Re: Ceza hukuku sınavından....
1_Neticeyi isteyip istememeye göre değişir.Kişi neticeyi istemişse kast,istememişse taksir sözkonusudur.
2_Hakaret fiili sorumsuzluk kapsamında değildir.
3_Boş
Re: Ceza hukuku sınavından....
Teşekkür ederim
İlk soruda failin isteği olarak direk bir emara olmasada amacı kutlama yapmaktı diye bir cümle vardı dolayısıyla istemediğini düşündüm ve bilinçli taksir yaptım...
Benden başka herkes sizin dediğiniz gibi hakaretin sorumsuzluk kapsamında olmadığını söylüyor...Bende inanmak istemiyorum:) son çırpınışlarım yani...
son soruda da muayyen dedim fakat yine istisnayım.Herkes gayri muayyen demiş...
Re: Ceza hukuku sınavından....
geçemezsem ilerde sahip olacağım bi davam olmayabilir ama:)
Re: Ceza hukuku sınavından....
Bir ders geçmemek ilerde bir dava sahibi olamayacağınız anlamına gelmiyor.
Re: Ceza hukuku sınavından....
Sadece ceza olsa çok fazla üzerinde durmam ama diğerleri de öyle işte... Pek iyi durumda değilim:(
Re: Ceza hukuku sınavından....
1- bilinçli taksirdir. çünkü olası kast olabilmesi gerçekleştirmek istediği bir netice olmalı ve o neticeyi gerçekleştirebilmek için başkalarına da zarar vermeyi göze almalı.
2- meclis çalışmalrı dahilinde bile olsa hakaret sorumsuzluk kapsamında değildir.
3- yeterince açık yazmamışsın soruyu ama gayrı muayyen kast gibi duruyor bu hali ile.
Re: Ceza hukuku sınavından....
1- Her Somut olayın koşullarına (silahın tutuş açısı,silahın kullanıldığı mekan,mesafe vb)göre ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir Olası kastta olabilir bilinçli taksirde, adi taksirde.
2- Anayasada hiçbir istisna tanınmadan kürsü dokunulmazlığı tanınmıştır.Mutlak olan bu dokunulmazlık meclis tarafından da kaldırılamaz.Millet vekilinin cezai sorumluluğu cihetine gidilemiyecektir.
3-Failin asıl istediği netice dışında başka bazı neticelerin de gerçekleşmesi zorunlu ise burada muayyen kast vardır. Fail askerleri hedef almış olsada eylem neticesinde diğer kimselerin ölmeside onun zorunlu sonucudur.
Re: Ceza hukuku sınavından....
Verdiğiniz cevap için teşekkür ederim.Üç sorunun ikisinde ortak noktayı bulduk ilk soruya bende bilinçli taksir dedim,üçüncü sorya muayyen kast dememe rağmen gayri muayyen olduğunu kabul edebilirim.
Asıl sorun sanırım ikinci soruda;
Bu konuda ilk olarak Erdoğan Teziç'in Anayasa Hukuku adlı kitabındaki yasama sorumsuzluğu ile ilgili görüşleri bana ışık oldu.(Ben bu kitapla hukuk dünyasının en dış kapısından içeri girdim-belki halen yolun %3 ündeyim ama öyle-)
Bu dersi bize veren Sultan Uzeltürk idi ve oda hakaretle ilgili bir nitelik yok demişti(daha dün gibi hatırlıyorum)
Bu sene Nevzat TOROSLU nun Ceza Hukuku kitabı ile bu dersi görüyoruz tam bir görüş bildirmese de hakaret ile ilgili hiçbirşey söylememiştir.
Sınavdan sonra Sulhi DÖNMEZER ve Sahir Erman'ın görüşlerine ulaştım Türk Anayasa sitesinden.Onların görüşü de bu yönde.
Peki siz niye bu kadar emin konuşuyorsunuz bu konuda dayanağınız nedir.Bunları tepki olsun diye söylemiyorum gerçekten merak ettiğim için soruyorum.
Re: Ceza hukuku sınavından....
Alıntı:
av_alper rumuzlu üyeden alıntı
1- Her Somut olayın koşullarına (silahın tutuş açısı,silahın kullanıldığı mekan,mesafe vb)göre ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir Olası kastta olabilir bilinçli taksirde, adi taksirde.
2- Anayasada hiçbir istisna tanınmadan kürsü dokunulmazlığı tanınmıştır.Mutlak olan bu dokunulmazlık meclis tarafından da kaldırılamaz.Millet vekilinin cezai sorumluluğu cihetine gidilemiyecektir.
3-Failin asıl istediği netice dışında başka bazı neticelerin de gerçekleşmesi zorunlu ise burada muayyen kast vardır. Fail askerleri hedef almış olsada eylem neticesinde diğer kimselerin ölmeside onun zorunlu sonucudur.
Çok teşekkür ederim alper bey sanırım bundan önceki yazımı yazarken sizin yazınız eklendi dolayısıyle göremedim.Bilinçli taksir ile ilgili olarak emin olabilirsiniz olası kast olma gibi bi ihtimali yoktu.Çünkü ölen ve yaralanan kurşunlara değil ölmüş kurşunlara hedef olmuşlardı.işin içinde silah olmasa basit taksir bile derdim:) çok teşekkür ederim alper bey
Re: Ceza hukuku sınavından....
Doktrinde benim bildiğim ceza i sorumluluk bakımından bir tartışma bulunmuyor.Özbudun ve Teziç de aynı fikirde . Hukuki sorumluluğun bulunup bulunmadığı konusunda bir tartışma var . Yargıtay hukuki sorumluğun bulunduğunu kabul ediyor.
Re: Ceza hukuku sınavından....
Sizin söylediklerinizden anladığım umarım doğrudur.Anladığım şu;
Ceza davası açılamıyor o halde doğru anlamış mıyım?Soru çünkü dava açılır mı açılmaz mı şeklindeydi..
Re: Ceza hukuku sınavından....
ceza davası açılamaz.Hukuk (tazminat) davası açılabilir
Re: Ceza hukuku sınavından....
Ceza davası veya Hukuk davası diye bir ibare yoktu sınavda ama Ceza Hukuku sınavı olmasına ve hocanın iradesinin ceza devası olacağına dayanarak sorumun doğru olduğunu tahmin ediyorum.Umarım öyledir.Burada bizden istediği sanırım bu fiilin kürsüde gerçekleşmiş olması noktasıydı.Çünkü bunu parantez içine alma gereksinimi hissetmiş...
Re: Ceza hukuku sınavından....
Madde 83 - Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, Meclis çalışmalarındaki
oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerden, o oturumdaki Başkan-
lık Divanının teklifi üzerine Meclisce başka bir karar alınmadıkça bunları Mec-
lis dışında tekrarlamak ve açığa vurmaktan sorumlu tutulamazlar.
Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili,
Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargı-
lanamaz. Ağır cezayı gerektiren suçüstü hali ve seçimden önce soruşturmasına
başlanılmış olmak kaydıyla Anayasanın 14 üncü maddesindeki durumlar bu hükmün
dışındadır. Ancak, bu halde yetkili makam durumu hemen ve doğrudan doğruya
Türkiye Büyük Millet Meclisine bildirmek zorundadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi hakkında, seçiminden önce veya sonra
verilmiş bir ceza hükmünün yerine getirilmesi, üyelik sıfatının sona ermesine
bırakılır; üyelik süresince zamanaşımı işlemez.
Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin ye-
niden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır.
Türkiye Büyük Millet Meclisindeki siyasi parti gruplarınca, yasama dokunul-
mazlığı ile ilgili görüşme yapılamaz ve karar alınamaz.
Kanun çok açıktır. Hakaret fiili sözle gerçekleşebileceği için dokunulmazlık kapsamındadır. Lakin eylem sözle değilde hareket ile meydana gelse idi dokunulmazlık kapsamında olmazdı. Hukuki sorumluluk açısından ise bir mübayenet olmayıp, gerek sözle gerekse hareketle yapılan haksız eylemlere karşı, tazminat yoluna başvurulabilir. Daha önce yaşanmış bir misalde olduğu gibi kürsüdeki milletvekiline su fırlatma gibi...
Re: Ceza hukuku sınavından....
Yani siz diyorsunuz ki gönlün rahat olsun.Çünkü soru sorumlu olur mu olmaz mı şeklinde değil dava açılır mı açılmaz mı yönündeydi.Tazminat veya Ceza davası diye bir ayrım yoktu ama hocamızın ceza davasından bahsediyor olacağına eminim.Çok teşekkür edrim:) daha Borçlar Hukuku sınavım var ve bu dersi geçemezsem bu dönem hiçbirşey yapmamış sayacağım kendimi:(
Re: Ceza hukuku sınavından....
Evet belirttiğim gibi sorumlu olunmayacağını ve buna istinaden de dava açılamayacağını düşünüyorum. Gerekçesi de kırmızı ile belirttiğim cümlededir. Aksi kanaatte olanların yanıtların temellendirmeleri gerekir. Benim temelendirmem lafzi yoruma dayalıdır. Gayi yorum yapılarak farklı bir sonuç çıkabilsede yeterince tatmin edici olmayacaktır.
Hukuk sınavlarının bu sebeple her zaman klasik sistemde olmasın istemiş biriyim. Çünkü test de alanınız dardır. Nokta vuruşu ister. Lakin klasik sınavlarda terditli cevaplar verebilir, olayı tartışabilir, farklı düşünce ve çözümleri aynı yanıtta harmanlayabilirsiniz. Size sınavlarınızda başarılar dilerim.
Re: Ceza hukuku sınavından....
Bende sizinle aynı kanaatteyim.Keşke tüm sınavlarımız ya da en azından böyle derslerin sınavları klasik olsa.
Çok rahatsızlık verip işinizden alıkoymak istemiyorum ama diğer iki soruyla ilgili görüşlerinizi eğer vaktiniz varsa alabilirmiyim?
Herşey için çok teşekkür edrim.Saygılar...
Re: Ceza hukuku sınavından....
1. sorunuza olayın şartlarına göre farklı durumlar çıkabilir. Ama verdiğiniz küçük açıklamadan sonra cevabın bilinçli taksir olacağını düşünüyoru. Yargıtayın (kasıt) olduğunu düşündüğü benzer kararlar da yok değilidir. Olayın tamamını okumadan açıklama zor fakat taksir diyorum.
3. Vicdanım DOĞRUDAN KAST, hukukçu kişiliğim olası kast diyor.
Sanırım yeterli olmuştur.