Tahliye taahhütnamesi hakkında
Sayın İlgili yöneticilerimiz ;
Bu gün itibariyle , ve de gece vakti zaman dilimine de bakılırsa, içime düşen sıkıntının bir neticeye varabilmesi adına , bilhassa zorlanarak sitenize üye oldum. tahliye taahhütnamesi konusunda ilk kez deneyimim olması ve de uzun süredir kafamı kurcalaması yanısıra etraflı danışıklıklarımızdan da farklı ses ve fikir bilgilerinin çıkması sonrasında da gittikçe huzursuz olmaktayım. 30 Kasım tarihinde Toki evlerine kiracı olarak yerleşmiş bulunuyorum. Şimdiye kadarki kiracılık dönemlerimde genelde taşra birimlerinde oturduğumuzdan kira kontratlarım sözlü şifai bazda idi. bu yeni evimizi emlakçıdan almış olduğum gibi ilk kez bu tür esaaslı bir kontrat işlemlerine tabi oldum.tecrübe olarak ilki yaşamaktayım. emlakçım evsahibimin vekili olduğunu ve tüm işlemleri kendisiyle yapacağımı bildirdi. sorun etmedim. Neticede kış şartlarında daha fazla zorlama imkanımız yoktu hele kısıtlı ev durumları nedenimizde bunu kamçılayıcı sebeblerdendi. Kontratımızı imzalama aadına emlakçımızla karşılıklı olarak biraraya geldik. Ve bu uzun uzun belirtilen ve hayatımda ilk kez şahit olduğum, okudukça herşeyin evsahibi lehine hazırlandığı hissine kapıldığım bir sözleşme idi neredeyse. ama ne varki ben gerek kira gerekse aidatlarımı aksamayacağımdan emin olduğumdan sorun etmedim. Zati sözleşme içerisindeki genel sorun başlatıcılar bu ödemelerin yapılmaması halinde idi. bunları okuyup altına imzalarımı verdikten sonra birde silik yazılı bir kağıt daha konuldu önüme.Bunun tahliye taahhütnamesi olduğunu da zoraki şartlarda okuduktan sonra kavraadım. İmzamı attım. Fakat işlemlerin sonunda bu taahhütnameye tarih atma gibi bi gereksinimde bulunmadığını farkedince içime kurt düştü, ve bu çekincemi emlakçının kendisine bizzat esprili bi şekilde belirttim. " -Sözleşemedekiler zaten korkutucu idi ama birde bu son kağıttakine de tarih atmaman yüzünden iyice korkmaya başladım abi, öyle bir yazıyor ki sanki yarın buna bi imza atsan kapının önüne koyacaksın beni.", dedim gülümseyerek, bana bunun formalite olarak yapıldığını ve çekinmemem gerektiğini belirtti. oysa ben " -formalitede olsa şuna bi tarihiini koyalım da geceleri rüyalarıma girmesin ha bugün ha yarın geliyorsunuz diye.", dedim. güldü ve tamam dedi. tarihi attı. 30.11.2007 tarihinde yapmış olduğumuz sözleşmenin bu taahhütname bölümüne ise 15.12.2007 tarihini koydu. üstte ki tahliye tarihi bölümüne de 31.12.2008 tarihini attı..bugün ayın 30 u, neden ileri tarihe attın dedim. kafam karıştı yaa dedi, önemli değil bunlar dedi. zaten kış ortasında canım sıkılmış vaziyetteydim. bunların iç hukuki bağlantılarını ve raconlarını da bilmiyorum tabi. ama uluorta arkadaşlar araasndaki konuşmalarda bu tür kira konularında kiracıların genelde rahat olduklarına dair görüş ve fikirler belirtiliyordu, belkide içimi rahatlatan bunlar olsa gerek. İlk defa bir rahat ve huzurlu yanısıra kaloriferli bir eve taşınacak olmamızında veerdiği sevinç olsa gerek...ve de herşeyin en iyisine layık olan eşim ve kızıımın bu evi çok istemesi ....sanırım diğerlerine nazaran daha uzun bir yazı oldu giriş bölümü olarak...bu açıdan özür dilerim. genede silmek ve kısaltmak istemedim. samimiyetle yazılan bir iç halimin yansımaları olarak kalsın istedim. konuya olan can sıkıntımın giderek büyümesinden dolayı bu konuyu internet içerisinde yer alan sitelerden de inceledimen çok sizin siteniz içerisinde daha hukuki boyutta tartışıldğına şahit oldum. genel kanı
- ilk sözleşmelerdeki taahhütnamenin geçerli olmadığı ve sözleşme tarihi ile taahhütname tarihlerinin aynı tarihlerde olmaması koşulu, yanısıra kimine göre bir gün fark olması kiracı aleyhine kimine göre de en az bir ay sonrası olması kiralayanın lehine gibi içimi huzursuz eden netleştiremediğim bir sorunumla bu saatlere kadar durmuş olmam..inanın daha başında olmamamıza rağmen sözleşmenin...genede içim huzursuz oldu bilemeyeceğiniz kadar..sizlere tekrardan kısaca durumu özetleyerek cevabınızı binbir rica ile bekleyeceğim şimdiden teşekkür ederek...konu şudur;
kira sözleşme tarihi : 30.11.2007
Tahliye Taahhütnamesi Tarihi: 15.12.2007 ( imzalandığı gün 30.11.2007 olmasına rağmen tarih ileriye atıldı,cahilliğimi ve koşullaarımın zorluğunu afbuyrun)
Kira tutarı: 250 ytl
Kira ödeme şekli ELDEN ...İlk 6 ay senet karşılığı sonraki 6 ay için gerek yok dedi
Kira Depozitosu: 3000 ytl lik senet. ...bir yıllık kira bedeline istinaden
Kira Artışı : Tefe-tüfe oranı denildi ama sözleşmeye ilave etmemiş, nokta nokta ile boş bırakılmış vaziyette...
bu aşamada bu benim sözleşmemin ve de en önemlisi tahliye Taahhütnamemin durumu nedir..Bu konudaki her türlü desteklerinizi ve yardımlarınızı, olası her türlü eleştirilerinizi de göze alarak içtenlikle ve korkulu merakla bekliyorum. İşitme engelli olduğumuda belirtmemin ne kadar faydaası olduğunu bilemiyorum ama belirtmektede sakınca görmedim. tekrar içten teşekkürlerimi şimdiden saygılarımla sunuyorum.
Re: Tahliye taahhütnamesi hakkında
İlgilenen kimse yok mu....çok uzun yazdığım için mi acaba dedim....hiç olmazsa en son paragrafta kısaca belirtmiştim derdimi tekrardan....
Re: Tahliye taahhütnamesi hakkında
lütfen ilgi ve yardımlarınızı rica ediyorum
Re: Tahliye taahhütnamesi hakkında
Alıntı:
abantlı rumuzlu üyeden alıntı
lütfen ilgi ve yardımlarınızı rica ediyorum
Sayın Abantlı,
Tahliye taahhütnamesini vermek sizin acemiliğinizden kaynaklanmamış. Bazı ev sahipleri bunu şart koşuyor, 6570 sayılı yasada taahhütnamenin yeri var ancak bunun ileri tarihli olarak verilmesi hukuka uygun değil.
Sözleşme tarihiyle aynı tarihde verilen tahliye taahhütlerinin Yargıtay tarafından geçersiz kabul edildiğini çok iyi bilen ev sahipleri bunu özellikle yapıyorlar. Taahhütnameyi vermeyi reddetseydiniz ya da ileri tarihli olarak vermeye karşı çıksaydınız büyük olasılıkla evi tutamayacaktınız.
Yapılacak çok şey yok, eğer taahhütnamenin aslı iki suretten oluşmuş olsaydı da biri sizde kalsaydı belki derhal bir notere başvurarak tarih tespiti isteyebilirdiniz. Saygılarımla,
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
Re: Tahliye taahhütnamesi hakkında
Öncelikle ilginiz için teşekkür ederim. Bahsettiğiniz taahhütname iki nüsha olarak hazırlandı ve bir tanesi benim elimdedir. imzası fotokopi şeklinde olanı bende yani. bahsettiğim gibi ilkin buna boş tarihli olarak imzamı aldı sonrasında da benim ısrarım sonrasında tarihi attı. tabi şu da vaar ki imzamın fotokopi çıkışlı tarihin ise yeni mürekkeple olması ne tür baskı altında kaldığımın göstergesi de olabilir mi....noter dediniz...bunu nasıl yapabilirm...noterin olmaması bunu geçersiz mi kılar...biraz karışık sordum sanırım....ilginizin devamını bekliyorum
Re: Tahliye taahhütnamesi hakkında
Alıntı:
abantlı rumuzlu üyeden alıntı
Öncelikle ilginiz için teşekkür ederim. Bahsettiğiniz taahhütname iki nüsha olarak hazırlandı ve bir tanesi benim elimdedir. imzası fotokopi şeklinde olanı bende yani. bahsettiğim gibi ilkin buna boş tarihli olarak imzamı aldı sonrasında da benim ısrarım sonrasında tarihi attı. tabi şu da vaar ki imzamın fotokopi çıkışlı tarihin ise yeni mürekkeple olması ne tür baskı altında kaldığımın göstergesi de olabilir mi....noter dediniz...bunu nasıl yapabilirm...noterin olmaması bunu geçersiz mi kılar...biraz karışık sordum sanırım....ilginizin devamını bekliyorum
Sayın Abantlı,
Kasdettiğim şuydu; 30.11.2007 tarihinde kira sözleşmesini (kontratı) imzaladınız. Aynı tarihde de tahliye taahhütnamesini iki nüsha asıl şeklinde yaptınız biri sizde biri de ev sahibinde ya da vekili emlakçıda kaldı diyelim. Her iki nüshanın üzerinde de 15.12.2007 tarihi var. Siz bu durumda taahhütnamenin sizde kalan nüshasını 30.11.2007 tarihinde notere götürüp tarih tespitinin yapılmasını isteyecektiniz. Noter, kendisine gelen belgenin 30.11.2007 tarihinde geldiğini onaylamaktan başka bir işlem yapamaz.
30.11.2007 tarihinde noter onayından geçmiş bir taahhütnamenin bundan daha ileri bir tarih olan 15.12.2007 tarihinde imzalanmış olması mantıken mümkün olamayacağından bunun imzalanış tarihinin 30.11.2007 veya daha evvelki bir tarih olduğu yargı yerince kabul edilecek ve bu durum da sizin işinize yarayacaktı ancak süresini geçirmişsiniz. Saygılarımla,
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
Re: Tahliye taahhütnamesi hakkında
inanamıyorum, yani biz yaşamak için insanca değil kurnazca , hinlik düşünerek, ve bu tür planlama tasarımları içerisinde mi yaşamak zorundayız, bu nasıl adalet, bu nasıl insanlık.....dünyanın çivisi mi çıktı.....iyiniyetli olmanın bedeli bu kadar vahim mi, bu aşamada yapılabilecek hiçbirşey yokmu....yani 31.12.2008 tarihinde tahliye etmem bu aşamda her türlü kulvardaki haklara göre ve de evsahibinin her türlü niyetlerine göre şart mı oldu. bu durumda mıyım ben yani...inanamıyorum.insanlık ölmüş olamaz...
Re: Tahliye taahhütnamesi hakkında
Sayın Abantlı,
Ne yazık ki öyle, bu hukuka karşı bir nevi hile. Ancak bu taahütnameyi vermiş olmanız evi mutlaka 31.12.2008 tarihinde boşaltacağınız anlamına gelmesin. Ev sahipleri kendilerini her türlü güvenceye almak için bu yola başvuruyor. Ev sahibinizle mutabık kalırsanız oturmaya devam edeceksiniz. Ancak unutmayın bu taahhütnameye dayanarak sizi tahliye etme hakkı saklıdır. Saygılarımla,
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
Re: Tahliye taahhütnamesi hakkında
gerçkten umutkırıcı ve karamsarlığa mahal veren bilgilerde olsa, göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür etmek istiyorum. Taahhütname üzerindeki imzamın fotokopi , tarihin ise taze mürekkep olması bu taahhütnamenin ne tür şartlar altında atıldığına dair bir ipucu ve delil vermez mi acaba.... sanırım fazladan karamsarım ama... bu tür tezgaha ilk defa düşmüş bir iyiniyet safı olarak fazladan canım sıkıldı gerçekten... otururken bile tadını kaçırtan bir tezgah bu sanki... özür dilerim...sizleri daha fazla rahatsız etmek değil kastım.. sadece iyiniyetiniz sayesinde biraz daha samimiyeet benimki size karşı...
emlakçıya ayın 30 nda kiramı ödemeye gittiğimde bunu dile getirmek istiyorum sanki...bu tür oyunu bana düzenlemesinin ne kadar insancıl olduğunu da sormak isteyeceğim...ama ne diyeyim bilemiyorum
Re: Tahliye taahhütnamesi hakkında
Sayın Abantlı,
Konunun üzerinde sürekli kafa yormak sizi iyice bunaltacak. Bunu yazdıklarınızdan anlayabiliyorum. Şu şekilde düşünün; taşradan gelmişsiniz ve oralarda tahliye taahhütnamesi diye bir şey yok hatta kontrat bile yapılmıyor. Her şey sözlü, karşılıklı güvene dayalı. Ancak maalesef büyük şehirlerde durum aynı değil. Sizi temin ederim ki, bu ev yerine başka bir ev tutmuş olsaydınız da çok büyük bir olasılıkla tahliye taahhütnamesi isteyeceklerdi.
Depozitinizi nakit değil de senet olarak vermiş olmanız sizin için bir avantajdır. Çoğu ev sahibi nakit talep ediyor çünkü. İsterseniz sırf kendi içinizi rahatlatmak adına çevrenizdeki başka emlakçıları bir dolaşın, sanki ev tutmamış da ev arıyormuş gibi. Şartlarını sorun, özellikle de tahliye taahhütnamesi isteniyor mu bunu öğrenin. İnanın bana içiniz rahatlayacak çünkü hemen her yerde aynı taahhütnamenin istendiğini göreceksiniz. Sonra da bana özelden mesaj atın dertleşelim.
Çok karamsar olduğunuzu görüyorum, her şey olacağına varır. Bunu konuyu kafanızdan çıkarın ve hayattan zevk almaya bakın. Saygılarımla,
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
Re: Tahliye taahhütnamesi hakkında
Sayın Karavelioğlu:
Öncelikle içtenlikle teşekkür etmek istiyorum ilginize, hayat bazı bazı bize dost değil, genede her türlü aksaklıklarına rağmen tüm hızıyla sürüyor yaşam, herşeyin hayırlı olanının nasip olması temennisiyle kalın sağlıcakla diyorum. Çünkü bu hayat sizin gibilerin sayesinde çekiliyor....yoksaki çivisi çıkmış dünyanın hali nicedir...Esenlikler sizinle olsun
Re: Tahliye taahhütnamesi hakkında
Alıntı:
abantlı rumuzlu üyeden alıntı
gerçkten umutkırıcı ve karamsarlığa mahal veren bilgilerde olsa, göstermiş olduğunuz ilgiye teşekkür etmek istiyorum. Taahhütname üzerindeki imzamın fotokopi , tarihin ise taze mürekkep olması bu taahhütnamenin ne tür şartlar altında atıldığına dair bir ipucu ve delil vermez mi acaba....
1-)
İmzanız nasıl fotokopi oluyor?
2-) Çözüm yolu:
Alıntı:
abantlı rumuzlu üyeden alıntı
emlakçıya ayın 30 nda kiramı ödemeye gittiğimde bunu dile getirmek istiyorum sanki...bu tür oyunu bana düzenlemesinin ne kadar insancıl olduğunu da sormak isteyeceğim...ama ne diyeyim bilemiyorum
II. Aile konutu
Madde 194.- Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.
Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir.
Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini isteyebilir.
Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı hâline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.
Uygulamasını yapmadığım için emin değilim ama eğer evliyseniz şöyle bir yol izleyebilirsiniz.
Eşler Arasındaki Mal Rejimi
Erol ATAK (Gaziosmanpaşa 4. Noteri) bu konu ile ilgili şu adreste :http://www.adalet.hypermart.net/foru...ead.php?t=5995 bilgilendirmede bulunmuş.
Buna göre:
"194. maddenin getirdiği kısıtlamalara göre :
a) Aile konutu eşlerden birisine ait ise :
Kanunun 194. maddesine göre malik eş aile konutu üzerinde sınırlayıcı hiçbir işlem yapamayacağı için diğer eşin açık rızası alınmadan satış vaadi sözleşmesi, taahhüt vs. gibi işlemler yapılamaz. Diğer konut ve işyerlerinde böyle bir kısıtlama yoktur.
b) Aile konutu kiralık ise :
Kira sözleşmesi eşlerden birisi tarafından tek başına yapılabilir. Ancak kira sözleşmesini yapanda olsa eşlerden birisi tek başına tahliye taahhütnamesi veremez ve kira sözleşmesini feshedemez.
Diğer eşin rıza göstermesi gerekir, bu da eşlerin birlikte gelerek işlemi yaptırmaları ile olur veya gelmeyen eşin yazılı muvafakati (noter onaylı olması faydalı olur, gerekir.) varsa diğer eş tek başına işlemi yaptırabilir.
Eşler birlikte geldiklerinde işlemin altına atacakları imza aileyi temsilen olacağına göre H. Kanunun 44. maddesi gereğince harçlandırma yönünden tek imza sayılması gerekir.
Hernekadar eşlerden birisi işlemi yaparken diğer eşin muvafakat eden olarak işleme katılma imkanı varsa da bu durumda 44. maddenin son fıkrasına göre işlemi yaptıran eşten taahhüt veya fesih harcı diğer eşten muvafakatname harcı alınması gerekeceğinden taraflara gereksiz olarak fazla bir masraf yüklenmiş olacağından eşlerin işlemin altına imzalarının müştereken alınması daha yerinde olur.
Kira sözleşmesini yapan eş sözleşmenin feshi için tek başına mal sahibine ihbarname, ihtarname gönderebilir, diğer eşin katılımı veya rızası aranmaz, ancak sözleşmenin feshi işlemi sırasında diğer eşin katılımı veya rızasının aranması şarttır.
Aile konutu ile ilgili herhangi bir vekaletname yapılırken diğer eşin katılımı veya rızası aranmaz. Böyle bir zorlama kanunun ruhuna ters düşer, rıza aile konutu ile ilgili son işlem (satış, kira sözleşmesi feshi, tahliye taaahhütü vs. gibi) yaparken aranır.
Kiralık olan aile konutunun mal sahibi hangi eş ile sözleşme yapmış ise o eşe ihtarname göndermesi yeterlidir. Ancak sözleşmeyi yapmayan eş 194. maddenin son fıkrasına göre mal sahibine bildirimde bulunarak sözleşmenin tarafı haline gelmiş ise mal sahibinin ona da ihtarname göndermesi gerekir..."
Kanun maddesinin son fıkrasına uyarak, eşiniz bir bildirim de bulunarak, kira sözleşmesinde sizinle beraber müteselsil sorumlu olarak taraf olacak.
Taahhütnamede imzası olmadığı içinde sözkonu tahliye taahhüdü geçersiz olur.
Hatta eşiniz, bildirimde, "aile konutu" olmasından sebeple ilgili yasaya göre taraf olduğuna ek olarak, tahliye taahhüdünün de "kendi imzası" olmadığından geçersiz olduğunu beyan etsin.
Bu kanun maddesi ile ilgili henüz bir uygulamam olmadığından dolayı süreçte bir sorun yaşamamanız açısından, bölgenizdeki icra dairesi müdürlerinden birisine " tahliye taahhütnameniz de eşinizin imzası olmadığını, evin aile konutu olduğunu", bu taahhütnameye göre takip yapılırsa geçerli olup, olmadığını sorun.
Re: Tahliye taahhütnamesi hakkında
Alıntı:
Bay Av.Derya Koca rumuzlu üyeden alıntı
1-)
İmzanız nasıl fotokopi oluyor?
2-) Çözüm yolu:
II. Aile konutu
Madde 194.- Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.
Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hâkimin müdahalesini isteyebilir.
Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı hâline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.
Uygulamasını yapmadığım için emin değilim ama eğer evliyseniz şöyle bir yol izleyebilirsiniz.
Eşler Arasındaki Mal Rejimi
a) Aile konutu eşlerden birisine ait ise :
b) Aile konutu kiralık ise :
Kira sözleşmesi eşlerden birisi tarafından tek başına yapılabilir. Ancak kira sözleşmesini yapanda olsa eşlerden birisi tek başına tahliye taahhütnamesi veremez ve kira sözleşmesini feshedemez.
Diğer eşin rıza göstermesi gerekir, bu da eşlerin birlikte gelerek işlemi yaptırmaları ile olur veya gelmeyen eşin yazılı muvafakati (noter onaylı olması faydalı olur, gerekir.) varsa diğer eş tek başına işlemi yaptırabilir.
Kira sözleşmesini yapan eş sözleşmenin feshi için tek başına mal sahibine ihbarname, ihtarname gönderebilir, diğer eşin katılımı veya rızası aranmaz, ancak sözleşmenin feshi işlemi sırasında diğer eşin katılımı veya rızasının aranması şarttır.
Kiralık olan aile konutunun mal sahibi hangi eş ile sözleşme yapmış ise o eşe ihtarname göndermesi yeterlidir. Ancak sözleşmeyi yapmayan eş 194. maddenin son fıkrasına göre mal sahibine bildirimde bulunarak sözleşmenin tarafı haline gelmiş ise mal sahibinin ona da ihtarname göndermesi gerekir..."
Kanun maddesinin son fıkrasına uyarak, eşiniz bir bildirim de bulunarak, kira sözleşmesinde sizinle beraber müteselsil sorumlu olarak taraf olacak.
Taahhütnamede imzası olmadığı içinde sözkonu tahliye taahhüdü geçersiz olur.
Hatta eşiniz, bildirimde, "aile konutu" olmasından sebeple ilgili yasaya göre taraf olduğuna ek olarak, tahliye taahhüdünün de "kendi imzası" olmadığından geçersiz olduğunu beyan etsin.
Bu kanun maddesi ile ilgili henüz bir uygulamam olmadığından dolayı süreçte bir sorun yaşamamanız açısından, bölgenizdeki icra dairesi müdürlerinden birisine " tahliye taahhütnameniz de eşinizin imzası olmadığını, evin aile konutu olduğunu", bu taahhütnameye göre takip yapılırsa geçerli olup, olmadığını sorun.
Sayın Derya Bey;
Öncelikle umut vaadeden ince ve hassasiyeti kadar hukukun ve adaletin yanısıra insanlığın varolduğunu simgeleyen bu açıklamalarınız için teşekkür ederim. İlkin imzamın fotokopi tarihin taze mürekkep olması olayını uzun uzun yazmıştım ama burada kısaca açıklayayım. İlk kontrat imzalama aşamasında bana bu taahhütnameyi önden sürdüler önüme, imzalama ve imzalamama aşamasındaki düşünüş durumumun bile ne denli etki tepki vereceğini siz hukuk sarrafları olarak daha iyi tahmin edebilirsiniz. Neticede bu imzayı verdim. tek nusha idi bu kağıt. Sonra asıl kontrata geçtik ve orada da iki nusha olarak imzalar atıldı. İşlem bitti denildiğinde tarafıma kontratın bir nushası ile birlikte tahhütnamenin fotokopisi verildi. ve ben bunları aldığımda karşı tarafa esprili olarak bu taahhütnamedeki tarihsizliğin içimi sıkıntıya soktuğunu ima ederekten bi tarih belirlemelerini istedim, ha bugün ha yarın çıkarma teşebbüsü ile karşı karşıya olduğumu düşünmek istemem dedim. buna gülerek tepki verdiler ve aslına da elimdekine de bu tarihi yazdılar. Elimdeki fotokopi idi belirttiğim gibi, kendilerindeki asılda mürekkep aynı tazelikte ama bir fotokopi kağıdına ise sonradan atıldığından renk canlılığı ve çelişkisi belirgin tabii ki, işte bu elimdeki taahhütnamenin nushasının içindeki fotokopi imza- taze mürekkepli tarih çelişkisinin ne tür bir baskı karşısında bu sözleşmeyi yaptığıma dair bir kanıt olur mu diye sormak istemiştim. sorum bu idi.
İkinci parafta yer alan çözüm yolunuz için sizlere müteşekkirim. burada yer alan " Kanun maddesinin son fıkrasına uyarak, eşiniz bir bildirim de bulunarak, kira sözleşmesinde sizinle beraber müteselsil sorumlu olarak taraf olacak." dediniz, bu bildirim ilgili tahliyenin tarafımdan yerine getirilmesi talep edildiğinde mi verilecek, yoksa ki şimdiden mi yapılması gerekir. Bu hususta ki zaman ve hareket durumunu rica edeceğim.
Bunlara ilaveten bu sıkıntımı paylaştığım değerli eş-dostlar içerisinde bir yol daha önerildi, Ben İşitme Engelliyim, İşitme engellilerin bu tür sözleşme ve anlaşma durumlarında yanlarında tercüman bulundurmaları gerekir diye bir kapsam var denildi, bu husustaki durumuda gerektiğinde kullanarak yapılan anlaşmanın aykırılığını iddia edebilirsin denildi. Tabi bu sözleşmenin tamamen iptalini gerektiriyor, ama ne derece etkili olur bilemiyorum. bu da küçük bir ayrıntı hususu idi bana önerilen. Tekrar teşekkür ederek saygılarımı sunuyorum sizlere...
Re: Tahliye taahhütnamesi hakkında
Alıntı:
abantlı rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Derya Bey;
İkinci parafta yer alan çözüm yolunuz için sizlere müteşekkirim. burada yer alan " Kanun maddesinin son fıkrasına uyarak, eşiniz bir bildirim de bulunarak, kira sözleşmesinde sizinle beraber müteselsil sorumlu olarak taraf olacak." dediniz, bu bildirim ilgili tahliyenin tarafımdan yerine getirilmesi talep edildiğinde mi verilecek, yoksa ki şimdiden mi yapılması gerekir. Bu hususta ki zaman ve hareket durumunu rica edeceğim.
Sn.abantlı;
(iletinizin ilk cümlesindeki düzeltmemi farketmişsinizdir umarım:o )
Bahsedilen bildirimi eşiniz noterden hemen yaparak sözleşmenin tarafı olduğunu evsahibinize bildirmeli.Sn.Koca'nın belirttiğine göre de tahliye talebi tarafınıza iletildiğinde eşinizin de rızası aranacaktır.
Ancak bildiğim kadarıyla bu durumda tapu kayıtlarında kira şerhi konulması da gerekli.Kira şerhi konulabilmesi için mal sahibinin tapu dairesinde bunu talep etmesi veya kiracıya şerh koydurmak için yetki vermiş olması gereklidir.
Her durumda eşinizin sözleşmeye taraf olması,gelebilecek olan vakitsiz tahliye talebinde,sürecin uzamasına imkan yaratacak bir belge olarak elinizde bulunması yönünden faydalı olacaktır.
saygılar
Re: Tahliye taahhütnamesi hakkında
[QUOTE=Erdoğan Kırcalı;149341]Sn.abantlı;
(iletinizin ilk cümlesindeki düzeltmemi farketmişsinizdir umarım:o )
Hem de nasıl farkettim, özür dilemek umarım bu hatamın telafisinde bir nebze etkili olur, mahçup oldum gerçekten :mahcup:
Re: Tahliye taahhütnamesi hakkında
"Ancak bildiğim kadarıyla bu durumda tapu kayıtlarında kira şerhi konulması da gerekli.Kira şerhi konulabilmesi için mal sahibinin tapu dairesinde bunu talep etmesi veya kiracıya şerh koydurmak için yetki vermiş olması gereklidir."
Buradaki İşlemin evsahibi yada vekili tarafından yapılması şartı aranıyorsa, ve de bu kira şerhi koydurma talebi kendileri tarafından tapuya yapılmamış ise, bizim talebimiz ile dile getirilerek yapılacak olması uzak ihtimal olarak değerlendirilmez mi......
Re: Tahliye taahhütnamesi hakkında
Alıntı:
Erdoğan Kırcalı rumuzlu üyeden alıntı
Sn.abantlı;
(iletinizin ilk cümlesindeki düzeltmemi farketmişsinizdir umarım:o )
Ancak bildiğim kadarıyla bu durumda tapu kayıtlarında kira şerhi konulması da gerekli.Kira şerhi konulabilmesi için mal sahibinin tapu dairesinde bunu talep etmesi veya kiracıya şerh koydurmak için yetki vermiş olması gereklidir.
saygılar
1-)
Sayın Kırcalı, neyle ilgili olduğunu tahmin ettiğim düzeltmeniz için teşekkürler :D
Yorumunuz hakkında ise tereddütlerim var.
Şöye ki, madde 194'teki tapuya konacak aile konutu şerhinin, taraflardan birinin evin maliki olması halinde gerektiğini düşünüyorum.
Zira kiracı olan kişi, evi satamaz, başkasına bağışlayamaz, çünkü evin maliki kiralayandır. Bu şerhin, kötü niyetli eşin, evin satmasını veya bağışlaması ...vb işlemlerinin engellenmesi için konulduğunu düşünüyorum.
Ayrıca madde 194'ün son fıkrasında kira sözleşmesi imzalandıktan sonra dahi kiralayanın eşinin bildiriminin, eşi müteselsil sorumlu hale getirmeye kafi olduğu belirtilmiş.
Bu durumda bu işlemin tek taraflı olduğunu düşünüyorum, yani kiralayan/ ev sahibinin bu bildirimi onaylayıp, onaylamayacağının veya onaylayıcı bir işlem yapmasına gerek olmadığını ( tapuya kiracının, şerh koymasına izin vermesi gibi) düşünüyorum.
Hukukinet.'ten bir makale alıntısı:
"...Dördüncü fıkrada, bununla bağlantılı bir düzenleme var.
Bu, büyük ölçüde koruma sağlayan yeni bir düzenleme. “Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, -yani konut eşlerden birine ait değil- sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralanana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş, diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.”
Burada çok önemli ve Borçlar Hukuku genel ilkelerine aykırı bir düzenleme getirildiğine tanık oluyoruz. Evlilik birliğinin ve diğer eşin korunması pahasına yasa koyucu bu istisnayı öngörmüştür.
Sözleşmede imzası bulunmayan taraf, tek yanlı bir bildirimle taraf haline geliyor.
Herhangi bir davaya v.s. gerek yok. Bu bildirimin kiralayana ulaşmasıyla hukuki sonuçlar o andan itibaren doğuyor.
Bunun sonucu olarak, gerek tahliye davası açılması, gerek tahliye taahhüdü verilmesi ve gerekse kiralananla ilgili diğer işlemlerde iki eş birlikte hareket edecekler. Eşlerden birinin rızası hilafına diğer eşin yaptığı işlem geçerli olmayacak.
*MEDENİ YASA DEĞİŞİKLİKLERİ
GİRİŞ BÖLÜMÜ - KİŞİLER HUKUKU
GEREKÇE HAKKINDA-Av. Bayram ÖZCAN & Av. Erkan Özcan
https://www.hukuki.net/hukuk/index.php?article=389
Bu makalede ilgili madde, benim yorumladığım biçimde yorumlanmış.
Ama bu sadece bir yorum, uygulamada bulunmadığım için önerim, somut çözümden ziyade yorum olarak kalıyor.
Sayın abantlı, işte bu belirsizlik nedeniyle bölgenizdeki İcra Müdürü ile görüşüp, noter bildiriminin yeterli olup olmadığını, eşinizin imzasının eksik olduğu tahliye taahhüdüne dayalı bir takipte, bu noter bildiriminin yeterli olup, olmadığını sormanız gerek.
Ya da eşiniz İstanbul Barosunun Kadın Hakları Servisini arayarak, bu konuda bilgi isteyebilir, belki bu servisten uygulama hakkında bilgi edinebilirsiniz.
2-)
Sizdeki taahhütname üzerindeki imzanızın fotokopi , tarihin ise taze mürekkep olmasını, tarihin sonradan atıldığına kanıt olarak kullanabilirsiniz. Ancak karşı tarafta her ne kadar başlangıçta tarihsiz de olza, taahhüdün evde oturulurken verildiğini iddia edecektir. Ancak yine de itiraz için güçlü bir kanıt.
3-)
İşitme engelliler ve tercüman ile ilgili itirazınız hakkında ise bir bilgim olmadığından yorum yapamayacağım. Bunu da ilgili dayanışma derneği hukuk servisinden sorabilirsiniz.
Re: Tahliye taahhütnamesi hakkında
6570 sayılı gayrimenkul kiraları hakkında kanun kiracılara pek çok hak tanımaktadır. Bu kanunun kötü niyetli kiracılar tarafından suistimal edilmesini önlemek için ev sahipleri de bazı önlemler almaktadırlar. Bu önlemlerden birisi de çoğu zaman tahliye tarihi açık bırakılan tahliye taahhüdüdür.
Elbette ki, kötü niyetli kiracılar gibi kötü niyetli ev sahipleri de vardır. Ancak her tahliye taahhüdünü kötü niyetli bir hareket olarak görmemek gerekir.
Kiracı iyi niyetli olduğu sürece ev sahibi bu tahliye taahhüdünü kullanmayacaktır.
Kiracı kiralarını geciktirmeden düzenli olarak ödediği sürece iyi niyetli bir ev sahibi tahliye taahhüdünü işleme koymayacaktır.
Ben de Sayın Karavelioğlu'na katılıyorum. Kafanızdan bütün olumsuz düşünceleri atın. Anlattıklarınızdan şu ana kadar ev sahibinizin size karşı kötü niyetli bir davranışı olmadığı anlaşılıyor. Bu konuyu gündeme getirerek sorun çıkarmayın, aranızı bozmayın.