Çocuk İstismarına Müebbet Önerisi

Bu konuyu tekrar gündeme taşımak istiyorum..Zira artan vakalar gösteriyor ki bu konudaki caydırıcılar çok da yeterli değil....
Çocuk istismarına müebbet önerisi
22 Ağustos, 2007 15:54:00 (TSİ)

İlgili Haberler
• Erkek çocuğa tecavüz iddiasında baba gözaltında

• 8 yaşındaki erkek çocuğa tecavüz iddiası

• 'Makamının gücünü kullanmamalı'

• Yine devlet kurumu, yine çocuğa dayak

• Elektronik ortamdaki suçlara tedbir


CHP'li Canan Arıtman, çocukların cinsel istismarına müebbet hapis önerisi içeren kanun teklifini Meclis Başkanlığı'na sundu.

Arıtman, 22'nci yasama döneminde verdiği ancak görüşülemeyen kanun teklifini, yeniden Meclis gündemine getirdi.

Arıtman, "Fransa'daki Türk çocuğumuzun başına gelen üzücü olaydan da görüleceği üzere çocuklarımızı sapıklardan korumak için caydırılığı olan yasal düzenlemeler yapılması acil bir ihtiyaçtır" dedi.

Meclis'in konuya duyarlı olmasını isteyen Arıtman, kanun teklifiyle ilgili baroların olumlu görüş bildirdiğini, internet sayfasındaki ankete katılan 605 bin 124 kişinin yüzde 100'lük oranla teklifi desteklediğini ifade etti.
http://www.cnnturk.com/TURKIYE/haber...haberID=385854

Git gide daha çok zorlaştırıyorlar işi iyide yapıyorlar başka memleket zaten düzelmez

Böyle bir öneriyi kimin , hangi siyasi görüşün ya da hangi partiden milletvekilinin sunduğu inanın hiç önemli değil. Özünde zaten müdahale edilmesi gerekli ve son derece önemli bir konu bu. Çocuklarımıza yönelik cinsel istismar vakalarının ardı arkası kesilmiyor ve bu tür haberleri okudukça lanet okuyorum bir yandan..

Buna bir dur demeli ..Her zaman çözüm konusunda top eğitime atılır ve insanları eğitelim denilir. Burada çözüm eğitim de değil. Hasta ruhlu bu insanlar..

Kesinlikle çocuklara yönelik istismarlarda çok daha katı bir tutum sergilemek şart. Pedofili vakalarındaki bu tırmanış cidden hayra alamet değil çünkü...

Alıntı:

---

Pron1ck rumuzlu üyeden alıntı

Git gide daha çok zorlaştırıyorlar işi iyide yapıyorlar başka memleket zaten düzelmez

---

Her zaman bilinir ki önleme maliyeti, yıkılmış bir şeylerin düzeltilmesinden daha azdır..önlemek için de caydırıcı tedbirler mutlaka alınmalı.

Bu konuyu önemsiyorum ve olabildiğince gündemde tutmaya çalışacağım..

Daha yaşanılabilir bir dünya için..

Çocuklarımız için..

Yaklaşan anneler gününde bir anne olarak üstelik :)

Alıntı:

---

Akademik Sultan rumuzlu üyeden alıntı

Böyle bir öneriyi kimin , hangi siyasi görüşün ya da hangi partiden milletvekilinin sunduğu inanın hiç önemli değil. Özünde zaten müdahale edilmesi gerekli ve son derece önemli bir konu bu. Çocuklarımıza yönelik cinsel istismar vakalarının ardı arkası kesilmiyor ve bu tür haberleri okudukça lanet okuyorum bir yandan..

Buna bir dur demeli ..Her zaman çözüm konusunda top eğitime atılır ve insanları eğitelim denilir. Burada çözüm eğitim de değil. Hasta ruhlu bu insanlar..

Kesinlikle çocuklara yönelik istismarlarda çok daha katı bir tutum sergilemek şart. Pedofili vakalarındaki bu tırmanış cidden hayra alamet değil çünkü...

---

Konuyu güncelleyelim..

Konu önemli..

Bu başlık ve dikkat çektiğiniz konu için size teşekkür ederim. Yaklaşık 1,5 yıldır çocuğun cinseli istismarı, çocuklara karşı işlenen cinsel suçlar ve genel anlamıyla çocuk istismarını çalışmaktayım. Emin olunuz ki bu medyada yer alan haberler buz dağının sadece görünen kısmı. Ben araştırma ve devamındaki çalışmaları Ceza Hukuku bağlamında akademik olarak yapmıştım. Neredeyse bütün gazete küpürleri ve medyada çıkan bütün istismar haberleri ve hatta bir çok ildeki hazırlık soruşturmalarını bile yakından takip ettim. İnanın bu konuları araştırmadan önce daha mutluydum.
Bu çalışmaları yaptıktan sonra şunu da öğrendim ki tarih boyu kültürü, örfü ve ahlakı ile yücelmiş ve yüceltilmiş olan bu aziz milletin ( ANayasal anlamıyla ) mensupları da hakikaten günden güne artan bir hızlı bu değerlerini yitirmiştir. Şunu söyleyebilirim ki bu olayları yakından takip ettikçe mutlu ve zihni duru birisi olabileceğimi de hiç sanmıyorum...
Bizler Avusturalya da bir adamın kızına olan istismarını ( çocukları olmuş vs. ) hakaret ederek ve belki de iğrenerek izledik milletçe tv. lerde. Ve bir çoğumuz içimizden geçirdik ve Ya bu gavur!!! larda da hiç ahlak yok, sapıtmış bunlar!!! dedik. AYnı olan iki gün sonra TÜrkiye de oldu. Kız abisinden hamile, babası tarafından istismar edilmiş, evlenmiş evlendiği kişi tarafından istismar edilmiş... Avrupa nın sapkınlıklarını aşağılamayı bırakıp kendi ülkemizde burnumuzun dibindeki toplumsal çöküntü ile uğraşmamız gerekmektedir.
Cinsel istismarın nitelikli hallleri ( organ ya da sair cisim ile bu suçun işlenmesi ) için ağırlaştırılmış müebbet cezası yerinde bir ceza olacaktır. Kaldı ki ceza adaleti bakımından da yerinde bir değişiklik olacaktır.
Çocuk istismarı konusunda ülke olarak TEHLİKENİN FARKINDA OLMALIYIZ ARTIK.

Ne zaman önümüze problemli diye bir çocuk getirseler, asıl problemin çocuklardan değil, anne-babalardan kaynaklandığını görüyoruz çoğunlukla..

Sorun toplumasal yaşantımızda giderek ailenin de yani toplumun yapı taşı olan ailenin de yozlaşmasında. Anne baba tutumlarının olumsuzluğunda.

Bu istismarda da öyle, ihmalde de öyle, en basit davranış sorunlarında da öyle..

Aile kurumu çatırdadıkça ve biz buna tepki koymadığımız sürece bu vakalar bitmez..

Ondan bu ısrarım.. Forumda açtığım konular da genellikle bunlara yönelik. Şimdi bunları bir psikoloji sitesinde açsak,meslektaşlarım zaten bunları biliyor. Önemli olan sadece bizlerin değil, değişik katmanlardan ve meslek gruplarından insanların da duyarlı hale getirilmesi..

Çocuk istismarı ise bunun en uç noktası.. çocuk hakları konusunda çocuklardan daha çok biz yetişkinlerin bilgili ve bilinçli olması gerekiyor. Çağımızda bilgi "güç"tür.. ayrıca bilgi her zaman kaygıyı azaltır. ayrıcaa bilgi koruyucu bir zırh gibidir. bizi koruduğu kadar bazan da bizden başkarını da koruyabilir..biz yetişkinlerden özellikle çocukları.. istismar vakalarında istismar edenler genellikle daha önce istismar edilmiş ve psikolojik bozuklukları olan yetişkinlerdir. Bazan acaba sıkıyor muyum diye düşünmüyor da değilim hani:) Fakat imzamda da belirttiğim gibi eğer 1 kişi okuyorsa bile şu yazılan yazılar boşa değildir..ne mutlu bize..

Alıntı:

---

birtekfatih rumuzlu üyeden alıntı

Bu başlık ve dikkat çektiğiniz konu için size teşekkür ederim. Yaklaşık 1,5 yıldır çocuğun cinseli istismarı, çocuklara karşı işlenen cinsel suçlar ve genel anlamıyla çocuk istismarını çalışmaktayım. Emin olunuz ki bu medyada yer alan haberler buz dağının sadece görünen kısmı. Ben araştırma ve devamındaki çalışmaları Ceza Hukuku bağlamında akademik olarak yapmıştım. Neredeyse bütün gazete küpürleri ve medyada çıkan bütün istismar haberleri ve hatta bir çok ildeki hazırlık soruşturmalarını bile yakından takip ettim. İnanın bu konuları araştırmadan önce daha mutluydum.
Bu çalışmaları yaptıktan sonra şunu da öğrendim ki tarih boyu kültürü, örfü ve ahlakı ile yücelmiş ve yüceltilmiş olan bu aziz milletin ( ANayasal anlamıyla ) mensupları da hakikaten günden güne artan bir hızlı bu değerlerini yitirmiştir. Şunu söyleyebilirim ki bu olayları yakından takip ettikçe mutlu ve zihni duru birisi olabileceğimi de hiç sanmıyorum...
Bizler Avusturalya da bir adamın kızına olan istismarını ( çocukları olmuş vs. ) hakaret ederek ve belki de iğrenerek izledik milletçe tv. lerde. Ve bir çoğumuz içimizden geçirdik ve Ya bu gavur!!! larda da hiç ahlak yok, sapıtmış bunlar!!! dedik. AYnı olan iki gün sonra TÜrkiye de oldu. Kız abisinden hamile, babası tarafından istismar edilmiş, evlenmiş evlendiği kişi tarafından istismar edilmiş... Avrupa nın sapkınlıklarını aşağılamayı bırakıp kendi ülkemizde burnumuzun dibindeki toplumsal çöküntü ile uğraşmamız gerekmektedir.
Cinsel istismarın nitelikli hallleri ( organ ya da sair cisim ile bu suçun işlenmesi ) için ağırlaştırılmış müebbet cezası yerinde bir ceza olacaktır. Kaldı ki ceza adaleti bakımından da yerinde bir değişiklik olacaktır.
Çocuk istismarı konusunda ülke olarak TEHLİKENİN FARKINDA OLMALIYIZ ARTIK.

---

Sayın birtekfatih..

Çok teşekkür ederim size. Tepkisiz kalmadığınız için özellikle. Evet kirli denebilecek ve gerçekten de rahatsız edici bir konu. Fakat yok sayarak düzeltemeyiz. Aksine caydırıcıları arttırmak durumundayız. Ülke olarak sıkı geleneksel bağlarla ve namus kavramına olan hassasiyetimizle ünlü olmakla birlikte, gerek ensest gerekse cinsel istismarın yabancılarca gerçekleştirilmesi bağlamında masum değiliz. Çok sık rastlanıyor, aslında dediğiniz gibi buzdağının görünen yüzüdür vakalar. Aileler saklıyor. Biz danışma sırasında tespit ettiğimizde bildirmek ile yükümlüyüz. Çok ayrıntısına girmeyeceğim çünkü mesleki etik kurallarım açıklamamıza engeldir fakat şunu söylemeliyim, böyle vakalarda inanın profesyonel bakış açısıyla bakmak cidden çok zor ve dediğiniz gibi insan bu tür şeylerle karşılaştığında bilmediği dönemlerdeki kadar mutlu ve huzurlu olamıyor..

Yasal olarak bu ceza bence arttırılmalı. Bu tür suçların faillerinin müebbet + bu psikolojik sorunun tedavisi için gereken terapiyi alması gerektiğini düşünüyorum. Bu insanları tekrar topluma salıvermek demek yeni kurbanlar demektir.

Gerçekten teşekkür ederim..

Konu Hakkındaki Makale-ler: "Çocuk ihmali Ve İstismarı"

Alıntı:

---

Mehtap Deniz rumuzlu üyeden alıntı

Konu Hakkındaki Makale-ler: "Çocuk ihmali Ve İstismarı"

---

Sayın Mehtap Deniz..Teşekkür ederim. Konuya ilişkin olarak bilgilendirmede verdiğiniz link bu konuda bilgi edinmek isteyenler için eminim yararlı olacak ve burdan oraya yönlendirme yapmış da olacağız bu şekilde.

Bu konuda faaaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları da mevcuttur. Uluslararası düzlemde öncelikle UNICEF in bu konuda çalışmaları olmakla birlikte ;
http://www.tspcan.org/files/letter.doc gibi bazı sivil toplum kuruluşları ve ülkemizde de bu oluşuma üye dernekler bulunmaktadır.http://www.tspcan.org/index.php?cat=0&id=0

Soruna ilişkin akademik çalışmalar da hızla sürmekte. Örneğin: http://www.cocukistismarinionleme.sempozyumu.web.tr/ gibi. (8/10 Mayıs 2008)
Ancak yeterli değil.. Yetmiyor.. Vakalardan bunu anlamak mümkündür..

Hukukçu bir arkadaş bahsetmişti. Çok şaşırmış ve sinirlenmiştim. 15 yaş üstüne cinsel tacizin cezası 15 yaş altına yapılanlara göre daha fazla. bu gerçekten böylemi?

Alıntı:

---

sedatif rumuzlu üyeden alıntı

Hukukçu bir arkadaş bahsetmişti. Çok şaşırmış ve sinirlenmiştim. 15 yaş üstüne cinsel tacizin cezası 15 yaş altına yapılanlara göre daha fazla. bu gerçekten böylemi?

---

Doğru mudur? İnanın çok ilginç eğer öyle ise. Hukukçularımız bu konuda daha doğru aydınlatırlar bizi ancak merak ettim bunu araştıracağım ben de.

Oysa ki 15 yaş altı hem olayları değerlendirme ve kendisine iyi niyetli dokunma ve kötü niyetli dokunmayı ayırd etme yetisine bile kavuşmamış yaşta olabilir ve kendisini savunma olasılığı daha düşüktür. Nasıl olabilir bu? Hangi mantıkla?

Alıntı:

---

sedatif rumuzlu üyeden alıntı

Hukukçu bir arkadaş bahsetmişti. Çok şaşırmış ve sinirlenmiştim. 15 yaş üstüne cinsel tacizin cezası 15 yaş altına yapılanlara göre daha fazla. bu gerçekten böylemi?

---

5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU

Cinsel saldırı Madde 102 - (1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, iki yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (3) Suçun; a) Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı, (verilen cezalar yarı oranında artırılır.)

Çocukların cinsel istismarı Madde 103 - (1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismar deyiminden;

a) On beş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,…….

Reşit olmayanla cinsel ilişki MADDE 104 (1) Cebir, tehdit ve hile olmaksızın, on beş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel ilişkide bulunan kişi, şikâyet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Cinsel taciz MADDE 105 (1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikâyeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına hüküm olunur.

Doğru mu değişti mi bilemiyorum fakat, ceza bu kadar az olmamalı..!!! Kanım dondu resmen!

Devam..

Bu konuda umarım hukuki anlamda yeni düzenlemeler yapılabilir. Bir suça verilen cezanın ağırlaştırılmasını istemek belki bir eğitimci için tezat gibi görülebilir. Ancak çocuk istismarı konusu gerçekten hassas bir konudur ve toplumun desteğinin bu konuda da mutlaka sürekli kılınması şarttır.

Alıntı:

---

sedatif rumuzlu üyeden alıntı

Hukukçu bir arkadaş bahsetmişti. Çok şaşırmış ve sinirlenmiştim. 15 yaş üstüne cinsel tacizin cezası 15 yaş altına yapılanlara göre daha fazla. bu gerçekten böylemi?

---

Cinsel taciz suçu çocuklar üzerinde işlenemez.Çocuğa karşı cinsel amaçla yapılan her fiil (vücut dokunulmazlığını ihlal etsin/etmesin)cinsel istismar suçunu oluşturuyor.

Ben anlayamıyorum

Yani olay şu mu..

Bir çocugu kandırıp ona tacizde bulunmak cok kotu

Bir kadına tecavuz etmek sadece kotu

Yaslı bır kadına tecavuz etmek kotunun bıraz ıyısı

Yakında tecavuzculere af da gelır

Hatta sunu bile derler

Tecavuz edeceksınız ılla..tum sorumlugunu goze alıp..bari cocuklara etmeyın dıgerlerıne edın

***

Bir haber okudum sızınle paylasım

Adamın bırı komsusunun tavuguna tecavuz etmıs
tavuk olmus. adamı tavuga tecavuz ederken yakalayanda koyun ımamıymıs!

Adam mahkemeye cıktı ve 1300ytl ceza aldı

700 mılyon tecavuz etıgı ıcın , 600 mılyonuda tecavuz ederek olume sebebıyet verdıgı ıcın!

Ben epey guldum.
Yahu yasalar sana 700luk cezayı basmakla sunu demıs,

Hadı tavuga tecavuz ettın..anladık
Nıye olduruyorsun!!!!
Hadı oldurdun..
Yahu hocanın salonunda ne ısın var

(yasalarda sanıyorum henuz ımamların evınde tecavuz edılemez dıye bır madde yok) adam yırtmıs burdan

Alıntı:

---

^^Tt^^ rumuzlu üyeden alıntı

Ben anlayamıyorum

Yani olay şu mu..

Bir çocugu kandırıp ona tacizde bulunmak cok kotu

Bir kadına tecavuz etmek sadece kotu

Yaslı bır kadına tecavuz etmek kotunun bıraz ıyısı

Yakında tecavuzculere af da gelır

Hatta sunu bile derler

Tecavuz edeceksınız ılla..tum sorumlugunu goze alıp..bari cocuklara etmeyın dıgerlerıne edın

***

Bir haber okudum sızınle paylasım

Adamın bırı komsusunun tavuguna tecavuz etmıs
tavuk olmus. adamı tavuga tecavuz ederken yakalayanda koyun ımamıymıs!

Adam mahkemeye cıktı ve 1300ytl ceza aldı

700 mılyon tecavuz etıgı ıcın , 600 mılyonuda tecavuz ederek olume sebebıyet verdıgı ıcın!

Ben epey guldum.
Yahu yasalar sana 700luk cezayı basmakla sunu demıs,

Hadı tavuga tecavuz ettın..anladık
Nıye olduruyorsun!!!!
Hadı oldurdun..
Yahu hocanın salonunda ne ısın var

(yasalarda sanıyorum henuz ımamların evınde tecavuz edılemez dıye bır madde yok) adam yırtmıs burdan

---

Öncelikle ilginize yeşekkür ederim. Hayır başlıktan bir derecelendirme anlamı çıkarılmamalı. Tecavüz ve istismarı tümden kabul etmiyoruz. Ancak burada en çok üzerinde durulan konu "çocuklara yönelik istismar" konusudur. Size onlar bizim geleceğimiz, onları korumamız gerekir gibi doğru fakat dilimize artık pelesenk ettiğimiz ve bence hiç kimsenin umursamadığı, dikkate bile almadığı sözleri gerekçe olarak sunmayacağım.

Gerekçe şu: Çocuklar bir yetişkin gibi değildir. Kendilerini koruma konusunda bizlerden daha zayıflar. Bu istismarlara hem yaşça kendilerinden büyük insanlarca maruz kalıyorlar. Psikoloji olarak da bir süre sonra bunu hak ettiklerini bile düşünebiliyorlar (Kurban Psikolojisi). Yasalarda faillere verilen ceza oldukça düşük ve caydırıcılıktan uzak. Çocuklara kendilerine iyi niyetli ve kötü niyetli dokunmayı ayırdedebilmeyi öğretmek durumundayız. Bununla ilgili çalışmalar olabildiğince yürütülüyor fakat yeterli değil biliyorum. Yasalar da üstüne düşeni farklı bir boyutta yerine getirmeli. Siz bir yetişkin olarak size kötü niyetli dokunmayı ayırdebilir ve gerekli tepkiyi verebilirsiniz. Fakat çocuklarda bu ilginçtir ki öğretilmesi gerekli bir durumdur. Dolayısıyla yetişkinlere yapılan taciz ve tecavüzle çocuklara yapılanı aynı kefeye koymamız düşünülemez.
Dediğim gibi tümünü reddediyor ve kabullenmiyoruz. Büyüklerini sayan, küçüklerini seven bir toplumda bu tür istismarın ne kadar yaygın olduğunu görünce insanın sessiz kalası gelmiyor..

TBMM'deki cinsel saldırı raporu

Emniyet'in cinsel suçlarla ilgili raporu, dudak uçuklatan istatistikleri ortaya koydu. 1999'da 600'lerde olan tecavüz vakaları 2007'de 1000'e yaklaşırken, sadece 2007'de bin 268 vakada bin 800 çocuk cinsel saldırıya uğradı. Bu çocuklardan, 1'i yabancı olmak üzere 4'ü yaşamını yitirdi.

"Cinsel Dokunulmazlığa Karşı İşlenen Suçlar" başlıklı rapordaki rakamlara göre 1999'da 642 olan zorla ırza geçme (tecavüz) olayı 2007'de 920'ye yükseldi. 2008'in sadece ilk 3 ayında ise bu rakam 209'a ulaştı. Bu olaylarda 2 kişi hayatını kaybetti. 2007 ve 2008'in ilk 3 ayında toplam 641 tecavüz girişimi yaşandı. Endişe veren rakamlar, çocukların yalnızca dışarıdan değil, aile içi ve akrabalardan gelen cinsel taciz ve tecavüz gibi olayların kurbanı olabildiğini gözler önüne serdi. 2007'de bu şekilde 111 çocuk saldırıya uğrarken 11'i ciddi şekilde yaralandı. Çocuklara yönelik zorla ve tehdit kullanılarak gerçekleştirilen cinsel saldırıların sayısı ise 128.

2008'in ocak-şubat ve mart aylarını içeren 3 aylık cinsel suç verileri de umut verici olmaktan uzak. 43 aile içi cinsel saldırı vakası yaşanırken, çocuğun cinsel yönden istismar edilmesi olayı ise 447. Bu olaylarda bir çocuk öldü 81 çocuk yaralandı. Reşit olmayanla cinsel ilişki sayısı 285'e ulaşırken, bu olaylarda biri yabancı olmak üzere iki çocuk yaşamını yitirdi, 31 çocuk yaralandı.

Emniyet'in rakamlarına göre cinsel suçlar artıyor. 1997'de 705 tecavüz olayı yaşanmıştı. Tecavüz girişimi ise 692 olarak gerçekleşmişti. 1998'de bu defa tecavüz 743 oldu. Tecavüz girişimi ise 703'e çıktı. 1999'da 642'ye düşen tecavüz olayı 697 girişimde kalırken, yıllara göre tecavüzdeki artış şöyle gözlendi: 2000 yılı-1260, 2001 yılı-945, 2002 yılı-950, 2003 yılı-1083, 2004 yılı-1152, 2005 yılı-1206, 2006'da ise 1300 olay olarak gerçekleşti.

Haber7

Anne babalar tarfından istismara uğrayan çocukların sayısından daha fazla akrabası tarafından cinsel tacize uğrayan çocukların sayısı daha fazladır. Maalesef özellikle kız çocuklarından ufacık yaşlarda aklı başına gelene kadar yararlanmaya çalışan sürüsüyle insan var. Kendi çevremden edindiğim bilgilere dayanarak söylüyorum. Herhangi bir araştırmam yok. Ama bu psikolojilerini sürekli rahatsız ettiği ve unutamadığı derin bir duygu olduğu için yaşları çok ufak dahi olsa zihinlerden hiç çıkmıyor. Dolayısıyla birisiyle paylaşılmak isteniyor. Bana kalırsa kanun çıksın çıkmasın. İnşallah ki çıkar. Hatta daha beterinin çıkmasını dhai çok isterim. Çıkmasa bile çocukları kesinlikle yanlız bırakmamak ve uyanık yetiştirmek gerekli diye düşünüyorum. Kim olursa olsun yanında her zaman gözümüzün önünde tutmalıyız. Ortalık sapık kaynıyor.

Alıntı:

---

deniz02 rumuzlu üyeden alıntı

TBMM'deki cinsel saldırı raporu

Emniyet'in cinsel suçlarla ilgili raporu, dudak uçuklatan istatistikleri ortaya koydu. 1999'da 600'lerde olan tecavüz vakaları 2007'de 1000'e yaklaşırken, sadece 2007'de bin 268 vakada bin 800 çocuk cinsel saldırıya uğradı. Bu çocuklardan, 1'i yabancı olmak üzere 4'ü yaşamını yitirdi.

"Cinsel Dokunulmazlığa Karşı İşlenen Suçlar" başlıklı rapordaki rakamlara göre 1999'da 642 olan zorla ırza geçme (tecavüz) olayı 2007'de 920'ye yükseldi. 2008'in sadece ilk 3 ayında ise bu rakam 209'a ulaştı. Bu olaylarda 2 kişi hayatını kaybetti. 2007 ve 2008'in ilk 3 ayında toplam 641 tecavüz girişimi yaşandı. Endişe veren rakamlar, çocukların yalnızca dışarıdan değil, aile içi ve akrabalardan gelen cinsel taciz ve tecavüz gibi olayların kurbanı olabildiğini gözler önüne serdi. 2007'de bu şekilde 111 çocuk saldırıya uğrarken 11'i ciddi şekilde yaralandı. Çocuklara yönelik zorla ve tehdit kullanılarak gerçekleştirilen cinsel saldırıların sayısı ise 128.

2008'in ocak-şubat ve mart aylarını içeren 3 aylık cinsel suç verileri de umut verici olmaktan uzak. 43 aile içi cinsel saldırı vakası yaşanırken, çocuğun cinsel yönden istismar edilmesi olayı ise 447. Bu olaylarda bir çocuk öldü 81 çocuk yaralandı. Reşit olmayanla cinsel ilişki sayısı 285'e ulaşırken, bu olaylarda biri yabancı olmak üzere iki çocuk yaşamını yitirdi, 31 çocuk yaralandı.

Emniyet'in rakamlarına göre cinsel suçlar artıyor. 1997'de 705 tecavüz olayı yaşanmıştı. Tecavüz girişimi ise 692 olarak gerçekleşmişti. 1998'de bu defa tecavüz 743 oldu. Tecavüz girişimi ise 703'e çıktı. 1999'da 642'ye düşen tecavüz olayı 697 girişimde kalırken, yıllara göre tecavüzdeki artış şöyle gözlendi: 2000 yılı-1260, 2001 yılı-945, 2002 yılı-950, 2003 yılı-1083, 2004 yılı-1152, 2005 yılı-1206, 2006'da ise 1300 olay olarak gerçekleşti.

Haber7

---

Çocuklara yönelik cinsel saldırı suçlarının giderek artıyor olması bu konuda mutlaka gerekli adınların daha ciddi atılması gerektiğini bize hatırlatıyor. 2000 yılı verilerine baktığımızda oranın daha yüksek olduğunu ilerleyen yıllarda düşüş ve sonra yeniden artış olduğunu yorumladığımızda 2000 yılının ekonomik kriz dönemi olduğu ve toplumun kriz dönemlerinde suçların artış eğiliminde olduğunu da düşünürsek, önlemlerin ülke genelinde alıması gerektiğini daha iyi anlayabiliriz. Hala aynı odada 7-8 çocuk ebeveynleri ile birlikte kalan yatıp kalkan çocukların ekonomik durumlarının çok iyi olduğu sonucunu çıkaramayız değil mi? Sorun zannettiğimizden çok daha karmaşıktır ve çok boyutlu ele alınmalı. Hukuki açıdan , bu suça verilecek cezanın arttırılmasını savunurken alınması gereken diğer önlemleri de göz ardı etmemek durumundayız..

Katkınız için teşekkür ederim deniz hanım..

Alıntı:

---

esmer2000 rumuzlu üyeden alıntı

Anne babalar tarfından istismara uğrayan çocukların sayısından daha fazla akrabası tarafından cinsel tacize uğrayan çocukların sayısı daha fazladır. Maalesef özellikle kız çocuklarından ufacık yaşlarda aklı başına gelene kadar yararlanmaya çalışan sürüsüyle insan var. Kendi çevremden edindiğim bilgilere dayanarak söylüyorum. Herhangi bir araştırmam yok. Ama bu psikolojilerini sürekli rahatsız ettiği ve unutamadığı derin bir duygu olduğu için yaşları çok ufak dahi olsa zihinlerden hiç çıkmıyor. Dolayısıyla birisiyle paylaşılmak isteniyor. Bana kalırsa kanun çıksın çıkmasın. İnşallah ki çıkar. Hatta daha beterinin çıkmasını dhai çok isterim. Çıkmasa bile çocukları kesinlikle yanlız bırakmamak ve uyanık yetiştirmek gerekli diye düşünüyorum. Kim olursa olsun yanında her zaman gözümüzün önünde tutmalıyız. Ortalık sapık kaynıyor.

---

Çözüm çocuklarımızı gözümüzün önünden hiç ayırmamak değil, zaten bunun uygulanabilirliği de yok. Böyle yapmaya kalkıp kendi korkularımızı onlara bulaştırmak yerine,onlara güçlü bir kişilik geliştirme, özgüven, iyi niyetli ve kötü niyetli dokunma, cinsel eğitim, zor durumla başa çıkmada yardım isteme gibi temel bir takım becerilerin öğretilmesi gerekiyor. Dediğiniz gibi yapıp yanıbaşımızdan dizimizin dibinden ayrırmadan her an ona birisi bir şey yapacak korkusuyla yetiştirdiğimiz çocuklar bağımlı kişilikler olarak karşımıza çıkarlar ve asıl onlar kolay hedefler olacaklardır..

Şunu asla unutmayın..
Korku, korkulanı gerçek kılar..
Katkınız için teşekkür ederim sayın esmer2000..

Alıntı :Akademik Sultan;
Bu konuyu önemsiyorum ve olabildiğince gündemde tutmaya çalışacağım..

Annelere ,babalara,ablalara , ağbilere ,olayın korkunçluğunu ve iğrençliğini unutturmamak için aşağıdaki olayları hatırlatmakta fayda var:

.....Ağrı'da bir arabaya takılıp düşen D.T. doktora götürülünce korkunç bir gerçek ortaya çıktı: Uzun süredir cinsel istismara uğramış.

İzmir'de 1.5 yaşındaki bir çocuğun işkence ve tecavüze uğradığının ortaya çıkmasının ardından bir çocuğa cinsel istismar olayı da Ağrı'da yaşandı. Taşlıçay ilçesinde bir otomobilin tamponuna takılarak düşmesi sonucu yaralanan ve hastaneye kaldırılan üç yaşındaki D.T.'nin, uzun süredir cinsel istismara uğradığı belirlendi.

Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nce koruma altına alınan D.T.'nin adliyeye sevk edilen akrabası delil yetersizliğinden serbest bırakıldı.

.........İstanbul çocuk fuhuşunda ilk sırada

Ukrayna, Moldova ve Rusya ile Türkiye’nin Güneydoğu Bölgesi’nden kaçırılan çocuklar İstanbul’da fuhuşa zorlanıyor. Araştırmaya göre, çocukların cinsel sömürüsünde son 10 yılda ciddi bir artış gözleniyor.

.......Cinsel Taciz Evden Kaçmanın En Önemli Nedeni

Türkiye’de ailelerde çocuklara yönelik cinsel istismar olduğu gözardı ediliyor. Araştırmaya konu olan fuhuş mağduru çocukların evlerinde de hem fiziksel şiddet hem de cinsel istismar mağduru oldukları saptandı. İstismar ile sömürü arasında güçlü bir ilişki olduğuna işaret eden Uluslararası Ecpat Başkanı Carmen Madrin, “İstismar edilen kişi evde tacize uğruyor evden kaçıyor sokakta sömürülüyor. Aile ici tacizle ilgili araştırmalar yetersiz. Hem aile de hem sokakta yapılan araştırma sayısının artırılması gerekiyor” diye konuşuyor.

.........Ankara’daki Asayiş Şube Müdürlüğü İnsan Ticareti ve Cinsel Suçlarla Mücadele Büro Amirliği ile Bilişim Suçları Kısım Amirliği’nde 20 uzman polis, günde 17 saat görev başında. Şifreli kapılardan girilen iletişim odasındaki dev monitörlerden, internetteki gelişmeleri izliyorlar. Çocuklara yönelik cinsel saldırı görüntülerini saatlerce izlemek zorunda kalmanın psikolojik travmasını yaşıyorlar: "İnsanlık ayıbı. Utanıyor, tiksiniyoruz. Birkaç çocuğun batağa düşmesini engellemek, tek tesellimiz."
Interpol’ün arşivinde, ele geçirilen çocuk pornosuna ait 500 bin fotoğraf ve film görüntüsü bulunuyor.Görüntüler özel bilgisayar programlarıyla incelenip, çocukların ulusları, suç mekanları tespit ediliyor.

"Altı haftalık bebekle oral ilişki gibi bakmaya dayanamadığımız görüntüler bile vardı. Tesellimiz, Türkiye’de çekilmiş film ve fotoğraflara, Türk çocuklarının kullanıldığına ilişkin tek kareye bile rastlamamamızdı. Tabii bu durum, hiç olmadığı anlamına gelmiyor" diyorlar. Uzmanlara, göre Uzakdoğu’da üretilen filmler, Batı ülkelerinde üretilenlere oranla çok daha profesyonel. Türk sübyancıların tercihi, Almanya, ABD ve İngiltere’de kurulan sitelere girmek ya da bu iki ülke üzerinden site kurmak. Bu nedenle Türk polisi, en çok Alman ve İngiliz polisiyle ortak operasyon yapıyor. Emniyet, porno film sitelerinin merkezinin ABD olduğunu, bundan milyarlarca dolar kazanıldığını söylüyor.(Neyse ki konuyla ilgili yasa çıktı)

Erkek Çocuklar Da Cinsel Olarak Sömürülüyor

Fuhuş sektöründe yalnız kız çocukları değil, erkek çocukları da cinsel olarak sömürülüyor. Uzmanlara göre erkek çocuklar daha şanssız. Çünkü toplumsal tabular nedeniyle yardım istemekten kaçınıyorlar.

‘Çocuk değil çıtır olarak görüyorlar’

Uzmanlara göre Türkiye’de çocuklarla cinsel ilişkiye giren, internette çocuk pornografisini takip eden bir çok kişi 18 yaşın altındaki her bireyin çocuk olarak kabul edildiğini bilinmiyor.

Doç, Dr. Kültegin Ögel, “Konuştuğumuz yetişkin erkekler diyorlar ki biz çocukla asla beraber olmayız. Ama bakıyorsunuz 15 yaşındaki ile birlikte oluyor. Onu ne yazık ki çocuk değil, çıtır olarak görüyor. Bu da sağlıksız bir tutum. Bu konuda farkındalık yaratmak zorundayız” diyor.

UNICEF'ten 'çocuk ticareti' uyarısı
UNICEF verilerine göre; dünyada her yıl yaklaşık 1 milyon 800 bin çocuk seks endüstrisine dahil ediliyor, 5 milyon 700 bin çocuk köle olarak satılıyor, 1 milyon 200 bin çocuk da çeşitli nedenlerle kaçırılıyor.

Siyasi gündem ne kadar yoğun olursa olsun, insani gündemin mutlaka önceliği olmaldır.

Sayın Eriş, katkınız için teşekkür ederim.

Saygılar.

Bu konularla ilgili hukuki düzenlemelerin yapılması kesinlikle gerekiyor. AMA ...

Ben dikkatinizi daha farklı bir kaç yöne çekmek istiyorum.

Bu olayın Türkiye'de çok yaygın olduğu bir gerçek. (Çoğumuzun büyükannesi 16 yaşında çocuğunu doğurmuştur , dogu bölgelerinde agırlıklı olmasıyla birlikte devam ettiğide saklanamayacak bir gerçek.)

Dikkatimi çeken diğer bir noktada bu tarzda olaylardan 2 türlü ayırımın yapıldığı , yaşa göre (17-15) ve yapılan olaya (tecavuz-vucut dokunulmazlığını ihlal etmeden yapılan hareketler v.b.). Ama konuyla yakından ilgili olan 2005 yılında çıkan Müstehcenlik adı verilen 226 sayılı kanunda bu tarzda bir ayırımın olmaması çok büyük maduriyetlere sebebiyet vermektedir. ÖRN; Durakta bir etekli kızı cep telefonuyla çeken bir kişiyle - Tecavuz görüntülerini çeken bir kişi aynı kefeye konuluyor. Günümüzdeki hangi okul cocugu elindeki cep telefonuyla kız arkadaşlarından birisini çekmemiştir ki. Bu okul çocuguyla diğer Ufak yaştaki bir çocuğa tecavuz edip görüntülerini elinde bulunduran kişi aynı maddeye göre yargılanmakta ( 226 'da ) hatta gayet normal olduğunu düşündüğü etekli kız resimini bilgisayarında bulunduran kişilerde aynı kefeye konulmaktadır. 226 ' da bu konuyla ilgili acilen ayırımın yapılması ve halen kimsenin çözemediği müstehcenliğin tanımının yapılması gerekiyor. Bu maddeyle ilgili daha bir olasılık söz konusu.

226 daki düzeltmeler bununla bitmiyor Forum tarzında bir siteye bu tarzda resimi çeken kişi ya da elinde bulunduran kişi tarafından yüklenmesi sonucunda site sahibinin doğrudan 6-10 yıl ceza gerektiren (226) yla yargılanması yapılabilir. (sevmediğin bir kişi var sa ya da gıcık oldugunuz bir forum sitesi hayatını karartmak cok kolay.) 5651 adlı bilişim kanunun da yer alan içerik sağlayıcının site sahibi sayılması gibi ilginç bir değerlendirme sonucunda 226'yla 6-10 ' yıla kadar hiç haberi olmadan yargılama surecinde bulabilir insan kendini. 5651 yapılırken galiba web1.0 siteleri düşünülüp gerçekleştirildi oysaki günümüzde web2.0 (youtube forumlar v.b.) sitelerde içeriği oluşturan kişinin site kullanıcıları olduğu gayet açıktır ama düzenleme yapılması gerekiyor.) Gelde site aç bu kanunlar varken.

Cezaların arttırılması olabilir 1 i 10 yap diyebiliriz. Ama bu tarzda karışıklıklara ya da olasılıklara sebebiyet vermeyecek şekilde yasaları düzenledikten sonra.

HTML Kodu:

---

ÖRN; Durakta bir etekli kızı cep telefonuyla çeken bir kişiyle - Tecavuz görüntülerini çeken bir kişi aynı kefeye konuluyor. Günümüzdeki hangi okul cocugu elindeki cep telefonuyla kız arkadaşlarından birisini çekmemiştir ki.

---

Bu ne demek şimdi???
Kız çocuklarımızın etek altı erkeklerin 'yeni yettiği' dönemleri için METARYEL öyle mi???

Yeni Yet'emeyen erkek çocuklarına 'YET'EBİLMENİN BAŞKA BAŞKA YOLLARINI ÖĞRETMEK ŞART...
Ancak; bunun için 'yet'tiğini sanan erkek modellerin ihyası lazım...

Bahsettiğiniz ve tirtir titrediğiniz Forum siteleri nedir???
Ne işe YARAR?? VE SİZE NE KAZANDIRIR?? Siz onu açıklayın...

Hiçbir 'genele sari insani olmaktan ziyade kişisel cinsel sömürü alışkanlığı' NORMAL KABUL EDİLEMEZ....
Cep telefonu ile etek altı denk düşürüp çekmeye çalışmak, buna beyinsel ve fiziksel emek, zaman harcamak, şansı yaver gelip çektiğinde de durup durup bakmak, eşe dosta dağıtmak vs. vs. tüm bunların her bir aşaması dahi cinsel istismardır.

Dediklerinize katılmamak elde değil. Bunların suç olmadığını söylemiyorum. Siz yazıyı tam okumadınız galiba.

Bu resimlerin doğruluğunu felan mı savunuyorum sanıyorsunuz.? Bunların suç olduğu gayet ortada.

Etekli bir resimle , cinsel ilişki resimlerini aynı kefeye konulmaması gerektiğinden bahsetmeye çalışıyorum. 17 yaş - 15 yaş gibi ayrımların olduğundan bahsediyorum ama bu kanunlarda bu tarzda bir ayırımın olmadığından bahsediyorum.

Internet'te kullanıcı olduğunuz gayet açık. Sizene tabi forumun sahibine yapılacak suclamadan. Ama bu sistemleri oluşturan insanlar için bir tehdit olduğunu bütün site sahipleri biliyor. Bu forumun sahibi içinde bu tarzda bir tehlike söz konusu.

Hangi forum mu :D Türkiyeden en çok girilen siteler arasında 100 lerce web2.0 forum sitesi var. Burası için bile geçerli bu tehlike. Buraya yazdığınız bir yazıdan nasıl siz sorumlu kalıyorsanız buraya yüklenen bir resimden dolayıda siz sorumlu olmalısınız diyorum. Sonuçta bütün herşeyi site sahibinin kontrol etmesi söz konusu değil dimi.

Suç olmamasından bahsetmiyorum konu farklı yerlere gitmesin.

HTML Kodu:

---

Dikkatimi çeken diğer bir noktada bu tarzda olaylardan 2 türlü ayırımın yapıldığı , yaşa göre (17-15) ve yapılan olaya (tecavuz-vucut dokunulmazlığını ihlal etmeden yapılan hareketler v.b.). Ama konuyla yakından ilgili olan 2005 yılında çıkan Müstehcenlik adı verilen 226 sayılı kanunda bu tarzda bir ayırımın olmaması çok büyük maduriyetlere sebebiyet vermektedir. ÖRN; Durakta bir etekli kızı cep telefonuyla çeken bir kişiyle - Tecavuz görüntülerini çeken bir kişi aynı kefeye konuluyor. Günümüzdeki hangi okul cocugu elindeki cep telefonuyla kız arkadaşlarından birisini çekmemiştir ki. Bu okul çocuguyla diğer Ufak yaştaki bir çocuğa tecavuz edip görüntülerini elinde bulunduran kişi aynı maddeye göre yargılanmakta ( 226 'da ) hatta gayet normal olduğunu düşündüğü etekli kız resimini bilgisayarında bulunduran kişilerde aynı kefeye konulmaktadır. 226 ' da bu konuyla ilgili acilen ayırımın yapılması ve halen kimsenin çözemediği müstehcenliğin tanımının yapılması gerekiyor. Bu maddeyle ilgili daha bir olasılık söz konusu.

---

İletiniz ilk bakışta 'suç'un varlığını kabul gibi algılansa da,,, şu uzun paragrafınızı birkez daha okuyun...
Makul göstermek/genel insan davranışına dahil etmek gayreti içinde olduğunuz da inkar edilemez.
İstismar'ın azı çoğu YOKTUR.

HTML Kodu:

---

226 daki düzeltmeler bununla bitmiyor Forum tarzında bir siteye bu tarzda resimi çeken kişi ya da elinde bulunduran kişi tarafından yüklenmesi sonucunda site sahibinin doğrudan 6-10 yıl ceza gerektiren (226) yla yargılanması yapılabilir. (sevmediğin bir kişi var sa ya da gıcık oldugunuz bir forum sitesi hayatını karartmak cok kolay.) 5651 adlı bilişim kanunun da yer alan içerik sağlayıcının site sahibi sayılması gibi ilginç bir değerlendirme sonucunda 226'yla 6-10 ' yıla kadar hiç haberi olmadan yargılama surecinde bulabilir insan kendini. 5651 yapılırken galiba web1.0 siteleri düşünülüp gerçekleştirildi oysaki günümüzde web2.0 (youtube forumlar v.b.) sitelerde içeriği oluşturan kişinin site kullanıcıları olduğu gayet açıktır ama düzenleme yapılması gerekiyor.) Gelde site aç bu kanunlar varken.

---

Hem genele açık forum sitesi oluşturacaksınız, hem de saldım çayıra mevlam kayıra zihniyetinde olacaksınız!!!!
Öyle mi??? Sorumluluğunu ise ALMAYACAKSINIZ???
Yardım ve yataklık etmenin SİBER ortamda başka hangi şekli mümkündür???

***Bahsettiğin forum sitelerini pek tabii anladınız,,, demogaji yapmayın.

Ayrıyeten; çocuk istismarı yegane çocuğun kendisine yönelik gerçekleşmeyebilir...Çocuklarımızın özellik 'anne'lerinin cinsiyetlerine yönelen her türlü istismar da bire bir çocukların mağduriyetine de sebep olur. Zira, çocuklarımızı/çocuklarınızı büyüten ANNELERDİR.

Yeri gelmişken, didişmeyelim de,,, şu soruya da bir cevap verin. Hem de mevzuu daha bir nitelik kazansın.

Sizin pekala anladığınız, benim bahsettiğim ŞU forum(?) sitelerinin gelirleri nedir?
İnsanları böylesi siteler için emek ve zaman harcamaya ve bilumum riskler almaya iten/iştahlandıran maddi ve manevi kazanım NEDİR???

Didişecek bişi yok.

Makul gösterme çabasında değilim. Sadece yaş ve derece ayrımının yapılmasının doğru olacağını düşünmekteyim.

Forum sahibi tabiki bir derece de sorumlu. Ama içeriği oluşturan kişinin bu işten sorumlu tutulmaması ilginç.

Bu tarzda forum çok fazla sayıda.. Türkiyeden girilen en çok 100 sitenin arasında 10-15 tane forum sitesi var. Hepsinde de her türlü içeriğe yer veriliyor. Site sahibinin tek başına bu kadar içeriği kontrol etmesi beklenemez. Youtube'un sahibinin her gelen video ya onay vermesi gibi bir durum bu.

Gelir olayına gelince google reklamı , banner ve VIP üyeliklerden gelir sağladıkları ortada zaten.

Mevcut bir durumdan söz etmiyorum ben . Benim bahsetmek istediğim komplo teorisi bir nevi bu tarzda açıkların kapatılması gerektiğini ve gerekli ayırımların yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Bu konuyla ilgili bir yazı.

http://turk.internet.com/haber/yazig...3?yaziid=19287

Ceza sınırının yükseltimesinden yanayım. Bazı durumlarda çok yetersiz kaldığını bende düşünmekteyim.

Bu konuyla ilgili bir yazı,,,
https://www.hukuki.net/hukuk/index.php?article=1017

Arkadaşlar bölmek istemem ancak çocuk pornografisi çocuk istismarıyla bağlantılı olmakla birlikte bu suçun kapsamı daha farklıdır. Fiili olarak istismar eyleminde bulunan ile görüntüleri çeken, bilgisayarında saklayan farklı kategorideki suçları işlemiş oluyor. Ayrıntıya dikkat.

Şunu da eklemek isterim. Kurduğu sitede içeriği denetleme sorumluluğu olmaması mümkün değil. Sayın cognis e bu konuda katılıyorum. Elbette içeriği ekleyen de sorumludur ancak ona bu kanalı sağlayan olarak müteselsil sorumluluk söz konusudur. Yani üye eklemiş diye işin içinden sıyrılamaz.

cognis arkadaşımızın verdiği yazdıda da benim dediklerime yer vermişler.

Ayrıca çok geniş bir yazı okuması baya bir zaman alıyor ama bu konuda tartışacaksak okumamız gerekiyor.

Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi de , eylemlerin ancak kasten işlendiği takdirde cezalandırılabilmesini ve ceza sorumluğunun bireyselliği ilkesini kabul etmiştir.

Site sahiplerinin sorumlu olmadığı sıyrılması gerektiğini söylemiyorum. Ayrıca bir şey dikkatimi çekti. Bu resimleri çeken kişiler 2-5 yıl gibi bir ceza alırken bir site sahibi 6-10 yıl arasında yargılanıyor. Diğer ülkelerde tam tersi bence tam tersi olması gerekiyor. Suçu bilinçli işleyen kişiye çok daha yüksek ceza verilmesi gerekiyor.

Bilişimuzmanı,,, Verdiğim linkte olguya bakış açısı ile sizin verdiğiniz linkteki algı çarpıtması arasında çook fark var.

Kasten işleyenlere hapis cezası,,, ihmalkarlığından(en masum sıfatı kullandım) sebebiyet verenlere de sorumluluklarını taşıma yetersizliklerinden bilişimi kökten ya yasaklıyalım ya da bilişim kullanma istiyorlar ise bir vasi gözetmen atıyalım... Sizin için ŞİMDİLİK hava hoş. Umarım hızla yayılım gösteren bu ve benzeri bir istismara şahsınızda yahut yakınınızda dahil olmazsınız!!!!


Sn Akademiksultan;
Ben 35 imden sonra hem de tesadüfen öğrendim. İlkin çok trajikomik geldi üstelik, hem de tam aynı süreçte Avrupa Yakası'nın Burhan'ı da benzer bir travma yaşadı, belki izlemişsinizdir 'kahvehane bağımlısı' oldu.
Ama benim bahsettiğim 'birahane' bağımlılığı. Zaman zaman denk düşüp önünden geçtiğimiz o daracak ve ağır alkol kokusu kapısından sokağa taşan şu birahanelerinde devamlı müdavimleri vardır. Ben sanırdım ki, işte komün kültürü hakimiyeti içinde dramatize edilen erkekçe arkadaşlıkların buluşma mekanı. Ama şu birahanelerin ayrı bir özelliği varmış, çok değil bundan belki en fazla 5-10 yıl önce 'internet yeni yeni varlık gösterirken, hatta henüz forum siteleri açılmamış, profesyonel/amatör metaryeller ekranlarda cirit atmaz iken' bu birahaneler de prime time da erotik, off prime time da ise special pornografik film gösterimleri yapılırmış. Pek çok kere de görevim gereği eşinden şikayetçi olan kadınlardan şunu duyardım, 'birahaneye gitmekten eve gelmiyor bizim herif'... Bir ara oturduğum eve çok yakın bir birahane vardı, haftada birkaç kez kadınlar mekanı basardı, ayakta duramayan kocalarını önlerine katarlardı.
Şimdi sual şu??? Evli barklı bu adamlar, üstelik evlerinde kendilerini bekleyen eşleri varken, neden köhne, oksijen yoksunu ve salaş bu birahaneleri kendilerine mekan ederler. Üstelik bu sebeple yuvalarının dağılma ihtimali de kendilerine vız gelir tırıs gider???
Alkol mü?? Evinde de içer, hem daha az paraya daha çok içer.
Sebep evet bence 'kendini bulmak'.
Ezberine kavuşmak.
Bu adamlar yeni 'yet'erken cep telefonu yoktu. Bicareler kızlara laf attılar, kızların yüzünü ne kadar kızartırlarsa o kadar 'yet'tiler, almancıların elaltından dağıttığı vhs, beta kasetlere player bulanı şanslıydı ve yine şansları yaver gittiğinde ceplerine üç kuruş attılar.., sonuçta 'yet'tiler.
Ancak o günlerin hala ve hala kendilerince ayrı ve mühim bir anlam ve değeri var ki; illa ve illa tv ekranına da olsa laf atacaklar vs. vs.

ASLINDA İLK EZBER ÇOK MÜHİM....Ev, aile, nikahlı hatun ise bu ezberden çoook çook uzak(((

Suçlar ve istismarlar vasıf ve mekan değiştirmekte...
Bu hızla yayılan 'istismar' tarzı o kadar ağır sonuçlara gebe ki??
Bir önceki gece geç saatlere kadar çocuk veya çocuk denecek yaşta figürler arayıp bulan, izleyen komşumuz olamaz mı? Çocuğumuzun doktoru?? vs. vs.

Bunun suç olmadığını iddia etmiyormuşum gibi bir duruma düştüm.
Bunların suç olduğuna kesinlikle katılıyorum. Ama kanunda eksiklerinin olduğunu ,açıkların bulunduğunu ve eksik yönlerinin giderilmesi gerektiğini belirtiyorum. Eksik noktalarınıda daha önceki yazılarımda belirttim.

Internette kullanıcıları ve bütün site sahipleri bir risk altında. Daha önce bu tarzda bir olaydan hayatı kararan bir insanı anlatmıştı birisi belkide bu forumdaydı. Türkiyede bir prof. hoca ç.p. suclamasıyla alınıyor. Tabi ne iş hayatı kalıyor ne kariyer ne aile hiç bir şey. Sonradan anlaşılıyorki bilgisayarındaki bir virus tarafından otomatik indirilen şeyler olduğu. Ama bir kere bu tarzda bir suçlamayla karşı karşıya kalındığında insanların hayatlarının karardığı belli. O yüzden bu tarzda olaylarda çok dikkatle yaklaşmak ve sakin olmak gerekiyor. Hepsini asalım keselimci anlayışla hiç bir yere gidemeyiz masum olabilecek binlerce insanında hayatını karartabiliriz. Bilişim dünyasında milyonlarca olasılık var çünkü.

Çocuk istismarına mühebbet mi tabiki üst sınırı bu yapılabilir. Öyle insanlar varki bu üst sınır bile onlara az gelebilir. Ama derecelendirmeyi ve gerekli ayırım ve düzenlemesi yapıldıktan sonra böyle bir uygulamanın doğru olacağı düşüncesindeyim. Suç olmadığını felan söylemiyorum dikkat edin. Bu tartışmaya bile bulaşmak insanın sinirlerini bozuyormuş valla.

Özet olarak;
Gerekli düzenlemeleri ayırımları yapın ve cezaları arttırın diyorum.

Alıntı:

---

Bilisimuzmaniii rumuzlu üyeden alıntı

cognis arkadaşımızın verdiği yazdıda da benim dediklerime yer vermişler.

Ayrıca çok geniş bir yazı okuması baya bir zaman alıyor ama bu konuda tartışacaksak okumamız gerekiyor.

Avrupa Konseyi Siber Suç Sözleşmesi de , eylemlerin ancak kasten işlendiği takdirde cezalandırılabilmesini ve ceza sorumluğunun bireyselliği ilkesini kabul etmiştir.

Site sahiplerinin sorumlu olmadığı sıyrılması gerektiğini söylemiyorum. Ayrıca bir şey dikkatimi çekti. Bu resimleri çeken kişiler 2-5 yıl gibi bir ceza alırken bir site sahibi 6-10 yıl arasında yargılanıyor. Diğer ülkelerde tam tersi bence tam tersi olması gerekiyor. Suçu bilinçli işleyen kişiye çok daha yüksek ceza verilmesi gerekiyor.

---

Sayın bilişimuzmanı,

Konuyu dilerseniz siber suçlara doğru yönlendirmeyelim. Başlıkta belirtilen talebe sizin de katıldığınızı siz de belirtmişsiniz zaten. Çocuk istismarı konusu sadece siber suçlar kapsamında ele alabileceğimiz bir konu değil. Çocuk pornosu başlı başına ayrı tartışılması gereken bir konu bence. Şuradan bir bağlantı kurulabilir bu konuya: Bu tür eylemlere girişenlerin çocuğu cinsel bir obje olarak görmesi söz konusu. Bu tür yayınlarda da bu pompalanır ve bir uyaran olur. Etik olmayan tamamiyle insanlık dışı bir eylemin bu tür yayınlarla talep oluşturması suç oluşumuna ortam yaratabilir. Bu görüntülerin çekilmesi, saklanması, bulundurulması, yayınlanması suçtan öte insanlıkla bağdaşmayan ve insanlık temel değer yargılarına tümüyle terstir.Peki nasıl oluyor da bu hastalıklı uygulama bu kadar sık rastlanır ve suça konu oluşturur şekilde ortaya konuluyor? Ve nasıl önlenebilir? Bunlar üzerinde yoğunlaşılabilir. Psikolojinin ve sosyal psikolojinin (grup dinamikleri ) konu alanı kapsamında bunu tartışmak mümkün. Fakat hukuki anlamda yaptırımların ağırlaştırılması ile desteklenmeli. Toplum zaten bunun kabul edilebilir olmadığını biliyor. Buna rağmen gerek aile içi gerekse dışından gelen tehlikeler söz konusu. Risk grubu altındaki çocuklar buna maruz kalıyor deniliyor ancak yapılan araştırmalar bu tip vakaların kurbanın tanıdığı ve bir şekilde sosyal ilişki kurduğu insanlardan sıklıkla karşılaşılan bir vaka türü olduğunu ispatlıyor. Tecavüz kurbanları üzerinde yapılan araştırmalarda da aynı durum söz konusu. Bu ne demek ?Bir şekilde daha önce güven ilişkisi kurulan insanların bu tür eylemler giriştiği açık. DİĞER TÜRDE VAKA SAYISINA ORANLA BU SAYI ÇOK DAHA YÜKSEK.

Hukuk benim alanım değil. Hukuki konudaki değerlendirmeleri hukuçularımız yaparlar. Ben işin psikolojik ve sosyal boyutuyla ilgilenebilirim. Hukukun da bu tür vakalarda yaptırımları ağırlaştırıp sağaltım için gerekli ortamın sağlaması gerektiğini düşünüyorum.

Ceza ve Tutukevleri ne kadar sağaltıcı? Bu suçu işleyip cezasını çekmiş biri cezaevinde ne kadar sağaltılabiliyor? Çıktığında bu eylemi yeniden işlememesi için gerekli pişmanlık düzeyinde kavuşmuş olarak mı salıveriliyor? Eğer öyle olsaydı yeniden aynı suçu işlemiş olanlar olmazdı. Şimdi diyeceksiniz ki bu çok katı bir yaklaşım ve tüm suçlar için de düşünülebilir? O zaman cezaevlerindeki koşulları ve gerçekten ceza verme mantığını gözden geçirmemiz gerekiyor. Koğuş sistemiyle cezaevlerinin farklı amaçlara hizmet ettiği gerekçesi ile F Tipi cezaevi yapıldığını ve çok karşı çıkıldığını, insanların yalıtıldığı gerekçesi ile pek çok eylem yapıldığı dönemleri biliyoruz. Yani olay şu:

Çocuklara cinsel istismar suçu işleyen birini cezaevinde cezasını çektiği süreçte ayrıca tedavi etmiyor ve onu süren oldu, hadi dışarı diye salıverdiğinizde aynı suçu 2. günde işliyorsa o zaman ya bunların cezaevi süreçlerini gözden geçirmelisiniz ya da salıvermemeli ve yeni canlar yanmasına izin vermemelisiniz.. Bu bir bozukluk. Çocuğu cinsel obje olarak görmek pedofili denilen psikiyatrik bir bozukluk. Bir süre bir yere kapatıp sonra çıktığında aynı şeyi yapmamasını bekleyemezsiniz. Fakat bugün cezaevi mantığı bu şekilde işlediği için bunlara müebbet verilsin.. Katı denilebilir..2.5 yaşında bir bebeğe yapılan tecavüz söz konusu olduğunda idam kaldırılmamış olsa idi , idamı savunurdum bu suç için. Bunu da eklemeliyim..

"Çocuk pornografisi",
Uluslararası belgelerde "çocukların gerçekte veya taklit suretiyle bariz cinsel faaliyetlerde bulunur şekilde herhangi bir yolla teşhir edilmesi veya cinsel uzuvlarının ağırlıklı olarak cinsel amaç güden bir şekilde gösterilmesi"
olarak tanımlanıyor. Tanım, çocuk görüntüsü veren "yetişkin pornografisi"ni de suça dahil ediyor.

Alıntı:

---

cognis rumuzlu üyeden alıntı

"Çocuk pornografisi",
Uluslararası belgelerde "çocukların gerçekte veya taklit suretiyle bariz cinsel faaliyetlerde bulunur şekilde herhangi bir yolla teşhir edilmesi veya cinsel uzuvlarının ağırlıklı olarak cinsel amaç güden bir şekilde gösterilmesi"
olarak tanımlanıyor. Tanım, çocuk görüntüsü veren "yetişkin pornografisi"ni de suça dahil ediyor.

---

Sayın cognis, isterseniz bu konu farklı bir başlıkta tartışılsın. Çocuk ve İstismar kelimeleri yanyana gelince bile zor katlanılıyor. Çocuk ve Pornografi kelimeleri ise inanın katlanılması çok daha zor ve bir o kadar da iğrenç.

Tayland ve Uzak Doğu ülkelerinde başlıbaşına bir sektör olduğunu bildiğimiz bu konu , yazık ki dünyanın her yerinde tüm ülkelerde üzerinde hassasiyetle durulan bir suç kapsamındadır. Buraya veri taşıyabiliriz. Bolca makale, istatistik taşınabilir. Fakat bu tür şeyler google turu ile rahatlıkla bulunabilir. Ben daha çok beyin fırtınası tekniğini öneriyorum.

Konuyu üste çekelim. Gerilerde kalabilecek önemsiz bir konu değil. Hoş bir konu değil ama görmezden gelmek sorunu çözmüyor..

Alıntı:

---

Akademik Sultan rumuzlu üyeden alıntı

Konuyu üste çekelim. Gerilerde kalabilecek önemsiz bir konu değil. Hoş bir konu değil ama görmezden gelmek sorunu çözmüyor..

---

Sayın Akademik Sultan,
Belki yeterli görmeyeceksiniz ancak konuyu güncel tutmak adına şu kaberi ekliyorum: Çocuklara Cinsel İstismara 22 Yıla Kadar Hapis Öngören Kanun Teklifi TBMM'ne Sunuldu

Saygılarımla,

Pornografinin çocuğa tecavüz ve cinsel şiddetle ilişkisi

Pornografik görüntüleri 14 yaşından önce görmeye başlamak cinsel eylemlerle bağlantı kurmaya yol açıyor.

Suç işlemeden önce "porno" izlediklerini söylüyorlar

Çocuk tacizcileri ve tecavüzcüleri genellikle suç işlemeden önce pornografik görüntü izlediklerini söylüyorlar.

Pornografik görüntü izlemek artık pornografinin hafif biçimleriyle tatmin olmaz hale gelme ve daha şiddetli içerik görme isteğiyle sonuçlanabiliyor.

Çocukları cinsel olarak taciz ve istismar edenler işledikleri suçta pornografi izlemenin etkisi olduğunu söylüyorlar.

Öte yandan suç işleyenleri kışkırtan pornografik görüntüler çeşitli şekillerde çocuğu taciz etmeyi kolaylaştırıyor.

Pornografi tacizcinin işine yarıyor
Örneğin pedofiller kurbanlarına onlara yapmak istedikleri şeyin fotoğraflarını gösteriyorlar. Çocuğun çekingenliğini azaltacak ve çocuğa o eylemin bir sakıncası olmadığına ikna edecek görüntüler izletip, çocukla iletişime geçerek "O zevk alıyor, sen de alacaksın" mesajı veriyorlar.

Çocuklar yalnızca hafif pornografiye maruz kalmıyorlar, açıkça daha ağır cinsel içerikli görüntülere de maruz kalıyorlar. Çocuklar pornografiden "sorumluluk almadan seks yapmak iyidir" mesajını alıyor. (NZ)
__________________________________________________ _____

Kendi kültürel yapımıza baktığımızda ise;
yetişkin anlayışımızın özellikle kız çocuklarında 'regl'in vuku bulmasını milad kabul etmesi, erkek çocuğun ise istendiği zaman pantalon ve kilodunun indirilebilmesi, cinsel organının yakın çevresinde övgü gibi açıklayıcı nedenlerle sık sık gözler önüne serilebilmesi ile çocuklar geleneksel olarak cinsiyet organları ya da cinsel kimlikleri ile yetişkinler tarafından öncelikli muhatap edilirler.
Böylece çocuklar 'çocuk' vasıflarından uzaklaştırılıp, zihinlere 'yetişkin' oldukları yavaş yavaş ama sistematik bir biçimde yerleştirilir.
Üstelik hem yakın çevre hem aile bunu istekle yapar.
Ortalama 10-12 yaş civarında regl olan kız çocuğu 13-14 yaşında ailenin uygun gördüğü bir erkeğin tüm ihtiyaçlarını karşılamak üzere himayesine terk edilir.
Bu ensest ilişki gibi gizli, kapalı kapılar ardında yaşanan istismar kadar ağır bir istismardır.
Bu ayrıca; çocuğun ebeveynlerinin ve sosyal çevrenin, yöreye ait sakat geleneklerin onayladığı zihinlerde legal, vicdani anlamda da ilahiyatın cevaz verdiği bir istismar şeklidir.

Bir ülke de; belli bölgelerde istismar sosyal çevre, aile, itikatlerin elbirliği yaptığı şekilde 'normal'leştirilerek göz göre göre gerçekleştiriliyor ise; bu ülke de 'çocuk' tanımının YAPILAMADIĞINI kabul etmek şart...
Üstelik çocuklar dahi kendilerinin 'çocuk' kimliklerini açıkça idrak edememekteler.

Tv'lerde çocuklara hitap eden diziler, eğlendirici yayınlarda dahi olmaz ise olmaz tema 'aşk' teması, çocuklarda 'kadınca' ve 'erkekçe' davranış rolleri hakim.

Bebek bezi reklamlarında olmaz ise olmaz olgu 'bebek poposu'... Tüm güzelliği, sevimliliği, masumiyeti ve ÇOCUKSULUĞU ile tv ekranında gülümseyerek koşuşturan bir bebeğin poposunun tüm ekranı işgal etmesinin bebek bezi satışlarına katkı sağlamasının beklentisi insani anlamda utanç verici...
Oysa bu bebeğin penisi ya da vaginası da aynı bezin ıslaklığı veya kuruluğundan etkilenmekte. Ancak bunun ekrana yansıması kat'i mümkün değil iken; bebeğin ya da yeni ayak küçük çocuğun poposu ile 'izlenebilir' kararını vermeye yetkinlik hangi realite ile örtüşebilir????

Çocuk istismarı net ve belirgin vakaların dışında hayatın doğal akışı içinde de daimi olarak yaşanmaktadır.