-
Kendi evim var ama kiraciyim
Merhabalar,
Kendime ait evim var ancak daha uygun gordugum icin kirada oturuyorum. Ev sahibi duzenli odeme ve artis yapmama ragmen kirayi daha fazla artirmadigim icin cikmami istiyor. Kanunda ayni sehirde evi olan kiraciya kontrat suresi bile bitmeden tahliye davasi acilabilecegi yaziyor. Bu durum ev sahibi olmasina ragmen, kirasini duzenli odeyen kiraci icin de mi gecerlidir?
Ilginize tesekkur ederim.
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Alıntı:
Canan Arman rumuzlu üyeden alıntı
Merhabalar,
Kendime ait evim var ancak daha uygun gordugum icin kirada oturuyorum. Ev sahibi duzenli odeme ve artis yapmama ragmen kirayi daha fazla artirmadigim icin cikmami istiyor. Kanunda ayni sehirde evi olan kiraciya kontrat suresi bile bitmeden tahliye davasi acilabilecegi yaziyor. Bu durum ev sahibi olmasina ragmen, kirasini duzenli odeyen kiraci icin de mi gecerlidir?
Ilginize tesekkur ederim.
Evet geçerli ancak orada dikkat edilmesi gereken bir husus var kiracının sahip olduğu evin kiracının sosyal statüsü ile orantılı olmalı. Anladığım kadarı ile sizin evinizin değeri oturduğunuz evden yüksek, o halde tahliyeniz daha kolay olur...
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Alıntı:
Av.Bingöl Zekeriya Bengier rumuzlu üyeden alıntı
Evet geçerli ancak orada dikkat edilmesi gereken bir husus var kiracının sahip olduğu evin kiracının sosyal statüsü ile orantılı olmalı. Anladığım kadarı ile sizin evinizin değeri oturduğunuz evden yüksek, o halde tahliyeniz daha kolay olur...
Cevabiniz icin tesekkur ederim. Evimin degeri, oturdugum evden yuksek degildir. Bu durumda kiralarimi duzenli odemeye devam edip, ev sahibinin beni mahkemeye vermesini beklemeyi dusunuyorum. Ev sahibi oldugum icin beni cikartabilecek gibi gorunuyor ancak iyi bir ihtimalle ne kadar surede mahkeme karari cikabilir? Ayrica, ev sahibi olan ve kiralarini duzenli odeyen/artiran bir kiracinin oturdugu evin sahibi tarafindan istendigi zaman cikarilabilmesi de oldukca istismara acik bir durum sanirim.
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Kiracının tahliyesi yasada açıkca düzenlenmiştir. O nedenle kiracının istismarı gibi bir durum olduğunu sanmıyorum hatta kiracının korunduğunu bile söyleyebilirim. Yargılama sürecinin süresi ile ilgili sorunuz ise tamamen davayı gören mahkemenin iş yoğunluğu ve tarafların takınacakları tavıra göre uzar veya kısalır.
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Alıntı:
Av.Bingöl Zekeriya Bengier rumuzlu üyeden alıntı
Kiracının tahliyesi yasada açıkca düzenlenmiştir. O nedenle kiracının istismarı gibi bir durum olduğunu sanmıyorum hatta kiracının korunduğunu bile söyleyebilirim. Yargılama sürecinin süresi ile ilgili sorunuz ise tamamen davayı gören mahkemenin iş yoğunluğu ve tarafların takınacakları tavıra göre uzar veya kısalır.
Yardimlariniz icin tekrar tesekkur ederim. Istismardan kastim, ev sahibinin kiracinin evi oldugunu bildigi takdirde, kiraci ne kadar kontrata uygun hareket etse de; keyfi olarak kiracinin cikmasini isteyebilir tezinden dolayidir. Benim durumumda hem kontrata uygun hareket ediyorum, hem de evsahibi kendi evim oldugu icin beni kolaylikla kiraci oldugum evinden cikarabiliyor. Kiraci olarak burada kanun tarafindan korundugum pek soylenemez diye dusunuyorum. Yani ne kadar iyi kiraci olursaniz olun, hasbelkader eviniz varsa, 6570'in ilgili maddesiyle adeta cezalandirilmaniz sozkonusu.
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Sizinle aynı kanaatte değilim, Sorunuza da elimden geldiğince tatminkâr cevap verdiğimi düşünüyorum...
Saygılarımla...
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Alıntı:
Av.Bingöl Zekeriya Bengier rumuzlu üyeden alıntı
Sizinle aynı kanaatte değilim, Sorunuza da elimden geldiğince tatminkâr cevap verdiğimi düşünüyorum...
Saygılarımla...
Benim yorumlarim hukukcu olmadigim icin tabii ki cok dar cerceveden bakarak yapildi, dolayisi ile, sizin gorusunuze kesinlikle saygi duyuyorum, cok tesekkur ederim.
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Alıntı:
Canan Arman rumuzlu üyeden alıntı
Benim yorumlarim hukukcu olmadigim icin tabii ki cok dar cerceveden bakarak yapildi, dolayisi ile, sizin gorusunuze kesinlikle saygi duyuyorum, cok tesekkur ederim.
Onemli bir bilgi olarak bugun bahsi gecen maddenin halen kanun taslagi seklinde oldugunu ogrendim, kanunlasmasi da ne zaman olacak belli degilmis. O zaman su anda gecerli degil, endiselenmeye gerek yok diye dusunebilir miyiz?
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
sizin evinizin olması ile kiracılığınız arasında bir ilişki yoktur. 6570 sayılı kanunda kiracının evinin olması tahliye sebebi değğildir.
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Bahsedilen kanunun 7.maddesinin son cümlesi:
"Aynı şehir veya belediye hudutları içinde kendisinin veya birlikte yaşadığı eşinin uhdesinde kayıtlı oturabileceği meskeni bulunan kimse, kirada oturduğu yeri, malikin isteği üzerine tahliye etmeye mecburdur" demektedir.
Yanlış mı değerlendiriyoruz?
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/4529
K. 2007/5951
T. 14.5.2007
• KİRACININ AYNI BELEDİYE SINIRLARI İÇİNDE EVİNİN BULUNMASI ( Mücavir Alanda Olduğu Halde Belediye Hududu İçindeki Yerlerden Farksız Her Türlü Belediye Hizmetlerinden Yararlanılan Yerler de Tahliyenin Konusunu Oluşturduğu )
• TAHLİYE DAVASI ( Davalı veya Eşine Ait Olduğu İleri Sürülen Konutun Kiralananla Aynı Şehir veya Belediye Hudutları İçinde Olması ve Davalının Sosyal Durumu Aile Nüfus Sayısı İtibariyle Oturmasına Elverişli Bulunması Gereği )
• TAHLİYE DAVASI AÇMA SÜRESİ ( 6570 Sayılı Yasa'nın 7/Son Maddesine Dayanılarak Açılan Tahliye Davaları Süreye Tabi Olmayıp Her Zaman Açılabileceği )
6570/m.7/son
ÖZET : Dava, aynı şehir ve belediye sınırları içerisinde davalıya ait evi bulunduğundan kiralananın tahliyesine ilişkindir.
6570 sayılı Yasa'nın 7/son maddesine dayanılarak açılan tahliye davasında tahliye kararı verilebilmesi için, davalı veya eşine ait olduğu ileri sürülen konutun kiralananla aynı şehir veya belediye hudutları içinde olması ve davalının sosyal durumu, aile nüfus sayısı itibariyle oturmasına elverişli bulunması gerekir. Mücavir alanda olduğu halde belediye hududu içindeki yerlerden farksız her türlü belediye hizmetlerinden yararlanılan yerler de bu maddenin kapsamı içinde sayılır.
6570 sayılı Yasa'nın 7/son maddesine dayanılarak açılan tahliye davaları süreye tabi olmayıp, her zaman açılabilir.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, aynı şehir ve belediye sınırları içerisinde davalıya ait evin bulunduğundan kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının müvekkiline ait taşınmazda 01.09.1999 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli sözleşme ile kiracı olduğunu, davalının kendisi adına T... M... Av. S... A... Sok. No 35/6 Şişli/İstanbul adresinde evinin bulunduğunu belirterek, 6570 sayılı Kanun'un 7/son maddesi gereğince kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı ise, davacının kötü niyetli olduğunu, tahliyeyi sağlamak için her türlü yolu denediğini, davacının İstanbul Beşinci Sulh Hukuk Mahkemesinde ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açtığını, ihtiyacının samimi olmadığını, davacının asıl amacının kira artırmaya yönelik bulunduğunu, sözleşme yapıldığında davacı müvekkilinin konutu olduğunu bildiğini, kendi konutunun sosyal konumuna uygun olmadığını, davanın reddini savunmuştur.
6570 sayılı Yasa'nın 7/son maddesine dayanılarak açılan tahliye davasında tahliye kararı verilebilmesi için, davalı veya eşine ait olduğu ileri sürülen konutun kiralananla aynı şehir veya belediye hudutları içinde olması ve davalının sosyal durumu, aile nüfus sayısı itibariyle oturmasına elverişli bulunması gerekir. Bu iki koşulun bir arada bulunması zorunludur. Mücavir alanda olduğu halde belediye hududu içindeki yerlerden farksız her türlü belediye hizmetlerinden yararlanılan yerler de bu maddenin kapsamı içinde sayılır.
Olayımıza gelince; davada dayanılan 01.09.1999 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı Selmin'in kiralayan ve malik olduğu, sözleşme ve tapu kaydından anlaşılmaktadır. Davacı, davalının aynı şehir ve belediye hudutları içerisinde oturulabilir dairesi olduğunu ileri sürerek, 6570 sayılı Yasa'nın 7/son maddesi gereğince kiralananın boşaltılmasını istemiştir. Mahkemece davanın süre yönünden reddine karar verilmiş ise de, 6570 sayılı Yasa'nın 7/son maddesine göre açılacak dava süreye tabi olmadığından, davanın açılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Nitekim, YHGK'nın 02.12.1992 gün ve 630/724 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Bu nedenle, taraf delilleri toplanıp, yukarıda açıklanan esaslar çerçevesinde değerlendirilerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın red edilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenle ( BOZULMASINA ), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14.05.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
T.C. YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ E. 2007/4529 K. 2007/5951 T. 14.5.2007 ÖZET : Dava, aynı şehir ve belediye sınırları içerisinde davalıya ait evi bulunduğundan kiralananın tahliyesine ilişkindir.
6570 sayılı Yasa'nın 7/son maddesine dayanılarak açılan tahliye davasında tahliye kararı verilebilmesi için, davalı veya eşine ait olduğu ileri sürülen konutun kiralananla aynı şehir veya belediye hudutları içinde olması ve davalının sosyal durumu, aile nüfus sayısı itibariyle oturmasına elverişli bulunması gerekir. Mücavir alanda olduğu halde belediye hududu içindeki yerlerden farksız her türlü belediye hizmetlerinden yararlanılan yerler de bu maddenin kapsamı içinde sayılır.
6570 sayılı Yasa'nın 7/son maddesine dayanılarak açılan tahliye davaları süreye tabi olmayıp, her zaman açılabilir.
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1982/6-91
K. 1982/762
T. 2.7.1982
• TAHLİYE DAVASI ( Kiracının Aynı Belediye Sınırları İçinde Evinin Bulunduğundan Bahisle )
• KİRACININ MESKENİNİN TAHLİYEYE ETKİSİ ( Aynı Belediye Sınırları İçinde Evi Bulunan Kiracının Çocuklarının Okulunun ve İş Yerinin Evine Uzak Olduğu Savunmasının Dikkate Alınamaması )
• KİRACININ MÜLKİYETİNDE MESKEN OLMASI ( Kiracının Konutunun Olduğu Bölgeye Çocukların Okulunun Nakli Olanağı Varsa ve Bu Bölgeden Kiracı İşine Ulaşım Araçları ile Gidebilecekse Tahliyesine Karar Verilmesinin Gerekmesi )
6570/m.7
ÖZET : Kiracının konutunun olduğu bölgeye, çocukların okulunun nakli olanağı varsa ve bu bölgeden kiracı işine ulaşım araçlarıyla gelebilecekse boşaltma kararı verilmelidir. Yasa koyucunun amaç ve ilkeleri doğrultusunda yorumlanmalıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 12.5.1981 gün ve 14/492 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 26.6.1981 gün ve 6243-10866 sayılı ilamıyla; ( ... Dava, kiracı olan davalının İstanbul'da oturabileceği meskeni bulunduğundan bahisle, kiralananın boşaltılması isteminden ibarettir. Mahkemece red kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davalı İçerenköy'ünde oturmaya müsait evinin olduğunu ikrarla, işyerinin ve çocuklarının okulunun kiralananın bulunduğu Bakırköy, Bahçelievler'de olması nedeni ile ulaşım imkansızlığından gidemeyeceklerini savunmuştur. Mahkemece de bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı çocuklarının evinin bulunduğu bölgedeki okulları naklettirme ve kendisinin de işine gidip gelmesi için ulaşım imkanlarından faydalanabileceği cihetle, oturulabilecek evinin olduğunun kabulü ile kiralananın boşaltılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde red kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların iddia ve savunmalarına, dosyadaki belgelere, özel daire bozma ilamında gösterilen gerektirici nedenlere ve özellikle, 6570 sayılı Yasanın 7. maddesinin son fıkrasındaki ( oturabileceği mesken ) deyiminin, yasa koyucunun amaç ve ilkeleri doğrultusunda yorumlanması gerekmemesine; somut olayda, davalı tarafından ileri sürülen ve mahkemece de benimsenerek hükme dayanak yapılan olguların, davalının aynı belediye hudutları içinde
( oturabileceği ) evi olduğunun kabulüne engel teşkil edecek ve dolayısıyla davanın reddini gerektirecek nedenlerden bulunmamasına göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 2.7.1982 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Alıntı:
Av.Zekayi Ünal rumuzlu üyeden alıntı
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1982/6-91
K. 1982/762
T. 2.7.1982
• TAHLİYE DAVASI ( Kiracının Aynı Belediye Sınırları İçinde Evinin Bulunduğundan Bahisle )
• KİRACININ MESKENİNİN TAHLİYEYE ETKİSİ ( Aynı Belediye Sınırları İçinde Evi Bulunan Kiracının Çocuklarının Okulunun ve İş Yerinin Evine Uzak Olduğu Savunmasının Dikkate Alınamaması )
• KİRACININ MÜLKİYETİNDE MESKEN OLMASI ( Kiracının Konutunun Olduğu Bölgeye Çocukların Okulunun Nakli Olanağı Varsa ve Bu Bölgeden Kiracı İşine Ulaşım Araçları ile Gidebilecekse Tahliyesine Karar Verilmesinin Gerekmesi )
6570/m.7
ÖZET : Kiracının konutunun olduğu bölgeye, çocukların okulunun nakli olanağı varsa ve bu bölgeden kiracı işine ulaşım araçlarıyla gelebilecekse boşaltma kararı verilmelidir. Yasa koyucunun amaç ve ilkeleri doğrultusunda yorumlanmalıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 12.5.1981 gün ve 14/492 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 26.6.1981 gün ve 6243-10866 sayılı ilamıyla; ( ... Dava, kiracı olan davalının İstanbul'da oturabileceği meskeni bulunduğundan bahisle, kiralananın boşaltılması isteminden ibarettir. Mahkemece red kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davalı İçerenköy'ünde oturmaya müsait evinin olduğunu ikrarla, işyerinin ve çocuklarının okulunun kiralananın bulunduğu Bakırköy, Bahçelievler'de olması nedeni ile ulaşım imkansızlığından gidemeyeceklerini savunmuştur. Mahkemece de bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı çocuklarının evinin bulunduğu bölgedeki okulları naklettirme ve kendisinin de işine gidip gelmesi için ulaşım imkanlarından faydalanabileceği cihetle, oturulabilecek evinin olduğunun kabulü ile kiralananın boşaltılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde red kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların iddia ve savunmalarına, dosyadaki belgelere, özel daire bozma ilamında gösterilen gerektirici nedenlere ve özellikle, 6570 sayılı Yasanın 7. maddesinin son fıkrasındaki ( oturabileceği mesken ) deyiminin, yasa koyucunun amaç ve ilkeleri doğrultusunda yorumlanması gerekmemesine; somut olayda, davalı tarafından ileri sürülen ve mahkemece de benimsenerek hükme dayanak yapılan olguların, davalının aynı belediye hudutları içinde
( oturabileceği ) evi olduğunun kabulüne engel teşkil edecek ve dolayısıyla davanın reddini gerektirecek nedenlerden bulunmamasına göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 2.7.1982 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Benim dogrusu biraz kafam karisti. Yukaridaki karardan yaptigim su alintilara gore; "Dava, kiracı olan davalının İstanbul'da oturabileceği meskeni bulunduğundan bahisle, kiralananın boşaltılması isteminden ibarettir. Mahkemece red kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur." ve sonucta "Temyiz itirazlarının kabulü ile.." boyle bir kanunun yururlukte oldugu ve kiraciyi da evi olmasi sebebi ile oturdugu evin sahibinin bunu bahane ederek evden cikarabilecegi anlasilmakta.
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Alıntı:
Av.Aslı Yazıcı rumuzlu üyeden alıntı
6570 sayılı Yasa'nın 7/son maddesine dayanılarak açılan tahliye davasında tahliye kararı verilebilmesi için, davalı veya eşine ait olduğu ileri sürülen konutun kiralananla aynı şehir veya belediye hudutları içinde olması ve davalının sosyal durumu, aile nüfus sayısı itibariyle oturmasına elverişli bulunması gerekir. Bu iki koşulun bir arada bulunması zorunludur.
Yukarıdaki iki şart gerçekleştiğinde, ev sahibiniz sizi evden çıkarabilir. Doğru anlamışsınız yani.
Saygılarımla,
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Alıntı:
Av.Zekayi Ünal rumuzlu üyeden alıntı
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1982/6-91
K. 1982/762
T. 2.7.1982
• TAHLİYE DAVASI ( Kiracının Aynı Belediye Sınırları İçinde Evinin Bulunduğundan Bahisle )
• KİRACININ MESKENİNİN TAHLİYEYE ETKİSİ ( Aynı Belediye Sınırları İçinde Evi Bulunan Kiracının Çocuklarının Okulunun ve İş Yerinin Evine Uzak Olduğu Savunmasının Dikkate Alınamaması )
• KİRACININ MÜLKİYETİNDE MESKEN OLMASI ( Kiracının Konutunun Olduğu Bölgeye Çocukların Okulunun Nakli Olanağı Varsa ve Bu Bölgeden Kiracı İşine Ulaşım Araçları ile Gidebilecekse Tahliyesine Karar Verilmesinin Gerekmesi )
6570/m.7
ÖZET : Kiracının konutunun olduğu bölgeye, çocukların okulunun nakli olanağı varsa ve bu bölgeden kiracı işine ulaşım araçlarıyla gelebilecekse boşaltma kararı verilmelidir. Yasa koyucunun amaç ve ilkeleri doğrultusunda yorumlanmalıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki "tahliye" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bakırköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 12.5.1981 gün ve 14/492 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 26.6.1981 gün ve 6243-10866 sayılı ilamıyla; ( ... Dava, kiracı olan davalının İstanbul'da oturabileceği meskeni bulunduğundan bahisle, kiralananın boşaltılması isteminden ibarettir. Mahkemece red kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Davalı İçerenköy'ünde oturmaya müsait evinin olduğunu ikrarla, işyerinin ve çocuklarının okulunun kiralananın bulunduğu Bakırköy, Bahçelievler'de olması nedeni ile ulaşım imkansızlığından gidemeyeceklerini savunmuştur. Mahkemece de bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı çocuklarının evinin bulunduğu bölgedeki okulları naklettirme ve kendisinin de işine gidip gelmesi için ulaşım imkanlarından faydalanabileceği cihetle, oturulabilecek evinin olduğunun kabulü ile kiralananın boşaltılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde red kararı verilmesi usul ve kanuna aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların iddia ve savunmalarına, dosyadaki belgelere, özel daire bozma ilamında gösterilen gerektirici nedenlere ve özellikle, 6570 sayılı Yasanın 7. maddesinin son fıkrasındaki ( oturabileceği mesken ) deyiminin, yasa koyucunun amaç ve ilkeleri doğrultusunda yorumlanması gerekmemesine; somut olayda, davalı tarafından ileri sürülen ve mahkemece de benimsenerek hükme dayanak yapılan olguların, davalının aynı belediye hudutları içinde
( oturabileceği ) evi olduğunun kabulüne engel teşkil edecek ve dolayısıyla davanın reddini gerektirecek nedenlerden bulunmamasına göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 2.7.1982 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Benim dogrusu biraz kafam karisti. Yukaridaki karardan yaptigim su alintilara gore; "Dava, kiracı olan davalının İstanbul'da oturabileceği meskeni bulunduğundan bahisle, kiralananın boşaltılması isteminden ibarettir. Mahkemece red kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur." ve sonucta "Temyiz itirazlarının kabulü ile.." boyle bir kanunun yururlukte oldugu ve kiraciyi da evi olmasi sebebi ile oturdugu evin sahibinin bunu bahane ederek evden cikarabilecegi anlasilmakta.
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Kafanızı karıştıran tek yer şu mesaj olmalı:
Alıntı:
Av.Zekayi Ünal rumuzlu üyeden alıntı
sizin evinizin olması ile kiracılığınız arasında bir ilişki yoktur. 6570 sayılı kanunda kiracının evinin olması tahliye sebebi değğildir.
Oysa 6570/son maddesinde böyle olmadığı görülüyor. Bu hatırlatılınca sayın Zekayi Ünal da bu görüşünü geri aldı.
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Kafanızı karıştıran tek yer şu mesaj olmalı:
Oysa 6570/son maddesinde böyle olmadığı görülüyor. Bu hatırlatılınca sayın Zekayi Ünal da bu görüşünü geri aldı.
Evet, tesekkur ederim.
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Benim mahkeme masraflari konusunda da bir sorum olacak. Ev sahibim kendime ait baska bir evim olmasi sebebi ile tahliye davasi acar ve (muhtemelen) kazanir ise, ev sahibinin actigi bu davanin ona ait masraflarini odemek durumunda miyim? Bunlar mahkeme masraflari oldugu gibi, avukatinin ucretleri de olabilir mi?
Ayrica evsahibim tahliye davasini kazandigi takdirde, evi ne kadar surede bosaltmam istenecektir, eger gerekirse bu sureyi uzatma imkani nedir?
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Alıntı:
Canan Arman rumuzlu üyeden alıntı
Benim mahkeme masraflari konusunda da bir sorum olacak. Ev sahibim kendime ait baska bir evim olmasi sebebi ile tahliye davasi acar ve (muhtemelen) kazanir ise, ev sahibinin actigi bu davanin ona ait masraflarini odemek durumunda miyim? Bunlar mahkeme masraflari oldugu gibi, avukatinin ucretleri de olabilir mi?
Ayrica evsahibim tahliye davasini kazandigi takdirde, evi ne kadar surede bosaltmam istenecektir, eger gerekirse bu sureyi uzatma imkani nedir?
1. Ev sahibiniz bir avukat ile baronun açıkladığı tarifeden az olmamak kaydıyla anlaşır. Bu ücreti ev sahibiniz öder.
2. Bunun dışında mahkeme harcı, bilirkişi ve tanıklarla ilgili yatırılacak paraları yatırır.
Mahkemeyi kazandığı takdirde siz 2. kısıma ait paraları ev sahibinize ödersiniz.
Ayrıca ev sahibinizin avukatı varsa ev sahibinize değil, ev sahibinizin avukatına "karşı avukatlık ücreti" ödersiniz. "Karşı avukatlık ücreti" ayrı bir tarifeye göre belirlenir ve genelde ev sahibinizin ödediği ücretten azdır.
Ama sonuçta kazanan avukat her iki taraftan da ayrı ayrı para almış olur.
Bunları alacaklıyla anlaşıp ödemezseniz üzerine faiz ve icra masrafları da eklenebilir.
Bu süreyi uzatmaya gelince. Nasıl kanunları suistimal edeceğinizi öğretmemizi beklemiyorsunuz her halde.
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
1. Ev sahibiniz bir avukat ile baronun açıkladığı tarifeden az olmamak kaydıyla anlaşır. Bu ücreti ev sahibiniz öder.
2. Bunun dışında mahkeme harcı, bilirkişi ve tanıklarla ilgili yatırılacak paraları yatırır.
Mahkemeyi kazandığı takdirde siz 2. kısıma ait paraları ev sahibinize ödersiniz.
Ayrıca ev sahibinizin avukatı varsa ev sahibinize değil, ev sahibinizin avukatına "karşı avukatlık ücreti" ödersiniz. "Karşı avukatlık ücreti" ayrı bir tarifeye göre belirlenir ve genelde ev sahibinizin ödediği ücretten azdır.
Ama sonuçta kazanan avukat her iki taraftan da ayrı ayrı para almış olur.
Bunları alacaklıyla anlaşıp ödemezseniz üzerine faiz ve icra masrafları da eklenebilir.
Bu süreyi uzatmaya gelince. Nasıl kanunları suistimal edeceğinizi öğretmemizi beklemiyorsunuz her halde.
Cevabiniz icin tesekkur ederim std23. Ancak son cumlenizi oldukca can sıkıcı buldugumu soylemek zorundayim. Yine bu sitede okudugum kadari ile, tahliye karari verildikten sonra bile bazi durumlarda 3 aylik ev kirasini (su anda tam sayi, makam ve tahliye sebebi neydi hatirlamiyorum) resmi bir kuruma rehin birakarak, tahliye icin sure uzatim talebinde bulunulabilecegi yaziyordu. Yani kanuni haklarimi soruyorum, neyi suistimal edebilecegimi degil. Zaten tahliye karari verildikten sonra neyi suistimal edebilirim ki, mahkemeye mi karsi gelecegim?
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Ev sahibiniz tahliye davsı açmışsa ve buradan aleyhinize bir karar çıkarsa, kararı da beğenmezseniz temyiz edebilirsiniz. Bu durumda, dosyanın temyizden dönme süresi kadar zaman kazanırsınız.
Temyiz etmeseniz ve karar kesinleşirse, ev sahibiniz ilamı icraya koyar ve tarafınıza bir tahliye emri gelir. Burada da 7 gün içinde daireyi boşaltmanız istenir.
Resmi bir kuruma para yatırarak, tahliye süresini uzatmak diye bir şey yok.
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Alıntı:
Av.Aslı Yazıcı rumuzlu üyeden alıntı
Ev sahibiniz tahliye davsı açmışsa ve buradan aleyhinize bir karar çıkarsa, kararı da beğenmezseniz temyiz edebilirsiniz. Bu durumda, dosyanın temyizden dönme süresi kadar zaman kazanırsınız.
Temyiz etmeseniz ve karar kesinleşirse, ev sahibiniz ilamı icraya koyar ve tarafınıza bir tahliye emri gelir. Burada da 7 gün içinde daireyi boşaltmanız istenir.
Resmi bir kuruma para yatırarak, tahliye süresini uzatmak diye bir şey yok.
Tesekkurler. Tahliye suresi ile ilgili konuyu hukukcu.com sayfasinda okumusum, tekrar buldum, asagidaki gibiydi. Ama sanirim burada da asıl sure temyiz ile verilebilir. Su anda tasinmam imkansiz, o yuzden sureler konusunun uzerinde bu kadar duruyorum. Evimin olmasi da bir seyi degistirmiyor, orada da tasinmayi dusunmeyen bir kiraci var ama kanunlar bunu dikkate almiyor.
+++
tahliye kararının size tebliğinden sonra, 10 gün içinde ev sahibi icra dairesi marifetiyle evin tahliyesini talep edebilir.tahliyeyi durdurmanız mümkün şöyle ki: öncelikle mahkemenin vermiş olduğu tahliye kararını temyiz edeceksiniz ardından icra dairesine gidip 3 aylık kira ücretini depo ettireceksiniz ve de size icra dairesi tarafından 3 aylık süre verilecek.bu 3 ay içersinde şayet yargıtaydan tehiri icra kararı gelirse, tahliye işlemi temyiz incelemesinin bitimine kadar durur( ortalama 1 sene) uygulamada yargıtay her başvurana tehiri icra kararı verir.fazla endişelenmeyin ve bu prosedürü uygulayın.kış ortasında kim kimi evden çıkartıyor? yasalarımız hiç şüpheniz olmasın mazlumun yanındadır.saygılarımla.+++
-
Re: Kendi evim var ama kiraciyim
Daha önceki iletinizde ifade edememiştiniz. Siz de bu yola başvurabilirsiniz elbette. Kararı tehir-i icra talepli olarak temyiz edin. Karşı taraf bu arada kararı icraya koyarsa, elinizdeki tehir-i icra kararı ile tahliye işlemini temyiz aşaması tamamlanıncaya kadar durdurabilirsiniz. Ancak, karar aleyhinize onanarak dönerse, evi hemen boşaltmak durumunda kalacaksınız.