-
Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
İstanbul'dan kalkan Atlasjet Havayolları uçağı saat 03.12 sıralarında Süleyman Demirel Havalimanı'na 20 km. kala 1847 rakımlı Türbetepe mevkiinde düştü.
Uçak Keçiborlu'nun Çukurtepe ve Yenitepe köyleri arasında Türbetepe mevkisinde orman gözetleme kulesinin hemen altındaki tepeye çarparak düştü. Uçağın üst kısmının tepeye çarptığı ileri sürülüyor.
Uçağın kanat ve motor bölümünün tepenin üst kısımlarında, gövde kısmının da tepenin hemen aşağısında yaklaşık 150 metre mesafede bulundu,
Kuleden iniş izni isteyen uçak kulenin olumlu yanıt almasından sonra
irtibat kesildi. Uçak, 01.45 ile 02.00 saatleri arasında radardan kayboldu.
Kaybolan uçak Burdur Gölü'nun kuzeyinde Çukurören Köyü yakınlarında bulundu. Enkaza ulaşan arana kurtarma ekipleri, uçakta sağ kurtulan olmadığını belirttiler.
World Focus Havayolları'ndan kiralanan MD-83 tipi uçakta 7 mürettebat ve 49 yolcu ve 1,5 aylık bir bebek bulunuyordu.
(internethaber.com)
Ölenlerin mekanları cennet olsun, Allah yakınlarına sabır versin. Bu kazanın uçaktaki 6 nükleer fizikçi bilim adamımıza yönelik bir komplo sonucunda olduğu haberleri ise korkunç.
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Kazada yaşamını kaybedenlere rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyorum.
Bu korkunç kazadan sonra da ilginç ve akıllara durgunluk veren senaryolar (kimilerine göre komplo teorileri) gecikmedi...
Kabus senaryosu! Uçak düşürüldü mü ?
Isparta'da düşen yolcu uçağına dair müthiş bir iddia öne sürüldü.
Prof. Engin Arık, “Ankara'da kurulacak, parçacıkları hızlandırarak yüksek enerjili ışın oluşturulacak ve sanayiden askeriyeye kadar 232 küsur alanda kullanılabilecek bir proje üzerinde çalışıyordu.Bu herkesin aklına Dan Brow'un Melekler ve Şeytanlar adlı kitabındaki benzerliği akla getirdi...
Düşen uçakta yaşamını yitiren değerli bilim adamı Prof. Dr. Engin Arık, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) üyesiydi. Prof. Dr. Engin Arık, Prof. Dr. Şenel Fatma Boydağ ile Doç. Dr. İskender Hikmet, ‘Da Vinci Şifresi' adlı kitabın yazarı Dan Brown'un yazdığı ‘Melekler ve Şeytanlar' adlı kitapta adı geçen dünyaca ünlü Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN'deki CAST (Cern Axion Solar Telescope) deneyinde çalışmışlardı.
Dan Brown Meletler ve Şeytanlar adlı kitabında gizli ölümcül bir silahdan söz ediyor, tarihi, gizemli sırları, tarikatları, dinle bilimin çatışmasını ve bilim adamlarını tek tek yok eden gizli bir örgütü anlatıyordu.
SANAYİDEN ASKERİYEYE BÜYÜK BİR TEKNOLOJİ LABORATUVARI ÜZERİNE ÇALIŞIYORDU
Konuk meslektaşlarının cenazelerini teşhis etmek üzere enkaz bölgesine giden Süleyman Demirel Üniversitesi Fizik Bölümü Başkan Yardımcısı Prof.Dr. Abdullah Kaplan, “Üzerinde çalıştığımız konu; büyük bir teknoloji. Laboratuvar Ankara'da kurulacak. Parçacıkları hızlandırarak yüksek enerjili ışın oluşturulacak. Bu projeden, sanayiden askeriyeye kadar 232 küsur alanda yararlanılabilecek” dedi.
DAN BROWN'UN KİTABINDAN ÇOK MEMNUNDU
Hürriyet Dış haberler Müdürü Ayşe Karasu, geçtiğimiz Mart ayında yaptığı röportajda, Prof. Dr. Engin Arık'ın romandan memnun olduğunu söylüyordu. Engin Hoca, Geçtiğimiz Mart ayında CERN’deki "yeraltı parçacık dünyasını", ATLAS dedektöründeki Büyük Patlama’dan çıkacak sürpriz parçacıkları, dördüncü kuark ailesini ve tabii ki Higgs parçacığını anlatıyor. Ancak bir eksik var. "Neden bir Avrupa ülkesi olarak Türkiye, CERN’e üye olmuyor? Türkiye atılım yapsa 15 yılda bilim ve teknoloji ülkesi olur" diyordu.
CERN NEDİR?
CERN Avrupa'nın bilim alanında Rusya ve ABD ile liderlik mücadelesini yürüttüğü laboratuvar. CERN II. Dünya Savaşından sonra Avrupa'nın 12 Avrupa ülkesinin ( Belçika, Almanya, Fransa, Danimarka, Hollanda, İngiltere, İsveç, İsviçre, İtalya, Norveç, Yugoslavya, ve Yunanistan) işbirliği ile 1954 yılında kuruldu
6500 BİLİMADAMI
Merkezi, İsviçre ve Fransa sınırında yer alan ve Cenevre şehrine yakın olan CERN, dünyanın en büyük parçacık fiziği araştırma laboratuvarıdır. Yaklaşık 80 ülkeden 500 üniversiteyi temsil eden 6500 civarında ziyaretçi bilim insanı (dünyadaki parçacık fizikçilerinin yarısı) CERN'e gelerek kendi araştırmalarını gerçekleştirmektedir. Nobel ödüllerini de içeren önemli keşiflerin yapıldığı bir merkezdir.
www CERN'DE DOĞDU
Bugün dünyadaki bilgisayar iletişiminin kalbi olan World Wide Web, CERN'de bilgisayar programcısı olan Tim Berners-Lee 'nin " HTML " adlı bilgisayar dilini bulup geliştirmesiyle oluşmuştur.
EVRENİN SIRRINI ARAŞTIRIYORDU
Isparta'daki elim kazada kaybettiğimiz Prof.Dr. Engin Arık'ın üzerinde çalıştığı "Atlas" evrenin nasıl oluştuğu ve bunun sırları ile ilgili.
DAN BROW'UN KİTABI "MELEKLER VE ŞEYTANLAR"DA NE ANLATILIYORDU?
Çok eski gizli bir kardeşlik örgütü. Dünyayı yok edecek ölümcül yeni bir silah, akıl almaz bir hedef.
Harvard Üniversitesi Simgebilim Profesörü Robert Langdon efsanevi gizli örgüt Illuminati'nin -Galileo zamanından beri Katolik Kilisesi'nin bağnaz inançlarını lanetleyerek bilimin yararlarını yücelten- hala faaliyette olup cinayetler işlediğini öğrenince şok geçirir. Parlak bir fizikçi olan Leonarda Vetra cinayete kurban gitmiştir. Tek gözü oyulmuş ve göğsü örgütün sembolüyle dağlanmıştır. Bilim adamının son buluşu güçlü ve çok tehlikeli enerji kaynağı karşımadde çalınmış ve yeni Papa seçiminin gerçekleşeceği gün Vatikan Şehri'nin altına saklanmıştır. Langdon, Vetra'nın meslektaşı ve aynı zamanda kızı olan Vittoria ile medeniyeti yok olmaktan kurtarmak amacıyla Roma sokaklarında, kiliselerde ve katakomplarda soluk soluğa koşuşturarak 400 yıllık izi sürerek Illuminati'nin izini bulmaya çalışırlar.
Brown bu romanda tıpkı bir hokkabaz gibi havaya yüzlerce top fırlatıp hiçbirini yere düşürmeden okuyucuyu inanılmaz bir gerilime sürüklüyor.
HÜRRİYET
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
[QUOTE= Bu kazanın uçaktaki 6 nükleer fizikçi bilim adamımıza yönelik bir komplo sonucunda olduğu haberleri ise korkunç.[/QUOTE]
Yani yeni bir Aselsan durumu mu olduğu düşünülüyor?
Allah rahmet eylesin yakınlarının başı sağolsun
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Hepsi nur içinde yatsınlar... Söyleyecek başka birşey bulamıyorum... Türkiye'm çok zorlu dönemlerden geçiyor...
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Vali Şemsettin Uzun, uçağın düştüğü bölgenin üzerinde helikopterle uçup, gözlem ve keşif yaptıktan sonra Isparta Süleyman Demirel Havaalanı'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, tüm güvenlik ekiplerinin ve ambulansların olay yerinde olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Enkazın üzerinde helikopterle uçtuk. Bütün ambulanslar orada. Uçak oraya nasıl indi anlamak mümkün değil. Sırtın öbür tarafına düşmüş. Ağaçlık ve biraz kayalık bir bölge. Uçak perişan vaziyette. Üzüntülüyüz. O bölge uçağın geçiş alanında değil. Uçakla irtibatın kesildiğini 03.00'te haber verdiler. Uçağı kuleden görmüşler. Hatta hava raporlarını vermişler. İniş için müsait denilmiş. Burdur üzerinden dönüş yapacaktı. Orada bir irtibatsızlık oldu.”
Vali Uzun, bölgede uçağın gövdesinin göründüğünü belirterek, “Gövde var, kanatlar pek yok. Yarım gövde. Gövdenin ön tarafı var. Sağa sola serpilmiş parçalar var. Olay yerine kara yoluyla gidip vatandaşlarla beraber olacağız. Çok üzüldük. Ben böyle bir şey görmedim” diye konuştu.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/77...d=180&sz=26062
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Öncelikle kazada ölenlere Allah'dan rahmet, tüm sivil havacılık camiamıza, Atlasjet Havayolları yetkililerine, kazada hayatını kaybedenlerin kederli yakınlarına ve tüm Türk milletine başsağlığı diliyorum. Burada işin hukuki boyutuna değil teknik boyutuna değinmek istiyorum.
Bu tür kazalardan sonra bir takım spekülatif haberler yayılır, bazen bunda olduğu gibi komplo teorileri ortaya atılır, vatandaşın kafası karıştırılır. Halbuki bunlar için henüz daha çok erkendir.
Kazanın nedeninin tam olarak anlaşılabilmesi için CVR Cockpit Voice Recorder ve FDR Flight Data Recorder'da kayıtlı bilgilerin, kuledeki ses kayıtlarının, radar video görüntülerinin ayrıntılı bir şekilde bu konuda uzman bilirkişilerce incelenmesi, görevli hava trafik kontrolörlerinin ve varsa olayın görgü tanıklarının ifadelerine başvurulması, tüm bunların incelenmesi neticesinde kazanın nedeni hakkında bir yargıya varılması gerekir. Ancak bizde (biraz kaba olacak ama) ağzı olan konuşur, eli olan yazar, çizer.
Bununla birlikte eldeki minumum bilgiler ışığı altında kazanın nedeni hakkında bir takım yorumlar yapılması da gerekebilir. Ben şahsen, ileri sürülen komplo teorilerine katılmıyorum. Uçağın eski 1996 yılı yapımı olduğu, kazanın uçaktaki bir teknik arıza sonucu meydana geldiği görüşü de bence yerinde değil çünkü 11 yıllık bir uçak havacılıkta eski olarak kabul edilemez.
Şu anda eldeki veriler çok kısıtlı ve şunlar; uçak Pristina-İstanbul seferini tamamladıktan sonra İstanbul'dan Isparta'ya gitmek üzere havalanıyor. Isparta VOR üzerine geldiğinde kule tarafından Inbound dönüşünün ikaz edilmesi isteniyor bundan sonra uçakla bağlantı kesiliyor. Kesilmemiş olsaydı kule tarafından "long final" ve "short final"ın ikaz edilmesi ve kontrolörün uçağı bizzat (radarda değil) gördükten sonra iniş izni vermesi gerekecekti.
Olay anındaki meteorolojik şartlar şöyle veriliyor; Temperature O Celcius, Wind Calm, Visibility 10 kms or above. Uçak İstanbul'dan geldiğine göre muhtemelen FL 2-5-0 seviyede (7620 metre) ve bu irtafada en az eksi 40 Celcius=eksi 40 Fahrenheit soğukluğa maruz kaldığı düşünülebilir. Bu da gövde üzerinde Iceing Condition oluşmasına bunun da Rudder Locked durumuna neden olduğu düşünülebilir. Ancak bu zayıf bir olasılık ve şu andaki verilere göre sadece benim şahsi tahminim.
Uçağın düştüğü tepe meydanın yaklaşık 10 NM Kuzey batısı ve rakımı yaklaşık 5000 feet. Bu arada kule tarafından uçağın 05 pistine mi yoksa 23 pistine mi clear edildiğini dahi bilmiyoruz. Rüzgar sakin olduğuna göre ve uçağın düştüğü nokta da dikkate alındığında benim şahsi tahminim 05 pistine clear edildiği yönündedir. Bu durumda da Burdur Gölü üzerinden alçalmasını ve yaklaşmasını tamamlaması beklenir.
Olayla ilgili çok daha kuvvetli bir ihtimal ise şu; Normalde IFR olarak uçmakta olan uçak Isparta VOR üzerine geldiğinde bekleme yapmaksızın (Isparta Havalimanı her dakika uçak inen bir meydan değil) outbound, inbound ve procedure turn yaptıktan sonra long final ve short final pozisyonlarını müteakip iniş iznini alacak ve inişini tamamlayacaktı. IFR uçuşun uluslararası kuralı budur. Bununla birlikte pilot eğer pisti görüyor ve şartlar VMC ise IFR uçuşunu iptal etmeden Visual Approach talebinde bulunabilir. Visual approach IFR ucuşun bir parçasıdır ve IFR uçuşun iptal edilip VFR uçuşa geçildiği anlamına gelmez. Gece o saatte zaten VFR uçuş sivil havacılık kuralları gereğince mümkün değildir.
Bu noktada şu akla gelmektedir. Pilot kuleye VOR alçalması yaptığını hatta inbound pozisyonda olduğunu söylemesine rağmen ve Visual Approach tabelinde de bulunmadan pisti görmesine güvenerek görerek yaklaşmaya mı çalışmıştır? Uçağın düştüğü nokta dikkate alındığında bunun büyük bir olasılık olduğu düşünülebilir. Yani pilot IFR uçuş kuralları gereği VOR/DME alçalma, yaklaşmasının tüm safhalarını yerine getirmek zorunda olmasına rağmen bunun fazla zaman alacağı düşüncesiyle bir "short cut" mı denemiştir?
Bence kazanın oluşmasındaki en büyük ihtimal budur. Daha önceki kaza-kırım olayları hakkında da (en son Diyarbakır faciası) olayların hemen arkasından yazdığım yazılarda kesine yakın tahminlerde bulunmuş birisi olarak zamanın beni haklı çıkaracağını düşünüyorum. İnşallah yanılıyorumdur.Tüm Türk milletinin tekrar başı sağolsun! Saygılarımla,
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Uçakla ilgili İNANILMAZ itiraf
01 Aralık 2007 Cumartesi 12:00
Uçağın kiralandığı World Focus şirketinin genel müdürü her şeyi itiraf etti.
World Focus Havayolları A.Ş’nin eski Yönetim Kurulu Başkanı, Avukat Murat Başman, şirketin finans kaynaklarının yetersiz olması nedeniyle uçakların periyodik bakımlarının minimum seviyede, bazen de sadece kağıt üzerinde yapıldığını söyledi.
Çalışanların maaşlarının da ödenemediğini iddia eden Başman, uçağın düşmesine çok üzüldüğünü ama böyle bir kazayı uzun süredir beklediğini anlattı.
O UÇAĞA BİNMEM, EŞİMİ BİNDİRMEM
AtlasJet’in, World Focus’tan kiraladığı Mike, Lima ve November adlı uçaklardan her hangi birine denk gelmesi durumunda uçmaktan vazgeçtiğini, eşini de bu konuda uyardığını belirten Başman, "November adlı uçak, yasak olmasına rağmen İran’a iç hatlara kiralandı. Yaklaşık 5 ay önce kalkıştan hemen sonra sol motoru parçalandı, güçlükle yere indi. Bununla ilgili Sivil Havacılık kayıtlarında kayıt bulunmaması çok düşündürücü" dedi. Murat Başman, şunları anlattı:
BORCU 8 MİLYON DOLAR
*Avukatlığını yaptığım bir grup, iki yıl önce Anı Tour’dan World Focus Airlines’ı satın aldı. Satın alan şirketin esas işi inşaatçılık ve turizm. Yaklaşık 10 milyon dolar değerindeki şirketin başına geldiğim Şubat 2006’da yaklaşık 8 milyon dolar borcu vardı. Ayda 1.5 miyon dolarlık bir cironuz var ve bu parayı iyi yönetmek zorundasınız. Uçaklarda sürekli sorun yaşanıyordu. Uçakların bakımsız olduğu her halinden belliydi. Patronlar duyarsız kaldı, yeterli maddi desteği vermedi. Bu yükü taşıyamam, diye istifa ettim.
UÇAKLAR 94 MD MODEL
Şirkekin üç uçağı, AKM, AKN ve AKL 1994 imalatı MD’ydi. Atlasjet’te bu tip uçak olmadığından bakım yetkisi de yok. Yetki World Focus’a ait. Bakımlarda önemli parça değişmesi gerekiyordur. Riske giremezsiniz. Ama burada geçici önlemlerle yürütülüyordu. Bazen yapılmış diye imza atılan şeyler de kağıt üzerindeydi. Personel maaş alamıyordu. Bu ruh haliyle yapılan uçuşlarda her türlü risk sözkonusu olur.
BAŞKALARI ÖLMESİN
Ben ve eşim AtlasJet’le uçarız. Ancak MD’leri gördüğümüz anda uçuştan vazgeçeriz. Hatta AtlasJet’e ’Ben bu uçakları iyi tanıyorum. Bu uçakların bakımını da hala bunlar yapıyor. Ben iyi yapıldığına inanmıyorum ve sizin iyi bir müşteriniz olmama rağmen artık sizinle uçmayacağım’ diye yazı gönderecektim. Ayrıldığım şirketi karaladığımı düşünürler diye yazmadım. Ancak kazayı duyunca kendimi çok kötü hissettim. Bildiğim ve daha önce yazıya döktüğüm bu gerçekleri bundan sonra başka insanların ölmesin diye anlatıyorum.
(Kaynak: Hürriyet)
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Türkiye'yi yasa boğan Isparta'daki uçak kazasının sebepleri netleşiyor. İşte çıkan son iddia;
Isparta'da 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan feci uçak kazasına, ilk belirlemelere göre pilotun, yalnızca 4.5 dakika kazanmak için belirlenen uçuş güzergahı yerine 'kestirme' bir yolu denemesinin etkili olduğu sonucuna ulaşıldı.
İşte kazayla ilgili 6 kişiden oluşan Kaza-Kırım Heyeti'nin belirlediği ilk tespitler;
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Alıntı:
deniz02 rumuzlu üyeden alıntı
Evet.. Yukarıdaki yazımı "inşallah yanılıyorumdur" sözleriyle bitirmiştim ancak ilk gelen veriler yukarıdaki öngörümle tamamen örtüşmekte. Yani normalde VOR alçalmasının tüm safhalarını uygulamak zorunda olan pilot, pisti görmesine güvenerek Visual Approach=Görerek Yaklaşmayı ve short cut=kestirmeden piste yönelmeyi deniyor. Ben yukarıdakileri yazdığım sırada olay hakkında çok daha az bilgiye sahiptim buna rağmen olayı geçmiş deneyimlerime dayanarak hemen çözdüm.(Belki bunu söylemek için belki çok erken olabilir).
Çünkü bir pilotun hangi meydanda, hangi durum, hangi koşullar, hangi hava şartları altında nasıl bir yol izleyeceğini, olağan dışı koşullarda ne gibi tepkiler vereceğini gayet iyi biliyorum.
Kazanın arkasından bir takım spekülatif haberlerin yayılacağı konusundaki tahminlerimde de bir yanılma olmadığını görüyorum. Önüne gelen ahkam kesecek demiştim ya..Bugün, TV de bir yetkili Isparta Meydanında ILS sistemi olmadığından söz ederek "ILS sistemi olmayan meydana inmek toplu intihardan farksızdır" diyor aynen. Biz demek bugüne kadar yüzlerce kez toplu intihara kalkışmışız da haberimiz dahi olmamış(!)
Bunu söylerken sakın yanlış anlaşılmasın, ILS sisteminin önemsiz olduğunu ifade etmek istemiyorum. Tam tersine son derece önemli bir sistemdir ILS. Instrument Landing System sözcüklerinin kısaltılmasıdır ve Localizer, Glide Path ve Markers lardan oluşur bunlara ek olarak DME de vardır. Bu sistem, uçağın piste pistin merkez hattı doğrultusu boyunca ve en uygun süzülüş açısıyla yaklaşmasını sağlar. Bulut tavanının alçak, görüş mesefesinin az olduğu durumlarda pilotun en iyi yardımcısıdır. Ancak meteoroloji olay anında görüş mesafesini 10 km. ve üzeri olarak veriyor. Sözde uzman da kazanın nedenini ILS sisteminin olmayışına bağlıyor. Kendi yorumudur..Bence ILS sisteminin olmamasının bu kazayla bağlantısı yoktur.
Bu konuda yazılacak aslında çok şey var ancak bunu zamana bırakalım.
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Dün akşam Hulki Cevizoğlu'nun programını dinledikten sonra Aselsan benzeri bir olay olduğuna ve bu uçağın düşmediğine, düşürüldüğüne inandım. Bilim adamlarının biletleri THY iken, değiştirilmiş. ABD'ne gönderilen kara kutumu açıklayacak sonucu?
Değerli bilim insanı Prof.Dr.Engin Arık'ın yürüttüğü proje ve çalışmaları bu sonucu hazırladı.
Dünyada toplam 1071 000 ton toryumun, 800 000'i Türkiye'de. Türkiye'nin sahip olduğu120 trilyon değer biçilen toryum ve Prof.Dr.Engin Arık'ın projesi ile dünyanın 450 yıl, ülkenin sonsuza dek elektrik enerjisi sorunu kalmayacaktı. Güçler dengesi bozulacaktı.
Bir de bor var ülkede, dünyada kurulu emperyalist düzende,kapitalist sisteme hükmedecek.
Acaba kimleri kurban vereceğiz dersiniz?
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Merhum Engin Arık'ın çalıştığı Atlas Projesi'nin ayrıntılarını ve önemini öğrenince ve de bahsettiğiniz üzere ülkemizdeki toryum rezervlerini ve toryumun gelecek için önemini bilimadamlarının ağzından dinleyince ben de allak bullak oldum inanın. Komplo teorisi deyip geçmemek gerekir, bilime ve bilim insanlarımıza sahip çıkmalıyız çok geç olmadan, diğerlerini de kaybetmeden... Böyle bir şüpheyle yaşamak bile bizlerin alnında, ileriki nesillere hesabını veremeyeceğimiz koca bir leke olarak kalacaktır...
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Beynimde zonklayan bir soru:
Neden bu denli önemli projeler üzerinde çalışan bilim adamlarımıza ait özel uçak ve korumaları yok?
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Atlasjet uçağının Isparta'da düşmesinin ardından, ILS denilen aletli iniş sisteminin havaalanlarındaki varlığı bir kez daha tartışılmaya başlandı.
"ILS Isparta'da olsaydı uçak düşmezdi" iddialarına, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ), "Bu cihaz mucizeler yaratmaz. Cihaz yok diye uçak düşmez" yanıtını verdi.
Havaalanlarından ve hava trafiğinden sorumlu DHMİ, Isparta kazasının ardından kamuoyunun bilgi kirliliği ile karşı karşıya olduğu görüşünde:
"ILs bir mucize değil. Teknik olarak bunun ispatı mümkün. ILS kötü hava koşullarında pilotu piste yaklaştıran bir sistem. ILS bir havaalanının olmazsa olmazı değil." Devamı>>>
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Isparta'da düşen Atlasjet Havayolları'nın World Focus şirketinden kiraladığı uçağın kara kutularından biri çözümlendi. İlk sonuçlara göre, uçağın düşmesine pilotaj hatası yol açtı.
Kaptan pilot piste yaklaşma açısını yanlış hesapladı, uçak farklı yöne giderek Türbetepe'ye çarptı.
Uçağın teknik verilerine ilişkin ikinci kara kutunun da çözümlenmesiyle kazanın nedenleri tüm yönleriyle aydınlanacak.
Bugün basına Isparta'da düşen uçağın kara kutusunun arızalı olduğu ve pilotun "durum bilinci"ni yitirdiğine dair bazı haberler yansımıştı.
CNN TÜRK'te yayınlanan ARENA programının Genel Yayın Yönetmeni Uğur Dündar, konuyu Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile görüştü.
Buradan aldığı bilgileri CNN TÜRK yayınında aktaran Dündar, pilot kabinindeki konuşmaların kayıtlığı olduğu kara kutunun dün gece çözümlendiğini, buradan çıkan ilk sonuçlara göre, pilotun havacılık literatüründe "durum bilincini yitirme" olarak tanımlanan sorunla karşı karşıya kaldığını belirtti.
Dündar, pilotun bu nedenle yanlış hesaplama yaptığını, doğru yönde gittiğini sanmasına karşın yanlış yönde ve irtifada seyrettiğini belirtti.
Uçağın içindeki hassas aletlerin "yere yaklaştın" uyarısına karşın, pilotun kendisinden çok emin olduğunu ve bu uyarıyı farklı algıladığını kaydeden Dündar, pilotun gerçeği farkettiğinde ise uçağı hızla yukarı doğru çektiğini, böylece uçağın önce kuyruk, daha sonra da gövdesini çarptığını belirtti.
Dündar, ikinci pilotun da bu durumda birinci pilotu uyarması gerektiğini söyleyerek, "Ama maalesef o da o kadar güveniyor ki..." dedi.
"En kesin" sonuçlar 2 ay sonra
Pilotların kendi aralarında yaptıkları konuşmalardan elde edilen sonucun bu olduğunu kaydeden Dündar, kazaya dair son ve en kesin sonuçların ise diğer kara kutunun incelenmesiyle, 2 ay sonra netleşeceğini ifade etti.
http://www.cnnturk.com/TURKIYE/haber...haberID=410822
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Alıntı:
deniz02 rumuzlu üyeden alıntı
Isparta'da düşen Atlasjet Havayolları'nın World Focus şirketinden kiraladığı uçağın kara kutularından biri çözümlendi. İlk sonuçlara göre, uçağın düşmesine pilotaj hatası yol açtı.
Kaptan pilot piste yaklaşma açısını yanlış hesapladı, uçak farklı yöne giderek Türbetepe'ye çarptı.
Uçağın teknik verilerine ilişkin ikinci kara kutunun da çözümlenmesiyle kazanın nedenleri tüm yönleriyle aydınlanacak.
Bugün basına Isparta'da düşen uçağın kara kutusunun arızalı olduğu ve pilotun "durum bilinci"ni yitirdiğine dair bazı haberler yansımıştı.
CNN TÜRK'te yayınlanan ARENA programının Genel Yayın Yönetmeni Uğur Dündar, konuyu Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü ile görüştü.
Buradan aldığı bilgileri CNN TÜRK yayınında aktaran Dündar, pilot kabinindeki konuşmaların kayıtlığı olduğu kara kutunun dün gece çözümlendiğini, buradan çıkan ilk sonuçlara göre, pilotun havacılık literatüründe "durum bilincini yitirme" olarak tanımlanan sorunla karşı karşıya kaldığını belirtti.
Dündar, pilotun bu nedenle yanlış hesaplama yaptığını, doğru yönde gittiğini sanmasına karşın yanlış yönde ve irtifada seyrettiğini belirtti.
Uçağın içindeki hassas aletlerin "yere yaklaştın" uyarısına karşın, pilotun kendisinden çok emin olduğunu ve bu uyarıyı farklı algıladığını kaydeden Dündar, pilotun gerçeği farkettiğinde ise uçağı hızla yukarı doğru çektiğini, böylece uçağın önce kuyruk, daha sonra da gövdesini çarptığını belirtti.
Dündar, ikinci pilotun da bu durumda birinci pilotu uyarması gerektiğini söyleyerek, "Ama maalesef o da o kadar güveniyor ki..." dedi.
"En kesin" sonuçlar 2 ay sonra
Pilotların kendi aralarında yaptıkları konuşmalardan elde edilen sonucun bu olduğunu kaydeden Dündar, kazaya dair son ve en kesin sonuçların ise diğer kara kutunun incelenmesiyle, 2 ay sonra netleşeceğini ifade etti.
http://www.cnnturk.com/TURKIYE/haber...haberID=410822
Bu iş gittikçe garip bir hal almaya başladı. İddiaya göre güya pilot bizim "VERTIGO" diye adlandırdığımız halk arasında ise "durum bilincini yitirme" diye adlandırılan olayı yaşamış. Yapılan açıklamalar halka inandırıcı gelse de işin bizzat içinde olanların akıllarında bir çok soru işareti yaratıyor. Hadi pilot vertigo oldu diyelim co-pilot da mı aynı duruma düştü?
Sonra hadise gece yaşanıyor, IFR uçuş yapıyorlar. Vertigo durumu genellikle gündüz VFR uçuşlarda yaşanan olaylardır. IFR uçuşlarda pilot tamamen önündeki VOR, NDB, ILS, DME, GYRO, ALTI, GPS vb gibi son derece gelişmiş cihazlara bakarak uçağa yön verir. Bu şartlar altında vertigo durumuna düşmesi akla gelebilecek son olasılıklardan biridir.
Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum; Diyarbakır kazasının hemen arkasından kule-pilot görüşmelerinin bant dökümü basına yansımıştı. Bunda ise öyle olmadı. Bu dökümün açıklanması için CVR'ın bulunup çözümlenmesine bile gerek yok çünkü kulede aynı kayıtlar eşzamanlı olarak tutuluyor. Kuleden alınıp açıklanabilirdi.
Kule-pilot konuşmalarının dökümünden daha önemli olan pilotların kendi aralarındaki son konuşmalarının dökümü için ise CVR'ın çözümlenmesi şarttır. Kuşkusuz en kesin sonuç ise FDR'ın çözümlenmesiyle ortaya çıkacaktır. Tüm bu bant dökümlerinin kelimesi kelimesine kamuoyuna açıklanması yerine "karakutunun incelenmesinden pilotun vertigo olduğu sonucuna varıldı" gibi bir açıklama yapmak SHGM'yi şaibe altına sokmaktadır.
SHGM ve DHMİ bu şaibeli durumdan kurtulmak için derhal ellerindeki tüm kayıtların dökümünü kamuoyuna açıklamalıdır.
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Dün geceki ana haber bültenlerinde kokpitteki sesleri kaydeden kara kutunun tamamen boş, diğerinin ise uçuşun kısa bir bölümündeki sesleri kaydetmiş olduğu iddia edildi."ŞOK EDİCİ GELİŞME" olarak anons edilen bu haberin altında yatanlar konusunda ise bilgilendirilmedik.Kayıtları kim,nasıl siliyor ya da durduruyor?İstediğin zaman kaydet istemediğin zaman etme durumu mu var? Kaydetmemenin müeyyidesi yok mu,yoksa en başından beri iddia edildiği ama bizim inanmak istemediğimiz gibi,kokpitten birileri o uçağın güvenle inemeyeceğini biliyor muydu?
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Karavelioglu
Sonra hadise gece yaşanıyor, IFR uçuş yapıyorlar. Vertigo durumu genellikle gündüz VFR uçuşlarda yaşanan olaylardır. IFR uçuşlarda pilot tamamen önündeki VOR, NDB, ILS, DME, GYRO, ALTI, GPS vb gibi son derece gelişmiş cihazlara bakarak uçağa yön verir. Bu şartlar altında vertigo durumuna düşmesi akla gelebilecek son olasılıklardan biridir.
Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum; Diyarbakır kazasının hemen arkasından kule-pilot görüşmelerinin bant dökümü basına yansımıştı. Bunda ise öyle olmadı. Bu dökümün açıklanması için CVR'ın bulunup çözümlenmesine bile gerek yok çünkü kulede aynı kayıtlar eşzamanlı olarak tutuluyor. Kuleden alınıp açıkla aralakayıtların dökümünü kamuoyuna açıklamalıdır.[/quote]
Sayın Karavelioglu. Size aynen katılıyorum konuyu saptırmak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar.
Merak ediyorum bu kara kutular yurt dışındamı çözümleniyor?
Bizim Avukatlarımızda böyle olaylarda yada benzerlerinde Amerika'da dava alabilirlermi? Diyer uçak kazalarında nerdeydi bunlar?? (Amerikalı AV)
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
TBB'den uçak kazası davasıyla ilgilenen ABD'li avukatlara tepki
13 Aralık 2007
ANKA
Türkiye Barolar Birliği, ABD’li bir hukuk bürosunun avukatlarının, Isparta’da geçtiğimiz ay düşen Atlasjet uçağında hayatını kaybeden 57 kişinin yakınlarından vekalet alarak, McDonell Douglas ve Boeing şirketi aleyhine tazminat davası açma hazırlığında olmasına tepki gösterdi.
Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı tarafından yapılan açıklamada, geçtiğimiz ay Isparta’da 57 kişinin ölümüne neden olan uçak kazasının ardından ABD’li bir avukatlık firması temsilcilerinin, hayatını kaybedenlerin mirasçılarından sonuç garanti ederek ve ücret talep etmeden vekaletname toplama gayreti içinde oldukları belirtildi. ABD’li avukatların bu girişiminin Türk hukuk sistemine, Avukatlık Yasası’na ve Avukatlık Meslek Kuralları’na aykırı olduğu vurgulanarak, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayanların Türkiye’de avukatlık yapamayacağı kaydedildi. ABD’li avukatların olay yerinde inceleme yapıp, kazanın nedeniyle ilgili görüş bildirdikleri de ifade edilerek, hazırlık soruşturması devam eden bir olayla ilgili olarak soruşturmayı etkileyici, yönlendirici açıklamaların yapılamayacağı belirtildi.
Açıklamada, Türkiye’de avukatların davanın sonucu ile ilgili olarak güvence vermelerinin ve ücretsiz dava almalarının yasak olduğuna dikkat çekilerek, “Bütün bu kurallara karşın ABD’li avukatlık firması bir pervasızlık sergilemektedir. Yapılan, yaşadıkları şoku henüz atlatamamış acılı insanlarımızın zihinlerini bulandırmaktadır” denildi.
Türkiye Barolar Birliği’nin, Avukatlık Yasası ve diğer mevzuatlarda suç oluşturan bu eylem karşısında gereğini yapacağı bildirilerek, “ABD’de ticari faaliyet olarak yürütülen avukatlık, Türkiye’de kamu hizmeti niteliğinde bir serbest meslektir” denildi.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/7863309.asp?rdr=1
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Alıntı:
mehmet emin sezen rumuzlu üyeden alıntı
Karavelioglu
Sonra hadise gece yaşanıyor, IFR uçuş yapıyorlar. Vertigo durumu genellikle gündüz VFR uçuşlarda yaşanan olaylardır. IFR uçuşlarda pilot tamamen önündeki VOR, NDB, ILS, DME, GYRO, ALTI, GPS vb gibi son derece gelişmiş cihazlara bakarak uçağa yön verir. Bu şartlar altında vertigo durumuna düşmesi akla gelebilecek son olasılıklardan biridir.
Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum; Diyarbakır kazasının hemen arkasından kule-pilot görüşmelerinin bant dökümü basına yansımıştı. Bunda ise öyle olmadı. Bu dökümün açıklanması için CVR'ın bulunup çözümlenmesine bile gerek yok çünkü kulede aynı kayıtlar eşzamanlı olarak tutuluyor. Kuleden alınıp açıkla aralakayıtların dökümünü kamuoyuna açıklamalıdır.
Sayın Karavelioglu. Size aynen katılıyorum konuyu saptırmak için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar.
Merak ediyorum bu kara kutular yurt dışındamı çözümleniyor?
Bizim Avukatlarımızda böyle olaylarda yada benzerlerinde Amerika'da dava alabilirlermi? Diyer uçak kazalarında nerdeydi bunlar?? (Amerikalı AV)[/QUOTE]
Sayın Sezen,
Yukarıda da belirttiğim gibi bu iş daha da garip bir hal almaya başladı. Bugüne kadar çok uçak kazası gördüm hatta bundan daha karışık olanlarını da, ancak açıkçası hem kazanın oluş şekli hem de olaydan sonra yaşanan gelişmeler yönünden bu kadar enterasanına rastlamadım.
Öncelikle olayın oluş şekli hala gizemini koruyor buna rağmen ben kazayla ilgili daha önceki yazdığım yorumumda ısrarcıyım. Çünkü en acemi pilotun bile iddia edilen hatalar zincirine düşmesine inanasım gelmiyor. Burada pilotun VOR alçalmasının kurallarına uymadığı kesin ancak ne sebeple uymadığı tam olarak bilinmiyor.
Kara kutuların (aslında renkleri turuncu ve gerçek adları FDR ve CVR, olan iki adet çelik kutu, daima kara habere konu olduklarından olsa gerek kara kutu deniyor) çözümlenmesi işlemi Türkiye'de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü uzmanları tarafından rahatlıkla yapılabilmektedir. Ulaştırma Bakanlğına bağlı bu kurumun uzmanlarının görevlerini siyasi iradenin etkisinde kalmadan tam bir tarafsızlık içerisinde yapacaklarına inanmak isterim.
Diğer taraftan uçak hangi ülkeye ait olursa olsun uçak üreticisi şirket (McDonnell Douglas) bu konudaki ilgili protokol gereği FRD ve CVR'ı talep etme ve inceleme yetkisine sahiptir. Bu da doğaldır çünkü elde edilecek veriler uçakla ilgili arge çalışmalarında kullanılabilecektir. Kaldı ki, kazanın nedenini bilmek üreticinin doğal hakkıdır.
Öte yandan Amerikalı avukatların bu girişimi de olaya değişik bir ilginçlik katıyor. Amaçlarının ne olduğu meçhul gibi görünüyor. Acaba uçak üreticisi McDonnell Douglas şirketi ile aralarında bir alıp veremedikleri mi var? Umarım zaman her şeyi çözümler. Saygılarımla,
Devrim Sinan KARAVELİOĞLU
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Şayın Karavelioğlu göştermiş olduğunuz duyarlılağa ve verdiğiniz bilgilere teşekkür ederim. Saygılarımla
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
ABD bilimadamlarına 'ya benimsin ya toprağın'diyor.
-
Re:Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Isparta'da 57 kişiye mezar olan uçağın düşme nedeni araştırılırken çıkan iddialarla ilgili hukukçular, 'Kurumlar sorumluluğu birbirine yıkar' dedi
Atlasjet'e ait uçağın Isparta'da 30 Kasım'da düşmesi sonucu 57 kişi yaşamını yitirdi. Kazadan sonra birçok iddia gündeme geldi. Kazanın gerçek nedenini ortaya çıkaracak karakutunun bozuk, hatta silinmiş olduğu iddia edildi. Kazada tamamen pilotu suçlayan haberler ve iddialar da vardı. Kimine göre kalp krizi geçirmiş, kimine göre 'bilinç kaybı' yaşamıştı.
Tüm bunlar incelemelerden sonra netleşecek. Ancak şimdiden bu iddiaların ortaya atılması, olayda 'hukuki sorumluluğu' olan kurumların, kusuru birbirine yıkma girişimi mi sorusunu da akıllara getiriyor. Atlasjet, yaşamını kaybeden yolcuların yakınlarına 25'er bin dolar ön ödeme yapma kararı aldı bile. Ancak ısrarlı bir dava sürecinden sonra bundan çok daha büyük miktarlar söz konusu olabilir.
Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Yrd. Doç. Dr. Mustafa Şenay Canoruç, "Türkiye'de uçak kazaları konusunda bir içtihat oluşmasının zamanı geldi. Kurumlar sorumluluğu birbirine yıkmak için elinden geleni yapar" diyor. Uçak kazasından sonra Amerikan Ribbeck Hukuk Bürosu'nun avukatları da Türk avukatlar da ölenlerin yakınlarını arayarak vekâlet istiyor. Birçok ailenin de vekâlet verdiği söyleniyor ancak ölenlerin yakınları konuşmaktan kaçınıyor. Bu konuda da iddialar var...Devamı>>>
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Hürriyet,25 Kasım 2008
Isparta uçak kazası raporu hazır
A.A
Ulaştırma Bakanlığının oluşturduğu Kaza Soruşturma Kurulu, Isparta'daki uçak kazasına ilişkin raporunu tamamladı.
Ulaştırma Bakanlığının kaza raporunun tamamlandığına ilişkin ilanı, Resmi Gazete'de yayımlandı.
İlanda, Dünyaya Bakış Hava Taşımacılığı A.Ş'ye ait TC-AKM tescil işaretli KKK4203 çağrı adlı MD-83 tipi uçağın 29 Kasım 2007'de İstanbul Atatürk Havalimanı-Isparta Süleyman Demirel Havalimanı seferinde 05/23 pisti için VOR/DME alçalması sırasında Isparta'nın Keçiborlu ilçesi Yenitepe Beldesi Türbe Tepe mevkindeki dağlık alana çarpması sonucu kazanın meydana geldiği anımsatıldı.
Kazaya ilişkin “Hava Aracı Kazası Nihai Raporu”nun Ulaştırma Bakanlığınca görevlendirilen Kaza Soruşturma Kurulu tarafından ilgili kişi ve kuruluşların bilgisine sunulmak üzere hazırlandığı bildirilen ilanda, konuyla ilgisini kanıtlayan şahıs ve kurumların Kaza Raporu'nu incelemek istemeleri halinde Ulaştırma Bakanlığı'na başvurabilecekleri belirtildi.
Bu arada, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın kaza raporuna ilişkin saat 16.30'da basın toplantısı düzenleyeceği öğrenildi.
Isparta'daki uçak kazasında 7'si mürettebat 57 kişi yaşamını yitirmişti.
__________________________________________________ _______________
Olayın ardından tam bir yıl geçti, acılar dinmese de hafifledi. Kaza-kırım raporu nihayet çıktı ancak pek alışık olmadığımız şekilde kazanın nedeni kamuoyuna açıklanmadı. İlgisini ispat eden kişi ve kurumlar raporu alabilecekmiş. Kaza nedenini kamuoyuna açıklamak yerine neden böyle bir yol seçtiler anlayamadık doğrusu.
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Alıntı:
karavelioglu rumuzlu üyeden alıntı
Olayın ardından tam bir yıl geçti, acılar dinmese de hafifledi. Kaza-kırım raporu nihayet çıktı ancak pek alışık olmadığımız şekilde kazanın nedeni kamuoyuna açıklanmadı. İlgisini ispat eden kişi ve kurumlar raporu alabilecekmiş. Kaza nedenini kamuoyuna açıklamak yerine neden böyle bir yol seçtiler anlayamadık doğrusu.
Keçiborlu Cumhuriyet Savcılığı, Isparta'da 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazasıyla ilgili yürütülen soruşturmada, Atlasjet hakkında kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karara vardı.
İnternethaber - 23 Mart 2009
Keçiborlu Cumhuriyet Savcılığı, Isparta'da 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazasıyla ilgili yürütülen soruşturmada, Atlasjet hakkında kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karara vardı.
Isparta'nın Keçiborlu ilçesi Türbetepe mevkisinde meydana gelen uçak kazasıyla ilgili Keçiborlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yapılan soruşturma tamamlandı.
Cumhuriyet Savcısı Alper Tuncer tarafından hazırlanan soruşturma inceleme raporunda, pilotlar Serhat Özdemir ve Mehmet Tahir Aksoy'un yayınlanmış alçalma planlarındaki usulleri doğru uygulamamaları, hava aracının bulunduğu coğrafi konumu ve arazi yapısını doğru değerlendirememeleri, karşılıklı çapraz kontrolü sağlamakta ve alet işarlarını değerlendirmede yetersiz kalmaları, karar verme ve tepki göstermede gecikmeleri sonucunda kazanın oluşumunda kusurlu oldukları belirtildi. Raporda, aynı kazada hayatını kaybeden pilotlar hakkında kamu davasının açılamayacağı da vurgulandı.
Raporda, kaza sonrasında hayatını kaybeden kişilerin yakınlarının uçağın kasten düşürüldüğü iddiasıyla Dünyaya Bakış Hava Taşımacılığı AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Gündoğ hakkında da şikayette bulunuldukları hatırlatılarak, kazanın pilotaj hatası olduğu yönünde herhangi bir delil bulunmadığı, Zeynel Gündoğ hakkında taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçuna ilişkin kusur ve sorumluluk oluşturabilecek herhangi bir eyleme yönelik delilin de bulunmadığı kaydedildi.
Raporda, şu ifadelere yer verildi:
''Kaza yapan TC-AKM tescil işaretli MD-83 tipi hava aracını Dünyaya Bakış Hava Taşımacılığı AŞ'den 29 Kasım 2007 tarihli Uçak sub-charter kira anlaşmasıyla kiralayan Atlasjet Airlines şirketinin kaza tarihi itibariyle yöneticileri olan şüpheliler Ali Murat Ersoy, Tuncay Mustafa Doğaner ve Mehmet Şerif Erbilgin hakkında kaza yapan hava aracının bakım ve onarımındaki eksiklik ile pilotların eğitimindeki eksiklik nedeniyle kusurlu bulundukları gerekçesiyle taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan dolayı haklarında soruşturma yapıldı. Dünyaya Bakış Hava Taşımacılığı AŞ ile Atlasjet Airlines şirketi arasında imzalanan 29 Kasım 2007 tarihli uçak sub-charter kira anlaşmasında, bakım başlıklı bölümde 'Uçakların bakım sorumluluğunun World Focus'a ait olacaktır' ibaresinin bulunduğu, Türk Sivil Havacılık Kanunu'na göre işleten konumundaki Dünya Bakış Hava Taşımacılığı AŞ'nin söz konusu anlaşma ile bakım sorumluluğunu devretmediği, dolayısıyla aynı kanunun 125'inci maddesine aykırı bir durumun söz konusu olmadığı, Atlasjet Airlines şirketinin uçağın bakım ve onarımında sorumluluğunun bulunmadığı kaydedildi. Her iki şirket arasında imzalanan uçak sub-charter kira anlaşmasında ekip başlıklı bölümde de 'World Focus bu anlaşma kapsamında yapılacak uçuşlar için uçuş ekibi tahsis edecektir' ibaresinin bulunduğu, pilotların eğitiminden de World Focus Tava Taşımacılığı AŞ'nin sorumlu olduğu, Atlasjet Airlines'in pilotların eğitiminden ve eğitim eksikliklerinden sorumlu olmadığı, Dünya Bakış Hava Taşımacılığı AŞ ile Atlasjet Airlines şirketi arasındaki 29 Kasım 2007 tarihli uçak sub-charter kira anlaşmasının geçerli olduğu anlaşılmaktadır.''
Savcılık, soruşturma kapsamında, şüpheliler hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
AİLELER İTİRAZ EDECEK
-
Re: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Isparta'da 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazasıyla ilgili olarak Keçiborlu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca Atlasjet firması hakkında ''kovuşturmaya gerek yoktur'' kararına Burdur Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde itiraz edildi.
Devamı: http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=185257
-
Cevap: Uçak kazası Türkiye'yi yasa boğdu !
Yöneticiler hakkında 15 yıl hapis isteniyor
Isparta’da, 30 Kasım 2007’de meydana gelen ve 7’si mürettebat 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazasının ardından açılan davanın ilk duruşması, Isparta Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı.
Devamı: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/12167427.asp?gid=233