Yıllar sonra verilen ceza

şu anda cezaevinde olan bir mahkum;
üniversitede öğrenci iken 1998 yılında yakalanmış, 8 aylık tutukluluk halinden sonra 199 yılında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmış, daha sonra üniversite öğrenimini tamamlamış, devlet memuru olarak 3 yıl görev yapmış ve kendi dalında ihtisas yapmaya başlamış ihtisasını tamamlamaya aylar kala (ihtisasının 5.yılında) yeniden yakalanmış, sebebide 1998 den beri devam eden mahkeme sonucu 6 yıl ceza aldığıdır.
1-1999 tarihinde serbest bırakıldaktan sonra şimdiye kadar mahkemeye gidememiş, devlet memuru olması ve asistanlık sürecinin yoğun olması nedeniyle gerekli ihtarnamelerin kendisine geleceğini düşünerekten,
2-karar sonuçlanmış (mart 2007) ve temyizden de dönmüş (kasım 2007), ancak ne karardan nede temyizden haberdar olmamış, kendisini savunduğu iddia edilen ve kararı temyiz eden avukatı tanımıyor ve kendisi vekalet vermemiş
3-Dosyası inelendiğinde savcılığın bütün mutalaalrı kendisin lehinedir ve özellikle son 5-6 mutalaalarda savcılık açılan kamu davasının 765 sayılı TCK nun 102/4 maddesi gereğince ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. ancak mahkeme ceza vermiştir.
4-Aynı dosyada benzer suçlamalarla yargılanan 7 kişinin davası 102/4 maddesi gereğince düşmüş ve aynı dosyada benzer suçlamalarla yargılanan bir kişi beraat etmiş ve en sonunda da yargıtay doyayı bir kaç kişi açısından bozmuş ancak kendisi için onaylamıştır
5- kendisi tutukluluk halinde, hem kolluk ifadesi ve 1999' a kadarki girdiği 3 mahkemede hiç bir suçu kabul etmemiş ve suç olarakta üzerinde hiç bir şekilde ispat yapılamamıştır.

Sonuç olarak,yaklaşık 9-10 yıl süren bir dava sonucunda, bir devlet memuru olmasına rağmen ispatlanamayan sadece mesnetsiz iddialarla ceza yemiş ve bütün haklarından mahrum kalmıştır.
yargıtay yada cumhuriyet başsavcılığına yeniden itiraz hakkımız varmı ve ne şekilde itiraz edebiliriz
vakit ayırıp bize cevap yazacak kişilere şimdiden teşekkür ederiz.
saygılarımızla

Sayın habun;
hukuki dinlenilme hakkının ihlali olağanüstü kanun yollarından olan yargılamanın yenilenmesini isteme nedeni olarak görülebilir.Bunun için de verilen hükmün insan haklarını ve ana özgürlüklerini korumaya dair sözleşmenin veya ek protokollerinin ihlali suretiyle verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kesinleşmiş kararlarıyla tespit edilmiş olması halinde istenebilir.
Dolayısıyla bu koşullarda tekrar temyize başvurma yolunuz kalmamakta sadece olağanüstü kanun yollarından olan yargılamanın yenilenmesine şartların varlığı halinde başvurabilirsiniz.

Sayın nuran hanım..
öncelikle ilginize teşekkür ederim
AİHM kararlarının ihlali olup olmadığını nasıl tesbit edebiliriz
ayrıca,
yargılamanın yenilenmesine şartları nelerdir
bu konuda bizi bilgilendirirseniz minnettar kalırız.
saygılar

Yargılanmanın yenilenmesi şartları;
a)Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa.
b)Yemin verilerek dinlenmiş olan bir tanık veya bilirkişinin hükmü etkileyecek
biçimde hükümlü aleyhine kasıt veya ihmal ile gerçek dışı tanıklıkta bulunduğu veya oy verdiği anlaşılırsa.
c) Hükme katılmış olan hakimlerden biri, hükümlünün neden olduğu kusur dışında, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkumiyetini gerektirecek biçimde görevlerini yapmada kusur etmiş ise.
d) Ceza hükmü hukuk mahkemesinin bir hükmüne dayandırılmış olup da bu hüküm kesinleşmiş diğer bir hüküm ile ortadan kaldırılmış ise.
e) Yeni olaylar veya yeni deliller ortaya konulup da bunlar yalnız başına veya önceden sunulan delillerle birlikte göz önüne sanığın beraatını veya daha hafif bir cezayı içeren kanun hükmünün uygulanması ile mahkum edilmesini gerektirecek nitelikte olursa.
Bu kapsamda ; “ceza hükmünün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin ve hükmün bu aykırılığa dayandığının, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması” hali de yargılamanın yenilenmesi nedeni olarak benimsenmiş, yargılamanın yenilenmesi isteğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 4. 2. 2003 tarihinde kesinleşmiş kararları ile bu tarihten sonra yapılan başvurular üzerine verilecek kararlar hakkında ve kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren bir yıl içinde ileri sürülebileceği kabul edilmiştir.
Selamlar...

Sayın Nuran hanım...
vakit ayırıp sorunumuza cevap verdiğiniz için tekrar tekrar teşekkür ederim.Bir insanın ispatlanmamış , sadece soyut iddialarla , aradan yaklaşık 10 yıl geçtikten sonra cezalandırılması, ömrünü harcadağı öğreniminin ve kariyerinin bir anda yok edilmesi "çağdaş hukuk sisteminin bireyleri topluma kazandırmaktır" ilkesi ile ne derece bağdaşmaktadır
10 yıl önceki ispatlanmamış iddiaalardan başka hayattında hiç bir suç işlamamiş bir kişinin 6 yıl 3 ay gibi bir cezanın verilmesi ve bütün haklarından mahrum edilmesi şoku içindeyiz ve ne yapacağımızı bilmiyoruz...
saygı ve selamlar.......

Şu anda cezaevinde bulunan bir tutuklu ile ilgili , cevabını bulamadığımız ( Avukatından da cevabını alamadık) bir sorumuz var, bu sorunumuzun cevabını burda bualabileceğimiz umuduyla, durumunu arz aşağıda arz edeceğm:
1998 yılında , öğrenci iken tutuklanmış, 8 aylık bir tutukluluk halinden sonra "tutuksuz yargılanmak üzere serest" bırakılmış.
Daha sonra , öğrenimine devam ederek doktor olmuş, sonradanda Tıpta Uzmanlık sınavına girerek , uzmanlık yapma hakkı elde etmiş, bu arada davasını takib edememiş,5 yıllık uzmanlık öğreniminin son senesinde (2008 yılı) uzmanlık yaptığı hastahanede, 1998 yılından beri devam eden mahkemenin sonucu olarak, tutuklanmış. 5237 sayılı TCK 'nun 314/2. maddesi gereğince 6 yıl 3 ay hapis cezası almıştır, Ayrıca
5237 sayılı TCK'nun 53/1 maddesi gereğince hüküm olunan hapis cezasnın kanuni sonucu olarak, seçme,seçilme , kamu kurum vrya amu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine abi bir meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten""hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına",
5237 sayılı TCK' nun 53 maddesinin c fıkrasındaki belirtilen güvenik tedbirinin aynı yasanın 53/3 maddesi gereğince koşullu salıverime süresine kadar uygulanmasına ,
5237 sayılı TCK' nun 58/9 maddesi gereğince sanık hakkında mükerrilere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına , karar verilmiştir
Öğrenmek istediğimiz;
Acaba, tutuklu bütün haklarından mahrum oluyormu, cezsını bitirdiken sonra hiç doktorluk vazifesini yapamıyacakmı?
Uzmanlığını bitirme hakkı varmı?
Universitede, maaş almadan , yabancı bir asistan gibi dahi olsa ,uzmanlığını bitirmek için başvuruda bulunabilirmi?

Konu ile ilgili görüşlerini bildirecek değerli Hukukçularımıza ,şimdiden teşekkür eder, saygılarımı sunarım

Cezası kesinleşmiş bir tutuklu ile ilgili karar ağaşıda sunulmuştur, net olarak kaç yıl yatacağı hussunda görüşlerinizi bildirirseniz seviniriz, şimdiden teşekkür eder saygılar sunarım
Karardaki maddeler şöyledir;
1- 765 sayılı TCK' nun 168/2 maddesine göre lehine olan eylemlerine uyan ve 5237 sayılı TCK' nun 314/2. maddesi gereğince suçun işlenmiş biçimi dikkate alınarak taktiren BEŞ yıl hapis cezası ile cezalandırmasına
2- 3713 sayılı kanunun 5. maddesi gereğince hükmolunan cezanın yarı oaranında artırılmasına , YEDİ yıl ALTI ay hapis cezası ile cezalandırılmasına
3-5237 sayılı TCK'nın 62/1 maddesi gereğince, cezanın taktiren ve ayrı ayrı 1/6 oranında indirim yapılmasına, sonuç olarak, ALTI yıl ÜÇ ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir

Bu kararlardan değişik sonuçlar çıkarılıyor, gerçekten tutuklunun kaç yıl yatacağını tam olarak bilmiyoruz, yardımlarınızı esirgemeyacağinizi umuyoruz.
NOT: Şuç tarihi 1998 yılı ve cezanın verilmesi ,2007 mart ayı , cezanın kesinleşmesi Ekim 2007 ve tutuklanması Ocak 2008 dir

"volkan" rumuzlu arkadaşımdan çok özür dileyerek, aynı konu ile ilgili olduğu için , bende sorunumu buraya yazmak istiyorum,

1998 yılında başalayan ve Mart 2007 yılında sonuçlana bir mahkeme kararı ile
. 5237 sayılı TCK 'nun 314/2. maddesi gereğince 6 yıl 3 ay hapis cezası almış bir mahkumun
cezanın ertelenmesi , yada
2001 af'ından yararlanmak için Anayasa Mahkemesine başvurması,
söz konusu olabilirmi
ilgilerinize şimdiden teşekkür eder, saygılar sunarım

cezaya etki eden nedenler göz önünde bulunudurlmuş ve temel ceza üzerinden arttırım ve indirim yapılmış,sonuç olarak cezanın 6 yıl 3 ay olmasına karar verilmiştir.

Davaya bakan avukat, sonuç olarak tutuklunun 4 yıl 8 ay yatacağını söyledi
başka bir avukat' ta bu cezaya indirimin 1/6 değil 2/3 oranında yapılması gerektiği ve bu konuda itiraz edilebileceğini söyledi
sizde net cezanın tam 6 yıl 3 ay olduğunu söylediniz,
kafamız tümüyle karıştı

Bu mesajlarımı , farklı özellikte oldukları için ayrı ayrı yazmıştım, ancak forum yetkilileri bunları benim 17.02.2008 tarihinde yazdığım ilk mesajıma eklemişler, oysa yeni mesajımmı dün yazdım, yeni mesajımı neden üç ay önceki mesajımla birleştirildi anlamadım, bu nedenlede mesajıma pek bir görüşte edinemedim, umarım forum yetkilileri durumu düzeltirle, gerçekten sizlerin değerli görüşlerine ihtiyacımız var,
saygılarımla