri var ve ona göre nafaka ödemesine hükmedilmişse zamanın ve olaganüstü kosulların getirdigi sonuclardan dolayı uyarlama davasıda acabilir
inanın nasıl teşekkür etsem azdır size...
çünkü ben mahkemenin avukatın yolunu bilmedim bugüne kadar bu işlerin nasıl yürüdüğünüde...
yani ben normal bir yazıyla bütün bunları anlayıp boşanma başvurusu yaptığımda onu dilekçe olarak kabul edecekler değilmi...
umarım yolunda gider herşey ve hak yolunu bulur....
merhaba tekrardan.ben dün bi avukatla görüştüm davayi hemen açalım çok bile durmuşsun dedi.ama bana ücret yüklü geldi.avukatsız dava açamazmıyım ben.eksilerim ne olur kendi başıma açarsam.benim şu an ekstra harcama yapabilecek bi param yok.yani sadece zorunlu ihtiyaçlarımı karşılayabiliyorum.eşimde çalışmadığı için zorlanıyorum
Avukatsız nasıl açacağınızı anlattım.
Ancak boşanma dilekçenizi medeni kanundaki boşanma sebeplerine göre formüle etmek, daha önceki yargıtay kararlarına dayandırmak ve buna uygun şahit ifadeleri ve deliller sunmak gibi teknik konularda bir avukatın yapacağı katkı çok daha fazla olacaktır.
(Mesela eşinizin ailesinin zenginliğinin sizin boşanma davanızda talep edeceğiniz nafaka veya tazminatı hiç etkilemeyeceği gibi başka durumları da yanlış biliyor olabilirsiniz.)
Eşimin Ailesi Zengin Ama Benim Hakkimi Aradiğim şeyler Eşimin Adina Tapusu Olanlar.diğerleri Ilgilendirmez Beni.hatta Ailesinden Diğer Fertlerle Ortak Tapu Olanlari Bile Kariştirmiyorum Istemiyorum.
Evlenirken maaşallah imzalar atılıyor bir güzel, şartlar eşit, taraflar kanun önünde eşit. Ama ayrılık olduğunda kadın hemen mazlum durumuna geçiyor.
Nerde kaldı o zaman bu eşitlik? Yanlış anlamayın ama bu kadınları aciz ve müşkül durumda bırakan bir yaklaşım değilmidir? hksvr rumuzlu üyeden alıntı
Kısmen katılıyorum,,,
Evet evlenirken pek güzel imzalar atılıyor! Ancak şartlar eşit değil!!
Kadın çalışıyor ise; zaten erkeğin üstüne 'binen' bir şey yok,,,ne boşanmada ne evliliğin devamında...
Zira çalışan eşe yoksulluk nafakası yok.
İştirak nafakası konusunda yurdum erkeklerinin tavır ve davranışları ise tam anlamıyla ayıp. Bence bir boy aynasının karşısına geçip hangi canlının sıfatını taşıdıklarına bakıp, ne olduklarını hatırlamaları lazım.
Mır mır mır mır mır((((((((
habire bahane, mızmızlık, mağdur edebiyatı, çaresiz ve zavallı kimlik gösterileri,,,
EVLİLİK DEVAM EDİYOR OLSA İDİ,
İŞTEN ÇIKMIŞ OLDUĞUNUZ İÇİN ÇOCUĞUNUZA BAKMAYACAK MIYDINIZ?
Evinizin, çocuğunuzun rızkını ve ihtiyaçlarını NERDEN BULURSAN BUL diyerek çocuğunuzun annesine mi havale edecektiniz???
Nafaka ödemek istemiyor iseniz size makul bir öneri;
çocuğunuzun annesi ile konuşunuz, zaten çalışmıyorsunuz, yan gelip yatmayınız, çalışıyor da kazancınız çocuğunuzun ihtiyaçlarına yetmiyor ise de yazık ki yazık hiiç çalışmayınız,,,
çocuğunuza gündüz ve gece siz bakınız; çocuğunuzun annesi de çalışıp SİZE ÇOCUĞUNUN İHTİYAÇLARINI ÖDESİN. Arada vakit buldukça, haftasonu randevusu ya da başka işi yoksa çocuğu alsın bir iki tur attırsın,,, size teslim etsin, Ne dersiniz???
İşte adalet, eşitlik...
SAHİDEN;
Nakden ödenen bir tutar için bas bas bağırırken; çocuğunuza düzgün, devamlı ve çocuk adına doyurucu bir biçimde zaman ayırıyor musunuz?? Ayırıyor iseniz..., gözlerinin içine bakıp da 'evladım senin için herşeyi yaparım' diyebiliyor musunuz???
Çocuğunuzla 'baba' sıfatıyla düzgün, devamlı ve çocuk adına doyurucu zaman geçirmiyor iseniz;
BİLMİYOR İSENİZ ÖĞRENİN,,, çocuğunuz ile gerçek bir baba gibi ilgilenmenin, ona sevgi, saygı ve güven vermenin HİÇBİR MALİYETİ YOK... Adınıza borç doğmaz, hapse filan da atılmazsınız, TAMAMEN BELEŞ
Sn funda2609;
Boşanmayı düşünmeden önce yapabilecekleriniz var,
Öncelikle birlikte oturulan konut için ilgili Tapu Sicil Müdürlüğü'ne müracaat ederek tapu kaydına aile konutu şerhi yazılmasını talep ediniz.
Eşinizin devamlı borçlandığından vs. bahsetmişsiniz,
Bu gibi sorunların evlilik birliğinde yaşanması halinde Medeni Kanun'da farklı düzenlemeler var.
V. Tasarruf yetkisinin sınırlanması
MADDE 199.- Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan malî bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hâkim, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir.
Hâkim bu durumda gerekli önlemleri alır.
Hâkim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, re'sen durumun tapu kütüğüne şerhedilmesine karar verir.
VI. Durumun değişmesi
MADDE 200.- Koşullar değiştiğinde hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine kararında gerekli değişikliği yapar veya sebebi sona ermişse alınan önlemi kaldırır.
VII. YetkiMADDE 201.- Evlilik birliğinin korunmasına yönelik önlemler konusunda yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yerleşim yeri mahkemesidir.
Eşlerin yerleşim yerleri farklı ve her ikisi de önlem alınması isteminde bulunmuş ise, yetkili mahkeme ilk istemde bulunanın yerleşim yeri mahkemesidir.
Önlemlerin değiştirilmesi, tamamlanması veya kaldırılması konusunda yetkili mahkeme, önlem kararını veren mahkemedir. Ancak, her iki eşin de yerleşim yeri değişmişse, yetkili mahkeme eşlerden herhangi birinin yeni yerleşim yeri mahkemesidir.
Hala birlikte yaşıyor iseniz;
eşinizin size darp veya kötü muamele yapmasına suskun kalmayınız.
Eğer tekrar gerçekleşir ise DERHAL ya telefon ile polis çağırınız, ya da olay vuku bulduğunda derhal emniyete müracaat edip, eşinizden şikayetçi olunuz. Bu şikayetinizde de
ısrarlı olunuz.
Şikayetiniz karakoldan savcılığı intikal ettiğinde şikayetinizi asla
geri almayınız.
Bizzat kendiniz Savcılıktaki mevcut dosyanızı delil olarak sunarak Aile Mahkemesinden 4721 sayılı yasa gereğince koruma tedbirleri ve nafaka talep ediniz.
Bunlar; 6 aya kadar eşinizin aile konutuna yaklaşamaması vs. tedbirleri içerir.
Buna müracaat etmeksizin derhal boşanma davası açabilir, savcılıkta mevcut dosyanıza dayanarak da; boşanma davası süresince Aile Konutundan lehinize yararlanma konusunda hakim müdahalesini talep ediniz.
III. Geçici önlemler (medeni kanun)
MADDE 169.- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.
Ancak; bunlar için SN sdt23'ün bahsettiği gibi beklemenize de gerek yok, geçmiş vakaları dayanak gösterip dava açabilirsiniz,
Bu şekilde dava açtığınız takdirde; yine mutlaka mahkemeden Medeni Kanun madde 169kapsamında müdahale talep ediniz,
ayrıca gerek ziynet eşyalarınız, gerek eğer varsa sair maddi ve manevi tazminat talepleriniz ve edinilmiş mal rejimi kapsamında mevcut haklarınızın ihlal edilmemi için de eşiniz adına kayıtlı gayrımenkuller için dava süresince mutlaka ihtiyat_i tedbir talep ediniz,
Her halükarda; bir avukata müracaat ederek dava açınız....
______________________
Sevmek karşılıksız, beklentisiz olmalıdır tarzı bir EKSİK önerme var,
Velhasıl sevgi öğretimiz bu yüzden SAKAT,,,
Evet beklentisiz ve hesapsız olmalıdır,,, o derece beklentisiz ve hesapsız olmalıdır ki; SEVGİ'NİN EZA HALİNE GELMESİNİN NORMAL OLMASI GİBİ BİR BEKLENTİ DE BARINDIRMAMALIDIR.
_______________________
Allah Aşkina Hangi Erkek;
Bugüne Kadar Eşimden şiddet Görüyorum Evine Karşi Sorumsuz Gece Geç Saatlere Kadar Alkol Alip Kumar Oynuyor Ben Evde Onu Yanliz Başima Bekliyorum.ve Gelincede Sebepsiz Yere Bana Saldiriyor Evi Kirip Döküyor Diye Mahkemeye Başvurmuş.hangi Eşitlik Bu şiddet çözüm Olsaydi Bende Ona şiddet Uygulayacak Insanlar Gönderebilirdim Yada Maksat Intikam Olsaydi.bunlar çok Basit En Fazla 50 Ytl Ye Sokakta Aç Gezen Bi Kaç Tinerciyi çevirebilirsiniz.ama Amaç Kötülük Olsaydi....yada Bana Saldirdiğinda Bende Ona Bi şekilde Karşilik Verebilirdim Yüzünde Tirnak Izlerim Kalabilir Yada Kafasina Bişey Vurulabilirdi.....ama Ben Ailemden Büyüğe El Kalkmayacağini öğrendim Ve Bizde Evin Erkeği Büyüktür Sözü Geçen O Dur Yani Ben Boşanma Aşamasindayken Bile Hiçbir Konuda Saygimi Yitirmedim Eşime Karşi .ibende şiddete şiddetle Karşilik Verseydim Eğerşte O Zaman Eşit Olurduk Anliyomusunuz.....eşitlik Budur.acize Güçsüze El Kaldirmak Değil...
Siz Evinizze 4/4 Lük Bakiyorken Sorumluluklarinizi Yerine Getiriyorken Sevgi Saygi çerçevesinde Yaşarken Kalkip Sizi öldürmeyemi çalişti:::)))
Benim Başimdaki Bu Yazdiklarimin Beş Beterini Yapiyor Ve Ben Yinede öldürmeye çalişmadim Gerçi Ama....yani Durduk Terde Yapmamiştir Yada Adli Dengesi Bozuktur...şiddet Ve Bu Farkli Bişey çünkü
...şiddet Ve Bu Farkli Bişey çünkü
FUNDA2609 rumuzlu üyeden alıntı
Farkı ne??
Ya Gözü Görmüyor Vurup Kiriyo Ama Hiç Direk öldürmeye Kalkmadi.vururdu Ama Biraz Zaman Geçince Sarilir özür Dilerdi.öldürmek Istemesi Için Tamamen Nefret Etmesi Gözünden Beni Silmesi Lazim.yapacak Olsam Bunu Ona Ben Yapardim.
öldürme Teşebbüsü Için çok Büyük Bi Sebep Olmali Ihanet Vs... Tabiikide Bir Insani öldür Mek Için Yinede Sebep Değildir Bu.aldattiysa Boşarsin Olur Biter...yada Dediğim Gibi Akil Sağliği Yerinde Olmayabilir Böyle Bir Insanin.yani Arkadaşimiz Tam Olarak Nasil öldürmeye çaliştiğini Da Yazmamiş.dediğim Gibi Durduk Yerde Olamaz Olduysada.... Tekrar Başa Dönücem.ama Kesinlikle Eşiniz Iyi Yapmiş Haklidir Demiyorum.çünkü çok çirkin Bişey Bayan Içinde Erkek Içinde...
Mahkemede sadec ve sadece ispatlarınız önemlidir. İspatlayamadığınız ispatlar size tazminat cezası olarak geri dönebilir. Şahitlerinizi ve sunacak olduğunuz delileri çok iyi seçmelisiniz. Sonuçta hakim şahitleri ve sizi dinleyecek ama onun dışında mahkeme kağıt üzerinden devam edecek.