Tuzla Tersanesi işçileri direniyor
TERSANE İŞÇİLERİ DİRENİYOR
DİSK’e bağlı Limter-İş Sendikası, işçi ölümleriyle gündemden düşmeyen Tuzla tersanelerinde grev kararı aldı. “Bir ayda 6 arkadaşımız öldü, başka çaremiz kalmadı” diyen sendika başkanı Cem Dinç, 27 ve 28 Şubat’ta grev yapacaklarını söyledi.
15 YILDA 82, SON 7 AYDA 18, SON BİR AYDA İSE 6 TERSANE İŞÇİSİ İŞ KAZASI SONUCU VEFAT ETTİ.
Bütün bu ölümler işverenlerin hırsı sonucudur. Emeğin sömürülerek sermayeye dönüştürülmesinin eseridir. Yüzbinlerin iş aramaktan vazgeçtiği için işsizlik istatistiklerine dahil edilmediği ortamda buldukları bu ağır ve tehlikeli işte nazi kamplarındaki görüntüleri aratmayacak barakalarda birlikte uyuyan, sosyal sigortaları ya hiç yapılmayan yada eksik gösterilen, fazla mesaiye zorlanan, zorlandıkça yorulan,yoruldukça iş kazası riskini artıran insanların sırtından kazanılan kanlı paralar…
Ve günün birinde sabır taşıp da işçi sağlığı ve güvenliği kurallarını TALEP EDEREK direniş ve greve hazırlanan işçilere Devletin Bakanı fırça çekmek, sendikacıları “ideolojik eylemlere teşvik etmek” gibi suçlamaları yapabilme CÜRETİNİ gösterebiliyor.
Oysa ki tersane işçileri bakın ne ideolojik(!) taleplerde bulunuyorlar.
Tersanelerde, Ağır ve Tehlikeli İşkolu Yönetmeliği uygulansın
Günlük çalışma saati 7.5 saat olarak acilen hayata geçsin
Sigortalarımız, aldığımız ücret üzerinden ana firma tarafından tam ödensin
Ücretlerimizin ödenmesi, ana firma tarafından güvence edilsin
Sağlıklı barınma evleri, soyunma dolapları, işkoluna uygun kaliteli yemek
Saat 10.00’da ve 15.00’te çay molası ile sosyal haklarımız eksiksiz verilsin
Tüm tersanelerde temsilcilik açma olanağı sağlansın.
İdeolojinin, ideolojik suçlamasının aslında ne olduğunu bakın Umur Talu nasıl açıklıyor.
Tersane ittifakı
Tersane ve gemi sanayi patronlarının dört temsilcisi, yanlarına "sakin" bir sendika temsilcisi alarak bugün basın toplantısı yapıyor. Harika slogan şu: "Gemileri yakmayın."
Gemileri yakan olmadığına göre, Tuzla'da 8 ayda 19 ölü çıktığı için, "bizi çok sıkmayın."
"Tuzla'nın çağdaş gazetesi" nden mektup geldi. Bir ölümün arka planı.
Özetleyeyim:
1. İstanbul Denizcilik, tersane sahibi, "iş önlemleri almadığı için" yüzde 40 suçlu.
2. Umut Gemi, taşeron firma, yüzde 30 suçlu.
3. Cengiz Tatlı 36 yaşında ardında üç çocuk bırakan, sizin tabirinizle "elektriğin çarpıp kaçtığı" işçi. Müfettişlere göre ölümünde yüzde 30 suçlu.
4. İstanbul Tersanesi' nin ortağı AKP'den Büyükşehir Belediye Meclisi Üyesi.
5.. Umut Gemi' nin, taşeron firmanın sahibi, üç dönemdir CHP İlçe Başkanı.
6.. CHP'li İlçe Başkanı' nın şirketi AKP'li Meclis Üyesi'nin şirketinden yılda 2.5 trilyonluk iş alıyor.
7. CHP'li milletvekilleri, Mehmet Sevigen ve Çetin Soysal sizin "fitili ateşleyen" manşetinizden 6 ay sonra, Baykal' ın baretli ziyaretinden birkaç gün önce Tuzla'daydı. Soysal, "Burada 19. yüzyıl koşulları var. Elektrik çarpmasıyla vefat çok ilkel ölüm" dedi.
8. Birkaç gün sonra bir TV kanalına canlı bağlandı, insanın haklarını gözeten komisyonun üyesi Soysal. Sunucu sordu: "CHP İlçe Başkanı da taşeron. Cengiz Tatlı onun işçisiydi. Bir şey yapmayı düşünüyor musunuz?.." Soysal cevap verdi:
"Hasan'ı bilirim. İyi çocuktur. Sosyal demokrattır, çağdaştır."
Memlekette "köle düzeni" dair yazdığım onca yazının ana fikri bu büyük, "Muhafazakar, milliyetçi, cumhuriyetçi, ulusalcı, sosyal demokrat, liberal, çağdaş, maneviyatçı, laik" ittifaktı zaten! İşçi Tatlı, yüzde 30 suçlu sayılarak böyle acı acı yüzde 100 ölmüştü!
Re: Tuzla Tersanesi işçileri direniyor
Ne yazık ki, bu ülkede var olan kanunların uygulanabilmesinin bile bir bedeli var. Kaç işçinin daha ölmesi gerekiyor bu bedeli ödemek için?
asırda onlar yendi, onlar yenildi.
çok sözler edildi onlara dair
ve onlar için :
zincirlerinden (şimdi ne yazık ki canlarından) başka kaybedecek şeyleri yoktur,
denildi.
ÇOK YAŞA, TERSANE İŞÇİSİ ÇOK YAŞA!!!
Re: Tuzla Tersanesi işçileri direniyor
Tuzla tersanelerindeki durum, 19. Yüzyıl Avrupa'sındaki vahşi kapitalizmi andırıyor. Vahşi kapitalizm, sosyalizmin eleştirilerinden de yararlanarak oldukça ehlileşmiş durumda.. Ama bizimkilerin Tuzla'daki uygulmasının ehlileşmeketen nasibini almayan bir uygulama olduğu görülüyor. Çok yazık.. Bu çağda..
Re: Tuzla Tersanesi işçileri direniyor
'YAZIK' dediğimiz okadar çok şey var ki BU ÇAĞDA.Okudukça yaşadıkça yazık diyoruz.ÇARŞAF ÇARŞAF yazılıyor çiziliyor.Bu çağda, çağlar öncesini yaşıyoruz.YAZIK, BU ÇAĞDA!
Re: Tuzla Tersanesi işçileri direniyor
Hükümet ve yandaşları ne yapıyor! işçileri joplatıyor
Re: Tuzla Tersanesi işçileri direniyor
Tuzla'daki tersanede 1 işçi daha öldü
Turan ARSLANOĞLU- Ramazan EĞRİ/ İSTANBUL, (DHA)
TUZLA'daki tersaneler bölgesindeki Desan Tersanesi'nde kaynak yaparken 25 metre yükseklikten düşen 29 yaşındaki Murat Çalışkan öldü. Böylece tersanede 1 günde 2 işçi yaşamını yitirmiş oldu.
Kahramanmaraş doğumlu Çalışkan'ın dün gece mesaisine kalırken dün gece geç saatlerde kaynak yapmaya başladı. Murat Çalışkan, 25 metre yükseklikten güverteye düşerek öldü. Çalışkan'ın 2 yıldan bu yana aynı tershanede kaynakçı olarak çalıştığı bildirildi. Olay yerine gelen savcı ve polisin incelemesinin ardından ölen işçinin cenazesi Tuzla Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
Murat Çalışkan'ın ölümünü duyunca tershaneye gelen Çalışkan'ın yakınları “Gece uyuduğumuz sırada bize haber verdiler, kaza olduğunu söylediler. Olay geceyarısı olmuş, 25 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetmiş” diye konuştu.
Selah Tersanesi'ndeki dün çelik işleme atölyesinde 26 yaşındaki Deniz Kaşıkeman, kaynak yaptığı sırada çelik profil üzerine düşerek ölmüştü.
ÖLENLERİN SAYISI 96'YA ULAŞTI
Kaza haberinin duyulmasının ardından tersanelerdeki işçiler, ellerindeki işi bırakarak Desan Tersanesi önünde toplandı ve bir protesto gösterisi yaptı. İşçilerin eylemi sırasında polis yoğun güvenlik önlemi aldı. Aynı günde 2 işçinin yaşamını yitirmesi üzüntüye neden oldu. Son kurbanla birlikte Tuzla tersanelerinde hayatını kaybedenlerin sayısı 96'ya yükseldi.
Re: Tuzla Tersanesi işçileri direniyor
Bugün bir ölüm daha...
Yeter artık yeter...
Re: Tuzla Tersanesi işçileri direniyor
Tuzla'daki ölümlerin taşeron firmalardan kaynaklandığı düşünülerek İş Yasası'nın taşeron (alt işveren) ile ilgili hükümlerine bazı ilaveler yapıldı. Ancak yapılan bu ilavelerin sorunu çözmekten uzak olduğu ve yeni sorunlar yaratacak nitelikte olduğu iş hukukunu biraz bilenlerce hemen teşhis edilmiştir.
Yeni yasal değişikliğe göre, taşeron firma ile asıl işveren arasındaki ilişki mutlaka yazılı yapılacak. İş müfettişleri belgeler üzerinde inceleme yaparak bu ilikşkinin muvazaalı olduğuna karar verirse, taraflar (alt işveren veya asıl işveren) 6 işgünü içinde yerel iş mahkemesinde müfettişin raporuna itiraz edebilecek. Yerel mahkemenin verdiği karar kesin (temyizi mümkün olmayan) olacaktır.
Bu düzenlemede ilk aakla gelen eleştiri noktaları şunlardır;
1) Muvazaa gibi karmaşık bir konuyu çoğu hukukçu olmayan iş müfettişleri nasıl belirleyebilecek? Muvazaaya ancak yargı organı karar verebilmeli değil mi?
2) Yerel mahkemenin kararının temyiz yolu neden kapalı tutulmuş? Yargıtay denetiminden kaçmak için mi?
3) Muzaadan zarar gören işçi olduğuna göre, işçiye (veya işçi sendikasına) neden itiraz hakkı verilmemiş?
4) Kanımca işçilerin işe iade veya alacak davalarında muvazaa iddiasında bulunma hakları devam ettiğine göre, müfettişin veya yerel mahkemenin muvazaa olduğuna dair tespiti fazla işe yaramayacak ve eski sistem devam edecek.
Bu durumda değişen ne? Sorun çözülmüş mü oldu?
Çözüm olmadığını hep beraber göreceğiz...
Re: Tuzla Tersanesi işçileri direniyor
Çözüm olmadığını hep beraber göreceğiz...
__________________
Av.Abbas Bilgili
Dogru söze ne denir . İş güvencesi olmayan işçileri horlayan hükümet ikdidara geldigi günden bu güne kadar cözüm üretmemişse bundan sonrası hayal olur. Nasıl olsa Türk İş'ede kendi yandaşlarından seçtirdi.
Hayatını kaybeden tüm işçi kardeşlerimize Allahtan rahmet dilerim.
Re: Tuzla Tersanesi işçileri direniyor
Tuzla terzanelerinde yine kaza: 3 ölü
DHA
Tuzla Tersaneler Bölgesi’ndeki bir tersanede meydana gelen iş kazasında, 3işçinin öldüğü, 13 işçinin de yaralandığı belirtildi. Gisan Tersanesi’nde yer alan bir gemideki filikanın halatının kopması sonucu içindeki işçiler filikayla birlikte denize düştü. Bu işçilerden 3’ünün hayatını kaybettiği, 13’ününde yaralandığı belirtildi.
Filika test ediliyordu
İşçi ölümleriyle gündeme gelen tersanede bu kez 3 işçinin ölümüne neden olan olay, filikanın test edilmesi sırasında yaşandı. İşçilerle doldurulan filikanın halatları kopunca facia yaşandı.
Olayda hayatını kaybeden işçilerden ikisinin isimleri şöyle; Emrah Varoğlu ve Ramazan Ergün.
Milliyet 11.08.2008
Re: Tuzla Tersanesi işçileri direniyor
İnsana işçiye yapılan işe kanunların işediği ülkeler'de Filka Testleri Kum torbalarıyla yapılıyor.
Tuzla cinayetleri için avukat aranıyor!
Sıkı bir avukat ya da avukatlardan oluşmuş bir ekip çıksa, “Tuzla tersanelerinde işçi kanıyla beslenen cinayetleri” durdurabilir. Bu cinayetleri ya yazar Ege Cansen’in 18 Haziran günü köşesinde dile getirdiği önerideki gibi; “ölen işçi başına en az 5 trilyon lira ölüm tazminatı” getiren bir yasa çıkartmak önleyebilir ya da sıkı bir avukat...
İyi bir avukat çıksa...
Ne oluyor dese...
Davayı incelese...
Belge, bilgi, kanıt toplayarak ve hâkimin önüne “Tuzla tersanelerinde normal bir çalışan-çalıştıran, bir işçi-işveren, çürümemiş bir üretim ilişkisi bulunmadığını” koysa...
Savcı mecbur kalır...
Mahkeme heyetine Tuzla tersanelerinde üretim sistemi normal bir işçi-işveren beraberliği değil, çürümüş bir “crony kapitalizmi”dir, o yüzden bu tersanelerde üretim sırasında bir işçi, iş kazasında ölürse o işçinin işvereninin; “ölen işçinin yakınlarına 5 trilyon lira ölüm tazminatı ödemesine hükmedilmelidir” diye talep getirir.
Hâkim savcıya uyar.
Kararını bu yönde verir.
Tuzla tersanelerindeki emekçi kanıyla beslenen “işçi cinayetleri” işte o zaman durur.
Aralarında iktidar partisi AKP’den milletvekilleri de olan tersane sahipleri, “işçi ölümü başına 5 trilyon lira tazminat ödemeyi göze alamayacakları” için gerekli önlemleri alır ve “Tuzla’da uygulanan yüz karası crony kapitalizminden” ancak vazgeçerler. “Hükümete göbeğinden bağlı” iş yerlerinde; köle düzeyinde ücretle ve ölümle biten iş kazalarına her zaman açık koşullarda işçi çalıştırılmasına “crony kapitalizmi” diyorlar.
Ahbap-çavuş kapitalizmi!
İşvereni kollama kapitalizmi!
Vahşi sermayedarı koruma ve siyasi partini onlarla besleme kapitalizmi! Başbakan, Tuzla’daki kesintisiz olarak sürmekte olan ve sayısı 100’e yaklaşan işçi ölümleri sonrasında bile işverenlere sadece “karşınızda bizi bulursunuz...” diye havayı yumruklayan içi boş gözdağı veriyor. Tuzla’da tersane işleten vahşi sermaye sahibi işverenler, Başbakan’ın kurusıkı gözdağından korkmayacağı gibi TBMM’nin Tuzla Araştırma Komisyonu kurup “kızları ve kadınları çok güzel Ukrayna’ya gezi düzenlemesine” de bir yerleriyle gülüyorlar. Çünkü bu TBMM Komisyonu, her nedense 40 yıldır tersanelerinde hiçbir işçinin ölmediği Almanya’ya gidip inceleme yapmak yerine “Ukrayna’ya gitmeyi...” tercih ediyor.
Bu yüzden avukat gerekli!
Sıkı bir avukat.
Gerçek bir hukukçu.
Ve gerçek avukatlardan oluşan hukuk ekibi çıksa, “Tuzla tersanelerindeki işçi cinayetlerine sebep olan vahşi üretimin aslında hükümet ile göbek bağı olduğunu” ispatlasa ve işçi sendikaları da davul-zurna çalmayla yetinmeyip dünyanın en iyi avukatlarını bulmaya da uğraşsa bir savcı çıkar, bir de hâkim çıkar.
Göbek bağını görür.
Ve işçi ölümünde işverenin, işçinin varislerine ödeyeceği tazminat yükünü 5 trilyon liraya çıkartan kararı alır.
O zaman görürüz.
İşçi ölümleri durur. Çürümüş “göbek bağı kapitalizmi” ancak gerçek hukukçuların ve onlara sahip çıkacak gerçek sendikaların çabası sonunda geriletilebilir.
Bir avukat aranıyor.
Avukat çıkmazsa...
Cinayetler sürecek...Necatı Doğru 28/06/2008
İşçi kanı içerek!
Düz işçinin el emeği, ustanın tecrübeyle damıtılmış iş gücü, mühendisin beyin üretimi-zihin gücü bir araya gelir, çeliği, putreli, makineyi, volanı, kasnağı, dişliyi, sacı, plastiği, bilgisayarı birbirine uyumlandırır gemi yapar.
Tanker üretir.
Yat inşa eder.
Yaratanlar emekçilerdir.
Onların alın teri.
Göz nuru, zahmeti.
Gayreti, yorgunluğu.
Parayı kazanan ise tersane sahibi işverenlerdir. İşçinize, emekçinize iyi davranın, hakkını verin, iş yeri güvenliğini sağlayın ve emekçinin canını, sağlığını koruyun, vergi kaçırmayın, çevreyi kirletmeyin, tekel-kartel kurup tüketiciyi kazıklamayın yoksa “emekçinin iktidarı demek olan komünizm” gelir korkusunun dünyada bitmiş olması bahtsızlıktır.
Komünizm korkusu kalktı.
Bu talihsizliktir.
Çünkü iş cinayetleri hortladı, “işçi kanı içerek” tersane sahibi olmayı; gemi, tanker, yat yaparak “dünya tersaneciliğinde 4. sıraya yükselebilmeyi” İstanbul Tuzla’daki 95 tersanenin sahibi başardı. İçlerinde “işçi kanı içmeden” gemi üretenler var.
Ama kaç tersane!
Bir elin parmakları kadar.
Ya da iki elin..
***
Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMO), 2 karar aldı. Birincisi, 2015 yılından sonra 15 yaşından büyük gemiler denize çıkamayacak. İkincisi, 2015 yılından itibaren “tek cidarlı gemilerin denize açılmasına” yasak gelecek. Bu yüzden bütün gemi sahipleri, eski gemilerini hurdaya verdi, tersanelere yeni gemi yaptırmaya koştu.
Türkiye’ye de fırsat güldü.
Bütün dünyada tersaneler işle-üretimle doldu, siparişler patladı. Türkiye’nin işverenleri de “tersanecilikte 4. sıraya” oturdu ve “işçi kanı içerek gemi üretimi” bizim ülkemizde hicap ve ayıplamadan hiç etkilenmez oldu.
Bu iktidar unuttu.
Unutturdu.
Hicap (utanma) duymuyor.
Ayıplanmaktan çekinmiyor.
Prim affı, vergi ve sigorta indirimi ile sermaye sahiplerinin, yani bu bağlamda, “Tersane sahiplerinin” üzerindeki yükleri düşürürken, Meclis’ten yeni çıkardığı “İstihdam Paketi” ile de 50 işçiden fazla işçi çalıştıran iş yerlerinde “iş yeri hekimi ve iş güvenliği uzmanı bulundurma mecburiyetini” de kaldırarak tersanecileri rahatlatıyor. Tersanelerde bir işçiyi günde 22 saate kadar çalıştırabilme hakkı getiriyor.
İşçi ölümleri durmuyor.
Durdurulmuyor.
Önlemler eksik.
Güvenlik yetersiz.
Denetimler göstermelik.
Önlem almayan tersaneleri Bakan, “kapatırım” diyor, kapatmıyor. Türkiye, bu çağda gemi yapımcı sermaye sahiplerine “işçi ve emekçi kanı içirerek” küresel rekabet cinayetlerinin öncüsü oldu.
Baş sorumlu iktidardır.
Başbakan’dır.
Ve Çalışma Bakanı’dır. Necati Doğru 21/05/2008
Re: Tuzla Tersanesi işçileri direniyor
Karşınızdaki insanın canına kastınız varsa tuzla tersanede iş bulun