Printable View
Sayın Formdaşlar
Elemanın biri avans istiyorum ve kışlık giysi istiyorum diye bir dilekçe yazmış ve masama bıraktı bende almadım dilekçenin şirketten fotokobisini çekmiş fax makinasından siz bunu almış oldunuz diyor böyle bir şey var mı almış sayılıyormuyuz.Almadaın diye şerersizler hayvanlar diye hakarette bulundu serviste tehditte bulundu savcılığı suç duyurusunda bulunmam gerekiyor mu bu olaydan kaç saat sonra savcılığı bana hakaret etti diye şikayet edebilirim
Sayın Antalya anladığım kadarı ile bir işletmede, (fabrika v.b.) bir yerde çalışıyorsunuz. Forumları takip edebildiğim kadarı ile sorularınızın önemli bir kısmı iş hukuku ile ilgili (muhtemelen muhasebe, insan kaynakları, personel işleri gibi bir departmandasınız) Sizin bir Anonim şirkette çalıştığınızı düşünüyorum eğer öyle ise
"Avukatlık yasası
Madde 35 - ....Ancak, 29.6.1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 272 nci maddesinde ön görülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı yüz veya daha fazla olan yapı kooperatifleri sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadır.."
bu hüküm gereğince şirketinize bir avukat tutmanız gerek.
Aksi halde
"Bu fıkra hükmüne aykırı davranan kuruluşlara mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgari ücretin bir aylık brüt tutarı kadar para cezası verilir. Verilen para cezalarına dair kararlar ilgililere Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. Bu cezalar 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre tahsil edilir ve Hazineye gelir kaydedilir."
Değilse bile böyle bir işletmenin her zaman baş vurabileceği müşavirlik hizmeti alabilceği bir avukatı olması hukuk sitesinden yardım almaktan daha sağlıklı olacaktır.
zaman insanları değil armutları olgunlaştırır.
bildiğim kadarı ile; hukuken, fax çekilmek sureti ile iletilen dilekçer tebliğ edilmiş sayılmamaktadır.
temel kural olarak;savcılığa suç duyurusunda bulunmanın kanuni süresi, (bazı suçlar hariç) suç tarihinden(veya suçu öğrenme tarihinden) itibaren altı aydır.
ancak hakaret nedeni ile vereceğiniz dilekçenizi savcılık kabul etse bile, (kamu yararı bulunmadığı gerekçesi ile) tâkipsizlik kararı verecektir.
sizin bu konu ile ilgili olarak (kâmu dâvâsı açılması tâlebi ile savcılığa müracaat değil) sanık aleyhine cezâ mahkemesinde ŞAHSİ DÂVÂ AÇMANIZ GEREKMEKTEDİR. bu dâvâda tanıklarınızın ifâdeleri de alınacaktır.
hakaret suçu nedeni ile, savcılığa suç duyurusunda bulunmanız halinde, savcılığın vereceği tâkipsizlik kararına karşı bir üst mahkemeye (ağır cezâ mahkemesine) süresinde itiraz hakkınız bulunmaktadır. ancak; (kamu yararı bulunmadığından) buradan da bir sonuç alamayacağınızı, savcılığın kararının yerinde bulunacağını, itirazınızın RED edileceğini,size şimdiden söyleyebilirim.
kısaca; kendi vaktinizi de harcamak sureti ile, savcılığı boşu boşuna bu tür konularla meşgul etmemenizi tavsiye ederim.
Sayın zara verdiğiniz cevabtan dolayı teşekkür ederim yoksa bende savcılığa gidecekken cevab geldi.Patronumla konuştum gerekli şeyleri yapacağız fakat eleman şirketten şahitler gözü önünde şirket adına Hakarette bulundu bu olayı bir tespit tutanağı hazırlatıp bana ve serviste geçen süreye kadar kendisine tebliğ etsek imzadan imtina ederse şahitler huzurunda imza latına alsak imtina ettiğini nasıl olur ? bu elemanın işten çıkarılması için bir neden olamz mı yani şirkete şahsıma küfür etti hiç bir şey yapamayacakmıyız ?Şahsum için cevab vermişiniz teşekkürler şirket için nasıl bir yol izlenmeli .Cevabınızı bekliyorum bu gün yarım gün çalışacağız eleman çıkacak.
Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.
Bunlar yeni tck eski tyck da benzer düzenlemeler içinde
Savcının takipsizlik kararı vermesi dava açmanıza engel değildir
Yeni İş kanunu Madde 25/2
b ve d maddelerindeki sebepleri de işten çıkarma ile ilgili uygulayabilirsiniz.Ayrıntılı ve gerekçeli bir çaıklama yazmıştım ama gönderemedim
İn fide Salus (Kurtuluş Sadakatte Yatar)
Sayın Alisinkay'ın cevabını yazıyorum
Şahsi ceza davası yolunuz var.Burada anladığım kadarı ile tehdit ve hakaret suçu var.Savcı kamu davası belki açmayabilir ama bu sizin dava açamayacağınız anlamına gelmez.Şahsi dava açıp takip etmeniz gerekir.Ceza davalarında da,hukuk davalarından farklı olarak her türlü delil kullanılabilir.
Yaptırımları;Şerefe karşı suçlar bölümünde düzenlenmiştir.Yeni tck bu şekilde eski tckda da benzer düzenlemeler var
MADDE 125. - (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilât ederek işlenmesi gerekir.
Ağırlaştırıcı nedeni;
4) Ceza, hakaretin alenen işlenmesi hâlinde, altıda biri; basın ve yayın yoluyla işlenmesi hâlinde, üçte biri oranında artırılır.
Tehdit suçuda teni tck da Hürriyete karşı işlenen suçlar başlığı altında bulunmaktadır
Tehdit
MADDE 106. - (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden bahisle tehdit eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
Yürülükteki ceza kanununa göre fiilin hakaret mi sövme mi olduğunun bilinmesi gerekir.Şerefsizler ve hayvanlar sözü daha çok sövme suçuna giriyor.İkisi ayr suç isnadın ispatı ile hakaret suçundan kurtulanabilir.Şahit gösterebilirsiniz ispat için.
Yeni iş kanunu madde 25
2. bölüm d işverenin haklı nedenlerle derhal feshi başlıklı
İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması veya 84 üncü maddeye aykırı hareket etmesi.
hakaret işverene de yapılmışsa b
İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.
Bu arada sayın Antalya :) pek çok sorunuz cevaplandı.Birazcık sizde katılım gösterseniz ve bildiğiniz sorular için yardımcı olsanız ve genel konularda fikirlerinizi bildirseniz siz de bizi sevindirmiş olacaksınız.Teşekkürler
Sayın ragipatay
verdiğiniz cevablardan dolayı teşekkür ediyorum mesleğim muhasebe iktisat mezunuyum formlarda meslekle ilgili sorular olursa cevablıyacağım fakat avukat değilim çok güzel bir site insanın bilgisi artıyor ve sorunlarını çözebiliyor.Dediğim gibi ilgi alanıma girerse cevablıyacağım sizlerden öğrendiğimi bende başkalarına öğretiyorum.saygılarımla
sayın ANTALYA,
gördüğüm kadarı ile, sorunuzun cevabı, iş hukuku bakımından, sayın ragıpatay tarafından detaylı olarak verilmiş bulunmaktadır.
ilk iletinizde belirtmiş olduğunuz (hakarette ve tehditte bulundu) kısmını atlamış olduğumu, yeni fark ettiğimden, bir hususu daha eklemek istiyorum.
daha önce de belirtmiş olduğum üzre; hakaret iddiası ile yapılan suç ihbârlarında, savcılık, (kamu yararı bulunmadığından) tâkipsizlik kararı verecektir. ancak; tâkipsizlik kararı verilmesi, cezâ mahkemesinde şahsi dâvâ açmanıza engel teşkil etmemektedir.
buna karşın, tehdit iddiası ile suç ihbârında bulunulması halinde, savcılık, (tehdit suçu işlendiğine dair, (tanık ifâdeleri vb.) şüpheler veya deliller var ise) büyük bir ihtimalle kamu dâvâsı açacaktır.
dediğiniz gibi; bir tespit tutanağı hazırlamanız ve şahitler huzurunda bir örneğini işçinize vermeniz; işçiniz bu tutanağı imzalamaktan imtina ettiği takdirde, bu hususu da bu tutanağa şerh düşmeniz, bir çözüm olabilir.
bu arada şunu da belirteyim: işçinize karşı açacağınız cezâ dâvâsında, hele de işçinizin önceden herhangi bir sabıkası yoksa, 1-2 yıl süren yargılamanın sonunda, hakaret suçu ispatlanıp dâvânız sübuta erdiğinde, büyük bir ihtimalle, verilecek cezâ, para cezâsına çevrilecektir. bu cezânın da tecil edilmesi kuvvetle muhtemeldir.
sizin asıl yapmanız gereken işlem, iş kanunu çerçevesinde, işçinin sözleşmesini fesh etmek olmalıdır.
Sayın zara Verdiğiniz cevab için teşekkür ederim 2 adet tespit tutanağı hazırladım 1.cisi Firmaya karşı yapılan ofisimde hakaret şahitler huzurunda ...... cümleleri kullandı.3 şahitlik bir tutanak 2.cisi serviste geçen sürede evime kadar yapılan tehditleri içren bir tutanak işçilerden 4 şahit yaptım imzalattırdım fakat sizin dediğiniz gibi bu tespit tutanağını 6 ay içinde kullanabilirm diye yorumladım.2 yıllık bir davadan sonra para cezası alacak demişiniz bu durumda elemanlardan biri şahsıma hakarette bulunursa karşılık vermek doğal hakkım olduğunu sayenizde öğrenmiş oldum.elemana
3 şahitli bir tespit tutanağı Hazırlamak işten çıkarmak için yeterli oluyor mu dosyasında bu tutanağı saklıyacağım çünkü zaten kendisi bize noterden ihtar çekiyor dava açacak benim için bu tutanak sanırsan iyi bir delil olacak.
bkz: sayın ırmak'ın iletisi...
ceteris paribus
sayın ANTALYA,
konunuza biraz daha açıklık getireyim. 1) savcılığa vereceğiniz suç ihbârı dilekçesi neticesinde, kâmu dâvâsı açıldığı takdirde, büyük bir ihtimalle, yargılama sonucunda söz etmiş olduğum şekilde hüküm verilecektir. elbette ki; dâvâ sonuçlandığında, sanığa ne kadar cezâ verileceği, öncelikle sayın mahkemenin takdirinde olacağı gibi, suçun niteliğine ve ağırlığına göre de değişecektir. genellikle bu dâvâlar bu şekilde hükme bağlanmaktadır. ayrıca, sanık para cezâsı ile kurtulsa dahi, 1-2 yıl mahkemede yargılanması da, bir nev'i cezâ olacaktır.
2) bundan başka; sizin ŞAHSİ olarak cezâ mahkemesinde dâvâ açma hakkınız bulunmaktadır ki, bu dâvâda, sanığın müsnet suçtan cezâlandırılmasını ve özellikle de, (kişilik haklarınıza saldırı yapıldığı ve toplumun önünde küçük düşürüldüğünüz vs. gibi gerekçelerle) SANIKTAN, MANEVİ TAZMİNAT (ve dâvâ tarihinden itibaren işleyecek faizlerini) TÂLEP ETMEK HAKKINIZ BULUNMAKTADIR. tâlep edeceğiniz manevi tazminat miktarını tespit ederken, konu ile ilgili içtihatlar size ışık tutacaktır. size tavsiyem; zamanaşımının kesilmesini teminen, önce savcılığa müracaat etmeniz, buradan alacağınız neticeye göre de, ayrıca şahsi dâvâ açarak, manevi tazminat tâlep etmenizdir.
diğer bir deyişle, tâkipsizlik kararı verilse bile, şahsi dâvâ açabilirsiniz.
bu forumda, yeni iş kanununa da atıfta bulunmak sureti ile, konuya açıklık getirilmiş olup; buna ilâveten, örnek içtihatlara da bakmakta fayda olduğunu düşünüyorum.
Sayın zara
Bana hakaret ettiğine dair işçilerden 4 şahitli tespit tutanağım var bu tutanağı kaç ay içinde delil olarak kullanabilirim 6 ay mı yoksa daha fazlamı ve ayrıca mahkemede tarafıma atılan iftirada bu kişinin şahitliğine karşı bu tutanağı kullanabilir miyim ?
sayın antalya,
tespit tutanağındaki tarih aynı zamanda suç tarihi olup; bu tarihten itibaren 6 ay içinde savcılığa suç duyurusunda bulunmanız gerekmektedir. şahsi dâvâ açma süresi ise, yanılmıyorsam, suç tarihinden itibaren 1 yıldır.
karşı tarafın size karşı bir iftirası var ise, bu ayrı bir suç teşkil etiğinden, bu şahsın bağımsız olarak suç ile ilgili şikâyette bulunması gerekir. (ayrı bir dâvâ/suç konusu olduğundan, sizin dosyanızda bu konu görülmez.)
soruyu deliller açısından sorduysanız, gerek sizin ve gerekse karşı tarafın ve her iki tarafın dinleteceği tanıkların ifâdelerine başvurularak topluca değerlendirilecektir.
Sayın ZARA
işçiyi 4857 25 mad.b ve d maddesi greğince 04.02.2005 tarihinde noterden tebligatla işine son verdim.elimde 2 adet tutanak var bu elemanla ilgili 1.cisi bana şahsıma ve firmaya karşı ŞEREFSİZLER,HAYVANLAR ve Bir elemanın bu eleman hakkında şikayet dilekçesi şimdi işçi mahkemeye gidecek bendeki bu 2 tutanak firmayı haklı olarak göstermesi yeterli mi ?ve tuttuğum tutanakları imzalamadı şahitler huzurunda tutanağın biri 13,01-diğeri 18,01 2005 tarihinde
Sayın Antalya,
Görüyorum ki, sayın "ırmak"ın yaptığı tavsiye mahiyetindeki uyarıyı ve benim hatırlatmamı hiç dikkate almamışsınız.
Çalışmakta olduğunuz şirkette iyiniyetli olarak çaba göstermenizi takdir ediyorum.Ancak hukukun da en az ifa ettiğiniz mesleğiniz-işiniz kadar ciddiye alınması gerektiğini unutmayınız. Nasıl ki biz hukukçular ticari defterlerin işlenmesi hususunda sınırlı bir bilgiye sahip isek, bir mali müşavir olarak da ilgilendiğiniz konulardaki bilgilerinizin sınırlı olması gayet olağandır. Bu sınırlı bilgilerin ise, tüm ayrıntıları bilinmeden bu gibi forumlarda kimi zaman eksik bilgi neticesi eksik cevaplarla karşılanması da doğaldır. Yani endişem odur ki, kaş yapayım derken lütfen göz çıkarmayalım.
Naçizane tavsiyem, sizin aktardığınız sınırlı bilgilere karşı buradan edindiğiniz sınırlı bilgilerle yetinmeyip, hukuki konularda bir işlem yapmadan önce bir avukat ile konuların istişare ediniz.
Bütün bunları neden yazdım.
Sorular :
1) Çalıştığınız şirket bir AŞ. mi yoksa Ltd mi dir.?
2) Sizin bu şirkette, işçiyi işe alma ve işçinin işine son verme yetkiniz var mıdır? Yani işveren vekili misiniz?
3) Böyle bir yetkiniz yoksa bu yetki şirkette kime aittir?
4) Şikayetçi olduğunuz işçinin işine son verdiğiniz noter ihbarnamesini kim imzalamıştır?
5) 4857 sayılı K. 26. madde uyarınca sözleşmenin haklı nedenle feshi, diğer tarafın bu eylemi öğrendiği tarihten itibaren 6 İŞ GÜNÜ İÇİNDE yapılmalıdır.
İlk Tutanak 13 Ocak, 2. tutanak 18 Ocak 2005 tarihli olduğuna ve fesih işlemini ise 04. Şubat 2005 tarihinde yaptığınıza göre, fesih işlemi süresinde yapılmış mıdır?
Cevaplarınızdan sonra belki konuya kaldığı yerden devam edebiliriz.
ceteris paribus
1-Çalıştığım şirket bir A.Ş
2-İşçiyi işe alma ve işine son verme yetkim yok.İşveren vekili olarak 03.02.2005-13/07/2005 Tarihleri arası SSK-Bölge Çalışma-işe giriş bildirgeleri-vizite kağıdı yazmaya imzalamaya-4587 sayılı iş kanunu gereğince ihtar.ihbar,tutanak tutmaya ait vekaletim mevcut.
3-Yetkiler Genel müdürümüze aittri.
4-İhtarnameyi vekaleten ben imzaladım.İHTAR ÇEKTİM.İşine son verdiğimiz için
5-Altı iş günü içinde yapmadık.Tutanaklar mevcut olduğu için
Fesih bildirimi zamanında yapılmamıştır.6 İş gününü Genel müdüre bildirdiğim halde işten çıkartın dedi ve vekaleti bana gönderdi.Ben uyardım fakat dinlemediler.
Bu arada cevablar için teşekkür ediyorum.