Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına itiraz hakkı
17.09.2007 tarihinde maddi hasarlı bir tarafik kazası sonucu trafik polisi tarafından tutulan Maddi Hasarlı Tarfik Kazası Tespit Tutanağı gerçekleri yansıtmadığından dolayı üzerinde yazılı olan bilgilere ve kusur oranının yeniden belirlenmesi amacıyla bu tutanagın olay yerinde yeniden inceleme yapılarak bilir kişiler tarafından düzenlenmesini talep etmek amacıyla Nöbetçi Sulh Ceza mahkemesine 18.09.2007 tarihinde bir dilekçeyle başvuruda bulundum. Sonuç olarak mahkeme bu konuda kendilerinin yetkili olmadığını ve başvurunun reddine karar vererek bu konun idare mahkemesinin yetkisinde oldugunu ve oraya başvurmamızı belirten karar tutanağını 24.10.2007 tarihinde vererek bana posta yoluyla 07.12.2007 tarihinde tebliğ ettiler. Benim öğrenmek istediğim bu trafik kazası tespit tutanağının kusur dağılımının belirlenmesini hangi mahkemeye başvurarak en kısa sürede sonuç alırım. Bu konuda itiraz hakkımın süresi nedir. Saygılarımla.
Re: Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına itiraz hakkı.
Alıntı:
akeresteci rumuzlu üyeden alıntı
17.09.2007 tarihinde maddi hasarlı bir tarafik kazası sonucu trafik polisi tarafından tutulan Maddi Hasarlı Tarfik Kazası Tespit Tutanağı gerçekleri yansıtmadığından dolayı üzerinde yazılı olan bilgilere ve kusur oranının yeniden belirlenmesi amacıyla bu tutanagın olay yerinde yeniden inceleme yapılarak bilir kişiler tarafından düzenlenmesini talep etmek amacıyla Nöbetçi Sulh Ceza mahkemesine 18.09.2007 tarihinde bir dilekçeyle başvuruda bulundum. Sonuç olarak mahkeme bu konuda kendilerinin yetkili olmadığını ve başvurunun reddine karar vererek bu konun idare mahkemesinin yetkisinde oldugunu ve oraya başvurmamızı belirten karar tutanağını 24.10.2007 tarihinde vererek bana posta yoluyla 07.12.2007 tarihinde tebliğ ettiler. Benim öğrenmek istediğim bu trafik kazası tespit tutanağının kusur dağılımının belirlenmesini hangi mahkemeye başvurarak en kısa sürede sonuç alırım. Bu konuda itiraz hakkımın süresi nedir. Saygılarımla.
Sayın Keresteci,
Görevli mahkeme idare mahkemesidir. Yani sizin mahkeme seçme gibi bir şansınız bulunmuyor. Nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesinin görevsizlik kararını aldığınız 07.12.2007 tarihinden itibaren en geç 30 gün içerisinde görevli idare mahkemesinde davanızı açın. (Resmi tebliğ tarihini 07.12.2007 olarak kabul ediyorum)
Hatırlatmakta yarar görüyorum; idare mahkemeleri kusur dağılımı yapamazlar. Görev ve yetkileri sadece idarece tesis edilen idari işlemin hukuka uygun olup olmadığına karar vermekten ibarettir. Eğer iptal kararı verirse bu durumda kazayla ilgili ortada bir Trafik kazası Tespit Tutanağı kalmayacağından Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü bilirkişi görüşü doğrultusunda yeni ve hukuka uygun bir Trafik Kazası Tespit Tutanağı düzenlemek zorunda kalacaktır.
Dava dilekçesinde itiraz nedenlerinizi çok iyi ve inandırıcı bir şekilde ileri sürmeniz gerekir, idari yargı konusunda uzmanlaşmış bir avukatın yardımını almanızda büyük yarar vardır. Saygılarımla,
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
Re: Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına itiraz hakkı.
Merhabalar;
Öncelikle bulunduğunuz ildeki sulh ceza mahkemesine itiraz etmeniz gerekmektedir.Bunun sonucunda diyelim ki siz Kayseri ilinde kaza yaptınız ve Ankarada oturmaktasınız, Ankara ya itiraz etmeniz neticesinde ankarada bulunan sulh ceza mahkemesinin kararı idari mahkemeye göndermek gibi bir yetkisi yoktur, sadece görevsizlik ile Kayseri Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderir.Daha sonra Kayseri Sulh ceza mahkemesi sizin itiraz dilekçesiniz ile birlikte trafik kazası tespit tutanağı ve ceza fişini size ceza kesen jandarma,eminyet v.s ye gönderir.Bunun neticesinde size karar tebliğ gelir.Eğer 07.12.2007 günü gelmiş ise 1 haftalık itiraz süreniz var yani son gün bu cuma haberiniz olsun :) diğer arkadaşın bahsettiğine biraz katılacağım ceza avukatlarına danışır iseniz size yardımcı olacaktır.
saygılarımla.
Re: Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına itiraz hakkı.
Alıntı:
gokhan.altunok rumuzlu üyeden alıntı
Merhabalar;
Öncelikle bulunduğunuz ildeki sulh ceza mahkemesine itiraz etmeniz gerekmektedir.Bunun sonucunda diyelim ki siz Kayseri ilinde kaza yaptınız ve Ankarada oturmaktasınız, Ankara ya itiraz etmeniz neticesinde ankarada bulunan sulh ceza mahkemesinin kararı idari mahkemeye göndermek gibi bir yetkisi yoktur, sadece görevsizlik ile Kayseri Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderir.Daha sonra Kayseri Sulh ceza mahkemesi sizin itiraz dilekçesiniz ile birlikte trafik kazası tespit tutanağı ve ceza fişini size ceza kesen jandarma,eminyet v.s ye gönderir.Bunun neticesinde size karar tebliğ gelir.Eğer 07.12.2007 günü gelmiş ise 1 haftalık itiraz süreniz var yani son gün bu cuma haberiniz olsun :) diğer arkadaşın bahsettiğine biraz katılacağım ceza avukatlarına danışır iseniz size yardımcı olacaktır.
saygılarımla.
İdari para cezasına (trafik para cezası) itiraz ile Trafik Kazası Tespit Tutanağının iptalini talep etmek farklı şeylerdir. Yukarıdaki sorununu dile getiren vatandaş Trafik Kazası Tespit Tutanağına itirazdan bahsediyor siz ise ona Trafik Para Cezasına itirazın yolunu göstermeye çalışmışsınız. Vermeye çalıştığınız yanıtın soruyla hiç alakası yok yani.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 9-1. maddesi gereğince davanın görev yönünden reddi halinde 30 gün içerisinde yetkili mahkemede (idare mahkemesi) dava açılabilir. Bu durumda Sulh Ceza Mahkemesine başvuru tarihi İdare Mahkemesine başvuru tarihi olarak kabul edilir.
Siz bana biraz katılacağınızı belirtmişsiniz ancak ben size hiç katılamayacağım. Ayrıca bir zabıt katibi olmanız nedeniyle biraz Türkçe ve yazım kuralları öğrenmenizi öneririm.
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
Re: Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına itiraz hakkı.
Sayın Karavelioğlu;
bir sorum olacak benimde. Sulh Ceza Mahkemesine itiraz etmeden İdare Mahkemesine başvurulsa ne olur?
Re: Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına itiraz hakkı.
Alıntı:
Av.Duygu Tekay rumuzlu üyeden alıntı
Sayın Karavelioğlu;
bir sorum olacak benimde. Sulh Ceza Mahkemesine itiraz etmeden İdare Mahkemesine başvurulsa ne olur?
Sayın Tekay,
Bu tür durumlarda idare mahkemeleri de görevsizlik kararı verebiliyor. Benim şahsi kanım "Trafik Kazası Tespit Tutanağı" düzenleme işinin idare tarafından tesis edilen bir idari işlem niteliğinde olması nedeniyle usulüne göre açılmış davanın kabul edilip sonuçlandırılması gerektiği yönündedir. Dava açılmış olmakla kaybedilecek 75 YTL dışında bir şey yoktur, bu nedenle açılması gerektiğini düşünüyorum.
Diğer taraftan yetkili zabıtaca düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağına, oluşan zararın tazmini için hukuk mahkemesinde açılan dava sırasında da itirazda bulunulabilir. Zaten yargıcın tutanakta belirtilen kusur oranlarına göre karar verme zorunluluğu yoktur. Bunun aksinin kabulü yürütmenin yargıya müdahalesi anlamına gelir ki, bu da bir hukuk devletinde kabul edilemez. Benim bu konudaki görüşlerim bunlardır. Saygılarımla,
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
EK OLARAK FORUMDAKİ BİR BAŞKA YAZIMDAN ALINTIYI DA BİLGİNİZE SUNMAK İSTEDİM;
Bu konuda yetkinin İdare Mahkemelerinde olduğunu ileri sürenler de var ancak İdare Mahkemelerinin bu konuda yetki nedeniyle red kararı verdiklerini duydum. Bu konuda açılan davalarda ve bu davalarda verilen red kararlarında bir artış var. Şimdiden, hem sulh ceza mahkemelerinin hem de idare mahkemelerinin red kararı vermesi nedeniyle uyuşmazlık mahkemesine giden çok sayıda dosya var. Geçmiş yıllarda verilen bir uyuşmazlık mahkemesi kararında bu tür davaların idare mahkemelerinde görüleceği belirtiliyordu.
AŞAĞIDAKİ UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ KARARI SAYIN AV. FATİH KARACA KANALIYLA www.kazanci.com dan ALINMIŞTIR.
T.C.
UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
HUKUK BÖLÜMÜ
E. 2001/104
K. 2001/112
T. 24.12.2001
• İDARİ PARA CEZASI (Cezanın İptali İstemiyle Açılan Davanın İdari Yargı Yerinde Çözümlenmesinin Gerekmesi)
• TRAFİK CEZASI (Hız Kuralını İhlal Etmesi Nedeniyle Verilen Para Cezasının İptali İstemiyle Açılan Davanın İdari Yargı Yerinde Görülmesinin Gerekmesi)
• SÜRÜCÜ BELGESİNİN ALINMASI (Hız Kuralını İhlal Etmesi Nedeniyle Verilen Para Cezasının İptali İstemiyle Açılan Davanın İdari Yargı Yerinde Görülmesinin Gerekmesi)
2918/m.51,Ek.13,112,115,116
2247/m.14,15,19,27
ÖZET : 2918 sayılı yasa'da idarece uygulanması öngörülen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davanın, İDARİ YARGI YERİNDE çözümlenmesi gerekir.
KARAR
Davacı: B.E.
Vekili: Av.İ.K.
Davalı: Tekirdağ Valiliği
OLAY : Davacı, 2.5.2001 gününde Konya - Adana karayolunda yapılan denetim sırasında bilgisayar sorgulaması sonucunda 1 yıl içerisinde hız sınırını 5 kez ihlal ettiğinin saptandığı nedeniyle, 2918 sayılı Yasa'nın 51/3. maddesine göre ve aynı Yasa'ya 4550 sayılı Yasa ile eklenen Ek 13. madde uyarınca sürücü belgesinin trafik zabıtasınca 1 yıl süreyle geri alınması üzerine muttali olduğu en son 10.6.2000 gününde Tekirdağ İli sınırları dahilinde hız kuralını ihlal ettiği nedeniyle para cezası verildiği yolundaki trafik ceza tutanağının iptali istemiyle, 20.6.2001 gününde (Edirne İdare Mahkemesi'nin 31.5.2001 gün ve E: 2001/474, K: 2001/476 sayılı dilekçe ret kararı üzerine usulüne uygun düzenlenen dilekçe ile) idari yargı yerinde dava açmıştır.
EDİRNE İDARE MAHKEMESİ; 27.6.2001 gün ve E: 2001/565, K: 2001/547 sayı ile, 2918 sayılı Yasadan kaynaklanan hafif hapis cezası ve para cezası ile ilgili uyuşmazlıkların görüm ve çözümü 112. maddeye göre trafik mahkemeleri, bunların bulunmadığı yerlerde ise sulh ceza mahkemelerinin görevinde olduğundan, davacının trafik para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin 10.6.2000 günlü işlemin iptali istemiyle açılan davanın görev yönünden reddine karar vermiş; bu karar, temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Davacı vekili, aynı istekle, 31.7.2001 gününde adli yargı yerinde dava açmıştır.
TEKİRDAĞ SULH CEZA MAHKEMESİ; 28.8.2001 gün ve E. 2001/926, K: 2001/774 sayı ile, davacı vekili müvekkili hakkında verilen işleme itiraz ile para cezasının iptalini dava etmiş olup, davacı vekili tarafından itiraz konusu yapılan işlemin 2918 sayılı Kanun'un 51/3. maddesi gereğince sürücü belgesinin geçici olarak geri alınması olduğunun anlaşılmasına göre, sözkonusu Kanun'un 4550 sayılı Kanun'la eklenen Ek 13. maddesi uyarınca, aynı Kanun'un 6. maddesinde gerçekleştirilen bir idari işlem olması bakımından meselenin çözümünün idari yargının görev alanı kapsamında olduğu gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine ve görev uyuşmazlığının halli bakımından dosyanın merciine gönderilmesine karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ali HÜNER'in Başkanlığında, Üyeler: Dr. Mustafa KILIÇOĞLU, Ümran SAYIŞ, Bekir AKSOYLU, Mustafa BİRDEN, Turgut ARIBAL ve Hıfzı ÇUBUKLU'nun katılımlarıyla yapılan 24/12/2001 günlü toplantısında, Raportör-Hakim İsa YEĞENOĞLU'nun davanın çözümünde idari yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Mustafa EKİNCİ ile Danıştay Savcısı Emin Celalettin ÖZKAN'ın davada idari yargının görevli olduğu yolundaki yazılı ve sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
USULE İLİŞKİN İNCELEME:
Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, Edirne İdare Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararı üzerine kendine gelen davada Tekirdağ Sulh Ceza Mahkemesi'nce de görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle, anılan Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğmuş olup, hukuk alanında doğan bu uyuşmazlığın giderilmesi isteminin davanın taraflarınca ileri sürülmesi ve 15/b. maddesine göre de bu istem üzerine mahkemece dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesi gerekmekte iken, son görevsizlik kararını veren adli yargı yerince, ayrıca karar kesinleştiğinde görevli merciin belirlenmesi için dosyanın re'sen gönderilmesi yolunda bir karar verilmiş olması karşısında, yargı mercilerinin Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvurmalarını düzenleyen 19. madde kapsamında uyuşmazlık doğduğunun kabulü gerek dava ekonomisine gerekse Uyuşmazlık Mahkemesi'nin kuruluş amacına uygun olacağından, başvuruda usule aykırılık görülmeyerek, esas inceleme yapılmasına oybirliği ile karar verilmiştir.
ESASA İLİŞKİN İNCELEME:
Dava, 2918 sayılı Yasa'nın 51. maddesinin değişik ikinci fıkrası uyarınca trafik zabıtasınca düzenlenen para cezasına ilişkin trafik ceza tutanağının iptali isteminden ibarettir.
Uyuşmazlığın esasını, trafik zabıtasınca uygulanan cezalarla ilgili davalara adli ya da idari yargı yerlerinden hangisinin bakacağı hususu oluşturduğundan, ilgili yasal düzenlemenin ceza uygulamasına ilişkin sistematiğinin incelenmesi gerekmektedir.
13.10.1983 tarih ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ile getirilen sistemde, karayolları üzerinde yolcuları, yayaları ve trafiği tehlikeye sokan ve suç oluşturan fiiller, esas itibariyle, iki grupta ele alınmış; bir kısmına trafik zabıtasınca para cezası, diğerlerine mahkemelerce hafif para cezası veya bu cezanın yanında hafif hapis cezası, belgelerin geri alınması ve iptali cezası veya işyerlerinin kapatılması cezası verilmesi öngörülmüştür.
İdarenin organları eliyle idari usullere göre uygulanması ve idare hukukunun bir müeyyidesi olması nedeniyle, idari işlem niteliğini taşıyan ve bu yönüyle adli cezalardan ayrılan idari cezaların yargısal denetiminde, kural olarak, idari yargı yerleri görevli bulunmaktadır.
Ancak, yasakoyucu tarafından, idari cezalara karşı ilgililerin sadece yapılan tespitin gerçeğe aykırılığı ile maddi ağır yanlışlıklar bulunduğunu ileri sürerek yapacakları itirazlarda, ülke genelinde yaygın teşkilata sahip olması ve sade bir usulle incelenerek kesin kararlarla süratle sonuçlandırılması gibi pratik düşüncelerle, adli yargı yerinin görevli kılınması olanaklı olup, bu halde, yetkili mahkemenin adli yargı yeri olduğunun ilgili yasada açıkça belirtilmesi gerekir.
2918 sayılı Yasa'nın "Adli Kovuşturma ve Cezaların Uygulanması" başlığını taşıyan Dokuzuncu Kısmı, iki ayrı Bölüm halinde düzenlenmiş; Adli Kovuşturma" başlıklı Birinci Bölümde yer alan 112. maddede, bu Kanundaki suçlarla ilgili davalara bakacak mahkemeler ve yetkileri belirlenmiş olup, anılan maddenin 4550 sayılı Kanunla değişik birinci fıkrasında "Sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması hariç olmak üzere bu Kanundaki; hafif para cezasını veya bununla birlikte hafif hapis cezasını, belgelerin geri alınması ve iptali veya işyerlerinin kapatılması cezasını gerektiren suçlarla ilgili davalara trafik mahkemelerinde, bunların bulunmadığı yerlerde yetki verilen sulh ceza mahkemelerinde bakılır." hükmüne yer verilmiştir.
"Cezaların Uygulanması" başlıklı İkinci Bölümde yer alan 115. maddede, 116. maddede öngörülen itiraza ilişkin hüküm saklı kalmak üzere, para cezaları ile mahkemelerce verilen ve sadece hafif para cezalarına ilişkin olan hükümlerin kesin olduğu; 116. maddede, trafik kural ve yasaklarına aykırı davranışları belirlenen ve sürücüsü tespit edilemeyen araçlara tescil plakalarına göre trafik zabıtasınca tutanak düzenleneceği ve trafik zabıtasının yetkisi dahilindeki para cezalarına karşı araç sahiplerinin cezanın tebliğinden itibaren yedi gün içinde "yetkili mahkemeye" itiraz edebileceği ve itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu hükme bağlanmıştır.
Bu hükümlerden, 2918 sayılı Yasa'da öngörülen cezaların büyük ölçüde adli ceza kapsamında düşünülerek Hakim tarafından verilmesi esasının benimsendiği; para cezaları olarak bahsi geçen idari cezaların kesin olduğuna işaret edilmek suretiyle bu cezalara karşı itiraz yolunun kapalı tutulduğu; ancak, sadece 116. madde kapsamında bulunan idari para cezası ile ilgili ve sınırlı olarak itirazı incelemekle adli yargının yetkili ve görevli kılındığı anlaşılmaktadır.
Ne var ki; yasakoyucu tarafından, mahkemeler tarafından verilen hafif hapis cezalarının genellikle 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un 4. maddesi gereğince hafif para cezasına çevrildiği; mahkemelerce sanıklar ile tutanak düzenleyen görevlilerin duruşmaya çağrılarak dinlenmesi nedeniyle zaman kaybının doğduğu gerekçesiyle ve Devlet hizmetlerinin süratli, verimli ve ekonomik bir şekilde yürütülmesini sağlamak, mahkemenin iş yükünü azaltmak ve görevlilerin zaman kaybını önlemek amacıyla çıkarılan 3.11.1988 tarih ve 3493 sayılı Yasa ile, bazı kanunların (6831, 1475 ve 2926 sayılı) yanısıra 2918 sayılı Yasa'da daha önce mahkemelerce verilmesi öngörülen bir kısım cezalar, idari cezaya dönüştürülmüş; nitekim, inceleme konusu trafik ceza tutanağının dayanağı olan 65. maddede, araçların yüklenme şartlarına uymayanlara, suçun niteliğine göre, idarece para cezası verilmesi ve mahkeme tarafından da hafif para ve hafif hapis cezası hükmedilmesi şeklinde karma bir düzenleme bulunmakta iken, anılan 3493 sayılı Yasa'nın 44. maddesi ile yapılan değişiklik sonucunda, cezanın idare tarafından verilmesi esası benimsenmiş; ancak, anılan 3493 sayılı Yasa ile değişikliğe uğrayan 6831, 1475 ve 2926 sayılı Yasalar'da da getirilen idari cezalara karşı yapılacak itirazların mercii olarak sulh ceza mahkemeleri gösterilirken, 2918 sayılı Yasa'da aynı doğrultuda değişiklik yapılmasına karşın, idari cezalara karşı yapılacak itirazların merciini belirten bir hükme yer verilmemiştir. Buraya kadar yapılan açıklamaların ışığında: 2918 sayılı Yasa'nın "Hız sınırlarına uyma" başlıklı 51. maddesinin ilk üç fıkrası, "Sürücüler, aksine bir karar alınıp işaretlenmemişse yönetmelikte belirtilen hız sınırlarını aşmamak zorundadırlar.
(Değişik: 21/5/1997 - 4262/4 md.) Hız ölçen teknik cihaz veya çeşitli usullerle yapılan tespit sonucu hız sınırlarını; yüzde ondan yüzde elliye (elli dahil) kadar aşan sürücüler 3,600,000.- lira, yüzde elliden fazla aşan sürücüler 7,200,000.- lira para cezası ile cezalandırılırlar. (Ek: 17/10/1996 - 4199/22 md.) Hız kuralını ihlal sebebiyle ceza yazılan sürücülerden, suçun işlendiği tarihten geriye doğru (1) yıl içerisinde aynı kuralı (5) defa ihlal ettiği tespit edilenlerin sürücü belgeleri (1) yıl süreyle geri alınır. Süresi sonunda psiko-teknik değerlendirmeden ve psikiyatri uzmanının muayenesinden geçirilerek sürücü belgesi almasına mani hali olmadığı anlaşılanların belgeleri iade edilir." hükümlerine yer verilmiş; aynı Yasa'ya 8.3.2000 tarih ve 4550 sayılı Yasa ile eklenen Ek 13. maddede, "Bu Kanunda yazılı suçlardan 48 inci maddede gösterilen 'alkollü araç kullanmak' suçunu birinci ve ikinci defasında işlemek, 51 inci maddenin üçüncü fıkrasında geçen 'bir yıl içinde hız sınırını beş defa ihlal etmek', 118 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında yazılı '100 ceza puanını doldurmak' suçlarından birinin tespiti halinde, sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması işlemlerine bu Kanunun 6 ıncı maddesinde sayılan trafik görevlileri yetkilidir." denilmiş olup, gerek davacı tarafından dava konusu edilen hız kuralı ihlal sebebi ile verildiği ileri sürülen 10.6.2000 tarihli para cezasına ilişkin tutanağın 51. maddenin değişik ikinci fıkrasına göre trafik zabıtasınca düzenlenmiş bir idari para cezası olması ve gerekse Tekirdağ Sulh Ceza Mahkemesi'nce tavsif edildiği üzere 51. maddenin değişik üçüncü fıkrasına göre sürücü belgesinin (1) yıl süre ile geri alınması işleminin Ek 13. maddede işaret edildiği üzere trafik zabıtasınca uygulanan bir idari ceza niteliğini taşıması; Yasa'da idari cezalarla ilgili davalarda (116. maddedeki itiraz yolu hariç) görevli yargı yerini açıkça belli eden bir hükme yer verilmemesi; bu Yasa'da gösterilen adli cezalara hükmetmekle görevli mahkemeye işaret eden 112. maddeye de herhangi bir atıfta bulunulmamış olması karşısında ve göreve ilişkin genel kurala göre, uyuşmazlığa konu edilen davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerekeceği açıktır.
Açıklanan nedenlerle, Tekirdağ Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesi kapsamında görülen başvurusunun kabulü ile Edirne İdare Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.
SONUÇ : Davanın çözümünde İDARİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle, Tekirdağ Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesi kapsamında görülen başvurusunun KABULÜ ile, Edirne İdare Mahkemesi'nin 27.6.2001 gün ve E: 2001/565, K: 2001/547 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 24.12.2001 gününde KESİN OLARAK OYBİRLİĞİ İLE karar verildi.
Re: Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına itiraz hakkı.
Konuyu açan arkadaşımızın affına sığınarak, yanıt niteliğinde olmayan fakat ne zamandır merak ettiğim bir sorum olacak, bilgisi olan arkadaşlar yanıtlarlarsa sevinirim.
Şu habere göre , "Trafik Kazası Tespit Tutanağı" hakkında ne düşünüyorsunuz, sizce sağlıklı olur mu?
http://www.milliyet.com.tr/2007/12/06/yasam/yas01.html
Teşekkür ederim.
Re: Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına itiraz hakkı.
Alıntı:
deniz02 rumuzlu üyeden alıntı
Konuyu açan arkadaşımızın affına sığınarak, yanıt niteliğinde olmayan fakat ne zamandır merak ettiğim bir sorum olacak, bilgisi olan arkadaşlar yanıtlarlarsa sevinirim.
Şu habere göre , "Trafik Kazası Tespit Tutanağı" hakkında ne düşünüyorsunuz, sizce sağlıklı olur mu?
http://www.milliyet.com.tr/2007/12/06/yasam/yas01.html
Teşekkür ederim.
tv haberlerinde en popüler komediler alkollü sürücüler hakkındadır.Bu yugulamayla birlikte canlı "tutanak kavgalar"ını da zevkle izleyeceğiz demektir.Hatta canlı infazlara da tanık olabiliriz.
-yaw kardeşim sen tali yoldan çıkıyon yol benim
-sen de az hızlı gitseydin ya
-hız mı yaf 20'yle gidiom ben
-atma kardeş en az 70 di hızın
yalançı mı diyon bana
-hee dedim ne var
- ne olacak toyotakarizma ustanın krikosu var ( vee kaaaaaannnnnnnn)
enayiler sizin sigortanız yok mu? vaaar? arabanızda hiç mi eski vuruklar çizikler yok, vaaar, eeeee el sıkışın bakim gidin arabalarınızı sigortanız kız gibi yapsın, deniz hanımın kulakları çınlasın...
Re: Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına itiraz hakkı.
Alıntı:
deniz02 rumuzlu üyeden alıntı
Konuyu açan arkadaşımızın affına sığınarak, yanıt niteliğinde olmayan fakat ne zamandır merak ettiğim bir sorum olacak, bilgisi olan arkadaşlar yanıtlarlarsa sevinirim.
Şu habere göre , "Trafik Kazası Tespit Tutanağı" hakkında ne düşünüyorsunuz, sizce sağlıklı olur mu?
http://www.milliyet.com.tr/2007/12/06/yasam/yas01.html
Teşekkür ederim.
Selamlar Sayın Deniz02,
Bizde deneme-yanılma yöntemi çok kullanılır:) Önce bir şey çıkarırlar iyi gidiyorsa devam eder, gitmiyorsa uygulamadan kaldırılır.
Keşke bu yöntemi önce küçük bir pilot bölge seçip sonuçlarını gördükten sonra uygulamaya koysalar derim ben. Selamlar..
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
Re: Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına itiraz hakkı.
Merhaba,
2 gün önce bir kaza geçirdim. arkamdan gelen bir ambulans sol arka kapımdan bana çarptı. ben ambulana yol vermeye çalışırken sağımda ki araba beni sıkıştırarak ambulansa yol verme mi engelledi. Ambulans ise ben şerit değiştiremeden benim şeritimden geçmeye çalıştı ve benim sol arka kapımdan bana vurarak kazaya sebebiyet verdi. Ancak görev yerine gelen polis memurunun tuttuğu tutanak doğrultusunda kazadan %100 ben kusurlu görüldüm. Şimdi ben bu karara itiraz etmek istiyorum.Bana söylenen ilk önce Bakırköy Sulh ve ceza mahkemesine başvurmam gerektiği. Sormak istediğim sorular aşağıda ki gibi;
1) Karara itiraz etsemde bi sonuç çıkacağına inanmıyorum. İnsanların hakkının verildiği bir ülkede yaşasaydık, eminim olay yerine gelen polis ambulanın değil benim haklı olduğumu gösterirdi. Bu durumda Ambulansın taşıdığı hasta eğer vefat ederse, bundan ben sorumlu tutulurmuyum ve ne gibi ceza-i yaptırımları olur?
2)Olay sırasında ambülansta, bariyerlerde ve benim aracımda maddi hasar meydana geldi. Ambulansın ve bariyerlerin hasarını benim trafik sigortam ödeyecek. Ancak bariyerlerden ötürü muhetmelen bana devlet malına zarar vermekten dava açılacak. Ancak bariyerlere çarpan ambülans ve kazada asli kusur bulunmamaktadır. KAza tutanağında diğer kusurlar işaretlenmiştir. Bu durumda bariyerleriz zararın benim tarafımdan ödenmemesini ben mahkemeden talep edebilir miyim?
3)Ambulans il sağlık müdürlüğüne bağlı bağlı bir ambulans. Bu durumda İl Sağlık Müdürlüğü benden ambulansın servis dışı kalma süresini benden talep edebilir mi?
Bu sorular ile ilgili değerli bilgilerinizi rica ediyorum Yardımcı olursanız çok sevinirim.
Cevap: Re: Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına itiraz hakkı.
selamlar, öncelikle geçmiş olsun.
@rsnblt,
aynı durum şuan benim başımda konuyla ilgili gelişmeleri öğrenebilmem mümkün mü? bir şekilde iletişime geçebilir miyiz?
Cevap: Re: Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağına itiraz hakkı.
Arkadaşımız Karavelioğlu'nun yazısına katılmayacağım. Uyuşmazlık Mahkemesinin 2001 yılında vermiş olduğu karar ehliyetin geri alınması, idari para cezası ile ilgili yani kaza tespit tutanağıyla hiç bir ilgisi yoktur.
Hukuk Bölümünün 2009 yılında vermiş olduğu başka bir karar Kaza tespit tutanağına yapılan itiraza sulh ceza mahkemesinin bakması gerektiği yönünde karar vermiştir.
UYUŞMAZLIK
Hukuk Bölümü 2009/150 E.N , 2010/10 K.N.
Özet
MADDİ HASARLI TRAFİK KAZA TESPİT TUTANAĞINA YAPILAN İTİRAZIN, ADLİ YARGİ YERİNDE ÇÖZÜMLENMESİ GEREKTİĞİ HK.
İçtihat Metni
Fatsa Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliği'nce 26.11.2008 günlü maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağı düzenlenmiştir.
Davacı vekili, tutanakta belirtilenin aksine kazaya karışan diğer aracın sürücüsünün M. K. değil, V. K. olduğunu ileri sürerek trafik kaza tespit tutanağına karşı adli yargı yerinde itirazda bulunmuştur
FATSA SULH CEZA MAHKEMESİ; 17.12.2008 gün ve D. İş:2008/800 sayı ile, itiraz eden D. Ç. vekillerince, tespit tutanağına itiraz dilekçesinde, D. Ç.'nun sürücüsü olduğu ER 859 plakalı vasıta ile sürücüsü M. K. olan 51 DE 999 plakalı vasıtanın asıl sürücüsünün V. K. olduğu iddiası ile kaza tespit tutanağına itiraz davası açıldığı, itiraz edenin itirazına konu işlemin, maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin kaza tespit tutanağının içeriğine ilişkin olduğu, idare hukukuna göre özel kişi tarafından idarenin idari işlem şeklindeki tutanağına yönelik itiraz edildiği, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 12. maddesine göre idari işlemlere bu şekilde yapılan itirazlara bakma görevi idare mahkemelerine ait olup, Mahkemelerine ait olmadığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar kesinleşmiştir.
Davacı vekili, bu kez, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.
ORDU İDARE MAHKEMESİ; 28.4.2009 gün ve E:2009/49 sayı ile, davacı D. Ç.'nun vekilleri tarafından, 26.11.2008 tarihinde 52 ER 859 plakalı aracın karıştığı maddi hasarlı trafik kazası sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağının iptali istemiyle Fatsa Kaymakamlığı'na karşı dava açıldığı, 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası'nın "Bu suçlarla ilgili davalara bakacak mahkemeler ve yetkileri" başlıklı 112. maddesinde, "Sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması hariç olmak üzere bu Kanundaki hafif para cezasını veya bununla birlikte hafif hapis cezasını, belgelerin geri alınması ve iptali veya işyerlerinin kapatılması cezasını gerektiren suçlarla ilgili davalara trafik mahkemelerinde, bunların bulunmadığı yerlerde yetki verilen Sulh Ceza Mahkemelerinde bakılır" hükmünün yer aldığı, Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin "Trafik Kazalarına El Konulması" başlıklı 154. maddesinde, "Trafik kazalarına el konulmasında aşağıda gösterilen esas ve usuller uygulanır. a) Trafik kazalarına; 1) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca, 2) Kaza nedenlerini, iz ve delillerini belirleyecek "Kaza Tespit Tutanağı" düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca (polis veya jandarma), el konulur", aynı Yönetmeliğin "Trafik Kazalarına İlişkin İşlemler" başlıklı 156. maddesinde de, "Trafik Kazaları ile ilgili olarak yapılacak işlemlerde aşağıdaki esas ve usuller uygulanır. a) Kaza tespit tutanağının düzenlenmesi; 1) Örneğine uygun olarak; kaza yerinin durumu, iz ve deliller, kazaya karışan sürücüler, varsa ölü veya yaralılar hasar veya zarar, gün ve saat ile gerekli görülen diğer hususlar belirtilmek üzere düzenlenir ve olay yerinin durumu bir krokide gösterilir. Tutanaklar; soruşturma evrakına eklenmek, dosyasında saklamak ve sayısına göre taraflara verilmek üzere yeter sayıda düzenlenir" kurallarına yer verildiği, dosyanın incelenmesinden, davacının aracıyla karıştığı trafik kazası sonrasında Fatsa Trafik Tescil ve Denetleme Büro Amirliği görevlileri tarafından düzenlenen 26.11.2008 tarihli maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmakta ise de; yukarıda anılan yasal düzenlemeler uyarınca, kaza tespit tutanağının kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların çözümüne yardımcı olmak üzere trafik zabıtasınca düzenlenen tespit niteliğinde bir belge olduğu ve idari işlem niteliği bulunmadığı, bu bakımdan adli yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların görümü sırasında mahkemelerce değerlendirilecek nitelikte bir belge olduğu anlaşıldığından, kaza tespit tutanağına karşı açılan davanın görüm ve çözümünün Mahkemelerine değil, görevsizlik kararı veren Fatsa Sulh Ceza Mahkemesi'ne ait olduğu sonucuna ulaşıldığı, bu nedenlerle; 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesi hükmü uyarınca Fatsa Sulh Ceza Mahkemesi'nce verilen görevsizlik kararı üzerine Mahkemelerinde açılan davada, görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesi'ne başvurulmasına, Uyuşmazlık Mahkemesi'nce bu konuda karar verilinceye kadar davanın incelenmesinin ertelenmesine ve bu kararla birlikte dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Habibe ÜNAL, Nüket YOKLAMACIOĞLU, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOPRAK'ın katılımlarıyla yapılan 1.2.2010 günlü toplantısında:
l-İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre;
Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu'nun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, "2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, 'ceza uyuşmazlıkları' ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının 'hukuk uyuşmazlığı' sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar 'ceza davası' olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği…" açıkça belirtilmiştir. Bu durum göz önüne alındığında, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.
İdare Mahkemesince, 2247 sayılı Yasa'nın 19. maddesine göre başvuruda bulunulmuş olup, idari yargı dosyasının; 19. maddede belirtilen hükmün aksine, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası temin edilmeden gönderildiği görülmekte ise de; İdare Mahkemesi dosyası içerisinde adli yargının kesinleşmiş karar örneği bulunduğundan ve sonuçta usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Nurdane TOPUZ'un, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU'nun davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
Dava, maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağının iptali istemiyle açılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun "Trafik kazalarına el koyma ve bilirkişilik" başlığını taşıyan 83. maddesinde, "Trafik kazalarına;
a) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca,
b) Kazanın oluş nedenlerini, iz ve delillerini belirleyerek trafik kaza tespit tutanağı düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca el konulur.
Trafik zabıtasının görevli olmadığı veya bulunmadığı karayollarında meydana gelen kazalarda trafik kaza tespit tutanağı mahalli genel zabıtaca düzenlenir ve bir örneği o yerin trafik zabıtasına gönderilir.
Karayollarında meydana gelen ve yalnız maddi hasarla sonuçlanan trafik kazalarında tarafların anlaşması halinde ve fiil başka bir suç oluşturmuyorsa adli kovuşturma yapılmaz ve Türk Ceza Kanununun 565 inci maddesi hükmü uygulanmaz.
Trafik kazalarında yolun trafiğe kapandığı hallerde; trafik zabıtası veya genel zabıta; iz ve delilleri kaybolmayacak şekilde işaretledikten ve gerekli işlemleri yaptıktan sonra, karayolunu trafiğe açmaya yetkilidir.
Karayolunun trafiğe kapanmasına ölümlü ve hayati tehlike yaratan yaralanmalı kazalar neden olmuş ve bu kaza can, mal ve trafik güvenliğini etkiliyor ve başka bir yoldan geçiş verilemiyorsa Cumhuriyet savcısının gecikeceğinin anlaşılması halinde, gerekli işaretlemeler yapılıp araç ve ölüler kenara alınarak durum bir tutanakla tespit edildikten sonra yol trafiğe açılır.
Trafik zabıtası, usul kanunlarına göre görevlendirilirse, trafik kazalarında bilirkişilik yapar.
Trafik kazaları, kaza tahkik memurluğu, bilirkişilik ve bunlarda aranacak şartlar ile diğer esaslar yönetmelikte gösterilir" ve "Bu Kanundaki suçlarla ilgili davalara bakacak mahkemeler ve yetkileri" başlıklı 112. maddesinin birinci fıkrasında, "Sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması hariç olmak üzere bu Yasadaki; hafif para cezasını veya bununla birlikte hafif hapis cezasını, belgelerin geri alınması ve iptali cezasını veya işyerlerinin kapatılması cezasını gerektiren suçlarla ilgili davalara trafik mahkemelerinde, bunların bulunmadığı yerlerde yetki verilen sulh ceza mahkemelerinde bakılır" hükmü yer almıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'na dayanılarak çıkarılmış bulunan Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin, "Trafik Kazalarına EI Konulması" başlıklı 154. maddesinde, "Trafik kazalarına el konulmasında aşağıda gösterilen esas ve usuller uygulanır.
a) Trafik kazalarına;
1) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca,
2) Kaza nedenlerini, iz ve delillerini belirleyecek "Kaza Tespit Tutanağı" düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca (polis veya jandarma), el konulur.
Trafik zabıtasının görev alanı dışında kalan yerler ile el koyamadığı durumlarda, trafik kaza tespit tutanağı, örneğine uygun olarak mahalli zabıta tarafından düzenlenir ve bir örneği o yerin trafik zabıtasına gönderilir.(…)" denilmiş; aynı Yönetmeliğin, "Trafik Kazalarına ilişkin işlemler" başlıklı 156. maddesinde de, "Trafik Kazaları ile ilgili olarak yapılacak işlemlerde aşağıdaki esas ve usuller uygulanır.
a) Kaza tespit tutanağının düzenlenmesi;
1) Örneğine uygun olarak; kaza yerinin durumu, iz ve deliller, kazaya karışan sürücüler, varsa ölü veya yaralılar, hasar veya zarar, gün ve saat ile gerekli görülen diğer hususlar belirtilmek üzere düzenlenir ve olay yerinin durumu bir krokide gösterilir.
Tutanaklar; soruşturma evrakına eklenmek, dosyasında saklamak ve sayısına göre taraflara verilmek üzere yeter sayıda düzenlenir.
2) Trafik kazası tespit tutanağı düzenlemeye bu Yönetmeliğin 154 üncü maddesinin (a) bendi gereğince trafik zabıtası ve genel zabıtanın görevli personeli yetkilidir.
Tutanaklar en az iki görevli tarafından düzenlenir. Hafif yaralanmalı veya hasarlı kazalarda tek görevli tarafından rapor şeklinde de düzenlenebilir.
Ancak Türk Silahlı Kuvvetlerine ait araçların karıştığı trafik kazalarında bir askeri temsilcinin bulundurulması mecburidir.
3) Tutanak düzenleyenler, taraflar için kusur oranı belirtirler (…)" denilmiştir.
Diğer taraftan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türleri arasında sayılmıştır.
Bu düzenlemelere göre, maddi hasarlı kaza tespit tutanağı, kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas olacak ve trafik zabıtasınca düzenlenecek bir belge olup, idari işlem niteliği de bulunmayan bu belgenin, adli yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların görümü sırasında o mahkemelerce değerlendirilecek olduğundan, maddi hasarlı kaza tespit tutanağına yönelik davanın idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmamaktadır.
Bu durumda, davacı vekili tarafından; maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağına itirazen açılan ve idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmayan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, İdare Mahkemesince yapılan başvurunun kabulü ile Sulh Ceza Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
SONUÇ: Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Ordu İdare Mahkemesi'nce yapılan BAŞVURUNUN KABULÜ ile Fatsa Sulh Ceza Mahkemesi'nin 17.12.2008 gün ve D.İş:2008/800 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 1.2.2010 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.
Bu da aynı tarzdaki ikinci bir karar
UYUŞMAZLIK
Hukuk Bölümü 2009/23 E.N , 2009/254 K.N.
Özet
YARALAMALI VE MADDİ HASARLI TRAFİK KAZASINA İLİŞKİN OLARAK DÜZENLENEN TRAFİK KAZASI TESPİT TUTANAĞINA YAPILAN İTİRAZIN, ADLİ YARGİ YERİNDE ÇÖZÜMLENMESİNİN GEREKTİĞİ HK.
İçtihat Metni
28.7.2008 tarihinde saat 00: 45 sıralarında, Mithat Vardar Caddesi üzerinde; davacının kendi sevk ve idaresindeki 22 NE 474 plakalı araç ile A.E.'nin kullandığı 06 BB 5336 plakalı aracın çarpışması sonucunda yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiş; olaya ilişkin olarak, davalı idare personeli tarafından 28.07.2008 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı düzenlenmiştir.
Davacı vekili; anılan Tutanakta, müvekkiline ait aracın kayması sebebiyle olaya sebebiyet verildiğinin iddia edildiği, bu hususun gerçeği yansıtmadığı; müvekkili için verilen şerit ihlaline yönelik rapor içeriğini de kabul etmediklerini; raporda yolun 7 metre olarak gösterildiği ancak yolun genişliği konusunda ihtilaf bulunduğu; yapılacak ölçümde müvekkiline ait aracın şerit ihlali yapmadığının görüleceği; karşı taraftaki araç sürücüsünün alkollü olmasının da etkisiyle şerit ihlali yaptığı, kendi şeridine dönmek isterken kazaya sebebiyet vermiş olduğu; bu tür davalarının çözümlenmesi sırasında tanık dinlenmesinde yarar bulunduğu iddialarıyla; 28.07.2008 tarihli Trafik Kaza Tespit Tutanağına itirazlarının kabulü istemiyle adli yargı yerinde dava açmıştır.
EDİRNE 1. SULH CEZA MAHKEMESİ; 25.09.2008 gün ve D.İş No: 2008/1012 sayı ile, muteriz vekilinin mahkemelerine hitaben vermiş olduğu 31.07.2008 havale tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkili olan Ceyhun'un trafik kazası yaptığını akabinde de trafik görevlilerince kaza tespit tutanağı tutulduğunu ama bu tutanağın olayın oluş şekline, usulüne uygun olarak tutulmadığını belirterek bu tutanağın iptalini istemiş olduğu; Mahkemelerince yapılan incelemede ve tüm dosya kapsamının tetkikinde, muteriz vekilinin talebini değerlendirilmesinde, talebi niteliği ile Kabahatler Kanununun 27. maddesi göz önüne alındığında (ancak idari para cezaları ile mülkiyetin hazineye geçirilmesi kararlarına karşı Kabahatler Kanununa göre Sulh Ceza Mahkemesine başvurulacağı öngörüldüğünden) mahkemelerinin; görevli olmadığı, görevli ve ilgili mahkemenin İdare Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiş; bu karar kesinleşmiştir.
Davacı vekili, bu kez, aynı istemle idari yargı yerinde dava açmıştır.
EDİRNE İDARE MAHKEMESİ: 14.10.2008 gün ve E:2008/1157, K: 2008/1262 sayı ile, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun "Bu Yasadaki suçlarla ilgili davalara bakacak mahkemeler ve yetkileri" başlıklı 112. maddesinde; "Sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması hariç olmak üzere bu Yasadaki; hafif para cezasını veya bununla birlikte hafif hapis cezasını, belgelerin geri alınması ve iptali cezasını veya işyerlerinin kapatılması cezasını gerektiren suçlarla ilgili davalara trafik mahkemelerinde, bunların bulunmadığı yerlerde yetki verilen sulh ceza mahkemelerinde bakılır." hükmünün yer aldığı; Karayolları Trafik Yönetmeliğinin, "Trafik Kazalarına EI Konulması" başlıklı 154. maddesinde; "Trafik kazalarına el konulmasında aşağıda gösterilen esas ve usuller uygulanır. / a) Trafik kazalarına; 1) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca, 2) Kaza nedenlerini, iz ve delillerini belirleyecek "Kaza Tespit Tutanağı" düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca (polis veya jandarma) el konulur."; aynı Yönetmeliğin, "Trafik Kazalarına ilişkin işlemler" başlıklı 156. maddesinde de; "Trafik Kazaları ile ilgili olarak yapılacak işlemlerde aşağıdaki esas ve usuller uygulanır. a) Kaza tespit tutanağının düzenlenmesi; 1) örneğine uygun olarak; kaza yerinin durumu, iz ve deliller, kazaya karışan sürücüler, varsa ölü veya yaralılar, hasar veya zarar, gün ve saat ile gerekli görülen diğer hususlar belirtilmek üzere düzenlenir ve olay yerinin durumu bir krokide gösterilir. Tutanaklar; soruşturma evrakına eklenmek, dosyasında saklamak ve sayısına göre taraflara verilmek üzere yeter sayıda düzenlenir." kurallarına yer verilmiş olduğu; dava dosyasının incelenmesinden, 28.07.2008 tarihinde davacı tarafından maddi hasarlı trafik kazası yapılması üzerine davalı idare personelince 28.07.2008 tarihli kaza tespit tutanağının tutulduğu, anılan kaza tespit tutanağının iptali istemiyle iş bu davanın açıldığının anlaşıldığı; yukarıda anılan yasal düzenlemeler uyarınca, maddi hasarlı kaza tespit tutanağının, kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas olacak ve trafik zabıtasınca düzenlenecek bir belge olup, idari işlem niteliği de bulunmayıp, adli yargı yerlerinde çözümlenecek uyuşmazlıkların görümü sırasında o mahkemelerce değerlendirilecek olduğundan, maddi hasarlı kaza tespit tutanağına yönelik davanın idari yargı yerinde görülmesi olanağının bulunmadığı; bu durumda, davacı vekili tarafından maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağının iptali istemiyle açılan davada görevli yargı yerinin Adli Yargı olduğu sonucuna varıldığı gerekçesiyle; davanın 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Yasasının 15/1-a. maddesi hükmü uyarınca görev yönünden reddine, karar vermiş; bu karar kesinleşmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Uyuşmazlık Mahkemesi Hukuk Bölümü'nün, Ahmet AKYALÇIN'ın Başkanlığında, Üyeler: Mustafa KICALIOĞLU, Mahmut BİLGEN, Habibe ÜNAL, Turan KARAKAYA, Serdar AKSOY ve Muhittin KARATOPRAK'ın katılımlarıyla yapılan 02.11.2009 günlü toplantısında:
l-İLK İNCELEME : Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi uyarınca yapılan incelemeye göre; Uyuşmazlık Mahkemesi Genel Kurulu'nun 11.7.1988 günlü, E:1988/1, K:1988/1 sayılı İlke Kararında, "2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanunun bütünüyle incelenip değerlendirilmesinden, bu Kanunun uygulanması yönünden 2 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, 'ceza uyuşmazlıkları' ibaresinden, savcının ya da şahsi davacının talebi ile başlayan yargılaması sonunda sanığın mahkumiyetine ya da beraatine hükmedilebilecek davalarda, askeri ve adli ceza mahkemeleri arasında çıkan görev ve hüküm uyuşmazlıklarının anlaşılması, bunun dışında kalan tüm görev uyuşmazlıklarının 'hukuk uyuşmazlığı' sayılması gerektiği sonucuna varılmaktadır. Uygulanması idari organlara bırakılan cezalar, adli nitelikte olmadığından, bunlar hakkında yapılan itirazlar ya da açılan davalar 'ceza davası' olarak nitelendirilemezler. İdari niteliklerinden dolayı bu davalara ilişkin görev ve hüküm uyuşmazlıklarının Uyuşmazlık Mahkemesinin Hukuk Bölümünde incelenip çözümlenmesi gerektiği..." açıkça belirtilmiştir. Bu durum gözetildiğinde, olay bölümünde yazılı başvuru konusu görev uyuşmazlığının Hukuk Bölümünde incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur.
Dosya üzerinde 2247 sayılı Yasa'nın 27. maddesi gereğince yapılan incelemeye göre, adli ve idari yargı yerleri arasında 2247 sayılı Yasa'nın 14. maddesinde öngörülen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı doğduğu, idari yargı dosyasının; davacı vekilinin istemi üzerine son görevsizlik kararını veren Mahkemece 15. maddede belirtilen hükmün aksine, önceki görevsizlik kararına ilişkin dava dosyası temin edilmeden gönderildiği görülmekte ise de; Başkanlık yazısıyla, adli yargı kararının kesinleşme durumunu gösteren onaylı bir örneğinin Mahkemesinden istenildiği ve sonuçta usule ilişkin herhangi bir noksanlık bulunmadığı anlaşıldığından, adli ve idari yargı yerleri arasında doğan görev uyuşmazlığının esasının incelenmesine oybirliği ile karar verildi.
II-ESASIN İNCELENMESİ : Raportör-Hakim Taşkın ÇELİK'in, davanın çözümünde adli yargının görevli olduğu yolundaki raporu ile dosyadaki belgeler okunduktan; ilgili Başsavcılarca görevlendirilen Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Dr. İlknur ALTUNTAŞ ile Danıştay Savcısı Gülen AYDINOĞLU'nun davada adli yargının görevli olduğu yolundaki sözlü açıklamaları da dinlendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına ilişkin olarak düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağına itiraz edilmesinden ibarettir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun "Bu Yasadaki suçlarla ilgili davalara bakacak mahkemeler ve yetkileri" başlıklı 112. maddesin birinci fıkrasında, "Sürücü belgelerinin geçici olarak geri alınması hariç olmak üzere bu Yasadaki; hafif para cezasını veya bununla birlikte hafif hapis cezasını, belgelerin geri alınması ve iptali cezasını veya işyerlerinin kapatılması cezasını gerektiren suçlarla ilgili davalara trafik mahkemelerinde, bunların bulunmadığı yerlerde yetki verilen sulh ceza mahkemelerinde bakılır." hükmü yer almıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa dayanılarak çıkarılmış bulunan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin, "Trafik Kazalarına El Konulması" başlıklı 154. maddesinde; "Trafik kazalarına el konulmasında aşağıda gösterilen esas ve usuller uygulanır.
a) Trafik kazalarına;
1) Adli yönden gereği yapılmak üzere mahalli genel zabıtaca,
2) Kaza nedenlerini, iz ve delillerini belirleyecek "Kaza Tespit Tutanağı" düzenlemek üzere de trafik zabıtasınca (polis veya jandarma), el konulur.
Trafik zabıtasının görev alanı dışında kalan yerler ile el koyamadığı durumlarda, trafik kaza tespit tutanağı, örneğine uygun olarak mahalli zabıta tarafından düzenlenir ve bir örneği o yerin trafik zabıtasına gönderilir.(…)" denilmiş; aynı Yönetmeliğin, "Trafik Kazalarına ilişkin işlemler" başlıklı 156. maddesinde de; "Trafik Kazaları ile ilgili olarak yapılacak işlemlerde aşağıdaki esas ve usuller uygulanır.
a) Kaza tespit tutanağının düzenlenmesi;
1) Örneğine uygun olarak; kaza yerinin durumu, iz ve deliller, kazaya karışan sürücüler, varsa ölü veya yaralılar, hasar veya zarar, gün ve saat ile gerekli görülen diğer hususlar belirtilmek üzere düzenlenir ve olay yerinin durumu bir krokide gösterilir.
Tutanaklar; soruşturma evrakına eklenmek, dosyasında saklamak ve sayısına göre taraflara verilmek üzere yeter sayıda düzenlenir.
2) Trafik kazası tespit tutanağı düzenlemeye bu Yönetmeliğin 154 üncü maddesinin (a) bendi gereğince trafik zabıtası ve genel zabıtanın görevli personeli yetkilidir.
Tutanaklar en az iki görevli tarafından düzenlenir. Hafif yaralanmalı veya hasarlı kazalarda tek görevli tarafından rapor şeklinde de düzenlenebilir.
Ancak Türk Silahlı Kuvvetlerine ait araçların karıştığı trafik kazalarında bir askeri temsilcinin bulundurulması mecburidir.
3) Tutanak düzenleyenler, taraflar için kusur oranı belirtirler.(…)" hükmüne yer verilmiştir.
Diğer taraftan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan iptal davaları idari dava türleri arasında sayılmıştır.
Dava, davacının da karıştığı yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası üzerine, davalı idare personeli tarafından düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağına itiraz edilmesinden ibarettir.
Anılan düzenlemeler ve somut olay birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu tutanağın, kazaya karışan taraflar arasında çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların çözümüne esas teşkil edecek ve bir belge niteliğinde olduğu, olayın yaralamalı ve maddi hasarlı kaza şeklinde oluştuğu hususlarının, uyuşmazlığın adli yargı yerinde çözümü sırasında gözetileceği kuşkusuzdur.
Bu durumda, davacı vekili tarafından; yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağına itirazen açılan ve idari yargı yerinde görülmesi olanağı bulunmayan davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, Sulh Ceza Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılması gerekmiştir.
SONUÇ : Davanın çözümünde ADLİ YARGININ görevli olduğuna, bu nedenle Edirne 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nce verilen 25.09.2008 gün ve D.İş No: 2008/1012 sayılı GÖREVSİZLİK KARARININ KALDIRILMASINA, 02.11.2009 gününde OYBİRLİĞİ İLE KESİN OLARAK karar verildi.