Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
tum hukukcularımıza merhaba.benım yenı başlamış tsk da tıcaret yapma(vergi tabelası olan bır tıcarethane) sucundan bir mahkeme surecım var.bu konuda meclise gonderılen son kanun tasarısı kabul edilmemiş.şu an mahkemeler nasıl karar verıyor.bu konuda tecrubelı hukukcularımızdan yardım ıstıyorum teşekkur ederım.
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
Eski uygulamaya devam.Birincisinde para cezası tekerrüründe para cezası ve TSK den ayırma.
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
bi arkadaşım bazı askeri mahkemeler atıyor bazıları atmıyor gibi laflar ettiler.mesala izmir atmıyor ama diyarbakır atıyor dediler.1.ordu komutanlığı askeri mahkemesinin bu konuda nasıl karar verdiği hakkında bilgisi olan varmıdır? yardım ederseniz cok sevinirim.kadıkoyde avukatlık yapan arkadaşların belki duyumu vardır diye düşündüm.
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
Alıntı:
magdurum rumuzlu üyeden alıntı
bi arkadaşım bazı askeri mahkemeler atıyor bazıları atmıyor gibi laflar ettiler.mesala izmir atmıyor ama diyarbakır atıyor dediler.1.ordu komutanlığı askeri mahkemesinin bu konuda nasıl karar verdiği hakkında bilgisi olan varmıdır? yardım ederseniz cok sevinirim.kadıkoyde avukatlık yapan arkadaşların belki duyumu vardır diye düşündüm.
Normal olanı yürürlükte olan kanuna göre TSK dan çıkarma.Yeni Kanun çıkmadığına göre eski kanun uyarınca hakimin bu hususta takdir yetkisi yok.Ancak Askeri Yargıtay ın bu ticari faaliyetin yoğunolmaması nedeniyle bu suçun oluşmadığına dair kararları olduğunu duydum.
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
Peki Ticaret Davalarinda Kar Edip Etmediği Araştiriliyormu.süreklilik Sartmidir?
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
sayın magdurum bu yasanın mecliste kabul edilmediğinin nerde yazdıgını bana gösterebilir msin bana kaynak lazım kardeş...
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
tbmm kanun tasarılarına gırıp 482 no yu yazarsanız kanunun alt komısyonda oldugunu gorursunuz
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
evet..teşekkür ediyorum gördüm.. şimdi bir şey sormak istiyorum.. hala eski yasa geçerli o halde malum bu suç işlenirse 2-6 ay arasında bir hapis ki zannedersem de bunu para cezasına ceviriyorlar.. ikinci ihtarda da ihraç.. peki.. zaman geçti geçti geçti ve yeni yasa çıktı.. ancak benim ticaret yapmak ve yaptırmak suçunu işlediğim zamandaki yasa eski yasa oldugundan dolayı ben eski yasaya göre mi cezalandırılırım yoksa yeni yasaya göre mi.. bildiğim kadarı ve anayasa hukukuna baktıgım kadarıyla suçun işlenmiş oldugu anda hangi yasa geçerli ise o yasaya göre suçlu cezalandırılır diyor; ancak karşı tarafın lehine olan bir gelişme olursa yeni yasada ki bu karşı taraf da tüzel bir kişi TSK oluyor; durum ne olur ? ( Ben bu durumda TSK nın bir personelinin ticaret yapmasından dolayı bir zarar göreceğini düşünmüyorum, yani yeni yasa benim zararıma evet; fakat TSK nın da bana karşı olan yararı yok.. sizler ne düşünüyorsunuz ? ) teşekkür ediyorum..
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
Yeni kanun kişi lehine ise ancak o zaman geriye yürür.Aksi takdirde suçun işlendiği tarihte hangi kanun yürürlkte ise o kanun uygulanır.
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
T.C.
ASKERÎ YARGITAY
A N K A R A
2008
Esas No :
Karar No :
İ L A M
TÜRK MİLLETİ ADINA
Yargı yetkisini kullanan Askerî Yargıtay 1’inci Dairesi; 1600 Sayılı Askerî Yargıtay Kanununun 5’inci maddesi gereğince;
dan kurulu olarak Ankara’da Askerî Yargıtay’ın özel salonunda toplandı.
Sözcü Üye Hava Hâkim …………………………..dinlenildi.
Zincirleme ticaret yapmak suçundan sanık .............hakkındaki Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askerî Mahkemesinin 11.12.2007 tarihli ve 2007/1091-577 sayılı mahkûmiyet hükmünün, sanık tarafından süresinde temyiz edilmesi üzerine, Askerî Yargıtay Başsavcılığının 28.03.2008 tarihli ve 2008/4339 sayılı tebliğnamesi ekinde gönderilen dosya üzerinden yapılan temyiz incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Askeri Mahkemece; sanığın 21.10.1998-18.10.2007 tarihleri arasında zincirleme ticaret yapmak suçunu işlediği sabit görülerek eylemlerine uyan ASCK’nun Ek 1 ile TCK’nun 43 ve 62’nci maddeleri uyarınca neticeten 2 ay 2 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanığa verilen kısa süreli hapis cezasının TCK’nun 50/1-a ve 52’nci maddeleri gereğince beher günü 20 YTL. hesabı ile adlî para cezasına çevrilerek 1240 YTL. adlî para cezası ile cezalandırılmasına, karar verildiği,
Bu hükmün sanık tarafından, atılı suçların oluşmadığı belirtilerek temyiz edildiği, tebliğnamenin hükmün uygulama yönünden bozulmasına dair görüş içerdiği anlaşılmaktadır.
Yapılan incelemede;.................Asker Hastanesinde görevli sanık ……………………………..'in, 11.11.1997 tarihinde kurulan Zirve Özel Sağlık Hizmetleri ve Ticaret Anonim Şirketinin 200 hissesini, şirketin 03.09.1998 tarihli Genel Kurul Kararı ile 2.000.000.000 TL vererek aldığı ve hukuken şirkete ortak olduğu, 30.09.2003 tarihli Yönetim Kurulu Kararı ile Yönetim Kurulu üyeliğine, 10.10.2003 tarihinde de Yönetim Kurulu Başkanlığına seçildiği, aynı tarihte şirketteki hissesinin 5.000 adet paya karşılık gelmek üzere 50.000.000.000 TL.sına yükseldiği, bilahare 14.03.2005 tarihli Yönetim Kurulu Kararına göre sanığın istifasının kabulüne karar verildiği; yine sanığın 23.07.1997 tarihinde İstanbul Ticaret Sicil Memurluğuna kayıtlı Güzel Sağ.Hiz.ve Tic.Ltd.Şti. ortaklarından olan Abdullah GÜZEL'in 50.000.000 TL.lik hissesini devraldığı, devir işleminin 06.11.2000 tarihinde Ticaret Sicil Memurluğu tarafından tescil edilerek hukuken söz konusu şirkete ortak olduğu, sanığın mevcut hissesinin tamamını 18.10.2007 tarihli hisse devir sözleşmesi ile ........isimli şahsa devrettiği ve bu surette zincirleme ticaret yapmak suçunu işlediği tüm dosya kapsamından anlaşılmak olup, Mahkemece uygun gerekçelerle suçun sübutunu kabul ve vasfını tayinde, alt sınırdan ceza tayininde, bir isabetsizlik görülmemekle birlikte; Askeri Ceza Kanununda yer verilen suçların kapsam dışına çıkarıldığı 5739 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 01.03.2008 tarihine kadar işlenen suçlarda uygulanması gerektiği kuşkusuz olan, 5271 sayılı CMK’nun 231’inci maddesinin beşinci ve on dördüncü bentleri dikkate alınarak, Mahkemece, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin değerlendirilmesi yönünden, mahkûmiyet hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ VE KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Sanığın temyizine atfen ve resen, 353 sayılı Kanunun 221/1’inci maddesi gereğince mahkûmiyet hükmünün uygulama yönünden BOZULMASINA,
Tebliğnameye uygun olarak, 30.04.2008 tarihinde, oy birliğiyle karar verildi.
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
T.C.
ASKERÎ YARGITAY
A N K A R A
2008
Esas No :
Karar No :
İ L Â M
TÜRK MİLLETİ ADINA
Yargı yetkisini kullanan Askerî Yargıtay 1 inci Dairesi; 1600 Sayılı Askerî Yargıtay Kanununun 5 nci maddesi gereğince;
dan kurulu olarak Ankara’da Askerî Yargıtay’ın özel salonunda toplandı.
Sözcü Üye Hâkim Albay……… dinlenildi.
Ticaret yapmak suçundan sanık Hv.Tbp.Yzb. …………………hakkında Genelkurmay Başkanlığı Askerî Mahkemesince verilen 17.07.2007 tarih ve 2007/350-217 sayılı mahkumiyete ilişkin hükmün sanık savunucusu tarafından yasal süresi içinde temyiz edilmesi üzerine, Askerî Yargıtay Başsavcılığının 28.01.20078 tarih ve 2008/1612 sayılı tebliğnamesi ekinde hükmün bozulması gerektiği görüşü ile Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Sanığın, 08.03.2007-17.07.2007 tarihleri arasında ticaret yapmak suçunu işlediği kabul edilerek “ASCK'nın Ek/1-A, B ve 5237 sayılı TCK'nın 62 nci maddeleri gereğince iki ay onbeş gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 51 nci maddesi gereğince bu cezanın ertelenmesine” ilişkin hüküm, sanık savunucusu tarafından; hapis cezasının seçenek yaptırıma çevrilmeme gerekçesinin yasal ve yeterli olmadığı, verilen cezanın sanığın kişiliğine uydurulmadığı, ileri sürülerek temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine göre;
…………………….. Asker Hastanesinde ortopedi uzmanı olarak görev yapan sanığın, Ankara Ticaret Odasının 173640 sicil numarasında 5.000.-YTL sermaye ile kayıtlı bulunan SAMED SAM İNŞAAT ELEKTRİK ELEKTRONİK GIDA TEKSTİL TAAHHÜT PAZARLAMA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED isimli şirkete 08.03.2007 tarihinde 250.-YTL değerindeki 10 payı devralarak ortak olduğu ve karar tarihine kadar bu ortaklığı sürdürdüğü hususunda hiçbir kuşku ve tartışma bulunmamaktadır.
Askerî Ceza Kanununa 2183 sayılı Kanunla eklenen Ek Madde 1’de; subayların, ticaret yapmaları, yaptırmaları, ticarî ve sınai kuruluşlarda görev kabul etmeleri yasaklanmış ve bu eylemler cezaî yaptırıma bağlanmıştır.
Maddede yazılı ticareti, sözlük anlamına göre değil, Türk Ticaret Kanununda belirtilen esaslara göre göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Bu çerçevede 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununa bakıldığında;
a) “Bu kanunda tanzim olunan hususlarla bir ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer bir müesseseyi ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işler ticari işlerdendir” (madde:3);
b) “Ticarethane veya fabrika yahut ticari şekilde işletilen diğer müesseseler, ticari işletme sayılır.” (madde:11);
c) “Bir ticari işletmeyi, kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir. Bir ticari işletmeyi kurup açtığını sirküler, gazete, radyo ve sair ilan vasıtalarıyla halka bildirmiş veya işletmesini ticaret siciline kaydettirerek keyfiyeti ilan etmiş olan kimse fiilen işletmeye başlamamış olsa bile tacir sayılır” (madde:14);
d) “Ticaret şirketleri, kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerinden ibarettir” (madde:136);
e) “İki veya daha fazla hakiki veya hükmü şahıs tarafından bir ticaret unvanı altında kurulup, ortaklarının mesuliyeti koymayı taahhüt ettikleri sermaye ile mahdut ve esas sermayesi muayyen olan şirkete limited şirket denir” (madde:503); şeklindeki hükümlerin yer aldığı görülmektedir.
Yerleşik uygulamaya göre; suçun oluşumu için kazanç amacıyla yürütülen ticarî faaliyetin süreklilik göstermesi gerekmekte, kâr ya da zarar edip etmemenin bir önemi bulunmamaktadır. (Askerî Yargıtay Daireler Kurulunun 17.02.2000 gün ve 54-45 ile 28.09.2000 gün ve 143-138 sayılı kararları)
Somut olayda; Ticaret Kanunu hükümlerine göre bir sermaye şirketi olarak kurulan limited şirkete 08.03.2007 tarihinde ortak olan sanığın, kazanç amacı ile ticari bir faaliyete giriştiği ve bu hususun 16.03.2007 tarih ve 6767 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlandığı açık ve tartışmasız ise de; 23.03.2007 tarihli dilekçe ile yapılan bir ihbar üzerine, hakkında Kıt’ası Komutanlığınca işlem başlatılmış olması karşısında; henüz, bu ticari faaliyetin süreklilik kazandığı söylenemeyeceğinden, unsurları itibariyle oluşmayan atılı suçtan beraetine karar verilmesi gerekirken, aksi görüşle yazılı olduğu şekilde mahkumiyet hükmü kurulmasında isabet görülmediğinden; sanık savunucusunun temyizine atfen ve re’sen, mahkumiyete ilişkin hükmün 353 sayılı Kanunun 221 inci maddesi gereğince esas yönünden BOZULMASINA,
…..2008 tarihinde, OYBİRLİĞİ ile tebliğnameye sebepte farklı, sonuçta uygun olarak karar verildi.
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
T.C.
ASKERÎ YARGITAY
A N K A R A
.2008
Esas
Karar
İ L Â M
TÜRK MİLLETİ ADINA
Yargı yetkisini kullanan Askerî Yargıtay 4’üncü Dairesi, 1600 sayılı Askerî Yargıtay Kanununun 5’inci maddesi gereğince;
den kurulu olarak Ankara’da Askerî Yargıtay’ın özel salonunda toplandı.
Sözcü Üye ………………………………………dinlenildi.
Ticaret yapmak suçundan sanık İs.Üçvş…………………… hakkında Ege Ordusu Komutanlığı Askerî Mahkemesince verilen 27.9.2006/1247-525 sayılı mahkûmiyet hükmü, Komutan tarafından süresinde temyiz edildiğinden, Askerî Yargıtay Başsavcılığının 28.1.2008/2006 sayılı, “bozma” istemini içeren tebliğnamesine ve bu tebliğnamenin tebliğ edildiğine ilişkin belgeye bağlı olarak Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
Askerî Mahkemece; sanığın, ticaret yapmak suçunu işlediği sabit görülerek; ASCK’nın Ek 1’inci maddesinin 1’inci fıkrası ve TCK’nın 62/1’inci maddeleri uyarınca, sonuç olarak 1 ay 20 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK’nın 51’inci maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine karar verilmiş; bu hüküm, Komutan tarafından; cezanın ertelenmesine karar verildiği halde, TCK’nın 51’inci maddesinin 3’üncü fıkrası uyarınca denetim süresi belirlenmemesinin yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek temyiz edilmiştir.
Mevcut kanıtlara göre; sanığın, maddî sıkıntılarını gidermek amacıyla ek bir iş yapmaya karar verdikten sonra, 11.9.2005 tarihinde, sağlıklı beslenme ve kilo kontrolü üzerinde faaliyet gösteren ve merkezi ABD olan Herbalife Şirketinin, Herbalife İnternational Ürünleri Tic.Ltd.Şti. ismi ile Limited Şirket olarak faaliyet gösteren Türkiye Temsilciliğine distribütör olmak için müracaat ettiği ve T1156665 Distribütör Kimlik numarası ile söz konusu şirketin bağımsız distribütörü olarak faaliyetlerine başladığı, distribütör olduğunu gösteren bir kartvizit bastırdığı, anılan şirketten temin ettiği ürünleri para karşılığında sattığı;
Ayrıca, 22.3.2006 tarihinde verilen izinle, İzmir’de faaliyet gösteren kardeşi ……………..adına kayıtlı internet kafeyi, üzerine devralmaksızın çalıştırmaya başladığı, bu işi nedeniyle kendisini mükellef olarak kaydettirdiği, kardeşi …………………adına kayıtlı ödeme kaydedici cihazı kendi üzerine devraldığı ve hakkında vergi levhasının tanzim edildiği anlaşılmakta olup; Sanığın bu eylemleriyle, ticaret yapmak suçunu işlediğinin kabulüyle, mahkûmiyetine karar verilmesinde esas itibarıyla bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak;
1- Kısa süreli hapis cezasının, seçenek yaptırımlara çevrilme yerine ertelenmesine karar verilmesine ilişkin gerekçenin gösterilmemiş olması eksiklik teşkil etmektedir.
2- Hükmedilen kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 51’inci maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmiş olmasına rağmen aynı maddenin 3’üncü fıkrası uyarınca denetim süresi belirlenmemiş olması, 4, 5 ve 6’ncı fıkra hükümlerinin dikkate alınmaması yasaya aykırı bulunmaktadır.
3- 8.2.2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 23.1.2008 tarih ve 5728 sayılı Kanunun 562’nci maddesiyle, CMK’nın 231’inci maddesinde yapılan değişiklik sonucu, işlediği suç ve verilen ceza miktarı itibarıyla, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi mümkün bulunmaktadır. 1.3.2008 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanunun 1’inci maddesiyle Askerî Ceza Kanununa eklenen Ek 10’uncu maddeyle; Askerî Ceza Kanununda yazılı suçlar bakımından, 5271 sayılı CMK’nın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasıyla ilgili, 231’inci maddesinin 5 ilâ 14’üncü fıkralarının uygulanmayacağı hüküm altına alınmış ise de; maddî ceza hukukuyla ilgili olan bu hüküm ve kuralların, 5739 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 1.3.2008 tarihinden önce işlenmiş olan ve Askerî Ceza Kanununda yer alan suçlar bakımından da uygulanacağında, ancak 1.3.2008 tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından uygulanmayacağında kuşku bulunmamaktadır. Bu nedenle, 231’inci maddenin 6’ncı fıkrasında belirtilen ölçütler kapsamında değerlendirme yapılarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin belirlenmesi gerekmektedir.
Bu nedenlerle hükmün bozulmasına akar verilmiştir.
SONUÇ
Açıklanan nedenlerle hukuka aykırı olan mahkûmiyet hükmünün, 353 sayılı Kanunun 221/1’inci maddesi uyarınca, Komutan’ın temyizine atfen ve resen, BOZULMASINA;
.2008 tarihinde, tebliğnamedeki görüşe uygun olarak ve oybirliğiyle karar verildi.
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
sayın yld19sm peki bu vatandaşın hapis cezası para cezasına çevrilmiş.. tamam onu anladım da yazının sonun da mahkumiyet kararının bozulması falan diyor yani ne olacak ? sanık şimdi ikinci ihtarı aldıgında yasaya göre ihraç edilmesi gerekiyor benim bildiğim kadarıyla.. doğru mudur ? beni aydınlatırsan sevinirim.. hayırlı günler..
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
bi de bu 5739 sayılı kanun nedir ?
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
Alıntı:
magdurum rumuzlu üyeden alıntı
tum hukukcularımıza merhaba.benım yenı başlamış tsk da tıcaret yapma(vergi tabelası olan bır tıcarethane) sucundan bir mahkeme surecım var.bu konuda meclise gonderılen son kanun tasarısı kabul edilmemiş.şu an mahkemeler nasıl karar verıyor.bu konuda tecrubelı hukukcularımızdan yardım ıstıyorum teşekkur ederım.
Hava Kuvvetleri Komutanlığında 1 Mart 2008'den sonra görülen, aynı konulu bir davamda, müvekkilin daha önce kasıtlı bir suç işlememiş olması, bir daha suç işlemeyeceği konusunda mahkemede olumlu bir kanaat oluşması nedenleriyle "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararı verildi. Atılı suçla ilgili cezanın 50. maddedeki seçenek yaptırımlardan birine(yani para cezası vb.) çevrilmesi konusunda ısrarlı taleplerimiz bulunmasına rağmen...
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
Askeri ceza kanununa gore ticaret yapmak temadi suc mudur?
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
Yargıtayın kararı yukarıda siz karar verin.
Re: Ticaret yapma sucunun son şekli nasıldır?
Daha önce bu konu hakkında yazdıklarıma ek olarak yeni gelişmeleri sizlerle paylaşmak isterim: Hava Kuvvetlerinde görev yapan bir müvekkilimin ilk davasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmişti. İkinci davası da görüldü ve bu hükümle birlikte askeriyeden atılmasına da karar verilerek kararın infazına geçildi.