İnternet suçları, asılsız iftira ve hakaretler için.
Merhaba,
Bir şahıs adıma hiç bir delil olmadan beni dolandırıcı ve karalayıcı şekilde adım soyadımı kullanarak hakaret edip bir çok forum ve kendine ait sitelerde topluma açık alanlarda yayına veriyorsa ve bu insanla hiç bir alış verişimin ayrıca alakamın yok ise , bu insana herhangi bir hukuki yaptırım uygulayabilinir mi?
Haklılığım ispatlanırsa bu insana yaptırım ne şekilde uygulanır.Sizce o insana karşı tutumum ne olmalıdır.
Teşekkürler.
Re: İnternet suçları, asılsız iftira ve hakaretler için.
Basın savcılığına başvurun.
Sözkonusu fiil hakaretin alenen işlenmesidir.
Ceza Kanunu'nun ilgili hükmü ise;
Hakaret
MADDE 125. - (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.
(2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi hâlinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
(3) Hakaret suçunun;
a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
b) Dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,
İşlenmesi hâlinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
(4) Ceza, hakaretin alenen işlenmesi hâlinde, altıda biri; basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, üçte biri oranında artırılır.
(5) Kurul hâlinde çalışan kamu görevlilerine görevlerinden dolayı hakaret edilmesi hâlinde suç, kurulu oluşturan üyelere karşı işlenmiş sayılır
Re: İnternet suçları, asılsız iftira ve hakaretler için.
Bence internet ile ilgili işlemler basın suçu değildir. Bununla ilgili ayrıca bir yasa var. Çünkü internet dediğimiz alan, ya da yayınlanan web sayfaları delil değildir. Her zaman her kişi tarafından bir başkasına atfen yapılabilir. Bu bakımdan internette yayınlanan bir bilgi ya da haberin sonrasında yapılacak işler 5651 sayılı yasa ile belirlenmiştir.
Bu madde ve yönetmelikteki sefahati takip etmeniz gerekir.
Re: İnternet suçları, asılsız iftira ve hakaretler için.
Bu konuda verilen bilgi doğrudur.
Re: İnternet suçları, asılsız iftira ve hakaretler için.
Bilişim savcılığının görev alanına giren durumlar,e-posta aracılığıyla kişiye özel gönderilmiş,herkesçe erişilemeyen ortamda iletilmiş hakaret unsuru içeren ifadelerdir.
Re: İnternet suçları, asılsız iftira ve hakaretler için.
sayın c_selin son yorumuzdan bir önce "bu konudaki bilgiler" derken kastettiğinizi tam anlayamadım. Yani sizin söylediğiniz mi, benim söylediğim mi doğrudur. Saygılarımla
Re: İnternet suçları, asılsız iftira ve hakaretler için.
Sayın aakoc;
Bu konuda verilen bilgi doğru derken,kendi verdiğim yanıtın doğruluğunu kastettim.
Re: İnternet suçları, asılsız iftira ve hakaretler için.
İnternet medyasında "delil" olarak web sayfalarının internet alanı haricinde bilgisayar marifeti ile hazırlanabilirliği sebebi ile web sayfalarının delil olması için yayınlanan haber ve yorumlar hakkında öncelikle yayından kaldırma ve düzeltme talebinin yapılması gerekiyor.
Internet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla işlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında 5651 sayılı Kanun un 9. Maddesi bu konuyu açıkça belirlemiştir.
İçeriğin yayından çıkarılması ve cevap hakkı
MADDE 9 – (1) İçerik nedeniyle hakları ihlâl edildiğini iddia eden kişi, içerik sağlayıcısına, buna ulaşamaması halinde yer sağlayıcısına başvurarak kendisine ilişkin içeriğin yayından çıkarılmasını ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabı bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasını isteyebilir. İçerik veya yer sağlayıcı kendisine ulaştığı tarihten itibaren iki gün içinde, talebi yerine getirir. Bu süre zarfında talep yerine getirilmediği takdirde reddedilmiş sayılır.
(2) Talebin reddedilmiş sayılması halinde, kişi onbeş gün içinde yerleşim yeri sulh ceza mahkemesine başvurarak, içeriğin yayından çıkarılmasına ve yayındaki kapsamından fazla olmamak üzere hazırladığı cevabın bir hafta süreyle internet ortamında yayımlanmasına karar verilmesini isteyebilir. Sulh ceza hâkimi bu talebi üç gün içinde duruşma yapmaksızın karara bağlar. Sulh ceza hâkiminin kararına karşı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir.
(3) Sulh ceza hâkiminin kesinleşen kararının, birinci fıkraya göre yapılan başvuruyu yerine getirmeyen içerik veya yer sağlayıcısına tebliğinden itibaren iki gün içinde içerik yayından çıkarılarak hazırlanan cevabın yayımlanmasına başlanır.
(4) Sulh ceza hâkiminin kararını bu maddede belirtilen şartlara uygun olarak ve süresinde yerine getirmeyen sorumlu kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. İçerik veya yer sağlayıcının tüzel kişi olması halinde, bu fıkra hükmü yayın sorumlusu hakkında uygulanır.
______________-
Web sitelerinin adı her ne kadar haber vs gibi basın yayın ünvanı ile faaliyette bulunsalarda basın yayın organı sayılmıyorlar. Dolayısı ile bu alanda meydana gelen suçun sabitliğinde problem olacağı sebebiyle önce site üzerinden düzeltme gibi işlemlerin gerekmesi normal. Yani web sayfası tv ya da gazete gibi basın yayın organı değildir.
Re: İnternet suçları, asılsız iftira ve hakaretler için.
Ekledikleriniz neyi ifade etmiş oluyor?
Re: İnternet suçları, asılsız iftira ve hakaretler için.
Alıntı:
c_selin rumuzlu üyeden alıntı
Ekledikleriniz neyi ifade etmiş oluyor?
c_selin hanım, bir internet sitesinin idare edicisi olarak bu konudaki merakım özeldir. Düşünün ki, benim internet sitemde bir hakaret benim bilgim dışında ve belkide hackerlarca yayınlanıyor. Yani ülkemizdeki en kutsal değere ya da en korunan kişiye altına benim adım yazılarak hakaretler ediliyor. Bu yazı günlerce yayında kalıyor. Ve benim bundan haberim yok. (Faraza)..
İP numarasından bulunur diyeceksiniz.. Düşününki bu yayın mail yolu ile önce yurt dışıuna gönderilmiş ve siteye ekleme İP si yurt dışında bir yeri gösteriyor. Yani sanık hakkında bir bilgi edinilmesi teknik olarak mümkün değil.
İşte bu yüzden, internet alanının "basın" sayılabilmesi için, yayın hakkında içerik sağlayıcıdan öncelikle bilgi alınması gerekmekte. Şayet, içerik sağlayıcı bu yayının kendi sitesinde yapıldığına dair kabulu varsa, ortada bir hakaretin varlığpından söz edilebilir.
Bildiğiniz gibi, RTÜK kanunu, yayın bantlarının saklanmasını zorunlu kılar. Ayrıca bütün radyo ve tv kanalları teknik takip ve kayıt altındadır. Ve frekans la yapılan yayınlarda arızi yayınlar pek olmaz. Yani bu platformlarda yayının olması yada olmaması halinin inkarı ya da kabulu söz konusu değil.
Basılı yayında da biliyorsunuz her yayın sureti ilgili kurumlara verilir. Ve delil ortadadır.
İnternet alanında ise, yayının delil olabilmesi, host sağlayıcı, içerik sağlayıcının kabulu ile ilgilidir.
Bu bakımdan İnternette web sayfası üzerinden yapılan yapılan yayınlardaki suçların ispatı içerik sağlayıcının inisiyatifine bağlıdır. Ve teknik olarak İP numaraları her zaman doğruya götürmez.
Re: İnternet suçları, asılsız iftira ve hakaretler için.
Sayın aakoc,bu konuda kısa olarak söyleyebileceğim şu;
Hakaret unsuru içeren ifade,hakaretin yöneldiği şahıs dışındaki internet kullanıcıları tarafından da görülebiliyorsa bu Basın Suçları Bürosunun görev alanına giriyor.Yalnızca hakaretin yöneldiği kişi tarafından görülebilen ortamda iletilmişse bu durumda fiil,Bilişim Suçları Bürosunun görev alanına giriyor.
Re: İnternet suçları, asılsız iftira ve hakaretler için.
Alıntı:
aakoc rumuzlu üyeden alıntı
Bence internet ile ilgili işlemler basın suçu değildir. Bununla ilgili ayrıca bir yasa var..
Ayrıca,bu ifadeniz neye istinaden yazıldı bilmiyorum,çünkü ''internet ile ilgili işlemler basın suçu''dur şeklinde bir beyanda bulunmadım.Söylediğim sadece hakaret suçunun internet ortamında alenen işlenmesi halinin basın savcılığının görev alanına girdiğiydi.
Dikkatli değerlendirmelerde bulunun lütfen.
Re: İnternet suçları, asılsız iftira ve hakaretler için.
Sn Aaakoc; takiyyeyi bırakın,
kanun maddesinin canınızı yakan kısmı ile canınızı yakma ihtimaline sebep web sitenizde bulundurduğunuz, yada bulundurma niyetinde olduğunuzdan şimdilik itirazvari masumiyet içeren cümlelerle vaziyeti yokladığınız konu olan 'web sahifeme bilgim kontrolüm dışı dahil olan hakaretvari yazı içeriği' tehlikesi ile TEDBİR KARARI VE YASAL MÜEYYİDE aşamaları arasında en küçük bir dirsek teması dahi yok,
yani 'web sahifenizde bilginiz ve kontrolünüz dışı dahil olmuş, farkedilmemiş hakaretvari yazı' içeriği konusunda bu tedbirlerin uygulanma ihtimali zaten yasal olarak yok,
ama nedir web sahifesi??? hiç düşündünüz mü?? açıyorsunuz, birde genel kullanımın her türlü ihtiyacına sunuyorsunuz???kontrol dahi etmiyorsunuz??
millet keyiflensin, birbirini yesin, rezil etsin, tıklasın zıplasın,,,mı??? nedir gaye?
Bi zahmen gün içinde bir kaç saatlik mesai dahi ayırmadığınızı, içeriklerden bihaberim diyerek kendiniz beyan ediyorsunuz da,,,,adaam sende, şeklinde burun kıvırdığınız bu web sahifesine tedbir, medbir gelecek diye de isyan ediyorsunuz,,,,
Basın yayın olarak addedilemez,,, diye diretirken, ok addedilmesin,,,,
Ama sahiden NEDİR??
Hakaret, taciz, ahlaki kaygıların mevcut olmadığı mezkur söylence mahali, beleş copy program dağıtım şebekesi, düşünen-üreten beyinlerin okuyan beyinlere sunduğu yazınların copyi paste cenneti, kişilerin online iletişim kurduğu msn gibi programları ile karşı tarafa neler neler yapılacağının ders ders anlatıldığı eğitim hizmeti mi?? nedir??? (Tabii bunlar bile aslında sütten çıkmış ak kaşık)
Neyse,,, arada kendi web sahifenizi kendiniz dahi tıklamadığını açıp bakmadığını, yahut açsanız bile çok fazla takılmadığınızı, hakaret içeriklerini farketme şansım olmuyor,,,diyerek beyan ettiğinize göre,,,emek/değer ifade edecek öznel bir çaba, çalışma sergilemediğiniz belli. Bu yüzden kaybı da gündelik yaşamınıza çok fazla hasarla yansımayacaktır...
Sadede gelelim;
Kanun maddesini eksik ortaya koyuyorsunuz, oysa kanun maddesi başlangıcında sizin tercihinize layık olan tedbirlere ve yasal kovuşturmaya neden olacak, yasak içerikleri açıkça, madde madde sıralamış,,,
bunlarda;
Erişimin engellenmesi kararı ve yerine getirilmesi
MADDE 8- (1) İnternet ortamında yapılan ve içeriği aşağıdaki suçları oluşturduğu hususunda yeterli şüphe sebebi bulunan yayınlarla ilgili olarak erişimin engellen*mesine karar verilir:
a) 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;
1) İntihara yönlendirme (madde 84),
2) Çocukların cinsel istismarı (madde 103, birinci fıkra),
3) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma (madde 190),
4) Sağlık için tehlikeli madde temini (madde 194),
5) Müstehcenlik (madde 226),
6) Fuhuş (madde 227),
7) Kumar oynanması için yer ve imkân sağlama (madde 228),
suçları.
b) 25/7/1951 tarihli ve 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanunda yer alan suçlar.
dır...
Re: İnternet suçları, asılsız iftira ve hakaretler için.
Alıntı:
cognis rumuzlu üyeden alıntı
Sn Aaakoc; takiyyeyi bırakın,
kanun maddesinin canınızı yakan kısmı ile canınızı yakma ihtimaline sebep web sitenizde bulundurduğunuz, yada bulundurma niyetinde olduğunuzdan şimdilik itirazvari masumiyet içeren cümlelerle vaziyeti yokladığınız konu olan 'web sahifeme bilgim kontrolüm dışı dahil olan hakaretvari yazı içeriği' tehlikesi ile TEDBİR KARARI VE YASAL MÜEYYİDE aşamaları arasında en küçük bir dirsek teması dahi yok,
Bakınız, internet sitesi ne bir medya organı ne de bir yazılı basın organıdır. İnternet alanında işlenen suçlara karşı müeyyidelerde elbette karmaişa söz konusudur. Benim bu konuda yazdıklarımdan başka manalar çıkaran tıpkı siz gibi bir hukuk sever savcı, bana ait bir sitede ve belki de hackerlarca yayınlanmış bir metin , ya da benim sitemin açılış sayfasına müstahcen bir görüntü hakkına dava açarsa bunun adaleti varmıdır?.. Ya da, benim " bu metinden ve fotoğraftan haberişm yoktur" ifademin tersine dair ispatın adresi neresidir?..
1993 yılında sahibi bulunduğum bir tv kanalında (bir il kanalı) , bir ara kanal6 da proğram yapan meşhur Kerim Akbaş'ın yaptığı proğram sonrasında tv sahibi olarak teslim ettiğim yayın kasetlerine göre aldığım hükmü elbette kabul edebilirim. Ama, hiçbir delil kökü olmayan sanal bir görüntü belkide anlık bir yayın ile bir web sayfasının bana dönebilecek müeyyidesine elbette itiraz ederim. Bizler şu anda bu sitede dilediğimizi yazıp yayına verebiliyoruz.
Burada işlenecek bir suçun adı ne olabilir.?..Ve sanık nerededir?..
Bu siteyi yönetenlerin bir kusuru var mıdır?...
Veya İP numarasının kayıt kökü ne derece doğrudur. Maskeli İP ile sanki yurt dışından bir yerlerden giriş yapılıyormuş sahteliğinin proğramlarla gayet rahat yapıldığı düşünülürse...
Bendenizin burada ifade ettiğim şeyler, gerçek hayatla ilgilidir.
Olması gerekenler belki de başkadır.
Ve bu ilerleyen yıllarda çok baş ağrıtacağa benzer.
Ve kesinlikle anlamlı bir çözümü yoktur.
...
Ruhsata bağlanamayacağına, site kodlamalarına ve tiplerine, kullanım özelliklerine bir sınırlama kısıtlama getirilmeyeceğine göre. ( Kanun koyucu "arkadaş sen web sayfanda asp kod kullanamazsın. ya da bilmem kaç bit şifreler kullanacaksın..Ya da sitende yayınlanacak her şey önce şu adrese gidecek orada sansüre tabi tutulacak ve ancak ondan sonra yayınlanmak üzere o kurumdan imzalı olarak gelecek gibi hayali çözümlerden başka)...