İşveren MSN konuşmalarını denetleyebilir mi?

merhaba ,
sitede msn ile ilgil sorulara baktım ama tatmin edici yanıtlar bulamadım.
Hukukcu arkadaslar yardım ederse sevinirim.
8 aydır calısmakta oldugum isyerinden 30-7-2007 tarihinde sirket ici mesai arkadaslarımızla yaptıgımız tamamen is yerindeki huzursuzluk ve is akısı ve amirlerimize hakarete dayanmadan is bilmezliklerini ve bizi yanlıs yönlendirdikleri ile ilgili yaptıgımız yazısmalarmız sebep gosterilerek is feshimimiz istediler.Bu gorusme genel md ve alt kadrolarındaki insanlarının katılımı ile genel md odasında yapıldıgı icin ve acıkca tehtid ettikleri icin ve ortamın stresi ile istifa dilekçesini imzlamaya mecbur bırakıldım.Calıstıgım ayın maasından baska birsey alamadım.
Onceki ayda 3 persone l cıkartıldı bu arkadaslarımızında benzer msn konusmaları vardı fakat bu kisiler tum yasal haklarını alarak isten cıkartılırken son 2 kisi ben ve diger arkadasım hicbir yasal hakkımızı alamadık.
isverenin msn konusmalarını kontrol etmeye hakkı var mıdır ?Bu isten cıkarılmak icin bir neden midir ?
konusmaların icerigi ne derece onemlidir?
daha once bize hicbir sozlu ve yazılı uyarı yapılmadı.

hakkımı aramak icin ne yapabilirim , nereye basvurmalıyım .

tesekkurler
can

Galiba yanlış yerde konu açmışsınız.Bu soru iş hukukunu ilgilendiriyor.

Kanaatimce iş ilişkisi dolayısıyla işverenin, bilgisayar kayıtlarını inceleme yetkisi vardır. Bilgisayarların şahsa ait olmadığından bahisle, söz konusu veriler de şirkete aittir.

Msn ve benzeri programlar haberleşmeyi sağlayan programlardır. Her kullanıcının ayrı bir hesabı ve şifresi vardır, kişiye özeldir ve iletişimi (haberleşmeyi) sağlar. Bu tarz programlarla yapılan iletişim(haberleşme) kişinin rızası olmadan izlenmekteyse veya kaydedilmekteyse kanımca TCK. 132. maddesinde düzenlenmiş olan haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu oluşur. TCK 132. maddesi şu şekildedir:

Alıntı:

---

Madde 132 - (1) Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlâl eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlâli haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(2) Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerini hukuka aykırı olarak ifşa eden kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Kendisiyle yapılan haberleşmelerin içeriğini diğer tarafın rızası olmaksızın alenen ifşa eden kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

(4) Kişiler arasındaki haberleşmelerin içeriğinin basın ve yayın yolu ile yayınlanması hâlinde, ceza yarı oranında artırılır.

---

Suçun oluşabilmesi için bilgisayarların şirket bilgisayarımı yoksa şahsi bilgisayar mı olduğunun önemli olmadığını düşünmekteyim. Yeter ki çalışanlara bilgisayarlarda yapılan her türlü yazışmanın, konuşmanın, işlemlerin denetlendiği, kaydedildiği öncesinde söylenmemiş olsun.

Somut olayda eğer bilgisayarın denetlendiği, yapılan işlemlerin vs. kaydedildiği veya izlendiği önceden söylenmediyse(bilinmemekteyse) ya da bilgisayarın denetlendiği, yapılan işlemlerin vs. kaydedildiği, izlendiği çalışanlar tarafından açıkça anlaşılamıyorsa 132. maddedeki suç oluşmuştur denilebilir.

Ceza hukuku açısından böyle bir sonuç ortaya çıktığı kanaatindeyim.

Özel Hayatın Gizliliği İşyerini kapsar mı ?
ırmak
Özerk bir kamu kurumunda çalışıyorum. İşyerinde bize tahsis edilen bilgisayarlar ile çalışıyoruz. Doğal olarak bu bilgisayarlar ile örneğin banka bilgilerimize ulaşıp işlemler yapabildiğimiz gibi gerek işyerinin domainden verilmiş mail adreslerini gerekse yahoo hotmail gibi mail adreslerimizi kullanarak mesajlaşabiliyoruz. Belkide boş zamanlarımızda chat bile yapırıyoruzdur. Bilgi işlem departmanın yöneticisi değiştikten sonra durum biraz değişti. Bir takım sitelere girişler engellendi biraz önce bahsettiğim chat programları kaldırıldı. bilgisayara herhangi bir program yükleme veya kaldırma yetkileri kısıtlandı bütün bunları normal olarak karşılanabilir. Ancak öğrendiğime göre gerek kuruluşun adresinedn gerek hotmail, yahoo gibi adreslerden kullanarak gönderdiğimi mesajlarımızın kontrol edildiği, chat görüşmelerinin kaydedildiği, işyeri telefonlarının dinlendiği hatta raporlandığını öğrendim. Aslında Bİlgi işlem sorumlusu ile bir kavgamın ardından benim yöneticime bütün gün boyunca bilgisayarda yaptıklarımı raporlamış ordan biliyorum. Sonuç olarak bu forumdaki uzman arkadaşlara özellikle makalelerinin sıklıkla okumaya çalıştığım yetkili Av. Ali Osman Özdilek arkadaşıma sormak istiyorum Özel hayatın kapsamı benim işyerindeki bilgisayarımı telefonlarımı, çekmecemi kapsar mı,


fırat bayındır
(her ne kadar özellikle av özdilek arkadaşımızdan yanıt beklemekte iseniz de, kanaatimi belirtmek istedim,) sayın ırmak, işyerinizde size tahsis edilen bilgisayar, görevinizi ifa etmeniz ve çalıştığınız kurumun işlerini yapmanız için verilmiştir. Mesai saati dahilinde bu bilgisayarda özel hayatınız ile ilgili mesajlaşmak chat yapmak, işinizle ilgisi olmayan internet sitelerinde dolaşmak işverenin sizden beklediği mesainizi işverene özgülememek ve iş akdinin bir unsuru olan işgörme borcunuzu işverene karşı gereği gibi yerine getirmemek sonucunu doğurur. (bunları işçi olduğunuz varsayımıyla yazıyorum, memur iseniz iş farklılaşır) 4857 sayılı iş k. mecliste görüşülürken meclis komisyonlarında dahi iş akdinin feshi nedenlerine verilen örneklerden biriside işyerinde uzun ve gereksiz konuşmalar yapmak olduğu belirtilmiştir. kanaatimce çekmeceleriniz hariç, telefon ve bilgisayarınızda işyerinde özel hayatınızın yeri yoktur. ceteris paribus

Alıntı:

---

K.V. rumuzlu üyeden alıntı

Msn ve benzeri programlar haberleşmeyi sağlayan programlardır. Her kullanıcının ayrı bir hesabı ve şifresi vardır, kişiye özeldir ve iletişimi (haberleşmeyi) sağlar. Bu tarz programlarla yapılan iletişim(haberleşme) kişinin rızası olmadan izlenmekteyse veya kaydedilmekteyse kanımca TCK. 132. maddesinde düzenlenmiş olan haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu oluşur.

---

Her ne kadar kişiye özel veriler sayılsa da, "belgelerim - ileti geçmişim" klasörlerine girildiğinde bu kayıtlar metin halinde ekrana dökülmektedir. Bu suretle, herhangi bir şifre kırılmamış, herhangi bir özel veri araç olarak kullanılmamıştır. Bilgisayardaki diğer klasörlere veyahut metin dosyalarına nasıl ulaşılabiliniyorsa, "msn chat log" tabir edilen kayıtlara da aynı kolaylıkta ulaşılmaktadır. Kanaatimce suç oluşmamaktadır, işyerine ait bilgisayarda özel veri bulunamaz.

İş akdinin haklı sebeple feshi başka özel hayatın gizliliği başka bir husustur. Ben sayın Kaan Varlıakman'a katılıyorum, eğer bilgisayardaki verilerin kaydedildiği daha önce bildirlmemişse veya durumdan anlaşılmıyorsa bu suç oluşur. İş yerinde bu tür sohbet programlarının kullanımını yasaklanabilir veya kayıt altına alındığı bildirilerek çalışanın ona göre davranması sağlanır. Bu yapılmadan sohbet içeriğini kayıt altına almak haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek olur. Sözkonusu bilgisayar işyerinde dahi olsa bu sohbet özel hayata dahildir.

Alıntı:

---

taylan_666 rumuzlu üyeden alıntı

İş yerinde bu tür sohbet programlarının kullanımını yasaklanabilir veya kayıt altına alındığı bildirilerek çalışanın ona göre davranması sağlanır. Bu yapılmadan sohbet içeriğini kayıt altına almak haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek olur. Sözkonusu bilgisayar işyerinde dahi olsa bu sohbet özel hayata dahildir.

---

Pardon, acaba bu ifadelerinizin hukuki bir dayanağı var mıdır yoksa kendi düşünceleriniz mi?

ilgili maddeyi okursanız hukuki dayanağını görürürsünüz. hukuçumusunuz bilmiyorum ama hukukta aynı olay karşısında birçok farklı yorum getirilebileceği bir gerçek. kelimenin cümle içinde kullanıldığı yer dahi bu yorum farklılıklarına sebep olmakta hukukta. son anayasa tartışmaları da bunun bir göstergesi. hukuk matematik formulleri değildir ki iki kere iki dört olsun her zaman. burada yorum farklılığı da haberleşme özgürlüğünün sınırları ve özel hayatın gizliliğinin nerede başlayıp nerde bittiğidir. doktrinde bile bu konu tam anlamıyla açıklığa kavuşturulamadığına ve değişik fikirler olduğuna göre bizimde farklı bir yorum yapma hakkımız saklıdır sanırım.

Sayın tamerce, burada konuşulan her kelimenin hukuki dayanağının olduğunu düşünüyorum. Konu sayın taylan_666'ın belirttiği gibi "sınırlar" ile ilgilidir. Yorum farklılıkları mevcuttur ve mevcut olmak zorundadır.

Alıntı:

---

Stj.Av.Emrah Yavuzcan rumuzlu üyeden alıntı

Her ne kadar kişiye özel veriler sayılsa da, "belgelerim - ileti geçmişim" klasörlerine girildiğinde bu kayıtlar metin halinde ekrana dökülmektedir. Bu suretle, herhangi bir şifre kırılmamış, herhangi bir özel veri araç olarak kullanılmamıştır. Bilgisayardaki diğer klasörlere veyahut metin dosyalarına nasıl ulaşılabiliniyorsa, "msn chat log" tabir edilen kayıtlara da aynı kolaylıkta ulaşılmaktadır. Kanaatimce suç oluşmamaktadır, işyerine ait bilgisayarda özel veri bulunamaz.

---

Sanırım standart msn'de değilde msn plus'ın yüklenmesi ile böyle bir otomatik kaydetme durumu oluşuyor ancak yükleme sonrasında msn ayaları kullanılarak log tutulmaması sağlanabilir.

Burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur: Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçu ancak kasıtla işlenebilir. Bu sebeple kast olmadan suçta oluşmayacaktır. Somut olayda eğer msn logları otomatik olarak messenger tarafından aynı bilgisayara kaydediliyorsa ve şirket yöneticilerinin yada başka birisinin haberleşmenin gizliliği suçunu işlediğini söyleyemeyiz çünkü böyle bir durumda ortada kast yoktur.

Ancak değerlendirilmesi gereken bir diğer husus daha olduğu kanaatindeyim, o da şudur:
Örneğin; tesadüfen bu logları bilgisayarda gören bir kişi, bu logları açıp okusa durum ne olur? Bu loglar ileti geçmişim adlı klasördedir ve her bir log karşı tarafın hesabının adıyla kaydedilmektedir. Dolayısıyla 2 kişi arasındaki konuşmaların kaydı olduğu barizdir.

Haberleşmenin gizliliğini ihlal için herhangi bir şifre kırılmasına gerek olmadığı kanaatindeyim. Çünkü 132/1'de:
"Kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğini ihlâl eden kimse, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu gizlilik ihlâli haberleşme içeriklerinin kaydı suretiyle gerçekleşirse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur." denilmektedir. Birinci fıkra suçun temel hali, ikinci fıkra ise nitelikli halidir. Temel halinde yer alan gizliliği ifadesi kabaca; iki kişi arasında olan ve aleni olmayan şeklinde nitelendirebiliriz sanıyorum. Gizliliğin ihlali de iki kişi arasında olan ve aleni olmayan haberleşmenin üçüncü bir kişi tarafından içeriğinin öğrenilmesidir. Dolayısıyla suç herhangi bir şifre kırmadan da işlenilebilir.

132. maddenin gerekçesinde de aynı yönde ifadeler mevcut olduğu da göz<önünde bulundurulmalıdır:
TCK m . 132/1 gerekçesi:

"Madde metninde, kişiler arasındaki haberleşmenin gizliliğinin ihlâli suç olarak tanımlanmaktadır.
Söz konusu suç, belirli kişiler arasındaki haberleşmenin içeriğinin öğ­renilmesiyle işlenmektedir. Kişiler arasındaki haberleşmenin ne suretle ya­pıldığının suçun oluşumu açısından önemi yoktur. Bu haberleşme, örneğin mektupla, telefonla, telgrafla, elektronik posta yoluyla yapılabilir. Bu suç açısından önemli olan, haberleşmenin belirli kişiler arasında yapılmasıdır. Söz konusu suçu, bu haberleşmenin tarafı olmayan kişi işleyebilir.
Haberleşmenin gizliliğinin sadece dinlemek veya okumak suretiyle ihlâl edilmesi, bu suçun temel şeklini oluşturmaktadır. Ancak, bu gizlilik ihlâlinin, haberleşme içeriklerinin yani konuşulanların veya yazılanların kayda alınması suretiyle yapılması, bu suçun nitelikli şekli olarak tanımlan­mıştır. Örneğin telefon konuşmalarının ses kayıt cihazıyla kayda alınması hâlinde, suçun bu nitelikli hâli gerçekleşmektedir.
Kişiler arasındaki haberleşme içeriklerinin belli bir suça ilişkin soruş­turma kapsamında Anayasa ve kanunların belirlediği koşullar çerçevesinde öğrenilmesinin veya kayda alınmasının hukuka uygun olduğu muhakkaktır. "