Tapu iptali ve tescil

Babaları Dairelerini Satıp 4 kardeş bölüştürüyor 2 kardeş farklı evler alıyorlar diğer 2 kardeşte annelerinin evini alıyorlar. Annelerinin evini alan kardeşlere anneleri öldükten sonra tapuyu bozma davası açıyorlar satış yapılalı 25 sene geçiyor.1 kardeş satışın gerçek oldugu şeklinde şahitlik yapıcak diğer kardeşte ölüyor ve çocukları dava açıyorlar.Sizce ne gibi yol izlemeliyim karşı dava açıcam ve 25senedirde davayı açıcak olan ölen çocukların babası oturuyordu ve halen çocukları orda oturuyorlar...Ne gibi karşı dava açabilirim.Ne gibi yollar izlemeliyim şimdiden cvp yazanlara tşkler...

Siz bu durumda olayda hangi sıfata sahipsiniz?

Sormak istediğiniz tapu sicilinin iptali davası mı?

Satışın gerçek olmasına değinilmiş, amacınız muvazaaya dayalı iptal davasımıdır?

Muvazaaya dayalı iptal davalarında zamanaşımı yoktur. Muvazaa iddiası her zaman ileri sürülebilir.

muvaza lı tapu bozma ben evi annemden satın aldım abimde şahit ama ölen abimin çocukları tapuyu bozmaya çalışıyorlar.annem öleli 40 gün oldu.Ve bana mahkeme açan insanlardan 25 yıldır 1 kuruş kira almadım...

Muvazaa iddiası BK 18.madde bağlamında ileri sürülebileceğinden ve bu hakkı kullanmanız süreye tabi olmadığından kullanma şansınız var...Ancak sayın üyemizin ne sormak istediği kesin değil...

biraz daha açıklayabilirmisiniz ?

Olayınızı ve durumunuzu daha açıklayıcı olarak yazarsanız size yardımcı olabileceğiz...

Şimdi daha açıklayıcı yazıyorum.
Babam bundan 25 yıl önce 1 tane ev satıyor ve 4 kardeşiz paylaştırıyor.
Abim ve büyük abim kendilerine 1 er tane ev alıyorlar.
Ben kardeşim ile ortak annemin evini alıyoruz(annemin hastane masrafları için kullanılıyor para)
Büyük abim ölüyor Ve arkasından annem ölüyor.
Ve arkasından ölen abimin çocukları bize dava açıyor satış gerçek değildir bağıştır diye ama satış yapıldı para verildi diğer abim buna şahit , eniştem ve kiracımız buna şahit.
Ve 25yıldır benim ve kardeşimin evinde oturuyorlar kira ödemeden.
NE gibi yollar izlemeliyim...

Olayınızla ilgili bir yargıtay kararı:


T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/5913

K. 2005/6859

T. 5.6.2005

• MURİS MUVAZAASI ( Tespitinde Ülkenin Gelenek Ve Görenekleri Toplamsal Eğilimleri Miras Bırakanın Sözleşmeyi Yapmakta Haklı Ve Makul Bir Sebebi Olup Olmadığı Davalının Alış Gücü Olup Olmadığı Satış Bedeli İle Rayiç Bedel Arasındaki Farkın Nazara Alınacağı )

• TAPU İPTALİ TESCİL TALEBİ ( Muris Muvazaasının Tanık Dahil Her Türlü Delille İspatlanabileceği )

• MİRASÇILARDAN MAL KAÇIRMA ( Tapu İptali Tescil Talebi - Muris Muvazaasının Tanık Dahil Her Türlü Delille İspatlanabileceği )

• İSPAT ( Tapu İptali Tescil Talebi - Muris Muvazaasının Tanık Dahil Her Türlü Delille İspatlanabileceği )

• TANIK ( Muris Muvazaasının Tanık Dahil Her Türlü Delille İspatlanabileceği )

818/m. 18

1086/m.288, 293

ÖZET : Muris muvazaasının tespiti yönünden ülkenin gelenek ve görenekleri, toplamsal eğilimleri, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir sebebi olup olmadığı, davalının alış gücü olup olmadığı, satış bedeli ile rayiç bedel arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olguların nazara alınması gerekir. Muris muvazaası tanık dahil her türlü delil ile ispat edilebilir. Tüm deliller toplanarak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA : Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Davacılar, miras bırakanın çekişme konusu taşınmazlarını mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalıya temlik ettiğini ileri sürüp; tapu iptali ve tescil istemişlerdir.
Davalı, dava konusu taşınmazları muristen ve murisin kardeşlerinden bedellerini ödemek suretiyle satın aldığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacıların yazılı akde dayanılarak yapılan satış ve hibe işlemlerinin muvazaalı olarak davalıya yapıldığını gösterir aynı hukuki mahiyette bir delil ibraz edemedikleri ve iddialarını ispatlayamadıkları gerekçesiyle açılan davaların reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı A. tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi S.T.'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, temliklerin resmi akitle yapıldığı, iddianın aynı güçte delille kanıtlanması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bilindiği Üzere uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi ( mevsuf-vasıflı ) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Bu durumda yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı'nda açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Medeni Kanun'un 706, Borçlar Kanunu'nun 213 ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Hemen belirtmek gerekir ki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmıyacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tesbiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşınmaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
Somut olaya gelince, çekişme konusu taşınmazların miras bırakan tarafından davalıya temlik edildiği, davacı tarafından anılan temliki işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak yapıldığının ileri sürüldüğü anlaşılmaktadır. Bu iddianın, tanık beyanı dahil her türlü delille ispatlanabileceğinin, yasal ve yargısal uygulamalar gereği olduğu kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca; öncelikle miras bırakana ait veraset ilamının getirtilmesi ve gerektiğinde Medeni Yasa'nın 640. maddesi uyarınca işlem yapılması, tarafların gösterdikleri ve gösterecekleri tüm delillerin toplanması, bu arada taşınmazların imar görmesi nedeniyle imar evraklarının ve öncesinin getirtilmesi, davanın kanıtlanması halinde, miras bırakan tarafından davalıya yapılan temlikin ne ölçüde imar parsellerine yansıdığının saptanıp gözetilmesi ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Davacı A'nın temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.06.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Alıntı:

---

burakk26 rumuzlu üyeden alıntı

Şimdi daha açıklayıcı yazıyorum.
Babam bundan 25 yıl önce 1 tane ev satıyor ve 4 kardeşiz paylaştırıyor.
Abim ve büyük abim kendilerine 1 er tane ev alıyorlar.
Ben kardeşim ile ortak annemin evini alıyoruz(annemin hastane masrafları için kullanılıyor para)
Büyük abim ölüyor Ve arkasından annem ölüyor.
Ve arkasından ölen abimin çocukları bize dava açıyor satış gerçek değildir bağıştır diye ama satış yapıldı para verildi diğer abim buna şahit , eniştem ve kiracımız buna şahit.
Ve 25yıldır benim ve kardeşimin evinde oturuyorlar kira ödemeden.
NE gibi yollar izlemeliyim...

---

1. Anladığım kadarıyla siz davalısınız.

2. Davacı kazanılması zor bir dava açmış eğer olayın tamamı anlattığınız gibi ise.

3. Dava terditli mi açılmış? (muvazaa kabul edilmediğinde tenkis)

Gelen zarfın içinden 2 adet mahkeme kagıdı çıkıyor Özletleri:
Davacı vekilin ihtiyatı tedbir talebi kabul edilerek : davalılar a ve b nin adına kayıtlı adresinden parselde taşınmazın üçüncü şahıslara devire ve temkilinin önlenmesi için TAPU KAYDI ÜZERİNE İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA,
teminat alınmasına yer olmadıgına.
Kararın infazı için bir örneginin 2.tapu sicilk müdürlüğüne gönderilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonuında karar verildi.

2. zarf
GEREGİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1)10günlük bir süre veriyor itiraz için.
2)Avukatın kabulu
3)evin maliklerinin tapu sözleşmesi isteniyor
4)ÇEvre komşularını gösterir kroki isteniyor
5)Davacı tarafın tedbir isteminin şimdilik REDDİNE,murise ait veraset ilamı sunuldugunda veya davacıların muris ile bagını saptayan kayıtlar ibraz edildiğinde tedbir husunun ayrıca değerlendirilmese
Yargılamanın tarih saat bırakılmasına tensiben karar verildi.

Asliye hukuk mahkemesine:

ihtiyati tedbir taleplidir.

Açıklamalar:
Müvekkilerimin ortak murisi C tarihinde vefat etmiştir kendisinin müvekillerimden başka mirasçısıda bulunmamaktadır.C aynı zmaanda davalıların erkek kardeşidir.

Davalıların ve C nin annesi 08.11.2007 tarihinde vefat etmiştir. Ölenanne mirasçı olarak geriye bu davanın tarafları yani kızları a ve b yi olgu d yi ve c yi mirsçıları bırakmıştır.

ölen anne malikı bulundugu tapuda adres ve ada bulunan gayrimenkuluı 1985 yılında a ve b ye %50 %50 hisseli olarak satmış görünmektedir.Halbuki bu işlem diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacayıla muvazaalı olarak yapılmıştır.Ölen annenin asıl amacı bağışlamaktır.Murusin mevekkilerimin mirastaki haklarını daraltan ve mirastan mal kaçırmak sebebiyle yaptıgı bu tasarrufları batıldır , iptali gerekir. Davalılardan A 1965 dıgynky ıkyo diğer davalı 1960 dogumludur.Yaşları itibariyle ev alacak gelirleri tescil tarihinde olamayacı gibi davaya konu taşınmaz murisin tek evi olup, sözüm ona tapudan sattıktan ölenceye kadar bu evde yaşamıştır.Muris gerek bu satıştan evvel ve gerekse satış tariginden sonra hayal şartlarını hiç değiştirmemiş, satışı izzah edicek bir mali ihtiyacı da hiç olmamıştır.Bu satış ogullarının mal sahibi olmsasına engel olmak sebebiyle gerçek niyeti olan bağışı gizleyerek yapılmışitır.

Eğer dava sırasında toplanan delillerle iptal mümkün olmadıgı taktirde murisin tasarruf nisabi aşarak yaptıgı bu işlemlerde tenkis hükümlerinin uygulanması gerekir.

Yukarıda açıkladıgımız gibi davalıların annesinin muvazalı olarak yaptıgı satış işlemi sonucunda müvekkilerim mirasçı olarak hak kaybına uğramışlar ve işbu davayı açmak zaruri olmuştur.

Sonuç ve istek:
ihtiyati tedbir konuluyor.

satış iptali isteniyor paylaştırılmak isteniyor.

yargılama sonucu talebimizin yerinde görülmemesi halinde davamızın tenkis davası olarak degenlendirilmesini tenkis hesabı yapılarak müvekkilerimin saklı paylarına tecavüz oranında tenkise karar verilmesini

dava masraflarını ile vekalet ücretinin de hasma tahmilini bivekale saygılarımla arz ederim.



AÇIKLAMALAR:
Yukarıda numarıası bulunan dava muris muvazasına dayalı tapu iptal davası olmadıgı takdirde tenise istemli bir dava olup süresinde karıarın tapu iptali yönünde gelişmesi halinde tapu kaydının davalılar adına kalmaya devam etmesi gerek ilam gereginin yerine getirilmesi ve gerekse dava içinde yapılacak bir satışın müvekkillerimin ağır derece magduruyiteni sebe olacak olması sebebiyle çok önemli bir husustur.

Davada tensip karaır ile tapu kaydına tedbir konulması talebimiz reddilmiştir.Bu durum müvekkilerimin istikbaldeki haklarını korumak bakımından davamızı son derece riski bir hale getirmiştir.Bu sebeple tedbir telebimizin tekrar incelenmesini talebimiz gibi tapu kaydı üzerine üçünde şahıslara devre mani olacak şekilde karar verilmesini mümkün olmadıgı taktirde en azından üçüncü şahısların iyiniyetlerini bertaraf etmek üzere ilgili parsel kaydına" davalıdır" şehinin düşünülmesini tapuya bu konuşlu müzekkere yazılmasını saygıyla bilvekale arz ederim...



diğer abim evin satış olduguna şahit ama ölen abimin çocukları bu davayı açıyorlar.
O zaman babamın evi satılarak 4 e bölünüyor ve biz hissemizle annemizin evini satın alıyoruz.
Ve yaşayan abim Buna şahit eski kiracımız ve annemin o evde yaşadıgını söylüyorlar annemin yaşadıgı ev başka yerde ve buna şahit çok + muhtardan ilmaber elektirik faturası gibi ...
ve 25 yıldır bu mahkemeyi açanlardan 1kuruş kira almadık.Sizce nasıl bir yol izlemeliyim?
Şimdiden tşkler cvp yazanlara....

Muris muvaazası sebebiyle tapu iptali tescil mümkün olmadıgı taktirde tenkis davası (tahmini 40.000ytl)

Davanın kabulü(davacının kazanması) zor demiştim. Ama bu yeni bilgilere göre olay değişiyor.

Satıştan sonra aynı evde oturma iddiasını çürütmeniz gerekiyor. Avukatınızla görüşün. Uzun süreçli ve yüksek harçlı davadır.

Evde oturmadıgını muhtardaki kayıtlarla ev sahibinin şahitliğiyle ve elektirik faturalarıyla kanıtlayabilirim evi satın aldıktan 5 ay sonra annem kiraya çıkıyor ve muhtarda kayıtları var bu çürütmeme yeterlimi....

Sorularınız hukuki danışma niteliğine bürünmektedir, sitemizde sadece temel hukuk bilgisi verildiğini, üyelere özel olarak hukuki danışmanlık hizmeti verilmediğini, varsa avukatınızla görüşmenizin yoksa bir avukattan hukuki yardım almanızın yararınıza olacağını hatırlatmak isteriz.

Bu tutumunuza devam ederseniz üyeliğiniz askıya alınacaktır.

Peki özür dilerim konuyu saptırdıgım için...
Peki 25 yıldır ben bunları karşılık beklemeden davalı olan evimde oturturyorum...
Karşı Dava oLarak Ne tür bir dava açabilirim ecrimisil davası açabilirmiyim?YOksa geriye dönük kira davası mı açabilirim.Ayrıca evimden nasıl mahkeme kanalıyla çıkartabilirim SaygıLarımLa...

Sayın Burakk26,
Annenizin yapmış olduğu satış gerçek bir satış değil,
alım satım ilişkisinde öncelikle mal karşılığı bir BEDEL ödenir. Ayrıca TAŞINMAZ EL DEĞİŞTİRİR kullanım şekli değişir. Tarafların da hakiki niyeti satıştır.
Ancak kendi anlatımlarınız dahi bu durumun bir satış olmadığını, aksine bağış yapıldığını göstermektedir. Zira Babanız'ın niyeti SAĞLIĞINDA BİR MAL PAYLAŞIMI yapmaktadır. Mal paylaşımı ile satış birbirinden çok farklı şeylerdir.

Evet açılan dava büyük bir ihtimalle kabul edilecek ve davacılar haklı bulunacaktır. Ancak davayı açan insanların İYİNİYETLİ OLMADIKLARI sabit. Sadece bariz kötüniyetleri nedeniyle, yani sen babandan hisseni aldın, bu satışın da miras paylaşımı maksadıyla yapıldığını biliyorsun. Hem biliyorsun ve herşey bilgin ve rızan dahilinde yapılıyor, hem de gelip dava açıyorsun böyle iyiniyet olmaz. Yani bu MURİS MUVAZAASINDAN ZİYADE TARAF MUVAZAASI haline geliyor. Ancak mahkeme böyle bir anlatımı ne kadar dikkate alır bilemem.

Bu konular ÇOK TEKNİK MEVZULAR. ANLAMANIZI BEKLEMİYORUM.

YÖNETİM HAKLI. KONUYLA İLGİLİ BİR AVUKATLA GÖRÜŞÜN. BU ŞEKİLDE OLAYI ÇÖZMENİZ MÜMKÜN DEĞİL.

Ayrıca babanızın sattığı dairenin parası için açacağınız davadan da bir sonuç almanız kolay görünmüyor. KONU ÇOK DERİN. Tekrar bir avukatla görüşmenizi tavsiye ederim.

VİCDANEN HAKLILIK HUKUKEN HAKLI OLMAYI GEREKTİRMEZ.
HUKUK VE YARGININ ÇOK FARKLI BİR İŞLEYİŞİ VARDIR. DUYGUSAL BİR BAKIŞ İLE SONUCA ULAŞAMAZSINIZ.

Saygılarımla, iyi bayramlar...