-
Hırsızın kırdığı çelik kapı bedelini kiracı mı öder kiraya veren mi?
Merhaba,
1 hafta önce evime hirsiz girdi. Çelik kapiyi kırmış. Ev sahibimi aradim ve kapının durumunu gösterdim. Ev sahıbımde usta gönderdi ve kapıyı değiştirdik. Bu durumda kapının ücretini ev sahibi mi öder yoksa kiraci olarak benım mi ödemem gerekiyor??
Yardimlarınız için şimdiden teşekkürler,
Selim Yücel
-
Re: Hirsizin kırdığı Çelik Kapi
-
Re: Hirsizin kırdığı Çelik Kapi
Anlatıma göre kapının kırılmasında kiracının bir hatası bulunmamaktadır. Kiraya verenin akit müddetince kiralananı kullanılabilir şekilde bulundurma zorunluluğu olduğu ve kapı kırılmasının ufak tefek masraf gerektiren bir şey olmadığı göz önüne alındığında bunun masrafı kiraya verence karşılanmalıdır diye düşünüyorum.
-
Re: Hirsizin kırdığı Çelik Kapi
Yeni kiraci yasasinda bu maddeler var mi acaba?
-
Re: Hirsizin kırdığı Çelik Kapi
Bununla ilgili bilgisi olan varsa ve paylaşırsa çok iyi olur...
Teşekkürler,
-
Re: Hirsizin kırdığı Çelik Kapi
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
Tarih : 27.05.2002
Esas No : 2002/3419
Karar No : 2002/6133
818 - BORÇLAR KANUNU 44 / 98
ÖZET
MECURA KİRACI TARAFINDAN YAPILAN ZORUNLU VE FAYDALI MASRAFLARLA İLGİLİ UYUŞMAZLIKLARDA, BELİRLENEN MASRAFLARIN YAPILDIKLARI TARİHTEKİ DEĞERLERİNE HÜKÜM KURULMASI GEREKİR. KURAL OLARAK BU GİBİ ZARURİ VE FAYDALI MASRAFLARIN KİRA SÖZLEŞMESİNİN BAŞLANGICINDA YAPILMIŞ OLDUĞU KABUL EDİLMEKTEDİR. MAHKEMECE KİRACI TARAFINDAN YAPILAN FAYDALI GİDERLERİN YAPILDIKLARI TARİHTEKİ DEĞERLERİNİN, BİLİRKİŞİ ARACILIĞI İLE TESPİT ETTİRİLEREK SONUCA GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİNİN DÜŞÜNÜLMEMESİ HATALIDIR.
DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı Engin Ş. avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat Adem Şahin, ve Akın Çomoğlu ile davalı vekili avukat İsa Baştürk'ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalının en son 600.000.000 TL. aylık kira bedeliyle kiracı iken, kira bedellerini ödemeden ve hasarlı olarak kiralananı tahliye ettiğini öne sürerek 1.865.250.000 TL. hasar bedeli ile, 3.000.000.000 TL. birikmiş kira alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiş, bu dava ile birleştirilen İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesine ait 1999/538 esas sayılı dava ile de kiralananda iyileştirme ve yenilikler yaptığını belirterek, hasar ve kiradan kaynaklanan borcunun mahsubu sonucu olan 9.000.000.000 TL. tazminatın tahsilini istemiştir.
Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın ise reddine ilişkin verilen ilk hüküm Dairemizce bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın da kabulüne karar verilmiş; hüküm, bu kez davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-karşı davalı Ergin Ş'in aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Hükmüne uyulan Dairemize ait bozma kararında; davalı-karşı davacının taleplerinin tezyinat masraflarıyla ilgili olmayıp, mecura faydalı masraflar niteliğinde olduğu belirtilerek bunların bedellerinin istenebileceği yönüne değinilmiştir. Dairemizin öteden beri sapma göstermeyen kararları bu gibi somut olaya benzer uyuşmazlıklarda belirlenen masrafların yapıldığı tarihteki değerlerine hükmedilmesi gerektiği yolundadır. Bilirkişi raporunda ise saptanan miktarın tesbit tarihindeki değerler olduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak bu gibi zaruri ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğu kabul edilmektedir. O halde mahkemece kiracı tarafından yapılan faydalı gider ve eklentilerin yapıldıkları tarihteki değerlerinin bilirkişi aracılığı ile belirlenerek bunlara hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde, tesbit tarihindeki değerlerine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ : 1.bent gereğince davacı-karşı davalı Engin Ş'in diğer temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün temyiz eden davacı-karşı davalı Engin Ş. lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 250.000.000 lira duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, 27.5.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kırılan çelik kapı kiracının kullanımından ve kusurundan kaynaklanmadığı için zorunlu masraflardan kabul edilip kiralayandan istenebileceği düşüncesindeyim.
Bunun için kiralayana çekilecek bir ihtarname ile sözkonusu kapının kırıldığı tarih ve polis ifade ve tutanakları kapı ücretinin faturası da belirtilerek kapı parasının kiralayan tarafından ödenmediği takdirde gelecek dönemler kira ücretinden mahsup edilerek kesileceği ihtar edilebilir yada doğrudan alacak davası açılabilir.
Ancak ilk seçenek tercih edilip kiralayan bunu kabul etmez ise kira alacağı için kiracının icra takibi ve tahliye talebiyle karşı karşıya kalması ihtimal dahilindedir.Bu durumda çelik kapı faturası çekilen ihtarname ve ifade tutanakları ile itiraz edilerek kiracıya karşı açılmış olan icra takibi ve davanın reddi talep edilebilir.
-
Re: Hirsizin kırdığı Çelik Kapi
Alıntı:
zafertaspinar rumuzlu üyeden alıntı
YARGITAY 13. H.D. 27.05.2002 2002/3419E 2002/6133K
ÖZET
MECURA KİRACI TARAFINDAN YAPILAN ZORUNLU VE FAYDALI MASRAFLARLA İLGİLİ UYUŞMAZLIKLARDA, BELİRLENEN MASRAFLARIN YAPILDIKLARI TARİHTEKİ DEĞERLERİNE HÜKÜM KURULMASI GEREKİR. KURAL OLARAK BU GİBİ ZARURİ VE FAYDALI MASRAFLARIN KİRA SÖZLEŞMESİNİN BAŞLANGICINDA YAPILMIŞ OLDUĞU KABUL EDİLMEKTEDİR.
(...) Davalı, (...) kiralananda iyileştirme ve yenilikler yaptığını belirterek, hasar ve kiradan kaynaklanan borcunun mahsubu sonucu olan 9.000.000.000 TL. tazminatın tahsilini istemiştir.
(...) 2-Hükmüne uyulan Dairemize ait bozma kararında; davalı-karşı davacının taleplerinin tezyinat masraflarıyla ilgili olmayıp, mecura faydalı masraflar niteliğinde olduğu belirtilerek bunların bedellerinin istenebileceği yönüne değinilmiştir. Dairemizin öteden beri sapma göstermeyen kararları bu gibi somut olaya benzer uyuşmazlıklarda belirlenen masrafların yapıldığı tarihteki değerlerine hükmedilmesi gerektiği yolundadır. Bilirkişi raporunda ise saptanan miktarın tesbit tarihindeki değerler olduğu anlaşılmaktadır. Kural olarak bu gibi zaruri ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğu kabul edilmektedir. (...)
(...)
Bu kararla hırsızın çelik kapıyı kırması arasında hiçbir benzerlik yok.
Kiracı normal kapısı olan bir eve çelik kapı taktırsaydı, bu iyileştirme ve yenilik olarak kabul edilebilirdi. Ancak kiracı zaten evi çelik kapısı sağlam şekilde teslim almıştır. Yapılan iyileştirme veya yenilik değil eski haline getirmedir.
Kiracının evi ne şekilde aldığı bellidir. Kiracı evi aldığı gibi teslim etme durumundadır. Kiracı evi teslim ederken sağlam teslim aldığı mutfak dolap kapıları kırık olsa, bu depozitodan kesilmeyecek mi? Depozito yoksa veya yeterli değilse kiracıdan talep edilmeyecek mi?
Aynı şekilde çelik kapıdaki hasar giderilmese, çıkarken eve verilen hasar kapsamında değerlendirilip depozitodan düşülemeyecek mi?
Bir de çocukların kırdığı cam meselesi var. Kırılan camın parası ev sahibinden mi talep edilecek?
Yukarıdaki karar bizim duruma örnek olamaz. Bu yüzden aşağıdaki düşünceniz yanlıştır.
Alıntı:
zafertaspinar rumuzlu üyeden alıntı
Kırılan çelik kapı kiracının kullanımından ve kusurundan kaynaklanmadığı için zorunlu masraflardan kabul edilip kiralayandan istenebileceği düşüncesindeyim.
Bunun için kiralayana çekilecek bir ihtarname ile sözkonusu kapının kırıldığı tarih ve polis ifade ve tutanakları kapı ücretinin faturası da belirtilerek kapı parasının kiralayan tarafından ödenmediği takdirde gelecek dönemler kira ücretinden mahsup edilerek kesileceği ihtar edilebilir yada doğrudan alacak davası açılabilir.
Ancak ilk seçenek tercih edilip kiralayan bunu kabul etmez ise kira alacağı için kiracının icra takibi ve tahliye talebiyle karşı karşıya kalması ihtimal dahilindedir.Bu durumda çelik kapı faturası çekilen ihtarname ve ifade tutanakları ile itiraz edilerek kiracıya karşı açılmış olan icra takibi ve davanın reddi talep edilebilir.
-
Re: Hirsizin kırdığı Çelik Kapi
sn. zafertaspinar,
Sizin verdiğiniz örnek dava, bu konuyla ilgili olan soruna açıklık getirmiyor.
Kiracı, kapı eskidi veya iyi bir kapı değil diye yeni kapı taksaydı ve bu nedenle ev sahibinden bedelini isteseydi verdiğiniz örnek geçerli olurdu.
Emanet altındaki mülke bir zarar gelmiş, 3. şahıslardan dolayı zarar gelmiş.Kötü niyetli hareket mevcut. Mülkün muhafazasından sorumlu olan kullanan ( faydalanan ) kişi zararın bedelini karşılamakla yükümlüdür.
Kiralanan mülkün tüm demir başları hangi pozisyonda ve özellikteyse kira sözleşmesi bittiğinde bu özellikte teslim edilmelidir. Zaten kira kontratlarındada bu yazar. Aksi taktirde depozito verilmişse masrafı oradan düşülür.
Herkeze iyi ve mutlu günler dilerim.
-
Re: Hirsizin kırdığı Çelik Kapi
Borçlar Kanunu
Madde 258 - Mecurun mükellefiyeti ve vergileri mucire aittir.
Mecurun alelade kullanılması için muktazi tathir(temizleme pislikten arındırma) ve ıslah masrafı müstecire(kiracı) ve tamir mucire(kiralayan) aittir. Bu hususta mahalli adete bakılır.
Borçlar Kanunu
VEKALETİ OLMADAN BAŞKASI HESABINA TASARRUF
A - İŞ YAPAN KİMSENİN HAKLARI VE BORÇLARI
I:İŞİN İCRASI:
Madde 410 - Vekaleti olmaksızın başkasının hesabına tasarrufta bulunan kimse, o işi sahibinin menfatine ve tahmin olunan maksadına göre yapmağa mecburdur.
Madde 413 - İş sahibinin menfaati için yapılmış olan bir işte, yapan kimsenin hal icabına göre zaruri veya faideli bulunan bilumum masraflarını faizi ile edaya ve bu kabil taahhütlerini ifaya ve hakimin takdir edeceği zararı tazmine, iş sahibi mecburdur.
Maksadı hasıl olmasa bile, işi yaparken icabeden İhtimamda bulunan kimse hakkında dahi bu hüküm tatbik olunur.
İşi yapan kimse yaptığı masrafı istifa edemediği takdirde, haksız bir fiil ile mal iktisabı faslındaki hükümlere göre yaptığı şeyi ref ettirebilir.
Madde 414 - Kendi menfaati için yapılmamış olsa bile iş sahibi yapılan işten hasıl olan faydaları temellük etmek hakkını haizdir. Temellük ettiği faydalara göre, işi yapan kimsenin masrafını tazmin ve yapmış olduğu taahhütlerden onu tahlis eder.
Bu kanun maddeleri ışında benim görüşüm çelik kapı masrafının kiralayandan talep edilebileceği yönündedir.
-
Re: Hirsizin kırdığı Çelik Kapi
Bu kanun maddelerinin ışığında, kiracı çocukların kırdığı camın parasını da ev sahibinden mi talep edecek?
Alıntı:
zafertaspinar rumuzlu üyeden alıntı
Borçlar Kanunu
Madde 258 - Mecurun mükellefiyeti ve vergileri mucire aittir.
Mecurun alelade kullanılması için muktazi tathir(temizleme pislikten arındırma) ve ıslah masrafı müstecire(kiracı) ve tamir mucire(kiralayan) aittir. Bu hususta mahalli adete bakılır.
Borçlar Kanunu
VEKALETİ OLMADAN BAŞKASI HESABINA TASARRUF
A - İŞ YAPAN KİMSENİN HAKLARI VE BORÇLARI
I:İŞİN İCRASI:
Madde 410 - Vekaleti olmaksızın başkasının hesabına tasarrufta bulunan kimse, o işi sahibinin menfatine ve tahmin olunan maksadına göre yapmağa mecburdur.
Madde 413 - İş sahibinin menfaati için yapılmış olan bir işte, yapan kimsenin hal icabına göre zaruri veya faideli bulunan bilumum masraflarını faizi ile edaya ve bu kabil taahhütlerini ifaya ve hakimin takdir edeceği zararı tazmine, iş sahibi mecburdur.
Maksadı hasıl olmasa bile, işi yaparken icabeden İhtimamda bulunan kimse hakkında dahi bu hüküm tatbik olunur.
İşi yapan kimse yaptığı masrafı istifa edemediği takdirde, haksız bir fiil ile mal iktisabı faslındaki hükümlere göre yaptığı şeyi ref ettirebilir.
Madde 414 - Kendi menfaati için yapılmamış olsa bile iş sahibi yapılan işten hasıl olan faydaları temellük etmek hakkını haizdir. Temellük ettiği faydalara göre, işi yapan kimsenin masrafını tazmin ve yapmış olduğu taahhütlerden onu tahlis eder.
Bu kanun maddeleri ışında benim görüşüm çelik kapı masrafının kiralayandan talep edilebileceği yönündedir.
-
Re: Hirsizin kırdığı Çelik Kapi
Sayın Av. Taşpınar,
Burada uygulanacak olan BK. 410, 413 ve 414. maddeleri değil, BK 256. maddesidir. Yani, "Müstecir mecuru kullanırken tam bir ihtimam dairesinde hareket (...) ile mükelleftir."
(Kiracı, kiralananı kullanırken tam bir özenle hareket etmekle yükümlüdür.)
Eski Türkçe kelimeler yüzünden üyelerimiz sizin dayanak olarak gösterdiğiniz maddelerin konumuzla ilgisi olmadığını anlayamamış olabilirler. Bu maddelerin Türkçeleşmiş halleri yeni Türk Borçlar Kanunu Tasarısı'nda yer almaktadır.
BK 256 maddesi Türk Borçlar Kanun Tasarısında 315. madde,
BK 410, 413, 414. maddeler Türk Borçlar Kanun tasarısında 526, 529, 530. maddeler olmuştur.
Burada "işgören", eski yasada "iş yapan" olarak geçen şahıs kiracıyı değil, tamiri yapan kişiyi ifade etmektedir. Elbette ki, tamirci parasını alacaktır. Ancak bu yasa maddelerinden hareketle kiracının tamir masraflarını mülk sahibinden talep edebileceğini iddia etmek yanlış olur.
Madde 526- Vekâleti olmaksızın başkasının hesabına işgören, o işi sahibinin menfaatine ve varsayılan iradesine uygun olarak görmekle yükümlüdür.
Madde 529- İşsahibi, işin kendi menfaatine yapılması hâlinde, işgörenin, durumun gereğine göre zorunlu ve yararlı bulunan bütün masrafları faiziyle ödemek ve gördüğü iş dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hâkimin takdir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür. Bu hüküm, umulan sonuç gerçekleşmemiş olsa bile, işi yaparken gereken özeni göstermiş olan işgören hakkında da uygulanır.
İşgören, yapmış olduğu giderleri alamadığı takdirde, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ayırıp alma hakkına sahiptir.
Madde 530- İşsahibi, kendi menfaatine yapılmamış olsa bile, işgörmeden doğan faydaları edinme hakkına sahiptir; ancak zenginleştiği ölçüde, işgörenin masraflarını ödemek ve giriştiği borçlardan onu kurtarmakla yükümlüdür.
-
Re: Hirsizin kırdığı Çelik Kapi
Alıntı:
sdt23 rumuzlu üyeden alıntı
Bu kanun maddelerinin ışığında, kiracı çocukların kırdığı camın parasını da ev sahibinden mi talep edecek?
Hırsızın kırdığı çelik kapı örneğinde kullanımdan kaynaklanan bir kusur kiracıya atfedilemez düşüncesindeyim burada bir zaruret hali söz konusudur dolayısı ile kiracının çocuklarının kırdığı camlar buna kıyas edilerek bir hüküm çıkartılamaz kanaatindeyim.
-
Re: Hirsizin kırdığı Çelik Kapi
14. Hukuk Dairesi 2005/4575 E., 2005/8491 K.
KİRALANANDA ESASLI TAMİRAT
818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 278 ]
818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 280 ]
"ÖZET"
KİRALANAN İŞLETMENİN KORUNMASINI GEREKTİREN ESASLI OLMAYAN TAMİRATLAR VARSA BUNLARDAN KİRALAYAN SORUMLU TUTULAMAZ. YAPILMIŞ ESASLI TAMİRATLAR VARSA KİRACI DURUMU KİRALAYANA İHBAR ETMEDEN YAPTIKLARININ BEDELİNİ İSTEYEMEZ. ANCAK İŞLETMEDE ARTI DEĞER MEYDANA GELMİŞ OLMASI DURUMU İSTİSNADIR. AYRICA İŞLETMEYE EKLENEN BİNANIN YIKIMI GEREKECEĞİNDEN BUNUN BEDELİ DE İSTENEMEZ.
"İçtihat Metni"
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.01.2003 gününde verilen dilekçe ile alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 23.03.2004 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Uyuşmazlık, düzenlemesi Borçlar Kanunu'nun 270 ve devamı maddelerinde yapılan, 01.06.1978 başlangıç, 01.06.1979 sona erme tarihli kira sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Kiralanan yerin hamam işletmesi olduğu bu nedenle de kira ilişkisinin hâsılat kirası niteliğinde bulunduğu tartışmasızdır. Davada, kiracı olan davacı kiracılık döneminde özellikle 1998 yılında meydana gelen deprem nedeniyle hasarlanan hamamda tamiratlar yaptırdığını, bazı iyileştirici harcamalarında olduğunu, bunların bedeli 11.893.230.000 TL ile tespit davasının gideri olan 123.830.000 TL olmak üzere toplam 12.017.060.000 TL'nin kiralayanın mirasçıları olan davalılardan tahsilini istemiştir. Davacının açılan tahliye davası sonucu, taşınmazdan tahliyesine karar verildiği, tahliye işleminin dava aşamasında gerçekleştiği dosya kapsamından anlaşılmıştır. Az yukarıda sözü edildiği üzere yanlar arasındaki ilişki hâsılat kira sözleşmesi ile kurulduğundan, uyuşmazlığın giderilmesinde Borçlar Kanunu'nun 270 ve devamı maddeleri uygulanmalıdır.
Kiracının borçlarını düzenleyen Borçlar Kanunu'nun 278. maddesinde konulan kurala göre, kiralanandan işletme olarak faydalanan kiracı, kiralanan şeyi kullanımında özen göstererek işletmek zorundadır. Borçlar Kanunu 279. maddeye göre de, kiralananın iyi bir halde korunmasını sağlamak mükellefiyeti kiracıdadır. Bu cümleden olarak, işletmenin, mahalli adete uygun küçük onarımlarını yapmak işletmenin sürmesi için gerekirse yapılacak yenilikler giderlerine katlanmak kiracıya düşer.
Somut olayda; 01.06.1978 tarihinde başlayan kira ilişkisi davanın açıldığı 2003 yılına kadar 25 yıla yakın süre ile sürmüştür. Bu kadar uzun süre içerisinde işletmenin iyi bir halde muhafazası için kiracının bazı tamir giderleri yapması, işletmeye bazı yenilikler katması olağan kabul edilmelidir. Öte yandan, eğer kira dönemi içerisinde işletmede esaslı tamirat yapılması gerekir ise, yasanın 280. maddesi uyarınca bunun derhal kiralayana ihbar edilmesi gerekir. Anılan bu hükme göre ihbar yapılmazsa, esaslı tamirat giderleri de olsa buna kiracı katlanmalıdır. Öte yandan ihbar mükellefiyetini yerine getirmeden, işletmede esaslı yenilikler ve tamiratlar yapılmış olursa da bunların bedelinin istenebilmesi için, tahliyeden sonra işletmede artı değer meydana getirilmiş olması gerekir. Ancak o zaman sebepsiz zenginleşmeden bahsedilebilir.
Bu açıklamalardan sonra somut uyuşmazlığa dönüldüğünde, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda davacının işletmede yaptığı bazı işler nedeniyle 5.396.883.000 TL, hamam bitişiğine betonarme bina yapımı nedeniyle 4.887.000.000 TL alacaklı olduğunun hesaplandığı görülmektedir. Ancak bilirkişice alacak kalemi olarak gösterilenlerden hangilerinin işletmenin iyi bir halde bulunması için yapılması zorunlu esaslı olmayan tamirat işlerinden olduğu, hangilerinin de esaslı tamirat bulunduğu açıklanmamıştır. Şayet bunlardan işletmenin korunmasını gerektiren, esaslı olmayan tamiratlar varsa bunlardan kiralayan sorumlu tutulamaz. Yapılmış esaslı tamiratlar bulunmakta ise, kiracı durumu kiralayana ihbar etmeden yaptıklarının bedelini kiralayandan isteyemez. Ayrıca, hamama ilave edilen binanın yıkımı gerekeceğinden bunun bedeli de davalı kiralayandan istenemez.
Mahkemece bilirkişiden değinilen yönleri aydınlığa kavuşturacak ek rapor alınmalı, istek, alınacak rapora uygun ve yukarıdan beri sözü edilen hasılat kirasına uygulanacak Borçlar Kanunu çerçevesinde değerlendirilip hüküm kurulmalıdır. Bu yönler üzerinde durulmadan davanın eksik inceleme ve araştırma suretiyle kabulü doğru olmadığından hüküm bozulmalıdır.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 29.09.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Bu yargıtay kararı doğrultusunda çelik kapı esaslı tamirat giderleri arasında düşünülebilirmi?Çelik kapı fiyatlarının piyasadaki rayici ne kadardır?
-
Re: Hirsizin kırdığı Çelik Kapi
Alıntı:
zafertaspinar rumuzlu üyeden alıntı
Hırsızın kırdığı çelik kapı örneğinde kullanımdan kaynaklanan bir kusur kiracıya atfedilemez düşüncesindeyim burada bir zaruret hali söz konusudur dolayısı ile kiracının çocuklarının kırdığı camlar buna kıyas edilerek bir hüküm çıkartılamaz kanaatindeyim.
Yani çocukların kırdığı camda kiracıya bir kusur atfedilebilir öyle mi?
Atfedilemezse, o zaman kırılan camın parası da ev sahibinden talep edilebilir.
Sizin verdiğiniz son yargıtay kararı da Borçlar kanunun 278 ve 279. maddelerine atıfta bulunuyor.
1 – İşletme
Madde 278 – Müstecir, mecuru tahsis olunduğu dairede iyi bir surette işletmeğe bilhassa hasilata kabiliyetli bir halde bulundurmağa mecburdur.
Müstecir, mucirin muvafakati olmaksızın icar müddetinin hitamından sonra mecur üzerinde tesirleri görülebilecek surette işletmenin tarzını tebdil edemez.
2 – İyi bir halde muhafaza
Madde 279 – Müstecir, mecurun iyi bir halde muhafazası için lazım gelen tekayyüdü ifa ile mükelleftir.
Müstecir, ufak tefek termimatı zirai mecurlarda bilhassa yol, geçit, hendek, set, çit, çatı, su yolları ve sairenin muhafazasını mahalli adete göre deruhte etmek ve bundan başka eskilikten yahut kullanmaktan dolayı telef olan ehemmiyetsiz kıymetteki alat ve edavatın yerine başkalarını koymakla mükelleftir.
-
Re: Hırsızın kırdığı çelik kapı bedelini kiracı mı öder kiraya veren mi?
sn, selyuc77
Bu konu sayesinde buranın imkanları dahilinde sizinle de tanıştık.
Başınıza gelen üzücü olay için üzüntülerimi belirtmek isterim.
2004 yılından beri bu siteye üyeyim, iyi bir takipçisiyim.
Kendi işlerimde faydasını gördüm.
Sizin merak ettiğiniz bu konu, daha öncede defalarca işlendi ve tartışıldı.
Herkez bir şeyler paylaştı. Ben hepsini okudum.
Kimse yanlız yaşayamaz herkezin birilerine ihtiyacı var.
Tecrube önemli ve faydalı birşeydir.
Dolayısıyla sen de başkalarının tecrubelerinden faydalan.
1-Kapıyı tak, 2-parasını öde, 3-sigorta yaptır, 4-alarm sistemi kur.
Bunları yapmassan yine hırsız gelecek.
Dolayısıyla sende bu veya başka forma bu sefer yine yazacaksın.
" İkinci sefer de hırsız tarafından kırılan kapının bedelini kim öder ? " diye soracaksın.
Tedbir önemli birşeydir, gereklidir.
Yine başka konular hakkında da birlikte olmak ve keyif alacağımız vakitler geçirebilmek dileğimle...
Arkadaşlık güzel birşeydir, ben önemser ve değer veririm.
Kendinize iyi bakın.
-
Re: Hırsızın kırdığı çelik kapı bedelini kiracı mı öder kiraya veren mi?
Alıntı:
İkinci sefer de hırsız tarafından kırılan kapının bedelini kim öder ? " diye soracaksın.
Tedbir önemli birşeydir, gereklidir
1-Kapıyı tak, 2-parasını öde, 3-sigorta yaptır, 4-alarm sistemi kur.
Bence de... :)
Son iletinize tamamen katılmakla birlikte, site hakkındaki düşünceleriniz için de ayrıca teşekkürler Sayın belloman, sağ olun, var olun...
Bu site hepimizin çünkü...
-
Re: Hırsızın kırdığı çelik kapı bedelini kiracı mı öder kiraya veren mi?
sn deniz02,
Sizin yanıtlarınızı takip ediyorum, birçok kez dikkatimi çekiyor. Bu sitenin bana sağladığı katkılar oldu, bunun için site kurucu ve yöneticilerine emekleri için teşekkür ederim. Burada olmaktan ve arkadaş edinmekten memnunum.
Farklı düşündüğüm arkadaşlarımda dahil olmak üzere;
Herkeze selam ve sevgilerimle.
Kendinize iyi bakın.
-
Re: Hırsızın kırdığı çelik kapı bedelini kiracı mı öder kiraya veren mi?
Buradan Hukucu arkdaşlara teşekkür etmek istiyorum,
hukuk maddelerine dayandırdıkları yorumları çok faydali oldu...
Neyseki ev sahibimde, avukatımın yonlendirmesiyle durumu itiraz etmedi...:-)) hukukun ustunluğune inanan insanların olmasi güzel tabii.. :-))
Bu arada komik bir olay da oldu; sorumla alakası olmayan sigorta lafi geçince,
sigortaci ablamız da ortaya çıkmış oldu :-)))) vay sigortaci ablaaa...Elma dersem çık, armut dersem çıkma :-))
Neyse, şaka bi tarafa Hukukcu arkadaşların, ehli yorumları için tekrar çok teşekkürler...
Selamlar, sevgiler
-
Re: Hırsızın kırdığı çelik kapı bedelini kiracı mı öder kiraya veren mi?
Hırsızın kırdığı çelik kapının zararını kimin ödeyeceği ile ilgili bir yargıtay kararı.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 1982/4330
K. 1982/5144
T. 7.7.1982
• ALACAK DAVASI ( Davacı Kiralananın Camlarının Patlatılan Bomba ile Kırıldığını Onarım için Harcadıkları Paranın Davalı Kiralayandan Ödetilmesine Karar Verilmesini İstemesi )
• KİRALAYANIN ÖDEVLERİ ( Kiralayanın Sözleşme Süresince Kiralananda Meydana Gelen Bozuklukları ve Eksiklikleri Gidermesi Kiralananın Kullanılmaya Elverişli Bulunması için Önlemleri Alması )
• VEKALETSİZ İŞ GÖRME ( Kiracının Kiralayana Bildirmeksizin ve Mahkemeden İzin Almaksızın Onarımda Bulunması )
• KİRALANANDA ONARIM YAPILMASI ( Kiracının Kiralayana Bildirmeksizin ve Mahkemeden İzin Almaksızın Onarımda Bulunmasında Vekaletsiz İş Görme Hükümlerinin Uygulanması )
• AYIPLARIN GİDERİLMESİ İÇİN ÖNEL VERİLMESİ ( Buna İlişkin Hükmün Yorumlayıcı Nitelikte Olması Kira Sözleşmesinde Yanların Bu Kuralın Tersini Kararlaştırabilmesi )
1086/m.76
743/m.2
818/m.249,251,413,413
ÖZET : 1 - Kiralayan sözleşme süresince kiralananda meydana gelen bozuklukları ve eksiklikleri gidermek, kiralananın kullanılmaya elverişli bulunması için gerekli önlemleri almak zorundadır.
2 - Ufak tefek ayıpların giderilmesi için kiracının kiralayana elverişli önel vermesine ilişkin hüküm yorumlayıcı nitelikte olup kira sözleşmesinde yanlar bu kuralın tersini kararlaştırabilirler.
3 - Kiracının kiralayana bildirmeksizin ve mahkemeden izin almaksızın onarımda bulunması halinde BK.nun vekiliksiz iş görmeye ilişkin 413 ve 414. maddelerinin uygulanması gerekir.
DAVA : Taraftar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, kiracı sıfatı ile kullandıkları PTT İşletme Binası'nın camlarının zemin, kattaki oto galerisinin kapısında bilinmeyen kişiler tarafından patlatılan bomba ile kırıldığını; onarım için 16876,50 lira harcadıklarını söz ederek davalı kiralayandan ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; olayın meydana gelmesinden kusurlu olamadığını ufak tefek onarımlar için münasip bir önel verilmediğinden davanın dinlenemeyeceğini savunmuştur.
Mahkemece; BK.nun 251/son fıkrası uyarınca davacı kiracının davalı kiralayana onarım için münasip bir mehil vereceğinden, dava açma hakkının olmadığını kabul ederek davanın reddine karar vermiştir.
Hüküm davacı yanca temyiz olunmuştur.
Kiralayan sözleşme süresince kiralananın akitten maksut olan surette kullanmaya elverişli bir şekilde teslime ve kira müddeti zarfında da şeyi bu halde tutmaya zorunludur ( BKm. 249-F. 1 ). Kiralayanın bu borcu teslim ve ayıba karşı tekeffül borçlarını kapsar ( r~necip Bilge Borçlar Hukuk Özel Borç münasebetleri 1962 Sh. 130131 ). 'Diğer bir anlatımla kiralayan sözleşme süresince kiralananda meydana gelen bozuklukları ve eksiklikteki gidermek ve böylece akit boyunca kullanmaya elverişli durumda bulundurmakla yükümlüdür. Kira devamlı bir akit olduğundan, kiralayan aktin devamı süresince kiracının bir kusuru olmaksızın ortaya çıkan ayıplardan sorumludur. Diğer bir anlatımla sözleşme süresince kiralananda meydana gelen bozuklukları ve eksiklikleri gidermek, kiralananı kullanmaya elverişli bulunması için gerekli önlemleri almak zorunda bulunan kiralayandır ( Becker m. 254/255. N. 13 ).
Somut olayda, bilinmeyen kişilerin attıkları bomba ile kiralanandaki camların kırılması hali; az yukarıda anlatılan kiralayanın sorumu tuğu kuralının uygulama alanındaki çarpıcı bir örneğidir. ( Tandoğan Özel Borç Münasebetleri Cilt: 1 Sh. 328 ) Öyleyse yanlar arasında iki uyuşmazlıkta kiralayanın sorumluluğunun yasadan doğduğunda kuşku yoktur ( Bkm. 249/1 ).
Gerçekte de, mahkemece bu 'kural benimsenmiştir. Ne var ki mahkeme dosyadaki deliller ile maddi olgu ve bulguların hukuki nitelendirilmesinde özellikle BKm. 251/f. II 'nin yorumunda yanılgıya düşmüştür. Yanlar arasında oluşan uyuşmazlığın doğru ve sağlıklı Çözüme bağlanabilmesi için ayıp halinde kiracının haklarının yeterince sınırını çözmek sonra da bunu somut olay içinde değerlen irilerek sonuca kavuşmakta yarar vardır.
BKm. 251/f/II'ye göre bizzat kiracının; bazi koşulların varlığı halinde ayıpları kiralayanın hesabına gidermesine izinlidir. Bunun İçin ayıpların esaslı olmayıp ufak tefek olması gerekir. Kırılanın cam olması ve yapılan masrafın miktarı da gözönünde tutulduğunda ayıbın ufak tefek nitelik taşıdığı çok belirgindir. Ufak tefek ayıpların giderilmesi için kiracının, kiralayana elverişli önel vermesi gerekir ( BKm. 251/F.2 ). Yalnız bu hüküm buyurucu nitelikte değildir. Eş deyişle yorumlayıcı niteliktedir. 0 nedenle kira sözleşmesinde yanlar bu kuralın tersini kararlaştırabilirler ( Oser S~hönen Berger, art. 256 Nr. 6 ). Gerçekte de yanlar bunu bilinçli bir şekilde sözleşmenin özel şartlar bölümünün 7. maddesine hüküm getirmek suretiyle kararlaştırmışlardır. Yanların iradeleri amaççı yorumla belirlendiğinde sözleşmenin anılan hükmü altında; davacı kiracının davalı kiralayana elverişli bir önel vermeden dahi kiralanandaki ufak tefek ayıpları onarabileceği açık seçik görülmektedir.
Kaldı ki; somut olayın özelliğine göre camların kırılmasında onarımın beklemeden yapılmasında zorunluluk vardır. Çünkü onarılması gerekli olan nesne kiralananın her türlü dış etkenlerden korunmasını sağlayan camdır. Bu nitelikte ve hemen giderilmesi zorunlu olan ufak tefek ayıp için BKm. 251/son gereğince kiralayana önel vermek; sonraca sonucunu beklemek, kiralananda ki nesneleri korunmadan yoksun bırakır. Bir an için kiralayanın, kiralananda oturması sırasında olayın meydana geldiği ve camların kırıldığını kabul edelim böyle bir olasılıkla kiralayanın da yaptırma durumu ile karşı karşıya bulunduğu, olayların normal atkısına ve yaşam deneyimlerine uygun düşer. Öyleyse kiralayanın kendisinin bile beklemeden yerine getirmek zorunluluğunda olduğu bir ayıp için, kiracısından BKm. 251/son fıkrası hükmünün arkasına sığınarak savunmada bulunması MKm. 2. maddesindeki objektif iyi niyet kurallarına da aykırılığı oluşturur.
Bundan ayrı, bir davada olguları belirlemek, hukuksal açıdan nitelemek ve de uygulamak yasal hükümlerini arayıp bulmak hakimın doğrudan görevi gereğidir ( HUMKm. 76 ). Kiracının, kiralayana bildirmeksizin ve mahkemeden izin almaksızın onarımlarda bulunması halinde BKm. 413 ve 414. maddelerin uygulanması gerekir. Böylece, somut olayda kiracı, anılan yasa hükümleri çerçevesinde yaptığı giderleri vekilliksiz iş görmeye göre de davalı kiralayandan isteyebilir. Yukarıdan beri yapılan açıklamaların ışığında belirtmek gerekir ki, davacının davalıya, somut olayın özelliğine ve sözleşme hükmüne göre ufak teflik ayıpların giderilmesi için önel verme zorunluluğunda bulunmadığından işin esasına girişilmesi ve böylece uyuşmazlık çözümüne bağlanmalıdır.
Yerel mahkemece, tüm bu yönlerin gözetilmemesi bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Gösterilen nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına ( BOZULMASINA ) ve peşin harcın istek halinde iadesine 7.7. 1982 gününde oybirliğiyle karar verildi.
-
Re: Hirsizin kırdığı Çelik Kapi
Alıntı:
karavelioglu rumuzlu üyeden alıntı
Anlatıma göre kapının kırılmasında kiracının bir hatası bulunmamaktadır. Kiraya verenin akit müddetince kiralananı kullanılabilir şekilde bulundurma zorunluluğu olduğu ve kapı kırılmasının ufak tefek masraf gerektiren bir şey olmadığı göz önüne alındığında bunun masrafı kiraya verence karşılanmalıdır diye düşünüyorum.
Sayın Hamadov,
Ben daha forumun en başında eklediğiniz Yargıtay Kararı doğrultusunda olan görüşümüzü yazdım ancak sayın Belloman buna karşı çıktı. Eklediğiniz karar için teşekkür ederim, 6570 klasörüme ekleyeceğim. Saygılarımla,
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
-
Re: Hırsızın kırdığı çelik kapı bedelini kiracı mı öder kiraya veren mi?
Sayın Üyelerimiz,
Lütfen bir hukuk sitesinde olduğunuzu unutmayınız. Hukukçu olmayan üyelerimizin, hukuki sorulara yanıt verirken hukukçu olmadıklarını belirtmelerini, mesnetsiz, hukuki ve bilimsel değeri olmayan yanıtlardan kaçınmalarını özellikle rica ediyoruz.
Konu dışına çıkan, kişisel tartışmalar içeren, bir hukuk sitesine yakışmayan tüm iletiler silinmiştir. Tekrarı halinde, kurallarımızı ihlal eden üyelerin üyelikleri askıya alınacaktır.
Not: Kural ihlalinde bulunmayan bazı üyelerimizin iletilerini, diğerleri silindiğinde anlamını yitirdiği için silmek zorunda kaldık. Bu nedenle kendilerinden özür dileriz.
-
Re: Hırsızın kırdığı çelik kapı bedelini kiracı mı öder kiraya veren mi?
Eşyanın doğası gereği kullanımından kaynaklanan yıpranmadan kiralanan sorumlu tutulamaz.Ayrıca kiralayan kiralananı kiralanma amacına uygun halde tutması gerekir.burada ki olayı düşünürsek kapıda kiracının kusuru olmaksızın meydana gelen bu zararı ev sahibinin ödemesi ve evi kiralanma amacına dönük olarak kullanabilinir tutması gerekir.Bir ev kiralandığında bu evin soyulabilmesinde kapısının hırsızca kırılabilmesinde kiracı kusursuz olabilir ev sahibide kusursuz olabilir.Fakat uyulması gereken ve sürdürülebilir bir akit vardır ve burda evi kullanabilr halde tutmakla yükümlü kiralayan vardır. Öyleyse ev sahibi kapıyı değiştirmekle sorumludur.Eğer ev kiracının kusuru olmaksızın yansaydı veya kundaklansaydı bundan tabi ki kiracı sorumlu olmayacaktı ve sürdürülebilir bir akit kalmayacağı için akit sona erecekti.
-
Re: Hırsızın kırdığı çelik kapı bedelini kiracı mı öder kiraya veren mi?
Merhaba,
Öncelikle uyarınız için çok teşekkür etmek istiyorum. Defalarca Hukucu olmayan arkadaşları dikkate almayacağımı iletmeme rağmen, bir takım kişilerin anlamlandıramadığım yorumalari gelmeye başladı...
Işın dehşet tarafi; hukukcu olmayanların hukukcu gibi adalet dağıtma çabalari benım hakkım olan birşeyden mahrum kalmama neden olacaktı...
Lütfen kimse ehli olmadiği konulara karışmasın ve bunu hayatında bir şiar edinsin çunkü bunu yapmazsak toplum olarak hiçbiryere varmayiz..
Tekrar site yönetimine teşekkür etmek istiyorum,
Selamlar, Sevgiler,
-
Re: Hırsızın kırdığı çelik kapı bedelini kiracı mı öder kiraya veren mi?
Teşekkür etmenize gerek yok. Yalnız anlamakta bir hayli çaba harcamama rağmen bırakın hukukçu olmayı hukuk ile ilgisi olmayanların yorumları.İnsanlar neden bilmedikleri konularda beyanda bulunur.Anlamakta zorluk çekiyorum.
saygılarımla
-
Cevap: Re: Hırsızın kırdığı çelik kapı bedelini kiracı mı öder kiraya veren mi?
Alıntı:
HUKUK DERYADIR rumuzlu üyeden alıntı
Eşyanın doğası gereği kullanımından kaynaklanan yıpranmadan kiralanan sorumlu tutulamaz.Ayrıca kiralayan kiralananı kiralanma amacına uygun halde tutması gerekir.
Peki bu tip kanunlarda kira sozlesmesine bakilmaz mi? Matbuu olarak basilan hemen hemen her kontratta "Kiracı kiraladığı şeyi ne halde buldu ise mal sahibine o halde ve adete göre teslim etmeye mecburdur. Kiralanan gayrimenkul içinde bulunan demirbaş, eşya ve aletler sözleşme müddetinin bitiminde iade ile mükelleftir. Gerek bu demirbaşlar ve gerek kiralanan şeyin teferruatı zai edilir veya kullanımdan dolayı eskirse kiracı bunları kıymetleri ile tazmine ve mal sahibi talep eylediği halde ödemeye mecburdur." seklinde bir madde var.
Kontrattaki bu maddenin hicbir hukmu bulunmuyorsa, neden butun kontratlarda matbuu halde basilmis olarak geliyor?
-
Cevap: Hırsızın kırdığı çelik kapı bedelini kiracı mı öder kiraya veren mi?
En önce hatırlamak gerekir ki
Hukuk:Hukuk, birey-toplum-devlet ilişkilerinde ortak iyilik ve ortak menfaati gözetir.Türkiye'de yasalar millet temsilcileri tarafından TBMM de tartışılır ve kabul görür.
Sonuçta halkın doğru kabul ettiği kanundur.
Konuyla ilgili şunları söylemek isterim:
Emanet altındaki mülke bir zarar gelmiş, 3. şahıslardan dolayı zarar gelmiş.Kötü niyetli hareket mevcut. Mülkün muhafazasından sorumlu olan kullanan ( faydalanan ) kişi zararın bedelini karşılaması daha mantıklı değil mi?
Sonuçta bu daire boş olsa hırsız boş daireye girmek için o kapıyı kırar mı?
Eskime yıpranma ile kıyaslanması mantıklı değil.Ortada bir taşınmaz var.Misal:Beş yıl önce kiraya verildiyse kiracının kullandığı iç kısım o zamanki hali ile istenebilir.
-
Cevap: Re: Hırsızın kırdığı çelik kapı bedelini kiracı mı öder kiraya veren mi?
Alıntı:
XTREM rumuzlu üyeden alıntı
"Kiracı kiraladığı şeyi ne halde buldu ise mal sahibine o halde ve adete göre teslim etmeye mecburdur.
Deprem gibi bir afetle bina yıkılırsa bunun kiracı tarafından tazmini talep edilemez örneğin. Aradaki bu çizgiyi ben de merak ediyorum.